Şimdi Ara

Hızlı kalkışta tek etken zaman mı? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
45
Cevap
1
Favori
2.244
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • çok deısık bı konuya değinmişiz .. bazı arkadaşların dediği bncede dogrudur şudurki iki aracın 0-100 degerlerı aynı olsa bile biri daha fzla yol katedebiliyor bunun orneklerını çok yaşıyorum .. bunu ben en iyisi bi düşünüp yarın gündüz yazayım uykusuz halde rahatça :)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: supremum

    Ancak hiç bir aracın sabit ivmeyle hızlanamayacağı bir gerçektir.
    Aşağıda 0-100 hızları aynı (10sn) 3 aracın hızlanma grafiği var. Hız zaman grafiğinin altında kalan alan aracın aldığı yolu veriyordu.
    3 araçta aynı anda 100km/h hıza çıkmasına rağmen kırmızı araç en iyi kalkışı yaptığı için en önde olacakken sarı renkli araç kötü kalkıştan dolayı en geride kalacaktır.
    O zaman birbirine yakın hızlanmaya sahip araçlarda pilotajı iyi olan kişi kazanacaktır. Hatta bu durum kalkışı zayıf olan araçta bile iyi pilotaj ile lehe çevrilebilir. (Aracın yürür aksamı, 4x4 olayı, lastiklerin yola tutunmadan dolayı hızlanma farkını hesaba katmıyorum)



     Hızlı kalkışta tek etken zaman mı?


    ben şahsen her arabanın hız-zaman eğrisinin kavisinin aşağı yukarı aynı olduğunu zannediyorum.. Yani sizin verdiğiniz bu üç eğriden sarı olan zaten imkansız gibi.. 0-50 si 50-100 ünden kötü olan araba olamaz kinetik enerjinin hızın karesiyle orantılı olduğunu ele alırsak..(bir aracın 100km/h deki kinetik enerjisi 50km/h dekinin 4 katı)

    Özet olarak 0-100 ü 11 sn olan arabanın 0-100 ü 10 olanı geçmesi 100km/h ye ulaşırlarken imkansız gibi.. Fakat 0-100 ü 9.1 olanın 0-100 ü 9 olanı geçebilmesi olası.. Sonuçta hız-zaman eğrilerinde azda olsa kavis farkı olabilir ve bu fark anca saliselerle belkide milisaniyelerle ölçülebilir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asilx -- 31 Mayıs 2007; 3:09:08 >




  • asilx, bence 0-50'si 50-100'ünden kötü olabilir, eğer ki kalkış anında aşırı güçten dolayı patinaja giriliyorsa. Bu durumda patinaj çekerse kayıptan dolayı hızlı, çekmese de yine ya TCS'den dolayı ya da yavaşça kaldırmak zorunluluğundan dolayı 0-50, o kadar verimli olmayabilir...

    Yine vites oranı ve motorun yapıyısla da ilgili. Patinaj kesilince ya da TCS devreden çıkınca yola tutunma sağlanacağından ve aktarmadaki kayıplar azalacağından ve belki de motor da devirlendiği ve daha verimli olduğu için için 50-100 daha hızlı geçilebilir.

    Örnek olarak F1 arabaları verilebilir sanırım. Hatta tam cuk otururlar buna.
  • Hayır, bu mümkün değil, ne fiziken ne de aklen.

    Sanırım 0-100 kmh ile 0-400 metreyi karıştırıyorsun. Kalkıştan itibaren en önce kim 100 kms hıza ulaşırsa o öndedir. Başka türlüsü mümkün değildir ama 0-400 metre (drag) yarışlarında veya performansında ise hem zaman hem de terminal hız ölçülür. Yani 400. metredeki finiş çizgisini geçtiğinde kalkıştan itiaberen kaç saniye sürdü ve geçtiğin an hızın neydi, her iki parametre de kaydedilir. Burada tam da senin dediğin gibi hızı daha yüksek olan geride kalabilir. 0-100 kms'de hız sabit, mesafe değişkendir. 0-400 metre hızlanmasında ise mesafe sabit, hız değişkendir. Dolayısıyla her ikisinde de yarışı kazanacak olan en kısa zamanı yapandır.
  • Bu kime cevaptı bilmiyorum ama, 0-100 iyi olanın diğer bir arabanın arkasında kalması mümkün.

    0-400 metre de işte bu yüzden ölçülür çünkü 100 kilometreye en çabuk çıkan araba en önde olmayabilir ama 400 metreyi ilk geçen araba, adı üzerinde en öndeki arabadır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Eveready -- 31 Mayıs 2007; 9:35:44 >
  • A ve B diye iki araba düşündüm. Bunlara çok gerçekdışı olmadığını düşündüğüm hız verileri atadım, A aracı 5. saniye civarlarında vites değiştiriyor.

