Şimdi Ara

frostmourne hungers - arthas menethil'in hayatı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
34
Cevap
2
Favori
1.639
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • selam arkadaşlar, şu sıcak yaz günlerinde sizlerle içlerinizi soğutacak bir çeviri paylaşmak istedim.çeviri tamamen bana aittir, şimdiden teşekkür ederim okuduğunuz için.

    ---------------------------------------------------------

    arthas menethil lordaeron veliaht prensi ve silver hand üyesi bir paladin'di.arthas daha sonra frostmourne adlı kılıcı alıp yeni jenerasyon death knight'lardan biri olmuş ve lich king'in seçilmişi olarak lordaeron, quel'thalas ve dalaran'ı yıkmıştır.arthas azeroth tarihinin gördüğü en büyük kötülerden biridir.

    arthas ilk savaştan 4 yıl önce kral terenas menethil ve kraliçe lianne menethil'in oğlu olarak efsane şehir lordaeron'da doğdu.arthas büyürken azeroth alliance ve horde'un savaşıyla çalkalanıyordu.arthas henüz çocukken varian wrynn ile arkadaş oldu, diğer arkadaşı ise çok sevdiği atı invincible'dı.

    arthas hızla büyürken muradin bronzebeard tarafından bir asker olarak yetiştirildi.daha sonra uther lightbringer tarafından paladin eğitimi alarak genç yaşta silver hand'e katıldı.arthas törenle stormwind'de light's vengeance adlı balyozunu aldı.arthas daha sonra şu anda stormwind veliaht prensi olan ve arthas oradayken doğan anduin wrynn'i ve o sırada durnholde'da olan meşhur orc gladyatörü thrall'ı da gördü.ancak bu yolculuk sırasında arthas'ın çok sevdiği atı invincible yaralandı, arthas bu duruma çok üzüldü ama atın iyileşmesi pek mümkün değildi.mecburen invincible'ı öldüren arthas onu bir mezara gömdü.

    arthas daelin proudmoore'un kızı olan genç büyücü jaina ile tanıştı.başlarda arkadaş olan çift arasında zamanla romantik bir ilişki başladı.arthas sırf jaina için dalaran'da kaldı uzunca bir süre.archmage antonidas bu sırada bir parti organize etti.partiye quel'thalas veliaht prensi genç mage kael'thas da katılacaktı.ne var ki genç mage de jaina'dan hoşlanıyordu ancak arthas ve jaina'yı beraber görünce bu duruma çok sinirlenmişti.

    arthas daha sonra jaina'yı lordaeron'a çağırdı.burada beraber epey zaman geçirdiler ve artık ilişkilerini açıkça yürütüyorlardı.ancak ne yazık ki ilişkileri jaina'nın büyücülük eğitimine yoğunluk vermek zorunda olması ve arthas'ın lordaeron ile ilgili meselelere yoğunlaşması gerektiğinden ilişkileri son buldu.ikili daha sonra tekrar bir araya gelmeyi deneseler de scourge vakası yüzünden tekrar bir araya (duygusal anlamda) gelmemek üzere yollarını ayırdılar.

    bu arada arthas bir orc'u korumak için kendi askerlerine saldıran tirion fordring'in paladin'liğinin alınmasına karar veren mahkemede jüriydi.

    arthas'ın bu dönemdeki en ciddi tecrübesi ise quel'thalas'a saldıran orman troll'lerine yapılan saldırıda bulunması olmuştu.

    lordaeron'un laneti

    lordaeron'da işler pek yolunda gitmiyordu.orc'lar esir kamplarından kaçmışlardı ve dağınık gruplar halinde savunmasız alliance köylerine saldırıyorlardı.arthas ve uther orc baskınlarını durdurmak için bir başka savunmasız köye (strahnbrad) gittiler.arthas burada siyah ejderha searinox'u yenerek kalbini demirci dwarf feranor steeltoe'ya verdi.feranor searinox'u kalbinden bir orb yaparak bunu arthas'a verdi.arthas bu büyülü nesne sayesinde orc blademaster'ını yendi ve köyü koruma altına aldı.

