Şimdi Ara

İngilizce altyazılı dizi izlemek isteyenlere tavsiyeler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
5.006
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Şu ana kadar izlediğim bütün dizileri İngilizce altyazıyla izledim.

    20 dk'lıklarda Friends iyidir.How i met your mother'ın dili de kolay ama bazen barney ve ted hızlı konuşuyorlar ve arada entel kelimeler kullanıyorlar.

    Breaking Bad'in dili kolay.Ancak en iyi dizi olduğu için en sona saklayın yada direk türkçeyle izleyin geçin.Bazı yerleri kaçırırsanız diziye yazık olur.

    Walking Dead - İngilizce altyazıyla dizi izlemeye başlıyacaklara ilk tavsiyem bu.Hem konuşma diğer dizilere nazaran az bu yüzden ingilizceyi anlamak uğruna beyninizi yormazsınız , sizi baymaz.Önemli olan karakterlerin birbiriyle görsel iletişimi ve kimin ölüp kimin kaldığı.Arada konuşmaları kaçırsanız da sıkıntı olmaz.

    Game of Thrones'un dili bazılarınızın tahmin edebileceği gibi diğer dizilere göre ağır sayılır.Biraz edebi , formal kelime öğrenmek istiyorsanız izleyin.

    Çeşitli aksanlarla haşır neşir olmak istiyorsanız Lost'u izleyin.

    Başka dizileri merak eden varsa yardımcı olabilirim.Toplamda 20 küsür dizi tüketmişimdir.


    '' T '' kullanan arkadaşlar, addic7ed adlı siteden istediğiniz dizinin istediğiniz bölümünün altyazısını bulabilirsiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yeah Science -- 2 Şubat 2016; 1:08:32 >







  • İngilizce altyazı ile dizi izleme aşamasında olanlar için az biraz yorum yapmak isterim. Bulunsun buralarda.

    İngilizce komplike bir dil değil. Dil bilgisinde kafa kurcalayacak konular bence yok, öğrenilebilir. Cümle yapısını bilmek önemli fakat çok da kurallı ifade etmenize gerek yok. Maksat dert anlatmak. Bu dilde daha çok kelime problemi dilin ilerletilmesinde en büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor. Kelime öğrenimi bir kelimenin akılda kalacak şekilde birkaç farklı cümle içinde kullanılmasıyla aşılabilir. Daha çeşitli yöntemleri vardır, çoğaltılabilir.

    Genel bir bakışın ardından esas konumuza gelirsek İngilizce, dizi ve film izleyerek elbette ilerletilebilir lakin bu süreç çok yavaş olur. İngilizcesi vasat bile olmayanların Türkçe altyazı ile devam etmesi en mantıklı seçenek olacaktır. Zira genel olarak dile hakim olmayan izleyenlerin kelime bilgisi de zayıf kalacağından kendilerini belli bir süre sonra zaman kaybı içerisinde bularak bu süreçten sıkılıp dilin üstüne gitmeyi bırakacaklardır. Kaldı ki Türkçe altyazı ile konuşulanları aynı zamanda kafanızda senkron edebilirseniz hangi kelimenin neye denk geldiğini daha rahat çözebilirsiniz. Zaman kaybınız aza indirgenmiş olur. Emin olun bilmeyip dizi dilinde altyazılı izlemekten daha etkili bir yol. Ayrıca ana dili İngilizce olmayıp bu şekilde hareket edenlerin de her söyleneni %100 anladığını zannetmiyorum. Evet dizi ve filmleri iyice anlamak lazımdır. Öyle olmasaydı 3 dakikalık özet çıkardı karşımıza. Şu an Advanced seviyesine yakın İngilizcem var. Neredeyse hiç İngilizce altyazı ile dizi izlemediğimi belirtmek isterim. Bu seviyeye tabi ki sadece diziler ve filmlerle gelmedim.

    Velhasıl, İngilizce sadece bu alanlara takılı kalarak öğrenilmez fakat ilerletecek şekilde faydası olur. Süreç yavaştır, seri kılmak için farklı yollara başvurmalı ve İngilizcesiz bir gün geçirilmemelidir. Mesela en kötü ihtimalle her gün yabancı müzik dinleyin. Benim yaşamımda İngilizce her gün hayatımda, sizin de olsun. Türkçe altyazılı izlemek ana dili İngilizce olan biri gibi düşünmeyi pek sağlamaz lakin belli bir seviyeye gelmeden Türkçe altyazı tercihi doğru olandır. Zira zordan başlamak insanı usandırabilir.

