Şimdi Ara

( Gülermisin Ağlarmısın ? ) Kısaca Hayat Hikayenizi Yazarmısınız ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
240
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Ben bir ülkede yaşıyorum ve yaşamış olduğum ülkenin adını burada söylemiyorum. Burada anlattığım herşey tamamıyla yaşamış olduğum ülkede başıma gelen şeyler. Ancak yaşamış olduğum ülkenin adını burada asla paylaşmıyorum. Çünkü hiçkimse için bir sorun olsun istemiyorum. Ben fakir bir ailenin erkek çocuğuyum ama Beni diğer insanlardan ayıran ve özel kılan bazı şeyler var. Ben daha 10 yaşından küçükken bizim evimiz o zamanlar 2 katlıydı. 2.Kat ise tamamıyla inşaat halindeydi. Annem beni 1.kattan 2.kata birşeyler alıp getirmem için gönderdi. Bende 10 yaşından küçüktüm ve iyi kötü merdiven çıkabiliyordum. Yani amatörce yürüyordum. Ben 1.kattan 2.kata doğru çıkarken merdivenleri yavaş yavaş çıkıyordum. 2.Kata doğru yöneldiğim anda yani 2.katın basamaklarını tırmanmaya tam başlarken karşımda 3 tane canlı kırmızımsı renkte, palyanço giyinimli(o zamanlar hayatımda hiç palyanço görmemiştim), ellerinde kırmızı bir eldiven olan, burnunda elips kırmızı renkte birşey olan, kötü görünümlü, yüzü çok iğrenç, kısa boylu, 2 bacağı ve 2 eli olan, insan gibi 3 TANE CİN Gördüm.

    Bunlar benim üzerime doğru ellerinin avuçlarını bana doğru açıp benim üzerime doğru geliyorlardı bende o esnada korkudan geri geri adım atıp 2.katın yapılmamış alanından tepetaklak aşağıya düştüm. Annem beni düştükten sonra bulduğunda simsiyahmışım ve üzerime su vb.. şeyler döküp zar zor beni kendime getirdi. Bu olayların üzerinden seneler geçtikten sonra birgün başka bir şehirde gece uykuya dalmak üzere odama gittiğimde aklıma bu olay geldi. Yatağıma girdim ve yorganımı sonuna kadar çektim ve kafamı yorganın içine soktum. Yorganın içindeki battaniyeninde içindeydi kafam. Gözlerimi açtığımda etraf kapkaranlıktı. Yani hiçbirşey göremiyordum. Sonra gözlerimi kapattım ve cinlere odaklanarak ve cinlerin isimlerini sürekli söyleyerek :"cinler gelin, cin gelin vb.." sözler sürekli söyledim. Akabinde gözümü açtığımda o kapkaranlık yerde o gördüğüm cini canlı bir vaziyette tekrar gördüm. Yani çağırdığım cin beni duymuş ve yorganımın içindeki battaniyenin içine kadar girmiş ve tam gözümün karşısında bana bakıyordu. Yani çağırdığım cin gelmişti.

    Bende o esnada korkudan ne yapacağımı bilemediğim için gözümü kapattım ve sonra gözümü tekrar açtığımda cin gitmişti. Ben o günden sonra bambaşka bir insan olduğumu anlamıştım. Bu olaylardan sonra birdaha asla cinlerle ilgili konuşmamıştım ve cinleri çağırmamıştım. Bu olaylardan sonra yaşamış olduğum ülkeyle maalesef karşı karşıya geldim. Yani devletle birtürlü anlaşamıyordum. Tamamıyla masum, iyi kalpli ve tertemiz bir insan olduğum halde Devlet beni öldürmek istiyordu hatta Millette öldürülmemi istiyordu. Artık büyümüştüm. Olan oldu işte ve devletle karşı karşıya geldim. Devlet bana 4 sene boyunca baskı, eziyet, zulüm, mobbing, işkence, suikast girişimleri, kimyasal zehirleme vb.. birçok saldırıyı bana karşı gerçekleştirdi. Ancak herdefasında Allahın bir lütfu olarak hayatta kaldım. Ben çok özel bir insan olduğumu biliyordum. Şimdi ek bir şeye daha değineceğim 2018 Yılında ise birgün öğlen vakti Hz.Muhammed(SAV) ile ilgili kendi içimde konuşuyordum ve Hz.Muhammed(SAV)'me kızıyordum. Akabinde o günün gecesi yatağa girdiğimde uykuya daldım ve birdenbire hem uyanık hemde uyku halinde olan bir vaziyete geçirildim ve yerdende hafifçe kaldırıldım. Yani hem uykudaydım hemde uyanıktım.