    sular durulmadan bu seferde vebalı tahılları tüketen köylülerin birer birer zombilere dönüştükleri haberi geldi.jaina da arthas ve uther'e yardım için onlara katılmıştı.hep beraber vebanın kaynağını aradılar ve sonunda brill'de necromancer kel'thuzad ile karşılaştılar.ancak kel'thuzad kolay lokma olmamıştı ve takipleri andorhal'a kadar sürmüştü.sonunda andorhal'da kel'thuzad'ı yakalayan arthas onu öldürmeden önce çok önemli bir bildi edindi.scourge'ü yöneten nathrezim adında demonic bir topluluk olduğunu ve başlarının mal'ganis adında bir demon olduğunu öğrendi.mal'ganis'in planı lordaeron krallığının en büyük ikinci şehri olan stratholme halkına vebalı tahılları vermekti.arthas bunu duyunca dehşete kapıldı ve hemen stratholme'a doğru yola çıktı.

    arthas ve jaina hearthglen'de dinlenmek için durduklarında aslında kasaba halkının çoktan vebalı tahılları aldıklarını keşfettiler.dahası kasaba çok geçmeden undead istilasına uğradı.arthas jaina'yı uther'i bulması için gönderdi ve savunmaya yardım etti ancak burada arthas farklı bir şey fark etti.scourge birlikleri sadece vebalı tahıl yiyenlerle değil savaşta ölen herkesle biraz daha güçleniyordu.yani tahıla dokunmamış biri bile ölünce undead olarak uyanıyordu.tam güçleri tükenirken uther ve birlikleri mükemmel bir zamanlamayla gelip kasabayı undead'lerden temizlemişlerdi.

    stratholme yolculuğu sırasında arthas medivh ile karşılaştı.medivh arthas'a daha önce babasını uyardığını ama dikkate alınmadığını, bir an önce kalimdor'a gitmeleri gerektiğini söyledi.ancak arthas'ın doğduğu ve büyüdüğü toprakları bırakmaya niyeti yoktu.arthas medivh'i dinlemedi ve stratholme'a doğru ilerlemeye devam etti.

    stratholme temizliği

    stratholme'a vardıklarında geç kaldıklarını ve mal'ganis'in çoktan halkı undead'lere dönüştürmeye başladığını fark ettiler.arthas'ın aklından geçen şey mal'ganis'ten önce halkı katletmek ve undead olmalarını önlemekti ancak bu fikir uther ve jaina'yı dehşete düşürmüştü.uther arthas'a henüz kral olmadığını hatırlatınca arthas yetkilerini kullanarak silver hand'i dağıttı ve gitmek isteyen askerleri evlerine gönderdi.geri kalanlarla şehre girip mal'ganis'le adeta yarışa tutuştu.sonunda mal'ganis'e kısmen üstünlük sağlayan arthas mal'ganis'in peşinden northrend'e gitmeye karar verdi ve tüm şehri ateşe vererek yola koyuldu.

    northrend

    arthas ve adamları uzun bir yolculuktan sonra northrend'e vardıklarında ilk işleri kamp kuracak yer aramak oldu.ancak arama sırasında saldırıya uğradılar.saldıranlar dwarf'lardı ancak onlarda arthas'ın adamlarını undead sanmışlardı.arthas daha sonra dwarf kampının başında eski hocası ve dostu muradin bronzebeard olduğunu görerek sevindi.

