Şimdi Ara

İstikbal Göklerdedir Sözü Hakkında .. (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
117
Cevap
0
Favori
20.473
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gezizekalı

    * Atatürk artık rahatça ölebilirdi. Madem ki ışık parlamakta, alev yanmakta ve memleket ilerlemekte devam ediyordu.

    Charles de Gaulle, Fransa

    * Türkiye tarihi, bugün her zamandan çok Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir haldedir. Ve Atatürk'ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalmamıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu gelişmenin temel öğelerinden biridir.

    Charles de Gaulle, Fransa

    * Dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri geçti.

    Chicago Tribune

    * Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.

    New York Times

    * İnsanı teslim alıcı fevkalade önderlik kuvveti vardır. O, tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.

    Gladys Baker, Gazeteci, ABD

    * O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmağa uğraşan bir kahramandı.

    Prof. Walter L. WRIHT, Almanya

    * Atatürk Türkiye'yi tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.

    Alman Volkischer Beobachter Gazetesi

    * Almanya, ATATÜRK'ün eserine ve mücadelesine hayrandır. Onda, tarihi eseri, özgürlüğü seven bütün milletler için bir sembol olarak kalacak kudretli bir kişilik görmektedir.

    Berlin, Alman Ajansı

    * Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk'ün iman verici ve yön göstericiliğinden örnek ve kuvvet alsınlar.

    Herbert Melzig, Alman Tarihçi

    * O, kendi milleti ve beşeriyet âlemi için beslediği muhabbetle, bir dâhinin neler yarattığına dair, cihana fevkalade heyecanlı bir sahne seyrettirmektedir.

    Herbert Melzig, Alman Tarihçi

    * Kendisinin tarihi büyüklüğü, eseri olan yeni Türkiye'ye bakılarak bugünden ölçülebilir.

    Çelik gibi azim ve gayreti, uzağı gören akıl ve hikmetle birleşmiş olan bu gerçek halk önderi ve devlet adamı; Anadolu dağlarının en uzak ve ıssız köşesindeki köylere bile başka bir ruh aşılamıştır.

    Illustrierte Dergisi, Almanya

    * Eski Osmanlı imparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, milli bir Türk Devleti'nin kuruluşu, bu çağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya koymuştur. Atatürk'ün parlak başarısı bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.

    Prof. Maurice Beaumont, Fransa

    * İnsanlığın bütün belirtileri O'nda kendini hemen gösteriyor.

    Noelle Gazetesi, Fransa

    * Çok büyük bir adamdı. Bir siyasi dahiydi.

    Fransiz Excelsior Gazetesi

    * Dünyanın, çağdaş, en büyük kişilerinden biri.

    Le Jour-Echo de Paris

    * Atatürk'un yurt kurtarıcı olduğunu, milletlerin en vefalısı olan Türkler asla unutmayacaklardır.

    Noell Roger Gazetesi, Fransa

    * Karşımdaki bu büyük adamda, keşfettiğim bu büyük meçhulde maharet ve karakter o kadar iyi işlenmişti ki, sözlerinde hiçbir şüphe aranamazdı.

    Claude Farrère, Fransız Yazar

    * Asırları aşan adam !

    Paris Basını, Fransa

    * Bugünün Türkleri, yüzyıllar önce Avrupa’yı titreten canlı millet durumuna erişmiştir. Ve bu akşam O büyük ölünün başında bekleyen Türkiye, güçlü ve dipdiri Türkiye'dir.

    Pierre Dominique, Fransız Gazeteci

    * Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.

    Albert Lebrun, Fransız Cumhurbaşkanı

    * Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam, bütün rütbeleri, kazanmıştır. O memlekete, bulabilecek en şerefli isim O'na verilmiştir.

    Mercel Sauvage, Fransız Gazeteci

    * Bu, insanlığa denenmiş bir felsefe örneği olarak sunulabilir. Atatürk yüzyıllara sığabilecek işleri on yılda tamamladı.

    Gerard Tongas, Fransız Yazar

    * Atatürk öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet adamları; O'nun 1930'da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş felaketinin içine sürüklemişlerdir.

    Sanerwin Gazetesi, Fransa

    * Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması’nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap:"Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.

    Briand, Fransa Başbakanı, 1921

    * Denilebilir ki onsuz, İslam âlemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.

    Berthe Georges Gaulis, Fransa

    * O, yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O'na çok uzaklardan bakmak gerekir.

    Claude Farrère, Fransız Edibi

    * Sırasıyla ihtilalci ve asi, sonradan muzaffer bir kumandan olan "Türklerin babası" Yeni Türkiye'yi yarattı, sultanları kovdu, kadınlara hürriyet verdi, fesi kaldırdı, ülkesinde radikal bir inkılâp yaptı.

    Soir, Paris, Fransa

    * O, Türkiye'nin önceki kuşaklarından hiç birine nasip olmayan özgürlük ve güven dolu bir hayat sağladı. Başarıları, Türkiye'nin Avrupa devleti olmasını sağladı, yakın doğunun tarihini değiştirdi.

    Times Gazetesi, Ingiltere

    * O, olmasaydı modern Türkiye olmazdı. O'nun sayesinde Türkler, O'nun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve zaten dünyaca pek yüksek olan onurlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.

    Nya Dagligt Gazetesi, İsveç

    * Türkiye'yi yaratan, tarihimizin bu en Büyük Adamını başımı en derin hürmetle eğerek selamlarım.

    Prof. Morrf, İsviçre

    * Yalnız bir asker değil, aynı zamanda yüzyılımızın bir daha göremeyeceği bir dahi idi.

    Prof. Sekretan, İsviçre

    * Hayatının sonuna kadar milleti'nin mutlak güveni ile kurduğu devletin başında muzaffer kumandanının kişiliği, eşi görülmemiş bir karakter örneğidir.

    C. C. SFORZA, İtalya

    * Üstün iradesi, tükenmez cesareti ve eşsiz seziş ile hasımlarını dize getirdi. Fazilet ve ciddiyeti, üç yılda memleketine yalnız askeri değil, aynı zamanda tam ve doyurucu bir siyasi zafer kazandırdı.

    F. Perrone Di San Martino, Yazar

    * Atatürk'ün ölümü ile Yakın Doğu'nun gelişmesine birinci derecede etken olan son derece kuvvetli bir şahsiyet kaybolmuştur.

    Tribuna Gazetesi, İtalya

    * Şaşırtıcı ve çekici bir kişi. Asker olarak büyük, fakat devlet adamı olarak daha büyük.

    Japon Times

    * Yüzyıldan beri Küçük Asya'nın çıkardığı en büyük lider.

    The Japon Chronicle

    * Büyük adamlar, kuşaklarının başındadır. Türk Milleti'nin başındaki büyük ve dahi Atatürk, politika ve savaş alanlarında yılmayan büyük ve yurtsever bir insandı.

    Kerama, Lübnan Başbakanı, 10 Kasım 1963

    * Kelimenin tam anlamıyla bir yapıcı ve yaratıcı olan Atatürk, dünya haritasında memleketine yepyeni bir sınır çizmiştir...

    Loryan Gazetesi, Lübnan, 1938

    * Atatürk, dünyanın çok nadir yetiştirdiği dâhilerdendir. O, bütün bir tarihin seyrini değiştirmiştir.

    Ennehar Gazetesi, Lübnan, 1938

    * Dünyanın çok nadir yetiştirdiği dâhilerdendir. Dünya tarihinin gidişini değiştirmiştir.

    An Nahar Gazetesi, Lübnan

    * Yüzyılımızda, "olmayacak hiçbir şey yoktur" şeklindeki tarihi gerçeği ispatlayan ilk adam olmuştur.

    Esti Ujsag, Macaristan

    * Dünya, bu savaş ve barış kahramanı büyük adamın ölümü ile yoksul düşmüştür.

    Pester Lioyd Gazetesi, Macaristan

    * Türkiye'yi bir arı kovanına ve bütün Türkleri de bal aramaya çıkmış çalışkan arılara benzetiyorum. Nasıl arılar beylerinin etrafında toplanıp çalışırlarsa bütün Türk Milleti bugün büyük dahi Mustafa Kemal etrafında toplanmışlardır.

    Prof. M. Zaajti Franes, Macaristan

    * Çağının, belki de tüm tarihin en olağanüstü kişilerinden biri.

    Egyptian Gazetesi, Mısır

    * Kemal Atatürk'ün karakterinin bir cephesini göstermek itibariyle bir noktayı hatırlatmak isterim. Bize savaşlarından birini anlatıyordu. Birdenbire durdu: "Görüyorsunuz ya", dedi. "Birçok zaferler kazandım. Fakat bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum." Cesaret ve zekâsından başka yüreği bu kadar yüce olan böyle bir şef'in, yurdu için mucizeler yaratmış olmasına şaşılabilir mi?

    George Bennes, Vu Gazetesi, Fransa, 1938

    * Atatürk, tarihte, memleketinin en büyük adamlarından biri olarak kalacaktır.

    Le Morgen Bladet Gazetesi, Norveç

    * Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan'da, O'nu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever...

    Eyüp Han, Pakistan Cumhurbaşkanı

    * Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken, O'nun bakışı ile cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.

    İkbal, Pakistanlı şair

    * O'nun yaratıcı ruhunun ve ateşli yurtseverliğinin harekete geçmemiş olduğu hiçbir alan yoktur...

    Gazeta Polska, Polonya

    * Atatürk, tarihte teşkilatçı bir dahi, bir milletin harikalar yaratan yöneticisi ve memleketinin kurtarıcısı olarak kalacaktır.

    Independance Romaine Gazetesi, Romanya, 12 Kasım 1938

    * Bir milleti, uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran, kuvvetlendiren, yükselten yöneticiler arasında Atatürk, en birincisidir.

    Timpul Gazetesi, 12 Kasım 1938

    * Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi herkesin sevgi ve saygısını çeken büyük Türk Milleti'nin milli bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni milli yapısını yaratmıştır.

    Kalinin, Sovyet Başbakanı

    * Vatanını muhakkak bir parçalanmaktan kurtararak devlet gemisini güvenilir bir limana götürdükten sonra milletinden bir taht istemedi. O, kelimesinin bütün anlamıyla bir insan, essiz bir dahi, kahraman bir asker ve siyaset adamı idi...

    Elifba Gazetesi, Suriye

    * Atatürk’ün başardığı işler mucize ve harika kabilindedir. Birkaç yıl içinde memleketinde yaptığı inkılâplar, birkaç yüzyılda gerçekleştirilmeyecek işlerdir.

    El Tekaddum Gazetesi, Suriye

    * Atatürk'ün dehası, tarihte Türk Milleti'nin taşıdığı ruhun faziletine en yüksek örneklerinden birini teşkil edecektir.

    Branko Aczemovic, Büyükelçi, Yugoslavya

    * Türkiye, dost ve düşmanlarının hayran olduğu bir deha adama malik bulunmak bahtiyarlığına erişmiştir.

    Katimerini, Yunanistan

    * Devrin yüksek şahsiyetleri kitaplarda, konferanslarda Türkiye'nin asla değişmeyeceğini ve değişmeden öleceğini ilan etmişlerdi. Hâlbuki ölmeden değişti. Hem de kökünden ve baştan aşağı değişti. İnançlar, gelenekler, yöntemler yıkıldı. Son döküntülerini de yabancı zırhlıları ve kapitülasyonlar gibi memleketten sürüp attılar. Türkiye, ruhunu değiştirmişti. Tamamen ve tasavvur edilmesi mümkün olduğu kadar...

    Raymond Cartier, Le Nouvelliste Gazetesi, Fransa

    * Savaş sonrasının en ileri gelen devlet adamlarından biri. Kendi başına bir klâs oluşturuyordu ve hemen her açıdan tekti.

    The Fortnightiy, Londra

    * Avrupa, savaştan sonra belirmiş az sayıdaki yapıcı devlet adamlarından birini kaybetti.

    Spectator, İngiltere

    * Çağımızda hiçbir isim Atatürk'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.

    Observer Dergisi, İngiltere

    * İngiltere önce, cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.

    Sunday Times Gazetesi, İngiltere

    * O, benzeri olmayan bir devlet adamı idi. Diktatörlerin tahammül edemediği serbest bir nizamla, demokrasilerin başaramadığı ve başaramayacağı işler yapmıştır. Tarihte böyle adamlar devirlerine kendi adlarını vermişlerdir.

    Word Price, İngiltere

    * Savaş Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Milletini yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Ata'sına değer bir görünümden başka bir şey değildir.

    Winston Churchill, İngiltere Başbakanı

    * Atatürk, Türk Milleti'nin ruhunda Türk Bayrağı gibi dalgalanan bir baştı.

    Daily Telegraph Gazetesi, İngiltere

    * Cumhuriyet Türkiyesi'nin Devlet Başkanı Kemal Atatürk, diğer önderlerde görmeye alışmadığımız şu değerli nitelikleri kişiliğinde toplamış bulunuyor: alçak gönüllülük, yeterlik ve başarı...

    The Truth, İngiltere

    * O genç ve dahi Türk şefinin o esnada Çanakkale’de bulunması, müttefikler bakımından talihin en acı darbelerinden biridir.

    Alan Moorehead, İngiliz Yazar

    * Atatürk, eskimiş bilimlerle boş yere kafasını yormamış olduğundan daha taze ve cesur düşünen bir önderdir. Kendisi için, bugünkü Avrupa’nın en güçlü Devlet Adamıdır diyebileceğimiz Atatürk, hiç şüphesiz devlet adamlarının en cesur ve orijinalidir.

