Şimdi Ara

İÇ DUVAR ISI YALITIM (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
391
Cevap
23
Favori
290.598
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gokhan0029

    Ben iç duvar yalıtımını kendim yaptım, 2 oda yavaş yavaş 2 haftada tamamlandı.

    Duvara 2cm' lik strafor, aralarada 50 cm arayla 2cm kalınlığında duvar yükseliği boyunda çıta çaktım. Staforları çıtaların arasına yapıştırdım. Strafor işlemi bitince üzerinide alçıpan plaka ile kapatıp, saten ve boya işlemi ile sonlandırdım.

    Bana göre bayağı sağlam oldu ama ısı yönünden ne kadar faydası olur ilerde anlarız.

    Bir odanın toplam maliyeti yaklaşık her şey dahil 150 TL gibi bir şey çıkıyor.

    Alıntıları Göster
    Mardav'ın (Blue'Safe) alçıpan arkasına hazır yapıştırılmış XPS köpük yalıtımlı plakaları var. 12.5 mm alçıpan + 20-25-30-40-50 mm köpük kalınlığı ve 120X265 cm boyutlarında. İçten yalıtım için iyi bir alternatif. Tavan yüksekliği için çoğu yerde yeterli olur, eksiz ve uğraşmadan. Düzgün bir duvara dübelle sabitlenebilir. Kenarları binili olduğundan ek yerlerinin sorun çıkarması düşük ihtimallidir.
    Umarım birinin işine yarar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi drumbeat -- 18 Kasım 2009; 17:47:20 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gokhan0029

    Ben iç duvar yalıtımını kendim yaptım, 2 oda yavaş yavaş 2 haftada tamamlandı.

    Duvara 2cm' lik strafor, aralarada 50 cm arayla 2cm kalınlığında duvar yükseliği boyunda çıta çaktım. Staforları çıtaların arasına yapıştırdım. Strafor işlemi bitince üzerinide alçıpan plaka ile kapatıp, saten ve boya işlemi ile sonlandırdım.

    Bana göre bayağı sağlam oldu ama ısı yönünden ne kadar faydası olur ilerde anlarız.

    Bir odanın toplam maliyeti yaklaşık her şey dahil 150 TL gibi bir şey çıkıyor.

    arkadaşım acaba yaptığın uygulamadan verim alabildinmi, aynı teknigi bende yapmayı düşünüyorum bu sıra, içten dışa bakan duvarlara xps levhayı yapıştırıp, onun üstünede alçıpan yapıştırmayı düşünüyorum, yorumlarınızı bekliyorum.
    (evim 6. kat dıştan yalıtım olma durumu yok, yorumları ona göre bekliyorum)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ankyra06

    quote:

    Orijinalden alıntı: gokhan0029

    Ben iç duvar yalıtımını kendim yaptım, 2 oda yavaş yavaş 2 haftada tamamlandı.

    Duvara 2cm' lik strafor, aralarada 50 cm arayla 2cm kalınlığında duvar yükseliği boyunda çıta çaktım. Staforları çıtaların arasına yapıştırdım. Strafor işlemi bitince üzerinide alçıpan plaka ile kapatıp, saten ve boya işlemi ile sonlandırdım.

    Bana göre bayağı sağlam oldu ama ısı yönünden ne kadar faydası olur ilerde anlarız.

    Bir odanın toplam maliyeti yaklaşık her şey dahil 150 TL gibi bir şey çıkıyor.

    arkadaşım acaba yaptığın uygulamadan verim alabildinmi, aynı teknigi bende yapmayı düşünüyorum bu sıra, içten dışa bakan duvarlara xps levhayı yapıştırıp, onun üstünede alçıpan yapıştırmayı düşünüyorum, yorumlarınızı bekliyorum.
    (evim 6. kat dıştan yalıtım olma durumu yok, yorumları ona göre bekliyorum)

    Alıntıları Göster
    Bina ve Tesisatta Isı Yalıtımı
    Yapıların uzun yıllar boyunca değerini koruması ancak, yapı iyi tasarlanmışsa, iç ve dış etkenlerden doğru biçimde korunmuşsa gerçekleşebilir. Yapıların iç ve dış etkenlerden doğru biçimde korunması; yalıtım ile sağlanabilir. Yalıtım sistemlerinin esas amacı; yapı bileşenleri ve taşıyıcı sistemi dış etkenlerden koruyarak; kullanım amacına uygun sağlık ve konfor şartlarının yapı içerisinde hüküm sürmesini sağlamaktır. Bina içerisinde konforlu yaşam koşullarının oluşturulması insan sağlığı için ne kadar önemli ise yapının dış etkenlere karşı korunması da; içerisinde yaşadığımız, sağlam ve uzun ömürlü olmasını beklediğimiz yapılar için aynı öneme sahiptir.

    ISI YALITIMI ::.
    1. Binalarda Isı Yalıtımı
    Dünya üzerindeki birincil enerji kaynaklarının hızla tükenmesi üzerine gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm ülkeler enerji ihtiyaçlarını kontrol altına alma ve enerjiyi etkin kullanma yöntemleri geliştirmişlerdir.Ülkemizde de; başta sanayi ve konut sektörlerinde olmak üzere, enerji tüketimleri her geçen yıl artmaktadır. Konutlarda kullanılan enerjinin büyük bir kısmı ısıtma ve soğutma amaçlı olarak tüketilmektedir. Söz konusu bu enerjinin; etkin kullanılması, ısı yalıtımı ile sağlanabilir. Bina zarfı, binanın iç ortamını dış ortamdan ayıran yapı elemanlarını kapsar. Duvarlar, pencereler, kapılar, döşeme, tavan ve çatı, bina zarfını oluşturur. Sağlıklı yaşam koşullarının yaratılması, yakıt tüketimlerini azaltarak; kullanıcının düşük yakıt masrafları ile sistemini işletmesinin ve dolayısıyla hava kirliliğinin azaltılmasının sağlanması, binanın iç ve dış etkenlerden korunarak ömrünün uzatılması amacıyla; yapı bileşenleri üzerinden, farklı sıcaklıktaki iki ortam (dış hava – yaşanan mahaller) arasındaki ısı geçişini azaltmak için yapılan işlemlere ısı yalıtımı denir.

