Şimdi Ara

Körü körüne karşı çıkılan proje: Kanal İstanbul (11. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
275
Cevap
4
Favori
2.672
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
32 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Zaten boğazlar var, olmasa kanalı anlarım da varken ve 2023 de denetimi, yönetimi şartsız şurtsuz tamamen bizde olacakken Kanal ne için? Çanakkale ye de saros kanalı mı yapılacak o zaman? İstanbul a 3 köprü 1 tünel yapılana kadar Çanakkale ye bir köprü anca yapılıyor o zamana kadar bir de Kanal yapılacak nasıl bir ranttır bu?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bunada şükür ya ortalardan bir yerden Karadeniz ile Akdeniz i birleştirmeye kalksaydı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bu proje dunyanin en krali projesi de olabilir fakat ben malum sahisa guvenmiyorum agzindan cikan seylere inanmiyorum. dolayisiyla bosuna nefes tuketmeyin guven olmadiktan sonra proje uzaya cikartsa da olur.

    kimisi var uzaya 4 seritli yol yaptik dese inaniriz diyor. kimileri de var bir soze bakiyor bir de icraatlara, su son 3-5 yildir bi tarafimiza kacan kaziklari hazine garantilerine 16 yilda kimlerin nasil zengin olduklarina falan.

    bana gore malum zat, kendisi ve yakinlarini zengin etmeyecek hic bir projeye girismez hele boyle sadece ulke cikari falan mumkun degil dolayisiyla ne yapalim kardes yani cok guzelmis proje(!). su proje atiyorum 3 liraya yapilabilecek olsa onu da yine bir sekilde 10 liraya yaptirip 7 lira malum zat ve cevresi zengin olacak o 7 lira da 80 milyon milletin vergisinden cikacak.

    o yuzden basarilar dilerim hayatta.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TeknoBus

    Tek bir şey soracağım. Möntro anlaşmasını hiçe sayıp gemiler neden kanal istanbul uzerinden gecsin? Anlasmaya gore bogazlardan geçişleri yasaklayamazsın. E o zaman neden boğazı degilde kanali seçsin. Cok toz pembe bir hayal. Tamament rant kapısı. O gemilerin hicbirini uluslararası antlasmalari hiçe sayip kanaldan geçiremezsin. Gecirebilsen zaten möntroyu uygulamazdin. 1.5 milyon istihdam olacak demişsin. Kaynak? Ne istihdami? Nasil yaratılacak? Kanalda yuzecek insanlarmi istihdami oluşturacak. Madem kanal acmayla istihdam olusuyor turkiyenin her yerini yaralim. O keklere farkli bir sey koyuyorlar herhalde

    EDİT:

    ***Bilal'e Anlatır Gibi Anlatıyorum***

    kanal istanbul...
    bir şekilde 2011 yılından beri gündemimizde olan sözde çılgın proje.

    şimdi yeni bir seçim döneminde, yeniden gündemde, yeniden tartışılıyor.
    maliyeti ile tartışılıyor, vereceği zararlar ile tartışılıyor.
    ama kanal istanbul projesi'ni ortaya atanlar bundan gelir elde edeceğimizi, para basacağımızı söylüyor.

    bunların hepsini şimdi tek tek inceleyeceğiz.

    öncelikle kanal istanbul nedir? nerede yapılacaktır?

    kanal istanbul projesi, istanbul boğazına alternatif bir geçiş koridoru oluşturmak için istanbul'un batısında trakya yarımadasını ikiye bölerek açılacak yapay bir kanal.

    kanal istanbul'un kuzey-güney istikametinde uzunluğu 45-48 km uzunluğunda olacak.
    genişliği ise 145-155 metre olacak.

    şimdi, iktidar diyor ki; "istanbul boğazından tanker geçişleri tehlikeli oluyor, bu yüzden kanal istanbul'u yapacağız ve istanbul'u bu tehlikeden kurtaracağız..."

    öyle mi?
    bakınız istanbul boğazı'nın en dar yerinde dahi genişliği (rumeli hisari-anadolu hisarı arası) 700 metredir.
    şimdi en dar yeri 700 metreden geçerken tehlike arz eden tankerler, akp'nin yapacağı ve genişliği 150 metre olan kanal istanbul'dan daha rahat geçecek öyle mi?
    diren matematik, diren geometri...

    yine kanal istanbul'u yapmak isteyenler diyor ki; "bu tankerler ve gemi kazaları şehri tehlikeye atıyor, boğaz kenarında yaşayan halkı tehlikeye atıyor..."
    peki eyvallah.
    ama yine kanal istanbul'u yapmak isteyenler diyor ki; "kanal istanbul'un kıyısında yeni şehir, yaşam alanları yapacağız..."

    bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur abicim?
    istanbul boğazı kenarındaki vatandaş için tehlike arz eden geçişler, kanal istanbul'un kıyısında kuracağınız yeni şehirlerde oturan vatandaş için tehlike arz etmeyecek mi?
    üstelik yukarıda da bahsettiğim üzre kanal istanbul sadece 150 metre genişliğinde, istanbul boğazı ise 700 metre genişliğinde.
    hangisi daha tehlikeli olur?

    geçelim...

    kanal istanbul'u yapacak olanlar diyor ki; "istanbul boğazı'ndan geçen gemilerden para alamıyoruz, ama kanal istanbul'dan geçen gemilerden para alacağız, para basacağız, yılda 8 milyar dolar gelir elde edeceğiz..."

