Şimdi Ara

Evren evren içinde (mi)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
18
Cevap
0
Favori
1.915
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Parçacık fizikçileri hep daha küçük parçacıklara ulaşmanın hayalini kurdular
    ...

    Bu gün bilinen en küçük parçacıklar milimetrenin milyarda birinin milyarda biri kadar. İsimleri ise preon. Henüz doğrudan gözlemlenmiş değiller. Kimse ne olduklarını veya neye benzediklerini tam olarak bilmiyor. (Var oldukları parçacık hızlandırıcıda hızlandırılan, parçacıkların çarpışma sonrasında gösterdikleri anormallikler sonucu anlaşılmış.)
    ...

    Bu minik Preonlar, kuark , gluon ve lepton gibi daha büyük parçacıkların yapılarında yer alıyorlar.

    Diğer bir ifadeyle Preonlar bir araya gelerek kuark , gluon ve lepton gibi parçacıkları oluştururlar

    Protonun Kuark yapısı

    Kuarklar , gluonlar ve leptonlarsa ayn şekilde; kendilerinden daha büyük olan proton ve nötron gibi atom altı parçacıkları...

    Proton ve Nötronlar

    Proton, Nötron gibi atom altı parçacıklar ise herkesin bildiği gibi atomları...

    Atom modeli
    Daha sonra:
    atomlar bir araya gelerek maddelari,


    Maddeler gezegenleri ve yıldızları,



    Gezegenler ve yıldızlar galaksileri,


    Galaksiler galaksi kümelerini,



    Galaksi kümeleri süper kümeleri,



    süper kümeler, büyük duvarı/ları (CfA2 Great )


    Büyük duvar/lar ise evren(ler)i...

    Benzeşik evrenler modeli

    Evrenlerin birleşip neyi oluştuduğu hakkında ise henüz hiç kimsenin bir fikri yok Fakat tabloya bakınca evrenlerinde çok daha büyük bir yapının parçası olduğu; düşüncesi mantığa çok uzak gelmiyor

    ...

    Milimetrenin milyarda birinin milyarda biri kadar olan preonden sonsuz evrenlere kadar geldik.
    ...

    Şimdi de
    Sadece14 milyar ışık yılı uzağımızı görebildiğimiz bu sonsuz evreni; daha sonrada milimetrenin milyarda birinin milyarda biri kadar olan preonu düşünmenizi istiyorum...

    Bu ihtişam karşısında biz insanoğlu şöyle dursun, içinde bunduğumuz dünya hatta güneş bile önemsiz bir nokta hadi değilken. Siz birde tek bir preon parçacığının evrende kapladığı o minicik alanı düşünün...

    Üstelik bilim adamları preondan çok çok çok daha küçük parçacıklarda olabilir diyorlar...


    Tam bu noktada sizlere fiziğin tuhaf bir yasasından basetmek istiyorum:

    "Parçacıklar küçüldükçe, ağırlıkları artar.

    Öyle ki parçacıklar küçüldükçe ağırlık bütün evreni tartabilecek bir noktaya ulaşabilir.
    Bu çok ağır parçacıklardan bir tanesinin parçalanması, (parçalanabilemsi için çok yüksek miktarda ısı ve basınç gerekli) yeni bir büyük patlamaya yol açıp evrenin yeniden şekillenmesine neden olabilir."

    Diğer bir ifadeyle maddenin en ufak taneciği tüm evreni baştan şekillendirebilecek bir potansiyele sahip


    İş, tamda bu noktada gelip insanın muhakeme sınırına dayanıyor.

    İçinde senoktokatragintilyon (10447) çarpı senoktokatragintilyon çarpı senoktokatragintilyon çarpı senoktokatragintilyon senoktokatragintilyon çarpı senoktokatragintilyon çarpı..... senoktokatragintilyon tane kendi kütlesine denk kütle barındıran bir yapı...

    İnsan bir anda neyin büyük neyin küçük olduğunu saşırıveriyor doğrusu...

