Şimdi Ara

İnancımı Kaybettim (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
4
Favori
1.043
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
7 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Bu devirde bu ülkede yaşayıp inancını kaybetmeyene şaşarım kaybeden normal gelir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mr.police


    quote:

    Orijinalden alıntı: Efikey


    quote:

    Orijinalden alıntı: mr.police


    quote:

    Orijinalden alıntı: Efikey


    quote:

    Orijinalden alıntı: mr.police


    quote:

    Orijinalden alıntı: Efikey


    quote:

    Orijinalden alıntı: mr.police


    quote:

    Orijinalden alıntı: Efikey

    Haklısın. Fakat pozitif ateizm e göre düşünürsek tamamen bilimsel olarak mümkün değil. Gerçi tanrının varlığı konusunda tamamen bilimsel düşünmek yersiz olur sonuçta olağanüstü bir varlık.

    Dinler apaçık yalan.Dinlerin Tanrı'ları da yalan.
    Bilimsel olarak Tanrı vardır. Bilimsel termodinamik yasalarında entropi yasası var. Entropi düzensizliğin bir ölçüsüdür. Ve doğada entropi sürekli artar. Asla kendiliğinden azalmaz. Bu termodinamik yasası. Örneğin; 25 derece sıcak bir ortama 80 derece sıcaklıktaki kahveyi koyarsan o kahve kendiliğinden soğur lakin kendiliğinden ortamdan ısı alıp 100 derece olamaz. Çün ki ortam daha az sıcaktır. Ya da bir bardağı yere atarsan kırılır ama yerdeki parçaları toplayıp tekrar yere atarsan bardak olamaz. Yani hiç bir şey kendiliğinden düzene binmez. Ayrıca kendiliğinden var da olamaz. Dolayısı ile irade sahibi bir yaratıcı yaratma ve düzenleme işini yapmış olmalıdır.
    Olay bu kadar basit. Bunu böyle düşünen bir tek ben değilim Einstein,Atatürk vb. dahilerin hepsi Tanrı'ya inanırlar ve dinlere inanmazlar.

    Hocam yukarıda ilginizi çekebilecek bir yazı paylaştım.

    üşenmedim okudum ve 15 dk'mı geri istiyorum.

    Neden , yeterince tatmin edici bir cevap değil mi ? 15 Dk nı geri isteme sebebin ne ? Teizmin sığındığı entropiye karşı verilen cevapta ne gibi absürtlükler yakalayabildin?

    Her tarafı abzürd. Tek savunma girişimi olarak demiş ki "ya evren bir düzenden başlamıştır ya da evren düzensizliğin içindeki küçük bir düzenden başlamıştır" yani her ihtimalde sonuçta başlangıçta bir yerlerde başlayan ve kendiliğinden oluşamayacak bir düzen var. O zaman düzen varsa düzeni yapan da olmalı.
    Belli ki kendi okumadığın bir yazıyı kopyala yapıştır yapmışsın. Uzun diye karşındakinin uğraşamayacağını veya okusa bile anlayamayacağını düşünmüşsün. İşin ilginç yanı tıpkı müslümanlar gibi ateistlerin çoğu da doğruyu bulmayı hedeflemiyor onun yerine sadece kendi düşüncesini mantıklı mantıksız argümanlarla her türlü savunmayı hedefliyor.
    Paylaştığın yazıdaki cevabı okusaydın içerisinin ne kadar boş olduğunu görürdün.
    Bilimsel kanunlara karşı böyle kıvırarak,uzun yazılar paylaşarak direnemezsin.Boşa kürek çekiyorsun.

    Cevabı okuduktan sonra paylaşım yaptım tabiiki. Bana hiçbir şekilde absürt gelmedi. Bana absürt gelen şey entropi ile tanrının varlığının kanıtlanmış olabileceğine inanman. Düzenin tesadüfen oluşabilme ihtimalini gözardı ederek ısrarla tanrıya bağlaman çok gülünç. Ben teizm karşıtlarının cevabını yazdım . Teizmin karşıtı sadece ateizm değildir. Bu cevap zaten tanrının varlığının bilinemeyeceği tezini savunan bir yazı . Sen geçmiş bilim adamlarına değil de günümüzün oldukça değerli bilim adamlarına '' Tanrının varlığı bilimsel bir gerçektir '' dersen sana verecekleri tepki sadece gülmekle sınırlı olcaktır.