    öyle mi?
    inceleyelim.

    bakınız bir kanal neden yapılır? amacı nedir? onu irdelemekle başlayalım.
    bu tip kanallar, uzun yolları kısaltarak, zamandan ve yakıttan tasarruf sağlamak için yapılırlar.
    örneğin panama kanalı, neden yapıldı?
    pasifik'ten atlantik'e geçecek gemiler binlerce mil yol katedip güney amerika kıtasını dolanmasın diye yapıldı. büyük fayda...
    süveyş kanalı aynı şekilde, hint okyanusu'ndan akdeniz'e, oradan da atlantik'e geçecek gemiler afrika'nın en güney ucunu dolanıp binlerce mil yol ve zaman kaybetmesin diye yapıldı.
    yunanistan'da korint kanalı var.
    pire limanı'na gidecek gemiler mora yarımadasını dolanmasın diye yapıldı, faydası büyük.
    almanya'da kiel kanalı var.
    hamburg limanı'na gidecek gemiler jutland yarımadasını dolaşmasın diye yapıldı...

    bakın bu kanalların hepsinin yol ve zamandan büyük tasarruf sağladıkları aşikar.
    peki kanal istanbul?
    yol ve zamandan bir kazanım olacak mı?

    istanbul boğazı'nın uzunluğu: 30 km.
    kanal istanbul'un uzunluğu: 45 km.

    cevap: hayır.

    gelelim para mevzusuna.

    biz şu an istanbul boğazı'ndan geçen gemilerden para alabiliyor muyuz?
    evet.
    2017 yılında transit gemi geçişleri sırasında verilen fener, tahlisiye ve kılavuzluk hizmetlerinden 2017 yılında 312 milyon 11 bin 630 lira gelir elde edilmiştir.
    kaynak:

    yani, kanal istanbul'u yapmak isteyenlerin söylediği "boğaz geçişlerinden para alamıyoruz" safsatası koca bir yalandır.

    bu gelir az mı?
    çok az. 
    dünyanın en önemli su yollarından elde edilen bu gelir gerçekten çok az ve bu elde edilen gelirin hemen hemen tamamı zaten boğazların güvenliği, işletmesi, fener bakımları vb giderler için harcanıyor, yani bu gelirin vatandaşa bir katkısı olmuyor.

    peki kanal istanbul ile bu elde edilen gelirin artması, söylendiği gibi yıllık 8 milyar dolara çıkması mümkün mü?

    şu konjonktürde mümkün değil.
    neden?
    çünkü türkiye'nin taraf olduğu montreux sözleşmesine istinaden transit gemilerin yukarıda bahsettiğimiz fener, tahlisiye ve kılavuzluk hizmetleri ücretini ödeyerek istanbul boğazından geçmeleri mümkün.
    şimdi bu su yolunu kullananların böyle bir hakkı bulunurken, neden gidip daha uzun, daha dar ve üstelik daha pahalı bir geçişi tercih etsinler?

    sen bu satırları okuyan arkadaşım.
    sen bir geminin kaptanısın.
    karadeniz'den akdeniz'e açılacaksın, önünde geçmek için iki seçenek var.
    birinci seçenek daha kısa(30 km) daha geniş(700 mt) ve daha ucuz.
    ikinci seçenek daha uzun(45 km) daha dar(150 mt) ve daha pahalı...
    hangisini kullanırsın?

    peki türkiye istanbul boğazını kapatıp, transit gemileri kanal istanbul'dan geçmeye mecbur bırakabilir mi?
    böyle bir şansımız, imkanımız var mı?
    bakın, yine montreux boğazlar sözleşmesine göre, istanbul ve çanakkale boğazları "türk karasuları" statüsündedir.
    yani, bu antlaşma geçerli olduğu sürece, istanbul ve çanakkale boğazları'nın tapusu türklerdedir.

    lakin rahatlıkla "dış güşler"(!) olarak tanımlayabileceğimiz bir kuruluş var.
    uluslararası denizcilik örgütü.(ımo)
    bu kuruluş dönem dönem bu boğazlar konusunu gündeme getirir ve "boğazların türk denetiminden alınıp uluslararası bir teşkilata bırakılması gerektiği" gerekçesi ile türkiye ile davalık olur.
    örneğin bu uluslararası denizcilik örgütü en son 1996 yılında boğazlar konusunu gündeme getirmiş, ve boğazların uluslararası bir komisyona devri için lobicilik faaliyetlerinde bulunmuş.

