Şimdi Ara

Hasan Akar'ın 'Atatürk'e hakaret' davasında karar: 2 yıl 6 ay hapis

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
5
Cevap
0
Favori
159
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Hasan Akar'ın 'Atatürk'e hakaret' davasında karar: 2 yıl 6 ay hapis



    Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nce "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret ile halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlarından yargılanan Hasan Akar, toplam 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.


    Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Hasan Akar ile avukatı katıldı.

    Son sözü sorulan Hasan Akar, "Beraatimi istiyorum." dedi.

    Mahkeme, sanık Hasan Akar’ın "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret’’ suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırarak, suçun basın yayın yoluyla işlenmesi nedeniyle cezayı 1 yıl 6 aya çıkarttı. Sanık Akar'ı "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçundan da 1 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme, cezaların ertelenmemesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
    quote:

    -http://aa.com.tr/tr/turkiye/hasan-akarin-ataturke-hakaret-davasinda-karar/864809

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik



    Suçunun gerçekleştiğini düşünmüyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yallah içeri alçak seni.
    İçeride çürürsün umarım.
  • üşenmedim sizler için uzun uzun yazdım/ hazırladım. umarım faydası olur.



    madde metni



    (1) halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir telikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

    (2) halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

    (3) halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezaladırılır.



    suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli unsuru



    tck mdd 218’ de düzenlenmiştir. tck mdd 216’ yı da içerisine alan “kamu barışına karşı suçlar’ın” tamamının ortak hükmüdür.

    tck mdd 218: yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar arttırılır.



    korunan hukuki değer



    bu suç tipinde korunan hukuki değer “suçun işlenmesiyle, toplumun çeşitli katmanları arasında ortaya çıkabilecek kin ve düşmanlık duygularının doğmasının önlenmesidir.” ki zaten suçun bulunduğu bölümün başlığı da “kamu barışına karşı suçlar”dır. buradan da anlaşılacağı üzere kamu barışı korunmak istenmiştir.



    suçun unsurlari



    1. tipiklik



    bu suç bakımından işlenen fiilin tipik sayılabilmesi (işlenen fiilin, kanunda belirtilen suç kalıbına uyması) için aleni tahrikin: din farklılığı gözetlilerek işlenmesi bakımından farklı dinlere mensup; ırk farklılığı bakımından farklı ırklara mensup; sınıf farklılığı bakımından farklı sınıflara mensup; mezhep farklılığı bakımından farklı mezheplere mensup; bölge farklılığı bakımından işlenmesi için ise farklı bölgelere mensup halk kesimlerini birbirlerine karşı kin ve düşmanlığa sevk edecek şekilde yapılması gerekir. madde metninin ilk fıkrasından da anlaşılacağı üzere halk kesimlerinde bulunması aranan özellikler özellikle belirtilmiştir.

    işbu sebeple suçun oluşması için, tahrik edilen ve tahrike maruz kalan grupların mutlaka madde metninde sayılan özelliklere sahip olmaları gerekir. bu sebeple sosyal sınıf, ırki din, mezhep veya bölge farklılığı gözetilmeden farklı düşüncelere veya ideolojilere mensup halk kesimlerinin birbirlerine karşı tahrik edilmesi inceleme konusu suçu oluşturmaz.

    örneğin, zayıfları şişmanlara karşı, siyah zeytin sevenleri yeşil zeytin sevenlere karşı veyahut spor yapanları spor yapmayanlara karşı kin ve düşmanlığa tahrik etmek tck 216 suçunu oluşturmaz.

    yine aynı halk kesimi içerisindekileri birbirlerine karşı etmek de bu suçu oluşturmaz, örneğin işçi sınıfının bir kısmını yine işçi sınıfının bir kısmına karşı tahrik etmek ilgili suç bakımından tipik değildir ve haliyle inceleme konusu suçu oluşturmaz.

    örneğin, 5 vakit namaz kılan müslümanları, namaz kılmayan müslümanlara karşı tahrik etmek bu suçu oluşturmaz. zira madde metninde tek tek sayılan farklı; din, mezhep, bölge, sosyal sınıf, ırk söz konusu değildir. fakat islam dinine mensup kimseleri, hıristiyanlık dinine mensup kimselere karşı tahrik etmek bu suçu oluşturur, zira ortada farklı bir din vardır.



    aynı şekilde, sol ideolojiye sahip kimseleri sağ ideolojiye sahip kimselere karşı tahrik etmek de bu suçu oluşturmaz. zira madde metninde “ideoloji” kavramı yer almamaktadır. fakat işçileri(alt sosyal sınıf, işçi sınıfı), patronlara(egemen sınıf) karşı tahrik etmek bu suçu oluşturur.

