Şimdi Ara

House of Cards (2013-2018) | 6. Sezon (58. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.396
Cevap
28
Favori
47.403
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 5657585960
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 3. sezona daha başlamadım. 3.sezondan spoiler vermeden bana olan biteni açıklayabilir misiniz?


    Şu siyahi, aracılık yapan adam, Randy idi sanırım. Nasıl beyaz saray yada mecliste elini kolunu sallayarak vekillerle bakanlarla konuşabiliyor? Kimse demiyor mu vekillere kardeşim siz rüşvet mi alıyorsunuz diye?

    Şu Çin ve Raymond Tusk mevzusunu hiç anlamadım. Partiye bağış meselesiydi sanırım. Bağış meselesi legal değil mi sorun ne?

    Anayasa derslerinden hatırladığım kadarıyla ABD bakanlarının karar alma yetkisi yok, sadece danışmanlık yapıyorlar. Cathy nasıl kafasına göre o Çinli elemana bir şeyler yaptı?

    Başkan ve Francis'in başı neden belaya girdi? Francis de mahkemelik değil miydi nasıl başkan oldu?

    ABD'de Adalet Bakanlığı özerk bir kurum mu? Başkana bağlı değil mi? Başkanı indirmek için uğraştılar resmen.




  • Dizi nasıl arkadaşlar? Bayadir görüyorum ama bir türlü baslayamadim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sly_Owl kullanıcısına yanıt
    Dİzi türü seven için harika fakat sevmiyorsan yaklaşma yanına kıvamında bir dizi Kevin spacey olduğu bir yapım ne kadar kötü olabilir ki zaten.Tür olarak hiç sevmediğim bir tür,dram ve özellikle politik olduğu için 3. sezonda bıraktım ve devam edemedim.Dizide konuşmadan başka birşey çok nadir oluyor ve o politik konuşmalardan beni çok bayıyor açıkçası,çekilmez bir durum benim için.Dramıda tür olarak sevmem fakat oldukça olağan üstü yapımlar var bu konuda ondan dolayı istisnalar yapabiliyorum fakat politik dram bana çok ağır geldi.

    Kısacası saatlerce konuşmayı,özellikle politik dramı kaldırabilirim diyorsa seyretmelisin hadi bunlarıda geçtim Kevin Spacey' in bir yüzü görmek,sesini duymak o oyunculuğu ve asaleti hissetmek istiyorum diyip genede bir göz atmalısın.AYnen benim yaptığım gibi...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-56D7221EF -- 5 Ağustos 2017; 2:29:30 >
  • Dizinin ilk iki bölümünü izledim. Prodüksiyonu bu kadar iyi olan dizi son yıllarda görmemiştim doğrusu. Washington ortamını, siyasetin perde arkasını, senatörlerin kirli giysilerini çok iyi yansıtıyor. David Fincher'ın el emeği yansıttığı doku estetik tat katmış diziye.

    Oyunculuklar tek kelimeyle parmak ısırtıyor. Kevin Spacey döktürmüş her zaman olduğu gibi. Francis Underwood karakterinin sahnelerin arasında ne gibi görüşleri olduğu seyirciye dönük olarak monolog vermesi enfes düşünülmüş. Yanına da ancak Robin Wright gibi bir asalet yakışırdı. Ancak bu kadar iyi ten uyumu oluşturulurdu. Yalnız, Francis reyizde bir şey sezdim;


    Bizim gazeteci kız Zoe libidosunu harekete geçirdi sanki. Sadece istihbarat olarak kalmayıp Clark Kent misali basın yayın fetişizmine ortak olacak gibi.




  • Ed Wood kullanıcısına yanıt

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • böyle entrikalı dizi tavsiye eder misiniz? geriden gelip arayı kapattım şimdi yeni sezon bekliyoruz.
  • Yarın başlayacağım diziye,Homeland'den sonra siyasi film ve diziler daha çekici hale gelmeye başladı,umarım bunu da beğenirim

  • İzlerken anlayamadığım bir şey var seçim sistemi tıkandığında neden geçici başkan Claire oldu ? Ayrıca bu sezonu hiç beğenmedim diziye yeni katılan oyuncular iki taraflı oynuyordu ve sıkıcıydı. 6.Sezon olur mu bilmiyorum ama Frank bir daha başkan olursa saçma olur.
  • Tio Salamanca kullanıcısına yanıt


    İlk defa iki taraflı oynanmıyor ki hocam.
    Underwood zaten en başından beri iki taraflı :D.
  • BasiliKalanCtrl kullanıcısına yanıt

    Underwood öyle ama Mark Usher ile Jane Devis için söyledim sahneleri çok bayıyor. Peki seçim sistemi tıkandığında Claire nasıl vekaleten başkan oldu onu anlayabildiniz mı ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sistemli adam

    5.sezon ile final yazılmış ama netflix halen 6.sezonu çekebilir diye bilgiler var.

