Şimdi Ara

Kitaplarımı ne kadara satmalıyım?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
22
Cevap
0
Favori
757
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar elimde yeni kitaplar var (Şu an yanımda değil, memleketime gittiğimde satmaya başlayacağım).

    Can yayınlarının kitapları. Kitapları normal fiyatının ne kadar altına satmalıyım?
    Kitaplar çok yeni, sadece altlarında özenle çizilmiş çizikler var zaman zaman. Ortalama 80-90 sayfada bir çizik var.
    Düzgün çizilsin diye de ayraç kullanarak çizmiştim.

    Bu şartlar altında 10 liralık kitabı kaça vermeliyim veya 20-25 liralık kitabı kaça vermeliyim?



  • geçenlerde bu forumdan philip koter nickli üyeden gayet ucuza almıştım.

    Edit:

    Böyle söyledi zerdüşt ( iş bankası kültür yayınları h.a.y klasik )
    Yeni Hayat ( iletişim )
    Yeraltından notlar ( can )
    Edebiyat mutluluktur ( doğan )
    1984 ( can )

    5 i ni 25 tl ye aldım. Kitaplarda düzgün ve iyi halde.

    İdefixten baktım, işsizlikten, sıfır olarak 70.58 tutuyor ben 25 tl ye aldım. İyi almışım



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The Man WhoSoldTheWorld -- 12 Ekim 2016; 21:22:59 >
  • Kitaplar alt cizilmesi disinda sifir ayarinda cok uygun verir miyim bilmiyorum :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İstediği kadar sıfır ayarında olsun bir ürün kullanıldığı zaman ikinci eldir. Helede altları çizili ise daha ucuza gider. Yani 10 liralık kitabı 1 lira indirerek satabileceğinizi düşünmeyin. En az 3-4 lira inmelisiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Oliver_ -- 12 Ekim 2016; 18:42:45 >
  • 3 4 liradan fazla inerim zaten ama yuzde 50 fiyatina vermem acikcasi.

    Bi urun ikinci el diye tum ikinci eller ölü fiyata gidecek degil. Ebay tarzi yerlere bakarsaniz pek cok kisi sifirindan biraz ucuza vermis.

    Ben ortalama bir rakam istedigim icin buraya yaziyorum. Ortalama fiyata almazlarsa da zaten satmaya niyetli olmam. Sonucta 50 yillik kitaplari satanlari goruyorum da pek dusmemis. Bendekiler son 2 3 ay icinde alinmis kitaplar. Fiyati az dusmesem bile 50 yillik kitap muamelesi yapmayacagim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: marvellous123

    3 4 liradan fazla inerim zaten ama yuzde 50 fiyatina vermem acikcasi.

    Bi urun ikinci el diye tum ikinci eller ölü fiyata gidecek degil. Ebay tarzi yerlere bakarsaniz pek cok kisi sifirindan biraz ucuza vermis.

    Ben ortalama bir rakam istedigim icin buraya yaziyorum. Ortalama fiyata almazlarsa da zaten satmaya niyetli olmam. Sonucta 50 yillik kitaplari satanlari goruyorum da pek dusmemis. Bendekiler son 2 3 ay icinde alinmis kitaplar. Fiyati az dusmesem bile 50 yillik kitap muamelesi yapmayacagim.

    50 yıllık, eski baskı bir kitap ile yeni baskı yapılmış birkaç aylık kitabı bir tutuyorsanız kitaptan anlamıyorsunuz demektir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • O zaman tüm ikinci elciler anlamıyor. Burada milletin 50 yıllık kitabını değerli saymanın bi anlamı yok. Eğer varsa ben şimdi 30-40 tane kitap alayım 50 yıl sonra zengin olma amacıyla.
    Benim için birkaç aylık kitap daha değerli ve benim gibi düşünenlerin sayısı çok diye düşünüyorum, kişisel yorumlarınızı kendinize saklayın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: marvellous123

    O zaman tüm ikinci elciler anlamıyor. Burada milletin 50 yıllık kitabını değerli saymanın bi anlamı yok. Eğer varsa ben şimdi 30-40 tane kitap alayım 50 yıl sonra zengin olma amacıyla.
    Benim için birkaç aylık kitap daha değerli ve benim gibi düşünenlerin sayısı çok diye düşünüyorum, kişisel yorumlarınızı kendinize saklayın.

