Intihar girişimi (4. sayfa)





-
-
İntihar çözüm değil, bir de intihardan sonra azabını çekmek var. Mesela intihar etmek isteyen birini suya atsan çırpınır, neden çırpınır? Çünkü o kendini değil içindekileri yok etmek istiyor. Hadi at kendini denize! Ellerini kollarını bağla, ama ne yaparsan yap en dipte bile bir umut ile direneceksin, çırpınacaksın, çırpınacaksın çünkü sen de içindekileri yok etmek istiyorsun. O en dipte yukarıya baktığın zaman gördüğün ışık sızıntısı bile uzak da olsa sana bir çıkış yolu olduğunu gösterecek. Sonra kendini elinde olan şeylerle çözmeye çalışacaksın, bir kaya, belki de denize atılmış bir jilet veya kırık bir cam. İnsan en çok ölmekten korkar ve kurtulmak için elinde ne varsa yapabilmek için adrenalin salgılar, işte sen de elindekilerle, belki de çevreden gelen bir balık veya insan desteğiyle, ya da tek başına, bu ışık sızıntısının verdiği umutla beraber son güç kurtulmaya çalışacaksın.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
-
-
Aslında tam olarak haz değil, acının tatlı tebessümü bu. Adam zaten en dipte, bir de kafasını aşağı eğse en dipte olduğunu ve hiç çıkamayacağını düşünecek, öğrenilmiş çaresizlik yani. Ama yukarıya bakıyorsa bir yol olduğunu görür ve orayı merak etmeye başlar. Sonra o yola çıkar. Ya da yukarıyı hiç görmemişse ama pozitifse elindekiyle yetinir, bak hiç olmayanlar var der. Elindekine şükreder ve keyfini çıkarmaya çalışır.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
O da var tabi ama hormonlarla da ilgisi var.Beyin çaresizlik anında hazla ilgili nörotransmitterlerin bağlandığı yuvaları çoğaltıyor.Etrafta mutlu olmak için bir şey kalmadıysa beyin hassasiyetini artırır.Afrikalı çocuğa çikolata verdiğinde dünyalar kadar mutlu olmasının sebebi bu.Fakat Türkiyedeki çocuk yiyince bir şey olmuyor.quote:
Orijinalden alıntı: Guest-E68E7D09F
Aslında tam olarak haz değil, acının tatlı tebessümü bu. Adam zaten en dipte, bir de kafasını aşağı eğse en dipte olduğunu ve hiç çıkamayacağını düşünecek, öğrenilmiş çaresizlik yani. Ama yukarıya bakıyorsa bir yol olduğunu görür ve orayı merak etmeye başlar. Sonra o yola çıkar. Ya da yukarıyı hiç görmemişse ama pozitifse elindekiyle yetinir, bak hiç olmayanlar var der. Elindekine şükreder ve keyfini çıkarmaya çalışır.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Ayrıca görmemişlikle de alakalı, çünkü Türkiye'deki çocuk neredeyse her hafta çikolata yiyor ama Afrikalı çocuk için o çikolata mesela gurbetçi akrabanın getirmiş olduğu çok değerli bir hediye gibi.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Sanırım mutluluğun formülü şu :Mutluluk makinesi jetonla çalışıyor.Biraz acı çek mutluluk jetonu biriktir.Sonra abartmadan o jetonları harca.Abartmamak önemli zira hassaslaşmış beyine bir anda yoğun haz verince şaftı kayıyor.Muhabbetiniz keyifliydi hepinize teşekkürler.quote:
Orijinalden alıntı: Guest-E68E7D09F
Ayrıca görmemişlikle de alakalı, çünkü Türkiye'deki çocuk neredeyse her hafta çikolata yiyor ama Afrikalı çocuk için o çikolata mesela gurbetçi akrabanın getirmiş olduğu çok değerli bir hediye gibi.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