    Final değil hocam ama 6. sezonunda geleceği kesin değil. Şuan belirsiz yani.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: White Devil

    dizi artık popülerliğe oynuyor.


    Şeytanın ABD şubesi Clarie gidip Usher gibi bir çakalın evinde adam öldürüyor cesedi temizlettiriyor, zeki birinin böyle bir hata yapmaması lazım.

    Frank gidiyor bakanı merdivenlerden itiyor, kadın ölmezse muhtemelen ayağım takılmış olabilir hatırlamıyorum diyecektir, ölürse çok basit olur, tekmeyi vurdu bilinci kapandı ya kapanmasaydı? senaryo detayları gittikçe sıradanlaşıyor.



    Claire'ın Usher'den başka seçimi yoktu. Herhalde ceseti kendisi taşıyamazdı. Korumalara güvenemezdi. Frank zaten yardım etmezdi. Üstelik Usher'u kullanacak ve sonra bir kenara atacaktır. Zira dizide bu gibi şeyleri çok gördük. (Mesela Frank 5. Sezon'da Le'Ann'i kolayca harcadı. Ama Frank'ın Cathy'yi ittiği sahne bana kalırsa biraz yavan kaldı. Bence Frank'ın ettiği bu haraket çok riskliydi. Ama biraz düşünürsen Frank'ın başka seçimi kalmadığını anlarsın.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 6. sezon onayını aldı
  • son 3 bölümü de bugün izleyip bitirdim sezonu, bitirdikten sonra 6.sezon haberini görmekte iyi oldu. bu sezon biraz sıktı beni, dizi kaynaklı mı yoksa ben genel olarak dizi izlemekten sıkıldığım için mi bilmiyorum. son 2 bölüm çok iyidi ama.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: WISDOM

    6. sezon onayını aldı


    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Beş sezonun toplamıyla ilgili spoiler olduğunu söyleyerek başlayalım. Söylendiği gibi Claire, Skyler White'ın tahtını sallıyor mu, Francis Underwood'un otoritesi tartışılır mı şöyle bir değinelim.


    Öncelikle burada çok önemli bir ayrıntı var. Francis Underwood karakteri şeytan olarak yaratılırken, Claire Underwood iblis olarak tasarlanmıştır. Yani dehşet düzeyde bir kötülük, sinsilikle kuşatılmıştır. Peki olaylar nasıl, hangi anlamda buraya kadar ulaştı?

    Karakterlerin geçmişine uzanarak ilerleyelim. Francis, hukuk okuyan ancak taşra ortamında yaşamış; kısacası bizden bir karakter. Çevresi çok geniş olsa da gerekli maddi desteği alamadığı için yolları Claire ile kesişiyor. Claire ise bu profilin zıttında burjuva bir aile kızı, maddi olarak dirayetli ancak gerektiği kadar geniş bir çevreye ait değil. İki kişi kendi amaçları uğruna sadece basit bir sözleşmeye imza atıyorlar. Ortada evlilik kurumuna dönük en ufak şey yok. Claire'in annesine yönelik bölümleri bile Francis'in ne denli istenmeyen damat olduğunu gözler önüne serer.

    Olaylar ilk iki sezonda tüm bütünlüğüyle Francis'in intikam gözüyle yansıtıldığı için seyirci büyük resmi görmekte zorlandı, hatta göremedi. Açılış sekansı bize Francis hakkında pek çok done verir. Can çekişen köpeği, merhametli gözlerle bakmak yerine öldürür. Bu durum ilerleyen bölümlerde, sezonlarda kendi kişiliği hakkında ipucu verir. Francis kendi yararına olmayan herkesin fişini çeker, bir dakika bile durmaz. Yetiştiği sert ortamdan dolayı bunu yapmaktan çekinmez. Korkak değildir, sevmediği ya da hoşlanmadığı durumlarda problemli kişiyi alenen tehdit eder ve tabiri caizse it dalaşına girer. Pis yüzünü anında gösterir. Görebilene, geri adım atma şansı vardır elbette. Başından beri kendi tarafına yönelik ufak yanlışlar, hatalar yapan kişileri cezalandırır. Hatta alaşağı eder. Bu da doğal olarak intikamın soğuk yemek olduğu siyaset ortamında düşmanlarının sayısını arttırır. Ulaşılacak zirve noktasında çelme takma çalışan insan potansiyelini doğru oranda yukarı çeker.

