Şimdi Ara

II.Abdülhamit Neden Sevilmezdi? (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
104
Cevap
1
Favori
33.852
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • İlk defa elektriği, gazı getiren, ilk modern eczanemizi açtıran,

    İlk otomobili getiren, 5 bin km kara yolunu yaptırtan,

    Dünyanın ilk metrolarından birini Karaköy-Taksim arasına yaptıran, atlı ve elektrikli tramvaylar kuran,

    Kudüs-Yafa, Ankara-İstanbul ve Hicaz demir yollarını yaptıran (Haydarpaşa Tren İstasyonunu da tabi),

    İstanbul’un binlerce fotoğrafını çektiren, Arkeoloji müzeciliğini başlatan,

    Kuduz aşısının bulunmasından sonra Ülkemizin ilk Kuduz Hastanesini (İst. Darü’l-Kelb Tedavihanesi) açtıran,

    Ziraat Bankasını kurduran, Ticaret, Sanayi ve Ziraat Odalarını açtıran,

    Okullara (Hıristiyan okulları dahil) gönderdiği emirde Türkçe’nin iyi öğretilmesini isteyen, Azerbaycan okullarında Türkçe yasağını kaldıran, Paris’te İslam Külliyesi kuran !


    Hereke bez fabrikası ve Feshaneyi kuran,


    Yıldız Çini fabrikasını, Beykoz ve Kağıthane kağıt fabrikalarını açan,

    Biriktirdiği parasından bir kısmını her sene borç yüzünden hapse düşenleri kurtarmaya tahsis eden,

    Yabancı bilim adamı ve yazarlara Nişanlar veren, Her yıl 30 bin saksı satın alıp çiçek ektiren,

    Peygamberimize, dinimize veya Osmanlıya hakaret içeren oyunları kaldırtan (Fransa-İngiltere-Roma-ABD) (Bir piyes için bile Alman İmparatorunu devreye sokmuştur),

    Toplu sünnet merasimleri yaptırıp her bir çocuğa çeyrek altın gönderen bu yüzden yaz aylarında toplu sünnetleri moda eden,

    Modern matbaa makinelerini Türkiye ye getirten,ücretsiz kitap dağıttıran, 6 bin kitabın çevrilmesini sağlayan, Beyazıt kütüphanesini kurup 30 bin kitap bağışlayan (10 bini el yazmasıdır),

    Türkiye’nin bir çok yerinde saat kuleleri yaptıranda O dur! (İzmir, Dolmabahçe..),

    Hindistan, Cava, Afganistan, Çin, Malezya, Endonezya, Açe, Zengibar, Orta Asya ve Japonya ya elçiler ve din adamları gönderen,


    Öğretmen yetiştirmek için okullar yaptıran (32 tane) (ör. şimdiki adı ile Bursa Çelebi Mehmet okulu), Kız Öğretmen Okullu açan (Daarül Malumat),

    Yalova Termal kaplıcalarını kurduran, Terkos’un sularını İstanbul’a taşıtan, Bursa’nın bir köyünde bile çeşme yaptırabilen O dur. (Sadece İstanbul’a 40 çeşme yaptırmıştır),

    Beş vakit namazını aksatmadan kılan, hiçbir evrakı abdestsiz imzalamayan (hatta yere bile basmayan [yatağının dibinde teyemmüm tuğlası bulunduruyordu]),

    Yeni gemiler alan, toplar (çanakkale savaşımızdaki çoğu top), tüfekler getirten

    Telefonu Avrupa’dan 5 yıl sonra ülkemize getiren de O dur !