    Sonra rüyamda simsiyah sakallı, zayıf, esmer, saçı kısa, yeni ama eski görünümlü elbiseler üzerinde olan birine doğru kafamı çevirerek ve kafamla onu işaret ederek ve ona ismiyle hitap ederek "Bari Peygamber Efendim Hz.Muhammed(SAV)'me ben bunu söyleyimde oda bunu Allaha iletsin dedim.". Rüyamda sürekli "Hz.Muhammed(SAV) görünecek" diye bana bilgi veriliyordu. O gördüğüm kişi Hz.Muhammed(SAV)'di. Rüyamdan uyandıktan sonra ise kendi kendime Hz.Muhammad(SAV)'min beni duymasına asla imkan yoktur dedim çünkü onun arkasından konuşmuştum. Onun beni duyabilmesine imkan yoktur dedim. Beni nasıl duydu dedim ? Böyle kendi kendime düşünmeye başladım ve kendime kızdım. Bununla ilgilide Kuranı-Kerimde benim gibilere inen bir ayette mevcuttur. Ayette aynen şöyle der : (Tevbe / 61.Suresi) "Onların içinde öyleleri vardır ki, Peygamber’i incitirler. “O her söyleneni dinleyen bir kulaktır.” derler. Resul’üm! De ki: “O sizin için bir hayır kulağıdır. Allah’a inanır, müminlere inanır ve içinizden iman edenler için bir rahmettir.” Allah’ın Peygamber’ini incitip üzenlere acıklı bir azap vardır." Görüldüğü üzere bu ayette bana gönderme yapılıyor. Çünkü ben peygamberi çok kızdırmıştım, incitmiştim. Esasen ona emir verme niteliğinde konuşmuştum. Yani Ben O gün Allah tarafından Hz.Muhammed(SAV)'mi gördüm. Tabi bu olaylar olurken birçok hikmete ve hakkada kavuştum.

    Ancak birşekilde Devletle karşı karşıya gelmiştim. Ben çok özel bir insan olduğumu biliyordum bu yüzden yaşadığım ülkenin en kıdemlisine(en ileri gelenine) sesimi duyurdum. Ancak o kişide aleyhimde bir tavır sergiledi. Ülke, Devlet ve Millet adeta bana karşı birleşmişlerdi ve bizden daha güçlüsü yoktur biz dilediğimizi yaparız diyorlardı. Beni ise tek, savunmasız, gariban buluyorlardı bu yüzdende beni ezmeye çalışıyorlardı. Oysaki bana yardımcı olarak Allah yeterdi. Şimdi yazacağım bilgiler ise çok kritik. Ben tekrar ediyorum yaşamış olduğum ülkenin adını kesinlikle burada paylaşmıyorum ve hiçbir ülkenin adınıda burada vermiyorum. Sadece hayat hikayemi anlatıyorum. Herneyse o zaman Ülke bir seçime doğru gidiyordu ancak ben ise tektim ve bana karşı çok ciddi bir saldırı vardı. Şöyle anlatacak olursam hangi şehirde olursam olayım hiç farketmez ve şehrin her neresinde olursam olayım hiç farketmez aleyhimde öyle tedbirler alınıyorduki adeta şehir boşaltılıyordu, insanlar bir sağa bir sola gönderiliyordu.

    Yani şehir merkezine gittiğim anda merkezde hiçbir insan göremiyordum, insanlar merkeze çıkamıyordu. Yani adeta gittiğim herhangibi bir yere sıkıyönetim getiriyordum. Baktığım, konuştuğum herhangibi bir kişi adeta karantinaya alınıyordu, sorgulanıyordu. Devlet öyle işler yaptıki benim için hem beni insanlara tanıttı hemde ülke dışındada tanınmamı sağladı. Oysa ben çok fakir, Hz.Muhammed(SAV)'mi görmüş, cin görmüş ve çağırdığımda cin getirmiş Allahın seçkin bir kuluydum. Hz.Muhammed(SAV)'mi gördüğümden ötürü bu bana şöhreti getirdi. Ancak Devletin bana işkenceleri bitmek bilmiyordu. Bulunduğum, Gittiğim veya Ayrıldığım bütün yerlerde güvenlik tedbirleri alınıyordu, insanlar oradan uzaklaştırılıyordu, insanlar karantinaya alınıyordu, ekonomi orada duruyordu yani devlet adeta benim için seferber oldu. Durum çok korkunç bir boyuttaydı. Adaletle ilgilinen kişiler sürgüne gidiyordu, başlarına birşey geliyordu. Yani akılalmaz bir işlem yapıyordu devlet benimle ilgili. Hani daha net anlatabileyim size. Eğerki biryerde konser olacaksa ve oraya 10 milyon insan gidecekse eğerki ben oraya gidersem ya konser iptal edilir yada 10 milyon kişinin oraya gitmesi engellenirdi. Yani hayal edin benimle ilgili neler yapıldığını. Ben daha fazla detaya inmeyeceğim. Çünkü hiçkimsenin korkmasını istemiyorum. Hatta okul okurken hocalar derse girmeye korkuyordu, öğrenciler kampüsde dolaşamıyordu. Yani adeta bir seferberlik vardı benim için. Otobüsler çok zorunlu hallerde çalışıyordu ve ben otobüslere bineceğim için otobüslerin içindeki insanlar önceden boşaltılıyordu. Yani hayal dahi edemeyeceğiniz işler benimle ilgili yapılıyordu.

