Şimdi Ara

Geçmişten günümüze 113 Türk Devleti. (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
53
Cevap
2
Favori
14.319
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: feylesof

    Kısa bir süre belli bir bölgede varlık göstermek, o bölgede bir devletin kurulduğu anlamına gelir mi?

    Mesela şu;

    quote:

    # 3. Han yada Ön Chao Kuzey Çin Hun Devleti: M.S. 304 ile 329 yılları arasında Kuzey Çin'de kurulmuş bir devlet.




    gelir. şöyle gelir: Hun devleti parçalandıktan sonra ondan kopan bu ufak parçalar çok kısa süre hayatta kalmış gibi görünselerde, küçük bir devlet halinde yüzyıllarca bağımsız yaşamışlardır. özellikle hunlar dağıldıktan sonra kuzey çine inen başta Uygur olmak üzere başka Türk kavimleri, kuzey çinde küçük devletler halinde yüzyıllarca bağımsızlığını korumuştur. bunlar özellikle ticarette çok öne çıkmışlardır. mesela hunlardan sonra çine inen Uygurların bir kısmı ta Cengizhan'a kadar kuzey batı çini kontrolunde tutmuştur. şimdi kuzey çinde yaşayan Sarı Uygurlar (Doğu Türkistandaki Uygurlar değil) bunlardan günümüze kadar gelenlerdir.

    ayrıca Chao devleti, aynı zamanda çinlilerin başına çok büyük belalar açan bir devlettir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi amo -- 4 Şubat 2010; 14:22:11 >




  • ds



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi amo -- 4 Şubat 2010; 14:21:57 >
  • Direk yaftalamaya girişilmiş hakkımda,güzel bir örnek sergilemiyorsunuz.Ben sadece bir soru sordum,Türk düşmanlığı yaptığım anlamını mı çıkardınız bu sorudan?Yazık,diyorum o zaman bunu çıkaranlara.Türk düşmanı falan değilim ve Türk düşmanlığımı ispatlayacak birşey bulamazsınız o zaman ispatınız yok.Tarihten Türkleri çıkardığınızda tarihte hiçbirşey kalmaz oldukça iddialı bir söz ve ben de Türklerin bu iddialı sözü karşılağınına katılmıyorum.Türkler tarihte önemsizdir birşey yapmamıştır demiyorum elbette fakat Türkler tarihten çıkarıldığında ortada tarih diye birşey kalmaz sözünün içeriğini dolduracak derecede ne yapmıştır Türkler?Buna cevap verilemez,o yüzden cevap verilmesi için bir sıralama yapılmasını istedim ama benim yanlış söylediğime inanan arkadaşlardan hiçbiri de böyle bir sıralama yapmamış,sadece laf.Lafı herkes söyler önemli olan cevabı verebilmek.

    Bu söz doğru bir söz değildir,sadece bunu söylüyorum.Bu kadar abartmaya gerek yok.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Montaigne

    Direk yaftalamaya girişilmiş hakkımda,güzel bir örnek sergilemiyorsunuz.Ben sadece bir soru sordum,Türk düşmanlığı yaptığım anlamını mı çıkardınız bu sorudan?Yazık,diyorum o zaman bunu çıkaranlara.Türk düşmanı falan değilim ve Türk düşmanlığımı ispatlayacak birşey bulamazsınız o zaman ispatınız yok.Tarihten Türkleri çıkardığınızda tarihte hiçbirşey kalmaz oldukça iddialı bir söz ve ben de Türklerin bu iddialı sözü karşılağınına katılmıyorum.Türkler tarihte önemsizdir birşey yapmamıştır demiyorum elbette fakat Türkler tarihten çıkarıldığında ortada tarih diye birşey kalmaz sözünün içeriğini dolduracak derecede ne yapmıştır Türkler?Buna cevap verilemez,o yüzden cevap verilmesi için bir sıralama yapılmasını istedim ama benim yanlış söylediğime inanan arkadaşlardan hiçbiri de böyle bir sıralama yapmamış,sadece laf.Lafı herkes söyler önemli olan cevabı verebilmek.

    Bu söz doğru bir söz değildir,sadece bunu söylüyorum.Bu kadar abartmaya gerek yok.


    şimdi bu Türklerin tarihteki önemini vurgulamak için söylenmiş bir sözdür. siz şimdi bunu Türkler olmasaydı diğer milletlerin tarihi olmazdı diye anlarsanız tabiiki haklısınız. Türkler olmasada diğerleri yine hayatına devam ederdi, kendi tarihlerini yazmaya devam ederdi. ancak Türklerin (sadece Osmalı Türkleri değil, diğer tüm türk boyları) Avrasyanın tarihine etkili olduğu kadar başka hiçbir millet bu kadar etkili olmamıştır, bu inkar edilemez. olaylara tarafsız bakan herhangi bir tarihçi bunu söyler.