    Enerji ve düzen tesadüfen oluşamaz. Bilimsel termodinamik kanunları bunu söyler. Aksini söyleyen bilimsel konuşmuyordur.

    Şimdi ben senin demek istediğini anladım duvara su çarpıyorsun arada az da olsa anlamlı şekiller çıkıyor ve o şekillerden birinin içerisindeki düzende yaşıyor olamaz mıyız diyorsun.o çok az düzenin oluşma ihtimali yüksektir. ama oluşma ihtimali bilimsel olarak 1/10^73'ten küçük düzenlerin oluşması sonsuz zaman verseniz bile bilimsel olarak imkansız kabul edilir.
    şimdi bir tankın içine boyaları atsam içerisine de hava akımı versem kendiliğinden monalisa tablosu oluşabilir mi? bunun oluşma ihtimali nedir?
    bi de evrene bak mükemmel bir düzen. galaksiler gezegenler yıldızlar hepsi muazzam bir düzende. hücrelere bak. mitokondri,hücre duvarı,çekirdek hepsi muazzam,atomlar muazzam. tesadüfen oluşamayacak kadar düzenli. Bu denli bir düzen tesadüfen ortaya çıkamaz. ki bilimsel olarak da 1/10^73'ten küçük ihtimaller sonsuz zaman versen bile imkansızdır.

    madem herşey tesadüf neden evrende başıboş gezen yıldızsız bir tane bile gezegen gözlemleyemediler. hepsi bir yıldıza bağlı değil mi?
    hepsi dönüyor belli bir yörüngeye oturtulmuş. eğer rastgele atılmış olsalardı çok azı yıldızın çevresinde dönerdi.çoğu evrende başıboş gezerdi. birisi özellikle gezegenleri yıldızların yörüngesine koymuş. Bunun başka bir mantıklı açıklaması yok.
    hücreler ve canlılık ta aynı şekilde.son derece kompleks, komplike ve düzenli.
    ki bu durumu var olma ile de birleştirince eğer ki Tanrı yoksa her şey nasıl yoktan var oldu ve düzene bindi? ikisinin de kendiliğinden olması termodinamik kanunlarına göre mümkün değil?
    Ha şimdi diyeceksin ki o zaman Tanrı nasıl var oldu? Tanrı var olmanın sebebidir. Yani Tanrı var olmasaydı var olmak diye bişey,bir terim de var olmayacaktı.



    Dostum fırlatılış yıldızın etrafında düzen oldugu için demişsin de kulaktan dolma din hocası laflarıyla bir şeyi kanıtlamaya çalışma kütle çekimini araştır ozaman anlarsın neden yıldızların etrafında bir yörüngede döndüklerini..




  • Bazı hususlarda ayrıntılı cevaplar yazmak isterim yakın zamanda. "Kendince" nedenler olduklarını söylediğin için bu nedenleri özelden de konuşabiliriz teker teker. Sonuçta bir evrensellik iddiası yok anladığım kadarıyla bu iddiaların. Evrensel olmayan rahat bir şekilde tartışılamaz. Öznel olan konusunda ispat yoktur ikna vardır.

    Yalnız şimdilik şunu söyleyeyim ki dini gelenek görüşlerinden ibaret görmeyin. Eğer öyle görürseniz yanlışladığınız şey dinin kendisi değil, geleneksel yorumu olabilir ancak. Başka yorumlara açık olun. İslamın içindeki en doğru yorum geleneksel yorumdur diyebilecek bir ateist olabilmek çok yüksek seviyede islam bilgisi gerektirir. Kendine o kadar güvenen bir ateist var mıdır bilmem.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • çok uzun ama bi kaç maddeye cevap veriyim.

    Neden arabistan denilmiş. Japonya olsa neden Japonya denirdi. Japonya zaten güllük güllistanlık niye Japonya 'da Peygamber var ki denirdi. Arabistan öyle değildi işte. Hastası olmayan bir yere mi doktor göndermek mantıklı hastası çok olan bir yere mi?

