Şimdi Ara

Hayatlarınıza bir anlığına bakın

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
436
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Hiç ölmemeyi hepiniz düşünmüşsünüzdür, ya bilinçsiz bir şekilde hiç ölmüyorsak? Hiçbir şey bilmeden bu evrene geldik, neden burada olduğumuzu bilmiyoruz. Ne gariptir ki hiçbirimiz "neden buradayım!, bunlar da ne böyle?" diye haykırarak gökyüzüne bakmıyor, sanki çok normalmiş gibi geliyor hepimize, olması gereken buymuş gibi.

    Yaşadığımız tüm illüzyonlara normal gözle bakmamız, bilincimizin çeşitli boyutlarda ve varlık formlarında zaten yaşamış olmasının yarattığı bir his olabilir mi? Hiç düşündünüz mü, her insanın aslında "siz" yani ben olduğunu?




    Bu konu hakkındaki diğer yaklaşımım ise şudur, yaşadığımız hayatı tekrar etmek, hiç bitmeyen bir tekrar düşünün, hiç ölmemek, yaşadıklarımızı yeniden aynı veya farklı deneyimlemek, hiç haberimiz olmadan.

    Bilmeden yaşadığımız hayatları tekrar ve tekrar yaşıyor olabiliriz, bunu kanıtlamamız olası değil. Sonuçta nasıl bilebiliriz ki? Belki tam şu an, benim öldüğüm ve yeniden yaşayarak farklı olasılıklarla bu noktaya gelip klavyedeki tuşlara basmamdan ibarettir. Saçma geldiğini biliyorum, daha önceden aklıma gelmişti üzerinde fazla durmamıştım, sizlerin düşüncelerini merak ettim ancak.




    Neden gökyüzüne bakıp "Neden!" diye bağırmıyoruz? Nasıl normal olabilir bu kadar şey? Hiçbir yerden çıkmış sanki, tam ortasına düşmüşsün gibi, bir kafesin içerisindesin ve düşünerek kilidini açmaya çalışıyorsun, sanki birileri de düşüncelerini bozup kafesten kurtulmanı engelliyor gibi.







  • Biraz inception filminden etkilenmişsin galiba :)

    Beyin teknik olarak tüm insanlarda var, fakat bu senin dediklerini yapabilmek için sorgulayıcılık, nedensellik gibi kavramlara hakim olmak gerekir. Bu kavramlara hakim olabilmek için ise bir çok farklı yazarı okuyup elde ettiğin bilgileri çapraz sorguya çekmek gerekir. Birçok kişi kitap okumadığından, yada hep aynı düşüncedeki insanları okuduğundan sorgulama yeteneğine sahip değil. Onların önüne doğrular ve yanlışlar kesin çizgilerle çizilmiştir, buna kültür mü dersin anane mi dersin o sana kalmış bir şey. Bu düzenden kendini sıyırdığın an zaten etrafındakileri sürüyle haraket eden robotlar gibi göreceksin. İş burada başlıyor, yalnız kalacaksın çünkü kimse senin gördüğünü göremeyecek. Bu noktadan sonra seni dışlayacaklar, çünkü sen bu düzene çomak sokmuşsun o vakitten sonra. İşin kilit noktası FARKINDALIĞI YARATMAK ve hemen sonra ATALETİNİ YENMEK.
    Bu insanlar tarihin her safhasında azınlıkta kalmıştır fakat dünyanın akışını değiştirenler de bu insanlar olmuştur. Bununla ilgili birkaç güzel söz var bildiğim.

    Hiç kimse hatalıca özgür olduklarını düşünenler kadar umutsuzca köleleştirilmemiştir. - Johann W. Von Goethe

    Sadece en zeki ve en aptal insanlar değişmeyi reddeder. - Konfüçyus

    Taassup cahilliğe dayanır. Bundan dolayı taassubu olan cahildir. İlim mutlaka cahilliği yener, o halde halkı aydınlatmak lazımdır. - Mustafa Kemal Atatürk

    konunun farkında bile olmadığımdan bahsetmişsiniz, anlatabildiklerin anlayabildklerinizle sınırlıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi zimbabve milyarderi -- 24 Mayıs 2015; 11:25:32 >




  • Aslında bir filmden ziyade bilmediğin bir düşünce akimindan etkilenmişsin. Yani yazının belli bölümlerinde onun kokusunu aldım.

