Şimdi Ara

hitlerin kaybetme sebebi? nedir (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
60
Cevap
1
Favori
2.226
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: GunslingeR085


    quote:

    Orijinalden alıntı: Droyts

    Hitler rusya topraklarına girmekle yanlış yaptı.Polonya, Fransa,Belçikayla yetinmeyi bilemedi. Rusyanın iklimine gelirsek iklim ne olursa olsun sonuç değişmezdi. Sadece savaşın süresi uzardı. Hitlerin kızıl ordu karşısında duracak gücü yoktu.

    Kızıl orduyu yenecek kadar gücü vardı ama kış sert oldu ve askerler açlıktan yada soğuktan öldü. Kaybetme nedeni buydu.

    Arkadaş Kızıl Ordu hayranı sanırım ama Hitlerin Almanyasıyla o zaman ki SSCB diğer ülkelerden soyut bir şekilde savaşsa Nazilerin kazanma şansı nerdeyse %100 olur
  • Bunun başlıca iki sebebi var

    1. Olarak herkesçe bilinen SS komutanlarının ihanet etmesi

    2. Olarak ve bana kalırsa asıl sebep Hydra Projesinin yöneticilerinin ihaneti. Paylaştığım linki inceleyebilirsin. Konu uçuk kaçık gelebilir ama bu da bir komplo teori ötesine geçmiş durumda....

    Hydra Projelerinden biri
  • Yazılanlara aşırı hırsı da eklenebilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hitlerin aşırı saldırgan olması strateji mantığını çökertmiştir stalingard gibi dünyanın en iyi savunmasını geçerim gibi biir yanılgıya düştü üstelik yanında italya hırvatistan gibi ülkeler olmasına rağmen .rusyaya abd de destek verince malubiyet kaçınılmaz oldu , şuda unutulmasın stalingardı geçşeydi almanya sırada türkiye vardı her ne kadar barış ant imzalanmış olmasına rağmen

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Droyts

    Hitler rusya topraklarına girmekle yanlış yaptı.Polonya, Fransa,Belçikayla yetinmeyi bilemedi. Rusyanın iklimine gelirsek iklim ne olursa olsun sonuç değişmezdi. Sadece savaşın süresi uzardı. Hitlerin kızıl ordu karşısında duracak gücü yoktu.

    Yanlış bilgi vermeyin hitler kızıl orduyu adeta ezdi geri çekildi kızıl ordu fakat iklim ruslar tarafındaydı öyle kazandılar ayrıca diğer cephelerdede sabaştaydı ikmal yapamadılar bir sürü tiger be panzer IV tankını orda bıraktılar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sovyet komutanları, Alman komutanlardan daha yetenekliydi ve Ruslar, Almanlardan daha iyi savaştı. Basit gerçek budur.

    Yok Hitler Moskova'ya değil de şuraya saldırsaymış, Almanlarla, Rusların karşılaştığı büyük savaşlarda hep Sovyetler, karşılarındaki Alman orduları kat be kat daha güçlü olduğu halde kazandı savaşı. Stalingrad olsun, Moskova olsun, Leningrad olsun hep Almanlar kat be kat avantajlıydı. Ruslar iyi savaşarak kendi lehlerine çevirdiler durumu.
  • İzmirli Samuray kullanıcısına yanıt
    Biraz geç gibi, ama bir asker olarak farklı bir şeyler karalayayım.

    Malum Hitler avanasenin güçlenme nedeni birinci savaş sonrası almanyaya (savaşı esas başlatan sebebin nedeni olmamasına rağmen) yüklenen çok ağır yaptırımlardır. Kaybeden diğer devletlere buna nazaran çok daha hafif şartlar yüklenmiştir. (biz ise Kurtuluş Savaşı ile kendimizi kurtarmıştık)

    Almanya'ya bu kadar ağır şartların yüklenme sebebi İngiltere değildir. Bir ada devleti olduklarından tarihte Almanya ile pek savaş münasebetleri olmamıştır. Hatta tarihi düşmanları olan Fransa'ya karşı koz olarak bile gördükleri olmuştur. Ağır şartların esas nedeni Fransa'dır. İngiltere'nin aksine kara Avrupası olarak komşudurlar ve çok daha eskilere dayanan, Germen kökenli boy farkına dayalı bir mücadeleleri vardır. Kıta Avrupa'sında zamanının en güçlüsü olan Fransa asıl rakip olarak Almanya'yı gördüğünden zayıf tutmaya çalışmış ve ağır şartlar öne sürmüştür. (Tarihte genelde Almanlara kaybetmeleri de bunu keskinleştirmiştir)

