💛💙 Fenerbahçe 2024/2025 Sezonu [ANA KONU]⭐⭐⭐⭐⭐ (6554. sayfa)

Fenerbahçeli taraftarların Doğuş'u, Ülker'i, Koç'u boykot edenleri eleştirmediği gibi mi? Boykot ülkeye değil en çok Fenerbahçe'ye zarar veriyor. Malumlara destek veren ve beni bloklamayan Ekremci varsa ilk beni bloklasın. :)

Gerçekler bunlar işte ama gerçekler acı olduğu için insanlar pek dile getiremez, kendini kandırmayı tercih eder. bu sebeple bahanelerin, mazaretlerin arkasına sığınır.

puan kayıplarında bazen bahaneler, mazeretler olabilir bu doğaldır. geçen sene ts maçında eksiklerimiz vardı mesela, sivas maçında son dakika verilen basit penaltıda puan kaybı için bir mazeret kabul edilebilir ama içerde ki gs, samsun ve alanya maçlarının bahanesi, mazereti olamaz.

bu sene; iki gs maçı, bjk maçı, içerde ki samsun maçı bu maçların bahanesi mazereti olamaz.

şampiyonluğu da bu maçlar belirliyor. yapı yapı deniyor, yapı dediğimiz şey ali koç döneminde futbola girmedi, yapı 30 yıldır var. mehmet ağar dönemleri, haluk ulusoy dönemleri, daha ne dönemler... yapı hep vardı, hemde ali koç dönemiyle kıyasladığımızda çok daha büyüktü ama biz gene şampiyon olabiliyorduk.

Barcelona taraftarını bırak Real Madrid taraftarı bile eleştiriyor bizimkiler de halen iyi hoca olduğunu düşünüyor. Ben gençken bile iyi olduğunu düşünmüyorum. Dida, Maldini, Pirlo, Ronaldinho gibi adamları bana ver ben de Şampiyonlar Ligi kazanırım.

Mourinho'yu da sevmem, futboldan hiç anlamazdı. Yanılmıyorsam tercüman iken Van Gaal'ın yanında Barcelona görmüştü sonra hoca oldu. Hoca bile değildi. Ha ama Mourinho bence daha iyiydi Porto'yu Avrupa'da şampiyon yapmak kolay değil. Bana sorarsan ne Mourinho ne de Ancelotti benim hocam değil. Benim hocam Klopp'dur. Gegenpress'i dünyaya tanıtan yenilikçi bir isimdi.

Bizim taraftara göre daha fazla kupası var diye iyi hoca. Bu adam Everton'u batırmış bir isim. Yıldız yoktu der birileri şimdi ama mesela şu an Tottenham'da oynayan Richarlison ve yanında o dönem ligin en iyi golcülerinden olan Calvert Lewin vardı. Sol bekte de eski Barcelonalı Digne ve kalede de İngiltere Milli Takımı'nın birinci kalecisi Pickford gibi pek çok isim vardı. Bu adam son hafta City'den 5 yiyip sezon sonu Real Madrid'e nasıl imza atabiliyor? Elinde Benzema, Modric, Rudiger gibi büyük isimlerle kupa kazanmış mesela Zidane daha az büyük oyuncu ile oynuyordu elinde Camavinga ve Tchouameni gibi adamlar mı vardı Toni Kroos ve Modric'in yedeğil olarak Ceballos oynatmıştı diye hatırlıyorum. Bana göre hakkı verilmeyen bir hoca Zidane, keşke erkenden bırakmasaydı Real Madrid'i.

