Şimdi Ara

FG cemaatini bitirme kararı 2004 MGK'da alındı! Tarikatlar-Cemaatler FiŞLENiYOR!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
138
Cevap
1
Favori
4.675
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Haftalardır gündemde genişçe yer alan bekar evlerinin takibi ve dershanelerin yasaklanmasıyla ilgili çok farklı iddialar ortaya atıldı. Hükümet kanadından birbiri ardına tutarsız ve gün geçtikçe birbirini yalanlayan açıklmalar geldi. Bugünkü bir manşet gösterdi ki olayın çok farklı yanları da var arkadaşlar. 2004 yılında MGK'da RTE başta olmak üzere AKP yetkililerinin imzaladığı bir belge.

    Sizce bu belgenin yayınlanması bundan sonra ülke gündemini ve milletin olaylara bakış açısını nasıl etkiler?
    Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?





    quote:

    Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı

    - MEHMET BARANSU - 28.11.2013

     FG cemaatini bitirme kararı 2004 MGK'da alındı! Tarikatlar-Cemaatler FiŞLENiYOR!

    “Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler” başlığıyla MGK’da alınan kararda, “ağır yaptırımlar için eylem planı hazırlanmalıdır” dendi

    Milli Güvenlik Kurulu’nun, 2004 yılı Ağustos ayında yaptığı toplantıda, “Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler” başlığıyla, “Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması”, tavsiye kararı olarak hükümete bildirilmiş.

    MGK kararında, “Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen grubuna” ait kurumların faaliyetlerinin engellenmesi için, “Ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır, eylem planı hazırlanmalıdır” deniyor. 25 Ağustos 2004 tarihli MGK kararının altında, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül’ün yanı sıra, beş ayrı bakanın imzası var. Aynı belgeye, MGK üyesi Aytaç Yalman, Özden Örnek, İbrahim Fırtına, M. Şener Eruygur da imza koymuş.

    24 Haziran 2004 tarihli MGK toplantısında “Türkiye’deki Nurculuk Faaliyetleri ve Fethullah Gülen” konusu da gündeme alınıp konuşuluyor. Toplantıda, Gülen Grubu’nun faaliyetlerinin tasfiye edilmesine ilişkin 15 ayrı karar alınıyor. Karar, iki sayfa hâlinde getirilip, bir üst yazıyla ilgili kişilere veriliyor. 25 Ağustos 2004 tarihinde de tüm kurul üyeleri tarafından imzalanıp, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e sunuluyor.

    BAŞBAKANLIK TAKİP EDECEK
    481 Sayılı MGK Kararı olarak kayda geçen kararda, “Bir eylem planı oluşturulmasının” kararlaştırıldığının altı çizilirken, resmî kurumların atacağı adımlar da tek tek sıralanıyor. Konunun “Psikolojik harekât boyutuna” dikkat edilmesi gerektiği de vurgulanıyor. Gülen cemaatine karşı uygulanacak tedbirler için ise; Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığı görevlendiriliyor.

    CEMAAT OKULLARI TAKİP EDİLMELİ
    2004 tarihinde tavsiye kararı olarak alınan MGK kararlarındaki bazı maddeler şöyle: “F.GÜLEN grubunun yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri, Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı ve ilgili diğer kurumlar aracılığı ile yakından takip edilmelidir. Devletin yurt dışında görevli memurları aracılığı ile F.GÜLEN grubu yakından takip edilmeli gerekiyorsa Dışişleri Bakanlığı tarafından ilave tedbirler geliştirilmelidir. F.GÜLEN grubuna ait özel okulların faaliyetleri, İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından incelenmeli ve takibe alınmalıdır. Bu gruba ait okullardaki şüpheli ve yasa dışı faaliyetler periyodik olarak BUTKK’na rapor edilmelidir.”

    ÖĞRENCİ EVLERİNE ENGEL OLUNMALI
    MGK kararında Gülen cemaatine ait kurumlar için “Ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır” deniyor. Kararda, “öğrenci evleri”ne de vurgu yapılıyor. MGK kararında yasaların etkin hâle getirilmesi vurgulanarak şöyle deniyor: “F.GÜLEN grubunun ‘öğrenci evleri’ kapsamında sempatizan ve yandaş edinme gayretleri İçişleri Bakanlığı nezdinde dikkatle takip edilmelidir. Yasal olmayan yollar kullanılarak din eğitimi veren ve bir nevi dini alet ederek yandaş toplama sistemi olan ‘öğrenci evleri’ uygulamalarına engel olunmalıdır.”
    ...............................
    http://www.taraf.com.tr/haber/gulen-i-bitirme-karari-2004-te-mgk-da-alindi.htm