    1.1. Duvarlar: Enerji verimliliği için ısı kaybeden duvarlara ısı yalıtımı yapılmalıdır. Duvarlarda yalıtım içten (duvarın iç yüzünden) veya dıştan (duvarın dış yüzünden) yapılabilir. Bunun için çeşitli ısı yalıtım malzemeleri ve detayları uygulanabilir
    1.2. Pencereler: Pencerelerde ısı kaybı açısından en önemli özellik, ısı geçirgenlik katsayılarıdır. (U değeri). Binalarda kullanılacak pencerelerin ısı geçirgenlik katsayıları TS 825’e uygun olmalıdır. Pencereler, kış mevsiminde güneşin mahal içerisine girişini arttırmalı, yaz mevsiminde azaltmalıdır. Bunun için pencere sistemlerinde çift camlar, low-e kaplı çift camlar, güneş kontrol kaplamalı camlar ile yalıtımlı doğramalar kullanılmalıdır.
    1.3. Tavan/çatı ve döşemeler: Binalarda duvarlar ve pencerelerden sonra en fazla ısı kaybı/kazancı olan bölümler, tavan/çatı ve döşemelerdir. Bu bölümlere de ısı yalıtımı yapılmalıdır. Bunun için çeşitli ısı yalıtım malzemeleri ve detayları uygulanabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gokseller -- 27 Ekim 2010; 17:05:01 >




  • TSK...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gokseller -- 27 Ekim 2010; 17:23:45 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gokseller

    TSK...
    gokseller


    arkadasımız belliki bu ürünü satan arkadas diger ustalardan bu ürünü inceleyen oldumu ve ürün söylendiği gibi su gecirgenliği yoksa nefes alma özelliğide yoktur diye düsünüyorum ki buna ragmen ev icin uygulanabilir olması mantıklımı? ve maliyet olarakta galonu 125 dolar gibi gözüküyor sitede

    yani evin ic duvarları ve tavan icin düsünülebilir bir ürünmüdür yoksa benimde aklıma enmantıklı secim olarak terhmocoat yatıyor (ic cephe )

    kullanan ve buürünü inceleyen ustaların yorumlarını merak ediyorum

    (bizim apartman sakinleride yanasmadıgı icin dıscephe kaplamaya bende ic cephe icin olan ürünleri arastırıyorum)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi alperenugur -- 9 Şubat 2010; 17:25:38 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: alperenugur

    gokseller


    arkadasımız belliki bu ürünü satan arkadas diger ustalardan bu ürünü inceleyen oldumu ve ürün söylendiği gibi su gecirgenliği yoksa nefes alma özelliğide yoktur diye düsünüyorum ki buna ragmen ev icin uygulanabilir olması mantıklımı? ve maliyet olarakta galonu 125 dolar gibi gözüküyor sitede

    yani evin ic duvarları ve tavan icin düsünülebilir bir ürünmüdür yoksa benimde aklıma enmantıklı secim olarak terhmocoat yatıyor (ic cephe )

    kullanan ve buürünü inceleyen ustaların yorumlarını merak ediyorum

    (bizim apartman sakinleride yanasmadıgı icin dıscephe kaplamaya bende ic cephe icin olan ürünleri arastırıyorum)

    Alıntıları Göster
    TESEKKÜRLER



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gokseller -- 27 Ekim 2010; 17:06:36 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gokseller

    TESEKKÜRLER

    Alıntıları Göster
    sayın gökseller yazdığınız yazıda

    Boya tarzında yalıtım ürünlerinde ısı iletim katsayısından bahsetmek aslında yanlıştır,2-3 kat uygularsınız ve ne kadar ısı tuttuğunu veya geçirdiğini kontrol edebilirsiniz...
    su bazlı boyalara göre 4 kat daha fazla (0,1292 W/mK termal iletkenliği azaltığı ispatlanmıştır,
    Standart EN 12667). kendi ürününüz icin verilen degerse,,,,


    Üçüncü yöntem ise nanokaplamalar ile, binalarda ısıyı duvarlardan geri reflekte ederek yapılacak ısı yalıtımıdır. Bunun için de ısı yalıtımını sağlayan boyalar kullanılmaktadır.Isı iletim katsayıları 0.010-0.025 W/mK.... ifadeler bir celiski degilmidir yada benmi yanlıs anladım

    sahsım adına hicbir yalıtımı olmayan bir binada kendi dairem icin, ic duvarlarda kullanılabilecek yalıtım cesitlerine bakıyorum dairem kare seklinde 90mtk ve iki cephelidir ortalama ne kadar sözü gecen üründen kullanmam gerekir ( kendi dıscephemede uygularsam ) tesekkürler




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gokseller

    TESEKKÜRLER

    Alıntıları Göster
    Selamlar,

    Biz buna benzer bir ürünü, belki aynısıydı çalıştığım yerde bakım onarım kısmı, kullandı.
    Kullanılan yer açık bir alandaki bulunan konteyner içinin fazla ısınmaması için dış tavan kısmına 30 cm yüksekliğinde saçdan bir ısı kalkanı oluşturulmasıydı . Konteyner içinde cilahane malzemeleri (tiner ve boya, vb malzemeler var) Sonuçda eskiye oranla iç ortamda bir sıcaklık düşümü sağlandı, 1mm bir sacın bir yüzüne bu malzemeden sürülmüş ve sacın diğer yüzeyi çakmakla ısıtıldığında , malzeme kaplı yüzeyde kaplı olmayana göre daha az ısınma oldu, bunu bizzat kendimde test ettim.