her zaman pozitiflikle olmuyor maalesef, keşke olsa. ben eskiden en ufak şeyden mutlu olabilen olayların hep iyi taraflarına bakan bir insandım. çoğu insana göre tabii bizim gibi insanlar elindekiyle yetinmeyen, mutsuz olmaya yer arayan nankörler olduğu için dediğimi anlar mısınız ya da ne kadar anlarsınız bilemiyorum. ben hala normal zamanlarımda ay parlasa ya da ne bileyim çayın tadı güzel diye havalara uçabilen bir insanım. ya da kötü bir olay olduğu zaman en azından böyle olmadı böyle olsa daha kötü olurdu şu an yine iyi diye düşünürüm. ama beynimde ve kanımda kimyasal bir dengesizlik olduğu için (ki kanımdaki dengesizlik tahlille ispatlanmış bir şey, lityum düzeyim anormal derecede düşüktü ve lityum düşük olursa bipolar bozukluk ya da başka duygudurum bozuklukları ortaya çıkar) sadece "elindekilere şükredip keyfini çıkartmak" ile olmuyor. bu genellemeniz gerçekten hasta olan insanlar için değil de, hiçbir rahatsızlığı yokken herkese trip atan, ailesi bir istediğini yapmadı diye ben depresyondayım triplerine giren ama normalde bir eli yağda bir eli bağda yaşayan, ya da bizim yaş grubumuzda kızın biri ona yüz vermedi diye hayatı kararan ergenler için doğru olabilir belki, ama bir bipolar hastası için, obsesif biri için, majör depresif bozukluk hastası biri için ya da ne bileyim bir borderline, bir şizofren için pek doğru değil. emin olun hastalar kendilerini zaten yargılıyor insanların ne dertleri var, elindekilerle yetin, sen neden durduk yere üzülüyorsun ne acılar var diye. ama bazı durumda insan ne kadar pozitif olursa olsun elinden bir şey gelmiyor. aniden kendini kesme dürtüsü geliyor mesela ve hiç düşünmeden kesiyor. hayata ne kadar pozitif bakarsan bak bipolarsan bu çok sık oluyor. ya da daha uç bir örnek vereyim, ben kaç zamandır deli dehşet mutluydum. her şeye çok güzel bakıyordum olumlu bakıyordum hayat ne güzel diyordum. gerçekten. sonra geçen hafta aniden bir alevlenme yaşamaya başladım, kendini kesme davranışları, halüsinasyonlar, hiçbir sebep yokken yerinde duramama, mutluluk patlamaları, megolamani, ya da aniden değersizlik düşnceleri, başkalarına zarar verdiğin görüntülerin gözünün önüne gelmesi, kendine küfretme, sağına soluna çizik atma, sürekli baş ağrısı. Gerçekten bir haftadır hatta neredeyse iki haftadır ben sürekli bunlarla yaşıyorum, hala hayatın güzel taraflarını görmeye çalıştığım halde. Çok uzun yazdım kusura bakmayın ama ben özet yapmayı pek beceremem, en ince detayına kadar girerim olayın. Diyeceğim o ki, elindekilerle yetinme, hiç olmayanlar var, şükretmek falan güzel şeyler ve gerçekten gerekli inkar etmiyorum ama bizim gibi ciddi hastalara sökmüyor ne yazık ki. Ve emin olun biz mutluluğun formülünü çok fazla aramış, bu hayat çok güzel şükredeyim insanların ne dertleri var gibi şeyleri çok fazla denemiş insanlarız. Elbette biliyorum ben de benden daha kötü durumda olan insanlar olduğunu, birçok imkanım olduğu için şanslı olduğunu. Ama olmuyor işte, beynimde bir şey mutluluğumu engelliyor ya da mutluluk demeyeyim çünkü bazen gereğinden fazla, patolojik düzeyde mutlu oluyorum, normal olmamı engelliyor. Ben hayata güzel bakmaya hep devam edeceğim şimdiye kadar da hep baktım, ama bu hastalık naparsam yapaım gitmeyecek muhtemelen ve bu şımarıklık da değil.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lifeless1236 -- 30 Mayıs 2020; 10:2:32 >