    Evrim konusunu ise evrim denilince akla maymundan gelme anlaşılıyor. Bu yüzden karşı çıkılıyor. Hz.Adem ve önceki peygamberlerin de bizim yaşamımızdan çok daha uzun yaşadıkları söyleniyor. İnsan yaşamının kısalmasına evrim diye bakacaksak buna karşı çıkılmaz mesela. Ama bütün canlılar tek bir hücreden vs. geldi denince pekte akla yatkın bir durum değil bana göre.

    Peygamberlerin hayatlarını anlatan kitaplarını mutlaka okuyun. Bunları okuduktan sonra aklınızdaki bi çok soru kaybolacak.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: dnakres

    çok uzun ama bi kaç maddeye cevap veriyim.

    Neden arabistan denilmiş. Japonya olsa neden Japonya denirdi. Japonya zaten güllük güllistanlık niye Japonya 'da Peygamber var ki denirdi. Arabistan öyle değildi işte. Hastası olmayan bir yere mi doktor göndermek mantıklı hastası çok olan bir yere mi?

    Evrim konusunu ise evrim denilince akla maymundan gelme anlaşılıyor. Bu yüzden karşı çıkılıyor. Hz.Adem ve önceki peygamberlerin de bizim yaşamımızdan çok daha uzun yaşadıkları söyleniyor. İnsan yaşamının kısalmasına evrim diye bakacaksak buna karşı çıkılmaz mesela. Ama bütün canlılar tek bir hücreden vs. geldi denince pekte akla yatkın bir durum değil bana göre.

    Peygamberlerin hayatlarını anlatan kitaplarını mutlaka okuyun. Bunları okuduktan sonra aklınızdaki bi çok soru kaybolacak.

    Hocam öncelikle cahiliye dönemi vs deniliyor inme sebebi , fakat o dönemde Avrupanın pek bi farkı yoktu. Üstüne üstlük bu gene ayrımcılık olduğu kanısını değiştirmez. Avrupadan farkı cahiliye dönemiydi .
    Cahiliye dõnemi diye dile getirdikleri toplumda kızlarını diri diri gömüyorlar diyorlar , Eğer böyle ise o insanların soyunun 100 sene içinde tükenmiş olmasi gerekirdi.
    a-) Cahiliye dönemi kac sene sürmüştür ?
    b-) Her fırsatta gömdükleri kız çocuklarını doğuran kadınlar nerden geliyor ? Bu kadınlar bir aralar kız çocuğu değil miydi ? Direkt Kadın olarak mı doğdular ? Bu sorular biraz materyalis olabilir , içine matematik karıştırdım . Umarım cevaplarsınız.

    Evrim zaten tek hücreliden meydana gelmedir .Bakteriden türedi bütün insanlık.Bunların çeşitli türleri mevcut. Evrimdeki bilgilerin içeriğinin tartışılması bile yanlıştır. Bilimsel gerçekler bunlar. Pek de akla yatkın bir durum değil bana göre demen komik kaçıyor. Şimdi savunduğun dine inanan alimlerin bile evrimle kur'anın ters düşmediğini göstermeye çalışıyor. Keşke sen de 1-2 argüman öne sürebilseydin.

    Kur'an dışında bana kaynak dini kaynak göstermeyiniz lütfen. Ha peygamberlerin biyografileri bilimsel gerçeklerle çelişmiyorsa içerikte tabiiki okurum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gokutg


    quote:

    Orijinalden alıntı: mr.police


    quote:

    Orijinalden alıntı: Efikey


    quote:

    Orijinalden alıntı: mr.police


    quote:

    Orijinalden alıntı: Efikey


    quote:

    Orijinalden alıntı: mr.police


    quote:

    Orijinalden alıntı: Efikey


    quote:

    Orijinalden alıntı: mr.police


    quote:

    Orijinalden alıntı: Efikey

    Haklısın. Fakat pozitif ateizm e göre düşünürsek tamamen bilimsel olarak mümkün değil. Gerçi tanrının varlığı konusunda tamamen bilimsel düşünmek yersiz olur sonuçta olağanüstü bir varlık.

