İthal otomobillere yeni ek vergi kararı Resmi Gazete'de (11. sayfa)

Hesabımı sadece ulaşım için kullanılan, günlük bir araba için yapmıştım. Fransa'da kasko (ortalama yıllık €200-500 arası ekstra) yaptırırsanız yeni bir sürücü için zorunlu trafik sigortasıyla birlikte yıllık yaklaşık €1000 masrafı oluyor. Ulaşım için Peugeot 207 gibi bir araba alırsanız arabanın 5'te 1 fiyatına denk geliyor. Bunun yerine tamir için doğrudan para vermek bence daha mantıklı çünkü kaskoya 5 senede yeni bir ikinci el araba parası vermiş oluyorsunuz. Daha lüks bir araba varsa ek olarak €500 vermekte bence bir sakınca yok. Sadece günlük ulaşım için alınan ikinci el Corsa 1.2, Peugeot 207 veya Clio gibi arabalar için o yüzden biraz gereksiz. Arabayı tamamen pert edecek gibi bir kazaya karışmak her sene olacak bir şey değil sonuçta. Arabanızın değeri €5000'dan daha az olduğunda sigortanızın sizin çarpacağınız araçların hasarını karşılaması yetecektir çünkü kaskoya para vermek yerine tamir/yeni araba için para biriktirmek daha kolay.

Ek olarak Fransa'da üniversiteler 3 sene sürüyor, 4 sene değil. Yüksek lisansla birlikte toplamda 5 sene oluyor. Toplu taşıma için her ay €50 vermek yerine akaryakıtla birlikte ayda €90 ödemek çoğu kişi için fazla zorlayıcı değil.

Fiyatlar için "Assurance tous risques":

lelynx.fr

Prix assurance auto : quels sont les tarifs moyens ?

https://www.lelynx.fr/assurance-auto/tarif/

Sanırım bir karışıklık oldu çünkü kasko Fransa'da böyle işlemiyor. Zorunlu trafik sigortası olan "au tiers" formülünü alırsanız çarptığınız kişinin aracındaki ve bedenindeki hasarı karşılıyor fakat sizin aracınıza gelen hasar için bir kapsama olmuyor. Karşı tarafın "au tiers" sigortası varsa ve o çarptıysa sizin hasarınız karşılanmış olur. Tüm sigortalarda "hukuki mesuliyet" dâhil ve ev sigortanızda bile bu mevcut ama arabada gerçekleşen kazalar için "au tiers" gerekli. Yani başkasına verdiğiniz hasarlar için hiçbir zaman ödeme yapmanız gerekmiyor. Eğer "etendu" formülünü alırsanız çalıntı ve cam kırılması gibi ekstra kapsamanız oluyor. "Tous risques" formülü de bildiğimiz kasko oluyor ve "au tiers" formülünün üzerine kusurlu olduğunuzda bile kendi aracınızdaki hasarları kapsamanızı sağlıyor. En temel olan zorunlu trafik sigortası kendiniz için değil, başkasının hasarları için mevcut yani. Onu kapsamıyorsa zaten başka ne amacı olabilir ki?

Kısacası otobüse çarptığınızı varsayalım:

"Au tiers" sigortanız varsa otobüs ve otobüsteki herkes için tüm masrafı sigorta şirketiniz karşılar fakat kendi arabanızı tamir etmeniz veya yenisini almanız için yalnız başınasınız. Bu sigortayı yaptırmak da trafiğe çıkan bütün araçlar için zorunlu. En ucuz da aylık €40 bir fiyatı mevcut.

"Tous risques" sigortanız varsa hem otobüs ve otobüstekiler için hasar ödemesi yapılır hem de kendi arabınızı tamir etmeniz/yenisini almanız için para verilir.

