Freud'un mutluluk hakkındaki sözleri

Güzel sözmüş. Nereden alıntı acaba?

moruk çok doğru söylemiş.

elde edemediklerimize deli oluyoruz elde ettikten sonra sıradanlaşıp etkisini kaybediyor.

hayatımızda rutine dönen her şey sıkıcı gelmeye başlıyor.

Yıllardır düşünüp durduğum şeyler "Mutsuzluk asıl, mutluluk istisnadır" diyordum mesela kendi kendime. Haklı bence adam

Bu durumda mutlu olmaya çalışmak saçma degilmidir

Valla bence saçma. Senin için daha iyi ve akıllıca seçenekler hep seni mutlu edecek diye bir şey yok

Bilim 31

"Düşünme yeteneği, tutku, onur ve kişisel başarıdan yoksun bir yaşama boyun eğen insan, yaşamının belirleyici öğeleri olan insancıl niteliklerinin ölümüne de boyun eğmiş demektir. Bedensel varlığıyla fabrika ya da ofiste yer kaplaması, başka kafaların ısmarladığı etkinlikleri yapması, bu amaçla fiziksel güç kullanması, önündeki düğmelere basması, bireyin insani yeteneklerini geliştirecek şeyler değildir. Antinatalizm, hayvani içgüdülerinin ötesini göremeyen sıradan maymun insan için çok ileri bir kavramdır.''

Heron - insanlar neden çalışıyor?

Freud yalnız bir bilim insanı sayılmaktansa Marx gibi insan düşüncesine yeni bir entelektüel ekol kazandırmış felsefeci sayılmaya daha müsait bir insan. Günümüzde artık Freud'un kitaplarına boşuna felsefe raflarında denk gelmiyoruz. Psikanalizin kavramları oldukça müphem ve psikanalitik ifadeler çürütülebilirlik, tekrarlanabilirlik, yeniden üretilebilirlik gibi bilimsel kontrol ve tenkit yöntemlerine kapalı. Ancak psikanalizin felsefe üzerinde daha büyük ve bilimsel değil de felsefi düşünce açısından tolare edilebilir bir etkisi var. Bir yandan Freud'un bilinçaltı ve bilinçsiz otonom hareket düşünceleri nöroloji ve evrimsel psikolojinin kapılarını ilk aralayan ve bilimsel anlamda devrim niteliğinde olan parlak düşünceler bunu inkar etmiyorum ancak şu da gerçek ki Freud'un nihai gerçeği bulmuş bir tavırla sorgusuz sualsiz geliştirdiği analitik varsayımlara bağlılığı ve bilinçdışı nörolojik mekanizmaları demonstre edebilecek belirli teknolojik gereçlerden yoksun oluşu kendisinin bilimden fazlasıyla sapmasına, düşünsel ve hissi farazi çözümlemeler uydurmaya dayalı bir sahte bilim (pseudoscience) inşa etmesine yol açıyor esasında aşağı yukarı tıpkı Marx ve Engels'te olduğu gibi bilim yapmıyor; bir çeşit ekol inşa ediyor. Arkadaşa verdiğiniz tepkiyi bir cinsel bastırılmışlık olarak Freudyen bir şekilde yorumlayabilirim ama bence yine takdir edeceksiniz ki her şeyi cinselliğe, veyahut tedavi edilmesi gereken nevrozlara ya da bilinçdışı duygusal kondisyon ve süreçlere indirgemek mantıklı değil. Psikanaliz bilimsel bir teori veya yöntem değil; bir öğreti veya felsefi sistem. Bu anlamda diyalektik materyalizm ve Marksizm gibi düşünülebilir. Bilim felsefecisi Karl R. Popper da her ne kadar ikisini birebir aynı teorik karakterde görmese de sahte bilimler olarak ikisine de aynı muameleyi yaptı çünkü yanlışlamaya kapalı sistemler olarak gelişim gösterdiler. Çürütülebilirlik zemininden kaçırmak gözlemle hipotetik test etme yani bilimsellik düzeyinden kaçırmak anlamına geliyor. Hipotetik realizmle veya empirizmle bağdaşmayan hiçbir şey bilimsel değil.