    Dinler apaçık yalan.Dinlerin Tanrı'ları da yalan.
    Bilimsel olarak Tanrı vardır. Bilimsel termodinamik yasalarında entropi yasası var. Entropi düzensizliğin bir ölçüsüdür. Ve doğada entropi sürekli artar. Asla kendiliğinden azalmaz. Bu termodinamik yasası. Örneğin; 25 derece sıcak bir ortama 80 derece sıcaklıktaki kahveyi koyarsan o kahve kendiliğinden soğur lakin kendiliğinden ortamdan ısı alıp 100 derece olamaz. Çün ki ortam daha az sıcaktır. Ya da bir bardağı yere atarsan kırılır ama yerdeki parçaları toplayıp tekrar yere atarsan bardak olamaz. Yani hiç bir şey kendiliğinden düzene binmez. Ayrıca kendiliğinden var da olamaz. Dolayısı ile irade sahibi bir yaratıcı yaratma ve düzenleme işini yapmış olmalıdır.
    Olay bu kadar basit. Bunu böyle düşünen bir tek ben değilim Einstein,Atatürk vb. dahilerin hepsi Tanrı'ya inanırlar ve dinlere inanmazlar.

    Hocam yukarıda ilginizi çekebilecek bir yazı paylaştım.

    üşenmedim okudum ve 15 dk'mı geri istiyorum.

    Neden , yeterince tatmin edici bir cevap değil mi ? 15 Dk nı geri isteme sebebin ne ? Teizmin sığındığı entropiye karşı verilen cevapta ne gibi absürtlükler yakalayabildin?

    Her tarafı abzürd. Tek savunma girişimi olarak demiş ki "ya evren bir düzenden başlamıştır ya da evren düzensizliğin içindeki küçük bir düzenden başlamıştır" yani her ihtimalde sonuçta başlangıçta bir yerlerde başlayan ve kendiliğinden oluşamayacak bir düzen var. O zaman düzen varsa düzeni yapan da olmalı.
    Belli ki kendi okumadığın bir yazıyı kopyala yapıştır yapmışsın. Uzun diye karşındakinin uğraşamayacağını veya okusa bile anlayamayacağını düşünmüşsün. İşin ilginç yanı tıpkı müslümanlar gibi ateistlerin çoğu da doğruyu bulmayı hedeflemiyor onun yerine sadece kendi düşüncesini mantıklı mantıksız argümanlarla her türlü savunmayı hedefliyor.
    Paylaştığın yazıdaki cevabı okusaydın içerisinin ne kadar boş olduğunu görürdün.
    Bilimsel kanunlara karşı böyle kıvırarak,uzun yazılar paylaşarak direnemezsin.Boşa kürek çekiyorsun.

    Cevabı okuduktan sonra paylaşım yaptım tabiiki. Bana hiçbir şekilde absürt gelmedi. Bana absürt gelen şey entropi ile tanrının varlığının kanıtlanmış olabileceğine inanman. Düzenin tesadüfen oluşabilme ihtimalini gözardı ederek ısrarla tanrıya bağlaman çok gülünç. Ben teizm karşıtlarının cevabını yazdım . Teizmin karşıtı sadece ateizm değildir. Bu cevap zaten tanrının varlığının bilinemeyeceği tezini savunan bir yazı . Sen geçmiş bilim adamlarına değil de günümüzün oldukça değerli bilim adamlarına '' Tanrının varlığı bilimsel bir gerçektir '' dersen sana verecekleri tepki sadece gülmekle sınırlı olcaktır.

    Enerji ve düzen tesadüfen oluşamaz. Bilimsel termodinamik kanunları bunu söyler. Aksini söyleyen bilimsel konuşmuyordur.

