Şimdi Ara

:::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN::: (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
34
Cevap
0
Favori
6.058
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Işık ve Sevgiyle

    İlhan İrem



     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::





    İlhan İrem (Kronoloji)...
    1955 -
    Bursa'da 1 Nisan günü dünyaya geldi.


    1969 -
    ...Ortaokul son sınıf... 14 yaşındaydı. Okulun lise bölümünde okuyan müzisyenlerin çağrısıyla, okul orkestrasına solist olarak girdi.


    1970 -

    Meltemler. Milliyet gazetesinin düzenlediği Liselerarası Müzik Yarışmasında Marmara Bölgesi birincisi oldu. Aynı kadro ile 1972
    senesine kadar Bursa Çelik Palas Otelinde ve Uludağ diskolarında dans müziği şarkıcılığını sürdürdü.

    1973 -
    Besteci, söz yazarı, yorumcu olarak müzik dünyasına girdi. İlk 45'lik; "Birleşsin Bütün Eller\Bazen Neşe Bazen Keder".

    1974 -
    İlk hit: "Yazık Oldu Yarınlara\Haydi Sil Gözlerini" İkinci 45'lik.

    1975 -
    "Anlasana\Ne Güzel Bak Yaşamak" Üçüncü 45'lik.

    1976 -

    "Bir Varmış Bir Yokmuş (Kuklacı Amca)\Hasretim Sana". Dördüncü 45'lik. Tanrı'yı sorguladığı, metafizik bağlamdaki ilk yapıtı 30.000 Adet basıldıktan sonra gelen baskılar sonucu plak şirketi tarafından toplatıldı.

    1975 -

    "Ver Elini\Üzülme Dostum". Beşinci 45'lik. 1976 - "İlhan İrem 1973-1976". İlk 33'lük. 1976 - "Havalar Nasıl\Gözünü Seveyim". Altıncı 45'lik.1977 - "Sensizde Yaşanıyor (İşte Hayat)\Son Selam". Yedinci 45'lik.1978 - "Ayrılık Akşamı (Konuşamıyorum)\Sen Bilirsin". Sekizinci 45'lik. 1979 - "Bir Zamanlar \ Yeni Bir Şarkı". Dokuzuncu 45'lik.

    1979 -
    İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın da yer aldığı çok kalabalık bir müzisyen kadrosu eşliğinde doldurduğu senfonik anlamdaki ve kalıcı müzikaliteye doğru ilk adımı olan albüm çalışması: "Sevgiliye". (Bu uzunçalarında ilk kez akademik bir çalışmaya girmiştir Esin Engin'in aranjörlüğünde ve yine ilk kez kendisine ait olmayan bir şiir besteler: Nazım Hikmet - Hoşgeldin..) Bu albümün şarkılarından "Bir Yıldız" ile 1979 Eurovision Türkiye finaline kalan sanatçı, yarışamadan askere alındı.

    1980 -
    Eylül ayında döndü. 70'li yıllar boyunca aşk baladları söyledikten sonra bu tarihten itibaren bir değişim sürecine girdi. 80'lerin ikinci yarısında iyice belirginleşen bu yeni çizgi, yeni bir dinleyici kitlesi ile bütünleşti. Bu arada düşünceleriyle, görüntüsüyle, ürettikleriyle bambaşka bir İlhan İrem doğdu. Sanatçının anlatımıyla bu değişim 12 Eylül sonrası gördüğü Türkiye manzaralarında yaşadıklarıyla, birikimleriyle şekillenen bir değişimdi. İrem'in anladığı manadaki Pop Müziğin erimesi, Arabesk'in krallığı, ardından gelen piyanist ve udi şantörler, kısacası müziğin el değiştirmesi bir yana, asıl devrimi başlatan, insan olarak, sanatçı olarak çok farklı bir çizgiye yönelişini ateşleyen olgu, en yakınların başlayarak sevdiklerinde, arkadaşlıklarında, müzik dünyasında ve neredeyse tüm Türkiye genelinde hissettiği duyarsızlık, kalınlıktı. İnsanların birbirinden uzaklaşması, ilişkilerin, sevgilerin şekilciliğe, sahteciliğe dönüşmesi, göçler ve Arabesk yaşamın teknoloji transferi ile reaksiyona girip pop çağını patlatması. Böyle bir ortamda insan olarak, sanatçı olarak hayatının anlamını sorgulamaya başladı. 1980 yılına kadar ki hayatını gözden geçirince, içtensizlik, soluk, günü yaşayan anlamsız kalabalıklar olduğuna karar verdiği insanların hepsinden ve ürettiklerinden çok şekillerle ilgilenen popüler kültürden uzaklaştı. Bir anlamda yabancılaşarak 87'ye kadar sürecek bir inziva için evine kapandı. Kalın perdeleri sıkı sıkıya örtülü Tarabya'daki evinde bugünkü İlhan'ı oluşturan uzun yalnızlıklar yaşadı. Kendi içine, iç uzaylarına derin yolculuklar yapmayı öğrendi. Bu kapanış 70'lerin şarkılarındaki iyileşmez hüzünden mistik huzura, metafiziğe uzanan bir serüven başlattı.

    1981 - Döneme göndermeler içeren onuncu ve son 45'lik. "Er Mektubu Görülmüştür \ Bal Ağızlım" ve askerde yaptığı bestelerinden
    oluşan bir albüm: "Bezgin" yayınlandı. Aynı günlerde, yedi yıllık bir çalışmanın ürünü olacak, kesintisiz 150 dakikalık bir Rock Senfoni: "Pencere... Köprü... Ve Ötesi..." üçlemesinin bestelerini ve kitabını yazmaya başladı.
    1983 - Yaşam, ölüm ve ölüm ötesinin anlatıldığı üçlemenin ilk ayağı olan "Pencere" yayınlandı. Şarkı sözlerindeki evrensel örgü ve derinlik, metafizik çıkışlı kozmik açılımlar ve dünyadaki Senfonik Rock ekiplerinde bile az görülen yüksek müzikalite.

    1985 - "Köprü": Enerji dönüşümü bağlamında ölümün anlatımı. (Üçlemenin ikinci albümü) Yayınlanan ilk kitap: "Pencere... Köprü... Ve Ötesi..." Kitapta, İlhan İrem'in Rock Senfonideki müzikal anlatımı kaleme aldığı öykü, bu öykünün Nuri Kurtcebe tarafından görüntülenmiş çizgileri ile Burak Eldem, İzzet Eti ve Adnan Özer'in İlhan İrem Müziği üzerine kapsamlı bir araştırması yer aldı.
    Aynı yıl İlhan İrem'in üretimlerindeki titreşimleri algılayan, "Işık ve sevgiyle" felsefesini hayatlarına geçiren dinleyicileri tarafından İrem Bağı adlı birliktelik kuruldu.
    1986 - Türkiye'ye Eurovision'da o zamana kadar en iyi ikinci dereceyi getiren "Halley" projesini kurgulayıp, sözlerini yazdı, besteci Melih Kibar'a teslim etti. TRT ile olan sorunları yüzünden yurt dışındaki yarışmaya gitmedi. Resim çalışmaları ve Bursa'da ilk sergi.

    1987 - İrem müziğinin evrensel huzura ve meditasyon boyutlarına ulaştığı albüm: "Ve Ötesi". Yayınlanan ikinci kitap:
    "Uzaklarda Biri Var (Denemeler)".

    1988 - Eski ve yeni dinleyicileri buluşturmak adına bir albüm: "Dünden Yarına".

    1989 - "Uçun Kuşlar Uçun" albümü. Kültür Bakanlığı tarafından albümden çıkarıldığı takdirde bandrol verilen, halen yayını ve çalınması yasak şarkı "Blues For Molla"

    1990 - Üçüncü kitap: "Katastrof (Şiirler)".

    1991 - Hansu İrem ile evlendi (1 Ekim).

    1992 - "İlhan-ı Aşk" albümü.

    1994 - "Koridor": 8 yılda tamamlanan yapıt bir anlamda ulaşılan şiirsel ve müzikal yetkinliğin, İlhan İrem felsefesinin manifestosu
    niteliğinde. "Delirium (Denemeler)": Dördüncü kitap. Ayrıca sert ritimli şarkılar ayıklanarak ve bazı ilavelerle Koridor albümünün
    meditasyon versiyonu "Romans" albümü.

    1995 - "Sevgililer Günü\The Best Of İlhan İrem1" albümü.

    1997 - "Aşk İksiri & Cadı Ağacı\The Best Of İlhan İrem2" albümü.

    1998 - "Hayat Öpücüğü \ The Best Of İlhan İrem3" albümü. "Millenium/Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar Ve Diğerleri
    Denemeler)" Beşinci Kitap.

    2000 - İlhan İrem sevecenlerden gelen yoğun istek üzerine 1980'li yıllarda çıkardığı "Bezgin", "Pencere", "Köprü", "Ve Ötesi" isimli albümlerini, aynı yıllarda kaydedilmiş özdeş versionlarla tekrar yayınladı; "Bezginin Gizli Mektupları", "Uçuk Mavi Pencere", "Bulutlara Köprü", "Düşler ve Ötesi"

    2001 - İlhan İrem uzun süredir üzerinde çalıştığı, yeni şarkılardan oluşan albümü yedi yılda tamamladı ve yayımladı; "Seni Seviyorum" Bu çalışma sanatçının anlatımlarının gelecekte ulaşacağı boyutlara dair derin işaretler taşımaktadır.

    2002 - Şalamar (Rock Version) Sadece radyolarda çalınmak üzre dağıtıldı.