    Herbert Sideabotham, İngiliz Yazar

    * Herhangi bir olayı derinliğiyle kavramak, çıkar yolu görüp birdenbire harekete geçmek iktidarı, O'nun eşsiz otoritesinin başlıca kaynaklarından biridir.

    Grace Ellison, İngiliz Gazeteci, 1923

    * O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi.

    Emanullah HAN, Afgan Kralı

    * Bu Türk Milleti yastadır. Çünkü yeni Türkiye'nin yaratıcısı olan eşsiz şefini kaybetmiştir.

    Stipsi Gazetesi, Arnavutluk

    * Büyük düşüncelerin adamı. Bir devlet mimarıydı.

    Neue Freie Presse, Viyana, Avusturya

    * Atatürk öyle bir insandır ki, hayali değildir. İstediğini bilir, bildiğini yapar, yapamayacağı birşeyi de istemez.

    Avusturyalı Heykeltraş Krippel

    * Atatürk, yirminci asrın en büyük gerçeğini yaratan adamdır.

    Nasyonal Tidende, Belçika

    * Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk'tür.

    Libre Belgique, Belçika

    * Hiçbir memleket, yeni Türkiye'nin Ata'sı tarafından başarılan kadar güçlü, hızlı ve kökten bir yenilik hamlesine erişmemiştir.

    Dness Gazetesi, Bulgaristan

    * Mustafa Kemal yeni Türkiye'nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir toplumdan yepyeni, güçlü bir millet yaratmış, essiz kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi kendine inandırmıştır.

    Ma Shao-Cheng, Çinli Yazar

    * Atatürk, şahsiyet ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi, O, yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adamdı.

    National Tidence Gazetesi, Danimarka

    * Atatürk, olağanüstü nitelikte bir devlet adamı, savaş sonrası dünya tarihinin en önemli simalarından biri idi.

    Hufvud Stadbladet Gazetesi, Finlandiya

    * Dünyanın yetiştirdiği en büyük insanlardan biri.

    Star of India, Hindistan

    * Atatürk, yalnız Türk Milleti'nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderiydi. O'nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.

    Bayan Sucheta KRIPALANI, Hint Parlamento Heyeti Başkanı

    * Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belli bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihinde hüküm sürecek insanlardır.

    Tahran Gazetesi, İran

    * Atatürk yalnız kahraman milletinin büyük bir şefi olmakla kalmamıştır. O, aynı zamanda insanlığın da en büyük evladı olmuştur.

    İran Gazetesi

    * Dünya, çağımızın en dikkati çekici adamlarından birini kaybetti.

    Palestine Post, İsrail

    * Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılâpçı olmuştur.

    Ben Gurion, İsrail Başbakanı, 1963

    * Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye'nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.

    General Mc Arthur

    * Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır. Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması, yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan etmesi ve o zamandan beri koruması, Atatürk' ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş inkılâplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.

    John F. Kennedy

    * Atatürk’ün dış ilişkiler konusu üzerindeki görüşlerini inceleyen bir kimse fikirlerinin değerini ve ifade ettikleri zamanı aşan anlamları karşısında daima hayrete düşer

    Awra M. Warren, ABD büyükelçilerinden

    * Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O’nun tüm askerleri burada olsalardı teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.

    Aristide Briand, Fransa Başbakanı, 1921 meclis nutkundan

    * Mustafa Kemal sosyalist değil, fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici ve iyi düşünceli, akıllı bir lider. Mustafa Kemal soygunculara karşı bir Kurtuluş Savaşı veriyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultan’ı da yaranı ile birlikte alt edeceğine inanıyorum

    Vladimir İlyiç Lenin

    * Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım . Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal’de büyük bir ruh kuvvetinin esrarı var

    Sir Charles Townssend, İngiliz Generali 1922

    * Kemal Atatürk için daimi bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye’ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. Onun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk’ün hatırasını anmak için yapılan tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş çok yerinde bir saygıdır.

    Dwight D. Eisenhower, ABD. Başkanı, 1953

    * Sevr’den sonra Türkiye’nin öldüğünü sanmıştım. Ama Türkiye; yaşıyor hem, Mustafa Kemal başına geçeli beri öylesine canlı yaşıyor ki; bir Lloyd George’un bütün çabaları , bütün imkanları ,sağduyuya meydan okuyan bu şiddetli yaşama isteğinin karşısında erimekten başka bir şey yapamıyor

    Claude Farrère, Fransız romancı ve diplomat

    * Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir. Bu olağanüstü işleri yapan Mustafa Kemal, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmıştır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.

    Elefterios Venizelos, Yunanistan Başbakanı, 1933

    * Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken Atatürk’ün bakışıyla cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.

    İkbal, Pakistan milli şairi, 1958

    * Yakın ve Ortadoğu’da ilk cumhuriyet, doğuşunu ona borçludur. Bu cumhuriyet birçok ulusun milli özgürlük savaşlarına ışık tutmuştur. Atatürk’ün yönetimindeki Türkiye’nin uluslar arası otoritesi yükselmiş ve ülkesi dünya siyasetinde önemli bir rol oynamaya başlamıştır.

    Nikita S. Kruşçev, Sovyetler Birliği Başkanı, 1963

    * Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır. Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa’nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa’nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.

    Franklin Roosevelt

    * Bütün dünya 10 Kasım’da biz Almanların da dostluk ve saygı ile bağlı olduğumuz bir insanın hayatını ve eserlerini takdirle anmaktadır. Atatürk, daima Türkiye ile Avrupa arasında sıkı bağlar kurmaya çalışmıştır.

    Ludwing Erhard, Batı Almanya Başkanı, 1963

    * Mustafa Kemal; bir millet, bütün vasıtalarından mahrum edilse dahi, kendini kurtaracak vasıtaları yaratabileceğini ispat eden adamdır. - Adolf Hitler

    * Mustafa Kemal bir temeldir. Bir yöndür. Yapılmış, her şeyi bitmiş bir bina değildir. Onu ancak devam ettirerek, sürdürerek sevebiliriz. Kendisine yeni şeyler, yeni değerler ekleyerek sevebiliriz. Yalnız yüreğimizle değil, aklımızla da sevelim. Mustafa Kemal en büyük zaferini o zaman kazanmış olacak

    Cemal Süreya

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: V_ForVendeTTa

    * Denilebilir ki onsuz, İslam âlemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.

    Berthe Georges Gaulis, Fransa


    Bu biraz yanılmış. Yüzyıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen hala değişen bir şey yok şark cephesinde. Beşyüz yıl demeliydi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest

    quote:

    Orjinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    Tamam doğru söylüyorsunz verdiğiniz bilgilerde hiçbi yanlışlık yok. Ben de diyorum ki benim de elimde Tekalif-i Milliye emirlei olsa, benim de elimde istediğim adamı asma yetkim olsa , ben de Selanik'te doğup büyümüş ve içinde bulunduğum devletin durumunu düşünüyor olsam, komutamda vatanını canından çok seven bir millet olsa ve sevk ve idare öğrensem askeri okulda ben de yapardım bunları , siz de yapardınız..Atatürk Devrim yapmıştır
    mücadelenin en büyük örneğini göstermiştir milletçe, cesaret isteyen değişiklikler yapmıştır.Ama bunları yapmak çağlar üstü dehayı gerektirmez.Çağşar üstü deha Da Vinci'deki gibi olur bana göre..


    Anladığınızı sanmıyorum. Sadece savaşlara takılıp kalıyorsunuz gibi. Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir gibi kumandanlarda askeri bakımdan değerli isimlerdir. Ama onlar ATATÜRK olamadılar. Özellikle Karabekir paşa ATATÜRK'ü hiç anlamadı. Bugün bazılarının o'nu baştacı yapması bundandır. Eğer kahramanımız o olsaydı hiç kuşku yok ki biz sıradan bir Ortadoğu ülkesinde yaşıyor olurduk. ATATÜRK'ü büyük yapan devrimlerdir. Devrimlerin hemen tamamını O'nun beyin gücüne borçluyuz. Devrimlerde ATATÜRK tek adamdır. Bir tek İsmet paşa biraz ATATÜRK'e yakındır. Zamandaşları Churchill'in, Wilson'un büyük kabul edildiğine bakarsak ATATÜRK'ün devliği ortaya çıkar.

    "Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu. Mustafa Kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi." David Lloyd George-İngiltere Başbakanı, 1922 (Parlamento'da kendisine yöneltilen suçlamalara karşı yaptığı savunmadan!)

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orjinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    Tamam doğru söylüyorsunz verdiğiniz bilgilerde hiçbi yanlışlık yok. Ben de diyorum ki benim de elimde Tekalif-i Milliye emirlei olsa, benim de elimde istediğim adamı asma yetkim olsa , ben de Selanik'te doğup büyümüş ve içinde bulunduğum devletin durumunu düşünüyor olsam, komutamda vatanını canından çok seven bir millet olsa ve sevk ve idare öğrensem askeri okulda ben de yapardım bunları , siz de yapardınız..Atatürk Devrim yapmıştır
    mücadelenin en büyük örneğini göstermiştir milletçe, cesaret isteyen değişiklikler yapmıştır.Ama bunları yapmak çağlar üstü dehayı gerektirmez.Çağşar üstü deha Da Vinci'deki gibi olur bana göre..


    Anladığınızı sanmıyorum. Sadece savaşlara takılıp kalıyorsunuz gibi. Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir gibi kumandanlarda askeri bakımdan değerli isimlerdir. Ama onlar ATATÜRK olamadılar. Özellikle Karabekir paşa ATATÜRK'ü hiç anlamadı. Bugün bazılarının o'nu baştacı yapması bundandır. Eğer kahramanımız o olsaydı hiç kuşku yok ki biz sıradan bir Ortadoğu ülkesinde yaşıyor olurduk. ATATÜRK'ü büyük yapan devrimlerdir. Devrimlerin hemen tamamını O'nun beyin gücüne borçluyuz. Devrimlerde ATATÜRK tek adamdır. Bir tek İsmet paşa biraz ATATÜRK'e yakındır. Zamandaşları Churchill'in, Wilson'un büyük kabul edildiğine bakarsak ATATÜRK'ün devliği ortaya çıkar.

    "Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu. Mustafa Kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi." David Lloyd George-İngiltere Başbakanı, 1922 (Parlamento'da kendisine yöneltilen suçlamalara karşı yaptığı savunmadan!)



    1- Bir defa tarihte deney olmaz.Kendi tespitlerinizi mutlak doğru gibi göstermeyim
    2- Chırcjill kendi partisinin toplantısında söylemiştir bu sözü.Ben burda bu sözü de söyleyeni göz önüne alarak Churchill'in amacının Atatürk'ü yüceltmek değil o güzelim orduyla,teknolojiyle insan gücüne yenilen bir ordu kumandanının beceriksizliğini ört-bas etme ihtiyacını sezerim.Yenilgi psikolojisidirr bu kendiniz mağlığ düşünce kendinizi eleştirmeyi / kendinize eleştiride bulunulmasını amiyane tabirle kendizi alçaltmayı değil karşı tarafı yüceltme yolunu tercih edersiniz.
    3- Yukarda verdiğim olsaydı etseydi laf olsun diye değildi.Atatürk Selanik'te doğdu neden ? Avrupa medeniyetini öğrendi, çağın gerekliliğini öğrendi ve daha birçok şey öğrendi saymam gereksiz..Atatürk Şam'da doğsaydı hiç şüphesiz bu yaptıklarının tam tersini savunurdu.Bu yüzden sosyolojinin objektif koşullarını göz önünde bulundurursak Atatürk'ün bunları savunmasının / gerekli koşulları bir şekilde sağladıktan sonra da uygulamasının dehalık örneği olmadğını ; aksine uygulamamasının aptallık olaacağını görürüz..


    ekleme : O kopyala yapıştır yaptığınız metinde geçen kişilerin ne kadar samimi olduklarını söylediklerinden 30 yıl sonra gördük



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 00FFCC -- 11 Temmuz 2009; 0:55:50 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 00FFCC

    quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orjinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    Tamam doğru söylüyorsunz verdiğiniz bilgilerde hiçbi yanlışlık yok. Ben de diyorum ki benim de elimde Tekalif-i Milliye emirlei olsa, benim de elimde istediğim adamı asma yetkim olsa , ben de Selanik'te doğup büyümüş ve içinde bulunduğum devletin durumunu düşünüyor olsam, komutamda vatanını canından çok seven bir millet olsa ve sevk ve idare öğrensem askeri okulda ben de yapardım bunları , siz de yapardınız..Atatürk Devrim yapmıştır
    mücadelenin en büyük örneğini göstermiştir milletçe, cesaret isteyen değişiklikler yapmıştır.Ama bunları yapmak çağlar üstü dehayı gerektirmez.Çağşar üstü deha Da Vinci'deki gibi olur bana göre..


    Anladığınızı sanmıyorum. Sadece savaşlara takılıp kalıyorsunuz gibi. Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir gibi kumandanlarda askeri bakımdan değerli isimlerdir. Ama onlar ATATÜRK olamadılar. Özellikle Karabekir paşa ATATÜRK'ü hiç anlamadı. Bugün bazılarının o'nu baştacı yapması bundandır. Eğer kahramanımız o olsaydı hiç kuşku yok ki biz sıradan bir Ortadoğu ülkesinde yaşıyor olurduk. ATATÜRK'ü büyük yapan devrimlerdir. Devrimlerin hemen tamamını O'nun beyin gücüne borçluyuz. Devrimlerde ATATÜRK tek adamdır. Bir tek İsmet paşa biraz ATATÜRK'e yakındır. Zamandaşları Churchill'in, Wilson'un büyük kabul edildiğine bakarsak ATATÜRK'ün devliği ortaya çıkar.