    Bu ağır şartlar ve yoksulluk altında bir tepki hareketi gelişmiş ve Nazizm bundan faydalanmıştır. İlk başlardaki (gizli askeri faaliyetler hariç) genelde sanayiye ve ekonomik gelişime yönelik yönetim biçimi ve de bunu başarmaları daha geniş destek bulmalarına ve rahat hareket etmelerine olanak sağlamıştır. Yeteri kadar güçlenince ve gizli yürütülen askeri hazırlık da yeterli düzeye gelince ağır anlaşmanın şartlarını tanımama yönünde harekete geçmelerini sağlamıştır.

    Bu sırada ise İngiltere ve Fransa devletlerinde yönetimde zayıf ve tavizkar olan hükümetler (başbakanlar) bulunmaktaydı. Anlaşmanın şartlanının çiğnenmesine göz yumularak, Almanya'yı kışkırtmayarak, uzlaşma ile barışı koruyabileceklerini sanıyorlardı ve bunu uzun süre yapmaya çalıştılar. Bunun olmayacağını anladıklarında iş işten geçmiş Almanya güçlenmişti. Artık Nazi gücü söz dinletilemeyecek hale gelmişti.

    Burada Nazi ideolojisindeki Lebensraum (hayat alanı) avramı önem kazanır. Almanya sanayi ve teknoloji olarak çok önde idi ama hammadde konusunda sıkıntılıydı. Demir-kömür sorun değildi (Ruhr havzasında bol) ama petrolden sonra kömür önemini kaybetmişti. Almanya'da ise petrol yoktu. Ayrıca çelik için gereken krom, ileri sanayi için gereken bakır vb madenler de yoktu veya yetersizdi. (Krom ve bakırı genelde bizden alırlardı)

    Almanya için Lebensraum konusunda Fransa-İngiltere yani Batı Avrupa bir şey ifade etmiyordu. Zira oralarda da petrol-krom-bakır vb yoktu. (deniz petrolcülüğü bilinmiyordu) dolayısı ile Almanya Batı Avrupa'yı Lebensraum içinde görmemiştir. Yani İngiltere-Fransa ile savaşma fikri başlarda yoktu. Nazi yönetimi de özellikle İngiltere ile savaşmamak ve uzlaşmak için epey süre uğraşmıştır. Hatta Rusya bile ilk başlarda öncelikli hedef değildi.

    Asıl amaç Lebensraum, yani dogal kaynaklara ve pazarlara ulaşacak alanı ele geçirmekti. Batı Avrupa-İngiltere doğal kaynak olarak işe yaramadığı gibi, kendi gelişmiş sanayi üretimleri olduğundan pazar olarak da cazip değildi. Nazilerin istediği alan Karadenize kadar olan Doğu Avrupa bölgesidir. Avusturya zaten doğal müttefik görülüyordu, zaten Avusturya katılmıştır nazilere. Esas hedef petrol-bakır-kalay olan Romanya, daha doğrusu Transilvanya kesimi ile beyaz Prusya ile birleşmek idi. Arada Polonya, Macaristan, Çekoslovakya filan sadece yol üzerinde bulunuyordu.
     hitlerin kaybetme sebebi? nedir


    Naziler güçlenince önce anlaşma ile askerden arındırılan batı Ruhr bölgesine girdiler. Alsas-Loren bölgesinin alman kesimine de girdiler. Fransa'nın tepkisi kendilerinin olanı aldılar şeklinde pasif bir yaklaşım oldu. İngiltere ve Fransa uzlaşma ümidi ile ses çıkarmadılar ve bu nazilerin özgüvenini artırdı. Arkasından Doğu Prusya ile birleşmek için alman nüfusun yaşadığı ama Polonya egemenliğindeki Danzig koridorunu istediler. Polonya reddetti, belki kabul etseydi saldırıya uğramazlardı. Zira Polonya'nın geri kalanında almanların istediği bir şey yoktu.

    Böyle olsaydı bundan sonra muhtemelen Romanya istikametine (Macaristan-Çekoslovakya-Romanya) dönerlerdi. Burada da diğer devletler işe karışmasa belki savaş burada bitebilirdi bir ihtimal. Zira naziler istedikleri lebensraum alanına kavuşmuş olacaktı. Tabii kendilerine aşırı güven gelip işi ilerletme ihtimalleri de var. Veya bir süre daha gelişip bunu daha sonra da yapabilirdiler. Bunu tahmin etmenin imkanı yok, çünkü hitlerin mantıklı düşüncesi nadir. Megaloomanın ne yapacağı belli olmaz sonuçta. Ama daha mantıklı bir yönetim olsa bu durumun olma ihtimali yüksek olurdu.