    bu konuda Tarihçi Ali Ahmetbeyoğlu'nun 31 ocakta Fatih Altaylı ile yaptığı, Türklerin tarihi konulu programını seyredebilirsiniz. belki Youtube da vardır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: amo


    quote:

    Orijinalden alıntı: Montaigne

    Direk yaftalamaya girişilmiş hakkımda,güzel bir örnek sergilemiyorsunuz.Ben sadece bir soru sordum,Türk düşmanlığı yaptığım anlamını mı çıkardınız bu sorudan?Yazık,diyorum o zaman bunu çıkaranlara.Türk düşmanı falan değilim ve Türk düşmanlığımı ispatlayacak birşey bulamazsınız o zaman ispatınız yok.Tarihten Türkleri çıkardığınızda tarihte hiçbirşey kalmaz oldukça iddialı bir söz ve ben de Türklerin bu iddialı sözü karşılağınına katılmıyorum.Türkler tarihte önemsizdir birşey yapmamıştır demiyorum elbette fakat Türkler tarihten çıkarıldığında ortada tarih diye birşey kalmaz sözünün içeriğini dolduracak derecede ne yapmıştır Türkler?Buna cevap verilemez,o yüzden cevap verilmesi için bir sıralama yapılmasını istedim ama benim yanlış söylediğime inanan arkadaşlardan hiçbiri de böyle bir sıralama yapmamış,sadece laf.Lafı herkes söyler önemli olan cevabı verebilmek.

    Bu söz doğru bir söz değildir,sadece bunu söylüyorum.Bu kadar abartmaya gerek yok.


    şimdi bu Türklerin tarihteki önemini vurgulamak için söylenmiş bir sözdür. siz şimdi bunu Türkler olmasaydı diğer milletlerin tarihi olmazdı diye anlarsanız tabiiki haklısınız. Türkler olmasada diğerleri yine hayatına devam ederdi, kendi tarihlerini yazmaya devam ederdi. ancak Türklerin (sadece Osmalı Türkleri değil, diğer tüm türk boyları) Avrasyanın tarihine etkili olduğu kadar başka hiçbir millet bu kadar etkili olmamıştır, bu inkar edilemez. olaylara tarafsız bakan herhangi bir tarihçi bunu söyler.

    bu konuda Tarihçi Ali Ahmetbeyoğlu'nun 31 ocakta Fatih Altaylı ile yaptığı, Türklerin tarihi konulu programını seyredebilirsiniz. belki Youtube da vardır.


    Türkler pek farkında degil ama Avrupalılar şu gerçeğin farkındadır. Tarihten Türkler çıkarılırsa, ortada tarih diye birşey kalmaz! Prof.Dr.Fritz Neumark

    Türkler'in tarihteki önemini belirtmek için bu kadar iddialı bir söz söylenir mi acaba?Bu söz doğru değildir herkesin de bildiği gibi(ırkçılar hariç).Bu kadar iddialı bir sözü inanarak ya da yaranmak istediği için söylemiş olabilir bu profesör,ama ben inanarak söylediğine inanmak istiyorum,kimseyi karalamamak lazım.Bu söylediği söze inanmışsa bile üstelik profesör olsa bile bu sözü doğru hale getirmiyor ki hepimiz biliyoruz Türklerin tarihini az çok.Türkler'in en başarılı olduğu konu savaştır tarihte.

    Avrasya'nın tarihinde etkili olmuşlardır çünkü yüzyıllardır Avrasya'da yaşıyorlar bu onların tarihte üstün etkili bir toplum olduklarını göstermez.Neyi gösterir?Güçlü bir kültürleri olduğunu,gittikleri yerlerde etkili olabildiklerini gösterir ama onları tarihten çıkarınca tarih diye birşey kalmaz sözünü doldurmaz.Anlatmak istediğim sadece budur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Montaigne
    Türkler pek farkında degil ama Avrupalılar şu gerçeğin farkındadır.Tarihten Türkler çıkarılırsa, ortada tarih diye birşey kalmaz! Prof.Dr.Fritz Neumark

    Bu sözü bu kişi gerçekten söylemiş midir acaba?Yoksa bir rivayetten mi ibaret? Söylemişse ben de bir soru sormak isterim Türklerin tarihte bıraktıkları büyük izleri bir sıralayabilir miyiz acaba



    Şu, şu demek zor genel olarak tarihte bıraktığımız izleri görmek için varlık gösterdiğimiz coğrafyalara bir bakmak yeterlidir. Rusya, Orta Asya, Çin, Hindistan, Acem, Tüm Ortadoğu, Mısır, Kuzey Afrika, Kafkaslar, Balkanlar, Doğu Avrupa.


    Tüm bu coğrafyalarda bir veya birden fazla Devlet ve İmparatorluk kurduk. Kurulan tüm devletler bulundukları coğrafyayı her yönden bir daha eskisi olmayacak şekilde değiştirdi.


    Türklerin dünya tarihine etkisi yukarıdaki 113 devletinde çok ötesindedir, en az bunun 3 katı oranında kavim, oba ve aşiret kurumsallığı ile yapılan göçler vardır ki bunlarda en az kurulan devletler kadar bulundukları ortamın yapısını değiştirmişlerdir.