    "Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu. Mustafa Kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi." David Lloyd George-İngiltere Başbakanı, 1922 (Parlamento'da kendisine yöneltilen suçlamalara karşı yaptığı savunmadan!)



    1- Bir defa tarihte deney olmaz.Kendi tespitlerinizi mutlak doğru gibi göstermeyim
    2- Chırcjill kendi partisinin toplantısında söylemiştir bu sözü.Ben burda bu sözü de söyleyeni göz önüne alarak Churchill'in amacının Atatürk'ü yüceltmek değil o güzelim orduyla,teknolojiyle insan gücüne yenilen bir ordu kumandanının beceriksizliğini ört-bas etme ihtiyacını sezerim.Yenilgi psikolojisidirr bu kendiniz mağlığ düşünce kendinizi eleştirmeyi / kendinize eleştiride bulunulmasını amiyane tabirle kendizi alçaltmayı değil karşı tarafı yüceltme yolunu tercih edersiniz.
    3- Yukarda verdiğim olsaydı etseydi laf olsun diye değildi.Atatürk Selanik'te doğdu neden ? Avrupa medeniyetini öğrendi, çağın gerekliliğini öğrendi ve daha birçok şey öğrendi saymam gereksiz..Atatürk Şam'da doğsaydı hiç şüphesiz bu yaptıklarının tam tersini savunurdu.Bu yüzden sosyolojinin objektif koşullarını göz önünde bulundurursak Atatürk'ün bunları savunmasının / gerekli koşulları bir şekilde sağladıktan sonra da uygulamasının dehalık örneği olmadğını ; aksine uygulamamasının aptallık olaacağını görürüz..


    ekleme : O kopyala yapıştır yaptığınız metinde geçen kişilerin ne kadar samimi olduklarını söylediklerinden 30 yıl sonra gördük

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    1- Bir defa tarihte deney olmaz.Kendi tespitlerinizi mutlak doğru gibi göstermeyim



    En iyisi siz biraz tarih okuyun. Baksanıza Lloyd George'un savunmasını bile Churchill'e ait sanıyorsunuz. Kafalara sokulmaya çalışılan deccal iftirası ancak doğru bilgilerle düzelebilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest

    quote:

    Orjinalden alıntı: V_ForVendeTTa

    * Denilebilir ki onsuz, İslam âlemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.

    Berthe Georges Gaulis, Fransa


    Bu biraz yanılmış. Yüzyıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen hala değişen bir şey yok şark cephesinde. Beşyüz yıl demeliydi.

    Alıntıları Göster
    Evet çok yanılmış. Bizim bazı çok zeki Kemalistlerimiz 'Atatürk yeni bir Kur'an hazırlatacaktı. Türkçe olacaktı ve içinde hem eski Kur'an 'dan hemde Nutuk 'tan parçalar olacaktı' diyorlar.
    Bunlar gerçekse İslâm alemi yolunu bulmaz tam aksine yoldan çıkardı. Bu iddialar gerçek olamaz. Olsa olsa dine karşı Kemalistlerimizin iğrenç hayallerinden biri hayali olabilir. Bir kere bunu yapmaya çalıştığı anda tüm müslamanlardan çok büyük bir tepki görürdü. O dönemin yobazlarınada iyi malzemede çıkmış olurdu. İyi niyetli dindarlardanda tepki alırdı.


    Orjinalden alıntı: lehrer35


    Orjinalden alıntı: V_ForVendeTTa

    * Denilebilir ki onsuz, İslam âlemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.

    Berthe Georges Gaulis, Fransa




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest

    quote:

    Orjinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    1- Bir defa tarihte deney olmaz.Kendi tespitlerinizi mutlak doğru gibi göstermeyim



    En iyisi siz biraz tarih okuyun. Baksanıza Lloyd George'un savunmasını bile Churchill'e ait sanıyorsunuz. Kafalara sokulmaya çalışılan deccal iftirası ancak doğru bilgilerle düzelebilir.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orjinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    1- Bir defa tarihte deney olmaz.Kendi tespitlerinizi mutlak doğru gibi göstermeyim



    En iyisi siz biraz tarih okuyun. Baksanıza Lloyd George'un savunmasını bile Churchill'e ait sanıyorsunuz. Kafalara sokulmaya çalışılan deccal iftirası ancak doğru bilgilerle düzelebilir.






    Kusura bakmayın uyku bastırdığı için karıştırmışım.. Ancak verdiğiniz cevap beni hiçbişekilde tatmin etmedi.Sadece karışıklığı bildirmek için yazdıysanız teşekkür ederim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 00FFCC -- 11 Temmuz 2009; 1:20:01 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 00FFCC

    quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orjinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    1- Bir defa tarihte deney olmaz.Kendi tespitlerinizi mutlak doğru gibi göstermeyim



    En iyisi siz biraz tarih okuyun. Baksanıza Lloyd George'un savunmasını bile Churchill'e ait sanıyorsunuz. Kafalara sokulmaya çalışılan deccal iftirası ancak doğru bilgilerle düzelebilir.






    Kusura bakmayın uyku bastırdığı için karıştırmışım.. Ancak verdiğiniz cevap beni hiçbişekilde tatmin etmedi.Sadece karışıklığı bildirmek için yazdıysanız teşekkür ederim

    Alıntıları Göster
    istikbalin elinin altında duran kolayca elde edilebilecek birşey olmadıgını söylemiştir
    istikbale ulaşmak için çalışmalısın,yükselmelisin,ilerlemelisin.
    ---------------
    Atatürk kesinlikle çok zeki bir adamdır ama çagları aşan bir deha oldugunu düşünmüyorum
    (Ona duydugum "saygı"yı etkileyecek birşey degil)
    ---------------




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kazuya58

    istikbalin elinin altında duran kolayca elde edilebilecek birşey olmadıgını söylemiştir
    istikbale ulaşmak için çalışmalısın,yükselmelisin,ilerlemelisin.
    ---------------
    Atatürk kesinlikle çok zeki bir adamdır ama çagları aşan bir deha oldugunu düşünmüyorum
    (Ona duydugum "saygı"yı etkileyecek birşey degil)
    ---------------

    Alıntıları Göster
    Tarihe yön veren insanlar deha olarak anılır, keza zeki olmak buna yetmez. Ondandır ki sayıları azdır ve ona sahip olmuş uluslar için övünç kaynağıdırlar. Hemen hemen yüzyılda bir çıkarlar ve o yüzyıla önemli bir damga vururlar

    Bir özellikleri de tüm kıtalarda, dünyanın pek çok coğrafyasında biliniyor olmalarıdır, sonuçta tarihe yön vermişlerdir, keza klavyeden yazı yazmaktan zor bir iştir!

    Bir Amerikan başkanı onu milenyum mesajında yüzyılın lideri diye anarken, Küba da heykeli dikilir, Lenin ondan bahsederken, bazı Asya toplulukları için kılavuz olur, Yunanlılardan İngilizlere kadar tüm Avrupa iyi tanır, kısacası adından böyle çok bahsedilir durur.

    Tüm dehaların, tarihe yön vermiş insanların bir özelliği de balçıkla sıvanamayacak oluşlarıdır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: as74

    Tarihe yön veren insanlar deha olarak anılır, keza zeki olmak buna yetmez. Ondandır ki sayıları azdır ve ona sahip olmuş uluslar için övünç kaynağıdırlar. Hemen hemen yüzyılda bir çıkarlar ve o yüzyıla önemli bir damga vururlar

    Bir özellikleri de tüm kıtalarda, dünyanın pek çok coğrafyasında biliniyor olmalarıdır, sonuçta tarihe yön vermişlerdir, keza klavyeden yazı yazmaktan zor bir iştir!

    Bir Amerikan başkanı onu milenyum mesajında yüzyılın lideri diye anarken, Küba da heykeli dikilir, Lenin ondan bahsederken, bazı Asya toplulukları için kılavuz olur, Yunanlılardan İngilizlere kadar tüm Avrupa iyi tanır, kısacası adından böyle çok bahsedilir durur.

    Tüm dehaların, tarihe yön vermiş insanların bir özelliği de balçıkla sıvanamayacak oluşlarıdır.

    Alıntıları Göster
    içinde gördüğüm bazı mesajlar itibariyle talihsiz bir konu olduğunu düşünüyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Réplika

    Yaklaşık 646 yıl önce İstanbulun beşiğinde birileri de benzer mantıkla tartışırdı, melekler dişimi erkek mi? Sonra ne mi oldu? Aklı açık, yenilikçi ileriyi görebilen bir kumandan tümünü ortadan kaldırdı. Allah sonumuzu benzetmesin.

    Söz Atatürk ündür. En kolay erişebileceğiniz kaynak Genelkurmay ın Atatürk sözleri kaynağıdır. İtüye, ekşiye, hacıya hocaya gerek yoktur.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Réplika

    Yaklaşık 646 yıl önce İstanbulun beşiğinde birileri de benzer mantıkla tartışırdı, melekler dişimi erkek mi? Sonra ne mi oldu? Aklı açık, yenilikçi ileriyi görebilen bir kumandan tümünü ortadan kaldırdı.


    Daha neyi tartışıyoruz..?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest

    quote:

    Orjinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    Tamam doğru söylüyorsunz verdiğiniz bilgilerde hiçbi yanlışlık yok. Ben de diyorum ki benim de elimde Tekalif-i Milliye emirlei olsa, benim de elimde istediğim adamı asma yetkim olsa , ben de Selanik'te doğup büyümüş ve içinde bulunduğum devletin durumunu düşünüyor olsam, komutamda vatanını canından çok seven bir millet olsa ve sevk ve idare öğrensem askeri okulda ben de yapardım bunları , siz de yapardınız..Atatürk Devrim yapmıştır
    mücadelenin en büyük örneğini göstermiştir milletçe, cesaret isteyen değişiklikler yapmıştır.Ama bunları yapmak çağlar üstü dehayı gerektirmez.Çağşar üstü deha Da Vinci'deki gibi olur bana göre..


    Anladığınızı sanmıyorum. Sadece savaşlara takılıp kalıyorsunuz gibi. Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir gibi kumandanlarda askeri bakımdan değerli isimlerdir. Ama onlar ATATÜRK olamadılar. Özellikle Karabekir paşa ATATÜRK'ü hiç anlamadı. Bugün bazılarının o'nu baştacı yapması bundandır. Eğer kahramanımız o olsaydı hiç kuşku yok ki biz sıradan bir Ortadoğu ülkesinde yaşıyor olurduk. ATATÜRK'ü büyük yapan devrimlerdir. Devrimlerin hemen tamamını O'nun beyin gücüne borçluyuz. Devrimlerde ATATÜRK tek adamdır. Bir tek İsmet paşa biraz ATATÜRK'e yakındır. Zamandaşları Churchill'in, Wilson'un büyük kabul edildiğine bakarsak ATATÜRK'ün devliği ortaya çıkar.

    "Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu. Mustafa Kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi." David Lloyd George-İngiltere Başbakanı, 1922 (Parlamento'da kendisine yöneltilen suçlamalara karşı yaptığı savunmadan!)

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35


    Anladığınızı sanmıyorum. Sadece savaşlara takılıp kalıyorsunuz gibi. Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir gibi kumandanlarda askeri bakımdan değerli isimlerdir. Ama onlar ATATÜRK olamadılar. Özellikle Karabekir paşa ATATÜRK'ü hiç anlamadı. Bugün bazılarının o'nu baştacı yapması bundandır. Eğer kahramanımız o olsaydı hiç kuşku yok ki biz sıradan bir Ortadoğu ülkesinde yaşıyor olurduk. ATATÜRK'ü büyük yapan devrimlerdir. Devrimlerin hemen tamamını O'nun beyin gücüne borçluyuz. Devrimlerde ATATÜRK tek adamdır. Bir tek İsmet paşa biraz ATATÜRK'e yakındır. Zamandaşları Churchill'in, Wilson'un büyük kabul edildiğine bakarsak ATATÜRK'ün devliği ortaya çıkar.

    "Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu. Mustafa Kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi." David Lloyd George-İngiltere Başbakanı, 1922 (Parlamento'da kendisine yöneltilen suçlamalara karşı yaptığı savunmadan!)



    Bu onuda hemen hemen hemfikiriz, ama Fevzi Çakmak atamızın en kadım en samimi dostudur. Kaynak: Atatürk'ün yanı başında\Nuri Ulusu (Ata'nın 12 yıllık kütüphanecisinin anıları)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: metalok

    quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü

    Maalesef bu söz Ulu Önderimize ait değil. Alman ünlü birisine ait. Ayrıca Atatürk bu sözü söylemiştir ama atamız çok okuduğu için okuduğu kitapların birinde görmüş olabilir ama ne yazık ki biz hala atamızın seviyesine, anlatmak istediklerine ve bize gösterdiği hedeflere çok uzağız. Şu an tam olarak hatırlamıyorum ama birazdan konuyla ilgili kaynak araştırması yapacağım. Benden söylemesi bu söz atamıza ait değil maalesef. Ama bu söz Faşist Mussolini'yi de ait değildir. bir kaç şovenistin uydurmasından başka bir şey değil.

    Sayın Lehrer35,

    Atamıza ait olmayan sözlerin atamıza mal edilmesi, hem atamızın şanını küçük görmek gibi algılanmasına yol açabilir hem de atamızın bir birinden değerli sözleri varken ona ait olmayan sözlere değer verilmesi atamızı anlamak konusundaki küçüklüğümüzü gösterir. Adalet mülkün temelidir güzel bir örnekti bir de ben ekleyeyim: Gülhane Askeri Tıp Akademisinde bulunan "Sağlam kafa sağlam vücutta bulur" sözü ve altındaki K.Atatürk imzası...