    Fakat Polonya Danzig koridoru için rest çekince savaş kaçınılmaz oldu. Polonya kendine güveniyordu çünkü o zamanki klasik ordu sistemine göre epey güçlü bir devletti. Ancak tankların ve uçakların önemini kavramamışlardı. Diğerleri de tam kavramamıştı zaten. Klasik topçu-piyade-süvari savaşı olsaydı almanlara direnebilirdi. Alanya tanklar ve uçaklar ile hızlı bir harekete girişince klasik ordu yavaş kaldı ve çabuk yenildiler. Almanya da başlarda savaşa girmeye niyeti olmadığı Rusya ile Polonyayı bölüşerek işi sağlama aldı.

    Ancak iş almanların beklediği gibi olmadı. İngiltere ve Fransa'nın yine ses çıkarmayacağını düşündüler ama yanıldılar. İngilizler yine ses çıkarmayabilirdi zira Almanya'yı komünist Rusya açısından tampon gibi görme eğilimleri vardı. Ancak Avrupa anakarasında güçlü bir Almanya devleti Fransa için kabus demekti. Fransa'nın baskısı ve de Polonya ile yaptıkları anlaşmadan dönmüş olmamak için Fransa ile birlikte Almanya'ya savaş ilan ettiler. (İngilizlerin böyle garip tavırları vardır. Ne zaman ne yapacakları belli olmaz. Bazen anında satarlar, bazen de sadakatleri tutar.)

    Bu durum almanların beklemediği bir şeydi. Aslında alman genelkurmayında epey bir panik yarattı. Zira kumar oynayıp Polonya saldırısı için batı sınırında çok az kuvvet bırakmışlardı ve iyi bir Fransız-İngiliz saldırısında batı cephesinin çökmesi ve yenilgi kaçınılmazdı. Birçok alman generali daha sonra anılarında bundan korkuyla bahsetmişlerdir. Yani düşmanları hızlı olsa ve tereddüt etmese Almanya daha savaşın başında yenilebilirdi. (Bu da Fransız-İngilizlerin daha sonraki anılarında belirttiği pişmanlıktır) Ancak yavaş kaldılar ve Polonya'nın işi bitinceye kadar hazırlıklarını tamamlayıp saldırıya geçemediler. Polonya'yı ezen naziler de tüm güçleri ile batıya yönelebildiler.

    Bu durumda bile doğru taktik uygulansa almanların kazanma şansı çok düşüktü. Bu yüzden nereden saldırılacağı yönünde alman genelkurmayında epey tartışa yaşanmış, birçok plan gündeme gelmiştir. İlk düşünülen istikamette Maginot hattı Fransa'ya doğrudan saldırmayı zorlaştırmaktaydı. Ardenler sarptı. Kuzeyden saldırıyı öngören, kökeni Moltke'ye dayanan Schliefen planı düşmanın beklediği şeydi. Bir çok farklı plandan sonra yine eski ve bilinen Moltke yöntemine karar verildi. Ancak planda bir değişiklik öngörülerek Maginot hattına aldatıcı bir saldırı eklendi. Moltke kaynaklı Schliefen planının başarısı bu aldatmaya ve hıza (blitzkrieg) dayanıyordu, bunlar olmazsa yenilgi de kaçınılmazdı.

    Almanların kazanmasını sağlayan İngiltere ve Fransa'nın yavaşlığıydı. Tank ve uçağın önemini kavramamışlardı. (Diğerleri gibi) Özellikle tanlar piyade destek silahı olarak görülüyor, bağımsız zırhlı hareket akla bile gelmiyordu. Seferberlik ve cephenin doldurulması klasik ordu hareketine uyan şekilde çok yavaş oldu. Eğer hızlı davranıp Maginot hattını denize kadar uzanacak şekilde genişletseler ve kuzey hattını yeterli kuvvetle tutsalar almanlar büyük ihtimalle yenilirdi.