    Şimdi ben senin demek istediğini anladım duvara su çarpıyorsun arada az da olsa anlamlı şekiller çıkıyor ve o şekillerden birinin içerisindeki düzende yaşıyor olamaz mıyız diyorsun.o çok az düzenin oluşma ihtimali yüksektir. ama oluşma ihtimali bilimsel olarak 1/10^73'ten küçük düzenlerin oluşması sonsuz zaman verseniz bile bilimsel olarak imkansız kabul edilir.
    şimdi bir tankın içine boyaları atsam içerisine de hava akımı versem kendiliğinden monalisa tablosu oluşabilir mi? bunun oluşma ihtimali nedir?
    bi de evrene bak mükemmel bir düzen. galaksiler gezegenler yıldızlar hepsi muazzam bir düzende. hücrelere bak. mitokondri,hücre duvarı,çekirdek hepsi muazzam,atomlar muazzam. tesadüfen oluşamayacak kadar düzenli. Bu denli bir düzen tesadüfen ortaya çıkamaz. ki bilimsel olarak da 1/10^73'ten küçük ihtimaller sonsuz zaman versen bile imkansızdır.

    madem herşey tesadüf neden evrende başıboş gezen yıldızsız bir tane bile gezegen gözlemleyemediler. hepsi bir yıldıza bağlı değil mi?
    hepsi dönüyor belli bir yörüngeye oturtulmuş. eğer rastgele atılmış olsalardı çok azı yıldızın çevresinde dönerdi.çoğu evrende başıboş gezerdi. birisi özellikle gezegenleri yıldızların yörüngesine koymuş. Bunun başka bir mantıklı açıklaması yok.
    hücreler ve canlılık ta aynı şekilde.son derece kompleks, komplike ve düzenli.
    ki bu durumu var olma ile de birleştirince eğer ki Tanrı yoksa her şey nasıl yoktan var oldu ve düzene bindi? ikisinin de kendiliğinden olması termodinamik kanunlarına göre mümkün değil?
    Ha şimdi diyeceksin ki o zaman Tanrı nasıl var oldu? Tanrı var olmanın sebebidir. Yani Tanrı var olmasaydı var olmak diye bişey,bir terim de var olmayacaktı.



    Dostum fırlatılış yıldızın etrafında düzen oldugu için demişsin de kulaktan dolma din hocası laflarıyla bir şeyi kanıtlamaya çalışma kütle çekimini araştır ozaman anlarsın neden yıldızların etrafında bir yörüngede döndüklerini..

    Not:Tanrı'ya inanan ve dinlere inanmayan birisiyim.Yani Deist sayılırım.
    dostum kütle çekiminin ne olduğunu çok iyi biliyorum. o da merkezkaç kuvveti gibi olmayan bir kuvvet. evde bir deney tasarla. git fitness salonuna oradan bir esneyen fitness bandı al(sanırım adı fitness bandı her salonda var). sonra o bandı salonda bir yere yatay düzlemde hafifçe gerdir. işte bu uzay sonra üzerine bir tenis topu koy.o top güneş.sonra eline 5-6 tane bilye al.bilyeler gezegenler. bilyeleri aynı anda rastgele at. hepsi yörüngeye girer mi? git evde dene. hadi bir tanesi tesadüfen girsin. hepsi giremez.olsa olsa hepsi topun açtığı çukura toplanır.ama çoğu çukurun çevresinde bir tur bile atamaz.
    yada eline su al rastgele duvara çarp. her tarafı neredeyse rastgele olur arada çok az düzenli şekil tesadüfen çıkabilir ama düzen oranı azdır.entropi yüksektir. lakin monalisa tablosu gibi veya kaplumbağa terbiyecisi tablosu gibi mükemmel bişey makro olarak tüm attığımız su kütlesinden de mikro olarak attığımız su kütlesinin küçük bir kısmından da çıkamaz.
    yani yüzde 80-90 düzen kendiliğinden oluşamaz.
    Not:Tanrı'ya inanan ve dinlere inanmayan birisiyim.Yani Deist sayılırım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-1135B01C2 -- 20 Temmuz 2017; 22:18:38 >




  • ilahi kudretten zorla insan yaratmasını isteseydiniz oluşan varlığın içeriği bakımından regulatif bi yapı ve döngüsel mekanizması adına kendini tekrarlayan bi süreç olması beklenirdi diyelim ve insanı örnek verelim.

    teorik olarak monalisa nın kendiliğinden oluşmaması hali oluşmuş olması haline göre belli bi düzen içerdiği düşüncesini zorla yaratıma rağmen tekrarlanabilir bi süreci de ihtivası bakımından ilahi varyasyonun yaratımına örnek değildir. bu açıdan düzenli yapılardaki devinimsiz hal bi rastlantıyı beyan edebilir. bizatihi ikinci bi monalisanın olabilitesi mümkünken oluşamamış olması hali buna örnektir.