    Arkadaş laftan önce kaynakla gelin...
    Madem öyle önce kaynağı bul sonra mesaj at...

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: metalok


    quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü

    Maalesef bu söz Ulu Önderimize ait değil. Alman ünlü birisine ait. Ayrıca Atatürk bu sözü söylemiştir ama atamız çok okuduğu için okuduğu kitapların birinde görmüş olabilir ama ne yazık ki biz hala atamızın seviyesine, anlatmak istediklerine ve bize gösterdiği hedeflere çok uzağız. Şu an tam olarak hatırlamıyorum ama birazdan konuyla ilgili kaynak araştırması yapacağım. Benden söylemesi bu söz atamıza ait değil maalesef. Ama bu söz Faşist Mussolini'yi de ait değildir. bir kaç şovenistin uydurmasından başka bir şey değil.

    Sayın Lehrer35,

    Atamıza ait olmayan sözlerin atamıza mal edilmesi, hem atamızın şanını küçük görmek gibi algılanmasına yol açabilir hem de atamızın bir birinden değerli sözleri varken ona ait olmayan sözlere değer verilmesi atamızı anlamak konusundaki küçüklüğümüzü gösterir. Adalet mülkün temelidir güzel bir örnekti bir de ben ekleyeyim: Gülhane Askeri Tıp Akademisinde bulunan "Sağlam kafa sağlam vücutta bulur" sözü ve altındaki K.Atatürk imzası...


    Arkadaş laftan önce kaynakla gelin...
    Madem öyle önce kaynağı bul sonra mesaj at...


    Siz Kültür ve Bilimin seviyesinden nasibinizi almadınız mı? Nasıl olur da benimle emir kipi kullanarak konuşursunuz? Öncelikle bana hitap ederken daha seviyeli olun. Ben çok kitap okuduğum için hala nerede okuduğumu hatırlayamadım yukarıda yazdıklarımın kaynağını, yoksa ben de biliyorum ve bu konularda sizin kadar da zekiyim şüpheniz olmasın. Hatırlayabilirsem kaynak ekleyeceğim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: döküntü

    quote:

    Orjinalden alıntı: metalok


    quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü

    Maalesef bu söz Ulu Önderimize ait değil. Alman ünlü birisine ait. Ayrıca Atatürk bu sözü söylemiştir ama atamız çok okuduğu için okuduğu kitapların birinde görmüş olabilir ama ne yazık ki biz hala atamızın seviyesine, anlatmak istediklerine ve bize gösterdiği hedeflere çok uzağız. Şu an tam olarak hatırlamıyorum ama birazdan konuyla ilgili kaynak araştırması yapacağım. Benden söylemesi bu söz atamıza ait değil maalesef. Ama bu söz Faşist Mussolini'yi de ait değildir. bir kaç şovenistin uydurmasından başka bir şey değil.

    Sayın Lehrer35,

    Atamıza ait olmayan sözlerin atamıza mal edilmesi, hem atamızın şanını küçük görmek gibi algılanmasına yol açabilir hem de atamızın bir birinden değerli sözleri varken ona ait olmayan sözlere değer verilmesi atamızı anlamak konusundaki küçüklüğümüzü gösterir. Adalet mülkün temelidir güzel bir örnekti bir de ben ekleyeyim: Gülhane Askeri Tıp Akademisinde bulunan "Sağlam kafa sağlam vücutta bulur" sözü ve altındaki K.Atatürk imzası...


    Arkadaş laftan önce kaynakla gelin...
    Madem öyle önce kaynağı bul sonra mesaj at...


    Siz Kültür ve Bilimin seviyesinden nasibinizi almadınız mı? Nasıl olur da benimle emir kipi kullanarak konuşursunuz? Öncelikle bana hitap ederken daha seviyeli olun. Ben çok kitap okuduğum için hala nerede okuduğumu hatırlayamadım yukarıda yazdıklarımın kaynağını, yoksa ben de biliyorum ve bu konularda sizin kadar da zekiyim şüpheniz olmasın. Hatırlayabilirsem kaynak ekleyeceğim.

    Alıntıları Göster
    O söz Atatürk'e ait değilmiş!
    13 Mart 2008 Perşembe 16:25

    Son dönemlerde, özellikle ulusalcıların sıkça kullandığı 'Vatan mevzubahis ise gerisi teferruattır' sözünün Atatürk'e ait olmadığı ortaya çıktı.
    Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı sırasında, 1919'da ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendirirken söylediği iddia edilen bu söz son dönemlerde 'Ülkemizin tehdit altında olduğu' iddiasıyla sık sık tekrarlanıyordu.

    Gazeteport'tan Sevilay Yükselir bu sözün Atatürk'e ait bir söz olmadığını, Atatürk çalışmaları ile tanınmış bir uzman olan Profesör Utkan Kocatürk'e dayandırarak ortaya koydu.

    Aynı zamanda, Atatürk Araştırmaları Merkezi Kurucu Başkanı olan Profesör Utkan Kocatürk, bu sözün tıpkı, 'Türk şoförü, en asil duyguların insanıdır', 'İhtiyarlarına hürmet etmeyen toplum, toplum değildir.', 'İstikbal göklerdedir' sözleri gibi.

    Prof. Utkan Kocatürk, "Ankara'daki Emekli Sandığı merkez binasının üzerinde, 20 yıl boyunca yazan bir söz vardı. 'İhtiyarlarına hürmet etmeyen toplum, toplum değildir.' Sonradan, bu sözün Atatürk'e ait olmadığı, bir emeklinin yazdığı mektupla ortaya çıkınca yazı kaldırıldı. Bir gün şoförler odasından bir heyet geldi; 'Hocam. Atatürk, 'Türk şoförü, en asil duyguların insanıdır', 'Şoför dünyanın en namuslu, en dürüst adamıdır', demiş midir, dememiş midir?' diye sordular. 'Yok, tabii böyle bir sözü Ata'nın' deyince derneğin kapısındaki yazıyı sildirdiler." Şeklinde konuştu.

    http://www.hurhaber.com/news_detail.php?id=110483
    -------------------------------------------------------------------

    Atatürk Araştırmaları Merkezi'nin neresi olduğunu herkes bilir, tartışma umarım burada sona ermiştir.
    --------------------------------------------------------------------------

    Ata'nın tartışılan sözleri


    Tarihçi profesör Kocatürk, Atatürk'e mal edilen "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz", "İstikbal göklerdedir" gibi sözlere resmi kayıtlarda rastlanmadığını iddia etti
    Mustafa Kemal Atatürk'e resmen ait olmadığı halde onun imzasını taşıyan sözler ünlü tarihçi Prof. Dr. Utkan Kocatürk tarafından açıklandı. Atatürk üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Kocatürk, ulu öndere mal edilen, "Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim", "İstikbal göklerdedir" gibi sözlerin resmi kayıtlarda bulunmadığını öne sürdü. Kocatürk, "Toplumumuz Atatürk'ü o kadar benimsemiş ki her kesim Ata'dan bir görüş bekliyor. Ya yazılı kayıtlara bakıyor ya da onun fikri ve düşünceleri ışığında söz oluşturuyor" dedi.
    Kocatürk'e göre, kayıtdışı vecizeler bu kadarla sınırlı değil... Türkiye'deki bütün hastanelerin duvarlarını süsleyen "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" sözü de kayıtlarda yer almıyor.

    HER ESNAFA BİR SÖZ
    Atatürk'ün şoförler hakkında, "Türk şoförü en asil duygunun insanıdır" sözünü gerçekten söyleyip söylemediği ise ayrı bir tartışma başlattı. Prof. Dr. Utkan Kocatürk bu sözün de resmi yayınlarda olmadığını ancak Atatürk'e mal edildiğini söyledi. Bunun üzerine Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'ndan yanıt geldi. Federasyon sözcüleri, sözün kaynağının araştırıldığını, bir fotoğrafla kanıtlanabileceği belirtildi. Ne var ki tarihçi Cemal Kutay, "Ata'nın şoförler için değil, tüm esnaf ve zanaatkârlar için 3 Nisan 1922'de Büyük Taarruz'dan sonra Konya'da söylediğini belirtti.

    'HİÇ SAKINCASI YOK'
    Prof. Dr. Kocatürk "söz yaratmanın" hiçbir sakıncası olmadığını da ekledi: "Bir söz, gerçekten müspet ahlak telkin edici, toplumun iyi, doğru ve güzele yönelmesini teşvik ediyor ise sözün Atatürk'e mal edilmesinde sakınca görülmemeli. Şoförler hakkındaki söz de resmi yayınlarda bulunmasa da o kesim tarafından sahiplenilmiştir. Nitekim aynı konuda sporcular ve tüccarlar hakkında Ata'nın birçok olumlu sözleri bulunmaktadır" diye konuştu.

    KAYNAK HATIRALAR
    Kocatürk şöyle devam etti: "Atatürk'ün insanların hatıralarında geçen çok güzel konuşmaları göze çarpıyor. Halbuki Falih Rıfkı Atay, Y. Kadri Karaosmanoğlu, Yunus Nadi, Afet İnan, Sabiha Gökçen, Hamdullah Suphi gibi onun birçok konuşmasını kaydetmiş, hayatında yer alan kişilerin hatıraları da resmi yayınlarda bulunmalı."

    İŞTE KAYITDIŞI VECİZELER
    * İstikbal göklerdedir

    * Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim.

    * Benim en çok sevdiğim spor serbest güreştir.

    * Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.

    * Türk şoförü en asil duygunun insanıdır.

    * Bir milletin, yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Mazide muktedir iken bütün kuvvetiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur.

    * Harpçi olamam çünkü harbin acıklı hallerini herkesten iyi bilirim.
    ----------------------------------------------------------------------------------------------
    ATATÜRK’ÜN SÖYLEMEDİĞİ MEŞHUR SÖZLERİ
    1970 yılında Hacettepe Üniversitesi Öğrenci Birliği Başkanıydım. Bir sabah Sıhhiye Kampüsünün her tarafını, Hacettepe Dev-Genç’in pankartlarla donattığını gördüm. Geceden her tarafa asmışlardı.

    Her pankartta bir özlü söz, altında “Mustafa Kemal Atatürk” yazılı idi. Okuduğum sözler bana yabancı gelmiyordu ama bunu Atatürk’ün nerede ve ne vesile ile söylediğini bir türlü hatırlayamıyordum.

    Dev-Genç yönetiminden arkadaşım -rahmetli- Ahmet Kunt’u çağırdım. Bu sözleri nereden bulduklarını sordum. “Abi” dedi; “Bu sözlerin hepsi Lenin’in ama biz mahsus Mustafa Kemal Atatürk yazdık. Böyle yazınca üniversite yönetimi pankartları kaldırmıyor” dedi.

    Benim rahmetli arkadaşımın yaptığı çok masum bir hilecikti. Asıl büyük hileyi Atatürk’ün ağzından vecize uyduranlar yapmışlardı.

    Geçen gün bir arkadaşımla konuşurken bu olay aklıma geldi. Ben de, Atatürk’ün söylemediği en meşhur sözleri size bir hatırlatayım dedim.

    1. “Komünizm her görüldüğü yerde ezilmelidir”: Bu meşhur söz 60’lı yıllarda, Ankara’nın Cemal Gürsel Meydanı’nda ışıklı bir panoda yazılı idi. Ankara Belediyesi oraya kondurmuştu.

    Yazar Çetin Altan bu lafın peşine düştü. Bir kitabın kenarına Atatürk’ün el yazısı ile yazılmış orijinal yazıyı buldu. İsviçre’ye gönderdi. Kaligrafik inceleme yapıldı. Yazının Atatürk’e ait olmadığı anlaşıldı. Bunun üzerine o dönemden kalan siyasetçiler, bu yazıyı Atatürk’ün yazısını taklit eden -şimdi ismini hatırlamadığım- birisinin yapmış olduğunu itiraf ettiler. Böylece bu meşhur söz tedavülden kalktı. Cemal Gürsel meydanındaki pano da benim de katıldığım bir öğrenci yürüyüşü sırasında atılan çok isabetli taşlarla imha edildi.

    2. “İstikbal göklerdedir”: Atatürk’ün bu sözü söylediğine dair hiçbir kanıt yoktur. Zaten daha sonraları meraklılar, bu lafın bir İtalyan gökbilimcisi tarafından söylendiğini de buldular. Bu da Atatürk’ün söylemediği en meşhur sözler arasında yerini aldı.

    3. “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim”: Bu lafın da Atatürk tarafından söylenmiş olamayacağı değerli ağabeyim Timur Erkman iddia ediyor; ben de inanıyorum.

    Ne yani koca Atatürk, “ben sporcunun aptal, hantal ve ahlaksızını severim” mi diyecekti? Böyle birine sporcu denir mi? Aksi söylenemeyecek bir tanımlamayı yapmak Atatürk gibi dahi bir insana yaraşır mı?

    4. “Türk şoförü en asil duygunun insanıdır”: Böyle laf olur mu yahu? Ne anlama geldiğini bir anlayan olursa bana da açıklasın.

    Çağının en önemli hatiplerinden biri olan Atatürk böyle laf söyler mi?

    Siz de bir düşünün bakalım. Belki O’nun söylemediği, en meşhur sözlerden bir kaçını da sizler bulursunuz.



    http://www.birgun.net/writer_2008_index.ph...h=10&day=13

    Uğur Cilasun
    -----------------------------------------------------
    tatürk uçaktan ve uçmaktan korkuyor muydu?
    29 Mayıs 2008, Perşembe
    Fransa Kralı 16. Louis, Wright kardeşler, Mongolfier kardeşler ve Atatürk’e aynı anda izafi edilen meşhur deyiş hangisiydi? / 1937’de Eskişehir Tayyare Alayı’nı ziyaret eden Atatürk’ün hangi sözü kayda geçti?