    It goes without saying that uluslararası arenada British İngilizcesi geçerli bu nedenle İngiliz dizilerini ön planda tutmak aksan farklılıklarını giderme veya British aksanına alışmanız açısından daha iyi olacaktır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: smyrna

    İngilizce altyazı ile dizi izleme aşamasında olanlar için az biraz yorum yapmak isterim. Bulunsun buralarda.

    İngilizce komplike bir dil değil. Dil bilgisinde kafa kurcalayacak konular bence yok, öğrenilebilir. Cümle yapısını bilmek önemli fakat çok da kurallı ifade etmenize gerek yok. Maksat dert anlatmak. Bu dilde daha çok kelime problemi dilin ilerletilmesinde en büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor. Kelime öğrenimi bir kelimenin akılda kalacak şekilde birkaç farklı cümle içinde kullanılmasıyla aşılabilir. Daha çeşitli yöntemleri vardır, çoğaltılabilir.

    Genel bir bakışın ardından esas konumuza gelirsek İngilizce, dizi ve film izleyerek elbette ilerletilebilir lakin bu süreç çok yavaş olur. İngilizcesi vasat bile olmayanların Türkçe altyazı ile devam etmesi en mantıklı seçenek olacaktır. Zira genel olarak dile hakim olmayan izleyenlerin kelime bilgisi de zayıf kalacağından kendilerini belli bir süre sonra zaman kaybı içerisinde bularak bu süreçten sıkılıp dilin üstüne gitmeyi bırakacaklardır. Kaldı ki Türkçe altyazı ile konuşulanları aynı zamanda kafanızda senkron edebilirseniz hangi kelimenin neye denk geldiğini daha rahat çözebilirsiniz. Zaman kaybınız aza indirgenmiş olur. Emin olun bilmeyip dizi dilinde altyazılı izlemekten daha etkili bir yol. Ayrıca ana dili İngilizce olmayıp bu şekilde hareket edenlerin de her söyleneni %100 anladığını zannetmiyorum. Evet dizi ve filmleri iyice anlamak lazımdır. Öyle olmasaydı 3 dakikalık özet çıkardı karşımıza. Şu an Advanced seviyesine yakın İngilizcem var. Neredeyse hiç İngilizce altyazı ile dizi izlemediğimi belirtmek isterim. Bu seviyeye tabi ki sadece diziler ve filmlerle gelmedim.

    Velhasıl, İngilizce sadece bu alanlara takılı kalarak öğrenilmez fakat ilerletecek şekilde faydası olur. Süreç yavaştır, seri kılmak için farklı yollara başvurmalı ve İngilizcesiz bir gün geçirilmemelidir. Mesela en kötü ihtimalle her gün yabancı müzik dinleyin. Benim yaşamımda İngilizce her gün hayatımda, sizin de olsun. Türkçe altyazılı izlemek ana dili İngilizce olan biri gibi düşünmeyi pek sağlamaz lakin belli bir seviyeye gelmeden Türkçe altyazı tercihi doğru olandır. Zira zordan başlamak insanı usandırabilir.

    It goes without saying that uluslararası arenada British İngilizcesi geçerli bu nedenle İngiliz dizilerini ön planda tutmak aksan farklılıklarını giderme veya British aksanına alışmanız açısından daha iyi olacaktır.

    İngilizcesi yeterli olmuyan zaten Türkçe izlesin.

    Ancak Türkçe altyazıyla izlemenin bir yere kadar faydası olur.Kısa cümleler ve idiomlar öğrenilebilir ancak dizi izleyerek tam teşekküllü öğrenmek için Türkçeyi aradan çıkarmak gerekiyor.

    Ayrıca British aksanı herkese seksi , çekici geliyor ancak aksan kasılcaksa Amerikan daha mantıklı internetten İngilizce öğrenenler için.Çünkü dizi , oyun , film , müzik gibi materyallerin çoğu Amerikan İngilizcesi.




  • İnternete bakmadan söyleyin o zaman alone de yalnız demek lonely de aradaki fark nedir ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Alone yapayalnız anlamı verir, yani etrafında kimsecikler yoktur.
    Lonely ise topluluk içinde yalnızlık anlamını ifade eder.