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Navigasyonel -- 3 Aralık 2013; 10:01:13 >







  • Zaten dershanelere ket vurulmasıyla ok yaydan çıktı.
  • Birlikte yükseldiler. yine birlikte aşağıya iniyolar. yesinler birbirlerini
  • demek ki cemaatin canla başla akp'ye olan büyük desteğinin sebebi buymuş.

    ama ortaklık eninde sonunda bitecekti. artık asker diye bir şey yok. tek güç tayyip erdoğan.

    cemaatin bunu anlama ve bir an önce kabullenme vakti gelmiş gibi görünüyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Timurlénk -- 28 Kasım 2013; 14:50:12 >
  • Ehehe. 9 yıl olmuş. Neden şimdi gündeme geliyor acaba diye sorak lazım. Bu bir kenara Güleni bitirme kararı !!! alan MGK'nın önce kendisi bitti ( hükümet önce sivil genel sekreter atadı sonra 1 aylık toplantıyı 2 aya çıakrdı, eski etkinliği kalmadı zaten, önceden her ay gündem olurdu şimdi toplantıdan haberi olan yok ) , sonra o tarihteki generaller darbe girişimi suçundan mübbet yediler. Bu karalarda o zaman alınmış olmalı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    Ehehe. 9 yıl olmuş. Neden şimdi gündeme geliyor acaba diye sorak lazım. Bu bir kenara Güleni bitirme kararı !!! alan MGK'nın önce kendisi bitti ( hükümet önce sivil genel sekreter atadı sonra 1 aylık toplantıyı 2 aya çıakrdı, eski etkinliği kalmadı zaten, önceden her ay gündem olurdu şimdi toplantıdan haberi olan yok ) , sonra o tarihteki generaller darbe girişimi suçundan mübbet yediler. Bu karalarda o zaman alınmış olmalı


    Ben bu konuya sizin kadar Polyannavari bakamıyorum sn. hocam.

    Şimdi;
    2004 yılında MGK'da böyle bir karara isteyerek, yarı istekli ya da isteksiz-zorla imza atmışsın...
    Aradan yıllar sonra o kararda imzası olan bazı paşaları (oradakilerden Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman hariç) içeriye alınmasını sağlamışsın...
    Diyelim ki zorla imza attırdılar, Ergenekon ve Balyoz davaları süresince bu belgeden hiç bahsetmemişsin, "asker bizi bunu imzalamaya zorladı" dememişsin...
    Askerleri içeri atılmasını sağladıktan sonra da o belgedeki hedefe ulaşmak için dershane yasağı, takipli-kayıtlı bekar evleri uygulamasına başlamışsın...

    Bir de böyle okuyun?

    Sanırım Cemil Çiçek ve o belgedeki imza sahiplerinden biri daha belgenin doğruluğunu kabul etti. Başbakanın siyasi başdanışmanı Akdoğan " "2004'teki MGK kararı hükümet tarafından yok hükmünde kabul edilmiş, hiç bir bakanlar kurulu kararı alınmamış, hiçbir işlem yapılmamıştır." gibi bir şeyler söyledi...

    Eh peki bu son zamanlarda gündeme gelen;
    "MİT cemaat üyelerini fişliyor"
    "MİT devlette çalışıp cemaatten olan ya da cemaate gönül verişm kişileri fişliyor"
    iddialarına gelirsek... MİT hangi kanun ve yetkiye dayanarak bunu yapıyor? Bu eski MGK kararına dayanarak olmasın? Yoksa yeniside mi var?


    Hepsini geçtim... AKP'nin böyle bir belge altına imza atmaktansa onuruyla o toplantıyı terk etmemesini nasıl açıklayacağız?


    2000 yılı sonrası tüm seçimlerde AKP'ye oy vermiş, geçmişte lise 3.sınıfta cemaatin faaliyetlerine 7-8 defa gidip gelmiş ve bugün aktif bağlantım olmasa bile cemaati seven biri olarak bunları soruyorum...
    Bu AKP bu belgeden dolayı halka nasıl hesap verecek?
    Nasıl bir açıklama getirecek?



    Edit: Son cümlelere ekleme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Navigasyonel -- 28 Kasım 2013; 15:48:53 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Navigasyonel

    quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    Ehehe. 9 yıl olmuş. Neden şimdi gündeme geliyor acaba diye sorak lazım. Bu bir kenara Güleni bitirme kararı !!! alan MGK'nın önce kendisi bitti ( hükümet önce sivil genel sekreter atadı sonra 1 aylık toplantıyı 2 aya çıakrdı, eski etkinliği kalmadı zaten, önceden her ay gündem olurdu şimdi toplantıdan haberi olan yok ) , sonra o tarihteki generaller darbe girişimi suçundan mübbet yediler. Bu karalarda o zaman alınmış olmalı


    Ben bu konuya sizin kadar Polyannavari bakamıyorum sn. hocam.

