Şimdi Ara

İradeli olmadan iradeli nasıl olunur (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
55
Cevap
0
Favori
1.316
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Duraksama eğrisi

    Şimdi düşünüyorum ki eğer doğrucu ''bağnazlıktan'' vazgeçseydim ne olurdu.Sürekli farklı şeyleri chill şekilde savunur daha doğrusu savunuyormuş rolü yapardım.Ayıracın varlığından söz edemediğimiz için gerçek savunudan söz edemeyiz doğrusu.Demek oluyor ki ''bağnazlık'' zorunlu en azından geleceğe göndermeli,yöntemsel versiyonu

    Chill durumda dahi duraksama payı vardır.İşte duraksama eğrisi bunun miktarının ayarlanmasıdır

    Gene de tüm bunlar neden savunudan vazgeçmediğimizin açıklaması değil.Ben vakti zamanında olanaklar doğrultusunda bir açıklama getirmiştim fakat pratik çözümler ve şimdiki ben için yeterli bulmadım
  • Soy kütüğe iniş zodion stili

    Mantıksız insanlar hakkında düşünüşlerim sonucunda onları keyfi olarak kategorize etmeye karar verdim

    Fitche'nin beni sorunsalı kapsamında hepimiz aslında biraz keyfiyiz.Zizek'in yaklaşımlarının da uygulanış alanlarının kapsamı dolayısıyla bütün sorunları çözdüğünü düşünmüyorum

    Yeni pozitivizmle post pozitivizme geçişe geliyoruz gene.Çünkü elimize keyfilikten başkası geçmiyor

    Bu keyfi insanlar mantığı da keyfi kullanırlar.Asla soyut,teorik safhalara geçmezler.Geçmedikleri için herhangi bir geçişliliğe mahal vermezler

    Peki onlar nasıl neden sorusunu sorup kararlarını verebiliyorlar.Orası da keyfi.Görüldüğü gibi konuşulması zor konular
  • Felsefeden çok mantık konusu bu. İradeli olmadan iradeli olunamaz.
  • Anahtar kelimeler

    Metodolojik gerilim ama fark yaratmaya yönelik,paradigmatik,işlevsel bilinç,karşıt düalizmi

    İsteyen ve istemeyenin personaları geçiş halindedir,birbirinin yerini almak durumundadırlar.Aka mazeret uyduran ve doyan(açan,kapatan)

    İnsanın nihai öz yargılanması anlık mı yoksa total geçirdiği vakitlerin genele vurulmasından mıdır söylemek zor
  • Kendini doğrulatan içerikler,üç unsur var,din kişisel çaba ve düşünceler ile bunları doğrulanması.İndirgenemezlikler eşleşmiyorsa,üçüncü unsurun temeli sağlanamamış demektir.İşte bunlara kendini doğrulatanlar deriz

    Sorunun kaynağı paradigm shiftlememe.Doğruluk değeri olarak shifte ihtiyaç yoktur dememe rağmen emin olamadım.Düşünce tarzları düşünce içeriklerini etkiliyor galiba.Tam bir kopuş mu var yoksa belirlenemiyor mu ? İnsandan insana kopuş var tabi.İz bulmak kopmadığımız anlamına mı geliyor.Hayır çünkü kökencilik kolpadır

    İşlev mahiyetinde hepsi gelişmeye açık.Ama kaynaşma yok tabi.Bizdeki kaynaşmayışlar bizken öğreti içerikleri arasındaki kaynaşmayışlar farklı mıdır ? Sabit tayin edeceğiz diye zemin mi çöküyor.İşte indirgenemezlikler

    Peki farklı indirgenemezlikler nereden geldi ve nedir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 27 Şubat 2020; 6:31:29 >
  • bence özü kainatın varsa hukuku denen şey.