    Gözenekli malzemelerde, ısı iletimi için hava veya muhakkak bir gaz oluşumu gerekiyor. Bunun dışında malzemelerinde kendi ısı iletim yetenekleri var, Bunları açıklamışsınız, ışınım ile olan kısım da ise tam bir engelleme yok ama dediğiniz gibi kütle- hacim oranlaması ve ısıyı absorbe etmediğine düşük oranda kalıyor.

    Yanlız bu ürünle ilgili özellikle bina cephelerine uygulama sürecinde bazı sıkıntılar olması söz konusu, yapılar genelde, daha ilk inşaat aşamasından itibaren, zaman içinde sürekli olarak , belli ölçülerde hareketlilik gösteririler, örneğin beton çalışması bu tür durumlarda bu ürünün gerilim , kopma mukavemeti nedir ? Misal bir beton çatlağı oluştuğunda, taşıma yükü ve esneme durumu ne ölçüde oluyor.
    Birde bu ürünün oksijen geçirgenliği 0 denmiş, bu durumda yine belli nem değerine sahip beton uygulamalarında aslında tabiri ile nefes almasıda engelleniyor. Buda uygulama öncesinde , nem kontrolü yapılmasını gerektiyor olmalı.
    Yapışma yüzeylerinde polimer bir astar kullanılması bağlayıcılık özelliğini arttırıyor, bu aynı su bazlı saten boyalarda da olan bir durum . Daha doğrusu bir çok su bazlı üründe , iyi bir temas yüzeyi için astar kullanılması gerekiyor. Birde zaman yüzeyden ayrılmalar veya misal bir duvarda çatlak oluşması olduğunda, burda oluşan kenar kısımlrdan gelecek su ile yüzey ayrılması hızlanıyor mu, zira su bazlı bir ürün demişsiniz , bu durumda su ile teması belli oranda çözülme yaratacakdır.

    Benim bu ürünün , betonarme bina cephelerine uygulanabilirliği konusunda biraz şüphelerim var, pratikde zaman içinde olabilacek zemin gerilimlerinin bu üründe teloransı yok diye düşünüyorum. Eğer farklı bir görüşünüz varsa belirtimisiniz.
    Klasik mantolama ve özellikle giydirme cephe çözümleri belki daha zor uygulamalar ve belli ölçüde giydirme cephe daha pahalı gözüksede daha teloranslı ve daha uzun ömürlü çözümler olarak gözüküyor. Ama bu ürün özellikle metal yüzeylerde ve giydirme cephe dış yüzey boyası olarak kullanılabilir görüşündeyim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: alperenugur
    sayın gökseller yazdığınız yazıda

    Boya tarzında yalıtım ürünlerinde ısı iletim katsayısından bahsetmek aslında yanlıştır,2-3 kat uygularsınız ve ne kadar ısı tuttuğunu veya geçirdiğini kontrol edebilirsiniz...
    su bazlı boyalara göre 4 kat daha fazla (0,1292 W/mK termal iletkenliği azaltığı ispatlanmıştır,
    Standart EN 12667). kendi ürününüz icin verilen degerse,,,,


    Üçüncü yöntem ise nanokaplamalar ile, binalarda ısıyı duvarlardan geri reflekte ederek yapılacak ısı yalıtımıdır. Bunun için de ısı yalıtımını sağlayan boyalar kullanılmaktadır.Isı iletim katsayıları 0.010-0.025 W/mK.... ifadeler bir celiski degilmidir yada benmi yanlıs anladım

    sahsım adına hicbir yalıtımı olmayan bir binada kendi dairem icin, ic duvarlarda kullanılabilecek yalıtım cesitlerine bakıyorum dairem kare seklinde 90mtk ve iki cephelidir ortalama ne kadar sözü gecen üründen kullanmam gerekir ( kendi dıscephemede uygularsam ) tesekkürler


    Sayın alperenugur ;ısı iletim katsayısınınn ölçülmesinin çeşitli metotları var (plaka metodu-peltier kullanarak-SIVI ve GAZLARIN ISI İLETİM KATSAYILARININ ÖLÇÜLMESİ ürün hem ısı yalıtımı sağlıyor hemde sıvı bu yüzden ölçülebilirliği tam net değil ama verdiğim değerler doğru ( ısı yalıtımını sağlayan boyalar kullanılmaktadır.Isı iletim katsayıları 0.010-0.025 W/mK....) diğğer yalıtım malzemelerinin ne kadar ısı gecirmediğinin testini yapabiliyormuyuz HAYIR...ama likit yalıtım malzemelerinde bu mümkün bir plaka üstüne uygulayın,alttan ısı verin ve bakın...bu yüzden ısı iletim katsayılarına takılmak yanlış demek istemiştim...
    http://www.dailymotion.com/video/xc5scg_nanocoats




  • TESEKKÜRLER



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gokseller -- 27 Ekim 2010; 17:07:48 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: maxfocus

    Selamlar,

    Biz buna benzer bir ürünü, belki aynısıydı çalıştığım yerde bakım onarım kısmı, kullandı.
    Kullanılan yer açık bir alandaki bulunan konteyner içinin fazla ısınmaması için dış tavan kısmına 30 cm yüksekliğinde saçdan bir ısı kalkanı oluşturulmasıydı . Konteyner içinde cilahane malzemeleri (tiner ve boya, vb malzemeler var) Sonuçda eskiye oranla iç ortamda bir sıcaklık düşümü sağlandı, 1mm bir sacın bir yüzüne bu malzemeden sürülmüş ve sacın diğer yüzeyi çakmakla ısıtıldığında , malzeme kaplı yüzeyde kaplı olmayana göre daha az ısınma oldu, bunu bizzat kendimde test ettim.

    Gözenekli malzemelerde, ısı iletimi için hava veya muhakkak bir gaz oluşumu gerekiyor. Bunun dışında malzemelerinde kendi ısı iletim yetenekleri var, Bunları açıklamışsınız, ışınım ile olan kısım da ise tam bir engelleme yok ama dediğiniz gibi kütle- hacim oranlaması ve ısıyı absorbe etmediğine düşük oranda kalıyor.

