Hacettepe Üni. İç mimarlık ve çevre tasarımı

Sözlükteki giriyi ben yazdım arkadaşlar. Aslında forumun eskisiyim ama kullanıcı hesabıma erişemediğimden sıfırdan kullanıcı açmak zorunda kaldım.

ekşi sözlük'teki bölüme yönelik bir başlık olduğu için iş imkanı vs. gibi şeylerden orada bahsetmek olmazdı. Burada aydınlatayım sizleri.

İç mimarlık hala Türkiye içinde oturmuş bir meslek değildir. Etkisiz bir odası vardır. YÖK en son kamudaki mimar ilanlarına iç mimarların atanmasını yasakladı. Yıllarca "iç mimarlık kursları" adında zırvalar, bizlerin dört sene dirsek çürüttüğü bu eğitimi sunduklarını iddia ederek para kazandılar ve MEB onaylı sertifika verdiler. Mesleğin ülke çapında tanımı ve işlerliği konusunda hala sıkıntı var.

Normal şartlarda nasıl olmalıdır? Bir projede mimar, iç mimar, şehir ve bölge planlamacı ve peyzaj mimarı birbirleriyle sürekli temas halinde olarak tasarım kararlarını vermelidirler. Ama Türkiye'de bu durum hala biraz zor, hala biraz ittire kaktıra.

Şimdi bir iç mimarlık bölümünden mezun olduğunuzda şu opsiyonlarınız olur. 1) şantiyede olursunuz yani işin mutfağına girersiniz, 2) proje çizimi ya da görselleştirme üzerine gidersiniz, 3) mobilya sektörüne girersiniz, 4) tasarım ile alakalı başka alanlara kayabilirsiniz; sanat, reklam vs...

ve 5) akademik olarak kariyerinize devam edebilirsiniz.

İş hayatına yönelik pembe bir portre çizmek doğru olmaz. Zorlukları olacak. Ama şu da var, ben şimdi derim size "Şahane imkanlar var." diye, şansınıza üst üste kısıtlı imkanları olan yerlerde çalışırsınız. Sonra bana söversiniz, ama sövmeyin. İş hayatında tutunabilmek %60 size bağlı. %40 da çalıştığınız şirket, ortam ve şans. Çalışacaksınız, zor bir eğitim süreciniz olacak ama hakkını vereceksiniz. Ufkunuzu genişletecek her fırsata saldıracaksınız, çalıştaydır, yarışmadır, yurtdışı stajıdır, Erasmus'udur. Yurtdışında çalışmak istiyorsanız mutlaka yurtdışında yüksek lisans yapmalısınız ve kontakt yaratmalısınız. Günümüzde hiçbir iş kolay değil, her işin zorluğu var. İç mimarlığın biraz daha zorluğu var. Maaş derseniz, o da değişken. 1600 TL alanı da var, 4500 TL alanı da. Yine sizin kendinizi geliştirmenize ve konumunuza bakar. Yani diyeceğim iş imkanı ve ya maaşın dolgunluğu diye düşünerek iç mimarlık seçmeyin. Hiçbir mesleği seçmeyin. Bu mesleği yapmak istiyor musunuz? İlginizi çekiyor mu? Bir mekanı tasarlamak uzun yıllarca keyif alarak yapacağınız bir iş mi? Kendinize bu soruları sorun. Para kazanılır, bir şekilde kazanılır. Kolunuzda sonuçta altın bilezik olacak. Önemli olan bu bölümü okumayı gerçekten istiyor musunuz, onun cevabını verin. Ve standart derse gir/dersten çık öğrencisi olmayın. İşleri son güne bırakırsanız, mimarlık ve iç mimarlık bitmez, mahvolursunuz. Okuyun, gezin, farklı müzikler (Demet Akalın ile gelmeyin mesela!) dinleyin, sanatsal faaliyetlere katılın, kendinizi her alanda zenginleştirin.

Geçen haftadan beri ekonomik olarak ne şartlardayız, görüyorsunuz. İş imkanları diye çok üstünde durmayın. Bir ilgi alanı ve ona bağlı mesleği belirleyin ve Palpatine'in Mace Windu'ya çaktığı şimşeklerin aynısını eğitim hayatınıza yapıştırın. Kimse şu an size herhangi bir mesleğin iş imkanı hakkında kesin konuşamaz. Siz kendinizi geliştirin, devamına bakarsınız. Umarım anlatabildim.