    "Kişisel yorumlar" mı? Ne kadar da zeka dolu bir tamlama! Kişisel olmayan "yorum" olduğunu engin bilginiz ile öğrenmiş oldum, bunun için size müteşekkirim.(!) Yine de cehalet dolu yazınıza kısa bir cevap vereyim:

    50 yıllık kitabın baskısı büyük ihtimalle bitmiştir ve piyasada satışı yoktur. Baskısı bitmese dahi güncel baskılarında orijinal dilin bütünlüğü değişmiş, güncel dile uyarlanmış olur. Bu sebeplerden ötürü bunlar değerlidir, bilmiyorsanız susmayı deneyebilirsiniz; kendisi yapması oldukça zahmetsiz bir eylemdir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Evet kişisel yorum diye bir şey vardır. Sizin kendi yorumunuz kişisel yorumunuzdur, Ahmet'in yorumu, Ahmet'in kişisel yorumudur. Sizin dediğiniz gibi düşünürsek ''kişisel düşünce'' de yoktur şimdi.

    Bir de insanın 1-2 yorumla cahil veya bilgili olduğunu ölçebiliyorsanız sizi tebrik ediyorum, harcanıyorsunuz :).

    Kitabın baskısı bitince ve olmayınca ne oluyor ki? Orijinal dilin bütünlüğü? Yani o zaman Charles Dickens eserlerinin orijinal dili eski Türkçe mi? Eğer dil orijinalliği istiyorsanız o kitabı yazıldığı dilde okuyun, eski Türkçe o kitabın orijinal dili değildir.

    Bence çok zorlamayın, orijinal dilden bahsedip de kitapları Türkçe okuyorsanız... Ayrıca emin olun ki dilin orijinalliğini daha iyi yansıtan (yansıtan diyorum çünkü dilin orijinali Türkçe değil) iyi çevirmenler de mevcut.

    Bir de dilin değişmesi kaçınılmaz bir şey zaten, yeni kelimeler eklenildikçe de kullanılacak tabii ki, yoksa 40 yıl havanda su dövmenin bir anlamı yok :).




  • quote:

    Orijinalden alıntı: marvellous123

    Evet kişisel yorum diye bir şey vardır. Sizin kendi yorumunuz kişisel yorumunuzdur, Ahmet'in yorumu, Ahmet'in kişisel yorumudur. Sizin dediğiniz gibi düşünürsek ''kişisel düşünce'' de yoktur şimdi.

    Bir de insanın 1-2 yorumla cahil veya bilgili olduğunu ölçebiliyorsanız sizi tebrik ediyorum, harcanıyorsunuz :).

    Kitabın baskısı bitince ve olmayınca ne oluyor ki? Orijinal dilin bütünlüğü? Yani o zaman Charles Dickens eserlerinin orijinal dili eski Türkçe mi? Eğer dil orijinalliği istiyorsanız o kitabı yazıldığı dilde okuyun, eski Türkçe o kitabın orijinal dili değildir.

    Bence çok zorlamayın, orijinal dilden bahsedip de kitapları Türkçe okuyorsanız... Ayrıca emin olun ki dilin orijinalliğini daha iyi yansıtan (yansıtan diyorum çünkü dilin orijinali Türkçe değil) iyi çevirmenler de mevcut.

    Bir de dilin değişmesi kaçınılmaz bir şey zaten, yeni kelimeler eklenildikçe de kullanılacak tabii ki, yoksa 40 yıl havanda su dövmenin bir anlamı yok :).

    Eh, yine üstteki yorumunuz gibi zeka dolu cumlelerinize cevap vermek zorundayım; fakat bu son cevabım.

    50 yıl önceki kitabın baskısı ile şimdiki baskısı arasında lisan bütünlüğü farkı varsa o dil "Türkçe'dir. (50 yıl öncenin gazetesini yahut kitaplarını açıp okumaya çalışırsanız ne demek istediğimi anlarsınız.) Buradan yazarın kaleminden çıkan Türkçe kitaplardan bahsettiğimi anlamanız gerekliydi. Dilin gelişimi ayrı, katliamı ayrıdır; Türkiye Türkçesi için durumun hangisi olduğunu umarım biliyorsunuzdur.

    İlk paragrafınızda bana kalırsa kendiniz de ne dediğinizin farkında değilsiniz; zira yaptığınız mukayeseden bu sonuç elde ediliyor. "Yorum" kelimesinin kökü "yormak" fiilidir. Bu fiilin ne olduğunu bir zahmet araştırın. Hatta etimolojisini de araştırabilirsiniz.

    Size "cahilsiniz" demedim, "cehalet dolu yazı" diyerek yazdığınız yazıya niteleme yaptım. Yine, yeniden, kaçıncı olduğunu dahi unuttuğum kez olabildiğince zeka dolu tespitinizden dolayı sizi tebrik ederim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • ''50 yıl önceki kitabın baskısı ile şimdiki baskısı arasında lisan bütünlüğü farkı varsa o dil "Türkçe'dir. '' Peki diğeri nedir? İkisi de Türkçe'dir. Eğer bu konuda anlaşamıyorsak zaten son yorumunuz olsun bence de. Ben zaten dil farkı yok demiyorum, dil farkı elbet var ve olacak da. Fakat bir kitabı değerli kılan şey eski Türkçe olması mı? Zaten Türkçe kitaplardan bahsediyor olduğunuzu anlardım? Her şeyi biz anlayalım yahu, sen hiç zahmet etme bizim yazdıklarımızı anlamaya :). Kişisel yorum olmaz rere rörö yapan da bendim.Alın size şimdi cehalet dolu yazı görmek için kendi yazdıklarınıza bakın, belki pişman olursunuz.