    yani sözün özü, bu iş hassas bir nokta arkadaşlar.
    türkiye'nin boğazlar konusunda atacağı herhangi bir adım, montreux antlaşması ile boğazlar üzerinde elde ettiğimiz hakların uluslararası boyutlarda tartışmaya açılmasını gündeme getirebilir...

    bunun da tarihte örneği var.
    yine montreux sözleşmesine istinaden transit gemilerden aldığımız fener, tahlisiye ve kılavuzluk hizmetleri ücretlerinin "altın frank" üzerinden ödenmesi kayda alınmıştır.
    doları biliyoruz, euro'yu biliyoruz, sterlin, dinar falan da biliyoruz.
    bu altın frank ne ola ki?
    bu altın frank o dönem kıymetli bir para olan frank'ın altın paritesini gösteren kurdur.

    türkiye 1982 yılında (kenan evren darbe dönemi-cunta dönemi) bir karar alıyor.
    bu karara göre tedavülden kalkmış olan altın frank yerine transit geçiş ücretini dolar üzerinden alacağını beyan ediyor.
    ve bu karardan sonra transit geçiş ücretleri 10 misli artıyor.
    aslında işin hakkı bu.
    kazanmamız gereken para bu.
    yani türkiye 1936 montreux sözleşmesine göre hakkı olan parayı istiyor.
    aslında türkiye bu hakkı olan parayı 1936 yılından 1953 yılına kadar bu geçişlerden alıyor.(akp'lilerin beğenmediği tek parti cehape dönemi).
    1953 yılında demokrat parti iktidarında altın frank kuru düşükten hesaplanıyor ve türkiye ciddi anlamda bir gelir kaybına uğruyor.
    takip eden yıllarda da 1982'ye kadar bunu kimse sorgulamıyor.
    ne çoban sülü, ne halkçı ecevit bu konuya fırsat bulamıyor.
    ta ki 1982'ye kadar...

    işte 1982'de türkiye resti çekiyor ve tedavülden kalkan altın frank yerine boğaz geçiş ücretlerinin dolar üzerinden alınacağını ilan edince uluslararası denizcilik örgütü dünyayı ayağa kaldırıyor.
    başta abd, ingiltere ve yunanistan olmak üzre bütün dünya türkiye'nin aldığı bu karara itiraz ediyor.
    hatta sovyetler birliği türkiye'yi resmen tehdit ediyor.
    türkiye bu restlerin hepsine göğüs geriyor.
    ta ki 1983 senesine kadar.

    1983 senesinde iktidara gelen anap ve başbakan turgut özal ilk iş olarak ne yapıyorlar biliyor musunuz?
    1982 senesinde bülend ulusu başbakanlığındaki darbe hükümetinin aldığı bu kararın kanun haline getirilmesini erteliyor bu uygulamayı yürürlüğe koymaktan vazgeçiyorlar.
    aslında işin komiği ne peki onu biliyor musunuz?
    bu kararı uygulamaya koymaktan vazgeçen kişi olan turgut özal, 1982 yılında bunu gündeme getirip tasarıyı hazırlayan kişi, yani başbakan'ın danışmanı, bu altın frank olayını hükümetin kulağına fısıldayan kişi...

    anlıyorsunuz değil mi?
    basit anlatmaya çalışıyorum. şu yukarıdaki saçmalığı anlayabildiniz umarım...

    bakın, "boğazlardan para kazanamıyoruz" diye ciyaklayan sevgili reisçiler, akp'li arkadaşlar.
    boğazlardan para kazanamayışımızın sebeplerinden biri "düşük altın frank kuru ile geçiş ücreti" uygulayan adnan menderes ve demokrat parti.
    ikinci sebep ise anap ve turgut özal.
    yani sizin reisin ölüp bittiği adamlar yüzünden para kazanamıyoruz.
    anlatabildim mi?

    şimdi biz boğazlardan para kazanamıyoruz, az kazanıyoruz ya.
    bu kurnazlar araştırmış bulmuş bu altın frank olayını 2011'de gündeme getirmiş.
    enerji bakanı taner yıldız "altın frank'a geçeceğiz" diyor.

    dönemin başbakanı tayyip erdoğan "çılgın" kanal istanbul projesini açıklıyor.

    akp'nin altın frank açıklaması: 7 ocak 2011.
    akp'nin kanal istanbul açıklaması: 27 nisan 2011.

    yani akp, boğazlardan geçiş gelirlerinin arttırılmasının pek mümkün olmadığını anlıyor ve 4 ay sonra apar topar çılgın proje açıklıyor.

    sanırım para-gelir olayına da yeterince değindik.
    bunu da geçelim.

    bir başka husus da kanal istanbul'un güzergahı ve ekolojik denge sorunu.
    önce kanal istanbul'un güzergah haritasına bir bakalım.

    haritada görülen 1 numaralı bölge dünyanın en birinci çılgın projesi olan ve kıskanılan 3. havalimanı.
    2 ve 3 numaralı bölgeler de yerleşim nüfusunun oldukça yoğun olduğu bölgeler.

