İstiklal Marşı’nın Türk milletinin ortak mutabakat metni olduğu görüşünüzden hareketle, dernek vasıtasıyla milli birlik hareketi mi başlatıyorsunuz?
“Hareket başlatmak” fazlasıyla heyecan yüklü. Olmayan bir şeyi oldurmaya niyetimiz yok. Zaten yaşayan bir şeyin gözden saklanmasına engel olmak istiyoruz. Duygularımız elbette canlı; fakat yaptığımız iş tamamen zarurete mebnidir. Türk milletinin mutabakat metninin İstiklâl Marşı olduğu gölgelenmiş bir gerçek ise, bunun hak ettiği parlaklığa yeniden kavuşması gerekiyor. Toplum hayatına yeni bir yanılsama ilâve etmeden, nelerin yanılsama olduğunu göstermekten geri durmamak; bütün yapacağımız budur.
Dernek için Anadolu’da şubeler açacak mısınız?
Nereyi Anadolu olarak adlandırıyorsunuz? Size şube açma faaliyetimizi Trakya ile sınırlandırdığımızı söyleyeceğimi herhalde ummazsınız? Bütün Türkiye’de şubeler açacağız. Türkiye: Bu kelimeyi çok seviyoruz.
Açacaksanız eğer, şube yöneticilerinde ve üyelerde aradığınız şartlar neler olacak?
Yönetici ve üyelerimizde aradığımız biricik şart, riyasızlıktır. Türkiye ne zarar gördüyse, hesabını gizleyenlerden gördü.
Derneğinizin “Kuvayi Milliye” türü ulusalcı olarak tanımlanan siyasi yapılanmalarla benzerliği ve farklılığı nedir?
Biz “ulusalcı” (veya nasyonalist) değil, milliyetçiyiz. Yola Türk milletinin yekpareliğinden çıkıyoruz. Hiçbir beynelmilel veya beynelmilelci uzlaşmayla bağımız yok.
Siyasi görüş veya ideoloji ayrımı olacak mı? Yoksa İstiklal Marşı’nın altına imza atan herkese kapıları açık mı olacak?
İstiklal Marşı’nın altına imza atmayı yeterli bulmuyoruz. Şimdiye kadar milletin başındaki zorluk, imzayı atıp başka yönler seçenlerden dolayı doğdu. İstiklâl Marşı’nın alenen ve yüksek sesle telâffuz edilmesinden yanayız. Kimin gönlü, neden yana; ortaya çıksın. İstiklâl Marşı’na itirazı olmamak bir başlangıç olabilir. Asıl varılan yer iştirak ve elbirliği olmalı.
Derneğiniz, “Kafire karşı mukavemet gösteren müslümana Türk” tarifinizden hareketle, etnik unsurlarla (Kürt, Laz vs.) özel bir çalışma yapacak mı?
Benim tarifim “Kâfirle çatışmayı göze alan Müslüman’a Türk denir” şeklindedir. Çatışmaya girmek şart değildir; ama çatışmayı göze almak şarttır. Gözden Türklüğün bir etnisite değil; bir “taraf” olduğu saklanmak isteniyor. Hakikatin üstünü örtenlere kâfir dendiğine göre onlarla da çatışmayı göze almak lâzım.
Eski arkadaşlarınızdan talep geldi mi?
Eski arkadaşlarım kimlerdir? Şimdiye kadar kim bana arka çıkmış veya kim kendisine arka çıkmamı benden talep etmiş? Kazanç hırsıyla değil, millet mensubiyeti hızıyla yol alan kim ise onlarla beraberliğimiz bozulmaz.
MİT Müsteşarı’nın “ulus devletler parçalanıyor” açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir “ulus-devlet” olduğu, birilerine kâfirler tarafından yutturulmuş bir palavradır. İstiklâl Marşı bize “sen şehit oğlusun” diyor. Değil miyiz? Manifaktür çocukları mıyız biz? Ticaret kapitalizmi veya finans kapital tarafından peydahlanmışların dölleri miyiz? Türkiye Cumhuriyeti Cihan Harbi sonrasındaki şartların içinde doğdu. Bu şartlar 1945’te artık hükümsüzdü. Olaya bu perspektiften bakıyoruz. Yani bütün dünyada milletlerle şirketler arasında ölüm kalım mücadelesi var. Türk milleti her millete benzemediğini göstermedikçe bu mücadeleden sağ çıkamaz.
Soruları getiren: Hasan ÖYMEZ (Star Gazetesi Muhabiri)
MAZLUMLARI KOLLA AYOL, SEN DE BİRAZ FİNGİRDE! MAZLUMLARI KOKLA AYOL, SEN DE BİRAZ FİNGİRDE!
-Yalnızım -Diplomanı göster -Cızbızım -Ketçap ister “Ateş-i suzan-ı firkat yaktı cism ü canımı” Gelsin bu hararette celsius getir getirebileceksen Sen yamrucum getirsen getirsen keşkek bekleyenlere Ancak Latinoiskadinav kazan dibinmiş kısırlığın Keşkesini getirebilirsin kınasızlık kanıksanmışlıklarıyla Sendedir şaklatılmış parmakların gerdirilemeyen derisi Gerisi yeşil menşei hür İrlanda vadilerindeki Pınarlara dayanan su perisi Dayanmak pınara nasıl oluyor dersen Yersen dayanıklı dünyanın hiçbir perisi zaten değildir Püftür püfürüktür aslı peri taifesinin Göze pır pır çokça görünüşleri O en ayıplı ulamlarımızda En zaman en mekân Fıyjt çözünüşleri Perilerdir dünyevi anlamda Perilerin olur olmaz çoklukları sebebiyledir Çok-luk elemterefiş Çok-luk kem gözlere şiş Çokluk bilirim iki hecedir ve bilirim Neyin kafiyesidir Çokluk müennestir ondan da Haberim var epeydir İşte o mezkûr kafiyeye temel teşkil eden Makamadadamada ermiş kimilerinin boncuk bulup Optik optimal optimizme gerekçe gösterdikleri nesne Var ya işte onun Mümkün olduğu kadar çok Çok ama çok inceltilince Yasemin koktuğunu bu yaşımda Demek öğreneceğim varmış Sîganız Vermont’ta kipinize kaymış.