    2003 - "Bir Meleğe Aşık Oldum/Best Of 4" le birlikte tüm diskografyası ulaşılabilir hale geldi.

    2004 - "Işık ve Sevgiyle 30 Yıl" albümüyle 30. Sanat yılını kutladı ve "HERŞEY ŞİMDİ BAŞLIYOR" dedi.


    Albümler...


    01-İlhan İrem 1973-1976 (1976)
    02-Sevgiliye (1979)
    03-Bezgin (1981)
    04-Pencere (1983)
    05-Köprü (1985)
    06-Ve Ötesi (1987)
    07-Dünden Yarına (1988)
    08-Uçun Kuşlar Uçun (1989)
    09-Pencere... Köprü... Ve Ötesi... (1990)
    10-İlhan-ı Aşk (1992)
    11-Koridor (1994)
    12-Romans (1994)
    13-Sevgililer Günü (1995)
    14-Aşk İksiri & Cadı Ağacı (1997)
    15-Hayat Öpücüğü (1998)
    16-Bezginin Gizli Mektupları (2000)
    17-Uçuk Mavi Pencere (2000)
    18-Bulutlara Köprü (2000)
    19-Düşler Ve Ötesi (2000)
    20-Seni Seviyorum (2001)
    21-Bir Meleğe Aşık Oldum (2003)
    22-Işık ve Sevgiyle 30 Yıl (2004)



    ...45’likler...


    ....1-Bazen Neşe Bazen Keder / Birleşsin Bütün Eller
    ....2-Yazık Oldu Yarınlara / Haydi Sil Gözlerini
    ....3-Anlasana / Ne Güzel Bak Yaşamak
    ....4-Bir Varmış Bir Yokmuş / Hasretim Sana
    ....5-Ver Elini / Üzülme Dostum
    ....6-Havalar Nasıl / Gözünü Seveyim
    ....7-Son Selam / Sensizde Yaşanıyor
    ....8-Sen Bilirsin / Ayrılık Akşamı (Konuşamıyorum)
    ....9-Bir Zamanlar / Yeni Bir Şarkı
    ..10-Er Mektubu Görülmüştür / Bal Ağızlım


    Kitaplar

    Pencere köprü ve ötesi 1985 Hikaye

    uzaklarda biri var 1987 denemeler

    katasrof 1990 şiirler

    delirium 1994 denemeler

    milenium 1998 denemeler




  •  :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::



    ADİLE NAŞİT


    17 Haziran 1930’da İstanbul’da doğan Türk sinemasının ünlü oyuncusu Adile Naşit’in asıl adı Adile Keskiner’dir.

    Tiyatro oyuncusu Amelya Hanım ile ünlü komedyen Naşit’in kızı olan Adile Naşit babasının ölümü üzerine öğrenimini yarım bırakarak, 1944 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosu Çocuk Tiyatrosu’na girdi.

    “Herşeyden Biraz” oyunuyla sahneye çıktı. Aynı yıl Halide Pişkin’in grubuyla İstanbul’da turneye çıktı. Daha sonra Muammer Karaca’nın tiyatrosuna girdi ve 1948’de komedi oyuncuları Aziz Basmacı ve Vahi Öz’le birlikte kurdukları toplulukta 1951 yılına kadar çalıştı. Yine 1948 yılında “Lüküs Hayat” filmiyle sinema oyunculuğuna başladı.

    1950’de, kendisi gibi tiyatrocu olan Ziya Keskiner ile evlendi. 1954’te yeniden Muammer Karaca tiyatrosuna döndü ve 1960’a dek burada çalıştı.

    1961’de, eşi ZIya Keskiner ve abisi Selim Nasit Özcan ile birlikte, Naşit Tiyatrosu’nu kurdular. Bu topluluğun dağılmasından sonra 1963’te girdiği Gazanfer Özcan-Gönül Ülkü tiyatrosunda, 1975’e kadar aralıksız olarak çalışmıştır.

    Adile Naşit, sinemaya ikinci ve asıl girişini 1970’lerde yaptı. 1976’da “İşte Hayat” adlı filmdeki rolüyle, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.

    Rıfat Ilgaz’ın eserlerinden sinemaya aktarılan Hababam Sınıfı filmlerinin birçoğunda, müstahdem kadın rolüyle yeraldı ve buradaki oyunculuğuyla da büyük beğeni kazandı. 1978’de Uluslararası Sanat Gösterileri’nin tiyatro ve müzikallerinde rol almaya başladı.

    1981 yılında TRT televizyonunda “Uykudan Önce” isimli bir çocuk programı yapmaya başladı. Bu programda anlattığı masallar ve öykülerle, çocukların gönlünde taht kurdu. Gerek sinema filmlerinde, gerekse oyunlarda, basit, saf, iyi yürekli kadın tiplemesini başarıyla oynadı ve kendine has bir üslûpla yenileyerek karakteristik hale getirdi.

    Adile Naşit, 11 Aralık 1987’de İstanbul’da öldü



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aslıyucel -- 6 Kasım 2005, 21:03:25 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: __MuLKiYeLi__

    Işık ve Sevgiyle

    İlhan İrem



     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::





    İlhan İrem (Kronoloji)...
    1955 -
    Bursa'da 1 Nisan günü dünyaya geldi.


    1969 -
    ...Ortaokul son sınıf... 14 yaşındaydı. Okulun lise bölümünde okuyan müzisyenlerin çağrısıyla, okul orkestrasına solist olarak girdi.


    1970 -

    Meltemler. Milliyet gazetesinin düzenlediği Liselerarası Müzik Yarışmasında Marmara Bölgesi birincisi oldu. Aynı kadro ile 1972
    senesine kadar Bursa Çelik Palas Otelinde ve Uludağ diskolarında dans müziği şarkıcılığını sürdürdü.

    1973 -
    Besteci, söz yazarı, yorumcu olarak müzik dünyasına girdi. İlk 45'lik; "Birleşsin Bütün Eller\Bazen Neşe Bazen Keder".

    1974 -
    İlk hit: "Yazık Oldu Yarınlara\Haydi Sil Gözlerini" İkinci 45'lik.

    1975 -
    "Anlasana\Ne Güzel Bak Yaşamak" Üçüncü 45'lik.

    1976 -

    "Bir Varmış Bir Yokmuş (Kuklacı Amca)\Hasretim Sana". Dördüncü 45'lik. Tanrı'yı sorguladığı, metafizik bağlamdaki ilk yapıtı 30.000 Adet basıldıktan sonra gelen baskılar sonucu plak şirketi tarafından toplatıldı.

    1975 -

    "Ver Elini\Üzülme Dostum". Beşinci 45'lik. 1976 - "İlhan İrem 1973-1976". İlk 33'lük. 1976 - "Havalar Nasıl\Gözünü Seveyim". Altıncı 45'lik.1977 - "Sensizde Yaşanıyor (İşte Hayat)\Son Selam". Yedinci 45'lik.1978 - "Ayrılık Akşamı (Konuşamıyorum)\Sen Bilirsin". Sekizinci 45'lik. 1979 - "Bir Zamanlar \ Yeni Bir Şarkı". Dokuzuncu 45'lik.

    1979 -
    İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın da yer aldığı çok kalabalık bir müzisyen kadrosu eşliğinde doldurduğu senfonik anlamdaki ve kalıcı müzikaliteye doğru ilk adımı olan albüm çalışması: "Sevgiliye". (Bu uzunçalarında ilk kez akademik bir çalışmaya girmiştir Esin Engin'in aranjörlüğünde ve yine ilk kez kendisine ait olmayan bir şiir besteler: Nazım Hikmet - Hoşgeldin..) Bu albümün şarkılarından "Bir Yıldız" ile 1979 Eurovision Türkiye finaline kalan sanatçı, yarışamadan askere alındı.

    1980 -
    Eylül ayında döndü. 70'li yıllar boyunca aşk baladları söyledikten sonra bu tarihten itibaren bir değişim sürecine girdi. 80'lerin ikinci yarısında iyice belirginleşen bu yeni çizgi, yeni bir dinleyici kitlesi ile bütünleşti. Bu arada düşünceleriyle, görüntüsüyle, ürettikleriyle bambaşka bir İlhan İrem doğdu. Sanatçının anlatımıyla bu değişim 12 Eylül sonrası gördüğü Türkiye manzaralarında yaşadıklarıyla, birikimleriyle şekillenen bir değişimdi. İrem'in anladığı manadaki Pop Müziğin erimesi, Arabesk'in krallığı, ardından gelen piyanist ve udi şantörler, kısacası müziğin el değiştirmesi bir yana, asıl devrimi başlatan, insan olarak, sanatçı olarak çok farklı bir çizgiye yönelişini ateşleyen olgu, en yakınların başlayarak sevdiklerinde, arkadaşlıklarında, müzik dünyasında ve neredeyse tüm Türkiye genelinde hissettiği duyarsızlık, kalınlıktı. İnsanların birbirinden uzaklaşması, ilişkilerin, sevgilerin şekilciliğe, sahteciliğe dönüşmesi, göçler ve Arabesk yaşamın teknoloji transferi ile reaksiyona girip pop çağını patlatması. Böyle bir ortamda insan olarak, sanatçı olarak hayatının anlamını sorgulamaya başladı. 1980 yılına kadar ki hayatını gözden geçirince, içtensizlik, soluk, günü yaşayan anlamsız kalabalıklar olduğuna karar verdiği insanların hepsinden ve ürettiklerinden çok şekillerle ilgilenen popüler kültürden uzaklaştı. Bir anlamda yabancılaşarak 87'ye kadar sürecek bir inziva için evine kapandı. Kalın perdeleri sıkı sıkıya örtülü Tarabya'daki evinde bugünkü İlhan'ı oluşturan uzun yalnızlıklar yaşadı. Kendi içine, iç uzaylarına derin yolculuklar yapmayı öğrendi. Bu kapanış 70'lerin şarkılarındaki iyileşmez hüzünden mistik huzura, metafiziğe uzanan bir serüven başlattı.