    şimdi, yazının başında değindiğimiz, boğaz geçişinde tehlike arz eden tanker geçişleri bu 3 bölge için tehlike arz etmeyecek mi?
    mazallah, kanal istanbul'dan geçen dev bir tankerin kaza yapması, patlaması durumunda bu 3 bölge felakete açık değil mi?
    misal bir tanker kazası olunca yükselen simsiyah dumanlar 3. havalimanı trafiğini tehlikeye atmayacak mı?
    ya da çıkan duman ve zehirli gazlar 2 ve 3 numaralı bölgelerdeki halkın sağlığını tehdit etmeyecek mi?

    hükümet diyor ki; 
    "çılgın proje ekolojik dengeyi bozmaz..."

    bunu diyen kişi veysel eroğlu.
    yani antik kent için "birkaç yüzyıl daha toprak altında kalsa ne olur?" diyen, "dünyanın en çevreci bakanı benim" diyen, "nasa da kim? biz onlardan iyiyiz" diyen, "heslerin bir zararı yok" deyip, sonra "biz hesler konusunda hata yaptık" diye itiraf eden bir bakan.

    yani böyle bir bakan, ekolojik denge bozulmaz diyorsa, kesinlikle o ekolojik denge bozulur. 
    kaldı ki uzman raporları da kanal istanbul'un ekolojik dengeyi tahrip edeceği yönünde.

    kısaca anlatmaya çalıştığım üzre,
    (evet ancak bu kadar kısa oldu, uzamasın diye çevre konusuna giremedim bile detaylı olarak)
    kanal istanbul'un bize maliyetten başka bir katkısı olmayacak sevgili arkadaşlar.
    bize yük, bize masraftan başka bir katkısı olmayacak bu proje başlamadan derhal durdurulmalıdır.
    bunun da en kolay yolu sanırım 24 haziran seçimleri...

    hayırlı seçimler..
    Düşünmeden çamur atan böyle boş bir yorum kesin vardır dedim hakkaten de çıktı. Senle beraber bunu beğenen 200'e yakın kişi değil fabrika bakkal bile açmaz. Fabrika kurmasın o zaman kimse yatsın tüm ülke hazır yesin. Varolanla yetinsin yenilik yapmasın. O tip projeler yapılırken çıkıp adamın biri şurda da kanalımız olsun yea demiyor. Kanal İstanbul'un ardında ne denli büyük sebeplerin olduğunu belki Google amcadan araştıracak kadar düşünür de yazma zahmetinde bulunursun. Bu ülke 90 senedir bu ne idüğü belirsiz solumsu düşünce yüzünden süründü. Ulan rte komünist olsa tapardınız tapar. Atatürk görse sizi yeminle vatandaşlıktan atardı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Her gün şu kadar gemi geçecek diye garanti verin verilmediyse öderiz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaş hala anlamıyor bunlar ya. İnce Türkçe konuştu yabancı bir dil de değil. Neden karşı çıkıldığını yazıyorum ve bu sefer anlamanızı umut ediyorum. Yabancı şirketlere olması gerekenin misli misli fiyatlara yaptıracaksın, geçiş garantisini euro ile vereceksin ve bunu da fahiş fiyatlandırma ile yapacaksın, eksik kalan geçiş garantisini karşılamak için de milletin üstüne yeni bir vergi yükü daha ekleyeceksin diye karşı çıkıyoruz. Ama anlayana tabii.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi defaulticus -- 13 Haziran 2018; 8:11:56 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • https://eksisozluk.com/kanal-istabulu-bilale-anlatir-gibi-anlatmak--5685466?p=1





    Şu yazıyı oku belki düşünmene yardımcı olur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yahu uçmayın ne 8 milyar dolarlık geliri?

    3. Köprü içinde şukadar gelir getirecek diyorlardı ne oldu? Her gün oranın zararı hazineden karşılanıyor.



    Kanalın zararı muazzam olacak eğer yapılırsa. Şu kanalı savunanlar sadece maaşlı troller. Cevap yazmaya bile değmez.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konuya girdim, açan kişinin Ömerayhan olduğunu görür görmez okumaya bile yeltenmedim. Bu adam reisi için ana babasını satacak tipten. Boşuna uğraşmayın bu adamla iletişim kurmaya.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EuroTrumpSimulator2 -- 13 Haziran 2018; 10:29:25 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: halil altın

    By pas demek iptal olması anlamına gelmiyor. Diyelim sen A noktasından B noktasına gideceksin ve 2 yol var. 1. Yolu değil 2. Yolu kullanabilirsin.