    Abdülhamid ve Abdülmecid (dünyanın ilk torpido atan denizaltısı) adında denizaltılarımızı Taşkızak tersanesinde yaptırtan da (üstelik kendi cebinden)

    İstanbul boğazı için iki köprü projesi çizdiren (bir tanesi tam bu günkü Fatih S.M.köprüsünün bulunduğu mevkidedir),

    Darülaceze yaptırıp içine sinagog,kilise ve cami koyduran, Çocuk hastanesi (Şişli Etfal[çocuklar] Hastanesi) açtıran,

    Posta ve Telgraf teşkilatını kurduran(Sirkeci Büyük Postane binası)

    İlkokulu zorunlu tutan (kız ve erkeklere), İlk kız okullarını açtıran, 15 tane okulda karma eğitime ilk defa gecen,

    Cami yaptırdığı her köyde birde ilkokul yaptıran (Mesela sadece Sivas’taki ilkokul sayısı 1637), okuma yazma oranının 5 kat arttıran, (1900 yılında ilkokul sayısı 29.130’u bulmuştu. Sadece Anadolu da 14 bin ilkokul vardı)


    Orta okul (Rüşdiye) sayısı 619 çıktaran, Fransızca derslerini koyan,

    Lise eğitimi için İdadiler açan (109 tane), (İstanbul Erkek-Kabataş Lisesi)

    İstanbul’da Darülfünün (Üniversite) açan, Dünyanın ilk Dişçilik okulunu kuran,

    Ayrıca Deniz Mühendis Okulu, Askeri Tıp Okulu (GATA’nın atası), Kuleli Askeri okulu, Mekteb-i Harbiyeler (Harp Okulları yani), Askeri Baytar Okulu, Kurmay Okulu, Mekteb-i Mülkiye (Siyasal Bilgiler Fak), Mekteb-i Tıbbıye-i (Marmara Ünv. Tıp Fak), Mekteb-i Hukuk, Ziraat ve Baytar Mektebi, Hendese-i Mülkiye(Yüksek mühendis okulu),

    Daarül Muallim-i Adliye(Yüksek Adalet Okulu), Maliye-i Mekteb-i Ali(Yüksek Ticaret Okulu), Ticaret-i Bahriye(Deniz Ticaret Okulu), Sanayi-i Nefise Mektebi(Güzel sanatlar fak.), Hamidiye Ticaret Mektebi(İktisadi ve Ticari ilimler akademisi), Aşiret Mektebi(Osmanlılık fikrini yaymak için), Bursa’da İpekböçekçiliği okulu, Dilsiz ve Âmâ Okulu, Bağcılık ve Aşıcılık Okulu, Orman ve Madencilik Okulu, Polis Okulu 'nu

    kuran
  • neommy kullanıcısına yanıt
    Lanetlendim galiba.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • hashus1099 kullanıcısına yanıt
    Aynen, Rıza Nur daha iyiymiş!
  • Ateistsiniz, daha ne kadar lanetleneksiniz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Söyleyin de bilelim o zaman kim yapmis bunlari. Daha bugünü bile anlamiyorsinuz o zamani mi anlayacaksiniz ben de ki de iş işte bugünü anlamayanlara bir asır öncesini anlatmaya calisiyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Abdülhamid'in yaptıklarını görmemek doğru olmaz.Baskici tutumunu da tıpkı Cumhuriyet döneminde de pek çok kez gördüğümüz şey olan 'devlet refleksi' olarak görüyorum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • " Abdülhamid ve Abdülmecid (dünyanın ilk torpido atan denizaltısı) adında denizaltılarımızı Taşkızak tersanesinde yaptırtan da (üstelik kendi cebinden) "

    Paşam, şöyle deyim, Abdülhamid ve denizaltılar hakkında;

    1) Öngörü veya zeka filan değil, Yunanistanda başka denizaltılarla ilgilenince " biz Yunandan aşağı kalmayalım " diye zorla denizaltı alınmış, Yunanlılar sağolsunlar bu kafa Cumhuriyette de uzun süre devam etti!.
    2) Bunlardan 1 tane Osmanlıya ve 1 tane de Rusya'ya kakalamışlar, Rusyaya giden yolda batmış zaten ve Ruslar batan gemi için ödeme yapmayı reddetmişler! Rusyaya giden batınca demonte denizaltıyı gemiyle getirip Taşkızak'ta monte etmişler!( Taşkızakta yapılma filan yok yani bu iş montaj sanayii )
    3) 1886'da alınmış, 1888'de donanmaya kabul edilmiş, testlerde 3 defa 20 saniyelik dalışlar yapıp sınıfı geçmiş! ( şu KPSS'ye hazırlanan garibanlara bakınca çok mutlu günlermiş )
    4) Gövde üstünde 2 torpili varmış, hızları çok düşükmüş ve dalış süresi de birkaç dakikaymış, dalış için gereken buharı toplaması 12 saat, dalması yarım saat alıyormuş, ve torpil nişanlanmasına olanak tanımayacak kadarda dengesizce sağa sola yalpalıyormuş! 1910'da savaşta hiçbir halta yaramayacakları anlaşılınca hurdaya çıkartılmışlar! Dahi Padişah satın almış ama savaşta işe yaramıyacaklarını anlamamış yaww, olur böyle şeyler!

