Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
İnsanoğlu ne için var ? (4. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Aslan, kaplan, sempanze niye varsa o yüzden. Insanlarin çoğu yaşama amacimizin illa bir sebebi olması gerektiğine inanıyor ama beyini yeyerince gelisemedigi icin her birey bunu ayirt edemiyor ve açıklamak için baska yollara basvuruyor sorgulamiyor etmiyor. Öldürmek gibidir yaşamakta. Insanlar ve sempanzeler ( zeka olarak gelişmiş 2 tür) öldürmekten zevk alan canlılardır. Şimdi sen hiçbir şekilde işine yaramayan bir canlıyı amacın olmadab öldürme icgudusuyle öldürüp zevk alabiliyorsun ya (emin olun tabularimiz, değerlerimiz olmasa her insanın içinde öldürme gudusu vardır) ayni sekilde yssamaktanda zevk aliyorsun olay bu. Bunun illa bir amacı olmasi gerekmiyor. Sen birseyi oldururken amacının olup olmamasını belki sorgulamiyorsun ama yaşamanın amacını mi sorguluyorsun? Cok dogmatik tutumdasiniz her konuyu dine bağlayan arkadaslar. Siz huzuru öyle buluyorsaniz bildiginiz yoldan devam edin ama kalkipta burda sağa sola saldirmayin yok şöyle yok böyle. Bu mesele o inandiginiz ( bana göre var olmayan) allahla kulu arasindaki mesele.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Gökkağan
quote:
Orijinalden alıntı: Casper_C
Qur’an’ın bir açıklaması şudur;
Ve ayrıca Vakıa Sûresi’nin (57. Âyet de dâhil ) 57. Âyetinden itibâren sonuna kadarki bölüm var, buna da gözatmanı tavsiye ederim;
http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=31&sid=56
Bu tam bi cevap degil aslinda.
Cunku sacma geliyo bana. Sonuc olarak yine can sıkıntısından yaratmis gibi geliyor.
cevap sana yazılmamış zaten koçum.
-
Çoğu üyeler din bakımından cevap vermiş.Benim bakış açım şu;dünya oluştuktan sonra çeşitli maddelerin (biraz şans eseriyle) birleşip ilkel DNA yı oluşturması ve bunların birbirini eşlemesi bir süre sonra nükleotit kıtlığının oluşmasına yol açtı.Sonra bu ilkel DNA lar kendilerini korumak için çeşitli yöntemler geliştirdiler (bir yağ molekülünün içine saklanmak gibi).Sonrasında devreye Darwinci doğal seçilim girerek kademe kademe artırıp canlıları oluşturmaya başladı.Canlılığın aslında amacı bu kalıtım maddelerimizi korumak.Biz bir nevi Dawkins'in de deyimiyle yaşam makineleriyiz ve genlerimizi korumak üzere tasarlanmışız.Canlıların üremeye ve soyunu korumaya yönelik tedirginliği de buradan gelmektedir,kalıtsal yapıyı korumaktan.Ama insanlar tabiki de oluşumlarını bu açıdan değerlendirmez dini açıdan bakmak daha kolay gelebilir ama ben olaya biraz daha biyolojik açıdan bakıyorum.Evet şu anki nihai amacımız kalıtsal bilgilerimizin hayatta kalmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Canis Majoris -- 5 Ekim 2013; 2:33:01 >
-
A’RAF 179. Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.
Hepsini olmasa da bir kısmını cehennemde yakmak için yaratmış. -
quote:
Orijinalden alıntı: Gökkağan
quote:
Orijinalden alıntı: Casper_C
quote:
Orijinalden alıntı: Gökkağan
quote:
Orijinalden alıntı: Casper_C
Qur’an’ın bir açıklaması şudur;
Ve ayrıca Vakıa Sûresi’nin (57. Âyet de dâhil ) 57. Âyetinden itibâren sonuna kadarki bölüm var, buna da gözatmanı tavsiye ederim;
http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=31&sid=56
Bu tam bi cevap degil aslinda. Cunku sacma geliyo bana. Sonuc olarak yine can sıkıntısından yaratmis gibi geliyor.
