Fatihte mükemmel bir kütüphane açıldı

Fatih merkez kütüphanesi. 31 Mayıs Pazartesi 2021. Yani bugün. Şu anda kütüphanenin kafeteryasının wifisinden yazıyorum. Buraya aşık oldum. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Diğer kütüphaneden arkadaşlık yaptığım bir çok arkadaşımı burda gördüm. İçerisi derece öğrencileri, yazarlar, araştırmacılar, yüksek lisans yapanlar, tıp doktorları, üniversite öğrencileri ve daha nicesi ile dolu. Kapasitesi çok yüksek. 400 ün üzerinde. Hatta sanırım bilgisayar masaları ile birlikte 500 ü geçiyor. Kütüphanelerin sayısının ve miktarının değil, kalitesinin önemli olduğunu gösteren bir yer. Burası bulunmaz bir nimet.

Mutluluktan okuduğum kitaba odaklanamadım ilk bir kaç saat. Gelmeden önce de heyecanlıydım. Her şey o kadar lüks ve düşünceli bir şekilde yapılmış ki duygularımı, mutluluğumu kelimelerle anlatamam. Boğaziçi üniversitesine girmek gibi bir şey burası. Hem de ücretsiz. İçeride su, çay ve çıktı ücretsiz. Ayrıca günün belli saatlerinde yemek de veriyorlar. Hepsi ücretsiz. Giriş fişi aldığınızda bile fişin üzerinde çok güzel şiirler var. Kütüphanede ayın belli günlerinde süpriz ikramlar da yapılıyor ve sürekli kütüphane kullanıcılarını şaşırtan yeni ve güzel süprizlerle karşılıyorlar. Çalışma masalarında kişiye özel ışık ve priz var. Ayrıca masalar çok geniş ve en lüks malzemeden yapılmış kaliteli masalar kullanılmış.  

İlk defa Türkiyede harika bir çalışma yapıldı.  Bu çalışmanın yapılmasına vesile olan adam İTÜ İnşaat mühendisliği mezunu Ergün Turan Beydir. Kendisi çok eğitimli ve zeki bir adam. Bu kütüphanelerin detaylarına ve ayrıntılı yapımlarına, planlarına bakarsanız bunun arkasında büyük bir zeka ve akıl olduğunu görürsünüz. Celal Şengör ün sözünü şimdi daha iyi anlıyorum. Eğitim hakikaten çok önemli. Ayrıca İtü nün mükemmel bir üniversite olduğunu, İtü den mezun birinin Türkiyeyi uçurup bu ülkeyi devasa ölçüde geliştirebileceğini farkettim. Çünkü İtü mezunu Ergün Beyin hiçbir belediye başkanı ile kıyaslanamayacak kadar eğitime önem vermekte, mükemmel kütüphaneler yapıp Türkiyede bir kütüphane kültürü oluşması için büyük bir çaba sarfetmektedir. Evet Türkiye de bir Kütüphane Kültürü halen tam olarak yok. İşte bu kütüphane kültürünün oluşması için ilk kıvılcımı ateşleyen Ergün Bey dir.  

Fatih belediyesi kendi oturduğum yer olur son 2 yıldır o kadar çok kütüphane ve derslik açtı ki artık millet "olum yeter millet pandemiden geberiyor az sağlık ile ilgili yatırım yap kütüphane manyağı olduk" diye şikayet etmeye başladı.

Bende bu adamdaki kütüphane derslik aşkını anlayamadım 2 ayda bir düzenli kütüphane derslik yada ona benzer bir şey açıyor.

Birde sosyal tesisleri seviyor şu beltur gibi olan ama daha kaliteli olanları.. Manzarası olan yüksek bir yer görmesin direkt sosyal tesis kuruyor.

Kütüphane konusunda çok iyi yapıyor. Eğitim geliştikçe geri kalan her şey de otomatik olarak gelişir. Eğitime yapılan sağlam destekler bu ülkeye 1000 misli gelişmişlik olarak geri döner. Cami yapıp, diyanete milyonlar aktarsa karşı çıkmazdın ama. Eğitimin önünde bir engel olarak duruyorsun. Sen git sinemada Recep İvedik filmi izle. Tam sana göre.  

Akp böyle bir bbaşkanı bir daha çıkaramaz adam arı gibi çalışkan...

akplilerle konuşuyorum gelecek dönem bozulur diyorlar. Hatta eski bbaşkanımız hiç çalışmıyormuş diyorlar Mustafa bey harika çalışkan biri valla ben bayıldım. Haliçe kürek merkezi açıyordu bitti mi bilmem oda süper tesis.

sadece kütüphane değil Mustafa başkan spor sanat konusunda da harika sürekli bir şeyler üretiyor hareket olsun istiyor belediyeyi çok iyi organize etmiş inşallah böyle gider.

sizin bahsettiğiniz kütüphane konum olarak nerede? Son zamanda bir çok kütüphane açtı artık karıştırıyorum 

tabi içerikte önemli mesela ben istanbulda aradığım kitabı devlet kütüphanelerinin hiç birinde bulamadım olanlarda hasarlı diye vermediler. Bina ikram tamam ama kütüphaneyi kütüphane yapan arşivdir.