    “İstikbal göklerdedir”
    Fransa Kral 16. Louis /
    Wilbur Wright (1903) /
    Joseph ve Etienne Mongolfier kardeşler (1783) /
    Mustafa Kemal Atatürk (1937)


    Bugün Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk’ün hemen her konuyla ilgili özlü bir sözüne, o söze uygun bir mekânın duvarlarında rastlamak mümkündür. Havaalanına gittiğinizde örneğin, ‘İstikbal göklerdedir’ ifadesi ve hemen altına sarı parlak metalden imal edilmiş kabartma K. Atatürk imzasını artık kanıksamış olmalısınız. Bu sözün yazıldığı duvara da mutlaka Atatürk’ün sağ elini güneşe siper etmiş gökyüzüne bakarken ki fotoğrafı eklenir. Özlü söze destek olması açısından.


    Peki, size öncelikle bu özlü sözün yani, ‘İstikbal göklerdedir’ ifadesinin asıl sahibinin ya da ilk söyleyenin demek daha doğru Mustafa Kemal Atatürk olmadığını söylesem ne düşünürsünüz?


    Tamam, ama hemen bana hiddetlenmeyin canım. Bu iddianın sahibi ben değilim ki. Türk basınının önemli köşe yazarlarından Çetin Altan kaleme aldığı her beş yazısının neredeyse ikisinde bu iddiasını dillendirir. Altan’a göre Atatürk’ü hakikat olmaktan çıkartıp, onu ulaşılmaz insanüstü bir efsane kılmayı hedefleyenlerin yakıştırmasıdır bu. Tıpkı, ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ sözünde olduğu gibi.


    Çetin Altan’a göre bu söz Fransa Devrimi’nin talihsiz kralı 16. Louis’e aittir. Altan yazılarında kralın 1783’de insan taşıyan balonu ilk uçuran Joseph ve Etienne Mongolfier kardeşlerin başarısını tescil için bu sözü söylediğini ifade eder durur.


    Bu arada konumuzla direkt ilgili olmasa da Kral 16. Louis’in ilginç hayat hikâyesinden bir kesit vermekte fayda var; Louis henüz küçük bir çocukken garip bir genç adam ziyaretine geldi. Ziyaretçinin amacı geleceğin Fransa kralını uyarmaktı. Genç ve gizemli ziyaretçi sürekli olarak 21 sayısının Louis için çok tehlikeli olduğunu söylüyor ve ömür boyu her ayın 21´inde kralın yanında olmak istiyordu, onu ancak böyle koruyabilecekti. Louis adamdan hoşlanmadı ve muhafızları aracılığıyla onu saraydan uzaklaştırdı. Genç adam saraydan giderken 21 sayısının onu öldüreceğini haykırdı. Aradan çok uzun yıllar geçti. Meşhur Fransız devrimi patladı. Kral ve Kraliçe kaçarken Varennes Ormanında yakalandı tarih 21 Haziran 1792’ydi. 21 Eylül´de Devrim Konseyi Krallığı lağvedip, cumhuriyeti ilan etti. 21 Ocak 1793´de Kral 16. Louis giyotinle idam edildi. Acaba talihsiz kral 21 sayısının hayatındaki garip rastlantılarını fark edip kendisini yıllar önce uyaran garip ziyaretçisini hiç hatırlamışmıydı acaba? Ama geçelim konumuz bu değil.


    Bir başka iddiada ise meşhur sözün yani, ‘İstikbal Göklerdedir’ ifadesinin ilk uçağı yapan Wright Kardeşlerden Wilbur’un söylediği yönünde. Orville ve Wilbur Wright kardeşler 1903’ün soğuk bir Aralık gününde Kitty Hawk’da gerçekleştirdikleri ilk insanlı uçuş ile aynı zamanda havada ağır motorlu uçaklar devrini başlatmış oldu. Elbette karşılaştırmak pek uygun değil ancak Mustafa Kemal Atatürk Türk Hava Kurumu’nun kurulması emrini 1925 yılında vermiştir.


    Hoş kaynak gösteremeyen ve yazarının gerçek ismini dahi yazmaya tenezzül etmediği, internette sıkça dolaşan bir makalede bu sözün Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1937 yılında Eskişehir Tayyare Alayını ziyareti sırasında yaptığı bir konuşmada kullandığı da rivayet ediliyor. Ama dediğim gibi rivayet muhtelif tabi.


    Bu karmaşa kafanızı karıştırdı değil mi? Merak etmeyin yalnız değilsiniz. Gazeteci Mehmet Barlas 26 Aralık 2005 tarihinde Sabah Gazetesi’nde kaleme aldığı bir yazısını şu soru cümlesiyle bitiriyor;


    “Hep merak ederim. Mesela Atatürk'ün ‘İstikbal göklerdedir’ sözünü, insan taşıyan balonu ilk uçuran (1783) Joseph ve Etienne Mongolfier Kardeşler mi, yoksa ilk motorlu ve yönetilebilir uçağı havalandıran (1903) Wilbur ve Orville Wright Kardeşler mi önce söylemiştir?” (1)
    Dedim ya yalnız değilsiniz.


    “ÇOCUK BU GÖRDÜĞÜN TEYYARELER VARYA …”
    Günümüzde gerek resmi, gerekse alternatif olduğunu öne süren tarih metinlerinde Mustafa Kemal Atatürk’e izafi edilen sözlerin ve davranışların haddi hesabı yok. Bunlardan birisi de Atatürk’ün uçak teknolojisinin henüz yeni yeni geliştiği yıllarda söylediği ifade edilen “Teyyareler gün gelecek savaşlarda önemli roller oynayacaktır” sözü. Gerçek kimliğini gizleyen bir blog yazarının sitesinde bulunan anekdot gerçek havası vermesi için isim ve tarihlerle de süslenmiş. Bakın 1908’de neler olmuş neler?


    “Atatürk uçakların henüz daha bırakın savaşlarda kullanılmasını normal günlerde bile (evet aynen bu ifade normal günlerde bile) kullanılmadığını ve birçok kimse için ölüm kutusundan başka bir şey olmayan günlerde, (cümle aynen aktarılmıştır) Fransa'da Abidin Daver'e uçaklarla ilgili şöyle demiştir:
    ‘Teyyareler gün gelecek savaşlarda önemli roller oynayacaktır’
    1908 yılında söylenen bu söze Abidin Daver hiç aklına yatmadığını itiraf etmiştir. Çünkü o yıllarda uçağın savaşta kullanılması akıllarda dahi yok gibi bir şeydi.” (2)


    Meseleyi daha net görebilmek açısından yukarıda alıntı yaptığım bölüme mümkün olduğu kadar müdahale etmedim. Araya giren parantezler fazlasıyla çok olduğuna inandığım tahammül gücümün tıkandığı anlardır.


    BİNMEKTEN SON ANDA VAZGEÇTİĞİ UÇAK YERE ÇAKILDI
    Belki yukarıda verdiğimiz örnek kadar olmasa da Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı boyunca uçaklarla pek içli dışlı olmamasına gerekçe sayılabilecek bir olaya geldi sıra.


    Mustafa Kemal, Padişah II. Abdülhamit’in saltanatı döneminde tahtın sonraki varisi olacak olan Sultan Mehmet Reşat ile birlikte Almanya'ya gitti. Gezinin gerekçesi dünyanın süratle bozulan askeri ve siyasi tablosunda Osmanlı’nın Almanya’dan yana tavır almasıydı.


    Gezi programı çerçevesinde Almanlara ait askeri üsler gezilirken, bir hava üssünde misafirlerin ziyareti anısına uçaklarla havada akrobasi gösterisi yapılacağı açıklandı. Askeri üste gösteri yapacak olan uçaklardan birine Sultan Mehmet Reşat’a eşlik eden genç Mustafa Kemal’in binmesi kararlaştırıldı. Maksat gezinin ziyaretçilerin belleklerinde unutulmaz bir olay olarak kalmasıydı elbette.


    Tören devam ediyordu. Sıra ziyaretçilerin gösteriye dahil olmasına geldi. Mustafa Kemal davetin ardından kendisini izleyen Sultan Mehmet Reşat’ın heyecanlı bakışları arasında uçağa doğru ilerlemeye başladı.


    Ancak ne olduysa Mustafa Kemal bir anda geri dönerek uçağa binmekten vazgeçtiğini söyledi. Programı düzenleyenler ne yapacağını şaşırdı. Acaba bilmeden bir gaf mı yapmışlardı? Organizasyon komitesinden birileri genç Osmanlı subayına ısrar ettiyse de başarılı olamadı. Mustafa Kemal tüm isteklere rağmen uçağa binmeme kararından vazgeçmedi.


    Mustafa Kemal alanda kendisine ayrılan yere geri dönerken, gösteri devam ediyordu. Akrobasi yapacak uçağa Mustafa Kemal yerine bir Alman subayı bindi. Uçak gösteri için havalandıktan sonra beklenmedik bir olay oldu. Gösteri uçağı havada bir süre kaldıktan sonra teknik bir arıza sonucu tören alanında yere çakıldı. Uçağa Mustafa Kemal’in yerine bindirilen Alman subayı kazada hayatını kaybetti. Mustafa Kemal bu olayın ardından kendisinin uçağa hangi gerekçeyle binmekten vazgeçtiği yönündeki ısrarlı sorulara hiçbir zaman cevap vermedi. (3)


    MUSTAFA KEMAL UÇMAKTAN KORKUYORMUYDU?
    ‘İstikbal göklerdedir’ sözünün gerçek sahibinin kim olduğunu araştırırken bakın nereye geldik? Evet, tarih böyle bir şeydir işte. Siz detaya indikçe kabuğunu kurcaladığınız yara açılır ve kanamaya devam eder.
    İşte ‘kendi tarihini kendin yaz’ türünden çiziktiren alternatif tarihçilerin bu meşhur uçak kazasını gerekçe gösterip Mustafa Kemal Atatürk’te oluşan uçma korkusu nedeniyle onun hayatı boyunca bir daha hiç uçağa binmediği yargısına inandık yıllarca. Ya da olayı kişiselleştireyim. Tarihte detayı seven ben öyle olduğunu sanıyordum. Tamam, yok olan bir imparatorluğun küllerinden yeni bir cumhuriyet kurabilirsiniz. Ama hepimiz insanız kimimiz fareden korkar, kimimiz karanlıktan. Kimimiz de yükseklik korkusu vardır. Değil uçağa binmek bahsi geçse midemiz kabarır. Yıllarca öyle inandım ben. Mustafa Kemal Atatürk 1910’da karşılaştığı bu uçak kazasının ardından bir daha hiç uçağa binmedi. Peki her tabu gibi bu da yıkılmaya mahkum değimliydi? Öyleydi elbette.


    ‘ATATÜRK’ÜN GİZLİ UÇUŞU’
    ‘Atatürk'ün gizli uçuşu’ başlığıyla Bugün Gazetesi’nde okuduğum haber doğru kabul ettiğim bir yanlışın daha ortadan kalkmasının kanıtıydı.
    Atatürk her şey olup bittikten sonra Cumhuriyet’in ilk yıllarında kimselerin fark etmediği üç ayrı uçuşa katılmış. Yolcu olarak elbette. Bakın gizliden gizliye ‘Atatürk’ün yükseklik korkusu vardı, ömrü boyunca hiç uçağa binmedi’ tezini yıkan gerçek nasıl ortaya çıktı.


    Soğuk savaş döneminde Sinop'ta bulunan radar üssüne Rus şifrelerini çözmek için geçici görevle gelen ancak aradan geçen yıllarda çok sevdiği İstanbul'a yerleşen Amerikalı kripto uzmanı Stuart Kline'in hazırladığı kitap Türk havacık tarihi olduğu kadar Atatürk’ün kişisel tarihine de ışık tuttu. Söz konusu kitaba göre, Atatürk en yakınlarından bile gizli olarak tam üç kez uçakla İstanbul turu attı. Kline, Türk Sivil Havacılık Tarihi isimli kitabını yıllardır topladığı birçok belge ve fotoğraftan yararlanarak kaleme almış. 1910–1960 yılarını kapsayan çalışmada Atatürk’ün gökyüzünden yaptığı gizli İstanbul seferleri ve bu uçuşlar sırasında neler yaşandığı anlatılıyor.


    EFSANE PİLOT DELİ TAHİR
    Belgelere göre, Rumeli Kavaklı efsane pilot Deli Tahir, üç kez Atatürk'ü uçağa bindirerek İstanbul semalarında gezdirdi. Kline, bu iddiayı Deli Tahir'in oğlu Mahir Maner'e dayanarak yazıyor. Mahir Maner'in Kline verdiği bilgilere göre, Atatürk 3 kez Deli Tahir'e yaveri vasıtasıyla haber gönderip uçağı hazırlamasını istemiş. Florya'dan yanında sadece yaveri ile Yeşilköy havalimanına giden Atatürk, ilk kez uçağa bindiğinde biraz heyecanlanmış.