    arthas ve muradin ortak bir kamp kurdular ve yakınlarındaki undead kamplarını imha ettiler ancak mal'ganis'in izine rastlayamadılar.bu arada muradin arthas'a frostmourne adındaki güçlü bir kılıçtan bahsetti.arthas frostmourne'ü alması halinde mal'ganis'i alt edebileceğini düşündü ancak bu arada lordaeron'dan gelen bir birlik kral terenas ve uther lightbringer'ın arthas ve adamlarını lordaeron'a çağırdığını söylediler.arthas bu duruma çok sinirlendi ve bir plan yaptı.paralı askerlere gidip gemileri yakmalarını emretti ve hemen peşlerinden normal askerlere paralı askerlerin emre rağmen gemileri yakacaklarını söyledi.bunun üzerine askerler paralı askerlerin peşine düştüler.paralı askerler gemileri yakıp geri dönerken yolda normal askerler tarafından yakalanıp infaz edildiler.artık gemiler olmadığı için tek çareleri northrend'de kalıp scourge'ü yok etmekti.

    frostmourne hungers!

    arthas ve muradin yanlarına küçük bir birlik alarak frostmourne'ün bulunduğu draktharon keep'e doğru yola koyuldular.ancak kapıda onları korumalar beklemekteydi.korumaları yenerek frostmourne'ün tutulduğu odaya girdiklerinde ise muradin kılıcın lanetli olduğunu anlayarak geri dönmelerini söyledi ancak arthas vatanı için her türlü riski göze almıştı.frostmourne'ün tutulduğu buzu kıran arthas kutsal balyozu light's vengeance'ı atarak frostmourne'ü aldı ancak etrafa saçılan buz parçaları muradin'i ağır yaralamıştı.arthas ona yardım etmek istedi ama frostmourne çoktan etkisini göstermeye başlamıştı.lich king arthas'a bir an önce mal'ganis'i bulmasını emrederken arthas karşı koyamıyordu.

    sonunda frostmourne'ün gücüyle arthas undead'leri katletti ve mal'ganis'in karşısına çıktı ancak mal'ganis ona artık ortak olduklarını söylüyordu.mal'ganis şakayla karışık arthas'a kılıç sana ne söylüyor deyince arthas seni öldürmemi söylüyor diye karşılık verdi, mal'ganis bu durum karşısında afallamıştı ama arthas çoktan mal'ganis'i haklamıştı.

    lich king'in şampiyonu

    arthas frostmourne tarafından ruhu çalınarak bir death knight'a dönüştürülmüştü.daha sonra lich king'in emriyle kendi adamlarını da öldürerek death knight'a çevirdi.

    arthas ve adamları aylar sonra lordaeron'a geri döndüler.burada halk tarafından coşkuyla karşılanmışlardı ancak arthas'a eskiden zevk aldığı şeyler artık anlamsız gelmeye başlamıştı.arthas taht odasına girdi ve babasının huzurunda son kez diz çöktü.lich king'in emri basitti ve arthas bu emri harfiyen yerine getirmişti.önce babasını, ardından tüm lordaeron halkını katleden arthas artık lich king'in şampiyonuydu.

    daha sonra arthas hızla balnir farmstead'e giderek frostmourne'ün necromantic güçlerini kullanarak eski atı invincible'ı diriltti ve tekrar bineği yaptı.

    daha sonra arthas tichondrius ile karşılaştı.başta mal'ganis'in hayatta olduğunu sanarak saldırmayı düşündü ama tichondrius onu kutlamaya gelmişti.arthas eskiden zevk aldığı şeylerin artık ona zevk vermediğinden bahsedince tichondrius ona frostmourne'ün ruh çalabilen bir kılıç olduğunu ve ilk çaldığı ruhunda arthas'a ait olduğunu söyledi.

    arthas daha sonra kel'thuzad'ı tekrar diriltmek için cesedinden kalan parçaları buldu, kel'thuzad hayalet olarak arthas'a göründü ve dreadlord'lara güvenmemesi gerektiğini söyledi.arthas artık daha dikkatli davranacaktı.