    Francis'in amacı Dışişleri Bakanı olmaktır fakat bunu elde edemediği için oval ofise kadar yükselmiştir. Burada herkese gösterilen bir ters durum var. Francis hiçbir zaman Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olmamıştır. Yolsuzluk iddialarıyla kendinden önce başkanın yerine geçip rol çalmış, ardından Dunbar ile adaylık rekabetine girmiş ve onun sonrasında asıl dövüşe Conway ile ortak olmuştur. Amerika başkanlığı için yemin ettikten sonra Walker'ın ifadesi üzerine iddianameler hazırlanmış ve daha sonrasında 'sözde' emaneten olmak üzere başkanlığı, yine 'sözde' eşi Claire Underwood'a bırakmıştır. Walker'ı gördüğü son sahnede belki de sözlü dalaşa girip her zaman şahsına münhasır üslubunu kullanmasa tanıklık konusunda hiçbir sıkıntı çıkmazdı. Ancak o bildiğini okudu ve bunun da cezasını çekiyor.

    Francis Underwood, seyirciye karşı samimidir. İçinde bulunduğu ortamı kesip düşüncelerini belli monologlar halinde bizimle paylaşır. Böylece seyirci ne olabileceği hakkında yorumlama yapabilir. Senatörlük zamanlarında hiç bilinmeyen kuytu, köhne yerden kaburga yer. Çünkü geçmişinde taşra etkisi vardır. Onun için özel mekanlarda yemek yemek önemli değildir. Pisliğin, bataklığın içinde sırtlandır. Kemik yemekten de, deri yemekten de geri kalmaz. Ayrıca konsolda Killzone 3, tabletinde Monument Valley oynar. Kafa dağıtma biçimi koltuk başında bizler gibi sıradandır. Olağanüstü şeylerle kendini tatmin etmeye çalışmaz.

    Homoseksüelliğe yönelim gösteren biseksüel karakterdir Francis. İlk mesajı okul arkadaşlarıyla buluştukları sırada verir. Tüm bunlara rağmen sürekli cinsellikten nemalanma gibi bir durumu yoktur. Kendi içerisinde bu duygularına karşı tam anlamıyla muhafazakardır. Evi gibi hissettiği ve güvendiği Claire'a karşı bunu gösterir ya da Beyaz Saray'ın merdivenaltı köşesinde bunu yaşatır. İçinde bulunduğu politik ortam bilinçsizliklere mani olmaktadır. Meechum'ı ne kadar zaman geçse de unutamaz, anasını içinde taşır.

    Claire... Claire Underwood senaristlerin ilk sezonda dizinin odak noktasından ayırdığı, kıyıda köşede onlar için elmas gibi parlayan karakteri. Bizim mizansen anlamında ağzımızın suyunu akıtan, entrikalarıyla ve Zoe Barnes ile olan ilişkisiyle 'erkekliğinden' gurur duyduğumuz Francis zamanlarında yardımcı rol biçilen kişi. Tabii tamamen göstermelik. O zamanlar tüm seyirciyi 'Francis Underwood'un katlanmak zorunda olduğu kadın' olarak etiketlemek zorunda bırakılan yılan. Adam ile yattığı, Thomas Yates ile göz göre göre birlikte olduğu için yılan değildir. Francis bunları görmezden geldiği için zamanla bizden de kabul oyu alabildi bu yönleriyle. Fakat bize göstermediği yönleri ve en başından beri biz onları izlerken varlığımızı bildiği halde bizlere 'yok' muamelesi çektiği için yılandır. Claire uzun bir koridorda yürür arkasını döner ve bize dik bir bakış atar. Claire gittiği yoldan geri döner ve bize şunları söyler:

    - Orada olduğunuzu bilmediğimi mi sanıyorsunuz? En başından beri biliyorum ama itiraf etmek gerekirse böylesi hoşuma gidiyor.