    1981 - Döneme göndermeler içeren onuncu ve son 45'lik. "Er Mektubu Görülmüştür \ Bal Ağızlım" ve askerde yaptığı bestelerinden
    oluşan bir albüm: "Bezgin" yayınlandı. Aynı günlerde, yedi yıllık bir çalışmanın ürünü olacak, kesintisiz 150 dakikalık bir Rock Senfoni: "Pencere... Köprü... Ve Ötesi..." üçlemesinin bestelerini ve kitabını yazmaya başladı.
    1983 - Yaşam, ölüm ve ölüm ötesinin anlatıldığı üçlemenin ilk ayağı olan "Pencere" yayınlandı. Şarkı sözlerindeki evrensel örgü ve derinlik, metafizik çıkışlı kozmik açılımlar ve dünyadaki Senfonik Rock ekiplerinde bile az görülen yüksek müzikalite.

    1985 - "Köprü": Enerji dönüşümü bağlamında ölümün anlatımı. (Üçlemenin ikinci albümü) Yayınlanan ilk kitap: "Pencere... Köprü... Ve Ötesi..." Kitapta, İlhan İrem'in Rock Senfonideki müzikal anlatımı kaleme aldığı öykü, bu öykünün Nuri Kurtcebe tarafından görüntülenmiş çizgileri ile Burak Eldem, İzzet Eti ve Adnan Özer'in İlhan İrem Müziği üzerine kapsamlı bir araştırması yer aldı.
    Aynı yıl İlhan İrem'in üretimlerindeki titreşimleri algılayan, "Işık ve sevgiyle" felsefesini hayatlarına geçiren dinleyicileri tarafından İrem Bağı adlı birliktelik kuruldu.
    1986 - Türkiye'ye Eurovision'da o zamana kadar en iyi ikinci dereceyi getiren "Halley" projesini kurgulayıp, sözlerini yazdı, besteci Melih Kibar'a teslim etti. TRT ile olan sorunları yüzünden yurt dışındaki yarışmaya gitmedi. Resim çalışmaları ve Bursa'da ilk sergi.

    1987 - İrem müziğinin evrensel huzura ve meditasyon boyutlarına ulaştığı albüm: "Ve Ötesi". Yayınlanan ikinci kitap:
    "Uzaklarda Biri Var (Denemeler)".

    1988 - Eski ve yeni dinleyicileri buluşturmak adına bir albüm: "Dünden Yarına".

    1989 - "Uçun Kuşlar Uçun" albümü. Kültür Bakanlığı tarafından albümden çıkarıldığı takdirde bandrol verilen, halen yayını ve çalınması yasak şarkı "Blues For Molla"

    1990 - Üçüncü kitap: "Katastrof (Şiirler)".

    1991 - Hansu İrem ile evlendi (1 Ekim).

    1992 - "İlhan-ı Aşk" albümü.

    1994 - "Koridor": 8 yılda tamamlanan yapıt bir anlamda ulaşılan şiirsel ve müzikal yetkinliğin, İlhan İrem felsefesinin manifestosu
    niteliğinde. "Delirium (Denemeler)": Dördüncü kitap. Ayrıca sert ritimli şarkılar ayıklanarak ve bazı ilavelerle Koridor albümünün
    meditasyon versiyonu "Romans" albümü.

    1995 - "Sevgililer Günü\The Best Of İlhan İrem1" albümü.

    1997 - "Aşk İksiri & Cadı Ağacı\The Best Of İlhan İrem2" albümü.

    1998 - "Hayat Öpücüğü \ The Best Of İlhan İrem3" albümü. "Millenium/Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar Ve Diğerleri
    Denemeler)" Beşinci Kitap.

    2000 - İlhan İrem sevecenlerden gelen yoğun istek üzerine 1980'li yıllarda çıkardığı "Bezgin", "Pencere", "Köprü", "Ve Ötesi" isimli albümlerini, aynı yıllarda kaydedilmiş özdeş versionlarla tekrar yayınladı; "Bezginin Gizli Mektupları", "Uçuk Mavi Pencere", "Bulutlara Köprü", "Düşler ve Ötesi"

    2001 - İlhan İrem uzun süredir üzerinde çalıştığı, yeni şarkılardan oluşan albümü yedi yılda tamamladı ve yayımladı; "Seni Seviyorum" Bu çalışma sanatçının anlatımlarının gelecekte ulaşacağı boyutlara dair derin işaretler taşımaktadır.

    2002 - Şalamar (Rock Version) Sadece radyolarda çalınmak üzre dağıtıldı.

    2003 - "Bir Meleğe Aşık Oldum/Best Of 4" le birlikte tüm diskografyası ulaşılabilir hale geldi.

    2004 - "Işık ve Sevgiyle 30 Yıl" albümüyle 30. Sanat yılını kutladı ve "HERŞEY ŞİMDİ BAŞLIYOR" dedi.


    Albümler...


    01-İlhan İrem 1973-1976 (1976)
    02-Sevgiliye (1979)
    03-Bezgin (1981)
    04-Pencere (1983)
    05-Köprü (1985)
    06-Ve Ötesi (1987)
    07-Dünden Yarına (1988)
    08-Uçun Kuşlar Uçun (1989)
    09-Pencere... Köprü... Ve Ötesi... (1990)
    10-İlhan-ı Aşk (1992)
    11-Koridor (1994)
    12-Romans (1994)
    13-Sevgililer Günü (1995)
    14-Aşk İksiri & Cadı Ağacı (1997)
    15-Hayat Öpücüğü (1998)
    16-Bezginin Gizli Mektupları (2000)
    17-Uçuk Mavi Pencere (2000)
    18-Bulutlara Köprü (2000)
    19-Düşler Ve Ötesi (2000)
    20-Seni Seviyorum (2001)
    21-Bir Meleğe Aşık Oldum (2003)
    22-Işık ve Sevgiyle 30 Yıl (2004)



    ...45’likler...


    ....1-Bazen Neşe Bazen Keder / Birleşsin Bütün Eller
    ....2-Yazık Oldu Yarınlara / Haydi Sil Gözlerini
    ....3-Anlasana / Ne Güzel Bak Yaşamak
    ....4-Bir Varmış Bir Yokmuş / Hasretim Sana
    ....5-Ver Elini / Üzülme Dostum
    ....6-Havalar Nasıl / Gözünü Seveyim
    ....7-Son Selam / Sensizde Yaşanıyor
    ....8-Sen Bilirsin / Ayrılık Akşamı (Konuşamıyorum)
    ....9-Bir Zamanlar / Yeni Bir Şarkı
    ..10-Er Mektubu Görülmüştür / Bal Ağızlım


    Kitaplar

    Pencere köprü ve ötesi 1985 Hikaye

    uzaklarda biri var 1987 denemeler

    katasrof 1990 şiirler

    delirium 1994 denemeler

    milenium 1998 denemeler





    Konuyu hortlatıyorum... Hort




  • MÜZEYYEN SENAR



     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::
     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::



    1978’de 7 Gün Gazetesi’ne verdiği bir röportajda şöyle diyor Senar: ‘Size bir şey söyleyeyim mi, bana nasip olanlar, kimseye olmamıştır. Ben on bin kadının yaşamını kendi yaşamıma sığdırmış bir kadınım.’ Atatürk’ün huzurunda defalarca şarkı söyledi. Sahnelere solistlik müessesesini o getirdi. 200’e yakın taş plak doldurdu. Mikrofonla şarkı söyleyen ilk sanatçı oydu (1935). Rakı içişi, kadeh fırlatışı, elmayı ikiye kırışıyla hafızalara kazındı. Geçen ay yıllardır oturduğu İzmir’den Bodrum’a taşındı. Kızı Feraye’ye yakın bir ev aldı. Bu yaz da her yaz yaptığı gibi Arko kremini sürüp, güneşe yatacak. Arkadaşlarıyla GAP senin, Kıbrıs benim dolaşacak. 40 yıldır kırmızıya boyadığı saçlarını boyamıyor artık. Şarkı söylemeyi de bırakmış toptan. Muhabbet varsa iki tek atıyor hálá. Röportajın sonunda beni hem güldürüyor hem ağlatıyor: ‘Müzeyyen Senar öldü artık. Müzo var şimdi, Müzeyyen var. 70’lik bir denizci bulun Müzo’yu evlendirelim. Omzunda beş tane yıldızı olsun ama.’

    Yunan ordusu Bursa’yı işgal etmeden önceki yazın ortalarında doğar. Ortalama bir hesapla tarih 16 Temmuz 1918’e denk geldiği için yaşamı boyunca yaş gününü hep o gün kutlar. Babası cerrah lakaplı Mehmet Bey, Çekirge’deki kıraathanesinde kahvecilik yaparken, aynı zamanda da lakabına uygun olarak diş çeker, sünnet eder, bitkilerden ilaç yapıp, hastalıklara çare bulur.