    A ve B çıkarımı kişinin anne dediği veya dedirtildiği (her neyse) nesne ile ilişkiye zorlandığını bunun varsa! ademden beri böyle olduğu ve halen devam ettiği anlaşılıyor.

    bu bir sorunsaldır. bu sorun hakkında ademi suçlayıp aynısını yapmak da indirgenemez haldir.

    ......................

    aynı şekilde eğer ki insanımsı eylemi bu ise bu şey gelişmiş bir hayvan değil hayvandan da aşağı bir varlıktır.

    bu halde örnekseme yolu ile hayvanatı örnek vermesi onu ahıra kapatması gütmesi yemesi ve bunu üstünüm diye yapması kainatın hukukuna aykırılıktır.


    .......................

    hakkı olmayan meselede hak iddiası sahibi olmak bu açıdan indirgenemez haldir zira bir kısım insanımsı insan olma yolunda merhale kat edebilir.

    .......................

    teorik olarak kişi yaşadığı hayat açısından eleştiride bulunamaz. buna istibdad ya da totaliter anlayış denebilir. semantik klik-cemaat-toplum-millet devlet anlayışı içindeki üst anlam birlikteliği bunu emreder.

    lak lak ediyorsun bir de aynısını yaparken, hiç bir farkın yokken ben ağayım beyim zekiyim akıllıyım falan fistan giyiyorsun der.

    temel hak ve özgürlükler bu açıdan tanıma muhtaçtır. karşındaki varlık nedir kimdir bu bilinir bir hal almışsa bunun eleştiri yapma hali de konum dışına itilir.

    ........................

    indirgenemez hal bakımından insanlık türleşme ve sonuçlarına oldukça fazla hukuki değer bağlamıştır. filler unutmaz ve hafızaları vardır bu açıdan hukuk denen öğreti türetilir ve bu durum kainat denen şeye uyumlu oldukça varlık yaşamsal anlam kazanır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 27 Şubat 2020; 12:44:55 >




  • İnsanların aynılığı ve ya öyleymiş gibi hissettirmeleri

    Hakim iki tavır var.Özünde savunucu

    Shivs tayfa ve hem mağdura yatan hem kahramanlaşan.Bu ikisinden farklı nefes aldırıcı gerçek diyebileceğim tavırlar yok mudur ? Böylesi hakikaten bayat hissettiriyor,umudum kesiliyor

    İnsanlar neden kendilerine ait olmayan şeyleri uydurmasyonlarla sahiplenip buyurganlaşıyorlar

    İşte şimdi hiçbir şeyin kol gezdiği nihai iğrençlikler alanında;zindanında hapis kaldık.Sürekli aktif kalma isteği,olaydan kopuş

    Ne çok yakın ne çok uzak

    Buyurmak tanrıya özeldir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    bence özü kainatın varsa hukuku denen şey.

    A ve B çıkarımı kişinin anne dediği veya dedirtildiği (her neyse) nesne ile ilişkiye zorlandığını bunun varsa! ademden beri böyle olduğu ve halen devam ettiği anlaşılıyor.

    bu bir sorunsaldır. bu sorun hakkında ademi suçlayıp aynısını yapmak da indirgenemez haldir.

    ......................

    aynı şekilde eğer ki insanımsı eylemi bu ise bu şey gelişmiş bir hayvan değil hayvandan da aşağı bir varlıktır.

    bu halde örnekseme yolu ile hayvanatı örnek vermesi onu ahıra kapatması gütmesi yemesi ve bunu üstünüm diye yapması kainatın hukukuna aykırılıktır.


    .......................

    hakkı olmayan meselede hak iddiası sahibi olmak bu açıdan indirgenemez haldir zira bir kısım insanımsı insan olma yolunda merhale kat edebilir.

