Kia Niro EV elegance paket 1.460.000! (3. sayfa)

Bahsettiğin aracın tasfiye halindeki yakalamalı araçlarla ilgisi olduğuna emin misin? Uyap e-satış portalındaki her araç bu 700 bin aracın konusu değil.

Kaldı ki ya tereke ya da izalei şuyu kararıyla satışa çıkan bir araç, tasfiye dosyalarıyla ilgili gibi görünmüyor.

Ek olarak bahsi geçen 700bin aracı aynı gün ya da aynı ay ya da aynı yıl satışa toplu olarak sunmuyorlar. Hepsinin yapılacak işlemleri olduğundan, parça parça ilana çıkıyor.

2. Dünya savaşında kullanılan hurda tankı herhalde değerinde almazsındır diye düşünüyorum...

Anlatılmak istenen şey, bu araçların uzun yılardır otoparkta terk halinde olmalarıydı.

Biraz konuyu basitleştireceğim,

Domates fiyatlarının pahalı olduğu ülkede, 700 ton çürük domates satılacağı için taze domatesin fiyatı düşer düşüncesi oluşmuş. Bu 700 ton domatesin varsın 50 tonu sağlam çıksın.

Marketin açılış saatinde kapıda olman,

İlk senin seçmen,

Başkalarının fiyat teklifiyle rekabet etmen gerekiyor...

Eğer hala bu tasfiye halindeki araçlarla, araç piyasasının fiyatının düşeceği düşünülüyorsa yanılıyorsunuz. Normal sürecinde fiyat düşecekse düşüyor, artacaksa artıyor, bu araçların etkisi oldukça düşüktür.

Yedek parça fiyatları düşer dersen, belki derim... Ama hiçbir mantıklı adam da, 5'e aldığını 4'e vermez. Bozulacak ürün değil malum.

Sıfır araçta ortaya konulan "yatırım" algısı, 700bin hurda araç için de "kelepirlik" algısı oluşturuyor. Ancak bu araçların yansımaları da olacak. Zira alınıp, belirli oranlarda tamir ve bakım işlemine tutulan araçlar serbest piyasada "garaj aracı", "kolleksiyonluk" diye satılacak. Ondan sonra aracın 3-5 yıl otoparkta yattığını öğrenen ikinci alıcıların açacağı davalar vs derken iş yine çığırından çıkacak.

Devletin bu kaynakları tabi ki değerlendirmesi lazımdı. Ancak bu değerlendirme yöntemi, anılan araçlarla ilgili yapılacak bağımsız incelemelerde, aracın bakım-onarımı yapılarak trafiğe çıkması yerine yedek parçaya ayrılması gibi seçeneklerle yapılabilirdi.

Şimdi o kadar yıl "hurdalıkta" yatan araçların piyasaya etkisi ne kadar olacak göreceğiz.

Son olarak hocam, devletin öne sürdüğü idari ve yasal kararlar nedeniyle fiyat ivmesinin düşmediğini düşünmekteyim. Aynı şey konut için de geçerli.

Alım gücünün bu kadar çok zayıfladığı ilk defa sert bir şekilde fark ediliyor. Vatandaş elindeki paraya sıkı sıkıya tutunuyor. Haliyle gereksiz harcama yapılmaması gerektiği vatandaşça da kabul görmeye başladı.

Konut için ise mevcut sistemde uygun kredi imkanı yok. Bankalar dizginlenemedi, kredi faizleri zirvelerde. Mantıklı olan kimse zaten kredisiz konuta giremiyor, şişen fiyatlara eldeki yetmiyor.

Ben bunun devletin önlemleriyle olduğunu düşünmüyorum. Belirsizlik ve imkan olmaması nedeniyle ortam durağanlaştı. Kimse cebindeki çıkarıp bir şey alma taraftarı değil zaten alan aldı alacağını.