Hakikatte Albert Einstein'a ait olup olmadığını bilmediğim, Albert Einstein'a atfolunan şöyle bir söz vardır: " Önyargıyı parçalamak, atomu parçalamaktan daha zordur "
Belki Qur'an üzerine samimiyetle -ki işte bu önyargıların esâretinden yakayı kurtararak, eğilmemiz gerekiyordur. Yani belki gerçeği kavrayacağız; ama ayak diremesek ve bir şans tanısaak sonuna kadar... İşin sonunda sonsuzu kazanma ihtimâline karşılık toplamda farz-ı muhal -öyle ya da böyle zaten yitip gidecek- 1 ay kaybedeceğiz. Denemeye değer değil mi...
Ya tamam belki ona kulluk icin yaratildik ama bu niye iste? Neden ona kulluk edelim diye yaratildik? İhtiyaci yok ki.
“Ben gizli bir hazine idim; bilinmek istedim, mahlukatı yarattım.” (Acluni, II, 132)
“Ben cinleri ve insanları yalnız beni tanıyıp kulluk etsinler diye yarattım.“(Zariyat, 51/56)
-
Bulunsun.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Bir nedeni yok aslinda sen hayata ne amac yuklersen onun icin varsindir.Acikcasi insanlar hayata cok anlam yukluyor
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Anarşo
quote:
Orijinalden alıntı: Gökkağan
quote:
Orijinalden alıntı: Casper_C
quote:
Orijinalden alıntı: Gökkağan
quote:
Orijinalden alıntı: Casper_C
Qur’an’ın bir açıklaması şudur;
Ve ayrıca Vakıa Sûresi’nin (57. Âyet de dâhil ) 57. Âyetinden itibâren sonuna kadarki bölüm var, buna da gözatmanı tavsiye ederim;
http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=31&sid=56
Bu tam bi cevap degil aslinda. Cunku sacma geliyo bana. Sonuc olarak yine can sıkıntısından yaratmis gibi geliyor.
Hakikatte Albert Einstein'a ait olup olmadığını bilmediğim, Albert Einstein'a atfolunan şöyle bir söz vardır: " Önyargıyı parçalamak, atomu parçalamaktan daha zordur "
Belki Qur'an üzerine samimiyetle -ki işte bu önyargıların esâretinden yakayı kurtararak, eğilmemiz gerekiyordur. Yani belki gerçeği kavrayacağız; ama ayak diremesek ve bir şans tanısaak sonuna kadar... İşin sonunda sonsuzu kazanma ihtimâline karşılık toplamda farz-ı muhal -öyle ya da böyle zaten yitip gidecek- 1 ay kaybedeceğiz. Denemeye değer değil mi...
Ya tamam belki ona kulluk icin yaratildik ama bu niye iste? Neden ona kulluk edelim diye yaratildik? İhtiyaci yok ki.
“Ben gizli bir hazine idim; bilinmek istedim, mahlukatı yarattım.” (Acluni, II, 132)
“Ben cinleri ve insanları yalnız beni tanıyıp kulluk etsinler diye yarattım.“(Zariyat, 51/56)
Dostum bunları anladım zaten, ama demek istediğim bilinmek isteyince ne olacağınıda biliyodu zaten. Bizi yaratmadan önce bizi yaratınca neler olcak hepsini bilmiyo muydu?
Biz onu tanıyınca kulluk edince ne olacak ki? Olacakları zaten biliyo bizi yaratmadan öncede.
-
Bu konuda birsürü inanç var.
en popülerinden biri evrim teorisi ki ben buna inanmıyorum.evrim teorisinden cok herseyin tesadufen meydana gelmesi bana mantıklı gelmiyor.sonuçta fizik kuralları evrenin kuralları tesaduf olamaz.
bazı felsefi kaynaklarda evrenin enerjisini yükseltmek icin ruhların bedenlenıp buraya geldıklerını soyler.