    Oysa bunu yapamadılar. Almanların bağımsız Hollanda ve Belçika'yı çiğnemesini düşük ihtimal gördüler. Ağırlığı yine Maginot hattına verdiler ve kuzeyi zayıf kuvvetle tuttular. Kuzey için gerekirse kullanmak için kuvvetin büyük kısmını ihtiyatta-geride tuttular. Klasik ordunun yavaş hareketinin, hızlı blitzkrieg tarzına cevap veremeyeceğini görmediler. Almanların Maginot hattına yönelik sahte yığınağını (piyade ile aldatma saldırısı hazırlığı) yuttular. Hava hareketine gereken önemi vermediler. Üstelik zırhlı birlikleri de almanlardan iyiydi.

    Zırhı birlik konusuna gelirsek almanlar daha kötüydü dediğimiz gerçektir. Savaşın başında İngiliz-Fransız tankları almanlarınkinden iyiydi. Almanların başlangıçta dört ana model tankı vardı. Panzer-I eğitim tankıydı ve sadece makineli tüfeği vardı. Buna rağmen gerektiğinde savaşta kullanılmıştır. Panzer-II hafif tanktı ve 20 mm küçük bir silaha sahipti. Asıl amacı hızlı hareket, keşif ve uygun yumuşak hedeflere saldırmaktı. Panzer-III düşman tanklarını yoketmek üzere tasarlanmıştı. Panzer-IV ise piyade destek tankıydı.

    Burada almanlar savaşa tanklarını yeterince geliştirmeden girmek zorunda kaldılar. Guderian'ın düşman tanklarını yok temek için Pz-III tankına en az 50 mm top takılmasını istemesine rağmen lojistik birimine kabul ettiremedi. 50 mm top azdı ve bol miktarda 37 mm top vardı. Mühimmatı zebil gibiydi. Tüm kuvvetler ortak kullandığından ikmali kolaydı. Bu yüzden tank yoketmesi planlanan Pz-III tankı 37 mm top ile zayıf kaldı. Pz-IV ise piyade destek silahı olarak 75 mm kısa top kullanıyordu ve tanklara pek etkili değildi. Üstelik bu tanklar hız için (blitzkrieg) tasarlandığından zırhları zayıftı.

    Oysa Fransız H35 ve İngiliz Matilda çok daha güçlüydü. 37 mm top bunlara karşı etkisizdi. Özellikle Matilda tankına çizik bile atamıyordu. Pz-III tankına sonradan takılan 50 mm top bile Matilda tankına karşı zayıftı ve ancak hassas yerlere hasar verebiliyordu. Buna mukabil bu tanklar her alman tanının zırhını delebiliyordu. Bu sebeple almanların ilk saldırısında bu tanklar ile karşılaşan alman komutanlar panik yaşamışlardır. Hatta yüzlerce tankın kendilerine geldiğini görünce geri çekilmeye çalışmışlardır. Üst karargahlara panik içinde mesajlar göndermişlerdir. Eğer iyi bir hücuma uğrasalar dağılmaları muhtemeldi.

    Almanları kurtaran hız olmuştur. Daha iyi tanklarına rağmen Fransız-İnigiliz tarafı tankın önemini kavrayamadığından bu gücü kullanamamıştır. Amerikan-Fransız-İngiliz doktrininde tank sadece bir piyade destek silahı olarak görülmüş ve savaşın sonuna kadar da bu fikir pek değişmemiştir. Bağımsız tank hücumu taktiği geliştirilmemiştir. Tanklar yakın çatışmada piyade destek amaçlı olduğundan çok iyi zırha ve iyi silaha sahiptir ama aşırı derecede yavaştır. Zira yavaş piyadeye eşlik ederken hıza ihtiyaç olacağı öngörülmemiştir. Ayrıca yeterli telsiz sistemi olmadığından (piyadenin yanında, ne gerek var telsize dimi) bağımsız hareket edecek haberleşme olanağı da yoktu zaten. Bu yüzden ilk şoku atlatan almanlar blitkrieg sayesinde başarılı olabilmiştir.