    arthas tichondrius'un emriyle kel'thuzad'ı geri diriltmeye çalıştı ancak bunu başaramadı.daha büyük bir büyü kaynağına ihtiyaç duyuyordu.bu büyü kaynağı şüphesiz elf'lerin sunwell'iydi.tichondrius arthas'a ölülerin küllerinin konduğu bir vazodan bahsetti ve almasını söyledi.arthas vazoyu almak için elit paladin'lerle mücadele etti ve sonunda eski hocası uther lightbringer'la karşılaştı.hocasını da öldürüp vazoyu aldı ve quel'thalas yolunu tuttu.vazoda ise babasının külleri vardı.

    quel'thalas istilası

    quel'thalas savunması çok ağırdı ve ranger generali sylvanas windrunner scourge birliklerine zorluk çıkarıyordu.ancak arthas sylvanas'ın kamplarını birer birer yıktı ve sonunda silvermoon'a ulaştı.burada son denemelerini yapan sylvanas'ı öldürüp banshee'ye çevirdi ve sylvanas'ı kendi halkını katletmesi için görevlendirdi.arthas babasının küllerini sunwell'e koydu ve kel'thuzad lich olarak dirildi.

    artık quel'thalas istilası bitmişti ancak arthas yolda quel'thalas kralı anasterian sunstrider ile karşılaştı.anasterian efsanevi elf kılıcı felo'melorn ile invincible'ın ayağını yaraladı ve arthas'ı atından düşürdü, bunun üzerine çılgına dönen arthas anasterian'ı öldürdü ve felo'melorn bu sırada parçalandı.

    artık arthas ve kel'thuzad'ın hedefi dalaran'a gidip scourge'ün son görevini yerine getirmekti.

    dalaran'ın çöküşü

    arthas ve kel'thuzad önce alterac dağlarında yaşayan ve demon gate'i ellerinde bulunduran blackrock orc'larını yendiler.kel'thuzad burada archimonde ile görüştü ve archimonde'un azeroth'a çağrılması için gereken şeyin dalaran'da bulunan ve medivh'e ait olan kitap olduğunu öğrendi.

    arthas ve kel'thuzad hızla dalaran'a gittiler ancak dalaran saldırıya çoktan hazırdı.dalaran'ı korumak için şehri dev bir kubbeyle çevrelemişlerdi ancak hiçbir şey arthas'ı durduramadı ve arthas archmage antonidas'ı öldürerek medivh'in kitabını aldı.

    kel'thuzad büyüye başladığında dalaran'ın son birlikleri büyüyü durdurmak için harekete geçti ancak arthas buna izin vermedi, büyü yapıldı ve archimonde asırlar sonra tekrar azeroth'a ayak bastı.ancak ters giden bir şey oldu ve archimonde başarıları için arthas ve kel'thuzad'ı tebrik edeceği yerde scourge'ün başına tichondrius'u geçirdi.arthas şaşkındı ancak kel'thuzad en az dreadlord'lar kadar akıllıydı.

    daha sonra archimonde güçlü bir büyü yaparak dalaran'ı tek başına yerle bir etti.

    arthas kel'thuzad'ın dediğini yapıp kalimdor'a gitti.tichondrius kalimdor istilasında skull of gul'dan'dan yararlanmak istiyordu ancak arthas o sırada demon istilasını durdurmaya yardım etmesi için serbest bırakılan illidan'a skull of gul'dan'ı almasını önerdi ve illidan skull of gul'dan'ı alarak tichondrius'u öldürdü.

    lordaeron'a dönüş

    archimonde kalimdor'a giderken dreadlord'ları scourge'e göz kulak olmaları için bırakmıştı.ancak archimonde kalimdor'da yenik düşmüştü.arthas geri döndüğünde dreadlord'lardan rahatsız oldu, kel'thuzad ve sylvanas'ı yanına çağırdı.burada geriye kalan az miktarda insan nüfusunu katletmeye giriştiler ancak lich king'in çağrısıyla arthas northrend'e gitmek için hazırlanmaya başladı.