    Yanlız bu ürünle ilgili özellikle bina cephelerine uygulama sürecinde bazı sıkıntılar olması söz konusu, yapılar genelde, daha ilk inşaat aşamasından itibaren, zaman içinde sürekli olarak , belli ölçülerde hareketlilik gösteririler, örneğin beton çalışması bu tür durumlarda bu ürünün gerilim , kopma mukavemeti nedir ? Misal bir beton çatlağı oluştuğunda, taşıma yükü ve esneme durumu ne ölçüde oluyor.
    Birde bu ürünün oksijen geçirgenliği 0 denmiş, bu durumda yine belli nem değerine sahip beton uygulamalarında aslında tabiri ile nefes almasıda engelleniyor. Buda uygulama öncesinde , nem kontrolü yapılmasını gerektiyor olmalı.
    Yapışma yüzeylerinde polimer bir astar kullanılması bağlayıcılık özelliğini arttırıyor, bu aynı su bazlı saten boyalarda da olan bir durum . Daha doğrusu bir çok su bazlı üründe , iyi bir temas yüzeyi için astar kullanılması gerekiyor. Birde zaman yüzeyden ayrılmalar veya misal bir duvarda çatlak oluşması olduğunda, burda oluşan kenar kısımlrdan gelecek su ile yüzey ayrılması hızlanıyor mu, zira su bazlı bir ürün demişsiniz , bu durumda su ile teması belli oranda çözülme yaratacakdır.

    Benim bu ürünün , betonarme bina cephelerine uygulanabilirliği konusunda biraz şüphelerim var, pratikde zaman içinde olabilacek zemin gerilimlerinin bu üründe teloransı yok diye düşünüyorum. Eğer farklı bir görüşünüz varsa belirtimisiniz.
    Klasik mantolama ve özellikle giydirme cephe çözümleri belki daha zor uygulamalar ve belli ölçüde giydirme cephe daha pahalı gözüksede daha teloranslı ve daha uzun ömürlü çözümler olarak gözüküyor. Ama bu ürün özellikle metal yüzeylerde ve giydirme cephe dış yüzey boyası olarak kullanılabilir görüşündeyim.

    Alıntıları Göster
    GÖKSEL ER
    Genel Koordinatör-Pazarlama Uygulama Md.
    cep:0536 4752816
    e mail:gokseller@gmail.com



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gokseller -- 27 Ekim 2010; 17:08:37 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gokseller

    GÖKSEL ER
    Genel Koordinatör-Pazarlama Uygulama Md.
    cep:0536 4752816
    e mail:gokseller@gmail.com


    Alıntıları Göster
    UYGULAMA VİDEOLARI
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 9köy

    bigboomer sevgili arkadaşım sizi üzdüysem gerçekten özür dilerim tek amacım konuya dediğiniz gibi hassasiyetin genelde artması. hep beraber devam edeceğimiz için mutluyum. böyle bir konu enerji geleceğimiz için çok faydalı.

    Alıntıları Göster
    yeni bebeğim olduğu için yatak odamıza ( en soğuk oda ) içten dow un 3 cm kalınlığında 265 cm uzunluğundaki xps levhaları ile tavan ve dışa bakan duvarları yalıttım,gerçekten çok fark oldu yanlız yerden sulanma problemi 3 katına çıktı , yazın inşallah içe bakan duvarlara 2 cm ve zeminede ya 2 cm yada yine 3 cm şeklinde kaplama yaparak odayı full xps li yapacam yalnız aklıma takılan alçı çatlamaları oluyorsaki file ilede oluyormu bilmem,alçıpanı tavanada uygulayabilirmiyim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: alperen_69

    yeni bebeğim olduğu için yatak odamıza ( en soğuk oda ) içten dow un 3 cm kalınlığında 265 cm uzunluğundaki xps levhaları ile tavan ve dışa bakan duvarları yalıttım,gerçekten çok fark oldu yanlız yerden sulanma problemi 3 katına çıktı , yazın inşallah içe bakan duvarlara 2 cm ve zeminede ya 2 cm yada yine 3 cm şeklinde kaplama yaparak odayı full xps li yapacam yalnız aklıma takılan alçı çatlamaları oluyorsaki file ilede oluyormu bilmem,alçıpanı tavanada uygulayabilirmiyim

    Alıntıları Göster
    TSK...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gokseller -- 27 Ekim 2010; 17:09:17 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 9köy

    bigboomer sevgili arkadaşım sizi üzdüysem gerçekten özür dilerim tek amacım konuya dediğiniz gibi hassasiyetin genelde artması. hep beraber devam edeceğimiz için mutluyum. böyle bir konu enerji geleceğimiz için çok faydalı.