Paylaştığınız sitede de sizin için işaretledim. Au tiers yazan kısmı zorunlu trafik sigortası oluyor ve başkalarına gelen tüm hasarları kapsıyor. Kapsamını genişletirseniz kendi arabanızı da kapsayan kaskoya dönüşmüş oluyor ama AXA temel sigortada aracınıza para ödemese bile sakat kaldığınız takdirde size ödeme yapacağını belirtmiş.

Anladım, ülkeye göre değişiyor o zaman çünkü burada “responsabilité civile” kısmı diğerlerine verdiğiniz hasarları tamamen kapsıyor ve her sigortada mevcut. Bir kaza olduğunda bir tarafın masraflarını karşı tarafın sigorta şirketi %100 ödüyor ve ortada bir paylaşım olmuyor. Kazada kusur oranı diye bir şey yok ama kötü niyet tespiti var. Eğer çok fazla talebiniz olursa da gelecek senelerde daha yüksek sigorta teklifi alıyorsunuz.

Özellikle dikkatsizlik veya ihmal diye belirtmişler, yani kusurlu olsanız da bilerek ve kötü niyetle yapmadıysanız kapsanıyor:

Dommages tous accidents kısmı yalnızca sizin bindiğiniz arabayı kapsıyor, diğer tarafla bir ilgisi yok. Özellikle “subis par votre véhicule” diye belirtmişler. Audi A8 ile belediye otobüsüne yolda giderken dikkatsizlikten çarpsanız bile Audi A8’inizi tamir etmeniz/yenisini almanız için para alabiliyorsunuz yani. Otobüsün tamir ücretini iki sigorta da ödüyor.

Türkiye’de kazadaki kusur oranına göre ödeme yapılması ilginçmiş.

Sen Avrupa değilsin, Ortadoğusun

Avrupa standartlarını talep edemezsin.

Ayrıca orada kimse 1500 2000 Euro'ya araba almıyor, çünkü hik dese 5000 Euro daha koyuyorsun üstüne tamir ve işçilikler çok pahalı

Vezir bazı şeyleri açıklamış, bende söyleyeyim

Avrupa'nın sisteminde arabaya mümkün olduğunca az binmek esastır, toplu taşıma/bisiklet çok sık kullanılır

Trafik kuralları adamın aklını alacak derecede serttir, hata yaparsan adamın ciğerini sökerler.

Zaten oraya gidipte Paris'te falan yaşayamazsin kiralar korkunç pahalıdır, her yer doludur ev bulamazsın

Devlet seni bir kuvvetle muhtemel köye yollar, hayatını orada kurarsin

Avrupa'yı bizden farklı yapan israf oranı azdır,halk gereksiz şeye harcama yapmaz(yukarıda B6 passat örneğini ondan verdim)

Nüfus coğrafyaya dağılmıştır,herkes ben Paris'te Münih`te yaşayacağım diyemez,sende diyemezsin.

Avrupa'da en çok satılan araba yürütme maliyeti en düşük arabadır,500 Euro fazla veririm lüks arabaya bineyim denilmez

Elli tane daha şey sayarım özetle de bunlarla tatmin olacağını umuyorum

Buarada Avrupa'yı kötüledigimi falan düşünme ,adamlarla bizim aramızda mantalite olarak ışık yılı var

İmkanın varsa mutlaka git, gelişmiş ülke vatandaşı olmak ele geçmeyecek birşey

Ufak bir yanlışınız var. Trafikteki arabaların yarısı 2010’dan daha önce üretilmiş araçlar. Yeni araba alan çok insan olmuyor çünkü gerek yok. Herkesin amacı, toplu taşıma olmadığında acil durumlar için ulaşım sağlamak. Aşağıdaki grafikten Fransa’ya bakabilirsiniz. Arabaların yılları ve toplam araba sayısı belirtiliyor.

https://www.acea.auto/files/ACEA-Report-Vehicles-on-European-roads-.pdf

Evlerin yaklaşık %86’sında bir araba var ama Paris bu ortalamayı düşürüyor. Hem toplu taşıma iyi hem de park ermek çok zor.

https://www.onisr.securite-routiere.gouv.fr/en/knowledge-centre/vehicles/vehicle-fleet/household-car-fleet#:~:text=The%20rate%20of%20car%20ownership,among%20the%20most%20affluent%20households.