    Ve dünya üzerinde bu büyüklükteki bir coğrafyada bu derece etki yaratabilen başka bir ulus yoktur. Devlet olarakta sadece Roma İmparatorluğu vardır.


    Başkalarını bilmem ama ben bu milletin bir ferdi olmakla gurur duyuyorum.




  • Uzun ve nazik yazı bana sanırım! Bende genellikle yaptığım ama yukarda her nasılsa bu defa unuttuğum şeyi söyleyim; emeğinize teşekkürler.
    Ama yazıya itirazımı biraz daha açıklamam gerekecek sanırım;

    1) Sizin yukarda verdiğiniz bağlantıya gittiğimizde biraz fazla magazinsel bir yaklaşımla karşılaşıyoruz, örneğin;
    “- Mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan mumyaları ilk bulan 12 bilim adamı kanserden ölmüştür.
    - Piramitlerin içerisinde ultra sound, radar, sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır”

    Forumdaki bu bölümde Piramitlerle ilgili yazıda bunların doğru olmadıkları açıkça belirtilmiş, kanser hakkında benim kısacık bir açıklamam var orada, zaten bir yerde de piramit duvar iç ölçümlerinin ultrason kullanarak yapıldıklarından bahsetmişim. Yani ultrason piramit içinde iyi çalışıyor! Başka arkadaşların da açıklamaları var!
    Konu böyle bir bağlantı ile desteklenince kuşkulu yaklaşmamı sanırım anlarsınız! Yanlış anlamaya yol açmamak için söyleyim, piramitlerin sıradan şeyler olduğuna dair hiçbirşey söylemiyorum yukarda, ama en azından belirttiğim 2 yanlış bilgi var diyorum ve olayın yanlış bilgi ile desteklenmesini doğru bulmuyorum!
    Aslında o bağlantıda çok daha fazla sayıda bilimsel olmayan şey var! Bilimsel olması gerekmiyor zaten derseniz anlarım, ama sizde benim sorgulayıcı yaklaşmamı anlamaya çalışın lütfen.
    Bağlantıda yanlışlıklar bulunca Neumark’tan yapılan alıntıyıda sorgulamam çok normal değil mi?

    2) Benim kimseyi kişisel olarak ti’ye aldığım yok yazımda! Ha şunu derseniz “ Sen bazı kurumları ti’ye almışsın? Bu daha doğru olur! İyi ama sayın _kılıç_ ben daima birçok kurumu ve bazı akademisyenleri vs. ti’ye alırım, ti’ye aldıklarımın çok küçük bir parçasıdırlar, ülkede dalga geçilecek çook şey var! Yaşam tecrübesi veya bunları iyi tanımak diyelim!
    Bir kurumun başındaki kişinin hatası tabi ki bütün kurum hakkında kötü bir izlenim oluşturur! Benim yazımda ti’ye alınmamış kişi olarak Reşat Uzmen ( belkide bozuk olanı düzeltmesi için oraya yerleştirilmiştir! ) , ama doğal olarak başında olduğu kurumun geçmiş kötü ünü onada yansır!
    İnsanların ilgi ve yaşam alanlarının çeşitliliği daima iyidir, ama işinde de düşünmeyi doğru dürüst öğrenmiş birisi olması şartıyla! Ben Reşat Uzmen’i tam detaylı araştırmadım. Dediğim doğru, tarih ilgisi daha fazla mesleğinden, googıldan bu anlaşılıyor!
    Ama ondan biraz önce başka bir Prof. ünvanlıyı başka bir nedenle araştırdım! 190.000 ülke içi Türkçe kayıt, saydığım 3 dil toplamında da 30 civarı kayıt çıktı ki; 20 civarı Eyfel Kulesi ve Paris güzel yer diye gezi hatıraları, geriye kalan 10 tanenin 7-8’ i de yabancı dilde tarikat dergileri çıktılar! Yurtiçinde heryerde Prof. Dr. geçerken Yurtdışı heryerde Dr. Ünvanlı dolaşmasıda beni biraz pirelendirdi!
    Size böyle saçma sapan binlerce örnek sunabilirim! İşte bu yüzden ben bazı konularda huysuzumdur!
    3) Nörocerrah değil o kişi yalnızca, aynı zamanda işten anlayanlar tarafından Nöro cerrahinin kurucularından birisi olduğu kabul edilir! Benim onu seçmemin tek nedeni bilimsel kalitesinin su götürmez olmasıdır! Karşılaştırmada çok yanlış bir şey görmüyorum! Bir fark olması doğal olarak kabul edilebilir ama farkın çok çok büyük olması bence kabul edilmemeli.
    4) Sakız, ciklet konularını geçtim ama alttakini hiç anlamadım;