    BOĞAZ’A HAYRAN KALMIŞ
    Uçuşların yaklaşık birer saat sürdüğünü ifade eden Kline, uçuş bitiminde yaverin, Ata'yı tekrar uçağın indiği pisten alıp Florya'da bulunan evine götürdüğünü ifade ediyor. Gezi sırasında Atatürk'ün en çok Boğaz ve Adalar’ın görüntüsüne hayran kaldığı belirtiliyor. (4)


    TARİHÇİ AFYONCU UÇAK GEZİLERİNE İNANMADI
    Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı boyunca uçağa bindiğine dair bir bilginin resmi kayıtlarda olmadığını öne süren Tarihçi Erhan Afyoncu, yukarıda da detaylarıyla anlattığımız Almanya seyahatinin ardından Atatürk’ün uçağa binmediği konusunda ısrar etti. Afyoncu Bugün Gazetesi’nin, ‘Atatürk’ün gizli uçuşu’ başlığıyla tanıtımını yaptığı Amerikalı Kline’nin kitabındaki bilgilerin gerçek dışı olduğunu söyleyerek, “O olaydan sonra Atatürk'ün hiç uçağa bindiğine dair bir bilgi ortaya çıkmış değildir” dedi. (5)




    KAYNAKÇA:
    Mehmet Barlas, Sabah Gazetesi, 26 Aralık 2005
    http://wampirsifen.bloggum.com/yazilar/tag/kehanet/
    gizlitarih.com, Atatürk’ün gizemi
    Stuart Kline, Türk Sivil Havacılık Tarihi
    Bugün Gazetesi 25 Ağustos 2007 Cumartesi
    ---------------------------------------------------------



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi döküntü -- 11 Temmuz 2009; 15:02:05 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: döküntü

    quote:

    Orjinalden alıntı: metalok


    quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü

    Maalesef bu söz Ulu Önderimize ait değil. Alman ünlü birisine ait. Ayrıca Atatürk bu sözü söylemiştir ama atamız çok okuduğu için okuduğu kitapların birinde görmüş olabilir ama ne yazık ki biz hala atamızın seviyesine, anlatmak istediklerine ve bize gösterdiği hedeflere çok uzağız. Şu an tam olarak hatırlamıyorum ama birazdan konuyla ilgili kaynak araştırması yapacağım. Benden söylemesi bu söz atamıza ait değil maalesef. Ama bu söz Faşist Mussolini'yi de ait değildir. bir kaç şovenistin uydurmasından başka bir şey değil.

    Sayın Lehrer35,

    Atamıza ait olmayan sözlerin atamıza mal edilmesi, hem atamızın şanını küçük görmek gibi algılanmasına yol açabilir hem de atamızın bir birinden değerli sözleri varken ona ait olmayan sözlere değer verilmesi atamızı anlamak konusundaki küçüklüğümüzü gösterir. Adalet mülkün temelidir güzel bir örnekti bir de ben ekleyeyim: Gülhane Askeri Tıp Akademisinde bulunan "Sağlam kafa sağlam vücutta bulur" sözü ve altındaki K.Atatürk imzası...


    Arkadaş laftan önce kaynakla gelin...
    Madem öyle önce kaynağı bul sonra mesaj at...


    Siz Kültür ve Bilimin seviyesinden nasibinizi almadınız mı? Nasıl olur da benimle emir kipi kullanarak konuşursunuz? Öncelikle bana hitap ederken daha seviyeli olun. Ben çok kitap okuduğum için hala nerede okuduğumu hatırlayamadım yukarıda yazdıklarımın kaynağını, yoksa ben de biliyorum ve bu konularda sizin kadar da zekiyim şüpheniz olmasın. Hatırlayabilirsem kaynak ekleyeceğim.

    Alıntıları Göster
    döküntü ile nasıl konuşulması gerekiyorsa öyle konuşuyorum.
    Bu alemde tavuğun kafasının kopup 1,5 sene öyle yaşayabileceğine ihtimal veren arkadaşlar var.
    O yüzden kaynaksız ortaya attığınız riskli bilgiler daha doğrusu doğruluğu şüpheli bilgiler bu arkadaşların kafasını karıştırabilir.
    Madem bizim kadar zekisin bunları da bilmen gerekiyordu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: döküntü

    O söz Atatürk'e ait değilmiş!
    13 Mart 2008 Perşembe 16:25

    Son dönemlerde, özellikle ulusalcıların sıkça kullandığı 'Vatan mevzubahis ise gerisi teferruattır' sözünün Atatürk'e ait olmadığı ortaya çıktı.
    Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı sırasında, 1919'da ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendirirken söylediği iddia edilen bu söz son dönemlerde 'Ülkemizin tehdit altında olduğu' iddiasıyla sık sık tekrarlanıyordu.

    Gazeteport'tan Sevilay Yükselir bu sözün Atatürk'e ait bir söz olmadığını, Atatürk çalışmaları ile tanınmış bir uzman olan Profesör Utkan Kocatürk'e dayandırarak ortaya koydu.

    Aynı zamanda, Atatürk Araştırmaları Merkezi Kurucu Başkanı olan Profesör Utkan Kocatürk, bu sözün tıpkı, 'Türk şoförü, en asil duyguların insanıdır', 'İhtiyarlarına hürmet etmeyen toplum, toplum değildir.', 'İstikbal göklerdedir' sözleri gibi.

    Prof. Utkan Kocatürk, "Ankara'daki Emekli Sandığı merkez binasının üzerinde, 20 yıl boyunca yazan bir söz vardı. 'İhtiyarlarına hürmet etmeyen toplum, toplum değildir.' Sonradan, bu sözün Atatürk'e ait olmadığı, bir emeklinin yazdığı mektupla ortaya çıkınca yazı kaldırıldı. Bir gün şoförler odasından bir heyet geldi; 'Hocam. Atatürk, 'Türk şoförü, en asil duyguların insanıdır', 'Şoför dünyanın en namuslu, en dürüst adamıdır', demiş midir, dememiş midir?' diye sordular. 'Yok, tabii böyle bir sözü Ata'nın' deyince derneğin kapısındaki yazıyı sildirdiler." Şeklinde konuştu.

    http://www.hurhaber.com/news_detail.php?id=110483
    -------------------------------------------------------------------

    Atatürk Araştırmaları Merkezi'nin neresi olduğunu herkes bilir, tartışma umarım burada sona ermiştir.
    --------------------------------------------------------------------------

    Ata'nın tartışılan sözleri


    Tarihçi profesör Kocatürk, Atatürk'e mal edilen "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz", "İstikbal göklerdedir" gibi sözlere resmi kayıtlarda rastlanmadığını iddia etti
    Mustafa Kemal Atatürk'e resmen ait olmadığı halde onun imzasını taşıyan sözler ünlü tarihçi Prof. Dr. Utkan Kocatürk tarafından açıklandı. Atatürk üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Kocatürk, ulu öndere mal edilen, "Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim", "İstikbal göklerdedir" gibi sözlerin resmi kayıtlarda bulunmadığını öne sürdü. Kocatürk, "Toplumumuz Atatürk'ü o kadar benimsemiş ki her kesim Ata'dan bir görüş bekliyor. Ya yazılı kayıtlara bakıyor ya da onun fikri ve düşünceleri ışığında söz oluşturuyor" dedi.
    Kocatürk'e göre, kayıtdışı vecizeler bu kadarla sınırlı değil... Türkiye'deki bütün hastanelerin duvarlarını süsleyen "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" sözü de kayıtlarda yer almıyor.

    HER ESNAFA BİR SÖZ
    Atatürk'ün şoförler hakkında, "Türk şoförü en asil duygunun insanıdır" sözünü gerçekten söyleyip söylemediği ise ayrı bir tartışma başlattı. Prof. Dr. Utkan Kocatürk bu sözün de resmi yayınlarda olmadığını ancak Atatürk'e mal edildiğini söyledi. Bunun üzerine Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'ndan yanıt geldi. Federasyon sözcüleri, sözün kaynağının araştırıldığını, bir fotoğrafla kanıtlanabileceği belirtildi. Ne var ki tarihçi Cemal Kutay, "Ata'nın şoförler için değil, tüm esnaf ve zanaatkârlar için 3 Nisan 1922'de Büyük Taarruz'dan sonra Konya'da söylediğini belirtti.

    'HİÇ SAKINCASI YOK'
    Prof. Dr. Kocatürk "söz yaratmanın" hiçbir sakıncası olmadığını da ekledi: "Bir söz, gerçekten müspet ahlak telkin edici, toplumun iyi, doğru ve güzele yönelmesini teşvik ediyor ise sözün Atatürk'e mal edilmesinde sakınca görülmemeli. Şoförler hakkındaki söz de resmi yayınlarda bulunmasa da o kesim tarafından sahiplenilmiştir. Nitekim aynı konuda sporcular ve tüccarlar hakkında Ata'nın birçok olumlu sözleri bulunmaktadır" diye konuştu.

    KAYNAK HATIRALAR
    Kocatürk şöyle devam etti: "Atatürk'ün insanların hatıralarında geçen çok güzel konuşmaları göze çarpıyor. Halbuki Falih Rıfkı Atay, Y. Kadri Karaosmanoğlu, Yunus Nadi, Afet İnan, Sabiha Gökçen, Hamdullah Suphi gibi onun birçok konuşmasını kaydetmiş, hayatında yer alan kişilerin hatıraları da resmi yayınlarda bulunmalı."

    İŞTE KAYITDIŞI VECİZELER
    * İstikbal göklerdedir

    * Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim.

    * Benim en çok sevdiğim spor serbest güreştir.

    * Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.

    * Türk şoförü en asil duygunun insanıdır.

    * Bir milletin, yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Mazide muktedir iken bütün kuvvetiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur.

    * Harpçi olamam çünkü harbin acıklı hallerini herkesten iyi bilirim.
    ----------------------------------------------------------------------------------------------
    ATATÜRK’ÜN SÖYLEMEDİĞİ MEŞHUR SÖZLERİ
    1970 yılında Hacettepe Üniversitesi Öğrenci Birliği Başkanıydım. Bir sabah Sıhhiye Kampüsünün her tarafını, Hacettepe Dev-Genç’in pankartlarla donattığını gördüm. Geceden her tarafa asmışlardı.

    Her pankartta bir özlü söz, altında “Mustafa Kemal Atatürk” yazılı idi. Okuduğum sözler bana yabancı gelmiyordu ama bunu Atatürk’ün nerede ve ne vesile ile söylediğini bir türlü hatırlayamıyordum.

    Dev-Genç yönetiminden arkadaşım -rahmetli- Ahmet Kunt’u çağırdım. Bu sözleri nereden bulduklarını sordum. “Abi” dedi; “Bu sözlerin hepsi Lenin’in ama biz mahsus Mustafa Kemal Atatürk yazdık. Böyle yazınca üniversite yönetimi pankartları kaldırmıyor” dedi.

    Benim rahmetli arkadaşımın yaptığı çok masum bir hilecikti. Asıl büyük hileyi Atatürk’ün ağzından vecize uyduranlar yapmışlardı.

    Geçen gün bir arkadaşımla konuşurken bu olay aklıma geldi. Ben de, Atatürk’ün söylemediği en meşhur sözleri size bir hatırlatayım dedim.

    1. “Komünizm her görüldüğü yerde ezilmelidir”: Bu meşhur söz 60’lı yıllarda, Ankara’nın Cemal Gürsel Meydanı’nda ışıklı bir panoda yazılı idi. Ankara Belediyesi oraya kondurmuştu.

    Yazar Çetin Altan bu lafın peşine düştü. Bir kitabın kenarına Atatürk’ün el yazısı ile yazılmış orijinal yazıyı buldu. İsviçre’ye gönderdi. Kaligrafik inceleme yapıldı. Yazının Atatürk’e ait olmadığı anlaşıldı. Bunun üzerine o dönemden kalan siyasetçiler, bu yazıyı Atatürk’ün yazısını taklit eden -şimdi ismini hatırlamadığım- birisinin yapmış olduğunu itiraf ettiler. Böylece bu meşhur söz tedavülden kalktı. Cemal Gürsel meydanındaki pano da benim de katıldığım bir öğrenci yürüyüşü sırasında atılan çok isabetli taşlarla imha edildi.

    2. “İstikbal göklerdedir”: Atatürk’ün bu sözü söylediğine dair hiçbir kanıt yoktur. Zaten daha sonraları meraklılar, bu lafın bir İtalyan gökbilimcisi tarafından söylendiğini de buldular. Bu da Atatürk’ün söylemediği en meşhur sözler arasında yerini aldı.

    3. “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim”: Bu lafın da Atatürk tarafından söylenmiş olamayacağı değerli ağabeyim Timur Erkman iddia ediyor; ben de inanıyorum.

    Ne yani koca Atatürk, “ben sporcunun aptal, hantal ve ahlaksızını severim” mi diyecekti? Böyle birine sporcu denir mi? Aksi söylenemeyecek bir tanımlamayı yapmak Atatürk gibi dahi bir insana yaraşır mı?

    4. “Türk şoförü en asil duygunun insanıdır”: Böyle laf olur mu yahu? Ne anlama geldiğini bir anlayan olursa bana da açıklasın.

    Çağının en önemli hatiplerinden biri olan Atatürk böyle laf söyler mi?

    Siz de bir düşünün bakalım. Belki O’nun söylemediği, en meşhur sözlerden bir kaçını da sizler bulursunuz.



    http://www.birgun.net/writer_2008_index.ph...h=10&day=13

    Uğur Cilasun
    -----------------------------------------------------
    tatürk uçaktan ve uçmaktan korkuyor muydu?
    29 Mayıs 2008, Perşembe
    Fransa Kralı 16. Louis, Wright kardeşler, Mongolfier kardeşler ve Atatürk’e aynı anda izafi edilen meşhur deyiş hangisiydi? / 1937’de Eskişehir Tayyare Alayı’nı ziyaret eden Atatürk’ün hangi sözü kayda geçti?