    Alıntıları Göster
    sevgili arkadaşlar,
    İçten yalıtım dıştan yalıtıma göre (ısı yalıtımını baz alırsak) her zaman daha avantajlıdır.Çünkü,
    Isı yalıtımında amaç ısıyı yansıtmaktır.Daha da önemlisi ısıyı muhafaza etmektir.Kışın ısıtmaya çalıştığımız yer evimizin içidir.Aslında gayemiz evimizin içindeki havayı ısıtmak olmalıdır.Bunun için içerden yalıtım yaptırarak ürettiğimiz ısıyı içerde muhafaza etmeye çalışmalıyız.Çünkü hava akımı sıcaktan soğuğa doğru olur.Yani kışın pencereyi açtığımızda soğuk hava içeri girmez ,sıcak hava soğuk havaya doğru hareket eder böylece ortamın sıcaklığı düşer.Yani yalıtımda amaç sıcak havayı muhafaza etmektir.
    Ayrıca içerden yalıtımda bina yönetimini yalıtım yaptırmaya ikna etmenize gerek yoktur,kendi yalıtımınızı kendinizin seçtiği yalıtım malzemesiyle yapabilirsiniz.
    Sizce hala dışardan yapılan yalıtım daha mı avantajlıdır?
    Peki şöyle bir örnek vereyim. Anadoluda köy evlerinde insanlar duvarlara halı asardı sizce bunun nedeni dekoratif olması mıydı?Tabiki hayır!Anadoluda insanlar yalıtımı çoktan çözmüşlerdi.Duvarlara astıkları halı içerdeki sıcak havayı muhafaza ediyordu çünkü.(Bir reflektör gibi ısıyı ortama geri yansıtıp duvarların ısıyı emmesine engel oluyordu.Çünkü duvarları boşu boşuna ısıtıp,havaya para saçacakları durumları yoktu.Isı tasarrufunu çok önceden keşfetmişlerdi.)
    Bir örnek daha vereyim.Büyüklerimiz duvara sırtını yaslama duvar çeker derler?Sizce bunun nedeni nedir?
    Bunun nedeni şudur:Vücudumuz ısı üretir.Beton duvar iletkendir.Duvara sırtımızı yasladığımızda vücudumuzun ürettiği ısıyı çeker.Bu yüzden üşüme hissederiz.
    Şunu demek istiyorum aslında,
    Yani dışardan yapacağımız yalıtımda ısınmak için harcadığımız enerjinin çok büyük bir kısmını duvarları tavanları boşu boşuna ısıtmaya harcarız ve duvarları ısıtmaya çalışmak için bir hayli enerji harcarız.Ama dikkatinizi çekerim saatler geçti hala duvarları ısıtıyoruz ama ortamın havası soğuk neden çünkü daha duvarları ısıtmaya çalışıyoruz neden peki boşu boşuna enerji harcayalım?Öyle gerekiyor herkes öle yapıyoor çünkü.
    Bu mantıksız son derece gülünç bir olay olmasına rağmen çoğu insan hala dışardan yalıtımın daha avantajlı olduğunu savunmaktadır.İçerden yalıtım her zaman daha avantajlıdır ama doğru malzemeyi seçmek içerden yalıtım yaptırırken çok önemli bir husustur.Doğru yalıtım malzemesini seçmek için aşağıda sıraladığım özelliklere sahip olmasına dikkat edin.
    1-Duvarlarda nem rutubet, yoğuşma ve iç yüzey terleme gibi problemlerinizin meydana gelmemesi ve iyi iç hava kalitesi için içerden yapacağınız yalıtımda mutlaka ve mutlaka nefes alan yalıtım malzemelerini seçmelisiniz.
    2-İçerden yaptırcağınız yalıtımda yangın yüküne etkisi olmayan malzemeleri kullanmak zorundasınız.
    3-İçerden yapacağınız yalıtımda doğal yalıtım malzemelerini (çimento içermeyen)tercih etmelisiniz.Çimento içeren bir yalıtım malzemesinin ekolojik olması imkansızdır.
    4-Yekpare yalıtım yapan malzemeleri seçin.(Daha etkili yalıtım için.)Çünkü yekpare olmayan yalıtım uygulamalarında ısı köprülerinin oluşması engellenemez.Isı köprüleri ısı transferinin en yoğun olduğu yerlerdir.Yekpare olmayan bir yalıtım malzemesiyle içerden yalıtım yaptırsanız bile istediğiniz ısı tasarrufunu elde edemezsiniz.
    Yukarı belirtmiş olduğum özelliklere sahip,benim de tecrübe ettiğim türkiyenin çimento katkısız,doğal,her türlü yüzeye(cam,ahşap dahil) sıva gibi uygulanabilen türkiyenin ilk yalıtım yapan koruma harcı styronit doğal yalıtım malzemesini örnek verebilirim.
    Duvarları ısıtmadan sıva kalınlıkarında(min kalınlıklarda) yalnızca ortamın havasını ısıtarak %80 e varan ısı tasarrufu sağlayabiliyorsunuz.
    İçerden yaptıkları yalıtımına biomantolama diyorlar.styronit biomantolama
    www.styronit.com




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozlem_m.

