Şimdi Ara

G.Birliği Maçı Yazım

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
228
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Mustafa Denizli-Melih Gümüşbıçak… Sanırım bu ikili kısa bir süre sonra efsane haline gelecek. İlk haftadan beri mutlaka birlikte bir maç sundular/yorumladılar. İşin ilginci aralarında sunucu/yorumcu muhabbetinden daha çok kahve muhabbeti dönüyor. Gümüşbıçak bir yorum yapıyor, Denizli ona ayar veriyor gülüyor falan. İlginç…

    Denizli-Gümüşbıçak ikilisi hakkında söylemek istediklerimi dışa vurduktan sonra maça geçebiliriz. Fenerbahçe maça, ligdeki geçen maçlara nazaran çok daha istekli başladı. İlk 15 dakikada Burak ve Lugano ile de gole çok yaklaştı. Bu ilk 15-20 dakikalık baskıdan sonra -ki bu ilk 20 dakika baskısı Ali Sami Yen klasiğidir aslında- maç biraz daha ortaya geldi. Fenerbahçe topa hakim, pas yapan ancak kaleye gidemeyen veya çok yavaş gidebilen bir takım görüntüsüne büründü. Muhtemelen 30.dakikalar civarı Fenerbahçe taraftarları “yine çok zorlanacağız, bu sefer yedekten gelecek bir Semih de yok” diye içinden geçirirken, Alex çıktı sahneye. Topu düzeltti, çekti, 2 kişinin arasından topu adeta iğne deliğinden geçirerek Peric’in uzanamayacağı yere yolladı. Fenerbahçe bu sayede, soyunma odasına derin bir oh çekerek gitti.

    İkinci yarı, ilk yarının devamı niteliğinde başladı. Yine ortada geçen, gol olmayacak hissiyatı veren bir maç gibi… Dakikalar 54’e geldiğinde sahneye yine Alex’in çıktığını söyleyebiliriz. Zira bu dakikada 2.sarı karttan kırmızı kart gören El Saka’ya, 2 sarı kartı da Alex aldırdı. Çok fazla geçmeden Fenerbahçe 2.golü de yakaladı, Guiza ile. Ancak Carlos’u her ne kadar eleştirsek de, goldeki pası ders diye okutulacak türdendi. Guiza’ya da dokunmak ve siftah yapmak kaldı yalnızca. 2.golün arından G.Birliği oyundan iyice düştü. Fenerbahçe de skor avantajının da rahatlığıyla son 20 dakika daha bir göze hoş gelen futbol ortaya koydu. Formalite dakikalarında bir de Kazım ile gol bulup, bu sıkıntılı dönemde 3 puanı kaptı.

    Maç sırasında kafama takılan detayları not aldım, onları da aktarayım.

    Carlos çok fazla ileri çıkmasına rağmen, Mehmet Nas orayı yeterince değerlendiremedi. Mevcut kadroda bir Isaac olsa daha farklı olabilirdi. Mevcutlar içinde de Burhan Eşer orada denenebilirdi. Dahası, G.Birliği geçen seneye göre çok daha zayıf bir hücum hattına sahip görünüyor. Mehmet Çakır ve Isaac ikilisi, Mustafa Pekmenek ve Kahe ikilisinden çok daha etkili olabilirdi. G.Birliği’nin savunma hattı ve önü de sıkıntılı ayrıca.

    Emre, ilk yarıda bile kırmızı kart yiyebilirdi. Çok agresif oynuyor, hakeme çok itiraz ediyor. Kendini kanıtlamak istediğinin mesajını veriyor belki ama daha dikkatli olmalı. Zira Emre bu gece kırmızı kart görseydi, kimse haksız diyemezdi. Ayrıca bu karttan sonra medyanın Emre’yi linç edeceği ortada. Futbol olarak da son 15-20 dakika iyiydi, 90 dakikaya yayması gerekiyor bu performansını.

    Önder, Yasin ve Can’dan çok daha iyi bir görüntü çizdi. Eminim ki Aragones bu değişikliği şimdiye kadar yapmadığına bin pişman olmuştur. Gerçi G.Birliği ölçü olacak bir maç değil, özellikle hücum hattı zayıf bir takım G.Birliği ama Önder ne yapması gerekiyorsa yaptı. Eğer Edu düzelmezse yani Kiev ve Sivas maçlarında da forma şansı bulursa çok iyi değerlendirmesi gerekecek. Zira o 2 maçta göstereceği iyi performans, Edu’yu bile kulübeye yollayabilir.

    Burak maçın ilk dakikalarında attığı şut haricinde hemen hemen hiç gözükmedi. Kazım da ondan pek farklı değil. Zaten Aragones’in yaptığı oyuncu değişiklikleri de bunun bir göstergesi. Oynanan 9 maçın 6’sında Kazım çıkmış, Burak girmiş. Bu maçta da Burak çıktı, Kazım girdi. Fenerbahçe’de ciddi bir sağ kanat sıkıntısı var. Hatta her iki kanatta da sıkıntısı var. Zira Uğur da, Kazım’dan sonra en çok oyundan çıkarılan isim.

    Guiza tek forvet oynayınca çok yalnız kalıyor ancak; elinden geleni yapıyor, bazen alamayacağı toplara koşup tribünlere oynasa da. Semih iyileştikten sonra Aragones’in nasıl bir anlayış benimseyeceği Guiza için önemli olacak.

    Volkan Babacan için bir şey söylemek erken. G.Birliği onu şutlarla pek zorlamadı ama havadan gelen toplara hakim, gerektiği yerde açılıp topu da alabiliyor. Bana fiziği biraz yetersiz gibi gözüktü. Nasıl bir kaleci olduğunu söylemek için Sivasspor maçını beklemek gerekecek.

    Yazıyı bitirirken Türk futbolunun genel bir hastalığına değinelim. G.Birliği yeni transferi Troisi’yi bu maçta kullanmadı. Türkiye’de yeni transfer olan bir futbolcu ne olursa olsun ilk hafta oynamaz. İkinci hafta yine ne olursa olsun yedekten girer. 3., 4.maçtan sonra ilk 11 oynamaya başlar. Bu sadece Troisi için geçerli değil. İstisnasız her futbolcuya bu yapılıyor. Baros’u da ekleyebiliriz. İngiltere’de Berbatov United’a geçiyor, Liverpool maçında sahaya sürülüyor hemen. Robinho City’e geçiyor, Chelsea maçında sahaya sürülüyor. İyiyse - ki transfer etmişsen iyi olduğuna inanıyorsundur - oynat adamı…

    Son 4 maçın 3’ünü kaybeden Fenerbahçe bu galibiyetle rahat bir nefes aldı. Ama Fenerbahçe asıl sınavını önümüzdeki 10 gün içinde oynayacağı maçlarda verecek. Yani Sivasspor ve Dinamo Kiev maçlarıyla. O maçlarda gelecek sonuçlar (iyi veya kötü) Fenerbahçe’nin kaderini çizecek.







  • Gsliler bizden daha çok takip ediyor he Fb maclarını
  • Futbolu seviyorum, takip ediyorum. Sorun yok o zaman dimi?
  • Futbol hayattır
  • quote:

    Orjinalden alıntı: John Rambo

    Gsliler bizden daha çok takip ediyor he Fb maclarını


    Her yorumda da bir art niyet aramasanız olmayacak değil mi ?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Thrax

    Futbol hayattır

    hayat sudur
  • @Niralda güzel tarafsız yorumlamışsın sağol
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Önderi oynatmakla geçte olsa iyi yaptı, G. Birliği maçının skordan sonra en olumlu tarafı buydu.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.