    Guderian, Manstein gibi blitzkrieg ustaları ise hızın ve manevranın önemini kavramışlardı. Zaten tankları da buna göre tasarlatan Guderian'dır. Maginot hattı karşısında aldatıcı alman piyade taarruzu görevini yapmış, düşmanı bu hatta toplanmayı ve kuzeyi zayıf bırakmayı sağlamıştır. Üstüne rakipsiz ağır alman hava taarruzu da bunu pekiştirmiştir. Düşmanın klasik doktrine göre gelişen ve yavaş hareketini gören Guderian ve Manstein bunu kaçırmamıştır. Zayıf zırlarına rağmen yüksek hızları ve iyi telsiz ağı sayesinde kuzeyden dalarak hızla düşmanın arakasına sarkmışlardır.

    devam



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi melikulupinar -- 23 Ekim 2014; 18:41:56 >




  • Uzun süre 2. Dünya Savaşı tarihi öğrenmeye çalıştım. Birçok Rus ve Alman ile konuşma fırsatı buldum. Yabancı kaynakları okudum. Bunun sonucunda Hitler'in savaşı kaybetmesinin birkaç nedeni olduğu düşünülüyor. Bunlar

    - Almanya'yı olduğundan fazla görmesi. Bu yüzden çok fazla yanlış karar almış, her ülkeye saldırmıştır.
    - Hitler asker olmadığı halde savaş sırasında ki yapılacakları kendisi belirlemeye çalışmıştır. Örnek olarak savaşın dönüm yeri olarak 2 yer vardır. Birisi doğuda Stalingrad, öteki batıda D-Day (Mütefiklerin Fransa Çıkarması) Rommel ( Almanların gelmiş geçmiş en iyi generalidir ve kesinlikle nazi değildir) Amerikanların Fransa'ya Normandiya üzerinden çıkacağını tahmin etmiştir ve Hitler'den tank bölüklerini o tarafa kaydırmasını istemiştir fakat Hitler onun istediği yere değil daha da geriye konuşlandırmıştır. ve Amerikanlar daha kolayca Normandiya'ya çıkmıştır.
    - Ayrıca en büyük hatası Barbarossa Harekati ile Sovyetler Birliği'ni işgal etmeye çalışmıştır. Sovyetler, Almanlardan kat ve kat daha büyük bir ordusu ve güçlü ekonomisi ile Nazi Almanyasını yok etmiştir. Öyleki 1943 yılının ortalarında Almanlar ellerindeki kuvvetlerin yüzde 70'inden fazlasını sadece Sovyet ilerleyişi durdurmak için ayırmışlardır. (Yüzde 30 ise öteki cephelerde Abd, fransa, ingiltere vs karşı)
    - Rusları o dönemlerde yenmek imkansız gibi birşey. Çünkü Rus iklimi Almanların ayak uydurabileceği gibi bir iklim değildir.


    Küçük birşey eklemek istiyorum Hitler'in Türklerden korktuğunu falan düşünenler de var. Bu yüzden Yunanistan'ı aldığı halde Türkiye'ye saldırmadığı iddaa eden arkadaşlar var. Bunun cevabı çok açık. Sovyetlerden Amerika'dan korkmayadan bir adam, yeni kurulmuş henüz tam yeterice kendi kendini bile yetemeyen bir ülkeden hiç korkmaz. Hitler'in Türkiye'ye saldırmamasının tek sebebi, Türkiye'nin direk Irak ve Suriye ile bağlantısı olmasıdır. Hitler, Türkiye'ye saldırsaydı, Türkiye ABD, Ingiltere , Fransa gibi Mütefik devletlerin safında yer alacaktı. Irak o zamanin İngiltere sömürgesi, Suriye'de Fransa Sömürgesi olduğu için ingiltere ve fransanın lojistik ve asker ikmali anlamda eli oldukça kuvvetlenecekti. Bunu istemediği için saldırmadi




  • Almanyanin simdiki konumuna bak dunyanin en buyuk 3. Ekonomisi sence ruyasi gercek olmadimi ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • umitmar48 kullanıcısına yanıt
    Ama ordusu...??

    amerikan güdümlü israil kuklası bir hükümeti ve amerikan ordusunun kontolünde göstermelik kukla bir ordusu var. Avrupadaki en çok nato üssü de en çok amerikan askeride almanyada bulunuyor. asayiş berkemal yani. Almanları tarihten okuduğum tanıdığım kadarıyla rüyaları kesinlikle bu değil.
  • verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ederim 2 dünya savaşına büyük bir merakım var
  • çok basit sscb stalingrad savunmasını çok iyi yaptı kışa kadar uzarsa kazanacağını biliyordu sscb

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • OLdukça ayrıntılı anlatılmış okumak istersen
    http://www.serenti.org/hitler-neden-kaybetti/
  • Asıl sorun bence dünyanın önde gelen her ülkesiyle neredeyse düşman olması. Bir yerde ittifak kazanmak gerek. Karşına Fransa'yı İngiltere'yi Abd'yi Rusya'yı alıp bir savaşta hepsini alt edemezsin.
  • Temel olarak o kadar cok ulkeyle ayni anda savasmasi.sovyetlere savas acmayacakti o zaman bir sansi olurdu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jeodempp -- 24 Ekim 2014; 14:23:03 >
    < Bu ileti m.bolumsonucanavari.com kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    Ne Rusya ne iklim.ABD'nin savaşa girmesi ve İtalya gibi beceriksiz bir devletle müttefik olmasıydı bu kadar net.