    sevgili arkadaşlar,
    İçten yalıtım dıştan yalıtıma göre (ısı yalıtımını baz alırsak) her zaman daha avantajlıdır.Çünkü,
    Isı yalıtımında amaç ısıyı yansıtmaktır.Daha da önemlisi ısıyı muhafaza etmektir.Kışın ısıtmaya çalıştığımız yer evimizin içidir.Aslında gayemiz evimizin içindeki havayı ısıtmak olmalıdır.Bunun için içerden yalıtım yaptırarak ürettiğimiz ısıyı içerde muhafaza etmeye çalışmalıyız.Çünkü hava akımı sıcaktan soğuğa doğru olur.Yani kışın pencereyi açtığımızda soğuk hava içeri girmez ,sıcak hava soğuk havaya doğru hareket eder böylece ortamın sıcaklığı düşer.Yani yalıtımda amaç sıcak havayı muhafaza etmektir.
    Ayrıca içerden yalıtımda bina yönetimini yalıtım yaptırmaya ikna etmenize gerek yoktur,kendi yalıtımınızı kendinizin seçtiği yalıtım malzemesiyle yapabilirsiniz.
    Sizce hala dışardan yapılan yalıtım daha mı avantajlıdır?
    Peki şöyle bir örnek vereyim. Anadoluda köy evlerinde insanlar duvarlara halı asardı sizce bunun nedeni dekoratif olması mıydı?Tabiki hayır!Anadoluda insanlar yalıtımı çoktan çözmüşlerdi.Duvarlara astıkları halı içerdeki sıcak havayı muhafaza ediyordu çünkü.(Bir reflektör gibi ısıyı ortama geri yansıtıp duvarların ısıyı emmesine engel oluyordu.Çünkü duvarları boşu boşuna ısıtıp,havaya para saçacakları durumları yoktu.Isı tasarrufunu çok önceden keşfetmişlerdi.)
    Bir örnek daha vereyim.Büyüklerimiz duvara sırtını yaslama duvar çeker derler?Sizce bunun nedeni nedir?
    Bunun nedeni şudur:Vücudumuz ısı üretir.Beton duvar iletkendir.Duvara sırtımızı yasladığımızda vücudumuzun ürettiği ısıyı çeker.Bu yüzden üşüme hissederiz.
    Şunu demek istiyorum aslında,
    Yani dışardan yapacağımız yalıtımda ısınmak için harcadığımız enerjinin çok büyük bir kısmını duvarları tavanları boşu boşuna ısıtmaya harcarız ve duvarları ısıtmaya çalışmak için bir hayli enerji harcarız.Ama dikkatinizi çekerim saatler geçti hala duvarları ısıtıyoruz ama ortamın havası soğuk neden çünkü daha duvarları ısıtmaya çalışıyoruz neden peki boşu boşuna enerji harcayalım?Öyle gerekiyor herkes öle yapıyoor çünkü.
    Bu mantıksız son derece gülünç bir olay olmasına rağmen çoğu insan hala dışardan yalıtımın daha avantajlı olduğunu savunmaktadır.İçerden yalıtım her zaman daha avantajlıdır ama doğru malzemeyi seçmek içerden yalıtım yaptırırken çok önemli bir husustur.Doğru yalıtım malzemesini seçmek için aşağıda sıraladığım özelliklere sahip olmasına dikkat edin.
    1-Duvarlarda nem rutubet, yoğuşma ve iç yüzey terleme gibi problemlerinizin meydana gelmemesi ve iyi iç hava kalitesi için içerden yapacağınız yalıtımda mutlaka ve mutlaka nefes alan yalıtım malzemelerini seçmelisiniz.
    2-İçerden yaptırcağınız yalıtımda yangın yüküne etkisi olmayan malzemeleri kullanmak zorundasınız.
    3-İçerden yapacağınız yalıtımda doğal yalıtım malzemelerini (çimento içermeyen)tercih etmelisiniz.Çimento içeren bir yalıtım malzemesinin ekolojik olması imkansızdır.
    4-Yekpare yalıtım yapan malzemeleri seçin.(Daha etkili yalıtım için.)Çünkü yekpare olmayan yalıtım uygulamalarında ısı köprülerinin oluşması engellenemez.Isı köprüleri ısı transferinin en yoğun olduğu yerlerdir.Yekpare olmayan bir yalıtım malzemesiyle içerden yalıtım yaptırsanız bile istediğiniz ısı tasarrufunu elde edemezsiniz.
    Yukarı belirtmiş olduğum özelliklere sahip,benim de tecrübe ettiğim türkiyenin çimento katkısız,doğal,her türlü yüzeye(cam,ahşap dahil) sıva gibi uygulanabilen türkiyenin ilk yalıtım yapan koruma harcı styronit doğal yalıtım malzemesini örnek verebilirim.
    Duvarları ısıtmadan sıva kalınlıkarında(min kalınlıklarda) yalnızca ortamın havasını ısıtarak %80 e varan ısı tasarrufu sağlayabiliyorsunuz.
    İçerden yaptıkları yalıtımına biomantolama diyorlar.styronit biomantolama
    www.styronit.com

    Alıntıları Göster
    koçtaşta satılan dekoratif tavan kaplamaları var polystrene maddesinden yapılma 1 cm kalınlığında acaba sağlığa zararı varmıdır 2 sene evvel yaptırmıştım ama bu kış beni öksürüğe bıraktı acaba bu kaplamadan olabilirmi?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tecrübeli

    koçtaşta satılan dekoratif tavan kaplamaları var polystrene maddesinden yapılma 1 cm kalınlığında acaba sağlığa zararı varmıdır 2 sene evvel yaptırmıştım ama bu kış beni öksürüğe bıraktı acaba bu kaplamadan olabilirmi?

    Alıntıları Göster
    - XPS-Ekstrüde polistren levhaların kullanımı insan sağlığına zararlı olduğu için Avrupa?da yasaklanmıştır.

    - XPS-Ekstrüde polistren levhalar insan sağlığı için zararlı zehirli gazlarla üretilmektedir.

    - XPS-Ekstrüde polistren levhalar binalarda kullanıldığında gaz çıkışı insan sağlığını tehdit eder.

    - XPS-Ekstrüde polistren levhalar kullanıldığında gaz alarmları devreye girmektedir.

    - XPS-Ekstrüde polistren levhalar çevreye ve doğaya zararlıdır.



    Bu konulara açıklık getirmek için üründe kullanılan şişirici gazlar ile ilgili ulusal, uluslararası antlaşmalar, kanunlar, yönetmelikler ile ilgili bilgileri kısaca özetlemeye çalışacağız.



    Ekstrüde polistren köpük 1940?lı yılların başında, Amerika?da askeri amaçlı talep üzerine yüzer sallar için üretilmiştir. 1960?lı yıllarda ise Avrupa?da üretimine başlanan ekstrüde polistren köpükler o tarihlerde CFC (chloroflorokarbon) gazları ile şişirilmekteydi. Eylül 1987?de Kanada?nın Montreal kentinde, ozonu tahrip eden maddelerin kullanımının kontrol altına alınması için 24 ülke ve Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında protokol yapılmıştır. Protokolde CFC?lerin belirli süreç içinde kullanımının azaltılması ve hatta tamamen yasaklanması karara bağlanmıştır. Ozon tabakasında meydana gelen tahribatın değerlendirilmesi ve araştırılması için 1987 yılında Montreal Protokolü?nü değerlendirme amacıyla 1990 yılında Londra?da 54 ülkenin (Türkiye dahil) katılımıyla yeni kararlar alınmıştır. Bu kararlarda Montreal?de alınan kararlar desteklenmiş ve CFC gazları için azaltma takvimi başlatılmıştır. Söz konusu gazlar sadece XPS üretimine yönelik gazlar değildir. Klima sistemlerinde soğutucu akışkan, aerosollerde itici gaz, elektronik devre üretiminde temizleyici akışkan başta olmak üzere XPS üretiminde ve birçok alanda kullanılan ürünlerdir.