    .......................

    teorik olarak kişi yaşadığı hayat açısından eleştiride bulunamaz. buna istibdad ya da totaliter anlayış denebilir. semantik klik-cemaat-toplum-millet devlet anlayışı içindeki üst anlam birlikteliği bunu emreder.

    lak lak ediyorsun bir de aynısını yaparken, hiç bir farkın yokken ben ağayım beyim zekiyim akıllıyım falan fistan giyiyorsun der.

    temel hak ve özgürlükler bu açıdan tanıma muhtaçtır. karşındaki varlık nedir kimdir bu bilinir bir hal almışsa bunun eleştiri yapma hali de konum dışına itilir.

    ........................

    indirgenemez hal bakımından insanlık türleşme ve sonuçlarına oldukça fazla hukuki değer bağlamıştır. filler unutmaz ve hafızaları vardır bu açıdan hukuk denen öğreti türetilir ve bu durum kainat denen şeye uyumlu oldukça varlık yaşamsal anlam kazanır.
    İnsanımsılar asla açıklanamazlar.İnsanımsılar neden insanımsılardır öğrenmek istiyorum,merak ediyorum.İnsanın yaptıklarını onlar da yapıyormuş gibi görünüyor.Fark nedir ? Fark imkan verilirse onlarında insana yükselebileceği ama şimdiki durumda yükselememesi mi.Seçim nedir ? Seçim pandoranın kutusunu andırıyor.Bilene kadar seçemezsin gibi.Seçimin doğasına ters.Hegelcilik oynamadan seçim diyebileceğim atraksiyonlarda yer almak isterim.Fakat insan kendi içine çöküyor.Diyor ki canım sıkıldı yeter.Aslında demiyor.Çünkü can sıkıntısı sürekli geri bildirim yapar.Peki ne diyor.Konuşmadığını söyleyenler var.Ama ben cevaptan tatmin olmuyorum.Çünkü gerek iç yönelimler olsun gerekse bilincin hareketleri olsun hepsi geçişli.Burada ise aşılmaz duvarın varlığı sabit

    Cevaplarım hep oldu ama hepsi tek noktaya yönlendirici;zengin ve gerçek cevaplar değillerdi

    Belki de belli düşünce eşiğinin aşılması gerekiyordur.Alt sınırı belirleyecek olan.O andan itibaren sihir(tasvir anlamında) kendini verir

    /////////////

    Üretme üzerinden izah geliştirilebilir mi ? Birileri düşünce üretir diğerleri kullanır



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 27 Şubat 2020; 15:40:46 >




  • Hatırlatma etiğimi dine uyarladım.Argümantatif bağlamda ikili mantığa dayanmayan din doğruluk değeri sembolik eşik ve düzenli hatırlatımlarla pratikten kopmamayı garanti ediyor
  • Beyim ne biçim konu bu ? Konunun ( Tavuk'mu yumurta'dan yumur'tamı tavuk'tan çıkar ? ) anlamsız sorudan hiç bir farkı yok

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kütahyalı 77

    Beyim ne biçim konu bu ? Konunun ( Tavuk'mu yumurta'dan yumur'tamı tavuk'tan çıkar ? ) anlamsız sorudan hiç bir farkı yok
    O biçim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 20 Temmuz 2020; 16:36:56 >
  • Buraya bazı anahtar kelimeler bırakacağım şimdilik

    Yarı deternizm ve transhümanizm

    Felsefe ve geri dönüşlülük



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 8 Haziran 2020; 0:23:10 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-596C9B846

    Bu mesaj silindi.
    Aquinas olmadan nasıl Thomas olunur?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mülkiyete yapılan reddiyeler

    Hortlayan yama konusu mülkiyete dair düşüncelerimin canlanmasını sağladı

    1-Mülkiyet otoritenin yansımasıdır.Mülkiyet kendi başına değer değildir.Otorite ise yapma etmelerinin güç yetirmesiyle alakalıdır.Bütün değerleri mülkiyete teslim etmek normatif yargıların bir türlü sağlanamadığı post pozitivist bir bakış açısının hakim olması anlamına gelir.Elleri kanlı geçmişi şaibeli şirketlerin mülkiyete binaen fikri hegemonyalar kurma girişimlerin varlık değeri açısından(bakınız varlık hiyerarşileri) korsan oyun indirmekle eş değerdir.İki eylemde doğrudur çünkü yapılabiliyordur