    yani düzen varlığın tekrarsız ve devinimsiz haliyle açıklanamaz. siz varlığın döngüsüz halini mevcut bi döngünün varlığına kıyasla açıklarsanız bana göre bu düzensizleğe sebeb vereceğinden mesela monalisanın elinin el olamayacağından ötürü varlığı enerji boyutuyla açıklamayan bi şeyle düşünüşe bu da cansızlığı mevcuttaki yerinin hayat sahibi olana ilintilenemeyeceği gerçeğine götürür.

    mona lisa nın başka bi monalisa yapamadığı an zorla yaratım denen süreçteki döngüsel olmayan tekilliği monalisanın yapamadığı tabloya rağmen bizatihi kendisinin mükemmeliyet içermesi haline örnek değildir. mona lisanın kendiliğinden oluşmamış oluşu zaten bizatihi sebebin kendisinden ayrıksı olamaz.

    bu açıdan esbab onu çizen el oldukça bu yapı düzene değil düzensizliğe işaret eder.

    resmi çizmek neyi anlatır? resmi çizeni mi? hayır çizilen resmin döngüsel olmayan halini yani yaratım sürecinin mevcutta bulunmadığı gerçeğini. bu açıdan örnekseme yolu ile yaratıcı dışındaki zorla yaratım mahsullerinin belli bi şekilde yaratıcıya isnadı sebeb denen yapıdaki eli insan şeklinde okutarak keser.

    monalisanın varlığı kainatın birisi tarafından yaratıldığına işaret etse idi bu yaratıcı el monalisanın tablosunu çizen olmalı idi ki dikkat edilirse bu şirktir.

    bana göre monalisa kainattaki yaratılış tablosuna karşılık bi düzensiliktir ve şeklen benzediği argumana zıt olarak yaratılışın düzensiliğini resmetmekten öte de değildir.

    resim heykel karşıtı değilim yanlış anlaşılmasın.

    kainatın toplamındaki düzen bana göre dünya dışındaki haldir ve bu düzen canlılık barındırmadığı ölçüde zorla yaratım denen sürece koşut olarka dünya denen yerdeki her bi canlıyı da öldürerek mevcut resimdeki can taşıyan unsura kasteder ve zorla yaratım sürecindeki halin bi şeye delil olma özelliğini ortadan kaldırır.

    kabaca 40 yıl sonra öldüğümde benden kalan portrenin neyin mükemmeliğine işaret ettiğini söylemek bakımından beni tanımlayan şeyin belli bi düzeni örnek göstereceği yaratıma tabi olmayan şekilsel bozukluğu tablodur. zira artık ben toprak olmuş iken size düzene örnek olan yapı, yani benim toprak olmuş bedenim, aslını beyan eden şekilden evrilerek portre olmaz. bu kazib bi düzendir. zorla yaratımdır.

    tam bu durumdayken insanın muvakkatsizmiş gibi düşünüp bu kainatta bi düzen var demesi de makul değildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 20 Temmuz 2017; 22:40:12 >




  • semavi dinlerin mantıkla doğruluğunu sorgulamak, akabinde insan hayatıtını sadece 1 ve 0'dan oluşan mantık dizeleri olarak görmek yanlıştır. insanlar seçimlerinde, davranışlarında tutumlarında rasyonel değildir ki insan rasyonel bir varlık değildir. yani hayat siyah beyaz değil, müslüman, dindar (yobazı geçtim) arkadaşların da olacak ateist deist arkadaşların da, yeri gelecek mezarlıkta yakınlarına usülü bunu gerektirdiğinden ellerini açıp dua edeceksin yeri geldiğinde cenaze namazına katılmak zorunda kalacaksın, diğerleri de senin islami usülüne göre yapılmış cenazeni kaldıracaklar. yine sorgula hayatı dini ideolojileri ama toplumun içinde bulunduğun kültürden de kopma taaki sana zarar verdiğini düşünene kadar ki bu saydıklarım ve insanları bir araya getiren kültürel şeylerdir.

    bu noktada aklına takılan bir şey olursa sorabilirsin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Efikey


    quote:

    Orijinalden alıntı: dnakres

    çok uzun ama bi kaç maddeye cevap veriyim.