    Bursa Pınarbaşı’nda yaşayan annesi Zehra ise olağanüstü güzel sesiyle Kuran okur, keyifli olduğu zamanlarda gazel atar, tef çalar. Cerrah Mehmet ile billur sesli Zehra 1909’da evlenirler. 1910’da İsmet, 1915’te Hilmi doğar. Çocuklar büyüdükçe masrafları artar. İsmet sekiz, Hilmi dört yaşını doldurduğunda aile hayati bir karar vermek zorunda kalır. Zehra Hanım’ın kız kardeşi Hadiye İstanbul’a gelin gideli iki yıl olmuş ama bir türlü çocuk sahibi olamamıştır. Kocası Ziya Bey’le birlikte Bursa’ya gelip Zehra Hanım ve Mehmet Bey’den çocuklarını isterler. Anne baba hiç olmazsa onlar iyi şartlarda yaşasın diye kabul eder. İsmet ve Hilmi, İstanbul’a taşınır.

    Müzeyyen, Zehra Hanım çocuklarından ayrıldığı sıralarda ana rahmine düşer. Annesi hamileliği boyunca çalışır. Çünkü bu çocuğunu da İstanbul’a göndermeye hiç niyeti yoktur. Doğum sancısı onu böceklikte yakalar. Cumhuriyet’in Divası’nı Pınarbaşı böcekliğinde yalnız başına doğurur.

    Annesi onu uyuturken ninni değil, hep şarkı söyler. Üç yaşına geldiğinde Zehra Hanım kızının şarkı dinlemeden uyumadığını, üstelik yarım yamalak da olsa eşlik ettiğini fark eder.

    10 YIL KONUŞAMADI

    Altı yaşında dönemin türkülerini hiç hatasız söyler, düğün ve aile toplantılarında şarkı söylemesi herkesi şaşırtır. Annesi ile birlikte her davetin baş konuğudur. Ancak bu yerel şöhret pek uzun sürmez. Bir sabah kekeme olarak uyanır. Düpedüz nazar değmiştir. Onlarca doktora, hocaya giderler ama çözüm bulamazlar. Konuşmadığını ama şarkı söyleyebildiğini sonra fark ederler. Hatta zaman ilerledikçe sesi daha bir gürleşir. Yaşamı boyunca kekemeliğin ona verilen bir şans olduğuna inanacak ve ‘Kekeme olmasaydım, belki Müzeyyen Senar olamazdım’ diyecektir.

    Başının üzerinde kara bulutlar dolaşmaktadır. Bir gece tuvaletini yaparken, idare lambasının alevleri saçlarını tutuşturur. Saçlarının tamamı ve alnı yanmıştır. Karşı komşuları Celal Bey (Bayar) ve Reşide Hanım’ın evinde hamam vardır. İlaçların yenileneceği günlerde Reşide Teyzesinin evine gidilir, sargılar hamam buharında kolayca sökülür. Bugün bile ne zaman bir şeyden korksa elini o günlerden miras kalan alnındaki yanık izine götürür.

    12 YAŞINDA EVDEN KAÇAR

    Bursa’nın Yunan işgaline uğramasıyla ailenin kaderi değişir. Cerrah Mehmet Bey, Yunan askerlerinin cinsel hastalıklarını tedavi eder ve çok para kazanır. Para gelir ama huzur gider. Mehmet Bey hovardalığa başlar. Yunanlılar gider, para biter, Mehmet Bey huyundan vazgeçmez. Müzeyyen dokuz yaşındayken Zehra Hanım’ın canına tak eder, bavulunu alır, kızını ardında bırakır ve İstanbul’a kız kardeşinin yanına taşınır. Annesinin gidişi babasını deliye çevirir. Bir hafta sonra Çekirge’ye babaannesinin evine taşınırlar. İki yıl boyunca babaannesi ile birlikte günlüğü bir kuruşa tütün dizer. Tek tesellisi oturdukları dağ eteğinin altındaki konaktır. Yöre halkının Hanımefendinin Konağı dediği bu konakta Şair Faik Ali Ozansoy’un annesi oturmaktadır. ‘Hanımefendi’ yaz akşamlarında zamanın en meşhur saz üstatlarını bahçeye toplar. Musiki başlayınca çayırlara uzanıp şarkıları nefessiz dinler.

    12 yaşına geldiğinde bir gece babasının cebinden iki lira alıp, evden kaçar. Bildiği tek isim Üsküdar’dır. Sirkeci’de indiğinde yaşlı bir kadın onu Üsküdar’a götürür. Annesine kavuşur.

    Okul zamanı geldiğinde 19. Mekteb-i Fakir’e yazdırılır. Müzik hocası sesini keşfeder. Yıl sonu müsameresinde şarkı söylemesini ister. Müsamereyi izlemeye annesi, teyzesi, eniştesi Ziya Bey ve Ziya Bey’in bir arkadaşı da gelir. Ve eniştesinin o arkadaşı geleceğini belirleyecek lafı eder: ‘Bu çocukta Allah vergisi bir ses var. Onu İmrahor Anadolu’ya (Üsküdar Musiki Cemiyeti) gönderin.’

    1931’de kaydı yapılır. Emin Ongan ve Necati Tokyay’dan usul, nota, makam öğrenir. Bir yıl sonra Şark Musiki Cemiyeti’nde Hayriye Örs ve Kemal Niyazi Bey’den ders alır. Hayriye Hanım’ın evinde Selahattin Pınar, Yesari Asım Arsoy, Osman Nihat Akın, Lem’i Atlı gibi bestekarlarla ilk kez tanışır.

    SOLİST OLUR ASSOLİST OLAMAZ

    1932’de Radyoevi’ne başlar. İlk iş teklifini Belvü Gazinosu’nun sahibi Dervişzade İbrahim Bey yapar: 15 olan yaşı 18’e büyütülecektir. Yevmiyesi on liradır. O günlerde oturdukları evin kirası 20 liradır. Kabul eder, ancak bir şartı vardır: ‘Fasıl yapmam, tek başıma solo yaparım’. Böylece Türk gazino tarihinde solistlik müessesesini başlatır. Sahnelerin ilk solistidir ama hayatı boyunca hiç assolistlik yapmaz. Herkesten sonra çıkmayı hiç önemsemez. Büyüklüğün çok daha derin bir yerlerde saklı olduğunu çok iyi bilir. İlk gazino programını ilk taş plak izler. İlk okuduğu şarkı Yesari Asım Arsoy’un ‘Ümitlerim hep kırıldı, yarim artık gelmeyecek’tir.

    1934’te nişanlanır. Ona türküler öğreten hocası Dr. Mahir Kürklü bir gün radyoda kolundan yakalayıp ‘Bana bak kara kız, ben seni istiyorum’ der. O istemese de, aile uygun görür. Nişanın hemen akabinde Mahir Bey, Sarıkamış’a askere gider. Onu hemen unutur. Aklı Talimhane’deki delikanlılardadır. Sonradan yaptığı kötü evliliklerden sonra Mahir Kürklü ile evlenmediğine pişman olur.

    17 yaşına geldiğinde annesiyle birlikte ayrı bir eve taşınma kararı alır. Kazandığı parayı eniştesinin eline vermekten bıkmıştır. Eniştesi ve teyzesi onları nankörlükle suçlar. Araları bir daha hiç düzelmez.

    Üç kere evlenir. 1935’te ona Senar soyadını veren Ali Senar’la, 1943’te Ercüment Işıl’la ve 1953’te Tevfik Hamza ile... İlk çocuğu Ergun’u 1936’da doğurur. İkinci evliliğinden iki çocuğu olur: Ömer (1944), Feraye (1947).

    ATATÜRK’E ŞARKILAR

    1936’nın sonlarında kocası Ali ve bebeğiyle evde otururken kapı çalınır. Gelen yaver Dolmabahçe Sarayı’na çağrıldıklarını haber vermektedir. Apar topar giyinip, çıkarlar. Atatürk ve devrin önemli adamları (Salih Bozok, Kılıç Ali...) büyük salonda onları beklemektedir. Atatürk, yüzüne bakar bakmaz ‘Aaa! Bu saçlarının hali ne?’ der. Hemen onu sarayın berberine gönderir. Saçları alagarson kesilir. Huzura döndüklerinde Mustafa Kemal koltuğunun altındaki şarkı defterini ister. Söylemesini istediği şarkılara işaret koyar. ‘Beyaz leblebisi, rakısı, keyifle tüttürdüğü sigarasıyla bana refakat ediyordu. O coşuyor, biz coşuyorduk.’ Gece sabahın ilk ışıklarına kadar sürer. Eve geldiklerinde Ali Senar tam anlamıyla bir kıskançlık krizi geçirir ve karısının üzerine yürür.

    İlerleyen yıllarda dört kere daha Atatürk’e şarkı söyler. Bursa Çelik Palas Oteli’nde, Merinos Kumaş Fabrikası’nın açılış balosunda, Ege Vapuru’nda ve Savarona’da. Savarona’ya 1938’de gider. Atatürk hastadır. Ne rakı içer, ne sigara. 13.00’te başlayan program doktorların müdahalesi ile 15.00’te son bulur. Bu onun Ata’yı son görüşüdür.

    SEFİRE MÜZO

    İlk iki evliliği mutsuz geçer ama üçüncü kocası Suudi Arabistan Sefiri Tevfik Hamza Bey başkadır. Onun hakkında ‘Çok bahtiyar, çok mesuttum ama Allah reva görmedi. Ben yanlış yaptım’ der. Onunla Semiha Şakir’in şahitliğinde Beyrut St. George Oteli’nde imam nikahıyla evlenirler (1951). Döner dönmez resmi evlilik işlemlerine başlarlar. Ama basın haberi almıştır. Gazeteler imam nikahını manşetlerden duyurur. Nikah 8 Mart 1953’te kıyılır. 1955’te Tevfik Hamza Bey’in sefirlik süresi biter. Arabistan’a dönmesi gerekmektedir. Ona Türkiye’den asla ayrılamayacağını söyler. Ertesi sabah uyandığında sefirden kısa bir not vardır: ‘Müzom, sana veda ederek gitmem mümkün değildi. Böyle ayrıldığım için affet. Seni ne çok sevdiğimi biliyorsun.’