    --------------
    http://en.wikipedia.org/wiki/Preon
    http://en.wikipedia.org/wiki/Quark
    http://en.wikipedia.org/wiki/Supercluster
    http://www.focusdergisi.com.tr/bilim/00153/






    Aynı şekilde Ntv'nin haberi ise;


    Evrenimizin nasıl ortaya çıktığını biliyoruz. Pek çok kanıt, evrenin bir protondan çok küçük akıl almaz yoğunluk ve sıcaklıktaki bir enerji topunun “Büyük Patlama” denen bir süreçle genişlemeye başladığını ve ilk saniyenin çok küçük bir kesimi içinde gerçekleşen bir şişmeyle ışık hızının ötesinde genişlediğini gösteriyor.

    Ortaya çıktığı zamanı da biliyoruz: Büyük Patlama’dan 380 bin yıl sonra yayılan ilk ışığın kalıntıları üzerinde yapılan duyarlı gözlemler, evrnin yaşını 13,7 milyar yıl olarak belirliyor. Aynı gözlemler, evrenin biçimini de gösteriyor. Evren düz; daha doğrusu sonsuz hacme kadar şişirilmiş bir balonun yüzeyi gibi. İçeriğiyse, yüzde 4,6 tanıdığımız madde, yüzde 23 özellikleri bilinmeyen “karanlık” madde, yüzde 72 de kütleçekiminin tersi itici bir etki yapan gizemli “karanlık” enerji. Geleceği? Bu itici enerjinin etkisiyle evren hızlanarak genişliyor ve trilyonlarca yıl sonra son yıldızlar, son gökadalar, son karadelikler ömürlerini tamamlayıp yokolduktan sonra bile boş ve sonsuz bir karanlık olarak genişlemeye devam edecek.

    Bu, evrenin Büyük Patlama’nın hemen ardından gelişimiyle ilgili olarak geliştirilen standart Modeli. ” Büyük Patlama Kozmolojisi” olarak da adlandırılan bu standart model, Büyük Patlama’nın öncesi hakkında pek bir şey söylemiyor. Bu modelin ötesindeyse, en azından şimdilik öngörüleri deneysel olarak doğrulanmamış çok sayıda farklı model var.
    Haberin devamı ↓reklam

    Bunlardan kimisi, bizim evrenimizin de kuantum dalgalanmalar sonucu bir köpüğün baloncukları gibi ortaya çıkan, hepsinde farklı fizik kurallarının işlediği,sonsuz sayıda evrenden (multiverse) bir tanesi olduğunu söylüyor. Kimisi, olası evren sayısını 1’in arkasına 500 sıfır takarak yazıyor. Kimisine göre duyularımızla ve ölçü araçlarımızla farkına varamadığımız bir paralel evrenle yan yana hatta iç içe yaşıyoruz.

    Bazı kuramlar bizim evremizi genişleten şişme sürecinin sonsuza kadar sürdüğünü, yeni ve farklı evrenlerin bir patatesin üzerindeki sürgünler gibi ortaya çıktığını söylüyor. Bazılarıysa Büyük patlama’nın sanki bir yayla bağlıymış gibi döngüsel olarak birbirlerine sürekli olarak yaklaşan ve uzaklaşan “zar evrenler” arasında meydana gelen ve her seferinde evreni yeniden başlatan bir çarpışmadan başka bir şey olmadığını öne sürüyor (Bkz: NTV Bilim, Sayı 4, Haziran 2009, “Evrenin sırlarına yolculuk”, s: 59-67).

    Şimdiyse, Indiana Üniversitesi’nden (ABD) kuramsal fizikçi Nikodem Poplawski, evrenimizin konumu konusunda ortaya daha da sıradışı bir model sürüyor.

    Evrenin, (Einstein-Rosen köprüsü diye de adlandırılan) bir “kurt deliği” içinde doğduğunu öne süren bilimci, bir karadeliğin kütleçekim alanını tanımlamak ve büyük kütleli bir parçacığın olay ufkunun içinde karadeliğe doğru yol alışını modellemek için karmaşık bir koordinat sisteminden (izotropik) yararlanmış.

    Bir karadeliğin olay ufku denen eşik sınırını geçen bir parçacık kütlesiz bir ışık parçacığı (foton) olsa bile, merkezdeki karadeliğin muazzam kütleçekimi nedeniyle bir daha dışarıya kaçamaz ve karadeliğin içine düşer. Poplawski bu nedenle ufkun içine geçen bir parçacığın karadeliğe doğru hareketinin ancak deney ya da gözlemle belirlenebileceğini söylüyor. Ancak, gözlemciler karadeliğin yalnızca dışını görebildiklerinden, iç tarafından olup bitenler ancak gözlemci içeriye girebilirse ya da orada yaşıyorsa görülebilir.