    http://en.wikipedia.org/wiki/Ottoman_submarine_Abd%C3%BCl_Hamid

    http://www.submarine-history.com/NOVAtwo.htm

    Abdülhamidin cebine hiç girmeyim en iyisi, oradan kapkara çıkarsınız!

    @Hashus1099;

    Benden bu kadar abi, seni Allaha emanet edip yalnız bırakıyorum, bilirsin büyüklerimiz 10'da 9 demişler işte!
  • neommy kullanıcısına yanıt
    yok yahu, birazdan "dedemden duydum" dosyasından güzide iddialarla karşılaşacağımı hissediyorum, vakit kaybı.
  • Kazım Karabekir ''Hayatım'' kitabında neden sevilmediğin iyi anlatıyor. Benim gördüğüm o dönemde kafası çalışan hiçbir adam Abdülhamit'i sevmiyor. Kazım Karabekir'e göre Abdülhamit hem beceriksiz, hem de evhamlı ve korkak bir kişilik. Hayatım kitabında Manastır'ın hangi halde olduğunu, Ordunun perişan durumunu bunun sorumlusunun da bir çok kişiyle beraber Abdülhamit olduğunu anlatıyor Kazım Karabekir. Tabi ki baş sorumlu Abdülhamit. Nasıl bir baskı olduğunu da anlatıyor, şüphelenilen her şey yasak. Kafası çalışan bir adamın bu Abdülhamit'i sevmesi imkansız zaten. Hem korkaklık var, hem yeteneksizlik var. O kadar süre tahtta kalması, yani kendini aşırı baskılarla koruyabilmesi mi başarı? Millet ve Ordu perişan bir halde, baskı insanları yıldırmış. Kazım Karabekir okuduğu bazı kitapları nasıl yaktığını da anlatır başına bir şey gelmemesi için. Her zamanki gibi Abdülhamit'i sevenlerin de hangi kesim olduğuna bakmak, o adamı sevmemek için yeterli :)
  • neommy kullanıcısına yanıt
    Abdülhamid genel olarak 'karacı' bir padişahtı zaten hoca.Almanya'dan alınan Mauser tüfeği ve canakkele savaşında da kullandığımız krupp topları ile Abd den alınan Martini silahları da bunu gösteriyor.

    Denizaltıları da tam olarak istenileni veremedi.Daha ilk Torpido fırlatma denemelerinden sonra hasar gördüler ve bakıma alındılar.Sanırım ingiltere ve Yunanistan'a aba altından sopa göstermek için alınmış olsa gerek.Nitekim şu nüsha da bu görüşü doğruluyor;

    Nordenfelt gemisinin şöhreti yaygındır. İtalyan ve Rusların departmanları filolarına birer nümune eklediler, Türk hükümeti ise birden fazlasına sahiptir. İstanbul'da ikinci Türk Nordenfelt gemisiyle bazı önemli denemeler henüz icra edilmiş ve bazı hatırı sayılır sonuçlar alınmış bulunuyor."