    İngilizce'de bu tarz ufak ayrımlar sıkça olabiliyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: smyrna

    Alone yapayalnız anlamı verir, yani etrafında kimsecikler yoktur.
    Lonely ise topluluk içinde yalnızlık anlamını ifade eder.

    İngilizce'de bu tarz ufak ayrımlar sıkça olabiliyor.

    Aynen hocam dilin güzellikleri bunlar alone nötrdür yalnızlığı ifade eder lonely ise bu yalnızlığa negatif bir anlam yükler(bu durumdan mutsuzluk)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bu konuyla ilgili bir yazı hazırladım.




    https://kendimedusunceleer.com/dizi-izleyerek-ingilizce-ogrenilebilir-mi/

  • okulda tek kelime öğrenmemiş, diziden oyundan vesaire öğrenen, şu anda da ingilizce öğretmeni olarak 5. yılındaki birisi olarak tavsiye vermeye uygun görüyorum kendimi.


    öncelikle dönem dizilerinden uzak durmak gerekiyor. bugün türkçe öğrenmeye çalıştığınızı farz edip muhteşem yüzyıl izlediğinizi düşünün. sokakta bu şekilde konuşan kimse yok. yabancı dizilerde de aynı durum geçerli. ingiliz dizilerinde de özellikle bbc dizileri sade bir dil içerse de aksandan ötürü kulak aşinalığımızın dışında, anlaması güç bir dille karşılaşma ihtimali söz konusu. benim tavsiyem amerikan sit-com dizilerini tüketmek. friends gibi, how i met your mother gibi dizilerde hem çok anlaşılır bir diksiyon hakim hem de deyimlerin kullanımı anlaşılır ve güncel. en baştaki amacınız kesinlikle ve kesinlikle kelime bilgisini arttırmak olmalı. ardından hangi durumlarda hangi kalıpları kullandıklarına kulak kabartmaya başlayın. belli bir seviyeye geldikten, dinlediğinizi anlamaya başladıktan sonra youtube'da diziler ve filmler üzerinden bazı sahneleri kesip o sahnelerdeki cümle kalıpları ve deyimleri dizi/filmdeki örnek üzerinden ne şekilde ve ne durumda kullandıklarını anlatan kanallar mevcut, bunlardan faydalanmaya çalışın. ve yine belli bir kelime bilgisine ulaştıktan sonra diziden verim almak adına türkçe ve ingilizcenin temel dil bilgisi farklarını araştırın. çünkü düz dizideki karakterin söylediğini altyazıdan baktığınız zaman anlaşılması güç olacaktır, batı dilleri ile dilimiz arasında çok temel yerlerde farklılıklar var. en klişe örneği türkçe'nin sondan eklemeli, ingilizce'nin baştan eklemeli olması gibi. zaten translate siteleri cümleleri çevirirken almanca-ingilizce çeviriyi mükemmel yapıp türkçe-ingilizce'de saçma sapan sonuçlar çıkartmasının başlıca sebebi bu.


    el kadar 5. sınıf öğrencisinden babam yaşındaki albaya kadar bir öğrenci skalasında en çok gözlemlediğim, en büyük hata ise dil öğrenmeyi ben beceremem, bu ne çok karışık gibi absürd ama bir o kadar da yaygın bir anlayış. ingilizce gerçekten çok kolay. bakın ben zengin bir ailenin kolejde okuyan çocuğu olarak caka satmıyorum. 9. sınıfta ingilizceden kalmış birisi olarak söylüyorum. oturdum south park falan izledim, silkroad oynarken yabancılara küfür edicem diye uğraştım öğrendim. ve şunun da altını çiziyorum, ben ingiliz dili ve edebiyatı kazandım, lys 5 sınavı vardı o zaman 63 net yaptım ve 10 binden girdim, sınava girdiğimde tek bir dil bilgisi bilmiyordum. ben öğretmenlik yapmaya karar verdikten sonra oturdum iki üç youtube videosuyla grameri çözdüm. kelime bilginiz olduktan, dizilerden, oyunlardan vesaire kalıplara aşina olduktan sonra dil bilgisi öğrenmek çocuk oyuncağı. bugün açıp en basit ingilizce konusunu bile bir öğretmenden izleseniz her şey çok yabancı gelecek, çünkü dil bilgisi konusunun kurallarından bahsederken hocanın verdiği örneklerde bile yabancılık çekeceksiniz zira kelimeleri bile bilmiyorsunuz. her şey yabancı geleceği için anlamakta güçlük çekecek, sadece konuyu değil bir de kelimeleri öğrenmeye çalışacağınız için öğrenme yükünüz de artacak. bunun sonucunda abi ben dil öğrenemiyorum ya zor iş falana varacak iş. dediğim gibi ben de bu şekilde öğrenmedim, öğrenmediğim gibi de çok ama çok üşengeç bir insanım. ben bile öğretecek kadar yalayıp yutup kolay olduğundan dem vuruyorsam bu işin zor olma ihtimali yok diyebilirim. özellikle şu anda imkanlar benim öğrendiğim zamana göre çok daha fazla. benim günlük hayatta ingilizce kullanımım letterboxd'da film yorumlamak iken 8. sınıftaki öğrencilerim reddit gibi sitelerde milletle dalaşa dalaşa günlük hayat jargonuna benden çok daha fazla hakim hale gelmişler mesela. bazen hocam geçen şöyle bi muhabbet gördüm şöyle dedim adam böyle dedi diye anlatıyolar aradan geçen bir kalıp veya kelimeye o ne demek lan diye kalabiliyorum.