    Fizikçinin geliştirdiği modelin püf noktası da burada: Poplawski, “Evrenimizin daha büyük bir evrendeki bir karadeliğin içi olması halinde bu gereklilik (olay ufkunun içini görme koşulları) yerine getirilmiş olacaktır” diyor. Model, Einstein’ın görelilik kuramında zaman için tercihli bir yön bulunmaması üzerine kurulu. Dolayısıyla, Poplawski’ye göre “Eğer bir karadelik gelecekteki bir olay ufkunun içinde maddenin kütleçekimsel çöküşüyle oluşabiliyorsa, tersi süreç de pekala mümkündür.” Bu ters süreç de “ patlayan bir beyaz deliği tanımlar: maddenin geçmişteki bir olay ufkundan çıkışını; tıpkı genişleyen bir evren gibi.”

    Bilimkurgunun vazgeçilmez malzemesi olan “kurt delikleri”, ya da kuramsal fizikteki teknik adlarıyla Einstein-Rosen köprüleri, evrenin çok uzak bölgelerini kestirmeden birleştiren tüneller. Yine kuramsal fizikte “beyaz delikler”, bir karadeliğe kurt deliğiyle bağlı olan ve bir anlamda karadeliğin zaman tersinmesi olan varsayımsal yapılar.

    Poplawski’nin makalesine göre evrendeki her türden karadelik Einsten-Rosen köprülerine sahip olabilir ve bu köprülerin her birinin içinde karadelikle aynı anda doğmuş yeni bir evren bulunabilir. Bunun anlamı da kendi evrenimizin de başka bir evrendeki bir karadeliğin içinde ortaya çıkmış olabileceği.

    Polonya asıllı fizikçi, bu modelin Büyük Patlama Kozmolojisi’nde bazı bilimcilerce varlığı öne sürülen bir takım sorunları gidereceğini savunuyor. Bunlar arasında karadeliğin olay ufkundan geçen maddeyle ilgili her türlü bilginin kaybolacağı yolunda kuantum mekaniği yasalarına aykırı öngörüyle ilgili sorun da ortadan kalkmış oluyor. Fizikçi ayrıca modelinin Büyük Patlama’nın ilk anındaki kozmik şişmeyi de açıkladığı görüşünde.







  • Akdelikler,Başka Evrenler,Solucan Delikleri hepsi varsayımdır.Gerçekle bir ilgisi yoktur sadece tahmindir ve ona yakın olarak hiçbirşey kanıtlanmamış veya gözlenmemiştir.
    Ayrıca birçok bilim adamı evrenin genişlemek için bir alana gereksinim duymayacak bir yapıda olduğunu söylüyor.
    Ancak insan beyni bunu algılayamaz.Çünkü insan beynininde sınırları var.
    Bizim beynimiz içinde bulunduğu alana göre gelişme sağladı.İçinde geliştiğimiz alanda ise herşey birbirine bağlı.Hiçlik yada sonsuzluk diye birşey algılayamıyoruz ancak bunlar mevcut.

    Hiçbir insan evrenin sınırlarının dışında ne olduğunu hayal edemz.Ancak bilim adamları tespitlere göre tahmin edebilirler.Mesela size kanıtlayayım.
    Evreni saran bir zar yok ancak evrenin sonu var.Dışında hiçbirşey yok desem aklınıza karanlık hiçbişey olmayan birşey gelir.Ancak renk kavramıda orda yok.Yani renk yok.Siyah ise bir renktir.Biz bunu düşünemeyiz hayal edemeyiz.Sıcaklık kavramı yok.Hacim kavramı yok.Kütle kavramı yok.Zaman kavramı yok.