-
İnşallah hocam. Alacağız ben inanıyorum, bu kadar istemeye aalınması lazım. Hiç alamadık diyelim ki, o zaman bunlarla yaşamayı öğreniriz ama bir şekilde güçlü kalırız. Yapabilrsiniz inanıyorum ben. Bu arada, bir sıkıntı olursa sadece konuşmak falan isterseniz pm den her türlü konuşabiliriz. İnsanın bazen konuşmaya çok fazla ihtiyacı oluyor ama bu durumları da herkese açamıyor çünkü.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lifeless1236 -- 30 Mayıs 2020; 10:4:32 > -
O zaman önce seni mutsuz eden ne bulmalısın ve onun üzerine gidip çözmelisin, gerekirse yardım almalısın ki alıyorsun zaten. Beynindeki sıkıntı demek ki seni geçmişteki hatalarına ve yapamadığın şeyleri tekrar görmeye itiyor. Hatalarının geçmişte kalmış ve sonradan düzeltilebilecek şeyler olduğunu unutmamalısın ama bunun temel sıkıntısı beynindeki sıkıntı. Onu çözdükten sonra gerisi çorap söküğü gibi gelir, intihara değmez böyle şeyler.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Konunun csb olması veya olmaması sizi ilgilendirmiyor ki konu dışında geziyorsunuz. Hadi diyelim konuya hiç inanmadınız. Aynı durumda olan insanlar faydalanabilir. Umarım yazdığınızın ve nelere sebep olabileceğinin farkındasınızdır. Destek olmuyorsanız köstek de olmayınız.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-406E52D83 -- 5 Haziran 2020; 19:54:52 >
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Çok fena yanılıyorsun.Haşaa kul kim ki Allah hakkında bu tip bir isnatda bulunsun.Allah emirlerimi yerine getirin, tevbe edin affedilmeyi umun diyor.Konudaki mesajlarımı okursan ben de benzer şeyler yaşadım.Namaz kılıp, Allah'a yönelince çok rahatladım.Acayip bir huzur veriyor.Haramlardan da uzak durunca = depderin huzurquote:
Orijinalden alıntı: Guest-406E52D83
.Kafirlerden başkası ümit kesmez.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cerade -- 5 Haziran 2020; 0:59:59 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
genç kardeşim sana bir formül vereceğim ve bütün sorunların düzelecek bence. şunu anlamalısın, kimse için önemli biri değilsin ve kimsenin umrunda da değilsin. bu herkes için geçerli ve dünyadaki tüm insanlar gittikçe daha kanser bir duruma geliyor, daha çok bencilleşiyor. gün geçtikçe herkes, herşey daha kötü olacak yani. inancın var mı bilmiyorum ama kıyamet de bu yüzden kopacak zaten. yani olaylara bu kadar anlam yüklememeye çalış. biliyorum zor, bazen ben de çok takılır kalırım. ama yaşadıkça buna daha çok emin olacaksın. aşık oldum dediğin kişi bile istediklerini alamadığında seni bir kalemde silecek. bunları neden yazdım, hocamın yüzüne nasıl bakarım filan demişsin. salla geç, git okula derslerine bak, onun da umrunda değil zaten, ölsen kimse arkandan günlerce yas tutmayacak(belki tutarsa annen baban tutar). sen de kendini düşün hep, bu dünyada hayatta kalacaksan böyle kalırsın. hassas insanlara yer yok ne yazık ki. ben de alışmaya çalışıyorum, seni anladığımı düşündüğüm için yazdım bunları. inşallah faydam olmuştur.