    Yaşantısı boyunca çalışmadığı gazino kalmaz. Bir günde beş yerde sahneye çıktığını bile olur. Alçakgönüllülüğü dillere destandır. Matinede şarkı söyler, öğle yemeğini balıkçılarla kayıkta yer, çay bardağıyla rakı içer, güneş batınca payetli elbiselerini giyip, tekrar sahneye çıkar.

    Tevfik Hamza Bey’den sonra bir daha evlenmez ama flört etmeye devam eder. Yaşadığı ilişkilerin en önemlisi, dönemin İstanbul Valisi Ethem Yetkiner’dir. 1958’den 61’e kadar birlikte olurlar. Evlenme kararı verdikleri sırada, ordu yönetime el koyar ve Ethem Yetkiner yargılanarak, Kayseri’ye gönderilir. Bir süre ‘nişanlın’ imzalı mektuplar yazar ama Ethem Bey’den hiç haber alamaz. Araya hatırlı tanıdıklar sokup, mektupların ulaşıp ulaşmadığını kontrol ettirir. Ordudaki lakabı ‘Ayı Vahit’ olan Vahit Tank ile o günlerde tanışır. ‘Mektupları ben göndermiyorum kadın. Çünkü seni seviyorum’ der. Vahit Tank uzun süre peşini bırakmaz. Çok kereler onunla mecburiyetten görüşür.

    LEĞEN KEMİĞİ KIRIK

    1990’dan sonra tek-tük sahneye çıkar. Eş dost rica ederse düğünlerinde şarkı söyler. Temmuz 2000’de Urla İçmeler’deki Kardeşler Gazinosu’nda bir düğünde sahneye çıktığında yer yerinden oynar. Damat herkese sürpriz yapmıştır. Başından aşağıya güller dökerler. Bir-iki şarkı sonra gül yapraklarına basarak güm diye düşer. Ambulans çağrılır. Leğen kemiği ve beş kaburgası kırılmıştır. O günden sonra bir daha sahneye çıkmaz. Ta ki 10 Haziran 2004’e kadar. Sezen Aksu, ablası için Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda ‘Müzeyyen Senar 70. yıl’ konseri düzenler. 5 bin kişi tiyatroyu doldurur. Göksel, Sibel Can, Ajda Pekkan, Mustafa Sağyaşar gibi sanatçılar sahneye çıkıp, Müzeyyen Senar şarkıları okurlar. En son kendisi çıkar. Seyirciler ‘Müzeyyen Çınar’ diye bağırır. Bu onun sahneye son çıkışıdır.

     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::
     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::




  • quote:

    Orjinalden alıntı: nadii

    BAŞKA SÖZE GEREK YOK


     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::

     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::

     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::

     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::







    barış abi bitaneydi .......




  • Doğumu
    15.08.1925
    Filmleri - Oyuncu (190 Film)
    Dar Alanda Kısa Paslaşmalar 2000
    Ay Işığında Saklıdır 1996
    Nasreddin Hoca 1993
    Arabesk 1988
    Acı Gurbet 1988
    A Ay 1988
    Afife Jale 1987
    Kuşatma 2 / Şok 1987
    Aile Pansiyonu 1987
    Günah Ömer 1987
    Kadersiz Kullar 1987
    Uzaylı Zekiye 1987
    Yaşamaya Mecburum 1987
    Yıllar 1987
    Otobüs Yolcuları / İhsaniye - Karasu 1987
    Ana Kucağı 1986
    Kızlar Sınıfı Tatilde 1986
    Allı Dudaklım 1986
    Babalar da Ağlar 1986
    Dayak Cennetten Çıkma 1986
    Elmayı Kim Isırdı 1986
    Milyarder Mahmut 1986
    Büyük Günah 1985
    Ya Ya Ya Şa Şa Şa 1985
    Deliye Hergün Bayram 1985
    Çalınan Hayat 1985
    Duyar Mısın Feryadımı 1985
    Sarı Öküz Parası 1985
    Şaşkın Gelin 1984
    Geçim Otobüsü 1984
    Çaresizim 1984
    Kızlar Sınıfı 1984
    Gırgıriyede Büyük Seçim Emin 1984
    Şaşkın Ördek 1983
    Dostlar Sağolsun 1983
    İlişki 1983
    Gırgıriyede Cümbüş Var Emin 1983
    Gazap Rüzgarı 1982
    Beni Unutma 1982
    Bir Yudum Mutluluk 1982
    Islak Mendil 1982
    Ağlayan Gülmedi mi? 1982
    Altın Kafes 1982
    Buyurun Cümbüşe Kamil Bey 1982
    Talih Kuşu 1982
    Adile Teyze 1982
    Şıngırdak Şadiye 1982
    Görgüsüzler 1982
    Deliler Koğuşu 1981
    Bizim Sokak 1981
    Gırgıriye Emin 1981
    Gırgıriyede Şenlik Var Emin 1981
    Banker Bilo 1980
    İbişo 1980
    Erkek Güzeli Sefil Bilo 1979
    Gelinciklerim 1979
    Aşkın Gözyaşları 1979
    İbiş in Rüyası 1979
    Neşeli Günler Kazım 1978
    Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor Kel Mahmut 1978
    Gülen Gözler 1977
    Cennetin Çocukları Hasan 1977
    Hababam Sınıfı Tatilde Kel Mahmut 1977
    Aşk Dediğin Laftır 1976
    Hababam Sınıfı Uyanıyor Kel Mahmut 1976
    Aile Şerefi Rıza 1976
    Beş Milyoncuk Borç Verir Misin 1975
    İşte Hayat 1975
    Gülşah 1975
    Gece Kuşu Zehra 1975
    Bizim Aile / Merhaba Yaşar 1975
    Hababam Sınıfı Kel Mahmut 1975
    Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı Kel Mahmut 1975
    Hasret 1974
    Salak Milyoner Mehmet Çavuş 1974
    Beş Tavuk Bir Horoz 1974
    Gariban 1974
    Mavi Boncuk Baba Yaşar 1974
    Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz 1974
    Oh Olsun 1973
    Niyet Rıfkı 1973
    Çulsuz Ali 1973
    Izdırap 1973
    Şaban İstanbul'da 1973
    Kaynanam Kudurdu 1973
    Yalancı Yarim Derviş 1973
    O Ağacın Altında 1972
    Tatlı Dillim 1972
    Üç Sevgili 1972
    Karamanın Koyunu 1972
    Ver Allahım Ver 1972
    Yiğitlerin Kaderi 1972
    Sev Kardeşim 1972
    Bebek Gibi Maşallah 1971
    Senede Bir Gün 1971
    Kezban Paris\'te 1971
    Son Hıçkırık Ferhat 1971
    Ayşecik Ve Sihirli Cüceler Rüyalar Ülkesinde 1971
    Beklenen Şarkı 1971
    Solan Bir Yaprak Gibi 1971
    Donkişot Sahte Şövalye 1971
    Yedi Kocalı Hürmüz 1971
    Beyoğlu Güzeli 1971
    Aşk Uğruna 1971
    Beyaz Kelebekler 1971
    Gönül Hırsızı Salih Reis 1971
    Hayatım Senindir 1971
    İbiş Gangsterlere Karşı 1971
    İşte Deve İşte Hendek 1971
    Kadifeden Kesesi 1971
    Tophaneli Murat 1971
    Aşk Hikayesi Şekerci Ahmet 1971
    Hayat Sevince Güzel 1971
    Yuvasız Kuşlar Kuşbaz Recep 1970
    Tatlı Meleğim 1970
    Şoför Nebahat Kahya 1970
    Kalbimin Efendisi 1970
    Kara Dutum 1970
    Arım, Balım, Peteğim 1970
    Bütün Aşklar Tatlı Başlar 1970
    Seven Ne Yapmaz Kazım baba 1970
    Yumruk Pazarı 1970
    Ali İle Veli 1970
    Allı Yemeni 1970
    Berduş Kız 1970
    Dikkat Kan Aranıyor 1970
    Dönme Bana Sevgilim 1970
    Yavrum 1970
    Küçük Hanımefendi Bülent 1970
    Son Kızgın Adam Mavi melek Münir 1970
    Hayatım Sana Feda Mehmet 1970
    Sevgili Babam 1969
    Boş Çerçeve Ferhat 1969
    Uykusuz Geceler 1969
    Gelin Ayşem 1969
    Nisan Yağmuru 1969
    Sevdalı Gelin 1969
    Ayşecik\'le Ömercik Sansar Nuri 1969
    Fakir Kızı Leyla Evin Kahyası 1969
    Bana Derler Fosforlu Zurna Kazım 1969
    Nilgün 1968
    Artık Sevmiyeceğim 1968
    Kanlı Nigar Apti 1968
    İstanbul'da Cümbüş Var 1968
    Kalbimdeki Yabancı Mücteba 1968
    Kara Gözlüm Efkarlanma 1968
    Urfa İstanbul 1968
    Yayla Kartalı 1968
    Çifte Tabancalı Damat 1967
    Elveda 1967
    Sürtüğün Kızı 1967
    Yaşlı Gözler 1967
    Bir Millet Uyanıyor Tilki Onbaşı 1966
    Denizciler Geliyor 1966
    Ben Bir Sokak Kadınıyım 1966
    Aşkın Kanunu 1966
    Seni Sevmiyorum 1966
    Fakir Bir Kız Sevdim Kaptan 1966
    Kan Gövdeyi Götürdü 1965
    Senede Bir Gün 1965
    Kart Horoz 1965
    İnatçı Gelin 1965
    Bilen Kazanıyor 1965
    Seveceksen Yiğit Sev 1965
    Şoför Nebahat Bizde Kabahat 1965
    Şekerli Misin Vay Vay 1965
    Yalancının Mumu 1965
    Cezmi Band 007.5 1965
    Gönül Kuşu 1965
    Dokunma Bozulurum 1965
    Kahreden Kurşun Tencere Münir 1965
    Bir Bahar Akşamı 1961
    Yumurcak 1961
    Yaman Gazeteci 1961
    Taş Bebek 1960
    Gurbet 1959
    Altın Kafes 1958
    İftira 1958
    Miras Uğrunda 1956
    Kalbimin Şarkısı Münir 1956
    Bir Aşk Hikayesi 1955
    Tuş / Bir Aşk Hikayesi 1955
    Balıkçı Güzeli / 1002. Gece 1953
    Edi İle Büdü 1952
    Edi İle Büdü Tiyatrocu 1952
    Barbaros Hayrettin Paşa 1951
    Evli Mi Bekar Mı 1951
    Lale Devri 1951
    Yavuz Sultan Selim Ve Yeniçeri Hasan 1951
    Üçüncü Selim'ın Gözdesi 1950





     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::




  • .