    ancak lich king'in gücü azalmaktaydı ve sylvanas artık iradesine kavuşmuştu.tam o anda arthas'ın planından haberdar olan dreadlord'lar sylvanas'la iş birliği yaptılar.ancak ne sylvanas'ın dreadlord'lara nede dreadlord'ların sylvanas'a güveni vardı, bu anlaşma sadece köprüyü geçene kadar bir anlaşmaydı.arthas lordaeron'da dreadlord'ların saldırısına uğradı ancak bir grup undead ve banshee tarafından kurtarılarak şehirden kaçırıldı ancak asıl pusunun içine çekildiğinden haberdar değildi.ormanlık arazide ilerlerken lich king birden arthas'a ihanete uğradığını söyledi ve tam o anda sylvanas sersemletici bir okla arthas'ı vurdu.artık yalvarma sırası arthas'daydı ancak tam o anda kel'thuzad gelerek arthas'ı kurtardı.sylvanas ve kendisine bağlı undead grubu olan forsaken'lar geri çekildi.

    ancak lich king gün geçtikçe güç kaybediyordu ve bu durum arthas'ın adeta zihnini parçalıyordu.lich king arthas'a bir an önce northrend'e gelmesini emretti çünkü demon'lar lich king'i yok etmek için harekete geçmişlerdi.arthas arkasında kel'thuzad'ı bırakıp northrend'e doğru yola koyuldu.

    northrend macerası

    arthas zor bir yolculuktan sonra sonunda northrend'e ulaşmıştı ancak karaya ayak basar basmaz kael'thas yönetimindeki blood elf'lerin saldırısına uğradı.her şey bitti derken nerubian kralı anub'arak tarafından kurtarıldı.ancak arthas frozen throne'a illidan'dan önce ulaşabileceğinden şüpheliydi.anub'arak ise aynı fikirde değildi, azjol-nerub'un yer altı geçitlerini kullanarak frozen throne'a daha önce ulaşabilirlerdi.

    bu arada blue dragonflight'tan sapphiron'u öldürüp güçlü bir frost wyrm olarak tekrar diriltti.

    zamanla yarış

    arthas ve anub'arak azjol-nerub'a ulaştıklarında dwarf'ların saldırısına uğradılar.muradin'in peşinden gelen dwarf'lardı bunlar ancak arthas fazla zorlanmadan onları alt etti ancak diplerde kendisini farklı bir sürpriz bekliyordu.arthas diplerde çok güçlü bir yaratıkla karşılaştı.faceless ones ırkına mensup forgotten one adında bir yaratıktı.arthas forgotten one'ı zorda olsa yenerek yoluna devam ediyordu ki tavan çöktü ve arthas'la anub'arak'ın yolları ayrıldı.yinede arthas zorda olsa dışarı çıkmayı başardı.anub'arak lich king'in neden arthas'ı seçtiğini şimdi daha iyi anlıyordu.

    ancak oyun yeni başlıyordu.dışarı çıktıklarında frozen throne'un kapısını açan dört obelisk'in bulunduğu bölgede illidan, lady vashj ve kael'thas'la karşılaştılar.ancak arthas buraya kadar gelmişken pes etmeye niyetli değildi.sonunda dört obelisk'i de kontrol ederek frozen throne'un kapısını aralayan arthas kapıda illidan'la karşılaştı.arthas illidan'ı azeroth'u terk etmesi ve geri dönmemesi konusunda uyardı.ikili arasında geçen düelloyu arthas kazandı ve frozen throne'a tırmanmaya başladı.

    arthas tırmanırken uther, jaina ve muradin'in seslerini duyuyordu, arthas'ı vazgeçirmeye çalışıyorlardı ancak arthas onları dinlemedi ve helm domination'ın içinde bulunduğu buzu kırarak kaskı çıkardı.usulca kafasına taktı ve artık tek duyabildiği şey ner'zhul yani lich king'in sesiydi, "now we are one."