    A'nın 0-100 hızlanması 10 saniye ve B'nin hızlanması 9 saniye.




    Burada olmaz dediğiniz şeyler varsa duymak isterim zira hem acele oldu hem de kurgu oldu. Ama sonuçta A arabası, B arabasından daha fazla yol katediyor 10 saniyede.
  • Ayrıntılı ve açıklayıcı tablo ve grafikler için teşekkürler Eveready.

    Hız eğrisinin şekline göre, yani basit bir deyişle arabanın ivme karakterine göre hangi arabanın önde olduğu değişebiliyor görüldüğü üzere...
  • Sanırım benim cevabım kasdediliyor, Cevabım topiği açan arkadaş premium'aydı. İki ayrı performans ölçüm tekniğinin sorudan anladığım kadarıyla birbiriyle karıştırılmış olabileceğini düşünmüştüm. Belki soruyu yanlış anlamış olabirim.

    Benim sorudan anladığıma göre meseleyi biraz daha açayım:

    0-100 kms testinde ölçülen şey kalkışta hızları 0 olan iki araçtan hangisinin 100 kms hıza daha önce ulaşacağıdır. Burada ölçülen şey zamandır, mesafe değildir. Mesela araç A 100 kms hıza 9 saniyede, araç B ise 10 saniyede ulaşıyorsa bu karşılaştırmanın galibi her durumda araç A'dır. 100 kms hıza ulaştıklarında araçların kalkış noktasından itibaren ne kadar yol aldıkları önemli değildir, zaten ölçülmez de. Burada kasdedilen eğer "100 kms hıza ilk ulaşan araç daha fazla mesafe katetmiş, yani bir miktar geride kalmış olabilir mi" seneryosu ise, elbette ki mümkündür. Çünkü her iki aracın akselerasyon eğrileri birbirinden büyük ihtimalle farklı olacaktır. Zaten akselerasyon nadiren lineerdir, çoğu kez parabolik bir eğri çizer bu nedenle eğrinin parabolu ile alınan mesafe doğru orantılıdır.

    Öte yandan 0-400 metre (ya da ABD'de ki adıyla çeyrek mil) testinde kalkıştan itibaren hangi aracıın 400 metre çizgisini ilk geçeceği izlenir. Burada ise 0-100 kms testinin aksine mesafe sabittir.

    Ama sonuçta her iki testte de "ZAMAN" ölçülür. Zamanı ölçmek için ilkinde hız sabiti (100 kms), mesafe değişkeni (x mesafe), ikincisinde ise mesafe sabiti (400 metre), hız (x) değişkeni vardır.

    İlk testte 100 kms hıza daha önce ulaşan araç teorik olarak daha uzun yol almış olabilir.. İkincisinde ise 400üncü metreye ilk ulaşan aracın çizgiyi geçtiği andaki hızı diğerinden daha düşük olabilir.

    Ama sonuçta her iki testte de söylediğim gibi "ZAMAN" ölçülür, ne mesafe ne de hız ölçülmez. Dolayısıyla her iki testte de en iyi zamanı yapan araç daha hızlıdır gözüyle bakılır.

    Bunlara ilave olarak 0-1000 metre ölçümü de yapılmaktadır. Hatta 0-160 kms, 0-300 kms veya 0-160-0 kms testleri de yapılmaktadır.

    İstisnalar bir yana bırakılırsa, genel olarak en iyi zamanı yapan araç aynı zamanda en yüksek hıza ulaşan veya en kısa yol alan araç olmaktadır. Bu testlerin istatistikleri bunu söylüyor.

    Bir diğer ölçüm de roll-on tabir edilen hızlanma testleridir, ki bununla sollama performansları ölçülür (mesela son viteste 80'den 120'ye kaç saniyede çıkılıyor ve kaç metre alıyor gibi.)

    Sonuç olarak performans ölçümünün tek bir kriteri yoktur ancak istatistikler şunu gösteriyor. Bir testte (mesela 0-100) en iyi olan araç diğerlerinde de ÇOĞUNLUKLA en iyi çıkıyor. Neden böyle?

    Hızlanma güç/ağırlık ve transmisyon oranlarıyla doğrudan ilgilidir. Çünkü Newton'un ilk yasası "f = ma" der. Yani kuvvet kütle ile ivmenin çarpımına eşittir. Öyleyse ivme de a = f/m olacaktır. Diğer tüm şartların eşit olduğu bir karşılaştırmada (ceteris paribus) "a" değeri en yüksek araç en çabuk hızlanan araçtır. Günümüz araçlarında ise diğer şartlar (transmisyon oranları, lastik çevresi ve taban kalınlığı, motorun hızlanma insidansı vb.) tamamen aynı değilse bile bir birine çok yakındır.