     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::
  • 1912 yılında Tirnova (Bulgaristan)'da doğdu.
    Deniz Astsubay Okulu'ndan mezun oldu. Uzun süre orduda kaldı, daha sonra emekli olarak sanat yaşamına atıldı.

    İlk olarak "Hisse-i Şaiya" oyunuyla profesyonel oldu. 1940'da "Sürtük" filmiyle sinema oyunculuğuna başladı.
    1967'de Hüseyin Baradan ve Şahin Tek'le daha sonra da Atıf Kaptan ile topluluk kurarak Anadolu turnelerine çıktı.
    Türk sinemasında çoğunlukla baba rollerinde gözükerek, babacan tavrıyla popüler oldu.
    1980'de İzmir Fuarı'nda sahneye çıkarak, keman çalıp, fıkralar anlattı. Birçok TV reklamında ve "Parkta Bir Sonbahar Günüydü" adlı televizyon dizisinde oynadı. 500'ün üzerinde filmde rol aldı.
    Kentmen, 20.12.1993 tarihinde İstanbul'da aramızdan ayrıldı.

    Filmleri - Oyuncu (272 Film)
    Acı Su 1988
    Donanmanın Gülü 1987
    Acımak Tevfik Hayri 1985
    Berduşlar Sosyetede 1984
    Alev Alev Atıf 1984
    Yıldızlar da Kayar 1983
    Adile Teyze 1982
    Beni Unutma 1982
    Şıngırdak Şadiye 1982
    Kimbilir / Kibariye 1981
    İntikam Yemini 1981
    Şabancık 1981
    Tanrıya Feryat Memduh Bey 1980
    Fadile 1979
    Nokta İle Virgül Paldır Küldür 1979
    Yorgun Savaşçı Kahveci Hasan Efendi 1979
    Canikom 1979
    Taşı Toprağı Altın Şehir 1978
    Minik Serçe Salih 1978
    Yadeller 1978
    Kara Murat Devler Savaşıyor 1978
    Ölüm Çemberi / Kanlı Hayat 1978
    Bizim Kız Adil Bey 1977
    Sivri Akıllılar 1977
    Ah Bu Ne Dünya 1977
    Öl Seve Seve 1977
    Her Gönülde Bir Aslan Yatar 1976
    Alev 1976
    Gülşah Küçükanne 1976
    Bıktım Her Gün Ölmekten 1976
    Kan Kardeşler 1976
    Meraklı Köfteci Komiser Niyazi 1976
    Tuzak Avni Baba 1976
    Gel Barışalım 1976
    Öyle Olsun Hulusi 1976
    Sıralardaki Heyecan 1976
    Adana Urfa Bankası 1976
    Ah Bu Gençlik 1976
    Bıktım Bu Hayattan 1976
    Evlilik Şirketi 1976
    Ne Alırsan İki Buçuk 1976
    Beş Milyoncuk Borç Verir Misin 1975
    Minik Cadı Mülayim 1975
    Ah Nerede Feritin babası 1975
    Ateş Böceği 1975
    Hababam Taburu 1975
    İntihar 1975
    Curcuna 1975
    Evcilik Oyunu Mümtaz 1975
    Haydi Gençlik Hop Hop 1975
    Sevgili Halam 1975
    Çapkın Hırsız Hakkı 1975
    Üç Kağıtçılar Fil Abbas 1975
    Baba Bizi Eversene Fazıl Bey 1975
    Delisin Mümtaz 1975
    Acele Koca Aranıyor Hakim 1975
    Yüreğimde Yare Var 1974
    Salak Milyoner Babacan Komiser 1974
    Kara Murat Ölüm Emri 1974
    Kardeş 1974
    Esir Hayat Hüseyin 1974
    Cici Kız Asım Bey 1974
    Deli Ferhat 1974
    Çam Sakızı 1974
    Kara Murat Kardeş Kanı 1974
    Yüz Liraya Evlenilmez 1974
    Düşmanlarım Çatlasın 1974
    Yumurcak / Veda 1974
    Uyanık Kardeşler 1974
    Yalancı Yarim Derviş Başak 1973
    Aşkın Zaferi / Aşk ve Vatan 1973
    Vurgun 1973
    Oh Olsun 1973
    Yeryüzünde Bir Melek 1973
    Soyguncular 1973
    Bitirim Kardeşler 1973
    Hayat Bayram Olsa Musa Ateşoğlu 1973
    Kaynanam Kudurdu 1973
    Kızın Varsa Derdin Var 1973
    Özleyiş Murat 1973
    Öksüzler Komiser Niyazi 1973
    Ağlıyorum 1973
    Zehra 1972
    Şahmeran 1972
    Ekmekçi Kadın Arif 1972
    O Ağacın Altında 1972
    Sevgili Hocam 1972
    Üç Sevgili 1972
    Yumurcak Küçük Şahit Komiser 1972
    Tatlı Dillim 1972
    Aşkım Kaderim Oldu 1972
    Gönül Oyunu 1972
    Gülüzar 1972
    Para 1972
    Üç Mahkum 1972
    Sev Kardeşim 1972
    İtham Ediyorum 1972
    Afacan Harika Çocuk 1972
    Senede Bir Gün 1971
    Yumurcağın Tatlı Rüyaları 1971
    Belanın Kralı Seyfullah Bey 1971
    Satın Alınan Koca Kemal 1971
    Kezban Paris\'te 1971
    Bebek Gibi Maşallah 1971
    Beklenen Şarkı 1971
    Keloğlan 1971
    Ali Baba Kırk Haramiler Emir 1971
    Gülüm, Balım, Çiçeğim 1971
    Ömrümce Unutamadım- Ömrümce Aradım 1971
    Sezercik Yavrum Benim 1971
    Bicirik İş Başında 1971
    Ali Cengiz Oyunu 1971
    Biricik İş Peşinde 1971
    Güllü 1971
    Keloğlan Aramızda Keloğlanın dayısı 1971
    Üç Kabadayı 1971
    Ateş Parçası Ulvi 1971
    Oyun Bitti Hayrullah Bey 1971
    Kezban Roma\'da 1970
    Afacan 1970
    Güzel Şoför Kamil 1970
    Küçük Hanımın Şoförü 1970
    İşportacı Kız Hulusi Bey 1970
    Küçük Hanımefendi Ömer in dayısı 1970
    Saadet Şehri 1970
    Sosyete Şakir 1970
    Kaçak 1970
    Söz Müdafanın 1970
    Yumurcak Köprüaltı Çocuğu Hilmi Orkan 1970
    Yumurcak 1969
    Ayşecik Yuvanın Bekçileri 1969
    Ateşli Çingene 1969
    Altın Kalpler 1969
    Kınalı Yapıncak 1969
    Serseri Kabadayı 1969
    Kınalı Keklik Muhtar 1969
    Cilveli Kız Hayrullah Bey 1969
    Kızım Ve Ben 1969
    Boş Çerçeve Osman 1969
    Melikşah 1969
    Tel Örgü 1969
    Bağdat Hırsızı 1968
    İstanbul Tatili 1968
    Gül ve Şeker 1968
    Atlı Karınca Dönüyor 1968
    Hırsız Kız 1968
    Kadın Asla Unutmaz 1968
    Bizansı Titreten Adam 1967
    Pranga Mahkumu Mansur Paşa 1967
    Bir Katil Sevdim 1967
    Şark Yıldızı 1967
    Osmanlı Kabadayısı Haşmet Paşa 1967
    Ringo Kazım 1967
    Paşa Kızı 1967
    Kenarın Dilberi 1966
    Denizciler Geliyor 1966
    Efkarlıyım Abiler 1966
    Affet Sevgilim 1966
    Sokak Kızı 1966
    Çıtkırıldım Cemil Akın 1966
    Kart Horoz 1965
    Senede Bir Gün 1965
    Sevgili Öğretmenim 1965
    Yalancı 1965
    Bir Gönül Oyunu 1965
    Kumarbaz 1965
    Sevişmek Yasak 1965
    Cici Kızlar 1965
    Şepkemin Altındayım 1965
    Babasına Bak Oğlunu Al 1965
    Şoförün Kızı 1965
    Hacı Baba 1965
    Şeker Gibi Kızlar Kenan 1965
    Kırık Hayatlar 1965
    Serseri Aşık 1965
    Hıçkırık 1965
    Keşanlı Ali Destanı 1964
    Affetmeyen Kadın 1964
    Çanakkale Aslanları 1964
    Kimse Fatma Gibi Öpemez Necati 1964
    Öksüz Kız 1964
    Öp Annemin Elini 1964
    Öpüşmek Yasak 1964
    Hizmetçi Dediğin Böyle Olur 1964
    Adalardan Bir Yar Gelir Bizlere 1964
    Aslan Marka Nihat (Aşk Otobüsü) 1964
    Taşralı Kız Fazıl 1964
    Bir İçim Su 1964
    Koçum Benim 1964
    Ağaçlar Ayakta Ölür Asım 1964
    Katilin Kızı Hulusi Örmen 1964
    Badem Şekeri 1963
    Beni Osman Öldürdü 1963
    Adanalı Tayfur 1963
    Sayın Bayan 1963
    Tatlı Sert 1963
    Kendini Arayan Adam 1963
    Küçük Beyin Kısmeti 1963
    Ayşecik Fakir Prenses 1963
    Beyaz Güvercin 1963
    Tosun İle Yosun 1963
    Yavaş Gel Güzelim 1963
    Şaşkın Baba 1963
    Aşk Yarışı 1962
    Çifte Kumrular 1962
    Lekeli Kadın 1962
    Beş Hikaye 1962
    Zorlu Damat Gönül`ün Babası 1962
    Ayşecik Ateş Parçası 1962
    Rıfat Diye Biri Zekai 1962
    Belalı Torun 1962
    Gönül Avcısı 1962
    Ekmek Parası 1962
    Ayşecik Yavru Melek 1962
    Çam Sakızı 1962
    Çifte Nikah 1962
    Mağrur Kadın 1962
    Meteliksiz Aşıklar 1962
    Memnu Meyva 1962
    Ne Şeker Şey 1962
    Külhan Aşkı 1962
    Küçük Hanım Avrupa'da Kaptan 1962
    Biz de Arkadaş mıyız? Necdet 1962
    Altın Kalpler 1961
    Benim Küçük Meleğim 1961
    İki Yetime 1961
    Sevimli Haydut 1961
    Tatlı Günah 1961
    Düğün Alayı 1961
    Karanlıkta Yaşayanlar 1961
    Melekler Şahidimdir 1961
    Mahalleye Gelen Gelin 1961
    Aşktan da Üstün 1960
    Yangın Var Hilmi Bey 1960
    Kanlı Firar Komiser 1960
    Bir Gelin Gitti 1960
    Ayşecik 1960
    Tayfun 1960
    Cilalı İbo'nun Çilesi 1960
    Ayşecik Şeytan Çekici 1960
    Ölüm Peşimizde Kadir Usta 1960
    Düşman Yolları Kesti 1959
    Fedakar Kaptan 1959
    Vatan Uğruna 1959
    Dertli Irmak 1958
    Meçhul Kahramanlar 1958
    Ceylan Emine 1957
    Kara Bahtım 1957
    Gelinin Muradı 1957
    Beni Şafakta Vurdular 1957
    Aşıklar Kabesi Mevlana 1956
    Ebediyete Kadar 1955
    Kanlı Pınar 1955
    Yörük Ali 1955
    Canlı Karagöz / Mihriban Sultan 1954
    Efelerin Efesi 1952
    Bergama Sevdaları 1952
    İki Kafadar Deliler Pansiyonunda 1952
    Barbaros Hayrettin Paşa 1951
    Lüküs Hayat 1950
    Çete 1950
    Estergon Kalesi 1950
    Zülfikarın Gölgesinde 1950
    Er Meydanı 1949
    Şehitler Kalesi 1949
    Yalan 1949
    Zehirli Şüphe 1949
    Çıldırtan Kadın 1948
    İstiklal Madalyası 1948
    Kerim'ın Çilesi 1947
    Senede Bir Gün 1946
    Sürtük