Bana göre 5 büyük ligde Farmers League'den sonra şu an en kötü takımlar arası rekabetin olduğu ligdir İspanya Ligi. Bu ligde halen Barcelona, Atletico Madrid veya bir başkası şampiyon olamıyorsa vasatlıktır. Simeone iyi hoca, yıllardır Atletico Madrid de falan diyeceksiniz ama iyi hoca olmak demekki yetmiyormus yetse şampiyon yapar zaten. Kupa varsa ya çok iyi kadro vardır ya çok iyi hocadır ya da her ikisidir. Hoca dediğin Klopp, Conte gibi olacak ya da Unai Emery gibi Avrupa Ligi hocası olacak hem Sevilla ile hem de Villarreal ile şampiyon olmuş. Sevilla'yı Avrupa sefiri yapmış bir isim. Bu sene Luis Enrique geri döndü ve PSG'nin oynadığı ligin Farmers League olmadığını gösterdi. PSG'nin en büyük başarısı final oynamaktır ama bu sene kazanabilir de. Keza Xabi Alonso, Arteta da iyi isimler. Şu anda en iyi hocalar İspanyol, bundan 10-15 sene önce İtalyanlar daha iyiydi tabi.

Şunu anlayamıyorlar bu adam sadece garezi var gibi Arda'yı oynatmıyor sol bek yokken Camavinga oynattı sonra da orta sahaya geri çekmedi ve yedeğe mahkum bıraktı. Keza elinde Endrick gibi genç yetenek var. Bu isimleri oynatmayan adamı savunan Arda'yı yetersiz gören milli takım da izlesin ha orada da bizim taraftara göre Arda yetersiz. Bana sorarsan Arda oynayacak bir takıma gitmediği sürece İsmail - Hakan - Orkun üçlüsü oynasın ama Arda oynayacağı Barcelona gibi bir yere giderse İsmail'i direkt keserim ki Barcelona taraftarı da istiyor ayrıca Hansi Flick futbolcu öğütücüsü değil. Galatasaraylılar bile Kerem'in form düşüklüğü olsa da bizim gibi yetersiz görmüyor. Bir bizim eski futbolculara bizim kendi taraftarımız yalandan kötü demeye çalışıyor herhalde kendilerini tatmin ediyorlar. Arda yetersiz değil bu bir ikincisi takımdaki bazı isimler Mbappe ve Vini. Jr. gibi takımı bozuyor. Takım oyunu izlemek istiyorsan Arsenal'i veya PSG'yi izle adamların yedekleri bile nasıl forma şansı buluyor. Bizimki de öyle 70-75 dakika 0-0 ise bile ya 1 tane ya da hiç değiştirmemiş gibiydi son haftalarda taraftar biraz eleştiri çekti de oyuncu değiştirmeye tenezzül etti. Bu Mourinho da Ancelotti'den farklı değil zaten İsmail Yüksek, İrfan Can, Osayi, Maximin gibi isimleri sezon geneli gıcık gibi oynatmadı şimdi Osayi gidecek falan diyeceksiniz adam ilk dönem bile en fazla 15 maçta ilk 11 oynayabildiğine eminim. Daha fazla olduğunu düşünmüyorum. Maximin'in yarı antrenmanı dedem Tadic'in oynadığı futboldan daha iyi. İsmail oynatana kadar Josico'dan bile daha yavaş, Josico gibi pas atmayı bile beceremeyen Amrabat'ı oynatır. Beğenmedikleri Maldonado sanırım PSV ŞL maçında Alex'e asist yapmıştı. O bile bu adamdan daha çok katkı vermiştir umarım bonservisini almayız alırsak da aynı fiyata zarar etmeden satabilirsek daha ne isterim ben. Sakar Şakir Mert Müldür, önündeki adama bile pas atmaya aciz Amrabat, laubali şekilde oynayan ve penaltı kaçıran Mert Hakan ile dedelerim Dzeko ve Tadic'i oynatan adamdan bir halt beklemiyorum ben. Cengiz şu Tadic ve Mert Hakan'dan net daha fazla katkı verirdi de düzenli birkaç maç şöyle en azından 35-40 dakika varsa bak Cengiz ne asistler yapacak, ne goller atacak da ona da izin vermedi. Kıssadan hisse Mourinho ve Ancelotti hoca bile değil benim gözümde. :)

