eski bir türk dizisi, dekorlar harbiden iki boyutlu olduğundan tiyatro tadı verirdi, cuma akşamüstleri yayınlanırdı, biz kendisini haftasonu sevinciyle özdeşleştirip pek sevmiştik, hem ardından charles in charge gelirdi, nasıl sevmeseydik? (kitkat, 19.05.2001 04:56)#398269 !?
1990 yılında trt 1'de cuma akşamları yayımlanan dizi. iç ya da batı anadolu'da (aslında mekan ismi zikredilmiyordu ama ilçe sakinlerinin görünüm, davranış ve konuşmalarından batı ya da iç anadolu'da veya marmara bölgesinde yaşadıkları anlaşılıyordu) bir tren istasyonundaki pastanede yani tek mekanda geçmesine rağmen keyifle izlenirdi. pastane sahibi sevinç hanım, yardımcısı yetiş, 25 yaşında lise son sınıf öğrencisi kadayıf erdal (ismini unuttum, erdal olabilir), uçuk - kaçık hacer, bir de sevinç hanımın kızıyla kadayıf erdal'ın edebiyat öğretmeni vardı. öğretmen rolündeki genç aktörün inandırıcı olmayan orta yaşlı adam makyajı dışında eleştirilecek fazla bir yönü olmayan sevimli bir yerli dizi olmasına rağmen amerikan dizileriyle beyni yıkanmış gençliğin ilgisini çekmemişti ne yazık ki. (comandante, 28.12.2001 16:45 ~ 16:49)#871779 !?
türkiyede yapılmış en sağlam televizyon dizilerinden biriydi. bıyıklı edebiyat öğretmeninin "aman ortam bozulmasın" diyerek (o bıyıklı edebiyat öğretmeninin de sözlükte suser olmasından şüpheleniyorum fena halde, şu sıralar herkes suser çıkıyor zati..) kültür çatışmasına meyilli gençlerin ("cappuchino mu lahmacun mu" sorusuna yanıt arandığı bölüm en can alıcı bölümdür, ardından dizi bitirilmiştir, yoksa bir komplo mu ? ) arasını bulmaya çalışması (oysa bıraksaydı kafa göz yarsaydı gençler pastanenin ortasında) ve sevinç hanımın pastaneyi bir hayır kurumu havasında işletmesi dışında herhangi bir faulu yoktur dizinin. özellikle akşam olup da, hafif yağmurlu bir sonbahar kokusunun, kapı dekorunun dışındaki loş ışıklar altında burnunu azıcık uzattığı ve dışarıdaki istasyondan geçen trenlerin hayal edilerek kederli sessiz bir kasaba atmosferinin tamamlandığı "küçük ama mutlu insanların yaşadığı kasaba" manzarasında, yüreğimizi acıtmayan hüzünlere bulamıştır günlerimizi. istasyondaki pastane iyiydi, temizdi, açmaları da güzeldi muhtemelen..her güzel şey gibi bitip gitti. (bkz: yerli dizi mafyasi) (raini, 16.07.2002 12:23)#1437053 !?
bu dizide wasp'a acaip laf sokmuslardi hatirlarim. burada sanirim ozenti genclik tiplemesi vardi bir adet ,anlasilmaz "hey abi yeaaa wasp meeen wasp wasp" nidalari cikartirdi. o biyikli edebiyat ogretmeni ise hisli hisli ic gecirip "ahhh evladim o telaffuz ettigin wasp ne anlama geliyor bir bilsen" demisti. acaba o amca acilimin "we are sexual perverts" oldugunu bildigi icin mi milli manevi degerlerden orf adet ve ananelerden bu denli uzaklasmis genc icin bu kadar uzulmustu? (my jekyll doesnt hide, 13.11.2003 16:56 ~ 16:57)#3575152 !?
trt nin yeniden yayinlamasi gereken diziler arasinda ilk siralarda kesinlikle.hayal meyal hatirlasamda en cok genc arkadasin -"yaaa hojjaaam yaaa" deyisini ozledim. (mascara, 16.05.2004 23:49)#4192710 !?
ne komediydi, ne dramdi. konusu da yoktu. duzenli musteriler disinda arada bir yabanci biri de gelirdi. havadan sudan konusurlardi. gene de ardindan gelecek dizi icin izlerdik. (vinyl, 09.06.2005 11:32)#7664529 !?
şimdilerde "kaybolmayan sakız" sloganının kahramanı eryetiş'in de rol aldığı, 80'li yılların sonuna doğru trt'de yayınlanan dizinin adı.