-
Canım kardeşim hiçbir şey senin o güzel canından kıymetli değil. Bir abin olarak söylüyorum geçmişte yaşadığın hiçbir an için utanma. Üzülme. Bütün sorunları aşabilecek güç senin içinde. Yeterki kendini dinlemeyi öğren. İçindeki cevheri farket. Bak o zaman her şeyi çözeceksin.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Merhaba, uzun zaman sonra bugün tekrar foruma girdim konuya da bir bakayım dedim. Zaten okul değiştirme konusunu söylediğiniz için size yazayım diyordum. Uzun zamandır terapi alıyordum terapist bu sefer ailemi de görmek istedi annemle gittik ve orada okulumun benden habersiz yaptığı bazı şeyleri ve olayı kimseye anlatmamak üzere söz veren gerzek rehber öğretmenimin hastalığımı bütün öğretmenlere anlattığını ağzından kaçırdı. Utanç verici ama oturdum zırıl zırıl ağladım, çocuk gibi. Bütün öğretmenler ie nasıl söyler ben iki sene daha bu insanların yüzüne nasıl bakayım derken, okul değiştirme kararı aldım. Bunu sizinle paylaşmak istedim çünkü ilk başta diyen sizdiniz. Siz dediğinizde şöyle bir düşünmüştüm ama zor gelmişti alıştığım yerden ayrılmak, o gün ise tek seferfe karar verdim direk. Sonradan bakınca ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım hatta ben bu okulda ne buldum da bu kadar süre ayrılmadım dedim. Sırlarımı anlatan bir rehber öğretmen, beni sevmeyip dışlayıp sonra seviyormuş gibi yapan arkadaşlar, hastalığım yüzünden, bana rahatlık battığını hasta olmadığımı iddia eden bir müzik hocası (o hocayla yakınız diye söylemiştim ama intihar mevzusunu falan değil detaylı değil sosyal fobim var derste şarkı söylemek zor geliyor falan demiştim), üstüne üstlük hastalığım yüzünden beni okuldan atmaya kalkan sırf terapist atmayın dedi diye atmayan öğrencisinin sağlığından çok kendi ismini düşünen yöneticilerle dolu bir okuldu iyi ki gitmişim. Sanırım nakiller açılmış bugğn, artık resmi olarak başka bir okuldayım. Neden bu derece uzun yazdım bilmiyorum sanırım özet yapamıyorum :) ama üstümden büyük bir yük kalktı keşke siz ilk dediğinizde de bu kadar kesin karar verseydim rahat ederdim bir ay daha. Fazladan bir ay canımı sıkmış oldum ama olsun. Yemin ederim okul açılmasın istiyordum ama artık açılsın sorun değil diyorum. O hocama da söyledim instagram'dan ben okul değiştirdim diye, üzüldüpünü falan söyledi sonra çok güzel şeyler yazdı o olaydan dolayı bana kızgın değil onu gördüm hala arkadaşız okul değiştirsen de dedi. Neyse özetle ben önceki cevaplarınızı da okudum ve tekrardan çok mutlu oldum. Keşke tavsiyeniz en başından dinleseydim ama geç akıllandım, olsun :) çok teşekkür ederim
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Bende uzun zaman sonra bugün foruma gireyim dedim ve bu mesajını gördüm. Açıkçası senin adına çok sevindiğimi belirtmem gerek. Yazdığın şu satırlardan nedendir bilmiyorum ama gelecek için heyecanlı ve umut dolu bir başlangıç için motive olduğunu hissediyorum. Umarım gerçekten hissettiğim gibi hissediyorsundur. Her zaman söylenir, bilirsin geç olsun güç olmasın. Klasiktir bu, bu yüzden o geçen bir ayın için hayıflanma. Neyse ki bir ay, neyse ki bir aydan fazla değil diye düşün. Dilerim nakil aldığın okulunda aynı durumların bir benzerini yaşamazsın ki ben yaşamayacağına adım gibi eminim çünkü bu konuda senin de kendine güvendiğini düşünüyorum ve tıpkı senin gibi bende sana bu konuda güveniyorum. Güzel bir hayatın, sana bolca mutluluk getirecek başlangıçların olsun, dikkat et kendine :)
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X