    Ülkemizde 1995 yılına kadar üç XPS üretim tesisi kurulmuş ve kurulan tüm tesislerde düşük ozon delme potansiyelleri (ODP) doğrultusunda HCFC gazları tercih edilmiş, CFC gazları XPS üretim amaçlı olarak ülkemizde hiç kullanılmamıştır. Montreal Protokolü?nde alınan kararlar doğrultusunda CFC türevi gazlar 1995 yılı sonuna kadar terkedilmiş ve ozon delme potansiyeli (ODP) yüzde 90?nın üzerinde azaltılmış olan HCFC (hidrochloroflorokarbon) gazları kullanılmaya başlanmıştır.



    ODP skalasında CFC-12 gazının verdiği zarar ODP=1 olarak alınmıştır. Bugün için ülkemizde XPS üretimi için kullanılan HCFC 142b/22 karışımlarında bu değer ODP=0.055-0.065 arasında kalmaktadır. Bir başka deyişle HCFC gazlarının ozona zararlı etkileri yüzde 93,5-94,6 oranında azaltılmıştır.



    Isı yalıtım malzemeleri, benzer gazlar yardımıyla üretilen diğer ürünlerden farklı olarak, kullanıldığı yapılarda kullanılan yakıtlardan çıkan ve sera etkisini artıran emisyonları (CO2, NOx, SOx) yapı ömrü boyunca azaltmaktadır. Montreal Protokolü?ne göre gelişmiş ülkelerde 2020 yılına kadar HCFC karışımları kullanımının yüzde 99,5 oranında azaltılması, 2030 yılında ise kullanımdan kaldırılması hedeflenmektedir. Protokol, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için 10 yıl ötelenmiş bir azaltma programı öngörmekte ve kullanılan miktarın 2015 yılı baz değerlerinde dondurularak 2040 tarihine kadar belirlenecek program dahilinde azaltılması ve kullanımdan kaldırılmasını benimsemektedir. Montreal Protokolü?ne imza koyan ülkeler bu hedef doğrultusunda kendi azaltma ve alternatif gazlara geçiş programlarını oluşturmuşlardır. Türkiye?den farklı olarak gelişmiş sanayiye sahip AB üyesi ülkeler, HCFC gazlarının kullanımını Montreal Protokolü takviminden önce, 2003 yılında kendi inisiyatifleri ile sonlandırmışlar ve üretime HFC, CO2 gibi alternatif gazlar ile devam etmektedirler. AB dışında Amerika, Rusya, Çin, Kanada, Japonya ve ülkemizde dahil olmak üzere birçok ülkede HCFC gazları ile aktif olarak XPS üretimi yapılmaktadır.



    Monreal Protokolü?nü destekleyen ve taraflarının (CO2) eşdeğer emisyonlarını 2008-2012 yılları arasında 1990 seviyesinin ortalama yüzde 5 altına indirmesini hedefleyen diğer bir anlaşma ise Kyoto Protokolü?dür. Türkiye prensipte emisyon oranlarının azaltılması fikrine sıcak baktığını belirtmekle beraber ekonomik kalkınmasını yavaşlatacağı endişesiyle bu protokole imza atmamıştır. Dolayısıyla günümüzde sadece Montreal Protokolü çerçevesinde sınırlandırmalar ülkemiz için geçerlidir




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gokseller

    - XPS-Ekstrüde polistren levhaların kullanımı insan sağlığına zararlı olduğu için Avrupa?da yasaklanmıştır.

    - XPS-Ekstrüde polistren levhalar insan sağlığı için zararlı zehirli gazlarla üretilmektedir.

    - XPS-Ekstrüde polistren levhalar binalarda kullanıldığında gaz çıkışı insan sağlığını tehdit eder.

    - XPS-Ekstrüde polistren levhalar kullanıldığında gaz alarmları devreye girmektedir.

    - XPS-Ekstrüde polistren levhalar çevreye ve doğaya zararlıdır.



    Bu konulara açıklık getirmek için üründe kullanılan şişirici gazlar ile ilgili ulusal, uluslararası antlaşmalar, kanunlar, yönetmelikler ile ilgili bilgileri kısaca özetlemeye çalışacağız.



    Ekstrüde polistren köpük 1940?lı yılların başında, Amerika?da askeri amaçlı talep üzerine yüzer sallar için üretilmiştir. 1960?lı yıllarda ise Avrupa?da üretimine başlanan ekstrüde polistren köpükler o tarihlerde CFC (chloroflorokarbon) gazları ile şişirilmekteydi. Eylül 1987?de Kanada?nın Montreal kentinde, ozonu tahrip eden maddelerin kullanımının kontrol altına alınması için 24 ülke ve Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında protokol yapılmıştır. Protokolde CFC?lerin belirli süreç içinde kullanımının azaltılması ve hatta tamamen yasaklanması karara bağlanmıştır. Ozon tabakasında meydana gelen tahribatın değerlendirilmesi ve araştırılması için 1987 yılında Montreal Protokolü?nü değerlendirme amacıyla 1990 yılında Londra?da 54 ülkenin (Türkiye dahil) katılımıyla yeni kararlar alınmıştır. Bu kararlarda Montreal?de alınan kararlar desteklenmiş ve CFC gazları için azaltma takvimi başlatılmıştır. Söz konusu gazlar sadece XPS üretimine yönelik gazlar değildir. Klima sistemlerinde soğutucu akışkan, aerosollerde itici gaz, elektronik devre üretiminde temizleyici akışkan başta olmak üzere XPS üretiminde ve birçok alanda kullanılan ürünlerdir.



    Ülkemizde 1995 yılına kadar üç XPS üretim tesisi kurulmuş ve kurulan tüm tesislerde düşük ozon delme potansiyelleri (ODP) doğrultusunda HCFC gazları tercih edilmiş, CFC gazları XPS üretim amaçlı olarak ülkemizde hiç kullanılmamıştır. Montreal Protokolü?nde alınan kararlar doğrultusunda CFC türevi gazlar 1995 yılı sonuna kadar terkedilmiş ve ozon delme potansiyeli (ODP) yüzde 90?nın üzerinde azaltılmış olan HCFC (hidrochloroflorokarbon) gazları kullanılmaya başlanmıştır.