    Bir de bakın bilip bilmeden konuşmuşsunuz, ben Türk yazar okumuyorum satacağım tüm kitaplar da farklı ülkelerin edebiyat kitapları (Türk yazar okumadığıma inanmıyorsanız geçmiş konularım kısmında bundan önce açılmış bi konuda bahsetmiştim).

    Ben dile kelime eklemenin katliam olduğunu değil, zenginleştirdiğini düşünüyorum. Bence benim (size göre) kitaptan anlamadığım kadar, siz de dilbiliminden anlamıyorsunuz. Sempati kelimesi de ''sympathy'' kelimesinden geliyor ama aynı anlamda değiller :). Kelimelerin altını üstüne getirdiniz ama hala mantıksız açıklamalarla dolu yorumlar çıkartıyorsunuz ortaya. TDK 2. anlam ''Bir olayı belli bir görüşe göre açıklama, değerlendirme''. Kişisel olarak yaptığınız yorum da, kişisel yorum olur.

    Yaptığınız şeyi pek çok kişi anladı bence artık sıvamayın. Yorumuna laf atayım da kişiye gitmesin, sonra inkar ederim, öğretmenler bunu 7. sınıf çocuklarına yapıyor. Madem öyle ben de tespit yapayım. ''zeka dolu tespit'' olmaz, ''makul tespit'' olur.

    İyi geceler.




  • marvellous123 kullanıcısına yanıt
    Aslında dediğim gibi cevap yazmayacaktım; ama siz şuursuzca iftiraya başvurunca dayanamadım. Ayrıca neden 7. sınıf? Neden 6 yahut 8 değil de 7? Bunun bir önemi yok, değil mi; zira anlamsız çırpınışlar içerisinde bunu yazdığınız son derece belli.

    Şunu belirterek başlayayım; Ya "siz" diye ya da "sen" diye hitap edin, ikisini bir arada kullanmak oldukça anlamsız ve olabildiğince nezaketten uzak.

    "Yoruma laf atayım da kişiye laf gitmesin" bu cümle herhangi bir akıldan çıkmış olamaz. O yorumu robot mu yazıyor ki yorum sahibini hedef almamış oluyorum? Bunun tam tersine "ad hominem" deniyor; fakat dediğiniz gibi bir şey olanaksız, cehalette sınır tanımıyorsunuz. Bakın, şimdi size cahil diyorum; alınabilirsiniz.

    "Dile kelime eklemek katliamdır" diye bir şey nerede dedim? Sanırım telepati alanında bizim bilmediğimiz üstün bir yeteneğe sahipsiniz. Bu cümlenin ardında yaptığınız çıkarım dillere destan, ona değişmiyorum bile. Yüz yıllardır kullanılan "muhteva" kelimesi yerine gidip de "içerik" kelimesini uydurmak akıl almaz bir iştir. Aynı şekilde malum yıllarda "hukuk" kelimesi yerine de "tüze" kelimesi eklendi, kaçınız biliyorsunuz bu kelimeyi? Hani kelime eklenmesini "gelişim" diye niteliyorsunuz ya, ondan dolayı soruyorum.

    Şu "Kişisel yorum" tartışması çok uzadı, tek soruma cevap vermeniz dahilinde bunu bitireceğim: Kişisel olmayan "yorum" örneği verir misiniz? Zırva tevil götürmez; ama yine de cevabınızı merakla bekliyorum, beyhude çabanızı izlemek oldukça keyifli.

    Son olarak da Türkçe kitap konusunda haklısınız, kendim en son geçmiş yıllarda baskısı tükenen Türk yazarların kimi kitaplarını araştırdığım için direkt aklıma onlar geldi.

    Nezaket sahibi olun demiyorum; fakat en azından "normal" bir insan gibi argümansız itham ve iftiralara başvurmazsanız sevinirim.

    Ekleme: "Makul tespit" harikasını unutmuşum, bunu destekleyen argümanınızı da eklerseniz memnun olurum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Be All My Sins Remembered -- 12 Ekim 2016; 21:57:34 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Dilin gelişimi ayrı, yıkılışı ayrıdır dediniz. Bir de eski Türkçe kitapları tercih ediyorsunuz, buradan yola çıkarak yeni kelimelere karşı olduğunuzu tahmin ettim.