    Fritz Neumark ile bir samimiyetim yok, çağlarımız çok farklı! Kaliteli derim çünkü bu konuda 1-2 kitap okudum, gelenlerin çoğu üst düzey biliminsanlarıdırlar! Herbirisi Üniversitelerin ve Devletin yeniden düzenlenmesinde görev aldılar. Ayrıca sizin dediğiniz gibi “ yüzlerce” değildir toplam sayıları 80 civarındadır, hepsi Yahudi’de değildir, aralarında epeyce Alman da vardır.
    40 civarında Alman Biliminsanı İstanbul Üniversitesinin kuruluşunda görev aldılar, orada çalıştıkları yıllarda İstanbul Üniversitesi “ Dünyadaki en iyi Alman Üniversitesi” olarak tanındı. Bu tanımın yalnızca kalite ifade etmekte olduğunu da belirteyim! Bugün kim söyleyebilir İÜ için bunu?
    Kaliteli deyince alttakinide anlarım ben, bana yeterlidir, illede Hitler’in suratına “ Türkler iyidir” denmesi gerekmiyor yani. Zaten yukardaki olduğu öne sürülen konuşmada Türkiye de geçiyor, Alman’ı karakter ispatı için Almanya’ya geri yollamanın alemi yok! Zaten yollamanızada gerek yok çünkü Hitler buraya geliyordu!

    “1940`lı yıllar. İkinci Dünya Savaşı tüm dünyada büyük acılar yaratırken, bu cinnet yıllarını kendi kabuğuna çekilerek atlatmaya çalışan ülkemizde 1934 Eylülü, Türk tıbbı için önemli bir zamandır. İleriyi görmekte bir deha olan büyük önder Atatürk`ün emriyle 1933 yılında yapılan üniversite reformundan hemen sonra, `Nazizm`in baskısı altında her an ölümlerini bekleyen Musevi asıllı Alman bilim adamlarına, Türkiye`de açılmakta olan bu yeni üniversite ve fakültelerden kucak açılmıştı. Bu hocalar arasında dönemin İç Hastalıkları alanında en yetkin isimlerinden biri olan Prof. Dr. Erich Frank, Türk Hükümetinin davetini kabul edip, İstanbul Üniversitesi 2`nci Dahiliye Kliniği Ordinaryüs Profesörlüğü`ne atanmıştır.
    1884 yılında gittiği Berlin`de Tıp Fakültesini 1908 yılında bitiren Erich Frank, 1913`te doçent, 1919`da profesör oldu. 1934 yılından 1957 yılında ölünceye kadar İstanbul Üniversitesi`nde çalıştı. ANADOLU KÖYLÜSÜNÜN HAYIR DUALARINI ALDI
    Prof. Dr. Erich Frank, ilk defa ağızdan alınan şeker düşürücülerin diyabet alanında kullanılabileceğini göstermiştir. Prof. Dr. Muhsin Kaya İdil Hoca`mın bana büyük bir incelikle hediye ettiği Frank Hoca`ya ait `İç Hastalıkları Ders Notları` kitabını okuduğum zaman, güncel diyabet bilgilerine ne kadar yakın kavramları bundan 50 yıl önce yakalamış olduğunu fark ettim. İlk defa ideal kan şekerinin 110 mg/dl değerini aşmaması gerektiğini, `Balayı` döneminde bile tip 1 diyabetiklerin insulin kullanmaya devam etmelerini söylemiştir ki, günümüz tıbbı bu noktaya ancak çok yakında gelebilmiştir.
    Ülkemizde ilk kalp laboratuvarı, tüberküloz ve intaniye servisi, dahiliye kliniğinde diyet koğuşu ve modern anlayışlı diyet mutfağını kuran Frank Hoca, yalnızca muayene ve tahlil yöntemleriyle yetinmeyip, vaka üzerinde geniş tartışma ve değerlendirme yaptıktan sonra sonuca ulaşan bir yaklaşım şeklini yerleştirmeye çalışmıştır.
    Bir bilim adamı olarak geniş bilgisi, araştırıcı ve didaktik yetenekleriyle, ders verme kudreti yanında, kliniğini de mükemmel şekilde idare eden Prof. Frank, bizlerde iz bırakan Prof. Dr. Ferhan Berker (Hoca`nın ders anlatışı sırasında tercümesini yapan), Prof. Dr. Sevim Büyükdevrim ve Prof. Dr. Remzi Özcan hocaları da yetiştiren kişidir. Prof. Dr. Nebil Bilhan`a göre Hoca, gençlerin deneyimsizliklerine verilebilecek küçük hatalara asla kızmaz, ancak vazifeyi ihmal, hastalara karşı umursamazlık ve duygusuzluğu hiçbir zaman affetmezdi. Hastalara, özellikle fakir olanlara ve çocuklara karşı şefkatinin büyük olduğu, yüzlerce Anadolu köylüsünün hayır dualarını aldığı anlatılmaktadır”

    Bu kişinin devlet töreniyle gömüldüğünü de araya sıkıştırayım! zaten TC vatandaşıydı!