    ODP skalasında CFC-12 gazının verdiği zarar ODP=1 olarak alınmıştır. Bugün için ülkemizde XPS üretimi için kullanılan HCFC 142b/22 karışımlarında bu değer ODP=0.055-0.065 arasında kalmaktadır. Bir başka deyişle HCFC gazlarının ozona zararlı etkileri yüzde 93,5-94,6 oranında azaltılmıştır.



    Isı yalıtım malzemeleri, benzer gazlar yardımıyla üretilen diğer ürünlerden farklı olarak, kullanıldığı yapılarda kullanılan yakıtlardan çıkan ve sera etkisini artıran emisyonları (CO2, NOx, SOx) yapı ömrü boyunca azaltmaktadır. Montreal Protokolü?ne göre gelişmiş ülkelerde 2020 yılına kadar HCFC karışımları kullanımının yüzde 99,5 oranında azaltılması, 2030 yılında ise kullanımdan kaldırılması hedeflenmektedir. Protokol, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için 10 yıl ötelenmiş bir azaltma programı öngörmekte ve kullanılan miktarın 2015 yılı baz değerlerinde dondurularak 2040 tarihine kadar belirlenecek program dahilinde azaltılması ve kullanımdan kaldırılmasını benimsemektedir. Montreal Protokolü?ne imza koyan ülkeler bu hedef doğrultusunda kendi azaltma ve alternatif gazlara geçiş programlarını oluşturmuşlardır. Türkiye?den farklı olarak gelişmiş sanayiye sahip AB üyesi ülkeler, HCFC gazlarının kullanımını Montreal Protokolü takviminden önce, 2003 yılında kendi inisiyatifleri ile sonlandırmışlar ve üretime HFC, CO2 gibi alternatif gazlar ile devam etmektedirler. AB dışında Amerika, Rusya, Çin, Kanada, Japonya ve ülkemizde dahil olmak üzere birçok ülkede HCFC gazları ile aktif olarak XPS üretimi yapılmaktadır.



    Monreal Protokolü?nü destekleyen ve taraflarının (CO2) eşdeğer emisyonlarını 2008-2012 yılları arasında 1990 seviyesinin ortalama yüzde 5 altına indirmesini hedefleyen diğer bir anlaşma ise Kyoto Protokolü?dür. Türkiye prensipte emisyon oranlarının azaltılması fikrine sıcak baktığını belirtmekle beraber ekonomik kalkınmasını yavaşlatacağı endişesiyle bu protokole imza atmamıştır. Dolayısıyla günümüzde sadece Montreal Protokolü çerçevesinde sınırlandırmalar ülkemiz için geçerlidir

    Alıntıları Göster
    Verdiğiniz bilgiler için herkeze teşekkürler
    İçten yalıtımda köpük levhalarla mantolama yaptıktan sonra alçı yerine üzerine duvar kağıdı yapılsa ne olur peki tasarruf ve herkezin kendisinin yapabilmesi açısından ??




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozlem_m.

    sevgili arkadaşlar,
    İçten yalıtım dıştan yalıtıma göre (ısı yalıtımını baz alırsak) her zaman daha avantajlıdır.Çünkü,
    Isı yalıtımında amaç ısıyı yansıtmaktır.Daha da önemlisi ısıyı muhafaza etmektir.


    İçerden yalıtım kesinlikle avantajlı değildir. Eğer içeriden yalıtım yaptırırsanız tabanı ve tavanı da yalıtmanız gerek. Ve içeride sadece havayı ısıtacağınız için ısıtıcınızı kapattığınızda çok çabuk bir soğuma meydana gelir. Oysaki dışarıdan yalıtım daha ucuz daha fazla yalıtım sağlar ve binanın ısıyı muhavaza edip içeriye yavaş vermesi sonucu ortam bir kaç gün ısıtılmasa bile soğumaz. her iki tip evde de kaldım. Kesinlikle dışarıdan yalıtım en rahat ve en ucuz yalıtım şekli. Tuğlaların arasına yalıtım yapılması bile bir şey ifade etmez çünkü binayı soğutan kolon ve krişlerdir. krişlere bağlı olan tavan ve tabanlar ısıyı çabucak dışarı verir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: engraulis


    quote:

    Orijinalden alıntı: ozlem_m.

    sevgili arkadaşlar,
    İçten yalıtım dıştan yalıtıma göre (ısı yalıtımını baz alırsak) her zaman daha avantajlıdır.Çünkü,
    Isı yalıtımında amaç ısıyı yansıtmaktır.Daha da önemlisi ısıyı muhafaza etmektir.


    İçerden yalıtım kesinlikle avantajlı değildir. Eğer içeriden yalıtım yaptırırsanız tabanı ve tavanı da yalıtmanız gerek. Ve içeride sadece havayı ısıtacağınız için ısıtıcınızı kapattığınızda çok çabuk bir soğuma meydana gelir. Oysaki dışarıdan yalıtım daha ucuz daha fazla yalıtım sağlar ve binanın ısıyı muhavaza edip içeriye yavaş vermesi sonucu ortam bir kaç gün ısıtılmasa bile soğumaz. her iki tip evde de kaldım. Kesinlikle dışarıdan yalıtım en rahat ve en ucuz yalıtım şekli. Tuğlaların arasına yalıtım yapılması bile bir şey ifade etmez çünkü binayı soğutan kolon ve krişlerdir. krişlere bağlı olan tavan ve tabanlar ısıyı çabucak dışarı verir.



    peki arkadaşlar benim evimin dıştan yalıtımı var ama ev kuzeyde olduğundan dolayı ısınamadığımdan evin duvarlarını içtende yalıtım yapmayı düşünüyorum bu durumda evin sıcaklığı artar mı acaba??




  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.