    Neden arabistan denilmiş. Japonya olsa neden Japonya denirdi. Japonya zaten güllük güllistanlık niye Japonya 'da Peygamber var ki denirdi. Arabistan öyle değildi işte. Hastası olmayan bir yere mi doktor göndermek mantıklı hastası çok olan bir yere mi?

    Evrim konusunu ise evrim denilince akla maymundan gelme anlaşılıyor. Bu yüzden karşı çıkılıyor. Hz.Adem ve önceki peygamberlerin de bizim yaşamımızdan çok daha uzun yaşadıkları söyleniyor. İnsan yaşamının kısalmasına evrim diye bakacaksak buna karşı çıkılmaz mesela. Ama bütün canlılar tek bir hücreden vs. geldi denince pekte akla yatkın bir durum değil bana göre.

    Peygamberlerin hayatlarını anlatan kitaplarını mutlaka okuyun. Bunları okuduktan sonra aklınızdaki bi çok soru kaybolacak.

    Hocam öncelikle cahiliye dönemi vs deniliyor inme sebebi , fakat o dönemde Avrupanın pek bi farkı yoktu. Üstüne üstlük bu gene ayrımcılık olduğu kanısını değiştirmez. Avrupadan farkı cahiliye dönemiydi .
    Cahiliye dõnemi diye dile getirdikleri toplumda kızlarını diri diri gömüyorlar diyorlar , Eğer böyle ise o insanların soyunun 100 sene içinde tükenmiş olmasi gerekirdi.
    a-) Cahiliye dönemi kac sene sürmüştür ?
    b-) Her fırsatta gömdükleri kız çocuklarını doğuran kadınlar nerden geliyor ? Bu kadınlar bir aralar kız çocuğu değil miydi ? Direkt Kadın olarak mı doğdular ? Bu sorular biraz materyalis olabilir , içine matematik karıştırdım . Umarım cevaplarsınız.

    Evrim zaten tek hücreliden meydana gelmedir .Bakteriden türedi bütün insanlık.Bunların çeşitli türleri mevcut. Evrimdeki bilgilerin içeriğinin tartışılması bile yanlıştır. Bilimsel gerçekler bunlar. Pek de akla yatkın bir durum değil bana göre demen komik kaçıyor. Şimdi savunduğun dine inanan alimlerin bile evrimle kur'anın ters düşmediğini göstermeye çalışıyor. Keşke sen de 1-2 argüman öne sürebilseydin.

    Kur'an dışında bana kaynak dini kaynak göstermeyiniz lütfen. Ha peygamberlerin biyografileri bilimsel gerçeklerle çelişmiyorsa içerikte tabiiki okurum.

    Ayrımcılık olmuş olsaydı Kuran sadece Arabistan bölgesindekiler için inmiş olurdu. Ama bütün insanlığa indiğini diyorsak ben konuda pek bi ayrım göremiyorum.

    Cahiliye dönemine gelecek olursak

    Doğan kız çocuklarının hepsi gömülmüyordur illa ki. Kendilerine göre belli sebeplerden dolayı. Kimisi fakirlik kimisi savaşlarda köle olup eziyet çekmesin vs.vs.

    Tek sorun sadece kız çocukların toprağa gömülmesi değildi. bunun yanında haksız da olsa kabilene destek çık gibi görüşlerde vardı.

    Hepsini yazmak uzun sürer, neleri kaldırmaya çalışılmış neler getirilmiş bunlara bakmak lazım.




    Açıkcası evrim teorinizi araştırmadım. Bilimsel gerçek dediğiniz şeyler bilimadamı dediğimiz kişilerin buldukları şeyler. Bi çok bilimadamı olduğunu düşünürsek hepsi de sonuç olarak aynı görüşleri savunmuyor.
    Tek hücreli bir canlıdan devasa büyüklükteki canlı ile gözle görülemeyecek canlıların oluşması hatta insanların oluşması ? Buna nasıl ispat etmişler acaba? Bütün bilimadamları bu şekilde mi düşünüyor peki.




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.