Muslumanların çoğu hayatın bir test oldugunu Tanrının bızı test etmek ıcın dunyaya gonderdıgını soylerler.
Spiritualizm de Evrene tekamul etmek icin geldigimizi savunur.Ruhumuzu olgunlastırmak ıcın boyle birseyi kabul ettigimizi soyler.
Daha yüzlerce inanc var ama en populerleri bunlar sanırım.Acıkcası bana spiritualizmin gorusu yakın geliyor.Muslumanlıkla spiritualistligide birlestirebilirsin. -
quote:
Orijinalden alıntı: mehmet230023
"Sizin için oruç gecesi kadınlarınızla mücâmaatta bulunmak helâl kılındı. Onlar sizin için libastır. Siz de onlar için libassınızdır. Muhakkak sizin nefislerinize hıyanet edeceğinizi Allah Teâlâ bildi ve tevbenizi kabul etti ve sizden (günahlarınızı) af buyurdu. Şimdi onlara mübaşerette bulununuz. Ve Allah Teâlâ'nın sizler için yazdığı şeyi isteyiniz. Ve sizler için fecrin beyaz ipliği siyah ipliğinden tebeyyün edinceye kadar yiyiniz ve içiniz. Sonra orucu ertesi geceye kadar tam tutunuz. Ve siz mescitlerde mûtekif bulundukça kadınlarınıza mübaşerette bulunmayınız. Bu Allah'ın hudududur. Sakın onlara yaklaşmayınız. İşte Allah Teâlâ âyetlerini nâsa böyle açıkça beyan buyurur. Tâ ki onlar sakınalar." (Bakara 187)
Sayın Remlak mavi renkte aldığım kısım yeterince açık değil mi? Şimdi kutuplardayız ve siz diyorsunuz ki orada nasıl ibadet edeceğiz? Bakın ayette diyor ki fecr vakti olana kadar yiyiniz ve içiniz e sürekli güneşin tepede olduğu bir bölgede fecr vakti oluşur mu? Peki güneşin hiç batmadığı bir yerde ertesi gece kavramı olur mu? O Deccal ile ilgili hadis şundan ötürü yani ashabı soruyor bir gün zaman değişirse biz 1 sefer namaz kılsak olur mu diye Peygamberimiz hayır diyor tekrar hesaplayın.Bu da aynı mantık yani adam diyor ki kutuplardayım güneş batmıyor veya çıkmıyor nasıl ibadet edeceğim Alimler buna göre hesaplama yapıyor..
"Allah Teâlâ bildi ve tevbenizi kabul etti..."
"Allah Teala bildi!" Bildiğini bilen kim? "tevbenizi kabul etti" diyen kim?
"Allah bildi!" Allah'ı bu sınayan kim?
-
quote:
Orijinalden alıntı: Anarşo
quote:
Orijinalden alıntı: Gökkağan
quote:
Orijinalden alıntı: Casper_C
quote:
Orijinalden alıntı: Gökkağan
quote:
Orijinalden alıntı: Casper_C
Qur’an’ın bir açıklaması şudur;
Ve ayrıca Vakıa Sûresi’nin (57. Âyet de dâhil ) 57. Âyetinden itibâren sonuna kadarki bölüm var, buna da gözatmanı tavsiye ederim;
http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=31&sid=56
Bu tam bi cevap degil aslinda. Cunku sacma geliyo bana. Sonuc olarak yine can sıkıntısından yaratmis gibi geliyor.
Hakikatte Albert Einstein'a ait olup olmadığını bilmediğim, Albert Einstein'a atfolunan şöyle bir söz vardır: " Önyargıyı parçalamak, atomu parçalamaktan daha zordur "
Belki Qur'an üzerine samimiyetle -ki işte bu önyargıların esâretinden yakayı kurtararak, eğilmemiz gerekiyordur. Yani belki gerçeği kavrayacağız; ama ayak diremesek ve bir şans tanısaak sonuna kadar... İşin sonunda sonsuzu kazanma ihtimâline karşılık toplamda farz-ı muhal -öyle ya da böyle zaten yitip gidecek- 1 ay kaybedeceğiz. Denemeye değer değil mi...