    Örnek vereyim İngilizce'den. Amble, walk, jog, hepsinin anlamı yürümek. O zaman bu kelimeleri eklesek veya yerine yenisini bulsak bu dilin zenginliğini bozar mı? Kaldı ki Türkçe çorba bi dil, birçok dilden kelime almış, ben kelime almayı sakıncalı görmüyorum o yüzden. Ayrıca dil değişmek zorunda, kim milattan önceki duvardaki yazıları ve resimleri okuyabiliyor?
    Kelimeyi benim bilmiyor olmam o kelimenin eklenmemesi gerektiği anlamına gelmiyor, yoksa ki ben eski kelimelerin çoğunu bilmiyorum. ''Surmise, predict, assume, think, suppose, guess, estimate, forecast, reckon'' bu kelimelerin hepsi ''tahmin etmek, zannetmek'' anlamına geliyor. Fakat nüans var aralarında, bu dilin zenginliğidir işte.
    Sizin dediğiniz gibi düşünürsek ''kişisel'' kelimesine gerek kalmaz. ''Kişisel eşyalarınızı yanınıza alınız'' şeklindeki tabelalar da koyulmasın o zaman. Dilde vurgu diye bir şey vardır ve gerekli olduğu yerde yapılır. O zaman ben, sen, o, biz, siz, onlar ve eğer kelimelerine de ihtiyaç duymuyoruz? Gidiyorum, gidersen, gidersin, giderler. O zaman çıkartalım biz bu sözcükleri.


    Makul tespit kısmına geleyim. Muhakeme ve mantıklı düşünme (Türkçe çevirisini bilmiyorum dersin asıl adı ''reasoning and logical thinking'') derslerinde öğretilen bir şey vardır (En azından bana öğretildi). Belirli sayıda bir veri vardır kesinliği olan veya olmayan, bunlar üzerinden çıkarımda bulunulur. Türkçesini tam olarak bilmiyorum fakat geçerli kelimesi olması gerekiyor. Buna örnek vermek istiyorum.
    - = veri, += sonuç diyelim;

    - Ali okula gidecek
    - Ahmet eve gelecek
    + Ali ve Ahmet yolda gelirken karşılaşacaklar

    Bu geçerli bir iddia değildir, Ali ve Ahmet'in gidiş-dönüş yolları farklı olabilir, o yüzden ''makul'' tespit değildir.

    -Ali okula 8:00'da gidecek
    -Ahmet okuldan 8:00'da dönecek
    - Ali ve Ahmet gidiş-dönüş sırasında hep aynı istikamette ve hep aynı kaldırımda yürürler
    + Ali ve Ahmet yolda karşılaşacaklar

    Bu ''makul''ve ''geçerli'' bir tespittir.

    Hoca bunun sonrasında şunu söylemişti, tüm bilgilere bu şekilde ulaşmak zaten imkansız bir şey, o yüzden bir yerlerde birilerinin kaynağına inanmak zorundasınız, çünkü hiçbir şey kesin olarak ispatlanamaz (Doğru yanlış adamın düşüncesi bu yöndeydi).

    Onun dışında nezaket kurallarına dikkat etmeye çalışıyorum, eleştiriye de açığım fakat sizin yaptığınız bence eleştiriden yok yaftalamaktı. Kitaptan anlamıyorsun demenizi söylüyorum diğerleri değil. Belki de ben yanlış anlamışımdır. Yanlış anladıysam kusura bakmayın.

    Bir de şimdi aslında ''akıl dolu tespit'' olmaz bence, yine de biri kullandığında niye kullanıyorsun demem.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi marvellous123 -- 12 Ekim 2016; 23:07:43 >




  • adamlar birbirlerine Cevap vermek için resmen makale yazıyorlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Topluca satıyosanız alıcıyım.
  • kralcamoka kullanıcısına yanıt
    Su anda genellikle Ingilizce romanlar kaldi. Onun disinda 2 3 tane Turkce kaldi maalesef. Toplu satilacak kadar yok :).. Ilgilendiginiz icin tesekkurler.
  • Ben teşekkür ederim. :)
  • Ben alici gozle yorum yapayim. Alti cizili olan 20tl lik ikinci el kitabi 15e filan almazdim. Anca 10tl ve altina o da sifir ayarindaysa. Yoksa anca bedavaya alirim. Tabi kalem izlerini dert etmeyen birisi daha fazla verebilir.
  • Alti cizili kitaplarinizi bedavaya verrirseniz kargoyu ben karsilayayim :D
  • Can Yayınları daima %35 bulunmaya başladı yılın her günü zaten %32 var.



    Üstelik taksit imkanı ve sıfır kitaplar. İkinci elde %45-50den az olması durumunda sadece bilmeyen insan veya ikinci el kitap seven kişiler tercih eder.



    Hangi sitelerde bu fiyat demeyin, araştırın piyasada sadece kitapyurdu ve idefix yok :)
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.