    Francis'e spor yapmasını söyleyen kişi odur. Çünkü güçlü bir first lady görüntüsü için zemin hazırlamak gereklidir. Grafik tasarım / reklam ajansında insanları hiç düşünmeden kovar. Kendisine diş gösteren hamile bir kadının, kocası tarafından aldatıldığı kadını bulup üzerine salar. Francis gibi kendi işini görmez çünkü tıpkı bizim onu göremediğimiz gibi görünmez bir karakterdir Claire. Seviyorum dediği Adam işlerin en ufak bir tarafında yokken çekilmiş fotoğrafı basına sızdırıldı diye yaygara koparıp en sonunda kendisinden nefret ettirmeyi başarmıştır. Francis, Adam'ın üzerine yürüyüp kızgınca karıma dokunamazsın nutku atarken Claire oturur pozisyonda sırıtır, yine elini sürmez. Kameraların karşısına geçtiği sırada rütbesi yükseltilen albaya karşı ''bana tecavüz etmişti'' diye itirafta bulunur. Bu çok acı olsa da ne yazık ki kendi amacına dönük bir plandır, kocasının yararına değil. Böylece tüm insanlık karşısında mağdur bir pozisyonda olacak ve tüm yaralanmış kadınların temsilcisi olacaktır.

    Dizinin sezon sezon posterlerini bile incelesek Claire'ın ilk sezon ortada görünmeyen biri olduğunu anlarız. Son sezona kadar yavaş yavaş adımlarını hissettiriyor. Amerika'nın, Rusya ile ilişkilerinde özellikle başroldür. Adeta bir başkan gibi hareket eder hatta. Francis vurulduktan sonra hastanede yattığı sıralarda daha da artar bu diplomasi. Eşi uyandığı sırada da onunla telefonda konuşmak yerine Petrov ile gerekli anlaşmaları yapar. Böylece hem Dışişleri Bakanı olan Durant'i pasif konuma atar hem de insanların gözünde güvenilecek konuma yerleşir.

    Claire Underwood işte bu hesaplarla, görünmeden sinsi bir şekilde yaklaşarak kendi geleceğini hazırlar. Şimdiye kadar hep Claire'ın pislikle uğraşmadığını, elini kirletmediğini söylemiştik. Francis ilk bölümde köpeği öldürür. Zoe Barnes, Peter Russo gibi cesetleri ardında bırakır. Durant'i merdivenden aşağı iter. Uzun bir süre sonra resmi olarak başkanlığa adım atabilmiştir. Claire ise seviyorum dediği, Zoe Barnes ve Peter Russo'yu öldürdü deyip itiraflar dizdikten sonra kendi kariyerini de riske attığı için, acımasız şekilde Thomas Yates'i öldürür. Hem de sevişirken. İlk kez elini kirlettiği günün akşamında Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığına oturmuştur.

    Francis başkanlığı zamanında oval ofise geçtiğinde bize bakıp sertçe masaya iki adet knock knock gümbürtüsü salar. Claire ise eşi ekran başında af beklerken bunu açıklamaz. Açıklayacağım deyip tehlikeyi kendinden uzaklaştırır. Çünkü bilir ki, Francis Underwood katildir. Francis eylemlerinde tam bir koca gibi davranmaz ama gerçekten Claire'ı sever. Claire için bunun bir önemi yoktur. Francis onu çocuk sahibi yapmayan, sömüren, arka planda bırakmaya çalışan biridir. Ve alır intikamını. Kendi eşinin balonuyla yükselirken, çıkan fırtınada iki tane paraşüt olduğunu söyleyip tek paraşütle kendine zemine bırakır.

    Claire bu amaçları belirtmediği, seviyorum dediklerini açıkça alt ettiği, seyirciyle dalga geçtiği için yılandır. Skyler White ise ancak bu kadının ayakkabılarını taşır.

    Eyy yarım kubbe kel Doug Stamper. İşte bu adam, aralarında sözleşme yokken daha fazla eş gibi davranmıştır Francis'e. Claire'ın günlüklerindeki kopyayı da isteyerek yakmaz çünkü lazım olacağını bilir. Claire bu adama hiç güvenmez çünkü günlüğün malum sayfası hala yok olmadığı için üç buçuk atar. Yakmadan önceydi tabii.