Ya tamam belki ona kulluk icin yaratildik ama bu niye iste? Neden ona kulluk edelim diye yaratildik? İhtiyaci yok ki.
“Ben gizli bir hazine idim; bilinmek istedim, mahlukatı yarattım.” (Acluni, II, 132)
“Ben cinleri ve insanları yalnız beni tanıyıp kulluk etsinler diye yarattım.“(Zariyat, 51/56)
Allah, her yarattığı bedeni, kendisini bilmek ve tanımak için yaratıyormuş. Yani, "Allah, KENDİSİNDEN KENDİSİNİN bilinmesini tanınmasını istedi de yarattı."
Allah, kendisinden insanı mı yaratmış oluyor?
Allah, insanı mı ana karnında yaratıyor, bedeni mi?
Nisa S.; 1." Ey insanlar! Sizi BİŞR TEK CANLIDAN yaratan..."
- O birtek canlıya AHAD/tek bir/tek bir tane demiyor musunuz?
-Ya da şunu sorun kendinize: Hiç bir şeysiz mi yaratıldık diye!
1. ..."ONDAN eşini VÜCUDA/bedene getiren..."
..."ve O İKİSİNDEN birçok erkekler ve dişiler üreten..."
..."Rabbinize karşı gelmekten sakının..."
-
Bizi bizden üstün başka canlılar yarattı baktılar defoluyuz.
Buraya bırakıp kaçtılar.
Tanrı böyle büyük hata yapmazdı.
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Remlak
Öğrenmek için bir iki soru sorayım:
O dönemde kutupların varlığı biliniyor muydu?
Kutuplarda Gece gündüz 6 ay sürüyor. Kutuplarda yaşayan insanlar namaz vakitleri ve oruçlarını nasıl ayarlayacak?
Ki bu ibadetler güneş ve ayın durumuna göre düzenleniyor.
Hatta o dönemde şu an kullandığımız "Saat" kavramı da yok.
Kutuplara giden bir müslüman kafasına göre mi yoksa tahminen mi vakitli ibadetlerini yapacak?
Süleymaniye vakfı sitesine bakın.
http://www.suleymaniyevakfi.org/ramazan/ekvatordan-kutuplara-namaz-ve-oruc-vakitleri.html
www.suleymaniyevakfi.org/ramazan/ekvatordan-kutuplara-namaz-ve-oruc-vakitleri.html
-
Ben bugün için değil o dönem için soruyorum. Şimdi zaten saate bakınca da ibadet zamanları ayarlanabilir.
O dönemde Kutuplar biliniyor muydu? Enlem/Boylam hesapları var mıydı?
Yapılan açıklamalar günümüzde bilinen hesaplamalarla yapılıyor, asıl o dönemde nasıl oluyor diyorum?
@ar_tryk -
quote:
Orijinalden alıntı: Remlak
Ben bugün için değil o dönem için soruyorum. Şimdi zaten saate bakınca da ibadet zamanları ayarlanabilir.
O dönemde Kutuplar biliniyor muydu? Enlem/Boylam hesapları var mıydı?
Yapılan açıklamalar günümüzde bilinen hesaplamalarla yapılıyor, asıl o dönemde nasıl oluyor diyorum?
@ar_tryk
Videoyu iyi dinlemelisiniz ve anlamalısınız. Kutupta sabah namazı vakti oluyor. Burada da oluyor. Benzer. Sabah namazı vakti girdiğinde iki tarafta da durum aynı.
Vakit girdikten sonra burada güneş dağın üstüne yani ufkun üstüne çıkıyor. Orada ufkun az altında devam ediyor. Videoda diyor ki Bayındır eski alimler kutba gelseler durumu anlarlardı.