    2-Keyfiliğin yerini mantığa bırakması.Eser hakkındaki tasarrufun kişiye bırakılması keyfilik dolayısıyla kapsam sorununu doğuracağından mantığı devreye sokabiliriz.Mantık burada bir takım ''evrensel'' doğruların maksime alınmasıdır.Dolayısıyla niyet ve insanilik hükmünü kaybedecektir

    3-Meta rölativite.Telif hakkı telif ve hırsızlığı kendiyle ve tanımından gelen özelliklerle saptamaz.Yani nicelik hesabı yapar.100 yıl sonra ölenlerin eserleri insanlığa mal olmasının arkasında ise sağ duyu vardır.Sağ duyu burada yeterince küçükse yoktur anlamına gelmektedir.Sağduyuyu reddedip kendi sağ duyumu koyma hakkım vardır aksi takdirde birinci maddede belirttiğim sorunlar hortlar

    Peki yeniden inşa edilen doğruluk değeri hangi değerler üzerine kurulacak.Anahtar kelimeler ilerlemecilik,transhümanizm,basit ve karmaşık imgeler



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 20 Temmuz 2020; 16:35:56 >




  • Bir virüs olarak insan

    Batı metafiziği tarihinin bir ürünü olan düşünen özne ve kendinden değerli insan fikrinin rafa kalkması doğal olarak irade kavramını yeniden yapılanması anlamına geliyor.Epistemolojik olarak değil ama ontolojik olarak eskiyle kıyasladığında radikal kalacak biçimde pasif bilinç fikrine bir dönüş vardır.Bunun yöntemi ise aşağıdan yukarıya gelişen epistemelojide anlamlanıyor

    Tasarımıma göre irade akılsallıktan pay almanın aracıdır,enstrümanıdır.Böyle olmalı çünkü insanın boş kabuktan ibaret olduğunu baştan kabul ettik.Fakat irade akla bağlı olarak gelişen faktör olmadığı için köken nedeni değildir.Ne var ki iradenin devam etmesini sağlayan unsur akılsallıkta saklı.Geriden baktığımızda akılsal olanı gerçekleştirmek için iradeli olduk diyebiliriz.Ne var ki gene ontolojik olarak eğer irademiz olmasaydı akılsallığı umursamayacaktık(tam teslimiyet).Çünkü şeyler sıfır noktasında yerini alacaktı.İşte burada yani süreçsellikte platon ve aristo gibilerinden ayrılıyoruz.Saf akla,mevkisizliğe geri dönüş

    Doğal olarak süreç.Akılsallığın tamamlandığı nokta iradenin kalmadığı noktadır aynı zamanda

    Sonuç:İrade diyalektik bir süreçtir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 26 Temmuz 2020; 12:48:7 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: St. Mark of Ephesus

    Sana Swinburne verelim :)

    Swinburne formulates the following argument:
    (A) It seems (epistemically) to me that God is present.
    (B) There is no good reason to think either God is nonexistent or not present; nor any
    good reason to think the experience unveridical.
    (C) Hence, probably God is present.

    A ve B'den C çıkmıyor BENCE. Ben bir epistemik dışsalcıyım. O nedenle ''no good reason in our eyes'' "probably God is present" a varmak için yeterli değil bence.

    Ancak Swinburne'ün epistemolojisi farklı zaten. Onun epistemolojisi benimsenirse A ve B'den C çıkıyor.
    Çıkmaz.Düşüncenin işlevleri aktüel varlık sayılmaz çünkü.İşlevlerin bazılarını karşılayan aktüel varlıklar olabilir ama hepsini eklemlemek ancak mantık düzleminde mümkün olabilir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 26 Temmuz 2020; 13:3:9 >




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.