    The Manchester Courier, 28 Haziran 1887,s.5'ten nakleden Zhurkov ve Vitol

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    Kazım Karabekir ''Hayatım'' kitabında neden sevilmediğin iyi anlatıyor. Benim gördüğüm o dönemde kafası çalışan hiçbir adam Abdülhamit'i sevmiyor. Kazım Karabekir'e göre Abdülhamit hem beceriksiz, hem de evhamlı ve korkak bir kişilik. Hayatım kitabında Manastır'ın hangi halde olduğunu, Ordunun perişan durumunu bunun sorumlusunun da bir çok kişiyle beraber Abdülhamit olduğunu anlatıyor Kazım Karabekir. Tabi ki baş sorumlu Abdülhamit. Nasıl bir baskı olduğunu da anlatıyor, şüphelenilen her şey yasak. Kafası çalışan bir adamın bu Abdülhamit'i sevmesi imkansız zaten. Hem korkaklık var, hem yeteneksizlik var. O kadar süre tahtta kalması, yani kendini aşırı baskılarla koruyabilmesi mi başarı? Millet ve Ordu perişan bir halde, baskı insanları yıldırmış. Kazım Karabekir okuduğu bazı kitapları nasıl yaktığını da anlatır başına bir şey gelmemesi için. Her zamanki gibi Abdülhamit'i sevenlerin de hangi kesim olduğuna bakmak, o adamı sevmemek için yeterli :)

    Senden önceki padişahı öldürürlerse sen de evhamlı olurdun.
    Kendim yaktım diye dert yanmış Kazım Paşa orda, yoksa yakıverselerdi kitabını sonraki dönemlerdeki gibi sıkıntı yoktu.
    Son cümleni neommy yazdı herhalde, sen yazmazsın.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    Kazım Karabekir ''Hayatım'' kitabında neden sevilmediğin iyi anlatıyor. Benim gördüğüm o dönemde kafası çalışan hiçbir adam Abdülhamit'i sevmiyor. Kazım Karabekir'e göre Abdülhamit hem beceriksiz, hem de evhamlı ve korkak bir kişilik. Hayatım kitabında Manastır'ın hangi halde olduğunu, Ordunun perişan durumunu bunun sorumlusunun da bir çok kişiyle beraber Abdülhamit olduğunu anlatıyor Kazım Karabekir. Tabi ki baş sorumlu Abdülhamit. Nasıl bir baskı olduğunu da anlatıyor, şüphelenilen her şey yasak. Kafası çalışan bir adamın bu Abdülhamit'i sevmesi imkansız zaten. Hem korkaklık var, hem yeteneksizlik var. O kadar süre tahtta kalması, yani kendini aşırı baskılarla koruyabilmesi mi başarı? Millet ve Ordu perişan bir halde, baskı insanları yıldırmış. Kazım Karabekir okuduğu bazı kitapları nasıl yaktığını da anlatır başına bir şey gelmemesi için. Her zamanki gibi Abdülhamit'i sevenlerin de hangi kesim olduğuna bakmak, o adamı sevmemek için yeterli :)

    aynen öyle.
    her nedense abdülhamit'in neden sevilmediğinin incelendiği bir konuda bile "üff abülhamit süfer padişahtı yaf" modunda yorum yapanlar oluyor.
    konunun başında da dediğim gibi abdülhamit, döneminde yaşayan düşünürlerden öğrenildiği takdirde sevilmesi imkansız bir insandır.

    ama işte 100 yıl sonra abdülhamit'ten bir deha yaratmaya çalışan kalemşörlerden okunursa bugünkü durum ortaya çıkar.
    abdülhamit'in tebası olarak yaşamaya devam edenlerin ortak özelliği de karabekir paşa'yı sevmek, onu alternatif bir kurtuluş savaşı kahramanı olarak göstermek. yine çoğunluğu ateist düşmanı ve homofobik olmasına rağmen her iki özelliği de barındıran rıza nur'a taparlar.
  • @Ali Kuşçu
    Son cümle için hukukum olan kişiler meclis dışı :)
    Neommy ile son görüşmemizden sonra onun gibi yazmaya başladım Şaka bir yana bu konuda keskin olmakta sorun görmüyorum. Zira adamı döneminde hiçkimse sevmiyor :)) Kazım Paşa'nın ne sövdüğünü bilsen Abdülhamit'e, sonraki kitap yakmaya da sövüyor tabi

    @hashus1099

    Kazım Karabekir'in nasıl ateşli bir Türkçü ve İttihatçı olduğunu bilseler sevmezler sanırım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    @Ali Kuşçu
    Son cümle için hukukum olan kişiler meclis dışı :)
    Neommy ile son görüşmemizden sonra onun gibi yazmaya başladım Şaka bir yana bu konuda keskin olmakta sorun görmüyorum. Zira adamı döneminde hiçkimse sevmiyor :)) Kazım Paşa'nın ne sövdüğünü bilsen Abdülhamit'e, sonraki kitap yakmaya da sövüyor tabi