    “İstikbal göklerdedir”
    Fransa Kral 16. Louis /
    Wilbur Wright (1903) /
    Joseph ve Etienne Mongolfier kardeşler (1783) /
    Mustafa Kemal Atatürk (1937)


    Bugün Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk’ün hemen her konuyla ilgili özlü bir sözüne, o söze uygun bir mekânın duvarlarında rastlamak mümkündür. Havaalanına gittiğinizde örneğin, ‘İstikbal göklerdedir’ ifadesi ve hemen altına sarı parlak metalden imal edilmiş kabartma K. Atatürk imzasını artık kanıksamış olmalısınız. Bu sözün yazıldığı duvara da mutlaka Atatürk’ün sağ elini güneşe siper etmiş gökyüzüne bakarken ki fotoğrafı eklenir. Özlü söze destek olması açısından.


    Peki, size öncelikle bu özlü sözün yani, ‘İstikbal göklerdedir’ ifadesinin asıl sahibinin ya da ilk söyleyenin demek daha doğru Mustafa Kemal Atatürk olmadığını söylesem ne düşünürsünüz?


    Tamam, ama hemen bana hiddetlenmeyin canım. Bu iddianın sahibi ben değilim ki. Türk basınının önemli köşe yazarlarından Çetin Altan kaleme aldığı her beş yazısının neredeyse ikisinde bu iddiasını dillendirir. Altan’a göre Atatürk’ü hakikat olmaktan çıkartıp, onu ulaşılmaz insanüstü bir efsane kılmayı hedefleyenlerin yakıştırmasıdır bu. Tıpkı, ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ sözünde olduğu gibi.


    Çetin Altan’a göre bu söz Fransa Devrimi’nin talihsiz kralı 16. Louis’e aittir. Altan yazılarında kralın 1783’de insan taşıyan balonu ilk uçuran Joseph ve Etienne Mongolfier kardeşlerin başarısını tescil için bu sözü söylediğini ifade eder durur.


    Bu arada konumuzla direkt ilgili olmasa da Kral 16. Louis’in ilginç hayat hikâyesinden bir kesit vermekte fayda var; Louis henüz küçük bir çocukken garip bir genç adam ziyaretine geldi. Ziyaretçinin amacı geleceğin Fransa kralını uyarmaktı. Genç ve gizemli ziyaretçi sürekli olarak 21 sayısının Louis için çok tehlikeli olduğunu söylüyor ve ömür boyu her ayın 21´inde kralın yanında olmak istiyordu, onu ancak böyle koruyabilecekti. Louis adamdan hoşlanmadı ve muhafızları aracılığıyla onu saraydan uzaklaştırdı. Genç adam saraydan giderken 21 sayısının onu öldüreceğini haykırdı. Aradan çok uzun yıllar geçti. Meşhur Fransız devrimi patladı. Kral ve Kraliçe kaçarken Varennes Ormanında yakalandı tarih 21 Haziran 1792’ydi. 21 Eylül´de Devrim Konseyi Krallığı lağvedip, cumhuriyeti ilan etti. 21 Ocak 1793´de Kral 16. Louis giyotinle idam edildi. Acaba talihsiz kral 21 sayısının hayatındaki garip rastlantılarını fark edip kendisini yıllar önce uyaran garip ziyaretçisini hiç hatırlamışmıydı acaba? Ama geçelim konumuz bu değil.


    Bir başka iddiada ise meşhur sözün yani, ‘İstikbal Göklerdedir’ ifadesinin ilk uçağı yapan Wright Kardeşlerden Wilbur’un söylediği yönünde. Orville ve Wilbur Wright kardeşler 1903’ün soğuk bir Aralık gününde Kitty Hawk’da gerçekleştirdikleri ilk insanlı uçuş ile aynı zamanda havada ağır motorlu uçaklar devrini başlatmış oldu. Elbette karşılaştırmak pek uygun değil ancak Mustafa Kemal Atatürk Türk Hava Kurumu’nun kurulması emrini 1925 yılında vermiştir.


    Hoş kaynak gösteremeyen ve yazarının gerçek ismini dahi yazmaya tenezzül etmediği, internette sıkça dolaşan bir makalede bu sözün Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1937 yılında Eskişehir Tayyare Alayını ziyareti sırasında yaptığı bir konuşmada kullandığı da rivayet ediliyor. Ama dediğim gibi rivayet muhtelif tabi.


    Bu karmaşa kafanızı karıştırdı değil mi? Merak etmeyin yalnız değilsiniz. Gazeteci Mehmet Barlas 26 Aralık 2005 tarihinde Sabah Gazetesi’nde kaleme aldığı bir yazısını şu soru cümlesiyle bitiriyor;


    “Hep merak ederim. Mesela Atatürk'ün ‘İstikbal göklerdedir’ sözünü, insan taşıyan balonu ilk uçuran (1783) Joseph ve Etienne Mongolfier Kardeşler mi, yoksa ilk motorlu ve yönetilebilir uçağı havalandıran (1903) Wilbur ve Orville Wright Kardeşler mi önce söylemiştir?” (1)
    Dedim ya yalnız değilsiniz.


    “ÇOCUK BU GÖRDÜĞÜN TEYYARELER VARYA …”
    Günümüzde gerek resmi, gerekse alternatif olduğunu öne süren tarih metinlerinde Mustafa Kemal Atatürk’e izafi edilen sözlerin ve davranışların haddi hesabı yok. Bunlardan birisi de Atatürk’ün uçak teknolojisinin henüz yeni yeni geliştiği yıllarda söylediği ifade edilen “Teyyareler gün gelecek savaşlarda önemli roller oynayacaktır” sözü. Gerçek kimliğini gizleyen bir blog yazarının sitesinde bulunan anekdot gerçek havası vermesi için isim ve tarihlerle de süslenmiş. Bakın 1908’de neler olmuş neler?


    “Atatürk uçakların henüz daha bırakın savaşlarda kullanılmasını normal günlerde bile (evet aynen bu ifade normal günlerde bile) kullanılmadığını ve birçok kimse için ölüm kutusundan başka bir şey olmayan günlerde, (cümle aynen aktarılmıştır) Fransa'da Abidin Daver'e uçaklarla ilgili şöyle demiştir:
    ‘Teyyareler gün gelecek savaşlarda önemli roller oynayacaktır’
    1908 yılında söylenen bu söze Abidin Daver hiç aklına yatmadığını itiraf etmiştir. Çünkü o yıllarda uçağın savaşta kullanılması akıllarda dahi yok gibi bir şeydi.” (2)


    Meseleyi daha net görebilmek açısından yukarıda alıntı yaptığım bölüme mümkün olduğu kadar müdahale etmedim. Araya giren parantezler fazlasıyla çok olduğuna inandığım tahammül gücümün tıkandığı anlardır.


    BİNMEKTEN SON ANDA VAZGEÇTİĞİ UÇAK YERE ÇAKILDI
    Belki yukarıda verdiğimiz örnek kadar olmasa da Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı boyunca uçaklarla pek içli dışlı olmamasına gerekçe sayılabilecek bir olaya geldi sıra.


    Mustafa Kemal, Padişah II. Abdülhamit’in saltanatı döneminde tahtın sonraki varisi olacak olan Sultan Mehmet Reşat ile birlikte Almanya'ya gitti. Gezinin gerekçesi dünyanın süratle bozulan askeri ve siyasi tablosunda Osmanlı’nın Almanya’dan yana tavır almasıydı.


    Gezi programı çerçevesinde Almanlara ait askeri üsler gezilirken, bir hava üssünde misafirlerin ziyareti anısına uçaklarla havada akrobasi gösterisi yapılacağı açıklandı. Askeri üste gösteri yapacak olan uçaklardan birine Sultan Mehmet Reşat’a eşlik eden genç Mustafa Kemal’in binmesi kararlaştırıldı. Maksat gezinin ziyaretçilerin belleklerinde unutulmaz bir olay olarak kalmasıydı elbette.


    Tören devam ediyordu. Sıra ziyaretçilerin gösteriye dahil olmasına geldi. Mustafa Kemal davetin ardından kendisini izleyen Sultan Mehmet Reşat’ın heyecanlı bakışları arasında uçağa doğru ilerlemeye başladı.


    Ancak ne olduysa Mustafa Kemal bir anda geri dönerek uçağa binmekten vazgeçtiğini söyledi. Programı düzenleyenler ne yapacağını şaşırdı. Acaba bilmeden bir gaf mı yapmışlardı? Organizasyon komitesinden birileri genç Osmanlı subayına ısrar ettiyse de başarılı olamadı. Mustafa Kemal tüm isteklere rağmen uçağa binmeme kararından vazgeçmedi.


    Mustafa Kemal alanda kendisine ayrılan yere geri dönerken, gösteri devam ediyordu. Akrobasi yapacak uçağa Mustafa Kemal yerine bir Alman subayı bindi. Uçak gösteri için havalandıktan sonra beklenmedik bir olay oldu. Gösteri uçağı havada bir süre kaldıktan sonra teknik bir arıza sonucu tören alanında yere çakıldı. Uçağa Mustafa Kemal’in yerine bindirilen Alman subayı kazada hayatını kaybetti. Mustafa Kemal bu olayın ardından kendisinin uçağa hangi gerekçeyle binmekten vazgeçtiği yönündeki ısrarlı sorulara hiçbir zaman cevap vermedi. (3)


    MUSTAFA KEMAL UÇMAKTAN KORKUYORMUYDU?
    ‘İstikbal göklerdedir’ sözünün gerçek sahibinin kim olduğunu araştırırken bakın nereye geldik? Evet, tarih böyle bir şeydir işte. Siz detaya indikçe kabuğunu kurcaladığınız yara açılır ve kanamaya devam eder.
    İşte ‘kendi tarihini kendin yaz’ türünden çiziktiren alternatif tarihçilerin bu meşhur uçak kazasını gerekçe gösterip Mustafa Kemal Atatürk’te oluşan uçma korkusu nedeniyle onun hayatı boyunca bir daha hiç uçağa binmediği yargısına inandık yıllarca. Ya da olayı kişiselleştireyim. Tarihte detayı seven ben öyle olduğunu sanıyordum. Tamam, yok olan bir imparatorluğun küllerinden yeni bir cumhuriyet kurabilirsiniz. Ama hepimiz insanız kimimiz fareden korkar, kimimiz karanlıktan. Kimimiz de yükseklik korkusu vardır. Değil uçağa binmek bahsi geçse midemiz kabarır. Yıllarca öyle inandım ben. Mustafa Kemal Atatürk 1910’da karşılaştığı bu uçak kazasının ardından bir daha hiç uçağa binmedi. Peki her tabu gibi bu da yıkılmaya mahkum değimliydi? Öyleydi elbette.


    ‘ATATÜRK’ÜN GİZLİ UÇUŞU’
    ‘Atatürk'ün gizli uçuşu’ başlığıyla Bugün Gazetesi’nde okuduğum haber doğru kabul ettiğim bir yanlışın daha ortadan kalkmasının kanıtıydı.
    Atatürk her şey olup bittikten sonra Cumhuriyet’in ilk yıllarında kimselerin fark etmediği üç ayrı uçuşa katılmış. Yolcu olarak elbette. Bakın gizliden gizliye ‘Atatürk’ün yükseklik korkusu vardı, ömrü boyunca hiç uçağa binmedi’ tezini yıkan gerçek nasıl ortaya çıktı.


    Soğuk savaş döneminde Sinop'ta bulunan radar üssüne Rus şifrelerini çözmek için geçici görevle gelen ancak aradan geçen yıllarda çok sevdiği İstanbul'a yerleşen Amerikalı kripto uzmanı Stuart Kline'in hazırladığı kitap Türk havacık tarihi olduğu kadar Atatürk’ün kişisel tarihine de ışık tuttu. Söz konusu kitaba göre, Atatürk en yakınlarından bile gizli olarak tam üç kez uçakla İstanbul turu attı. Kline, Türk Sivil Havacılık Tarihi isimli kitabını yıllardır topladığı birçok belge ve fotoğraftan yararlanarak kaleme almış. 1910–1960 yılarını kapsayan çalışmada Atatürk’ün gökyüzünden yaptığı gizli İstanbul seferleri ve bu uçuşlar sırasında neler yaşandığı anlatılıyor.


    EFSANE PİLOT DELİ TAHİR
    Belgelere göre, Rumeli Kavaklı efsane pilot Deli Tahir, üç kez Atatürk'ü uçağa bindirerek İstanbul semalarında gezdirdi. Kline, bu iddiayı Deli Tahir'in oğlu Mahir Maner'e dayanarak yazıyor. Mahir Maner'in Kline verdiği bilgilere göre, Atatürk 3 kez Deli Tahir'e yaveri vasıtasıyla haber gönderip uçağı hazırlamasını istemiş. Florya'dan yanında sadece yaveri ile Yeşilköy havalimanına giden Atatürk, ilk kez uçağa bindiğinde biraz heyecanlanmış.


    BOĞAZ’A HAYRAN KALMIŞ
    Uçuşların yaklaşık birer saat sürdüğünü ifade eden Kline, uçuş bitiminde yaverin, Ata'yı tekrar uçağın indiği pisten alıp Florya'da bulunan evine götürdüğünü ifade ediyor. Gezi sırasında Atatürk'ün en çok Boğaz ve Adalar’ın görüntüsüne hayran kaldığı belirtiliyor. (4)


    TARİHÇİ AFYONCU UÇAK GEZİLERİNE İNANMADI
    Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı boyunca uçağa bindiğine dair bir bilginin resmi kayıtlarda olmadığını öne süren Tarihçi Erhan Afyoncu, yukarıda da detaylarıyla anlattığımız Almanya seyahatinin ardından Atatürk’ün uçağa binmediği konusunda ısrar etti. Afyoncu Bugün Gazetesi’nin, ‘Atatürk’ün gizli uçuşu’ başlığıyla tanıtımını yaptığı Amerikalı Kline’nin kitabındaki bilgilerin gerçek dışı olduğunu söyleyerek, “O olaydan sonra Atatürk'ün hiç uçağa bindiğine dair bir bilgi ortaya çıkmış değildir” dedi. (5)




    KAYNAKÇA:
    Mehmet Barlas, Sabah Gazetesi, 26 Aralık 2005
    http://wampirsifen.bloggum.com/yazilar/tag/kehanet/
    gizlitarih.com, Atatürk’ün gizemi
    Stuart Kline, Türk Sivil Havacılık Tarihi
    Bugün Gazetesi 25 Ağustos 2007 Cumartesi
    ---------------------------------------------------------

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü
    tartışma umarım burada sona ermiştir.