    ek olarak salt bunların var olması yeterli değildir. bunlara uyan tahrik sonucunda; kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike ortaya çıkmalıdır.

    bu tehlike halk kesimleri arasında olmalıdır. bir halk kesimini; bir kurum, kuruluş, yapı, devlet tüzel kişisi ve benzerine karşı tahrik etmek bu suçu oluşturmaz. örneğin, halkın bir kesimini türk tarih kurumu’na veya uludağ sözlük’ e veya cumhuriyet gazetesi’ ne veya türkiye cumhuriyeti devletine veya donald trump’ a karşı tahrik etmek bu suçu oluşturmaz. zira bunlar halk kesimi değildir. şartları varsa hakaret suçu elbette ayrıca söz konusu olabilir.

    2. maddi unsurlar



    a. fiil



    bu suçta ceza normunun yasakladığı fiil, “ kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” dir. bu tahrik sayılan farklı özelliklere sahip halk kesimleri arasında kin ve düşmanlık aşılamaya veya mevcut kin ve düşmanlığı devam ettirmeye yönelik olmalıdır.

    tahrik fiili alenen işlenmiş olmalıdır.

    alenen kavramına ilişkin kesin bir tanım bulunmamaktadır. zannımca “doğrudan doğruya geniş bir şahıs kitlesi tarafından algılanabilecek hareketler” tarifi doğru olacaktır. fakat algılanabilmesi şarttır da diyemeyiz, herkesin algılama imkanının mevcut olduğu bir umumi yerde yapılması da aleniyete işaret eder. yine aynı şekilde kalabalık sayıda kimselere ulaşabilecek vasıtaların kullanımı da aleniyete işaret eder.

    suç aleni tahrikin yapılmasıyla tamamlanır, tahrik edilenlerin fiili algılamış olmaları aranmaz. hareketin öğrenilebilir olması yeterlidir, suç o anda oluşur.

    suç, sırf hareket suçu olduğundan suçun tamamlanması için, tarhik edilenlerde, hareketi algıladıktan sonra ayrıca kin ve nefret duygularının oluşması aranmaz.



    b. fail



    madde metnine göre fail; “belirli farklı özelliklere sahip halkın bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse” olarak gösterilmiştir. bu nedenle fail, ceza sorumluluğu olan herhangi bir şahıs olabilir.



    c. mağdur



    tck mdd 216/1 fıkrasındaki özellikleri taşıyan, diğer kesimin tahrik olduğu kesimdir. örneğin, işçi sınıfı, egemen sınıfa karşı tahrik edilmişse mağdur egemen sınıftır.

    eğer bu halk kesimleri birbirlerine karşı şiddet eylemlerine başlarsa, diğer şartlarda sağlanıyorsa tck 214 suçu meydana gelir.

    d. konu

    halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun konusu, bölüm başlığında da vurgulandığı üzere, kamu barışıdır. yukarıda da bahsettiğim üzere “korunan hukuki değer”de “kamu barışı”dır.



    bilindiği üzere suçun işlenmesi konuya ya bir zarar verir ya da onu tehlikeye uğratır. bu itibarla suç tipinde belirtilen hareketin yönelik olduğu konunun, hareketten etkileniş derecesine ve şekline göre suçlar; tehlike suçları ve zarar suçları olarak ikiye ayrılır. halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu, bu ayrım bakımından tehlike suçudur. tehlike suçları ise “somut tehlike suçları” ve “soyut tehlike suçları” olarak ikiye ayrılmaktadır.

    madde metninden ve gerekçesinden ise somut tehlike suçu olduğunu çıkarmak mümkündür.



    3. manevi unsurlar



    tck mdd 216/1’ de yer alan suç kasten işlenebilir, taksirle işlenen şekli cezalandırılamaz.

    kasten işlenen suçlar kural olarak hem doğrudan (doğrudan kastla) hem de olası kastla işlenebilir. kanuni tanımında “bilerek, bildiği halde” gibi ifadelere yer verilmiş olan suçlar sadece doğrudan kastla işlenebilir.

    işbu yüzünden bu suç hem doğrudan (doğrudan kastla) hem de muthemel (olası kastla) işlenebilir.

    doğrudan kast, suçun kanuni tanımında yer alan maddi unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. şu halde bu suçun bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi halinde doğrudan kast hali vuku bulur.

    olası kast durumunda ise kişi, maddi unsurların somut olayda gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemektedir. diğer bir deyişle fail unsurların meydana gelmesini, yasaklanan fiilin gerçekleşmesini kabullenmektedir.

    amaç ve saik, bazı tanımlarda suçun temel şekli bakımından aranan bir unsurdur. bu suç tipi için failin belirli bir saikle hareket edip etmemesi suçun oluşması bakımından önemli değildir, zira 216/1 de belirli bir saikle hareket etmesi aranmamaktadır.