    Boğazdaki gemi trafiği giderek artıyor. Ve boğazi gecmek isteyen gemiler beklemek zorunda kalıyor.

    Kanal istanbuldan geçerse beklemeyerek maliyeti dusurecek

    Kanalı tercih ederse Biz bu geçişten Para kazanacağız. Boğazdan geçenlerden anlaşma gereği ücret alamiyoruz

    Alıntıları Göster
    by-pass'in aciklamasi icin tesekkurler, sizin de dediginiz gibi olasi baska bir alernaifi tercih emek. Benim sordugum anlasma nasil by-pass olacak? Arkadas bu tabiri kullanmisti.

    Kanal istanbuldan geçerse beklemeyerek maliyeti dusurecek demissiniz de beklemenin maliyeti ne kadar? Madem bir varsayimda bulunuyorsunuz bunu bunu bir takim veriler ile deseklemeniz gerekli. Bogaz gecisi icin ortalama bekleme suresi ne kadar? Bu surenin maliyeti nedir? Projenin yilda 8 milyar kazanmasi icin 50 bin gemiden kac tanesi beklememeyi tercih edip gececek, bunun icin hedef nedir? 50 bin geminin tamami gecse 160 bin dolar alinmasi gerekli gemi basina, bu bekleme maliyetinden daha fazla mi olacak ki tercih edilsin?




  • Memleketin tabutuna son çiviyi çakmaya yemin etmiş AKPliler bu kanal sevdası ile..Allah size akıl fikir versin!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: emrahdoy

    Ülkemiz yapılan köprü ve tünellerden para mı kazanıyor sanıyorsun sen ? Lütfen azcık araştırın. Yapılan antlaşma gereği köprü ve tünellerden yeterli araç geçişi olmadığından dolayı devletin hazinesinden ödeniyor bu eksik para. Ve devletin hazinesinde para olmadığı için vergi olarak halkın cebine yansıyor bu durum. Tek bu da değil gitmediğin hastanenin bile vergisi senin cebinden çıkıyor. Bu projeyi yapacağına yapabileceğin basit şeyleri uygula. Örneğin fabrika satma, daha çok fabrika kur. Hayvan ithal etme, hayvancılık yapana destek ver. Çiftçiye destek ver ki tarım ürünü ithal etmeyip kimseye muhtaç kalma. Daha bir çok örnek var. Bu projenin sadece ve sadece zararı olur hiç bir artısı olmaz.

    Alıntıları Göster
    Bütün ülkelerde hastane yol vb. Vatandaştan alinan vergilerle yapılır.

    He burada yanlış işler yapılıyorsa onaylamam.

    İktidar güzel işler yapıyoruz diyor.

    Muhalefet hersey yanlış diyor.

    Ben vatandaş olarak yapılan şeylerden memnun oluyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 3. Havalimanında 2 sene çalışmış bir mimarım. Bu yeni moda akımı süslü,püslü yazılar koyup arada bond kullanıp insanların okumaya üşenip, dikkat çekip haklı olduğunu var sayımı. Kısaca boş konuşma.

    Kanal İstanbul projesi çok büyğk ölçekte ekosistem zararı var. Önlemek için 25 yıllık kademeli plan gerekiyor. Tam tamına 2 yılda 4 defa toplu kuş ölümleri gördük 3. Havalimanında. Daha artık geçmiyorlar. Aynısı 3. Köprüde meydana geldi. Ekosistem para gibi yön değiştirmez. Zaman alır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi IOserI -- 13 Haziran 2018; 11:59:16 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Kardeşim bu ülke yıllardır kendi çekirdegini kendi üretiyor, bakkallarda bile var ayıp

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: halil altın

    Bütün ülkelerde hastane yol vb. Vatandaştan alinan vergilerle yapılır.

    He burada yanlış işler yapılıyorsa onaylamam.

    İktidar güzel işler yapıyoruz diyor.

    Muhalefet hersey yanlış diyor.

    Ben vatandaş olarak yapılan şeylerden memnun oluyorum

    Alıntıları Göster
    Muhalefetin neyi yanlış bulduğunu araştırın isterseniz. Size en basit şekilde anlatayım. Size bir bilgisayar lazım ama bilgisayardan da hiç anlamıyorsunuz. Mahallenin bilgisayarcısına gidiyorsunuz ve elinizde 3000 lira var. Bilgisayarcı size işinizi görecek bir bilgisayar topluyor. Birde üstüne sen yabancı değilsin sana 20 taksit yaparım diyor. Sen azar azar ödeyeceğin için hemde işini görecek bir bilgisayar aldığın için seviniyorsun. Sonra bilgisayarının özelliklerinin nasıl olduğunu öğrenmek için geliyorsun bilgisayardan anlayanların olduğu donanımhabere konu açıyorsun görüyorsun ki bilgisayarın asıl ederi 1000 lira, mahalle bilgisayarcı seni 2000 lira kazıklamış. Taksit yapmanın maliyeti 500 lira olsa bile kazığın büyüğünü yemiş oluyorsun.