    arthas, the lich king

    arthas uzun süre uykuda kaldıktan sonra sonunda uyanmıştı.ilk işi ise iyice zayıflamış olan ve arthas'ın iradesi karşısında direnemeyen ner'zhul'ü ikinci plana atmak oldu.ardından ordusunu genişletti ve azeroth'a korku salmaya başladı.ancak birleşik horde ve alliance kuvvetleri karşısında direnemiyordu (blizzard $.$) ve sonunda ölüm vakti gelip çatmıştı.arada pek çok macera yaşandı ancak wowpedia pek değinmemiş bu konuya neyse burası kendi yorumum olacak, arthas bir kez karma alliance ve horde birliklerinin karşısına çıktı, burada gençliğine ve tecrübesizliğine yenik düşen ve lich king'in üstüne atılan dranosh saurfang'i öldürdü ve ruhunu çaldı ancak bolvar işin içine dahil olamadan sylvanas'a da ihanet eden putress (forsaken veba timi başkanı ) alanı vebaya boğarak savaşın bitmesine neden oldu.ikinci karşılaşma ise bizzat sylvanas ve lich king arasında oldu ama lordaeron ormanlarında zayıflamış lich king'in şampiyonu olan arthas'la yeni lich king arasında uçurum olunca sylvanas canını zor kurtardı.

    bunlar dışında lich king tüm paket boyunca hep bir yerlerde karşımıza çıktı.gerek dungeon'larda gerekse farklı yerlerde karşılaştık lich king'le.

    ölüm

    lich king'in tüm umudu tükenmişti ve sonunda yeni ashbringer tirion fordring ve maceracılar (biz oluyoruz) hesap sormak için (aslında loot için olacak orası) lich king'in karşısına çıktılar.başta lich king avantajlıydı, tirion'u buza aldı ve tüm maceracıları öldürdü ancak tirion iman gücüyle buzdan çıkıp frostmourne'ü kırdı (al kırdın kırdın) ve frostmourne'ün çaldığı tüm ruhlar serbest kaldı.arthas'ın babası terenas tüm maceracıları kaldırdı (terenas ress pls) ve sonunda lich king öldürüldü.

    ancak scourge hala büyük bir tehlikeydi ve lich king başı boş bırakılmamalıydı.tirion kendini feda edip bu riski alacakken vebadan ölmek üzereyken dragon'ların ateşi sayesinde kurtulan ama yanarak tanınmaz hale gelen bolvar onu durdurdu (siz kardeşsiniz) ve lich king'in kendisi olması gerektiğini söyledi.tirion başta tereddüt etse de sonunda kabul etti ve bolvar yeni lich king oldu.

    tirion bolvar'a "unutulmayacaksın." demişti, bolvar ise "hayır unutulmam lazım!" demişti ama tirion dayanamayıp bolvar'ın lich king olmasını tüm dalaran'a izletip adamı madara etmişti.

    ---------------------------------------------

    evet okuyan herkese teşekkür ederim.şu anda çiçeği burnunda lich king'imiz bolvar uyumakta, blizzard gelecekte bu kozu elbette kullanacak, bakalım neler olacak.







  • ellerinize sağlık hocam, akşam otobüs yolculuğunda okuyacağım ama sonuna bi göz attım; bir de sorum var:

    ilerde yeni bir lich king vakası olur mu?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Eline sağlık oldukça güzel. Invincible'dan da bahsetmen ayrıca iyi olmuş. Çoğu insan o atın Arthas'ın hayatındaki önemini bilmez.Ayrıca Balnir Farmstead, Tirisfal Glades'de bulunuyor ve Invincible'ın seyisi hala orada Forsaken olarak bulunmakta.