    5) “Şu kesinliğe bir bakarmısınız ''Bin yıllık tarihden daha fazla yardımcı olur'' Evet evet katkısı değil! Direk yardımcı olur.
    Vay be forumda bir olaydan, bin yıllık tarihi yorumlayabilecek 'Deha' varmış da haberimiz yokmuş!”

    İnanın bana o verdiğim örneği yorumlayacak kaliteli ve bilgili birisi 3 kelimede bilinmeyen herşeyi açıklar Türk tarihi hakkında! Burada kendimi kastetmiyorum! Benim dahi olduğumu iddia ettiğimi de nereden çıkarttınız? Benim deha olduğumu siz iddia ediyorsunuz! Ama ülkede ortalıkta dolaşan dahileri görünce üstüme alınayım dediğim oluyor! Sahi Tarihçiler vs. arasında genellikle sıradan kişiler bulunur, ama dehayı başka yerlerde arayıp bulabilirsiniz.
    Tek kitap okumakla adam olunmaz benimde çok sevdiğim yaklaşımdır, bu konuda kesinlikle anlaştık!
    Bence gerçekliği derinlemesine araştırmak ve 113 Devletin her birini ağırca sorgulamaktan doğal bir şey olamaz.
    Tartışmanın uzamasını ve konunun dağılmasını doğru bulmuyorum, istemeden bu cevapta biraz uzadı!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neommy -- 5 Şubat 2010; 21:27:53 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Montaigne

    Türkler pek farkında degil ama Avrupalılar şu gerçeğin farkındadır.Tarihten Türkler çıkarılırsa, ortada tarih diye birşey kalmaz! Prof.Dr.Fritz Neumark

    Bu sözü bu kişi gerçekten söylemiş midir acaba?Yoksa bir rivayetten mi ibaret?Söylemişse ben de bir soru sormak isterim Türklerin tarihte bıraktıkları büyük izleri bir sıralayabilir miyiz acaba?

    Kavimler Göçü tabii ki. Tüm dünya yerinden oynadı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cro-X


    quote:

    Orijinalden alıntı: Montaigne

    Türkler pek farkında degil ama Avrupalılar şu gerçeğin farkındadır.Tarihten Türkler çıkarılırsa, ortada tarih diye birşey kalmaz! Prof.Dr.Fritz Neumark

    Bu sözü bu kişi gerçekten söylemiş midir acaba?Yoksa bir rivayetten mi ibaret?Söylemişse ben de bir soru sormak isterim Türklerin tarihte bıraktıkları büyük izleri bir sıralayabilir miyiz acaba?

    Kavimler Göçü tabii ki. Tüm dünya yerinden oynadı.

    Bu izlerin neden kalıcı ve derin olduğunuda düşünmek lazım.Kötü birşeyler olmuş ki nefret had safhada.
  • @ feylesof



    Çinin zayıflaması ile kurulan öncü bir devlettir. şöyle

    Hsiung-nu'ların Liu ailesi Han sülâlesinin hizmetinde idi. Bunun için kurduğu sülâleye Pei Han (Kuzey-Han) devleti denildi. Liu Yüan 304 tarihinde kendisinde kuvvet bularak imparator ünvanını almak cesaretinde bulundu. Liu Yüan, Hsiung-nu ailesindendir, Hsiung-nu ülkesi, Çin'in kuzeyinde iken, o Çin topraklarına ve Çinlilere hâkim olmuştu. Bu şekilde Hsiungnu'lar bir kere daha ortaya çıkmış oluyordu. İleride göreceğimiz veçhile, kendilerinde Hsiung-nu kanı taşıyan T'o-pa'lar hâkimiyete geçiyorlar. Böylece Hsiung-nu'lar 589'da kadar devam ediyor. Hattâ Sui ve T'anghanedanları da kısmen T'o-palar'dandır. Liu Yüan, Hsiung-nu'ları bir çökmeden kurtararak onlara hürriyet ve hâkimiyetlerini iade etmiştir. Oğlu Liu Tsung, Batı-Chin devletini zapecya yıflattı. Pei Han devletini Chao'ya çevirdi.

    Yani ön ve arka chao devleti, Kuzey Liang Hun Devleti kurulmasını tetikliyor. o da diğerlerini... diye gidiyor. Devletlerin bu kadar çabuk yıkılması ise siyasi karışıklıkların ve savaşların çokluğuna dayanaıyor daha kapsamlı ayrıntılı olarak

    http://www.pecya.com/pdfviewer/?w=MTQzMDFeNjNeIF4tMg==&query=inci%20y%FCz%20y%FDllarda%20%E7in%27in%20kuzeyinde%20hanedan%20kuran%20t%FCrk%27lerin&pageno=1 adresinden sayfa 63 den itibaren inceleyebilirsiniz.