    4. hukuka aykırılık unsuru



    bu suç tipiyle ilgili olarak hukuka aykırılığı kaldıran unsurlardan (hukuka uygunluk sebeplerinden) en önemlisi “düşünce özgürlüğü”dür. düşünce özgürlüğünün sınırları içerisinde yer alan ifadeler bu suç için hukuka aykırılığı ortadan kaldırır.

    böyle bir durumda bir hakkın icrası kapsamında hukuka uygunluk sebebi söz konusu olur.

    ayrıca bakınız: anayasamızın 25. ve 26. maddeleri ve aihs’in 9. ve 10. maddeleri.



    suçun özel görünüş şekilleri



    1. teşebbüs



    kin ve düşmanlığa alenen tahrik suçu, sırf hareket suçu niteliğindedir. suçun oluşması için maddi anlamda bir neticenin ortaya çıkması aranmaz.

    aleniyet bu suçta unsur olduğu için suçun oluşma anı, aleniyete verilecek anlama göre tayin edilecektir.

    bu suç teşebbüse elverişli değildir.

    2. iştirak



    bu suç bir kişi tarafından işlenebileceği gibi, birden çok kimse tarafından da işlenebilir. bu sebeple, bu suç iştirak bakımından farklı bir özellik göstermez.

    3. içtima



    failin, kin ve düşmanlık içeren sözleri, suç işlemeye doğrudan tahrik (tck mdd 214) teşkil edecek ifadelerde içerebilir. böyle bir durumda diğer şartları da bulunmak kaydıyla failin fikri içtima (tck mdd 44) kuralları çerçevesinde cezası daha ağır olan maddeden sorumlu tutulması gerekir.

    bu suç, şartları mevcut olmak kaydıyla müteselsilen de işlenebilir.

    fail bu suç ile birlikte başka bir suç da işlerse, bu durumdan şartları varsa fikri içtima yoksa gerçek içtima kuralları uygulanarak fail cezalandırılır.



    soruşturma usulü



    bu suça bakmakla görevli mahkeme, asliye ceza mahkemeleridir.

    suç, sivil şahıslarca veya görevleriyle ilgisi olmaksızın kamu görevlileri tarafından işlenirse, soruşturma ve kovuşturma re’sen yapılır.

    görev sebebiyle kamu görevlisi tarafından işlenirse, soruşturma 4483 sayılı kanun hükümleri gereğince yürütülür.



    artuk, gökçen, yenidünya' nın ders kitabı olarak okutulan ortak eserinden büyük oranda faydalanılmıştır.



    edit: kaynak göstermeden alıntı/ çalıntı yapmayınız efenim. emeğe saygı, artı rep.*



    Kaynak: uludağsözlük.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Wheatley

    Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik



    Suçunun gerçekleştiğini düşünmüyorum.

    Yav, neyse ne. Bunun yeri burası değil. Git mahkemeye itiraz et, imza kampanyası başlat ya da al eline pankartı eylem yap '' hasan akar yalnız değildir. '' '' Dinime dokunma! '' falan ...
    Dinle alakalı ağır bir eleştiride bulunduğunuzda da, bu madde suçunuza ekleniyor. Şimdi bana Mustafa Kemal ile islam'ı mı karşılaştırıyorsun diye ağlama. Manevi değer manevi değerdir. Kimisi için tabu '' Türklük '' kimisi için '' müslümanlık '' kimisi için '' Atatürk '' ... Tüm değerleri birden benimseyebilen kitle küçük bir azınlık, yapısı itibariyle bu değerler öyle ve ya böyle bir noktada çatışıyor ... manevi bir değere karşı yapılan hakaret, sonucu itibariyle zaten '' halkı kin ve düşmanlığa tahrik '' etme niteliği taşıyor. Türkiyedeki gibi çok zıt kutuplara sahip toplulukların oluşturduğu milletlerde, bu tarz bir saçmalık, belli bir kesimi rahatsız edeceği gibi, belli bir kesimin de hoşuna gidecek ve hatta rahatsızlığını dile getirmeye çalışan kesime karşı eyleme geçmeleri için cesaretlendirecektir: Al sana '' halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek ''.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.