    Ileride lich king vakası olabilir çünkü Bolvar konusu ucu açık bir hikaye, çok rahat devam ettirilebilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Vilgefortz of Roggeveen -- 6 Temmuz 2013; 19:39:28 >
  • baştan sona kadar okudum, üşenmemiş çevirip yazmışsın teşekkürler
    en çok ilgimi çeken paket wotlk
  • teşekkür ederim arkadaşlar.çevirirken gayet eğlendim, arthas en sevdiğim karakterlerden biridir.

    ayrıca ichmaru, arthastan bahsedip de invincibledan bahsetmemek olmazdı

    omara, sağ olasın böyle otobüs, günü birlik tatil, piknik gibi bence mahrumiyet bölgelerinde (pc yok) bu tarz şeyler okumak eğlenceli oluyor gayet.
  • cevabın için teşekkürler ichimaru ben de öyle düşünüyordum

    ayrıca gerçekten uzun otobüs yolculuklarımda dh wow bölümündeki lore konularını okuyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • pek lore konusu yok aslında, bir ara wow forumunu ele geçirmiştik, baya baya lore muhabbetinden başka muhabbet dönmüyordu ama tekrar normal seyrine döndü.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Athene's Unholy Grail (Yeni item)
    13 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: khalef

    pek lore konusu yok aslında, bir ara wow forumunu ele geçirmiştik, baya baya lore muhabbetinden başka muhabbet dönmüyordu ama tekrar normal seyrine döndü.

    zaten eski konular hep aynen, çevirip çevirip baştan okuyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Harikasın hocam
    Ellerinize sağlık, okumaya başlıyorum birazdan

    Light grant me one final blessing bölümünde iman gücü olayı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Derp

    Harikasın hocam
    Ellerinize sağlık, okumaya başlıyorum birazdan

    Light grant me one final blessing bölümünde iman gücü olayı

    sağ ol dostum
  • Çeviri iyi olmuş. Ne zaman Arthas'ın muhabbeti açılsa içimde Frozen Throne'daki undead görevlerini yapma isteği doğuyorArthas'ın Lich King oluncaya kadarki yaptıklarını birinci elden öğrenmek isteyenler Warcraft III ve Frozen Throne'daki campaign'leri bitirsinler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OIS

    Çeviri iyi olmuş. Ne zaman Arthas'ın muhabbeti açılsa içimde Frozen Throne'daki undead görevlerini yapma isteği doğuyorArthas'ın Lich King oluncaya kadarki yaptıklarını birinci elden öğrenmek isteyenler Warcraft III ve Frozen Throne'daki campaign'leri bitirsinler

    aynen ilk elden arthasın hikayesini öğrenmek için wc3 ve ft oynayın.bu arada sağ ol




  • Yine bu oyunlar için de ingilizce gerekiyor değil mi ? Bi ara bende oynamak istiyorum ama wow'dan zaman bulamıyorum. Bu arada emeğin için teşekkür ederim. Uzun zamandır aradığım bi hikaye. Bir de bu putress (Adı yanlış olabilir) adlı kişinin nerden gelip nereye gittiğini, forstmourne'nin ne için çıktığını gibi ara taşları da öğrenirsem çok daha güzel olacak :P :P
  • evet yine ingilizce gerekiyor.bu arada sağ ol ben teşekkür ederim okuduğun için.putress forsakenın üremesi için gereken ölüleri sağlayan adam.veba üretiyorlar.orada başına buyruk gidip veba atıyor ortalığıa, ki yamulmuyorsam sonra under cityde dreadlordla isyan başlatıyorlardı.

    frostmourne ise arthası oyuna getirmek amacıyla konulmuş.zaten baştan beri planları arthası lich king yapmak kel'thuzadın, ner'zhulün vs.
  • Ben hikayeye ilk adımımı warcraft 3 ile atmıştım ki o zamanlarda ingilizcem cok da iyi değildi. Mükemmel bir ingilizce gerekmiyor,olmadı türkçe yama indir oyna.
  • veya youtubeda warcraft 3 türkçe alt yazı diye arat.sağ olsun arkadaşın biri çok güzel bir iş yapıp wc3 ve ftnin cinematiclerine türkçe alt yazı eklemiş.
  • daha 9 saat yolum var, şöyle güzel lore konuları olsaydı da okusaydım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Omara

    daha 9 saat yolum var, şöyle güzel lore konuları olsaydı da okusaydım

    eğer daha önce görmediysen tirion ve illidan çevirilerim de vardı.