    Sorunuzun cevabı, evet oluyor. Sizde biliyorsunuz ki kültür oluşması için önce devletleşmek gerekiyor,daha sonra kütür (yani toplumun oluşturduğu maddi ve menavi değerler) verdiğim linkde oluşturulan edebiyata da değiliniyor. Ordan bir örnek


    Tzu P'iao-ma
    (Eflatun at)


    Ateş yaktım, bakımsız tarla yandı,
    Vahşi ördekler gökte uçuşuyorlar.
    Genç delikanlı dul bir kadınla evleniyor,
    Kuvvetli kadın gülerek onu öldürüyor.

    Yüksek dağların tepelerinde ağaçlar var,
    Rüzgâr esiyor ve yapraklar dökülüyor.
    Birisi 1000 Li uzaklara gidiyor,
    Acaba yine eski yerine dönebilecek mi?

    15 yaşımda orduları takip ettim,
    80 yaşımda geri dönebildim.
    Yolda köylülerle tesadüf ettim,
    Acaba evin içinde kimler var?

    Uzaktan evlerinizi görüyorum,
    Servi ağaçları mezarlarda sıralanmış,
    Tavşanlar köydeki çukurlarına giriyorlar,
    Sülünler tavandaki direklere doğru uçuyorlar.

    Avlunun ortasında buğdaylar yetişmiş,
    Kuyunun yanında birçok güneş çiçekleri çıkmış.
    Buğdayı ezerek yemek yapıyorum,
    Güneş çiçeklerini ezerek çorba yapıyorum.

    Yemek ve çorba bir zamanlar da pişmişti,
    Kime verildiğini bilmiyorum.
    Kapıdan çıkıyorum, doğuya bakıyorum,
    Gözlerimden yaşlar akıyor, elbisemi ıslatıyor


    sanki biraz geç bir cevap oldu: ) Asıl amacım devletleri yazmaktı.Fakat bazı bazı ilk devletten olmak başlamak üzere kaynakları ile beraber bilgiler de aktarıcam.


    @neommy gazi yaşargil ile hakkında bilgilendirdiğin için teşekkürler.harici bir konu açmanıza gerek yok bazşlığı değiştirebilir isterseniz ''Geçmişten Günümüze 113 Türk Devleti ve Gazi Yaşargil'' diye....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi _kılıç_ -- 20 Şubat 2010; 20:30:48 >




  • Osmanlının yüzölçümü nasıl 22 milyon km² yi aşıyor? Neden bu kadar abartmayı seviyoruz acaba
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Luzifer

    Şu an Türkiye'de yaşayanaların Türk olduklarına inanmıyorum ben.




    Türkiye sınırları içerisinde yaşayan bütün vatandaşlar Türktür yaptığımız antlaşmalar ile sabittir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: shadow006
    quote:

    Orijinalden alıntı: Montaigne
    Türkler pek farkında degil ama Avrupalılar şu gerçeğin farkındadır.Tarihten Türkler çıkarılırsa, ortada tarih diye birşey kalmaz! Prof.Dr.Fritz Neumark

    Bu sözü bu kişi gerçekten söylemiş midir acaba?Yoksa bir rivayetten mi ibaret? Söylemişse ben de bir soru sormak isterim Türklerin tarihte bıraktıkları büyük izleri bir sıralayabilir miyiz acaba



    Şu, şu demek zor genel olarak tarihte bıraktığımız izleri görmek için varlık gösterdiğimiz coğrafyalara bir bakmak yeterlidir. Rusya, Orta Asya, Çin, Hindistan, Acem, Tüm Ortadoğu, Mısır, Kuzey Afrika, Kafkaslar, Balkanlar, Doğu Avrupa.


    Tüm bu coğrafyalarda bir veya birden fazla Devlet ve İmparatorluk kurduk. Kurulan tüm devletler bulundukları coğrafyayı her yönden bir daha eskisi olmayacak şekilde değiştirdi.


    Türklerin dünya tarihine etkisi yukarıdaki 113 devletinde çok ötesindedir, en az bunun 3 katı oranında kavim, oba ve aşiret kurumsallığı ile yapılan göçler vardır ki bunlarda en az kurulan devletler kadar bulundukları ortamın yapısını değiştirmişlerdir.

    Ve dünya üzerinde bu büyüklükteki bir coğrafyada bu derece etki yaratabilen başka bir ulus yoktur. Devlet olarakta sadece Roma İmparatorluğu vardır.


    Başkalarını bilmem ama ben bu milletin bir ferdi olmakla gurur duyuyorum.


    Eski Yunan'i, Makedonya'yi, İngiltere'yi (hani su üzerinde günesin batmadigi, Amerikan kolonilerinden tutun da Avustralya'ya kadar hakim olmuş krallık), Napolyon döneminin Fransasini, İspanya'yi, büyük kaşiflerin ciktigi ve desteklendigi Hollanda'yi ve Portekiz'i hadi hepsini tek tek saymayı geçtim, koskoca Rönesans ve aydınlanma dönemlerini nasıl gormezden gelrisuniz de, dunyayı bu kadar çok etkileyen sadece Roma vardır diyebilirsiniz?