    ++++++++++++++++++++++++

    Osman Gazi Köprünün maliyeti 1.5 milyar dolar. 19 yılda firmaya verilecek garanti tutar 8.2 milyar dolar. Devlet kendi yapsa ve parayı kredi ile alıp 19 yılda ödese 3.15 milyar dolar yapıyor. Yani devletten çalınan para 5 milyar dolar civarı, sadece 1 projeden halkın cebinden çalınan paradır. Senin cebinden de çıkıyor. Çocuklarının cebinden de çıkacak. Suriyelilere harcanan paranın %5'i kadar bir miktarla bu köprü yapılabilirdi.



    https://www.youtube.com/watch?v=L7lfpdlrD8w




  • quote:

    Orijinalden alıntı: halil altın

    Bütün ülkelerde hastane yol vb. Vatandaştan alinan vergilerle yapılır.

    He burada yanlış işler yapılıyorsa onaylamam.

    İktidar güzel işler yapıyoruz diyor.

    Muhalefet hersey yanlış diyor.

    Ben vatandaş olarak yapılan şeylerden memnun oluyorum

    Alıntıları Göster
    Bütün ülkelerde hastane yol vb. Vatandaştan alinan vergilerle yapılır.

    Bu konuda cok haklisiniz fakat Turkiye'de yap-islet-devlet modeli ile yapiliyor. Sehir hastaneleri, korfez ve 3. koprude oldugu gibi. Kanal Istanbul'un da bu sekilde yapilmasi planlaniyor.

    Bu durumda kendinize "O zaman bizim vergilerimiz nereye gidiyor" diye sordunuz mu?




  • benim anlamadığım nokta istanbul'u mahvettiler, karsta, erzurumda yaşayan dayı 3.havalimanından veya kanal istanbul'dan nasıl bir yararı olabilir, veya marmaray... bunları neden körü körüne savunurlar, türkiye istanbul'dan mı oluşuyor?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Allizzwell27

    Cumhurbaşkanlığına kim gelirse gelsin bu projeyi devam ettirmeli

    Ülkemiz adına cumhuriyet tarihinin bence en önemli projesidir bu

    Sağlam durup bu montrö saçmalığına son vermeliyiz
    Arkadaşlar möntro saçmalığı falan komik komik konuşmayın..
    doğal bir su yolu olan İstanbul boğazından geçişte para alamazsınız..
    O zaman Akdenizi Atlantik okyanusuna bağlayan Cebelitarık Boğazından da her geçişte para istesinler..
    Bizim boğazın 100 katı gemi trafiği var.. köşeyi dönerler..

    Kısacası bedava Boğazımız varken kanal istanbul dan kimse para verip geçmez.
    orası da sadece karşılıklı birbirini seyreden yalılar ve villalardan oluşmuş muazzam bir rant alanı olarak ortaya çıkar. parayı bunlar götürür, kanal parasını 100 sene biz öderiz..

    Uyanın ya hakikaten daha ne olması lazım gerçekleri görmeniz için..??




  • Ya yapılan/yapılacak onca köprü, hastane, kanal vs gibi projeler yandaş firmaları zengin etmek amacıyla yapıldığını daha nasıl açıkça anlatabilir acaba insanlar? Bilal'e anlatır gibi anlatıyorsun, rakamlarla, dayanaklarla, araştırmalarla anlatıyorsun, şu kadar devlet zarar girecek, vergi yükün artacak, cebindeki paran eriyecek diyorsun adama, karşı argümanlar hep aynı. Köprü yapılmış tabi ki kullanırım, hastane yapılmış tabi ki giderim. Benim bu yapılan projeleri kullanıyor olmam devlete ve vatandaşa koca bir KAZIK sokulduğu gerçeğini değiştirmez.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: halil altın

    Bütün ülkelerde hastane yol vb. Vatandaştan alinan vergilerle yapılır.

    He burada yanlış işler yapılıyorsa onaylamam.

    İktidar güzel işler yapıyoruz diyor.

    Muhalefet hersey yanlış diyor.