    Her ne kadar sorunlu, çocukluğunda yeteri kadar sevgiyi alamamış bir psikopat olsan da sadakatli ve vefalı adamsın Doug. Rachel'ı başkalarına öldürmeyip tıpkı sahibin gibi kendi işini kendin bitirdin. Ölüm döşeğindeyken organ bağışlamayı teklif ettin. Sadakatin sözlük anlamı kesinlikle Doug Stamper bu dizide.

    En etkileyici sahne;



    Bu sahnede herkes kafa kesilme sahnesini canlı izliyor ve mideleri bulanıyor. Francis ve Claire'e dikkat. İkisi de vahşi hayvandır. Biri avının üzerine kendisi atlar, diğeri kumun altına saklanıp avını bekler.

    Korkaklar öpücük ile öldürür,
    Yürekliler kılıç darbeleriyle...




    It's all going according to my plan.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ed Wood -- 22 Eylül 2017; 3:23:57 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ed Wood

    Beş sezonun toplamıyla ilgili spoiler olduğunu söyleyerek başlayalım. Söylendiği gibi Claire, Skyler White'ın tahtını sallıyor mu, Francis Underwood'un otoritesi tartışılır mı şöyle bir değinelim.


    Öncelikle burada çok önemli bir ayrıntı var. Francis Underwood karakteri şeytan olarak yaratılırken, Claire Underwood iblis olarak tasarlanmıştır. Yani dehşet düzeyde bir kötülük, sinsilikle kuşatılmıştır. Peki olaylar nasıl, hangi anlamda buraya kadar ulaştı?

    Karakterlerin geçmişine uzanarak ilerleyelim. Francis, hukuk okuyan ancak taşra ortamında yaşamış; kısacası bizden bir karakter. Çevresi çok geniş olsa da gerekli maddi desteği alamadığı için yolları Claire ile kesişiyor. Claire ise bu profilin zıttında burjuva bir aile kızı, maddi olarak dirayetli ancak gerektiği kadar geniş bir çevreye ait değil. İki kişi kendi amaçları uğruna sadece basit bir sözleşmeye imza atıyorlar. Ortada evlilik kurumuna dönük en ufak şey yok. Claire'in annesine yönelik bölümleri bile Francis'in ne denli istenmeyen damat olduğunu gözler önüne serer.

    Olaylar ilk iki sezonda tüm bütünlüğüyle Francis'in intikam gözüyle yansıtıldığı için seyirci büyük resmi görmekte zorlandı, hatta göremedi. Açılış sekansı bize Francis hakkında pek çok done verir. Can çekişen köpeği, merhametli gözlerle bakmak yerine öldürür. Bu durum ilerleyen bölümlerde, sezonlarda kendi kişiliği hakkında ipucu verir. Francis kendi yararına olmayan herkesin fişini çeker, bir dakika bile durmaz. Yetiştiği sert ortamdan dolayı bunu yapmaktan çekinmez. Korkak değildir, sevmediği ya da hoşlanmadığı durumlarda problemli kişiyi alenen tehdit eder ve tabiri caizse it dalaşına girer. Pis yüzünü anında gösterir. Görebilene, geri adım atma şansı vardır elbette. Başından beri kendi tarafına yönelik ufak yanlışlar, hatalar yapan kişileri cezalandırır. Hatta alaşağı eder. Bu da doğal olarak intikamın soğuk yemek olduğu siyaset ortamında düşmanlarının sayısını arttırır. Ulaşılacak zirve noktasında çelme takma çalışan insan potansiyelini doğru oranda yukarı çeker.

    Francis'in amacı Dışişleri Bakanı olmaktır fakat bunu elde edemediği için oval ofise kadar yükselmiştir. Burada herkese gösterilen bir ters durum var. Francis hiçbir zaman Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olmamıştır. Yolsuzluk iddialarıyla kendinden önce başkanın yerine geçip rol çalmış, ardından Dunbar ile adaylık rekabetine girmiş ve onun sonrasında asıl dövüşe Conway ile ortak olmuştur. Amerika başkanlığı için yemin ettikten sonra Walker'ın ifadesi üzerine iddianameler hazırlanmış ve daha sonrasında 'sözde' emaneten olmak üzere başkanlığı, yine 'sözde' eşi Claire Underwood'a bırakmıştır. Walker'ı gördüğü son sahnede belki de sözlü dalaşa girip her zaman şahsına münhasır üslubunu kullanmasa tanıklık konusunda hiçbir sıkıntı çıkmazdı. Ancak o bildiğini okudu ve bunun da cezasını çekiyor.