    http://forum.donanimhaber.com/m_70783524/f_/key_tirion+fordring//tm.htm#71671105
  • quote:

    Orijinalden alıntı: khalef

    quote:

    Orijinalden alıntı: Omara

    daha 9 saat yolum var, şöyle güzel lore konuları olsaydı da okusaydım

    eğer daha önce görmediysen tirion ve illidan çevirilerim de vardı.

    http://forum.donanimhaber.com/m_70783524/f_/key_tirion+fordring//tm.htm#71671105

    okuyalım hemen teşekkürler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Anakin Skywalkerla beraber tarihin gördüğü en totoş gıcık karakter olabilecek tipte bir karakter bu Arthas. Zaten Warcraft oynarken tipinide hiç sevmezdim. Bu arada Star Wars ve Warcraft hikayelerindeki benzerlikte azımsanmayacak şekilde.

    Her neyse bu Arthas o kadar dandik bir adamdır ki Lich King tarafından kolayca kontrol edilebilecek kadar zayıf olduğundan Lich King tarafından direkt şampiyonu olarak seçilir. Yoksa evrende Arthas'tan daha güçlü tonla adam vardır. Illidan mesela. Muhtemelen Nerzhul Frostmourneu Illidana verirse, bu adamın Birleşik Azeroth İmparatorluğunu kurup Lich King olarak dünyaya hükmedip herkese kök söktürecek bir adam olacağı anlaşıldığından Arthas gibi karaktersiz bir adam seçilmiştir. Zaten muhtemelen Blizzard'da bu yüzden Illidan gibi çok daha sevilen ve etkileyici bir karakterdense Arthas'ı hikayesinin tepesine oturtmuştur.
    Sonuç itibariyle atıyla ilişkisi babasıyla olan ilişkisinden daha sağlıklı olan bir adamdan bahsediyoruz. Babasını gözünü kırpmadan öldüren adam, kalkıp çok sevdiği atının yokluğuna dayanamayıp mezarından kaldırıp yanına alıyor. Blood elf kralıyla kapışırken atını çizdi diye çıldırıp adamı tarumar ediyor. Böyle de kalleş bir adamdır kendisi.
    En nihayetinde herkesi harcattığı gibi en azından Arthasıda harcattığı için Blizzarda teşekkürlerimi borç bilirim. Ama son cinematicte istediği kadar duygusal konuşma yapsın Arthas, karaktersiz bir adamdır genede.

    Böyle karakter mi olur arkadaş adamın yaptığı şeyler için elle tutulur hiçbir nedeni yok tam ruh hastası. Sen git kendi halkını kıy. Nedenide undead olacak olmalarıymış. Olduktan sonra kıy yiyosa kardeşim. Nasıl paladinsin sen 3-5 undeadden korkup çiftçiyi simitçiyi öldürecek kadar düştün mü ne biçim adamsın sen?
    Sonra sen kalk git paralı askelrere gemiyi yaktırıp, kendi askerlerine onları öldüttürmek falan gibi değişik kumpaslar kur. İşi gücü kurnazlık,çakallık serserilik olan adamların aklına gelmez o senin için de tilkiler dolaşıyormuş arkadaş kim Paladin yaptı seni?
    Sonra sen kalk ben frostmourne u alacam halkımı kurtaracam de. Sen önce o halkı kendinden kurtar arkadaşım. Aldığı anda da utanmadan kontrolünü Lich Kinge geçirttirebilecek kadar düşük karakterli iradesiz pis bir adam ol. Sonra git gözünü kırpmadan babanı öldürüp halkı katlet. Bir de utanmadan dreadlordla rakı masasına oturup içimde bir şeyler eksik gardaşım hayatın tadı tuzu kalmadı diye depresif muhabbetlere gir. Nasıl bir ruh hastası bu adam anlamış değilim.

    Sonra niye yaptın bunları desen halkı kurtaracaktım der. Bi zombiye falan taş maş atsa daha çok hayrı dokunurdu.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.