    Ben vatandaş olarak yapılan şeylerden memnun oluyorum

    Alıntıları Göster
    İyi güzel de vergi hepimizin cebinden gidecek! ÜLkenin verdiği geçme garantili yol, köprü, kanal, veya hastane tarzı İŞLETMELERİNİN parasını devlet yettiremeyince yine bize zam ve vergi olarak dönecek bu mu yani ekonomi? Bizim ihtiyacımızın gerçekten en öncel olarak bu olduğuna emin misiniz? Bakınız aşağıda yazdığım fabrikaları satan hükümetler sata sata kaymağını yemeyi biteremedi. İşte vizyon gerçekten çok önemli vaatlere ve olması gerekenlere bakıp savundukları liderlere bakıp ağlaması lazım insanımızın...

    AP dönemi, Başbakan SÜleyman DEMİREL, Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. N. ERBAKAN...

    Erbakan Hocanın deyimiyle fabrika kuran fabrikalara dair bazı resmi bilgiler, evrakların bilgilerini en altta vereceğim:

    Sovyet teşekkülleri Türkiye'de kurulacak aşağıdaki tesisler için Türk teşekküllerine teçhizat, malzeme ve teknik hizmetler sağlayacaklardır:
    1- B i r entegre demir ve çelik fabrikası, (İskenderun DEMİRÇELİK Fabrikası kuruldu)
    2- B i r alüminyum fabrikası ile hidro-elektrik santralı, (Seydişehir Alüminyum ve
    3- B i r petrol rafinerisi, İzmir Aliağa
    4- B i r asit sülfrik fabrikası, Bandırma SÜlfirik Asit
    5- B i r lif levha fabrikası, Artvin Lif Levha Fabrikası
    6- Cam fabrikasının telli ve emprime cam imal edecek bir ünite ile tevsii, Paşabahçe Cam Sanayii
    7) Alkol fabrikasındaM votka imal eden ünitenin tevsii.

    Sahife: 2 (Resmî Gazete) 2 HAZİRAN 1967

    Sözü geçen tesislerin özellikleri işbu Anlaşmaya ekli listede kısaca belirtilmiştir.

    Türkiye Cumhuriyeti ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği arasında 25 Mart 1967 tarihli Anlaşma ekidir
    Tesislerin kısaca özellikleri
    1 — Yıllık kapasitesi 1.000.000 ton çelik olan bir entegre demir ve çelik tesisi.
    2 —. Yıllık kapasitesi 200.000 ton alümina, 60.000 ton alüminyuı ve 25.000 ton hadde mamulü olan bir alüminyum fabrikası ile fabriktnın elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayacak bir baraj ve hidro-elektrik santralı inşaası.
    Hidro-elektrik santrahnın kapasitesi taraflar arasında akteoilecek sözleşmede tespit edilecektir.
    3 —• Yılda 3.000.000 ton ham petrol işleyebilecek kapasitede bir petrol rafinerisi.
    4 — Yıllık kapasitesi 120.000 ton olan bir asit sülfrik fabrikası-
    5 — Yılda 28.000 ton mamul istihsal edebilecek bir lif levha fabrikası,
    6 — Çayırova Cam Fabrikasının yılda 18.000 ton telli ve emprime cam imal edebilecek bir ünite ile tevsii.
    7 — İstanbul'da Alkol Fabrikasında votka imal eden ünitenin yılda 2.000.000 litre Rus tipi votka imal edecek şekilde tevsii.


    MADDE 2
    Birinci maddede sözü geçen tesisler listesi ve bu tesislerin özellikleri i k i Hükümetin karşılıklı mutabakatı ile değiştirilebilir. Ancak, işbu
    Anlaşma hükümlerine göre ödenecek teçhizat, malzeme ve teknik hizmetler bedelleri toplamı 200.000.000 A B D dolarını aşmayacaktır. (Halen
    1 A B D doları 0,888671 gram saf altını temsil etmektedir). Bununla beraber, sağlanacak bu teçhizat, malzeme ve teknik hizmetler
    bedelleri toplamı 200.000.000 A B D dolarmı aştığı takdirde, aşan kısım yılda % 2,5 faizle ve işbu Anlaşmanın diğer kabili tatbik hükümleri
    mer'i olmak üzere, i k i Hükümet arasında kararlaştırılacak bir vade içinde taksitle ödenecektir.

    MADDE 3
    işbu Anlaşma çerçevesinde Sovyet teşekküllerince sağlanacak teçhizat, malzeme ve teknik hizmetlerin nevine, miktarına, vasıflarına, fiyatlarına,
    teslim şartlarına ve Türk ve Sovyet teşekküllerince tesislerin i n -şaası, montajı, işletmeye açılması, garanti şartları, ihtilâfların çözümü,
    Türk personel ve teknisyenlerinin Türkiye'de ve Sovyetler Birliğinde meslekî eğitimleri, Türkiye'den Sovyetler Birliğine ve Sovyetler Birliğinden
    Türkiye'ye gönderilecek teknik ve idarî personel ile montaj personelinin, eğitimcilerin ve stajiyerlerin ikamet ve çalışma şartları konularında
    kabul edilecek bilûmum teknik, malî, idarî ve hukuki taahhütlere,müteallik hükümler, i k i ülkenin yürürlükteki mevzuatı uyarınca yapılacak
    sözleşmelerde belirtüecektir.