    Bakmak istersen; solipsizm.

    Edit: üstteki arkadaş konuyu anlamamış bile o kadarını söyleyebilirim bu yazın hakkında. :) eğer dediğim akıma bakarsan bu konuda düşünsel evrim yaşayabilirsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kaan0nur -- 24 Mayıs 2015; 5:49:10 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • zimbabve milyarderi kullanıcısına yanıt
    Gerçekten tebrik ediyorum seni.
    Yukardaki mesajdan bu anlamı çıkarmak gerçekten çook büyük başarı.
    Nasıl kastırdın acaba

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir adı olduğundan haberdar değildim.

    Şu anda camdan dışarısının var olduğunu bilemem değil mi, bakmadıkça. Eğer buna göre gidersem, insanların çok üstün, büyük ve önemli olan varlıklar olduğunu düşünmeye başlayacağım, evrenin gözlem sırasında var olması ne demektir ki?

    Var olmanın kıstasları nelerdir, bir gözlemci geldiğinde madde olarak görülebilmek midir var olmak? Yoksa var olmak da mı görecelidir? Dünyanın bana uzak ülkesinde patlayan bombanın çıkardığı ses ve yerde açtığı delik, bana göre şu anda var olmasa bile onlara göre gerçek. Onların gerçek olduğunu nasıl bilebilirim?


    Gerçekten çok kötü hissettiriyor, bu merak beni öldürecek.
  • The Neighbourhood kullanıcısına yanıt
    Aslında, düşünüyorum öyleyse varım cümlesini daha derin analiz edebilmek lazım bu konuda. Ama bu diğerlerinin de düşündüğünü göstermez. Yani demek istiyorum ki şuan gördüğün yanındaki kişi düşünmüyor olabilir. Hatta hiç var da olmayabilir. Çünkü solipsist düşünceye göre benim daha çok anladığım ve benimsediği olay; herkes(veya her sey) sen, sen herkessin.

    Diyeceğim o ki her şey idea olarak var olabilir senin dediğine göre. Ve olmaması için bir sebep de yok. :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hayatın bir anlamı yok. Anlam arayıp durmayın artık.

    Denize düşüp kaybolan su damlası
    Toprağa karışan toz zerresi
    Nedir bu dünyaya gelip gelişimizin manası?
    Fena bir böcek işte, bugün var yarın yok.
    / Ömer Hayyam
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Vratyas

    hayat boş eylen coş

    Blockunu açtım yine boş mesajlar atıyorsun. Git başka yerde mesaj sayını arttır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • İnsanın vicdani yükümlülükleri bu şekilde bir anlayışa bu anlayışta algıda seçiciliğe yol açıyor. Dünyaya gelmeden önce içi su dolu bir yerde boğulmadan 9 ay kalıyoruz. Bu anlayışla dünyaya gelen bizler aslında olumun olamayacağı anlayışına sahip oluyoruz.

    Zorluklar veya hayatın zevklerine bir kazanım olarak yaklaşıyoruz. Bu durumda bulunan bir kişinin ortak değerleri yaşamın kaynakları konusunda anlam kazanıyor. Su var yiyecek var öyleyse suyun ve yiyeceğin bulunmadığı yukarıdaki boşluk anlamsız diyoruz.

    İlim artıp hayatın kaynağı orası olmalı diyince yine su ve yiyecek aramak için oraya gidiyoruz. Bizlerin şartla programla yaratılmış bir şey olduğumuzu düşünmek lazım. Yaşamın dışında olan şey bizim için ne kadar mucizevi olsa da anlamsız.

    Bu durumun bir eksiklik olduğunu söylemek mümkün ama genel kabul gormesi çok mümkün değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok garip şeyler bunu mantık çözemez. Sınırlıyız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok güzel anlaşılır cümleler kurmuşsun.
    Uzun uzun üstünde konuşulabilecek bir konu bu.
  • Ken Grimwood 'un Sil Baştan romanı,konusu biraz daha farklı olsa da senin anlattıklarına benziyor.Söylediklerin doğru veya yanlış olabilir,fakat ikisini de ispatlayamazsın.
  • To be or not to be!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mahmudhudavendi

    To be or not to be!

    Orhan Veli nin şiiri değil mi bu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hayir.
    Kibar feyzo filminden bir replik. Ama ingilizce versiyonu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.