    toparlamak adına son kez şunu söylüyorum, ben ne yurtdışına çıktım, ne yabancı bir arkadaşım oldu, ne günlük hayatta sürekli ingilizce konuşan birisiyim. ortaokuldan beri tek yaptığım şey dizi izlemek ve online oyun oynamaktı. 9. sınıfta ingilizceden kaldım, 10. sınıfta yabancı dile geçtim ve tek bir dil bilgisi bilmeden üniversiteyi yabancı dil sınavıyla kazanıp, ingiliz dili ve edebiyat bölümünde tek bir dil bilgisi konusu okumadan kitap okudum, kitap eleştirisi yaptım, hatta felsefe ve psikolojinin önemli insanlarını okudum anladım ve yorumladım ki diplomamı aldım. tek yapmanız gereken şey gerekli kalıpları öğrenmek. bugün hepimiz türkçe konuşuyoruz kaçımız türkçe'nin dil bilgisine ne kadar hakim bunu düşünün. zaten dediğim aşamada açıp dil bilgisi konularına baktığınızda kafanızda canlanacak ve he bu bu yüzden burada kullanılıyormuş diyeceksiniz. sıfırdan öğrenmekle taşları yerine oturtmak arasında çok fark var. dil kurslarında da çalışmış birisi olarak dil kurslarının sömürüden ibaret olduğunu söylemek isterim. size dil bilgisini basarlar, sonraki kura geçemezseniz devam etmeyeceğinizi düşünürlerse o seviyede olmamanıza rağmen kuru atlatırlar ki paranızı söğüşlemeye devam edebilsinler. çocuklara da her zaman söylüyorum, ben bugün uykusuzumdur, kızla kavga etmişimdir moralim bozuktur, bugün çok dersim vardır son derse takatim kalmaz kötü anlatırım, bir yeri anlamadığınızı farketmeme rağmen üstünde durmam. ama youtube'daki hoca o kanalın izlenmesini istiyorsa her zaman en iyisini yapmak, en iyi şekilde anlatmak zorunda. oraya buraya para vermenize gerek yok, en iyi hocalar zaten youtube'da ders videolarını paylaşıyorlar. uzun zaman anlatmadığım, hatırlamadığım konuları ben de vahiye başvurarak öğrenmiyorum, açıyorum youtube'dan veya 7esl gibi pratik sitelerden göz gezdirip hatırlıyorum.


    bir de kesinlikle ve kesinlikle mükemmelliyetçi olmayın. zaten biraz dil bilgisi gördükten sonra farkedeceksiniz ki dizilerdeki kullanımlarda kimse 3. tekilde have demiş nasıl fiile s takısı koymaz falan gibi dertleri yok. bu konuda türkiye'de inanılmaz bir zorbalık hakim. kimsenin ne dediğine takmayın. siz düşüncenizi karşı tarafa aktarabiliyorsanız gerisinin önemi yok.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kogmen -- 5 Ağustos 2022; 7:56:24 >




  • Bu konu icin uzun uzun yazilmis ne dusunuyorsunuz hocam bu konuda ?

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.