Hesaba gelince herrkes gözlüyor. Benim bildiğim saat hesapları sonra yapıldı. Yakın zamanlarda. Enlem boylam meseleleri Yunanlılar zamanında bile var biliyorum. Dünyanın çevresi bu bilgilerle ilkçağda ölçülüyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ar_tryk -- 19 Ekim 2013; 0:33:26 >
-
Kur-an da yazılanlara kalırsa Tanrı Egoist ve canı sıkıldığı için bizi yaratıp kendisine taptırıyor, hatta ve hatta gene kendisinin yarattığı şeytan ile rekabete giriyor bir inat uğruna insanları cehenneminde yakıyor.. Öyleki şeytan ona ben insanı tanımam ben ateşten yapıldım dediğinde bir üflese kapanacak konuyu bir gurur meselesi yapıp bizi buralara kadar sürüklemiştir..
Kur-an bunu söylüyor arkadaşlar üslubum sert olabilir ama yanlışım varsa düzeltin. -
Bir hiç iken var olmuş olmak haysiyetiyle kesin kanaatlere varmadan önce yeni baştan düşünmek gerektiğini düşünüyorum. Hiç mesela bir astigmatlının cerrâhî müdâhele ile tedâvisini seyrettin mi? Gözün dengesi üzerinde gerçekleşen bir kusurda, miyop, hipermetrop, astigmat… olunması kaçınılmaz. İnsan vücûdunu acziyetlerle çepeçevre kuşatılmış vaziyette yaratan; ama bu derece hassas bir vücûd sistemini kusursuzca çalıştıraduran kim olabilir?
"Bir yaratıcıya inanıyorum; ama kutsal kitaba inanmıyorum" diyenlerdensen eğer;
Evrenin her karışında, en küçük bir canlı ve cansız varlığı da en büyük bir canlı ve cansız varlığı da çok karmaşık; ama bu karmaşıklığa rağmen mükemmel şekilde işler şekilde yaratan sınırsız kudret ve hikmet sahibi Allah, yaratılmışların en şereflisi olarak takdim ettiği insanı rehbersiz bırakacak..? İşte şimdi söyle, mantıklı mı?
-
quote:
Orijinalden alıntı: Casper_C
Bir hiç iken var olmuş olmak haysiyetiyle kesin kanaatlere varmadan önce yeni baştan düşünmek gerektiğini düşünüyorum. Hiç mesela bir astigmatlının cerrâhî müdâhele ile tedâvisini seyrettin mi? Gözün dengesi üzerinde gerçekleşen bir kusurda, miyop, hipermetrop, astigmat… olunması kaçınılmaz. İnsan vücûdunu acziyetlerle çepeçevre kuşatılmış vaziyette yaratan; ama bu derece hassas bir vücûd sistemini kusursuzca çalıştıraduran kim olabilir?
"Bir yaratıcıya inanıyorum; ama kutsal kitaba inanmıyorum" diyenlerdensen eğer;
Evrenin her karışında, en küçük bir canlı ve cansız varlığı da en büyük bir canlı ve cansız varlığı da çok karmaşık; ama bu karmaşıklığa rağmen mükemmel şekilde işler şekilde yaratan sınırsız kudret ve hikmet sahibi Allah, yaratılmışların en şereflisi olarak takdim ettiği insanı rehbersiz bırakacak..? İşte şimdi söyle, mantıklı mı?
1.paragrafa gelince bende bütün bu olanların tesadüf olmadığını düşünüyorum.. Tesadüf olamayacak kadar kusursuz bir düzen var çünkü evrende ancak 2 paragrafa din kısmına gelirsek madem rehber gönderecekti insanlığın varlığından itibaren tek bir rehber gönderip insanları farklı inanışlara bölmek yerine doğru kaynağı önlerine koyup okutup seçim yapmalarını bekleseydi, kaldı ki din ihtiyaçtır ve günümüz dünyasında sömürülmenin en büyük etkeni dindir. Tanrıya ulaşmak için bir aracıya gerek olduğunu düşünmüyorum..
Tanrı deme sebebim Türkçe olmasıdır, Allahda denebilir Got da Gosh da ..
-
insanoğlu barbie bebek veya action man.Tanrı çocuklarına eğlenmeleri için yarattı.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