    Francis Underwood, seyirciye karşı samimidir. İçinde bulunduğu ortamı kesip düşüncelerini belli monologlar halinde bizimle paylaşır. Böylece seyirci ne olabileceği hakkında yorumlama yapabilir. Senatörlük zamanlarında hiç bilinmeyen kuytu, köhne yerden kaburga yer. Çünkü geçmişinde taşra etkisi vardır. Onun için özel mekanlarda yemek yemek önemli değildir. Pisliğin, bataklığın içinde sırtlandır. Kemik yemekten de, deri yemekten de geri kalmaz. Ayrıca konsolda Killzone 3, tabletinde Monument Valley oynar. Kafa dağıtma biçimi koltuk başında bizler gibi sıradandır. Olağanüstü şeylerle kendini tatmin etmeye çalışmaz.

    Homoseksüelliğe yönelim gösteren biseksüel karakterdir Francis. İlk mesajı okul arkadaşlarıyla buluştukları sırada verir. Tüm bunlara rağmen sürekli cinsellikten nemalanma gibi bir durumu yoktur. Kendi içerisinde bu duygularına karşı tam anlamıyla muhafazakardır. Evi gibi hissettiği ve güvendiği Claire'a karşı bunu gösterir ya da Beyaz Saray'ın merdivenaltı köşesinde bunu yaşatır. İçinde bulunduğu politik ortam bilinçsizliklere mani olmaktadır. Meechum'ı ne kadar zaman geçse de unutamaz, anasını içinde taşır.

    Claire... Claire Underwood senaristlerin ilk sezonda dizinin odak noktasından ayırdığı, kıyıda köşede onlar için elmas gibi parlayan karakteri. Bizim mizansen anlamında ağzımızın suyunu akıtan, entrikalarıyla ve Zoe Barnes ile olan ilişkisiyle 'erkekliğinden' gurur duyduğumuz Francis zamanlarında yardımcı rol biçilen kişi. Tabii tamamen göstermelik. O zamanlar tüm seyirciyi 'Francis Underwood'un katlanmak zorunda olduğu kadın' olarak etiketlemek zorunda bırakılan yılan. Adam ile yattığı, Thomas Yates ile göz göre göre birlikte olduğu için yılan değildir. Francis bunları görmezden geldiği için zamanla bizden de kabul oyu alabildi bu yönleriyle. Fakat bize göstermediği yönleri ve en başından beri biz onları izlerken varlığımızı bildiği halde bizlere 'yok' muamelesi çektiği için yılandır. Claire uzun bir koridorda yürür arkasını döner ve bize dik bir bakış atar. Claire gittiği yoldan geri döner ve bize şunları söyler:

    - Orada olduğunuzu bilmediğimi mi sanıyorsunuz? En başından beri biliyorum ama itiraf etmek gerekirse böylesi hoşuma gidiyor.

    Francis'e spor yapmasını söyleyen kişi odur. Çünkü güçlü bir first lady görüntüsü için zemin hazırlamak gereklidir. Grafik tasarım / reklam ajansında insanları hiç düşünmeden kovar. Kendisine diş gösteren hamile bir kadının, kocası tarafından aldatıldığı kadını bulup üzerine salar. Francis gibi kendi işini görmez çünkü tıpkı bizim onu göremediğimiz gibi görünmez bir karakterdir Claire. Seviyorum dediği Adam işlerin en ufak bir tarafında yokken çekilmiş fotoğrafı basına sızdırıldı diye yaygara koparıp en sonunda kendisinden nefret ettirmeyi başarmıştır. Francis, Adam'ın üzerine yürüyüp kızgınca karıma dokunamazsın nutku atarken Claire oturur pozisyonda sırıtır, yine elini sürmez. Kameraların karşısına geçtiği sırada rütbesi yükseltilen albaya karşı ''bana tecavüz etmişti'' diye itirafta bulunur. Bu çok acı olsa da ne yazık ki kendi amacına dönük bir plandır, kocasının yararına değil. Böylece tüm insanlık karşısında mağdur bir pozisyonda olacak ve tüm yaralanmış kadınların temsilcisi olacaktır.