Yeni bir araba alanlar ortalama €2500-4000 ödüyor, büyük ailesi olan daha fazla ödeyebiliyor. Tamir masrafı pek sorun olmuyor çünkü gidip de 500.000 km olan bir araba almıyorlar. 100.000 km altı Clio ve eski Peugeot gibi arabalara bakıyorlar. Bu arabaları burada 150.000 TL altına bulabilirken Türkiye’de 500.000 TL üzerine almak zorunda olmamız tam bir facia. Zaten fiyatlar iyice uçukken ek vergi de getiriyorlar. Yerli araba dedikleri de çoğu kişinin 10 senelik maaşı ediyor. Kamboçya’ya, Laos’a ve Tayland’a gittiğimde bile böyle pahalılık görmedim şahsen.

Trafik cezaları sıkı ama kurslar da aynı derecede kaliteli. Acemi sürücüler arabanın arkasına A harfi yapıştırdığı için diğer sürücüler de daha anlayışlı davranıyor. Uzun süredir buradayım ve daha hiçbir trafik cezası almadım. Yanlışlıkla ters yöne girdiğimde bile trafik polisi çıkmama yardım etti, ceza kesmedi. :)

Paris’te kiralar yüksek ama uygun işi olan orada yaşayabiliyor. Kız arkadaşım mesela Dublin’deydi. Kiralar yüksek olsa da maaşlar da yüksek olduğu için gelirinin %40’ından azını kiraya veriyordu. Fransa’da zaten kiranın 3 katı geliriniz olmadan bir ev tutmanız mümkün değil.

Evet, tam olarak böyle işliyor. Kusur oranı, sigorta şirketinizdeki notunuzu etkilemesi ve sonraki senelerde kişiye özel fiyat teklifi alabilmeniz için var. Kapsama konusunda tamamen suçlu olsanız bile karşı taraf için cebinizden ekstra bir şey çıkmıyor. Sadece kendi arabanıza ne olacağı, notunuzun ne olacağı ve kaza masraflarını hangi şirketin ödeyeceğini kusur oranı ile belli ediyorlar. Karşı tarafta tam kapsama varsa bile kendisini suçlu gösterdiği takdirde sonraki sene sigortaya daha fazla para ödemesi gerekeceği için muhtemelen kabul etmez ve “au tiers” sigortanızın ödemesini ister.

Bence Fransa’daki sistem daha iyi ama sigorta giderleri yine yeni sürücüler için çok pahalı. Ortalama bir arabanız varsa ve tam paket aldıysanız on senede bir araba parası da sigortaya vermiş oluyorsunuz. İyi yanı, Avrupa’daki bütün ülkelerde geçerli bir sigortanızın oluşu.

Umarım bu ek vergi saçmalıklarından vazgeçilir ve insanlar da arabanın gösteriş olduğunu düşünmeyi bırakır da bir arabaya 100 maaş ödemek zorunda kalmayız.

İste o vergilerin getirilmemesi için en başta nüfusun coğrafyaya dağıtılması gerekiyor

Aracın olunca gerçekten masraf bitmiyor bir de araç yeniyse daha da özeniyor tabi ki insan ben de geçen hafta Türkiye Sigorta'nın peşin fiyatına 12 ay taksit kampanyasından yararlanarak kasko yaptırdım aracıma. Ödemelerimin baya yoğun olduğu bir dönemdeyim bu taksit fırsatı gerçekten ilaç gibi geldi. Aracına kasko yaptırmak isteyenler mutlaka baksın derim.

vatandaşına düşman hükümetten gizli yasak...