    Şimdi;
    2004 yılında MGK'da böyle bir karara isteyerek, yarı istekli ya da isteksiz-zorla imza atmışsın...
    Aradan yıllar sonra o kararda imzası olan bazı paşaları (oradakilerden Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman hariç) içeriye alınmasını sağlamışsın...
    Diyelim ki zorla imza attırdılar, Ergenekon ve Balyoz davaları süresince bu belgeden hiç bahsetmemişsin, "asker bizi bunu imzalamaya zorladı" dememişsin...
    Askerleri içeri atılmasını sağladıktan sonra da o belgedeki hedefe ulaşmak için dershane yasağı, takipli-kayıtlı bekar evleri uygulamasına başlamışsın...

    Bir de böyle okuyun?

    Sanırım Cemil Çiçek ve o belgedeki imza sahiplerinden biri daha belgenin doğruluğunu kabul etti. Başbakanın siyasi başdanışmanı Akdoğan " "2004'teki MGK kararı hükümet tarafından yok hükmünde kabul edilmiş, hiç bir bakanlar kurulu kararı alınmamış, hiçbir işlem yapılmamıştır." gibi bir şeyler söyledi...

    Eh peki bu son zamanlarda gündeme gelen;
    "MİT cemaat üyelerini fişliyor"
    "MİT devlette çalışıp cemaatten olan ya da cemaate gönül verişm kişileri fişliyor"
    iddialarına gelirsek... MİT hangi kanun ve yetkiye dayanarak bunu yapıyor? Bu eski MGK kararına dayanarak olmasın? Yoksa yeniside mi var?


    Hepsini geçtim... AKP'nin böyle bir belge altına imza atmaktansa onuruyla o toplantıyı terk etmemesini nasıl açıklayacağız?

    Geçmişte (lise 3.sınıfta) cemaatin faaliyetlerine 7-8 defa gidip gelmiş ve bugün aktif bağlantım olmasa bile cemaati seven biri olarak bunları soruyorum... Bu AKP bu belgeden dolayı halka nasıl hesap verecek? Nasıl bir açıklama getirecek?

    Belgeyi doğru kabul etsek bile mantık kurgusu zayıf, şu anda gündeme gelmiş olması bile kuşku yandırmaya yeter, onu geçtim böyle bir karar alındığını varsaysak bile uygulanmasının düşünülmediği dahi ortada. Dershane olayıyla bunun bi alaksı yok, hükümet 2009'dan beri dershaneleri kaldırmayı programa almış, Cemaaat ile hükümet arasındaki güç mücadelesinde bir enstrüman olarak kullanılan doğruluğu tartışılır bayat bir girişim. Ayrıca seni bilmem ama ulusalcı kesimin bu habere dayanarak heyecanlanmasıda tuhaf, Taraf gazetesi, mehmet baransu isimlerine alerjileri vardır, hiçsevmezler ve inandırıcı bulmazlar..




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • OPTİMİST kullanıcısına yanıt
    Belgenin doğruluğuyla ilgili en ufak bir kuşku yok. Başbakanın siyasi başdanışmanı da dahil olmak üzere Cemil Çiçek gibi isimler de doğruladılar.
    Mesele bu belgenin şimdi gündeme gelmiş olmasından çok AKP'nin nasıl böyle bir belgeye imza atabildiği...
    Şimdi yaptıklarıyla bu belgenin devamında alınan kararlar (bekar evleri, okul-dershane gibi eğitim kurumlarının takibi gibi) neden bu kadar paralel?