  • Basit Romanın hükmettiği topraklara ve o topraklar üzerinde kurduğu o çağdaki ilk modern yerleşimler olan site devletleri ile dünyadaki siyasi, ekonomi ve kültürel devinime etkisini gözlemleyince burada neden sadece Roma dediğimi anlarsınız.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: shadow006

    Basit Romanın hükmettiği topraklara ve o topraklar üzerinde kurduğu o çağdaki ilk modern yerleşimler olan site devletleri ile dünyadaki siyasi, ekonomi ve kültürel devinime etkisini gözlemleyince burada neden sadece Roma dediğimi anlarsınız.

    Hayir, malesef hala anlayamiyorum. Cunku eski Yunan Roma'dan daha once. Makedonya Roma'dan daha once. Ingiltere Kralligi'nin Roma ile alakasi yok (aslinda var, oralara da ulastilar ama, 8. Henri sonrasini dusunursek ipler coktan kopmustu geleneksel Roma anlayisiyla). Saymayi unuttugum Vandallar ve Vikingler Roma'nin zaten bas belasiydi. Bunlarin hepsinin Avrupa'dan cikmis olmasina ve Ingiltere'nin vaktiyle hukmettigi topraklarin, Roma'ninkinden daha fazla olmasina ragmen, "sadece Roma" diye israr etmeniz enteresan. Tek basina Commonwealth ulkelerini bile toplasaniz Roma'dan fazla.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Challenger -- 23 Şubat 2010; 22:27:09 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Challenger
    quote:

    Orijinalden alıntı: shadow006
    Basit Romanın hükmettiği topraklara ve o topraklar üzerinde kurduğu o çağdaki ilk modern yerleşimler olan site devletleri ile dünyadaki siyasi, ekonomi ve kültürel devinime etkisini gözlemleyince burada neden sadece Roma dediğimi anlarsınız.

    Hayir, malesef hala anlayamiyorum. Cunku eski Yunan Roma'dan daha once. Makedonya Roma'dan daha once. Ingiltere Kralligi'nin Roma ile alakasi yok (aslinda var, oralara da ulastilar ama, 8. Henri sonrasini dusunursek ipler coktan kopmustu geleneksel Roma anlayisiyla). Saymayi unuttugum Vandallar ve Vikingler Roma'nin zaten bas belasiydi. Bunlarin hepsinin Avrupa'dan cikmis olmasina ve Ingiltere'nin vaktiyle hukmettigi topraklarin, Roma'ninkinden daha fazla olmasina ragmen, "sadece Roma" diye israr etmeniz enteresan. Tek basina Commonwealth ulkelerini bile toplasaniz Roma'dan fazla.


    Sen toprak büyüklüğünden bahsediyorsun ben hüküm süreden devletin bulunduğu bölgelerde ve daha geniş ölçekte dünyadaki siyasi, ekonomi ve kültürel devinime etkisinden bahsediyorum. O nedenledirki Cumhuriyetten, Batı İmpratorluğunun yıkılışına kadar olan süreçte pek çok ilki yapanve dünyayı değiştirilemez şekilde değiştiren Roma Medeniyeti/Devleti önemlidir.

    Bu gün dünyanın en büyük toprakları Ruslarda veya dünyanın en büyük üretim iş gücü Çinde ama dünyayı Ekonomik, Siyasi ve Kültürel olarak ABD yönetiyor. Burada önemli olan Nicelik değil nitelik. Ama sen dersinki tam tersidir oda senin görüşündür onada saygı duyarım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: shadow006
    Sen toprak büyüklüğünden bahsediyorsun ben hüküm süreden devletin bulunduğu bölgelerde ve daha geniş ölçekte dünyadaki siyasi, ekonomi ve kültürel devinime etkisinden bahsediyorum. O nedenledirki Cumhuriyetten, Batı İmpratorluğunun yıkılışına kadar olan süreçte pek çok ilki yapanve dünyayı değiştirilemez şekilde değiştiren Roma Medeniyeti/Devleti önemlidir.

    Bu gün dünyanın en büyük toprakları Ruslarda veya dünyanın en büyük üretim iş gücü Çinde ama dünyayı Ekonomik, Siyasi ve Kültürel olarak ABD yönetiyor. Burada önemli olan Nicelik değil nitelik. Ama sen dersinki tam tersidir oda senin görüşündür onada saygı duyarım.

    Yok tam tersine, derdim toprak buyuklugu degil. Roma Imparatorlugu'nun gunumuz mendeniyetine, hukuk ve devlet sistemine etkisi tabi ki goz ardi edilemez. Ancak gunumuzde dunyai ekonomik, siyasi ve kulturuel yonlerden yonettigini soylediginiz ABD'nin de, bir zamanlar Ingiliz kolonisi oldugunu, Ingiltere'nin yine ABD'ye atfettiginiz yonlerden dunyanin bircok ulkesini etkiledigini (Kanada, ABD, Avustralya, Hindistan, Guney Afrika, vs. vs.) ve bu ulkeler uzerinde Roma Imparatorlugu'nun Avrupa uzerinde yaptigi etkiye benzer bir etkide bulundugunu soyledim.