    Dizinin sezon sezon posterlerini bile incelesek Claire'ın ilk sezon ortada görünmeyen biri olduğunu anlarız. Son sezona kadar yavaş yavaş adımlarını hissettiriyor. Amerika'nın, Rusya ile ilişkilerinde özellikle başroldür. Adeta bir başkan gibi hareket eder hatta. Francis vurulduktan sonra hastanede yattığı sıralarda daha da artar bu diplomasi. Eşi uyandığı sırada da onunla telefonda konuşmak yerine Petrov ile gerekli anlaşmaları yapar. Böylece hem Dışişleri Bakanı olan Durant'i pasif konuma atar hem de insanların gözünde güvenilecek konuma yerleşir.

    Claire Underwood işte bu hesaplarla, görünmeden sinsi bir şekilde yaklaşarak kendi geleceğini hazırlar. Şimdiye kadar hep Claire'ın pislikle uğraşmadığını, elini kirletmediğini söylemiştik. Francis ilk bölümde köpeği öldürür. Zoe Barnes, Peter Russo gibi cesetleri ardında bırakır. Durant'i merdivenden aşağı iter. Uzun bir süre sonra resmi olarak başkanlığa adım atabilmiştir. Claire ise seviyorum dediği, Zoe Barnes ve Peter Russo'yu öldürdü deyip itiraflar dizdikten sonra kendi kariyerini de riske attığı için, acımasız şekilde Thomas Yates'i öldürür. Hem de sevişirken. İlk kez elini kirlettiği günün akşamında Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığına oturmuştur.

    Francis başkanlığı zamanında oval ofise geçtiğinde bize bakıp sertçe masaya iki adet knock knock gümbürtüsü salar. Claire ise eşi ekran başında af beklerken bunu açıklamaz. Açıklayacağım deyip tehlikeyi kendinden uzaklaştırır. Çünkü bilir ki, Francis Underwood katildir. Francis eylemlerinde tam bir koca gibi davranmaz ama gerçekten Claire'ı sever. Claire için bunun bir önemi yoktur. Francis onu çocuk sahibi yapmayan, sömüren, arka planda bırakmaya çalışan biridir. Ve alır intikamını. Kendi eşinin balonuyla yükselirken, çıkan fırtınada iki tane paraşüt olduğunu söyleyip tek paraşütle kendine zemine bırakır.

    Claire bu amaçları belirtmediği, seviyorum dediklerini açıkça alt ettiği, seyirciyle dalga geçtiği için yılandır. Skyler White ise ancak bu kadının ayakkabılarını taşır.

    Eyy yarım kubbe kel Doug Stamper. İşte bu adam, aralarında sözleşme yokken daha fazla eş gibi davranmıştır Francis'e. Claire'ın günlüklerindeki kopyayı da isteyerek yakmaz çünkü lazım olacağını bilir. Claire bu adama hiç güvenmez çünkü günlüğün malum sayfası hala yok olmadığı için üç buçuk atar. Yakmadan önceydi tabii.

    Her ne kadar sorunlu, çocukluğunda yeteri kadar sevgiyi alamamış bir psikopat olsan da sadakatli ve vefalı adamsın Doug. Rachel'ı başkalarına öldürmeyip tıpkı sahibin gibi kendi işini kendin bitirdin. Ölüm döşeğindeyken organ bağışlamayı teklif ettin. Sadakatin sözlük anlamı kesinlikle Doug Stamper bu dizide.

    En etkileyici sahne;

    />


    />


    It's all going according to my plan.


    Skyler White 3 IQ'suyla gıcıklık yapıyordu ve nefretimizi kazanıyordu.
    Frank'i Walter'dan daha çok severim ama Claire iyi kurgulanmış şekilde yerini alırsa buna pek itirazım olmaz çünkü Claire de arkada dursa da Frank kadar sağlam bir karakter




  • Ed Wood kullanıcısına yanıt
    Süper analiz, müthiş yazmışsınız okurken ıslandım. Şey soracağım, üniversitede edebiyat falan mı okudunuz-okuyorsunuz? Kelimelerle aranız baya iyi de ben hayatta yazamam böyle.
  • Ed Wood kullanıcısına yanıt
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • @Ron Swanson, Öncelikle teşekkür ederim düşüncelerin için. Edebiyat okumadım tabii ama kitap okumayı severim, kelimelerle aram iyi sayılır. İmlâ konusundaki düzenin ana nedeni sanırım sözlükte fazlasıyla vakit geçiriyor olmam. Her şeyin ötesinde insanın kendi dilini hakkıyla konuşmaya çalışması iyi bir mutluluk kaynağı olsa gerek.

    @WISDOM,
  • 
Sayfa: önceki 5657585960
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.