    Önceki mesajımda da belirttiğim gibi; benim durumumda olan yani 2000 yılı sonrasındaki seçimlerde AKP'ye destek verip cemaate de gönülden destek verenler bu belge hakkında neler düşünür? Ben hiç iyi düşünmüyorum...
  • 2004 yılında AKP çok güçlü değildi. O yüzden belgeye imza atmak zorunda kalmış olabilir. Zaten imzası olan isimlerin çoğu cezalandırılmış. Ayrıca her iki tarafa sempatim olmasa da devlet işlerine illegal olarak bu kadar çok karışan, lideri amerikada ikamet eden bir cemaatle mücadele etmek aklı başında bir hükümetin boynunun borcudur.
  • bir dönem artık yavaş yavaş bitiyor. 3 yıl 5 yıl, 10 yıl çok fark etmez.
    Bu dönemin küçük yandaşları, her şeye biat eden tipler olarak hatırlanacak ve kimse yüzlerine bakmayacak.
    Yarın başka birini eleştirecek yüzleri de olmayacak. Kimsenin ciddiye almadığı ve kimsenin sevmediği tipler olacaklar.
    Bu ülkeye bir şekilde ılımlı bir yönetim gelmeli.
    Artık sağcı, solcu, muhafazalar fark etmez.
    Ilımlı olsun, insanlara saygı göstersin yeter.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cemaat ile Hükümetin arası limoniyken Baransu'nun yayınladığı belge tamamen ortamı kızıştırmak için.Atılan başlıktan bu net olarak anlaşılıyor zaten.Erbakan'ın MGK kararlarını imzalarken nasıl bir hal içindeyse bence Erdoğan,Gül ve diğer bakanlarda aynı ruh haliyle imzalamıştır.2004 yılları ortamı ile birlikte incelendiğinde bu imzaların hangi şartlarda atıldığı da net olarak anlaşılır.Fethullah Gülen'e karşı bir hareket olsaydı bugüne kadar devletin bir çok yerinde bu kadar net bir şekilde etkinlik göstermeleri beklenmezdi bence.Bugün Avukat,Hakim,Polis,Asker,Diğer memurlar bir çok meslek grubuna cemaatin kontenjanından atamalar var.Bunların tamamını geçtim kenarda ellerini ovuşturanlar havaların soğumasına bağlıyorum bu eyleminizi..

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • bakalım baransu daha bir çok şey açıklayacak gibi.
    Kirli çamaşırlar tek tek dökülüyor.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Büyük Kürdüstan resmen ilan edilecek, onun hazırlığı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    Büyük Kürdüstan resmen ilan edilecek, onun hazırlığı

    böyle bir şey için çok erken değil mi?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2004'deki tavsiye kararlarına akp sesini çıkaramazdı elbette. ordu hala büyük bir güçtü.

    hem ayrıca 28 şubat döneminde "hizmetin" tavrı hatırlandığında, yürürlüğe konmamış bu belgeyi imzaladıkları için akp kurmaylarına tek bir laf söylemeye hakları yok diye düşünüyorum.
  • Fetullah Gülen hoca samanyolunda konuşuyor.
    Bayağı da sert konuşuyor.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    Büyük Kürdüstan resmen ilan edilecek, onun hazırlığı

    Bunun Büyük Kürd'ü'stanın resmen ilan edileceğine dair hazırlık olduğuna neye dayanarak karar verdiniz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tarih öyle demiyor... Baransu haklı sanki.

    quote:

    Sivilleşen MGK’nın ilk planı Gülen’i bitirmek -

    ADNAN KESKİN/ANKARA - 29.11.2013

    Gülen cemaati hakkındaki karar, MGK’ya sivil genel sekreter atanmasından bir hafta sonra alındı. O toplantıya ilk sivil sekreter katılamadı ama MGK’yı sivilleştiren düzenlemeler bir yıldır yapılıyordu.
    ...........

    İLK SİVİL SEKRETER
    Değişiklikle psikolojik harekât planları üretmek ve uygulamak görevini yürüten TİB’in yaklaşık 3 milyon dolar olan bütçesi de Başbakanlığa iade edilmişti.

    AKP hükümeti, bu adımlardan sonra da 17 Ağustos 2004’te MGK Genel Sekreterliği görevine ilk kez bir sivili, büyükelçi Yiğit Alpogan’ı atamıştı.

    DOKUZ GÜN SONRA O PLANA İMZA
    Ancak şimdi, MGK’nın “Gülen Grubu’nun faaliyetlere karşı alınması gereken tedbirler” başlıklı kararını, ilk kez sivil genel sekreterin göreve atandığı tarihten sadece dokuz gün sonra, 25 Ağustos 2004 tarihinde aldığı ortaya çıktı.
    http://www.taraf.com.tr/haber/sivillesen-mgk-nin-ilk-plani-gulen-i-bitirmek.htm



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Navigasyonel -- 29 Kasım 2013; 9:28:43 >




  •  FG cemaatini bitirme kararı 2004 MGK'da alındı! Tarikatlar-Cemaatler FiŞLENiYOR!
  • O degil de, olan sucu günahi olmayan, caki gibi gencecik tegmene oldu. Telefonuna "sehven" numara yükleyen cücük poliscik de tahliye olmus...
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.