Daha dün mü ne konuştu hocam cuma günü tüm işlerimi iptal ettirdim mutlaka kazanıcaz avrupa listesine samsunsporu yazdırıcaz bilmemne falan diye

Ligde kadro kalitesi bakımından bizim ve gs dışındaki takımlarla kıyasladığımızda çok büyük bir uçurum var. maksimum 3-4 takım ekleyebiliriz kadro kalitesi bakımından diğerlerine kıyasla birazdaha iyi diyebileceğimiz, geri kalan hepsi çöp.

diğer liglerle kıyaslamalar yapılıyor, ya bakın premier lig lideri bile şu kadar maç kaybetmiş, başka ligde x takım şu kadar maç kaybetmesine rağmen şampiyon olabiliyor filan diye. bizim ligin avrupada ki diğer ligler ile hiçbir benzerliği yok.

bugün premier lig lideri olan takımın kadro değeri 1 milyar dolar, ligin son sırasındaki takımın kadro değeri 300 milyon euro, arada 3-4 katı bir fark var ve yukarı doğru çıktığınız zaman bu fark kapanıyor, eşitleniyor.

bizim ligde son sıradaki takımla bizim aramızda kadro değeri bakımından 20 katından fazla fark var. hadi son sıradaki takımı sallayalım üstlere çıkalım 18 katı, 15 katı, 10 katı fark oluyor ve bu fark en üstlere çıkana kadar kapanmıyor.

böyle bir ligde 28 haftada 7 takıma puan kaybetmenin bahanesi, mazereti olamaz ve olmamalıdır. kimse kendini kandırmasın.

Porsuk mudur nedir hoca kalmalı diye yağlamaya başlamış. Kalan maçlarda tek puan kaybı yapsak ortalık yangına dönecek, Trabzon'u yendi diye ortamı yumuşatma çabaları başlamış. Kaldı ki rakiplerimiz hep düşme hattında, Avrupa hattında falan. İlla kaybedeceğiz birine. Bu futbolla kaybetmemek imkansız.

Hocanız da yönetiminiz de sene sonu gidecek. Kalırlarsa seneye aynı filmi tekrar izleyeceksiniz. Belki tekrar izleyince daha çok seversin ama bu sonucu değiştirmez. Hoca 1 sene daha kalabilmek için elle tutulur hiçbir şey yapamadı. Zaten 1 tane olumlu işi olsa sırf ismi Mou diye bir dünya insan destekleyecek, 1 tane bile yok.

Jesus bile bundan daha olumlu işler yaptı, takımın sistemi belliydi oyunu belliydi ve bunu bize hissettirirdi. Stoperler devre arasında bile ofsayt taktiği çalışıyordu hakem gelene kadar. Bu da Kostic'e verin orta açsın, uzun top şişirin forvetler indirsin gibi garip şeyler oynatıyor, sonra da kadro dışı bıraktığı adamı oynatıp bambaşka bir oyuna geçip onu izletiyor. Sıradaki maçın 11'ini yazın desek 1 tane bilen çıkmaz.

Aslında ligteki takım sayısını 16'ya düşürmeliler daha iyi olur.

Artı olarak lig kupası diye bir şey çıkartıp tek maç üzerinden o 16 takımın yaptığı turnuva daha iyi olur. Birinci ile on altıncı ikinci ile on beşinci şeklinde eşleşme yaparsın. Ziraat yerine bu daha keyifli olur.

25 yaş altı potansiyelli oyuncu bizim lig için imkansız, günümüzde eli ayağı tutan 20-21 yaşındaki oyuncuya 10-15 veriyorlar sırf potansiyelinden ötürü.

Bizim ligimizden örnek verelim, Hani BJK taraftarının hiç beğenmediği Semih var ya, O Semih'e Aston Villa'nın 15m Euro + Diego Carlos (11.5m€) teklif ettiğini canlı yayında Hüseyin Yücel söyledi aralık ayında. Yani o Semih bile 25-26m€ ediyor sadece yaşından ötürü.

