The Witcher 3: Wild Hunt - Karakter Çevirileri

Geralt bu genç bayanın hayaleti ile Fyke Adasında ki perili kulenin en üst katında karşılaşmıştır. Anabelle, hayattayken yerel bir lordun kızı olduğunu Geralt’a söylemiştir.

Çok güçlü bir fırtına kuleyi vurduğunda, eğer canlı yakalanırsa onurunun lekeleneceğinden korkmuş ve kendisini sanki ölmüş gibi gösterecek bir iksir içmiştir. Uyandığı sırada, kendisini ölmüş ailesinin ve hizmetlilerinin arasında, kımıldayamaz halde yatarken buldu. Farelerin korkunç bir şekilde, ölü bedenleri ve kendisini yiyişlerini izledi.

Dehşet verici bu ölüm, kendisine ve kuleye bir şekilde lanet bulaştırmış olmalıydı. Anabelle’in hayaleti, hiç olmadığı kadar acı içerisindeydi. Geralt, lanetler ile ilgili engin tecrübelerine dayanarak bir çözüm aramaya çalıştı. Bilinen o ki, Anabelle sıradan bir balıkçı olan Graham ile aşk yaşıyordu, Geralt bu adamın ve gerçek aşkın bağının, onların kurtuluşu olacağına karar verdi.

Geralt, Anabelle’den geriye kalanları Graham’a, uygun bir şekilde gömmesi için götürmeyi kabul etti. Geralt, bu olayın adadaki laneti kaldıracağına ve en sonunda Anabelle’e huzuru getireceğine inanıyordu.

Ne yazık ki, masum bir kadından geriye kalanlar aslında pesta, diğer adıyla bakire veba olarak bilinen hastalıklı bir ruhtu. Oyuna getirilen Geralt, kapıdan içeri girdiğinde pestanın talihsiz Graham’ı öldürdüğünü ve insan korkusundan beslendiğini gördü. Bu olayın, Catriona’dan başlayıp Kerack krallığına kadar uzanan bir salgın başlatacağı ve kıyı şehrinin ekilmiş ürünlerine inanılmaz bir çöküş yaratacağı mümkün olabilir.

Geralt, Crow’s Perch’i ziyaretinde, Bloody Baron’un karısı Anna Strenger ile tanışmadı. Ziyaretinden bir süre önce, bu kadın sebebi açıklanamayan bir şekilde, kızı Tamara ile beraber ortadan kaybolmuştu. Yine de Geralt, kayıp kadın hakkında detaylı bir bilgiye ulaştı. Anna, neredeyse kırklı yaşlarda, yeşil gözlüydü ve saçları karga kanatları gibi siyah ayrıca saçlarını kısa topuz şeklinde bağlıyordu.

Geralt farketti ki, Anna’nın hayatı umduğu gibi gitmiyordu. Ortadan kaybolmadan önce hamile kalmış ve çocuğunu bilinmeyen sebeplerden ötürü düşürmüştü. Geralt, Baron’u bu konu hakkında konuşmaya zorladığında, çirkin gerçek sonunda ortaya çıkmıştı. Umutsuz ve acınası Anna, kocasının içip, kendisini kötü bir şekilde dövmesinden sonra, Tamara’yı da alıp kaçmıştı.

Baron, kendi hareketlerinden dolayı Anna’nın düşük yaptığına inansa da, Geralt aksini düşünüyordu. Geralt’ın bulduğu, Anna’nın bir büyücüden aldığı ilginç tılsım, şeytan gücü barındırıyordu. Crow’s Perch’e gittikten sonra Geralt, Anna’nın bazı büyük yaratıklar tarafından karanlığa doğru kaçırıldığını öğrendiğinde, işler daha da bir karışmıştı. Yeterince ürkütücü değilmiş gibi, görgü tanıkları bu olaydan kısa bir süre önce Anna’nın ellerinin garip semboller eşliğinde yandığını söylediler.

Anna’nın büyücüden aldığı tılsım, belki de bu olaydan korunmak içindi? Sadece Tamara Geralt’ın annesinin durumu hakkında ki üzgün anlayışını anlayabilirdi. Anna kızı ile beraber kaçmak istemişti çünkü Baron’un alkollü halinden ve sürekli dövmesinden bıkmışlardı. Anna kocasından öyle nefret ediyordu ki, kocasından ve karnında taşıdığı bebekten kurtulmak için her şeyi yapardı.

Geralt bulduğu sonuçları ortaya koydu ve farketti ki bataklıktaki yaşlı kadın aslında Baron’un kayıp karısı Anna idi. Ayrıca Geralt, Anna’nın elindeki sembollerin, karnında taşıdığı çocuktan kurtulmak için Crone’lar ile yaptığı bir anlaşma olduğunu anladı. Sonunda Anne bulunmuştu fakat tanık olduğu ve yaşadığı olaylar, bedeninde ve zihninde bir daha eskisi gibi olamayacağı sonuçlar doğurmuştu. Bu kadar yükün altında zihni hasar görmüş, korkunun ve çaresizliğin boşluğuna sürüklenmişti.

Kısa bir müddet sonra Geralt’ın şüpheleri kesinlik kazanmıştı. Talihsiz kadını etkileyen lanet, Crone’ların işiydi. Anna, bu dehşet kardeşlerle anlaşma yapmak zorunda kalmıştı çünkü karnında taşıdığı Baron’un çocuğunu doğurmak istemiyordu.