    Yukarıdaki açıklamadan çıkan sonuç şudur: Tek başına beygir gücü veya motor torku (ayrı bir topik konusudur - Beygir gücü mü tork mu daha önemli?) iyi ivmelenmeyi belirlemez. aynı zaman da ağırlığı da en aza indirmek gerekir. Örnek veriyorum:

    Porsche Cayman S
    Motor: 3400 cc H6
    Güç: 295 HP @ 6250 rpm
    Tork: 251 Nm @ 4400 rpm
    Boş Ağırlık: 1343 kg
    Güç/Ağırlık oranı (a) : 295/1343 = 0,22
    0-100 hızlanma: 5.1 saniye
    Son Hız: 282 kms

    Kawasaki ZX-14
    Motor: 1350 cc İ4T
    Güç: 200 hp @9250 rpm
    Tork: 154 Nm @ 7000 rpm
    Boş Ağırlık: 218 kg
    Güç/Ağırlık oranı (a) : 200/218 = 0,92
    0-100 hızlanma: 2,5 saniye
    0-160 hızlanma: 4,7 saniye
    0-300 hızlanma: 18,9 saniye
    0-400 metre: 9,4 sn. @ 252 kms
    Son hız: hız limiterli 300 - hız limitersiz 335 kms (teorik)


    Görüldüğü gibi benzer son hızlara sahip (282 ye karşı 300 kms) iki araçtan Porsvhe Cayman S %50 daha fazla beygir gücüne (200'e karşı 295 hp) sahip olduğu halde Kawasaki ZX-14 her türlü akselerasyon testinde Porsche Cayman S'in tozunu atar. Neden? Çünkü Kawasaki'nin güç ağırlık oranı Porsche'ninkinden tam 4,2 kat daha iyidir de ondan!

    F1 araçları güç ağırlık konusunda dünyada en iyiler arasında yer alır:

    700 -750 hp güç/600 kg ağırlık = 1,17 - 1,25


    Binek araçlarda yukarıdaki F1'in değerlerine en yakın araçlar ise motosikletlerdir (Mesela Yamaha R1 189 hp / 177 kg = 1,07)

    Günümüzde sadece 1-2 binek araç bu değerlere yaklaşabilir (mesela Bugatti Veyron veya TVR veya Calaway vs.) ama bunlar da inanılmaz pahalıdır, ancak hayal edilebilir.

    Dolayısıyla akselerasyon meraklılalarının tercihlerini arabalardan değil motosikletlerden yana yapmaları çok daha makul bir seçenek oluşturmaktadır.




    quote:

    Orjinalden alıntı: Eveready

    Bu kime cevaptı bilmiyorum ama, 0-100 iyi olanın diğer bir arabanın arkasında kalması mümkün.

    0-400 metre de işte bu yüzden ölçülür çünkü 100 kilometreye en çabuk çıkan araba en önde olmayabilir ama 400 metreyi ilk geçen araba, adı üzerinde en öndeki arabadır.




  • Tralles, dediğinizde katılmadığım bir şey yok, ama sorulan soru "0-100 hızlanmasında ZAMAN ölçümü yanı sıra bir de MESAFE eklersek ne olur, 0-100 hızlanması daha çabuk olan bir araba bu hıza ulaşıldığı anda daha yavaş olan arabanın mutlaka önünde mi yer alır?" anlamındaydı... Bu sorunun cevabı da verildiği gibi böyle bir durumun gerekliliğinin söz konusu olmadığıdır. Benim anlatmak istediğim de buydu. Genellikle çabuk hızlanan araba diğerini mesafe olarak da geride bırakacaktır ancak durumun tam tersi de olabilir...

    Bu duruma örnek olarak mesela jet uçağı ile F1 arabalarını karşılaştırdıkları videolarda görebiliriz, internette bolca mevcuttur, kalkışta aşırı patinaja düşen bir F1 arabası 0-100 hızlanmasını 3-4 saniye gibi bir sürede tamamlar ama bunun 1.5 saniye kadarı patinajla ve düşük hızlarda geçer... Bu durumda da ilk kalkış hızı daha yavaş olan bir araç mesafe olarak daha ileride bulunuyor olur...

    Bunun dışında bu mesafe önemli değildir demişsiniz, bu zaten doğru. Dediğiniz gibi 0-100 hızlanması süre olarak ölçülür, katedilen yola bakılmaz... Hızlanma olarak da diğer dedikleriniz de doğru... Yani ortada hemfikir olunmayan bir durum yok gibi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Eveready -- 31 Mayıs 2007; 12:24:33 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: tralles

    Sanırım benim cevabım kasdediliyor, Cevabım topiği açan arkadaş premium'aydı.

    Premium kim ki?