Başka bir örnek ise GS'nin yaz sezonunda istediği bek Doue, Kariyerinde 1. ligde sadece 20 maçı olan adama 10m€ para istediler, tamamen yaşından ötürü.

Haliyle eğer 25 yaş gibi bi sınır gelirse bizim ligde sadece alt yapı oyuncuları oynar, yabancı transferi yapılamaz. Ama fikrin ana hattı güzel ona katılıyorum 25 değil 30 yaş olmalı sınır. Büyük takımlar 25-30 yaş oyunculardan uzak duruyor tekrar satma ihtimalleri olmadığından, çoğu büyük takımın transfer geçmişine bakarsanız 25 yaş oyuncu neredeyse hiç yok çok nadir tek tük, TR takımlarının hedefi 25-30 yaş arası oyuncu kitlesi olmalı.

Teknik olarak asıl amacım o zaten.

Aslında teknik olarak sende olur demişsin sadece farkında değilsin. 25 yaş altı bizim lig için imkansız demişsin. Bunu demenin sebebi zaten benim dediğim kuralın olmaması. Benim dediğim kural zorunlu olsun. Adam mecbur Semih gibileri begenmese de oynatmak zorunda kalacak. Arda güler bile bizde yedek bekliyordu. Çünkü burası Türkiye. Genç çocukları ne yöneticiler, ne taraftar ister. Ama zorunlu kılarsan mecbur oynatmak zorunda kaldıkları için hepsinde de bu zorunlu olduğu için ister istemez herkes alışacak. Bir süre sonra bu çocuklar avrupalara güzel paralara transfer olduğu zaman taraftarda takip etmeye başlayacak ve yöneticilerde cebini dolduracağı için kazan kazan durumu olacak. Bu sistem en iyi sistemdir. Geçildiği ilk sene hemen meyvesini verir. İsim yapmış, pili bitmiş adamları 20 ye alıp bedavaya göndermekten bıkmadık hala. Bu şekilde bütün klupler kasasına para dolduracaktır. Anında hepsi kar yapacaktir. Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok üstelik. Zaten mevcut düzende Avrupa da bir başarımız yok ve rezil olup olup geliyoruz. Bizden 10-15 kat düşük bütçeli takımlara elenip geliyoruz. Emin ol bu dediğim sistemde mevcut düzenden daha başarılı oluruz. En azından vitrine çıkıp kaybetsek bile oynayan gençleri 3-4 katına rahat satarız. Seninde dediğin gibi Semih gibi gençler para ediyor. Trabzonspor başta olmak üzere çoğu Anadolu klübünün altyapısında Avrupa'daki gençlerden daha iyi oynayan gençler var. Bunları oynatmak yeterli. U19 - u17 gibi takımlarımızın Avrupa daki her sene oyunlari ortada. Gençlerin kalitesi rahat bir şekilde süper ligde iş yapacak seviyede. Kaybımız olmaz emin ol.

Belli canım, eleştirmiyorum zaten. Ama saçma sapan bir format. Süper Kupa dediğin şey tek maçlık, kupa ve lig şampiyonlarının oynadığı bir sezon öncesi maçıdır. Büyükekşi bunu aldı yurt dışında oynattı, devre arası oynattı, yok dört takımla oynatacak şimdi de.

Ama işimize geldi, yalan yok.

Mourinho da Ali Koç da seneye kalır.

Önümüzdeki sene bu ikisinin de kalması durumunda, şampiyonluk şansımız çok yüksek bu arada. 4 sene üst üste kimse şampiyonluk olmaz, olamaz. Biz şampiyon oluruz. Mourinho ve Ali Koç başarısı olmaz bu fakat oluruz.

Hurra hücum edilen sezon 31 gol yemişiz ligde, şu an disiplinli oynayıp 8 hafta kala 26 gol yiyorsak, bir de üstüne geçen sene attığımız kadar gol atamıyorsak burada bir sıkıntı var.