    Keza Roma'dan once Eski Yunan'in, Roma yikildiktan sonra bile Avrupa'daki dini ve kulturel akimlara yaptigi etkiyi goz onunde bulundurursak, Roma'nin tek olmadigini goruruz. Ustelik, bugun hala ABD'de liselerde Yunan Mitolojisi okutuldugunu da belirtmek isterim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Challenger -- 25 Şubat 2010; 19:16:07 >




  • şimdi hunlar mı türk yoksa türkler mi hun çünkü türk dışında birçok hun milleti var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Montaigne

    Türklerin tarihte bıraktıkları büyük izleri bir sıralayabilir miyiz acaba?


    Bu söze sadece gülünür. Bu kadar mı hoşunuza gidiyor küçümsemek.

    Bugün bir şey yapmayıp geçmişle böbürlenmek de her fırsatta geçmişe çamur atmak da doğru değil.
    3 kıtada tarihin akışını değiştirmiş bir milletten bahsediyoruz. Osmanlı, Selçuklu, Göktürk gibi dönemlerinin süper güçlerinden bahsediyoruz.
    Sadece siyasi bir güç değil bu. Kültürel, ekonomik, sosyal birçok boyutu var.
    En somut olarak 2 defa ÇAĞ AÇIP ÇAĞ KAPATMA olayı var. Bunlar basit şeyler mi?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: _Akıncı
    Bu söze sadece gülünür. Bu kadar mı hoşunuza gidiyor küçümsemek.

    Bugün bir şey yapmayıp geçmişle böbürlenmek de her fırsatta geçmişe çamur atmak da doğru değil.
    3 kıtada tarihin akışını değiştirmiş bir milletten bahsediyoruz. Osmanlı, Selçuklu, Göktürk gibi dönemlerinin süper güçlerinden bahsediyoruz.
    Sadece siyasi bir güç değil bu. Kültürel, ekonomik, sosyal birçok boyutu var.
    En somut olarak 2 defa ÇAĞ AÇIP ÇAĞ KAPATMA olayı var. Bunlar basit şeyler mi?

    Elbette ki kimse kendi tarihini kucumsemekten hoslanmiyor. Ama problem su ki, bu cag acip kapatma olayi, vaktiyle super guc oldugumuz dusuncesi maalesef sadece Turk'e Turk propogandasi yapmaktan ileri gidemiyor. Evet Osmanli'nin vaktiyle super guc olup, dunya siyasetini, ekonomik ve kulturel yapisini sekillendirdigi dogrudur. Ancak bu etki 17. yy'dan itibaren azalmaya ve Avrupa artik kendi cizdigi yolda ilerlemeye baslayinca Osmanli onemini yitirmistir. Keza Avrupa'daki gelismelere ayak uyduramayisimiz, hala "dunyayi yonettigimiz" yanilgisi ile bir dus aleminde yasayisimiz da buna buyuk etken.

    Ornegin, bugun bana sayabilir misiniz, bu cag acip cag kapatirken, dunya capinda Kepler, Kopernik, Galileo, Newton, Pascal gibi unlu ve bilim tarihinde onemli yer edinmis bilim adamina sahibiz? Efendim? Su kanun su bilim adamiyla birlikte anilir diyemiyor musunuz? Takiyuddin'in rasathanesinin padisah fermaniyla yikildigini, Ibn-i Sina'nin da bogdurtuldugunu falan hatirliyor musunuz?

    Uzgunum ama gecmiste yapmis oldugumuz o cag acip kapamalar su anki gunumuz dunyasina hicbir etki etmiyor. Gunumuz dunyasina etki eden seyler arasinda malesef ne Kanuni'nin ne kadar genis topraklara hakim oldugu, ne de Yavuz zamaninda ne kadar zengin oldugumuz yok. Gecmiste buyuk dusunurlerimiz ve bilim adamlarimizin yaptiklari calismalar, yazdiklari yazilar sanki yuzyillar boyunca "istenmeyen, kotu sey"mis gibi uzeri ortulmeye calisilmis, tanitilmamis, buyumesine, ilerlemesine hep engel olunmus. Bu yuzden de artik gunumuz dunyasina "Turk Devletlerinin etkileri" maalesef yok denecek kadar az konumda. Bu nedenle de Avrupa'da ve Amerika'da "Turk milletinin onemi"nden dem vurdugunuzda, tek akillarina gelen Osmanli'nin Avrupa seferleriyle, Ermeni Soykirimi konusu.

    Yurtdisinda yasayan bir Turk olarak, atalarimizin taa Orta Asya'dan geldiklerini, vaktiyle Cin ile savaslar yaptiklarini anlattigimda ne Italyan arkadaslarimin, ne de Cinli arkadaslarimin bu konuda bir bilgisi olmadigini ve hatta anlattiklarima cok sasirdiklarini gorunce icimde bir sey ciz etmisti.




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.