    @hashus1099

    Kazım Karabekir'in nasıl ateşli bir Türkçü ve İttihatçı olduğunu bilseler sevmezler sanırım

    Hocam verdiğin argümanlar sonuç için geçerli değil işte, İttihatcılar Abdülazizi öldürmedeiler mi, öldürdüler. Abdülhamitte şartlı geldi ve iktidar mücadelesi başladı,o yüzden Kazım paşanın vb. sövmesi normal. Bu onu ne kötü yapar ne de seveni kötü yapar.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    Lanetlendim galiba.

    Konunun akşını bozmak istemezdim ama,
    Koymasam olmazdı
  • mahmud şevket paşa ondan ''yıldız baykuşu'' olarak bahseder. vahüdiddin V. nci mehmed'i de beylerbeyi sarayı'na hapsettiren de odur.

    morataryum ilan ederek evropa nın eteklerini tututşturmuş, kısmen borç, kısmen şantaj yoluyla 1880 iskenderiye hezimetine inat dönemin en büyük donanmasını oluşturmuştur. okullar dünya standartlarının üzerine çıkartılmıştır. eğitime yabancı diller dahil edilmişlerdir. en büyük toprak kaybında rekorlar kırmıştır. ben bunda bir hata görmüyorum. afrika ya ordular yığarken çevresi savunmasız ve zayıf kalmış ve topraklar elden gitmişlerdir, iyi niyettir.

    akıllı bir devlet adamıdır, tartışılabilir. fatih gibi marka değeri taşıyan nadir hükümdarlardandır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: El Fuego

    mahmud şevket paşa ondan ''yıldız baykuşu'' olarak bahseder.

    madem bahsi geçti, bunu da paylaşmak gerekir.




    konuyu renklendirdiğin için sağ ol. @Deadman87

    eh, bu çelişkilerden bahsetmek de bizim boynumuzun borcu. @destroyer39
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ali Kuşçu


    quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    @Ali Kuşçu
    Son cümle için hukukum olan kişiler meclis dışı :)
    Neommy ile son görüşmemizden sonra onun gibi yazmaya başladım Şaka bir yana bu konuda keskin olmakta sorun görmüyorum. Zira adamı döneminde hiçkimse sevmiyor :)) Kazım Paşa'nın ne sövdüğünü bilsen Abdülhamit'e, sonraki kitap yakmaya da sövüyor tabi

    @hashus1099

    Kazım Karabekir'in nasıl ateşli bir Türkçü ve İttihatçı olduğunu bilseler sevmezler sanırım

    Hocam verdiğin argümanlar sonuç için geçerli değil işte, İttihatcılar Abdülazizi öldürmedeiler mi, öldürdüler. Abdülhamitte şartlı geldi ve iktidar mücadelesi başladı,o yüzden Kazım paşanın vb. sövmesi normal. Bu onu ne kötü yapar ne de seveni kötü yapar.

    Kazım Paşa iktidar mücadelesinde olduğu için sövmüyor ki. İstibdat ve yeteneksizliğe kahrediyor. Öyle bir hal almış ki durum, bir tarafta eğitimliler ve bir tarafta eğitimsizler. Abddülhamit'in tayfası da hep eğitimsizler. Ben de demiyorum ki demokrasi ile niye alakası yoktu Abdülhamit'in. Amacı Osmanlı'yı ayakta tutmaksa, tutacak bir yeteneği ve basireti olmadığı görülüyor.
  • Şevket Paşa ve ordaki diğer askerin nasıl bir konuşma ve hitabeti varsa ben bile buradan gaza geldim...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: RAkara

    Söyleyin de bilelim o zaman kim yapmis bunlari. Daha bugünü bile anlamiyorsinuz o zamani mi anlayacaksiniz ben de ki de iş işte bugünü anlamayanlara bir asır öncesini anlatmaya calisiyorum.

    Otuz bilmem kaç sene yönetmiş.Teknolojinin gelişmeye başladığı zamanda hiçbir şey yapmayacak mıydı?
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.