    Konu bu değil. Bu da yalan ama siz önce topiğin konusu olan sözün ünlü bir Alman'a ait olduğunu gösteren belge getireceksiniz. Sonra isterseniz buradan da devam ederiz. KB de sallamak yok!!!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest -- 11 Temmuz 2009; 15:09:36 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: metalok

    döküntü ile nasıl konuşulması gerekiyorsa öyle konuşuyorum.
    Bu alemde tavuğun kafasının kopup 1,5 sene öyle yaşayabileceğine ihtimal veren arkadaşlar var.
    O yüzden kaynaksız ortaya attığınız riskli bilgiler daha doğrusu doğruluğu şüpheli bilgiler bu arkadaşların kafasını karıştırabilir.
    Madem bizim kadar zekisin bunları da bilmen gerekiyordu.

    Alıntıları Göster
    Orjinalden alıntı: metalok

    metalok: döküntü ile nasıl konuşulması gerekiyorsa öyle konuşuyorum.

    Cevap: Benim o şekilde konuşamazsınız, buranın ciddi bir tartışma alanı olduğunu hatırlatırım benimle "senli benli ve yahut emir kipyle konuşma talihsizliğine bir daha düşmeyin.

    metalok: Bu alemde tavuğun kafasının kopup 1,5 sene öyle yaşayabileceğine ihtimal veren arkadaşlar var.
    O yüzden kaynaksız ortaya attığınız riskli bilgiler daha doğrusu doğruluğu şüpheli bilgiler bu arkadaşların kafasını karıştırabilir.

    Cevap: Ben kaynakları ekledim demek ki benden özür dilemeniz gerekiyor yani? Ben istersem akıla mantığa aykırı konuşurum ama siz bana emir kipiyle veya senli benli şekilde hitap edemezsiniz.

    metalok: Madem bizim kadar zekisin bunları da bilmen gerekiyordu.

    Cevap: Ukalalık olsun istemiyorum ama merak etme ben zekamı ispat etmiş birisiyim. Şayet çok akıllı olduğunuz kanaatindeyseniz o sırada namüsait bir durumda olma ihtimalimi de düşünürdünüz. Ayrıca mesajımda kaynak ekleyeceğimi zaten belirtmiştim, ekledim de..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi döküntü -- 11 Temmuz 2009; 15:12:20 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest

    quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü
    tartışma umarım burada sona ermiştir.



    Konu bu değil. Bu da yalan ama siz önce topiğin konusu olan sözün ünlü bir Alman'a ait olduğunu gösteren belge getireceksiniz. Sonra isterseniz buradan da devam ederiz. KB de sallamak yok!!!

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü
    tartışma umarım burada sona ermiştir.



    Konu bu değil. Bu da yalan ama siz önce topiğin konusu olan ve Mussoliniye ait olduğunu gösteren belge getireceksiniz. Sonra isterseniz buradan da devam ederiz. KB de sallamak yok!!!




    Sallamak filan yok yazdıklarımı okudunuz mu? Bu sözün Faşist Mussolini ye ait olduğu filan da yok bir kaç şovenist geliyor faşistlik propagandası yapıyor. Yukarıda belirttim sözün Atatürk'e ait olmadığını. Ayrıca siz tarih öğretmenisiniz yukarıda Tarih profesörlerinin belirttiği gibi Atatürk'e ait olduğunu gösteren bir belge yok. Biz buna hukukta ispat yükü deriz benim attığım mesajla Atatürk'e ait olmadığını ispatladım ki yapmam gereken de buydu, siz de belgeler ışığında Atatürk'e ait olduğunu ispatlayacaksınız. Ama yeniden belirtiyorum şu şovenist faşist insanın propagandasını yapmasın kimse boşuna bu sözün ona ait olduğu filan yok.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: döküntü

    quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35


    quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü
    tartışma umarım burada sona ermiştir.



    Konu bu değil. Bu da yalan ama siz önce topiğin konusu olan ve Mussoliniye ait olduğunu gösteren belge getireceksiniz. Sonra isterseniz buradan da devam ederiz. KB de sallamak yok!!!




    Sallamak filan yok yazdıklarımı okudunuz mu? Bu sözün Faşist Mussolini ye ait olduğu filan da yok bir kaç şovenist geliyor faşistlik propagandası yapıyor. Yukarıda belirttim sözün Atatürk'e ait olmadığını. Ayrıca siz tarih öğretmenisiniz yukarıda Tarih profesörlerinin belirttiği gibi Atatürk'e ait olduğunu gösteren bir belge yok. Biz buna hukukta ispat yükü deriz benim attığım mesajla Atatürk'e ait olmadığını ispatladım ki yapmam gereken de buydu, siz de belgeler ışığında Atatürk'e ait olduğunu ispatlayacaksınız. Ama yeniden belirtiyorum şu şovenist faşist insanın propagandasını yapmasın kimse boşuna bu sözün ona ait olduğu filan yok.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: döküntü
    Biz buna hukukta ispat yükü deriz benim attığım mesajla Atatürk'e ait olmadığını ispatladım ki yapmam gereken de buydu,



    Sizinkisi ispat falan değil. İspat diye kopyaladığınız yazıların hiç birinin bilimsel değeri yok. Sizin bir önceki sayfada ünlü bir Alman diye sallamanıza benziyor hepsi. Başka bir forumdan birisi sizin yazınızı alıp aha işte Almana aitmiş diyen birinin bilimselliği kadar kopyaladığınız yazılar. Hukuk bilginizde bu kadarsa vah ki ne vah.

    İspat köşe yazısı ile değil orijinal belge ile olur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: döküntü

    Orjinalden alıntı: metalok

    metalok: döküntü ile nasıl konuşulması gerekiyorsa öyle konuşuyorum.

    Cevap: Benim o şekilde konuşamazsınız, buranın ciddi bir tartışma alanı olduğunu hatırlatırım benimle "senli benli ve yahut emir kipyle konuşma talihsizliğine bir daha düşmeyin.

    metalok: Bu alemde tavuğun kafasının kopup 1,5 sene öyle yaşayabileceğine ihtimal veren arkadaşlar var.
    O yüzden kaynaksız ortaya attığınız riskli bilgiler daha doğrusu doğruluğu şüpheli bilgiler bu arkadaşların kafasını karıştırabilir.

    Cevap: Ben kaynakları ekledim demek ki benden özür dilemeniz gerekiyor yani? Ben istersem akıla mantığa aykırı konuşurum ama siz bana emir kipiyle veya senli benli şekilde hitap edemezsiniz.

    metalok: Madem bizim kadar zekisin bunları da bilmen gerekiyordu.

    Cevap: Ukalalık olsun istemiyorum ama merak etme ben zekamı ispat etmiş birisiyim. Şayet çok akıllı olduğunuz kanaatindeyseniz o sırada namüsait bir durumda olma ihtimalimi de düşünürdünüz. Ayrıca mesajımda kaynak ekleyeceğimi zaten belirtmiştim, ekledim de..

    Alıntıları Göster
    Sen demek hakaret demek değildir. Ben sana sen diye hitap etmeye devam edeceğim.
    Sen de bana sen diyebilirsin.
    Konu içinde bir Alman sitesinde Atatürk'e ait olduğunu belirten kaynak var.
    Senin eklediğin araştırmada Atatürk'e ait olmadığı ama kime ait olduğu da yazmıyor.
    Bu nasıl ciddi bir araştırmadır böyle!..
    Mesajına sonradan eklediğin yazılarda Musolini dışında birçok kişinin hatta 16. Louis'in bile söylediği yazıyor.
    Bence ortada ciddi bir bilgi kirliliği var.
    Diyelim ki Atatürk o sözü söylemedi ama kızını ilk kadın savaş pilotu yaparak bu işe verdiği önemi göstermiştir.
    Bu olay bile onun bu sözü söyleyebilecek kapasitede olduğunu gösterir.

    Evet, sen kafası kesik 1,5 sene yaşayan tavuğa ilginç diye yorum yapacak kadar zekanı ispat etmiş birisin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi metalok -- 11 Temmuz 2009; 15:19:13 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: metalok

    Sen demek hakaret demek değildir. Ben sana sen diye hitap etmeye devam edeceğim.
    Sen de bana sen diyebilirsin.
    Konu içinde bir Alman sitesinde Atatürk'e ait olduğunu belirten kaynak var.
    Senin eklediğin araştırmada Atatürk'e ait olmadığı ama kime ait olduğu da yazmıyor.
    Bu nasıl ciddi bir araştırmadır böyle!..
    Mesajına sonradan eklediğin yazılarda Musolini dışında birçok kişinin hatta 16. Louis'in bile söylediği yazıyor.
    Bence ortada ciddi bir bilgi kirliliği var.
    Diyelim ki Atatürk o sözü söylemedi ama kızını ilk kadın savaş pilotu yaparak bu işe verdiği önemi göstermiştir.
    Bu olay bile onun bu sözü söyleyebilecek kapasitede olduğunu gösterir.

    Evet, sen kafası kesik 1,5 sene yaşayan tavuğa ilginç diye yorum yapacak kadar zekanı ispat etmiş birisin.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    Sen demek hakaret demek değildir. Ben sana sen diye hitap etmeye devam edeceğim.
    Sen de bana sen diyebilirsin.
    Konu içinde bir Alman sitesinde Atatürk'e ait olduğunu belirten kaynak var.
    Senin eklediğin araştırmada Atatürk'e ait olmadığı ama kime ait olduğu da yazmıyor.
    Bu nasıl ciddi bir araştırmadır böyle!..
    Mesajına sonradan eklediğin yazılarda Musolini dışında birçok kişinin hatta 16. Louis'in bile söylediği yazıyor.
    Bence ortada ciddi bir bilgi kirliliği var.
    Diyelim ki Atatürk o sözü söylemedi ama kızını ilk kadın savaş pilotu yaparak bu işe verdiği önemi göstermiştir.
    Bu olay bile onun bu sözü söyleyebilecek kapasitede olduğunu gösterir.


    Değerli metalok, tüm bu ayak oyunlarının amacı büyük önderi halkın gözünde önemsizleştirmeye çalışmak ama yel kayadan ne alır ki. ATAM çağlarüstü büyük lider. Nutuk'u uluslararası patent enstitüsünde onaylatmak gerek. Yakında nutuk ta O'na ait değil der bunlar. ATATÜRK aslında hiç yaşamadı demeleri bile muhtemel. İşleri güçleri dezenformasyon çünkü.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: metalok

    Sen demek hakaret demek değildir. Ben sana sen diye hitap etmeye devam edeceğim.
    Sen de bana sen diyebilirsin.
    Konu içinde bir Alman sitesinde Atatürk'e ait olduğunu belirten kaynak var.
    Senin eklediğin araştırmada Atatürk'e ait olmadığı ama kime ait olduğu da yazmıyor.
    Bu nasıl ciddi bir araştırmadır böyle!..
    Mesajına sonradan eklediğin yazılarda Musolini dışında birçok kişinin hatta 16. Louis'in bile söylediği yazıyor.
    Bence ortada ciddi bir bilgi kirliliği var.
    Diyelim ki Atatürk o sözü söylemedi ama kızını ilk kadın savaş pilotu yaparak bu işe verdiği önemi göstermiştir.
    Bu olay bile onun bu sözü söyleyebilecek kapasitede olduğunu gösterir.

    Evet, sen kafası kesik 1,5 sene yaşayan tavuğa ilginç diye yorum yapacak kadar zekanı ispat etmiş birisin.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    Sen demek hakaret demek değildir. Ben sana sen diye hitap etmeye devam edeceğim.
    Sen de bana sen diyebilirsin.
    Konu içinde bir Alman sitesinde Atatürk'e ait olduğunu belirten kaynak var.
    Senin eklediğin araştırmada Atatürk'e ait olmadığı ama kime ait olduğu da yazmıyor.
    Bu nasıl ciddi bir araştırmadır böyle!..
    Mesajına sonradan eklediğin yazılarda Musolini dışında birçok kişinin hatta 16. Louis'in bile söylediği yazıyor.
    Bence ortada ciddi bir bilgi kirliliği var.
    Diyelim ki Atatürk o sözü söylemedi ama kızını ilk kadın savaş pilotu yaparak bu işe verdiği önemi göstermiştir.
    Bu olay bile onun bu sözü söyleyebilecek kapasitede olduğunu gösterir.

    Evet, sen kafası kesik 1,5 sene yaşayan tavuğa ilginç diye yorum yapacak kadar zekanı ispat etmiş birisin.


    Kafası kesik halde 1,5 sene yaşadığı iddia edilen bir tavuk haberi size ilginç gelmiyor olabilir ama bana ilginç geliyor. Bana sen diye hitap edemezsiniz, edemeyeceksiniz çünkü birazdan sizi "block"layacağım siz yolunuza ben yoluma. Düşüncelerimi beğenmek kabul etmek zorunda değilsiniz ama saygı göstermeniz gerekir.

    Ayrıca söz konusu zeka olunca karşıma kolay kolay rakip çıkmaz gönlünüzü bu knouda ferah tutun size iyi forumlar.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.