Crone’lar Anna’nın isteğini kendi lehlerine çevirmişlerdi. Açıklanabilecek iki durum vardı; Crone’lar rahim içerisine yapılan bir büyü ile üzüm asmalarını ve Anna’nın hayat enerjisini çekmişlerdir. Anna çaresizlik içinde, kendisini şeytani büyülerden koruyacak olan tılsımı yapan büyücüye gitmiştir. Fakat Anna, Baron ile yaşadığı kavga sırasında kendisini Crone’lardan koruyacak olan tılsımı kaybetmiştir. Daha sonra ise çok kötü bir şey oldu, Anna’nın elindeki işaretler yanmaya başladı ve canavar onu Crone’ların kölesi olarak bulunduğu Crookback Bog’un kalbine sürükledi.

Dijkstra’nın hazinesini koruyan trol Bart, Novigrad’ın yeni zengin kesiminden, bankacılardan ve tüccarlardan tutunda yer altı dünyasının örgüt liderleri arasında tipik bir örnek olabilir. Paralı korumalar arasında sadece vahşet dolu sadakati ile değil; ayrıca büyük boyutu, bitmek bilmeyen dayanıklılığı ve fiziksel gücü ile moda olmuş durumdadır. Diğer bir yandan, paralı korumaların performansları için iyi gelişmiş bir zihin, gereksiz ve zarar verici olarak nitelendirilir.

Özetle, iyi bir bekçi efendisinin isteklerini algılayabilecek ve yerine getirebilecek kadar “beyinsiz” olmalıdır. Bu yüzden troller, devler ve son olarak melezler bu gibi durumlarda büyük role sahiptirler.

Brewess olarak bilinen Crone, üç kardeşi arasında yaş olarak ortanca olsa da, bedenen en büyük olarak ilk sırada yer alır. Brewess’in büyü yapmada usta olduğu ve korkunç efsanelere göre insanlardan bir düzine çorba yapabileceği söylenir.

O zamanlarda aşırıya kaçmış zulüm ve yakılmış olan yüzlerce insan cesedi, Novigrad’ın havasını boğuyordu. Bu sıkıcı hava, zalim kasapların kendileri için rahat yerler inşa etmelerine olanak sağlamaktaydı. Komplo kurmak, toplu göz altıları ve mahkemelerdeki toplu katliamlar temel yapı taşı haline gelmişti.

Eternal Fire Kilisesinin Tapınak Görevlisi olan, fırsatçı kumandan Caleb Menge, zafer anı geldiğinde Tapınak Görevlisi kumandan amiri Chappelle’in maskesini çıkartıp, kılık değiştiren bir taklitçi olduğunu dile getirmiştir. Geralt, Menge’yi ilk başta Novigrad’ın ana meydanında, Chappelle’i odun yığını üzerinde yakarken görmüştü ve bu adamın unvanının “bağnaz herif”ten daha beter olduğu anlamıştı.

Söylemek gerekirse, yakalanmama sebep olan talihsiz olayların bu alçak adam yüzünden olduğunu öğrendiğimde pekte tatmin olmamıştım. Paranoyak cellat, yanında korumaları olmadan karargâhtan dışarı adımını atmazdı. Benimde hayatımın ince bir çizgide olduğunu bile bile arkadaşlarım, Menge’nin ofisine sızmak için riskli bir plana karar vermişlerdi – tek umutları bu adamla yüz yüze görüşebilmekti.

Yakından bakınca, Menge ilk izlenim olarak sadece Geralt’ın vahşiliğini doğrulayabildi. Şansa bakın ki, Witcher’ın kılıcı bu manyak herifin hayatına son vermiş ve yeryüzüne gelen en iğrenç yaratığı tüm dünyadan kurtarmıştı.

Geralt ve ben Chappelle’i Novigradda ki Eternal Fire Kilisesinin Savunma Bakanı olduğu, yıllar önce öldüğü ve yerine taklitçi birinin geçtiği zamanlardan beri tanırdık. Tabi ki herkesin iyiliği için, bu değişimden kimseye bahsetmedik. Chappelle’in zalimliğini layıkıyla yerine getiren taklitçi sayesinde, şehirde de büyük bir gelişim gözleniyordu.

Ne yazık ki, Savunma Bakanının uysal tavırları dehşet verici şekilde şüphe uyandırmaya başlamış ve Novigrad’ın her köşesinde işkenceler artmaya başlamıştı. Taklitçi açığa çıktı, yakalandı ve Eternal Fire’ın büyük şanı için kazığa bağlanarak yakıldı.

ARNVALD
Guthhalf’dan sonra, bir Craite Jarls’a göre kâhya güvenilirdir, vefat görevinin bir kısmı Jarl’ın şarap taşıyıcısı tarafından ele alındı, Arnvald. Bu yaşlı Skellige’lı, selefinin geniş ölçülü yetkisine sahip değildi, ama birkaç yıl içinde pozisyonunda yaptığı değişiklikle hala, kendi yerini doldurulamaz hale getirmeyi başarmıştı.

Onun yetki alanları sadece kiler ve Kaer Trolde’ün bodrumlarını doldurmak değil, aynı zamanda sakinleri tutmak ve sakinlerin ihtiyaçlarını görmeyi, yanı sıra misafir olarak bayramlar ve diğer önemli törenler sırasında ziyaret edenleri de içerir.