Aksarayda, vatan caddesinde Emniyet Genel Müdürlüğünün biraz ilersinde, Fatih Belediyesi binasının hemen yanında. 40 bin kitap var şu anda. Daha da ilave edilir. Daha yeni açıldı. Bence kütüphanelerin sayısı değil, kalitesi, tasarımı, kapasitesi ve sunduğu hizmetler önemli. Fatih Merkez kütüphanesi, Kariye Kütüphanesi ve Topkapı kütüphanesi baya kaliteli. Bu 3 ü baya baya kaliteli. Ama Karagümrük kütüphanesi kapasitesi düşük, kafe alanı ile kütüphane alanı iç içe olması büyük dezavantaj. Çünkü arkadaşlarımızla konuşamıyoruz hiç. Diğer kütüphaneler hakkında çok bilgim yok. Bir de Ayvansaraydaki kütüphaneye gittim. Orayı beğenmedim. Zaten kimse de beğenmemiş sanırım, çünkü içerisi genelde boş. Ama Topkapı Kütüphanesi mesela daha açılmadan doluyor. 8.30 da açılan kütüphaneye saat 7 de sıraya giriyorlar

7.40 da kuyruğa girersen içeri giremeyebiliyorsun. Çünkü çok çabuk doluyor. Bunun bir nedeni var. Hatta bir çok nedeni. Kalite, iç ve dış tasarım, dinlenme kafeteryasındaki manzara, konumu, rahat ulaşılabilirliği vs onlarca nedeni var. Alibeyköyde bir kütüphane var mesela. İçerisi bomboş. İsmi kütüphane aslında ama kendisi değil. İçeride ders çalışma masası diye yemek masaları konmuş. İbb nin eski bir kütüphabesi. İbb nin yapmış olduğu Sultangaziye yapılan 8 katlı gökdelen(!) , pardon kütüphane de 5 para etmez. Hiçbir şey düşünülmemiş. Bir kere 8 kat nedir ya. Ne alaka. Gökdelen mi bu. Kütüphane yanlamasına büyük olur ve 3 katı geçmemeli asla. 2 kat idealdir aslında. Fatih Merkez Kütüphanesi tek kat ama harika. Ben aşık oldum buraya. Bütün kaliteli kitapları okumak istiyorum. İçeride harika bir sergi de var. Kültür kokuyor burası. İçerisi derece öğrencileri, akıllı, zeki, entellektüel insan kaynıyor. Müthiş bir ortam. Harika bir yer.

türkiye genelinde zaten kütüphaneler müthiş değişti ve gelişti. online sistem de güzel entegre olmuş. ve inanılmaz dolu. öğrencisinden eğitimcisine kadar. müthiş bir rağabet var.

zaten tiktokcu, enes batur hayranı gençlikle ülke bir yere gelemez. bizi bu okuyan azınlık kurtaracak inşallah.

İlk cümle dışındaki diğer yazdıklarına katılıyorum. Ama ilk cümlen kesinlikle yanlış. En az 14 saat açık olan, binlerce kitap barındıran, 2 öğün yemek, su ve çıktı hizmeti olan, tasarımı, kalitesi ve kapasitesi iyi olan, kapasitesi 100 ün üzerinde olan , bilgisayar erişimi yeterli olan ve çalışma masaları prizli lüks kütüphane masaları olan ve sadece kütüphaneye ait bir tabela ve kütüphane özelinde kurulmuş olan Fatih Merkez Kütüphanesi gibi kütüphanelerden koskoca Türkiyede toplasan 30 tane bile kütüphane çıkmaz. 80 milyonluk Türkiyede 30 tane kütüphane bile yok. Bu saydığım özellikler dışında kalan ve adına kütüphane denen yerlerin hiçbirisi kütüphane değil. Tekrar söylüyorum. Bu özelliklerin dışında kalan yerlerin hiçbirisi kütüphane değil. Türkiyede bir kütüphane kültürü yok. Devasa bir talep var ama talepleri karşılayan siyasetçi sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Her yere cami yapıyorlar. 150 bine çıktı cami sayısı. Kütüphaneyi gereksiz görüyorlar. Tiktokçu cahil nesil yerine kütüphaneye gidip ders çalışıp kitap okuyan, resim sergilerine katılan, enstrüman çalan akıllı bir nesile ihtiyacımız var.