     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::


     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::




  • Yaşayan Gerçek Sanatçılara Onlar Hayatta İken Sahip Çıkmakta Güzeldir ..
    Bu Baglamda bana göre en gerçek sanatçı.. Sezen AKSU .. Aşagıdaki sözleri yazabilen ve buna manyak güzel bir beste yapıp olaganüstü yorumlayan bir insanı nasıl sevmem...


    GİDEMEM

    Bazen daha fazladır her şey
    Bir eşikten atlar insan
    Yüzüne bakmak istemez yaşamın
    O kadar azalmıştır anlam

    O zaman hemen git radyoyu aç bir şarkı tut
    Ya da bir kitap oku mutlaka iyi geliyor
    Ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar
    Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor

    Ama fazla da üzülme hayat bitiyor bir gün
    Ayrılıktan kaçılmıyor
    Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür
    Ömür imtihanla geçiyor

    Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
    Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
    Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
    Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir

    Bir şiirden bir sözden
    Bir melodiden bir filmden
    Geçirip güzelleştirmeden can dayanmıyor
    Yıldızların o ışıklı fırçası azıcık değmeden
    Bu şahane hüzün tablosu tamamlanmıyor

    Ama fazla da üzülme hayat bitiyor bir gün
    Ayrılıktan kaçılmıyor
    Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür
    Ömür imtihanla geçiyor

    Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
    Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
    Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
    Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir




  • Yaşayan Gerçek Sanatçılara Onlar Hayatta İken Sahip Çıkmakta Güzeldir ..
    Bu Baglamda bana göre en gerçek sanatçı.. Sezen AKSU .. Aşagıdaki sözleri yazabilen ve buna manyak güzel bir beste yapıp olaganüstü yorumlayan bir insanı nasıl sevmem...


     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::


    GİDEMEM

    Bazen daha fazladır her şey
    Bir eşikten atlar insan
    Yüzüne bakmak istemez yaşamın
    O kadar azalmıştır anlam

    O zaman hemen git radyoyu aç bir şarkı tut
    Ya da bir kitap oku mutlaka iyi geliyor
    Ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar
    Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor

    Ama fazla da üzülme hayat bitiyor bir gün
    Ayrılıktan kaçılmıyor
    Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür
    Ömür imtihanla geçiyor

    Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
    Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
    Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
    Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir

    Bir şiirden bir sözden
    Bir melodiden bir filmden
    Geçirip güzelleştirmeden can dayanmıyor
    Yıldızların o ışıklı fırçası azıcık değmeden
    Bu şahane hüzün tablosu tamamlanmıyor

    Ama fazla da üzülme hayat bitiyor bir gün
    Ayrılıktan kaçılmıyor
    Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür
    Ömür imtihanla geçiyor

    Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
    Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
    Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
    Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir


    BİZİ BIRAKIP GİDENLER OLSADA BEN BIRAKIP GİDEMEM.. GİDENLERLE GİDERİM.. HER NEREYE GİDERLERSE




  • sener sen iyidir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KKM

    yoktan var edemez ama olmayanı görür sanatçılar... herkes onların karanlıkta gölge boksu yaptıklarını zanneder ama aslında sadece ruhlarını döver onlar.. bir eser ortaya koyamaz onlar çünkü zaten eser ordadır.. onlar sadece fazlalıklardan arındırırlar eserlerini..

    kimi zaman bir heykel çıkar ortaya kimi zaman bir resim. bazen bir müzik bazen sadece hayat...
    güzel yada çirkin değildir önemli olan. önemli olan hissetmektir... ortada kalan sanat eserinde kendilerini hissetmek....


    tüm gerçek sanatçılara: hepinizin önünde saygı ile eğiliyorum...

    breh breh breh




  • Hasan Cihat Örter
    Hasan Cihat Örter’in müzik yaşamı...
    Üstad Dr. Hasan Cihat Örter