    Devlet, Millet ve Ülke bana saldırmaya devam edince bende Allahtan devletin en ileri geleniyle veya en kıdemlisiyle aramda bir bağ kurulmasını Allahtan istedim Allahta bu isteğimi kabul etti ve bunun neticesindede Ülkenin en ileri geleniyle aramda bir bağ kuruldu ancak o kişi aleyhimde bir tavır sergileyince sırf benim için seçimlerde o kişinin lehine kesin sonuçlanacak seçim tabloları o kişinin aleyhinde sonuçlandı. Yani güçsüze güç verildi ve güçlüdende güç alındı. Benim için ülkede maalesef seçimle bu şekilde kumpaslandı. Zaten o ülkede o seçim tablosuna bakan herkes bu nasıl bir sonuçtur rahatlıkla diyebiliyor. Sırf o kişi lehime bir tavır sergilemediği için onun başına bu iş geldi. Bu kişi aleyhimde bir tavır sergilemeye devam edincede ülke bir erken seçime gidip o kişiyi doğrudan ipe götürmeyi planladı. Ancak ben ise bu kötü gidişatı bozdum ve yeni bir seçim yapılmasına engel oldum. Çok fakir bir adamım ancak benim için ülkede bir seçim oldu.

    Ancak devletin, ülkenin ve milletin bana karşı olan saldırıları bitmek bilmiyordu. Bende açıkcası o milletin, ülkenin ve devletin tamamıyla baştanbaşa öldürülüp katledilmesini istemeye başladım. Devlet bana saldırmaya devam edince artık Allahta onlara bir tuzak kurdu. Bu arada tartışığım, konuştuğum insanların yakınlarının veya kendilerinin bir kısmı öldürüldü, bir kısmı sürgüne gönderildi, bir kısmının başına türlü türlü olaylar geldi. Herneyse yazıma devam edeyim. Allahtan devletin hem aklını kullanamamasını hemde devletlere meydan okumasını istedim. Bu duam kabul olununca devlet aşırı derecede ileri gitmeye başladı ve devletlerin işine karışmak istedi ve bazı devletlerin savaşın eşiğine getirecek düzenekler kurdu. Devlet sonra öyle bir ülkeye çattıki o ülkede yahu biz size değil dünyaya ne edeceğimizi çok iyi biliriz deyip Dünyaya birşeyi musallat etti. Aslında yazacağım çok şey var amma bu kadarının yeterli olacağını düşünüyorum. Benim için o kadar çok şey yapıldıki artık hangi birini yazsam şaşırdım kaldım.

    Tabi bu olaylar olurken Devlet, Millet ve Ülke bana daha iyi işkence yapabilmek için benim "AKIL HASTASI VE DELİ" olduğumu söyleyerek zorla beni bir deli hastahanesine kapattı ve orada bana işkence yaptı. Sonra taburcu oldum. Sözlerime asla itibar edilmemesi için devlet bunu yaptı. Bahsettiğim gibi ben çok özel bir insanım ancak benim için birçok şey olur. Ben ise Devletin, Ülkenin ve Milletin tamamıyla baştanbaşa katledilip öldürüleceğini çok iyi biliyorum. İhtiyacım olan tek şey ise zaman. Zaten bütün düzenekleri kuruyorlar. Bana dost olarak Allah yeter.

    Şimdi ise Devlet beni fakirlikle, açlıkla, yoksullakla tehdit ediyor. Oysa bu devletin benim bütün zararlarımı karşılayıp ülkeden çıkış yapmamı sağlayacak bütün düzenekleri kurup kendilerini af etmem için benden af dilemesi ve bana yalvarması gerekmezmiydi ? Ama artık hiç farketmez Ben ölsemde, yaşasamda hiç farketmez hertürlü isteğim yerine gelecek.







  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.