    Benim bu konuyu açarken kastettiğim şey kalkışlardaki kapışmalardı.
    Özetle örnek olarak trafik ışıklarında bekleyen birinin hızlanması 9sn diğerinin hızlanması 10 sn olan iki araçtan 9 sn'de hızlanan araçtaki sürücünün yeşil ışık yandığında her halukarda diğer aracı geçebileceğinin düşüncesinin yanlış olduğunu anlatmaya çalışmaktı.
    Bunun içinde pilotaj haricinde araçların hızlanma eğrilerininde önemli olduğunu düşünerek açmıştım konuyu.




  • İhtimal ilk anda ben soruyu yanlış anlamış ve heman klvayyeye sarılmışım anlaşılan. Soruyu daha sonra daha bir dikkatli okuyunca, neyin sorulduğunu net anladım. Mutabıkız. Arkadaşımızın sorusunun cevabı "elbette mümkün" olacaktır.

    Son bir söz: bir arabanın akselerasyon eğrisi, şanzumanı devredışı bırakırsanız, motorunun tork eğirisine paraleldir, şanzumanı devreye sokarsanız, beygir gücü eğrisine paraleldir. Yani bir aracın beygir gücü grafiğine bakarak akselerasyonu hakkında iyi kötü fikir edinilebilir.

    quote:

    Orjinalden alıntı: Eveready

    Tralles, dediğinizde katılmadığım bir şey yok, ama sorulan soru "0-100 hızlanmasında ZAMAN ölçümü yanı sıra bir de MESAFE eklersek ne olur, 0-100 hızlanması daha çabuk olan bir araba bu hıza ulaşıldığı anda daha yavaş olan arabanın mutlaka önünde mi yer alır?" anlamındaydı... Bu sorunun cevabı da verildiği gibi böyle bir durumun gerekliliğinin söz konusu olmadığıdır. Benim anlatmak istediğim de buydu. Genellikle çabuk hızlanan araba diğerini mesafe olarak da geride bırakacaktır ancak durumun tam tersi de olabilir...

    Bu duruma örnek olarak mesela jet uçağı ile F1 arabalarını karşılaştırdıkları videolarda görebiliriz, internette bolca mevcuttur, kalkışta aşırı patinaja düşen bir F1 arabası 0-100 hızlanmasını 3-4 saniye gibi bir sürede tamamlar ama bunun 1.5 saniye kadarı patinajla ve düşük hızlarda geçer... Bu durumda da ilk kalkış hızı daha yavaş olan bir araç mesafe olarak daha ileride bulunuyor olur...

    Bunun dışında bu mesafe önemli değildir demişsiniz, bu zaten doğru. Dediğiniz gibi 0-100 hızlanması süre olarak ölçülür, katedilen yola bakılmaz... Hızlanma olarak da diğer dedikleriniz de doğru... Yani ortada hemfikir olunmayan bir durum yok gibi.




  • Bu ivmelenme sorunu İlk harekette bir araç öne fırlar zaman içinde diğeri arkadan yetişebilir ama yetişemeden 2 araçta 100/km sürata ulaşmış olur ve aynı zamanda ulaşmış olurlar ancak öne fırlayan daha fazla mesafe katetmiştir.
  • Eveready, açıklama ve grafikler için teşekkürler
  • Bir şey değil, ben de konuyu güzel güzel tartışanlara teşekkür ederim.
  • Güzel bi topic olmuş,epey ilgimi çekti.Bilgi paylaşımında bulunan tüm arkadaşlara teşekkürler
  • o zaman 0-100 değerleri birbirine çok yakın araçlardan birazcık düşük olan çok heveslenmesin her zaman ben geçerim diye
    işin içine şoför dahil bir çok değişkn giriyor.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Equal_17

    o zaman 0-100 değerleri birbirine çok yakın araçlardan birazcık düşük olan çok heveslenmesin her zaman ben geçerim diye
    işin içine şoför dahil bir çok değişkn giriyor.


    Çok yakın olmasınada gerek yok, biri 9.5sn biri 10.5 sn olan iki araçta bazen 10.5 olanda alabiliyor, iki tarafında arabasını çok iyi kaldırıp öle bakmak lazım. O yüzden rollingte şöför etkeni daha az önemli olduğundan, bence çok düşük hızda rolling yaparak kimin geçtiğine bakmak daha iyi, hemde tabiki debriyajın selameti açısından da daha iyi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Equal_17

    o zaman 0-100 değerleri birbirine çok yakın araçlardan birazcık düşük olan çok heveslenmesin her zaman ben geçerim diye
    işin içine şoför dahil bir çok değişkn giriyor.

    Özellikle manuel viteste pilotaj zaten en büyük değişken bence.
  • 9 sn de 100 km iken diğer arada 90 km falan oluyo, buna bi sn daha eklersek ve yolu hesaplarsa tabikide 9 sn yenin daha önemi vardır.
  • Konuyu hortlatıp yukarı taşıyalım ki okunsun. İyi bir beyin fırtınası dönmüş konuda.
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.