    MADDE 4
    işbu Anlaşma çerçevesinde Sovyetler Birliğince Türkiye'ye teslim edilecek teçhizat ve malzemenin fiyatları ile sağlanacak teknik hizmetlerin
    bedelleri ve Türkiye'den Sovyetler Birliğine ihraç edilecek malların fiyatları dünya fiyatları esas alınarak tespit edilecektir.
    MADDE 5
    1 — Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, işbu Anlaşma çerçevesinde,Sovyet teşekküllerince sağlanacak teçhizat, malzeme ve teknik hizmetler
    bedellerinin sağlandıkları takvim yılını izleyen yıldan itibaren 15 yılda, eşit taksitlerle ve yıllık % 2,5 faizle ödenmesini temin edecektir.

    2 —• Taksit ödemeleri her takvim yılının ilk üç ayı içinde yapılacaktır.
    3 — Vadelerden önce ödeme yapılabilir.
    MADDE 6
    Her tesis için yapılmış olan sözleşmede Sovyet teşekkülleri için belirtilen taahhütlerin yerine getirilmesinden sonra ilgili Türk ve Sovyet
    teşekkülleri faturaları sözleşmelerdeki miktarlarla karşılaştıracaklar ve gerektiğinde ödenecek taksit ve faizleri yeniden tespit edeceklerdir.
    MADDE 7
    1 — Faiz tahakkukunda başlangıç tarihi, teçhizat ve malzeme için teslim tarihi, teknik hizmetler için İfa tarihidir.
    a) Her parti teçhizat ve malzeme için, deniz yolu ile sevkıyatta konişmento tarihini izleyen 22 gün; demiryolu ile sevkiyatta demiryolu
    hamule senedinin Sovyet sınır istasyonunca damgalanma tarihini izleyen 22. gün; havayolu ile sevkiyatta konişmento tarihini izleyen 22. gün
    teslim tarihi addolunacaktır.
    b) Teknik hizmetler için, sağlanan hizmetlere ait fatura tarihi ifa tarihi addolunacaktır.
    2 — Faiz tahakkuk ettiği yılı izleyen takvim yılının i lk üç ayı içinde ve bir defada ödenecektir.
    3 —• Taksit ve faiz ödemeleri aynı zamanda yapılacaktır. Son faiz ödemesi son taksit ödemesi ile aynı zamanda olacaktır.
    M A D D E 8

    5 ve 7 nci maddelerde sözügeçen taksit ve faizler, 9 uncu madde uyarmca kullanılmak üzere, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında
    A B D doları üzerinden «SSCB Dışticaret Bankası Özel Hesabı» adı altında açılacak özel bir hesaba alacak kaydedilecektir.
    MADDE 9
    1 — 8 inci maddede sözügeçen hesaba alacak kaydedilecek meblâğlar, Sovyetler Birliği Dışticaret teşekküllerince ve 8 E k im 1937 tarihli
    Ticaret ve Tediye Anlaşması çerçevesinde, munzam olarak : Tütün,fındık, kuru üzüm, narenciye, yaş meyve ve sebzeler, zeytin, zeytinyağı,
    canlı hayvan, deriler, pamuk, yapağı, yünlü ve pamuklu mensucat, t r i kotaj, ayakkabı ve terlik, Sovyet teşekküllerinin ilgilenecekleri ve Türk
    tarafının verebileceği maden cevherleri, diğer tarım ürünleri ve tüketim malları dahil, diğer sınaî mamullerin satm alınmasında kullanılacaktır.
    Her yıl özel hesaba alacak kaydedilecek meblâğların % 60 ı aynı yıl içinde tütün, fındık, kuru üzüm, zeytin, narenciye ve yaş meyve satın
    alınmasında kullanılacak ve bu |% 60 ın % 15 i tütün satın alınmasına tahsis olunacaktır.

    http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/12611.pdf
    http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/15407.pdf (sonraki yıllarda fabrikaların kapasitelerinin arttırılmasına dair antlaşmalar)
    http://dergipark.gov.tr/download/article-file/235770 (sayfa 12)
    http://www.abalci.com/wp-content/uploads/2017/03/Askeri%CC%82-Vesayet-Do%CC%88neminde-D%C4%B1s%CC%A7-Politika-1960-1973.pdf (sayfa 17-18)
    http://www.insanbu.com/eski/a_haber38c3.html?nosu=1801
    http://sahipkiran.org/2015/12/04/turkiye-rusya-iliskileri/


    Yai neymiş milletin ihtiyacı? Gerçekten işimize yaramayacak olan kanal vb. projeler mi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi miskiab -- 26 Haziran 2018; 12:4:55 >




  • 
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.