    24 Ekim 1958 yılında İstanbul'da müzisyenlerle dolu bir Ailede doğdu. Amcası, Rebetiko sanatçısı Buzuki Erol Örter'di. Ailesinden gelen müzik yeteneği ile 3 yaşında piyano ve keman ile müziğe başladı. Daha sonra klasik gitar ile tanıştı ve ilk derslerini 5 yaşından itibaren Prof. Antonio Doumezitch‘den aldı (1963-68). Bu arada Jazz gitar ile ilgilenmeye başladı ve 12 yaşında Üsküdar, Bağlarbaşı Halk Evi'nde küçük orkestralarda profesyonel müzik çalışmalarına başladı. Üsküdar Musiki Cemiyeti'nde, Emin Ongan’ın 'Türk Müziği' derslerine katıldı, makam ve nazariyat dersleri aldı (1970-74). Yanı sıra Şeref Çakar, Alaattin Pakyüz, Amir Ateş, Ercüment Batanay'dan da Türk Müziği dersleri aldı. Bağlama üstadı Şemsi Yasdıman ile Türk Halk Müziği araştırmasına yönelik çalışmalar yaptı ve bağlama üzerine sentezler geliştirdi. (1973-76), Mürşidi Prof.Dr. Ahmet Yüksel Özemre ile Tasavvuf üzerine dersler aldı. Kadıköy Ticaret Lisesi'den mezun oldu. (1977) Lise dönemi boyunca Berklee College of Music den üç yıl boyunca Corrospondance Jazz Harmony, Music Composition, Arrangament dersleri aldı ve daha sonra Boston, Berklee College of Music'e özel burs kazanarak, Amerika’ya gitti. Burada Kompozisyon, Aranjörlük ve Jazz Armoni derslerini tamamladıktan sonra dört yıllık okulu iki yılda üstün ”Master's Degree” derece ile bitirdi (1977–79), (Anotolian Folk Song’s Composotions) William G. Leavitt, Barrie Nettles, Oliver Nelson ile çalıştı ve Jazz Composer Gordon Delamond’un tavsiyesi ile Belçika Kraliyet Liege (Conservatoire Royal of Liege) Konservatuvarı'nda,ile (1979 -80) Müzikle Terapi (Modern Music Theraphy ) Doktora çalışması yaptı. Tezlerini Kitap ve Konserler olarak sundu.
    1980 yılında vatani vazife dolayısıyla ülkeye döndü. 1983 yılından itibaren Turhan Yükseler ile büyük orkestra çalışmaları ve Osman İşmen ile stüdyo çalışmalarında bulundu. Birçok sanatçının albümünde klasik gitar, perdesiz gitar, elektro gitar çaldı. (Festival, Eurovision Orkestraları). Bu arada reklam, belgesel müzikleri ve Lale Oraloğlu, Seden Kızıltunç, Numan Pakner, (1983-85) Sevtap Çapan ve Murat Batıkan Avcı'nın yazdığı "Eski Köylüler" adlı tiyatro oyununa müzikler yaptı (2015). 1989 yılında kurulan Kent Orkestrası'nda 8 yıl kadrolu sanatçı olarak çalıştı. 1994 yılında Doç. Dr. Ahmet Kurtaran’ın isteği ile Modern Folk Üçlüsü'nün üyesi oldu ve 1995 yılında bu grupla Amerika Uluslararası Houston Jazz Festivali'ne katıldı. 1996 yılında MFÖ ile İstanbul Harbiye Açık Hava Konseri de dahil olmak üzere, 7 şehirde konserler verdi. Kıbrıs 1. Girne Altın Zeytin Yarışması’nda Beste ve Şarkıcılık dalında 1. oldu. "Bizim Sazımız - Bizim Cazımız, Ne Var ? Ne Yok ?" TRT programında orkestrasıyla canlı müzik yaptı. Sürgündeki Devlet, Menderes, Kızıl Güneş, Sultan Galiyev, Dünden Bugüne, Kıbrıs Belgeseli, Osmanlı’nın Doğuşu, Doğduğum Topraklar, Atatürk Belgeseli, Van Gölü Havzası’nda Şelçuklu İzleri gibi 300’e yakın belgesele özgün ve jenerik müzikleri yaptı. Cemal Reşit Rey Gençlik Festivali, CRR Uluslararası Gitar Festivali (1998-2005), İstanbul Müzik Şenliği, 1995 Akbank Caz Festivali gibi birçok uluslararası festivalde çaldı.TRT 2'de “Müzik ve Biz” adlı programı hazırlayıp sundu (1995-1999). Özel bir kanalda canlı olarak “Geceyi Örten Müzik” adlı programı yaptı (1996-1999). Amcası Rebet Erol Örter ile “Buzuki Erol - Erol Örter” adı altında piyasaya sunulan kitabın hazırlanmasına katkıda bulundu. Sanatçı yapmış olduğu çalışmalarla 3000’e yakın ödül almıştır. Hasan Cihat Örter'in şimdiye kadar yazdığı 9 kitabı vardır. A.B.D., Rusya, Hollanda, Belçika, İngiltere, Fransa, Yugoslavya, İspanya, İtalya, Almanya, Hindistan, Azerbaycan, Afganistan ve Kıbrıs gibi 70 ülkede konserler ve resitaller vermiştir.“Ev stüdyosu” olarak da işlev gören “Müze Evi”nde, ülke kültürüne, müziğine emeği geçmiş ve gelecek vaat eden değerli isimlerle “Sanatçı Buluşmaları” yapmaktadır…
    Üstad Dr. Hasan Cihat Örter
    Resmi Web Sitesi :www.hasancihatorter.com.tr :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::
    E-Mail : hasancihatorter@hotmail.com
    Menejer, İlker Taşçı :: 0532 706 46 43




  • Hasan Cihat Örter
    Hasan Cihat Örter’in müzik yaşamı...
    Üstad Dr. Hasan Cihat Örter

    24 Ekim 1958 yılında İstanbul'da müzisyenlerle dolu bir Ailede doğdu. Amcası, Rebetiko sanatçısı Buzuki Erol Örter'di. Ailesinden gelen müzik yeteneği ile 3 yaşında piyano ve keman ile müziğe başladı. Daha sonra klasik gitar ile tanıştı ve ilk derslerini 5 yaşından itibaren Prof. Antonio Doumezitch‘den aldı (1963-68). Bu arada Jazz gitar ile ilgilenmeye başladı ve 12 yaşında Üsküdar, Bağlarbaşı Halk Evi'nde küçük orkestralarda profesyonel müzik çalışmalarına başladı. Üsküdar Musiki Cemiyeti'nde, Emin Ongan’ın 'Türk Müziği' derslerine katıldı, makam ve nazariyat dersleri aldı (1970-74). Yanı sıra Şeref Çakar, Alaattin Pakyüz, Amir Ateş, Ercüment Batanay'dan da Türk Müziği dersleri aldı. Bağlama üstadı Şemsi Yasdıman ile Türk Halk Müziği araştırmasına yönelik çalışmalar yaptı ve bağlama üzerine sentezler geliştirdi. (1973-76), Mürşidi Prof.Dr. Ahmet Yüksel Özemre ile Tasavvuf üzerine dersler aldı. Kadıköy Ticaret Lisesi'den mezun oldu. (1977) Lise dönemi boyunca Berklee College of Music den üç yıl boyunca Corrospondance Jazz Harmony, Music Composition, Arrangament dersleri aldı ve daha sonra Boston, Berklee College of Music'e özel burs kazanarak, Amerika’ya gitti. Burada Kompozisyon, Aranjörlük ve Jazz Armoni derslerini tamamladıktan sonra dört yıllık okulu iki yılda üstün ”Master's Degree” derece ile bitirdi (1977–79), (Anotolian Folk Song’s Composotions) William G. Leavitt, Barrie Nettles, Oliver Nelson ile çalıştı ve Jazz Composer Gordon Delamond’un tavsiyesi ile Belçika Kraliyet Liege (Conservatoire Royal of Liege) Konservatuvarı'nda,ile (1979 -80) Müzikle Terapi (Modern Music Theraphy ) Doktora çalışması yaptı. Tezlerini Kitap ve Konserler olarak sundu.
    1980 yılında vatani vazife dolayısıyla ülkeye döndü. 1983 yılından itibaren Turhan Yükseler ile büyük orkestra çalışmaları ve Osman İşmen ile stüdyo çalışmalarında bulundu. Birçok sanatçının albümünde klasik gitar, perdesiz gitar, elektro gitar çaldı. (Festival, Eurovision Orkestraları). Bu arada reklam, belgesel müzikleri ve Lale Oraloğlu, Seden Kızıltunç, Numan Pakner, (1983-85) Sevtap Çapan ve Murat Batıkan Avcı'nın yazdığı "Eski Köylüler" adlı tiyatro oyununa müzikler yaptı (2015). 1989 yılında kurulan Kent Orkestrası'nda 8 yıl kadrolu sanatçı olarak çalıştı. 1994 yılında Doç. Dr. Ahmet Kurtaran’ın isteği ile Modern Folk Üçlüsü'nün üyesi oldu ve 1995 yılında bu grupla Amerika Uluslararası Houston Jazz Festivali'ne katıldı. 1996 yılında MFÖ ile İstanbul Harbiye Açık Hava Konseri de dahil olmak üzere, 7 şehirde konserler verdi. Kıbrıs 1. Girne Altın Zeytin Yarışması’nda Beste ve Şarkıcılık dalında 1. oldu. "Bizim Sazımız - Bizim Cazımız, Ne Var ? Ne Yok ?" TRT programında orkestrasıyla canlı müzik yaptı. Sürgündeki Devlet, Menderes, Kızıl Güneş, Sultan Galiyev, Dünden Bugüne, Kıbrıs Belgeseli, Osmanlı’nın Doğuşu, Doğduğum Topraklar, Atatürk Belgeseli, Van Gölü Havzası’nda Şelçuklu İzleri gibi 300’e yakın belgesele özgün ve jenerik müzikleri yaptı. Cemal Reşit Rey Gençlik Festivali, CRR Uluslararası Gitar Festivali (1998-2005), İstanbul Müzik Şenliği, 1995 Akbank Caz Festivali gibi birçok uluslararası festivalde çaldı.TRT 2'de “Müzik ve Biz” adlı programı hazırlayıp sundu (1995-1999). Özel bir kanalda canlı olarak “Geceyi Örten Müzik” adlı programı yaptı (1996-1999). Amcası Rebet Erol Örter ile “Buzuki Erol - Erol Örter” adı altında piyasaya sunulan kitabın hazırlanmasına katkıda bulundu. Sanatçı yapmış olduğu çalışmalarla 3000’e yakın ödül almıştır. Hasan Cihat Örter'in şimdiye kadar yazdığı 9 kitabı vardır. A.B.D., Rusya, Hollanda, Belçika, İngiltere, Fransa, Yugoslavya, İspanya, İtalya, Almanya, Hindistan, Azerbaycan, Afganistan ve Kıbrıs gibi 70 ülkede konserler ve resitaller vermiştir.“Ev stüdyosu” olarak da işlev gören “Müze Evi”nde, ülke kültürüne, müziğine emeği geçmiş ve gelecek vaat eden değerli isimlerle “Sanatçı Buluşmaları” yapmaktadır…
    Üstad Dr. Hasan Cihat Örter
    Resmi Web Sitesi :www.hasancihatorter.com.tr :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::
    E-Mail : hasancihatorter@hotmail.com
    Menejer, İlker Taşçı :: 0532 706 46 43
     :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN::: :::GERÇEK SANATÇILAR İÇİN:::




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.