    +1

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • FlameSplasher kullanıcısına yanıt
    rusya moskavanın alınmasıyla bitmez.çünkü geride hala kaynakları sanayisi ve insan gücü var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: İzmirli Samuray

    quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    quote:

    Orijinalden alıntı: naberabi

    asıl işi rusya yaptı.

    Ne asıl işi Rusya yapması ABD'nin silah,yakıt,erzak yardımları olmasa Rusya bir halt yapamazdı.Hele Stalin gibi bir paranoyağın yönetiminde.Japonya ABD'yi savaşa katacak saldırıyı yapmasaydı iki devlet Rusya'yı dümdüz ederdi.

    o değilde merak ettim japonya neden böyle bir fantazi yaptı ?


    Sibirya kurdu hatırına cevaplayayım.
    Japonlar doğrusu hiç fantazi yapmadılar, tam tersine ABD'ye mi yoksa Sovyetler Birliğine mi saldıralım kararını alırken kendi Sovyetler Birliği ile savaş deneyimlerini değerlendirdiler;
    Japonya 2. Dünya savaşı daha başlamadan Sovyetler Birliği ile savaş halinde idi ve çok şiddetli sınır çatışmaları yaşanıyordu Sibirya ve Mançurya sınır bölgesinde. 1939'da bu çatışmalar açık savaşa dönüştüler ve Kızıl Ordu deyim yerindeyse Japonların en iyi birliklerini silindir gibi ezdi.

    http://en.wikipedia.org/wiki/Battles_of_Khalkhin_Gol

    İnternette bir yerlerde Japon askeri cuntasının tartışmalarını okumuştum, ( daha doğrusu Japon cuntasının savaş suçlusu olarak idam edilmeyen bir General üyesinin savaştan epey sonra yazdığı anılarıydı ) ABD'ye mi yoksa Sovyetlere mi saldırmak konusunda. Daha önceden Sovyetler Birliği ile yapılan savaşa katılan Genelkurmaydaki tüm generallerin tutumu ortak olmuş bu karar alınırken; Sovyetler olmasın, çok lanet savaşıyorlar ve çok pis silahları var! Amerika'ya saldırma kararı çıkmış bu şekilde, gerçi Amerikayı tanıyan birileri de " 6 ayda işini bitirmezsek kaybederiz biz bu savaşı " demiş ama onu dinleyen olmamış!

    Bu soruların cevaplarının ABD ve Avrupa eksenli gelmesi çok tuhaf, sanıyorum bilginin kaynağı ile ilgili bir sorun var? Sovyetleri değerlendirirken devasa bir ülke olduğu, Batıda Avrupa Doğuda Asyanın sınırlarını çizdiği göz ardı ediliyor. Böyle bir ülke söz konusuyken Stalingrad veya Moskova'nın ne kadar önemi olabilir ki?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: naberabi

    rusya moskavanın alınmasıyla bitmez.çünkü geride hala kaynakları sanayisi ve insan gücü var.

    Hitler' in tanklarının Kazakistan' a sürdüğü Rus Platolarınj gördüm. Sonsuz bir düzlükte en küçük bir yükselti bile yok. Volga Nehrine kadar kesintisiz devam ediyor.
    Stalin' i sevmeyiz ama dehasını takdir etmek lazım. Çünkü Alamanları sınırda durdurmak yerine Rusya' nın derinliklerine hapsedip ikmal yollarını yokederek zafer kazandı.
    Volgagrad(STalingrad) şehrindeki bu büyük zaferin Meçhul asker anıtını görünce garip duygulara sürükleniyorsunuz, çünkü o şehitlerin içinde Müslüman Türkler de vardı...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • TuVNeRa kullanıcısına yanıt
    stalin fabrikaları doğuya taşıdı.ayrıca muzzam insan gücü ve elbette direnecek bir ülke var.ama hitlerin insan kaynağı stalininki kadar çok değildi.amerikada yardım ediyordu.bu yüzden hitler yenilecekti.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi naberabi -- 26 Ekim 2014; 13:37:04 >
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.