    Bunları biz hayal edemeyiz ve sırf bu yüzden evreni sırf kendi kafamızdaki düşüncelere göre uyarlayıp keşfetmek isteriz ancak herseferinde yanılırız.
    Karadeliklerin önceden hep bi yerden girişi olup diğer yandan çıkışı olduğu sanılırdı.
    Ancak bu yanıltı kanıtlanarak düzeltildi.Düşünün birkaç gezegeni yutan karadeliğin merkezin bi üst kısmı sadece 10 metre büyüklüğünde ve milyonlarca kilometre kütleli gezegenleri yutup o 10 metreye sığdırabiliyor.Merkezinde ise tanımlanamayacak küçüklükte bir olay merkezi vardır.
    Burdanda anlaşılacağı üzere hacim kavramı karadelikte yoktur.Zaman kavramınında olmadığı kanıtlandı.
    İnsan beyni çok fazla yanılgıya uğruyor.Herşeyin bişeye bağlı olduğunu herşeyin bişeyin içinde olduğunu düşünüyor ancak evren bunu göstere göstere bize yanlış olduğunu kanıtlıyor....




  • Bakalım sicime kadar ulaşabilecekler mi? Bir şeyi bulsalar başka problemler ortaya çıkıyor, onuda çözseler başka problemler silsilesi baş gösteriyor. Bilimin bir haltı çözeceği yoktur.
  • bu dediğimin hiç bi bilimsel geçerliliği yok tabii,
    acaba biz, dünya, uzay, evren vs. Allah'ın içinde bir illüzyon muyuz acaba?
  • bir ara dini bilgileri iyi olan birinden bu konuya benzer bir açıklama duymuştum. Bizim evrenimiz, yine bir başka evren içiçndedir. Evrenimizin buevren içiçnde kapladığı alan ise ancak bir zerre kadardır. Bunun gibi evren evren içinde olmak üzere 7 kat evren iç içedir. En üstünde ise arşı ala (yanlış isim hatırlıyor olabilrim) Allahın bulunduğu evren, kat vardır. Kuranda geçen 7 gök olarak yarattı ifadesinin karşılığı budur gibi. Şimdi aynı cümleleri nerdeyse birebir karşılaşınca şaşırdım. Tabi insanı mantığı kavramları bir yerden sonrasına gidemiyor o başka.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: combaba

    bir ara dini bilgileri iyi olan birinden bu konuya benzer bir açıklama duymuştum. Bizim evrenimiz, yine bir başka evren içiçndedir. Evrenimizin buevren içiçnde kapladığı alan ise ancak bir zerre kadardır. Bunun gibi evren evren içinde olmak üzere 7 kat evren iç içedir. En üstünde ise arşı ala (yanlış isim hatırlıyor olabilrim) Allahın bulunduğu evren, kat vardır. Kuranda geçen 7 gök olarak yarattı ifadesinin karşılığı budur gibi. Şimdi aynı cümleleri nerdeyse birebir karşılaşınca şaşırdım. Tabi insanı mantığı kavramları bir yerden sonrasına gidemiyor o başka.



    Bizim sonsuz dediğimiz bu uzay - kainat bahsettiğiniz 7 gök'ün daha ilk basamağı oluyor.
    Bundan sonra 6 kat daha var. Bir de şöyle yazıyor. Mesela ikinci gök yanında birincisi yani
    bu yıldızların falan olduğu birinci kat hiç denecek kadar küçük diye geçiyor kitaplarda.

    Allah mekansızdır, yani kendi yarattığı şeylerin içinde, dışında değildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yken -- 20 Ekim 2010; 12:21:00 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: yken

    quote:

    Orijinalden alıntı: combaba

    bir ara dini bilgileri iyi olan birinden bu konuya benzer bir açıklama duymuştum. Bizim evrenimiz, yine bir başka evren içiçndedir. Evrenimizin buevren içiçnde kapladığı alan ise ancak bir zerre kadardır. Bunun gibi evren evren içinde olmak üzere 7 kat evren iç içedir. En üstünde ise arşı ala (yanlış isim hatırlıyor olabilrim) Allahın bulunduğu evren, kat vardır. Kuranda geçen 7 gök olarak yarattı ifadesinin karşılığı budur gibi. Şimdi aynı cümleleri nerdeyse birebir karşılaşınca şaşırdım. Tabi insanı mantığı kavramları bir yerden sonrasına gidemiyor o başka.



    Bizim sonsuz dediğimiz bu uzay - kainat bahsettiğiniz 7 gök'ün daha ilk basamağı oluyor.
    Bundan sonra 6 kat daha var. Bir de şöyle yazıyor. Mesela ikinci gök yanında birincisi yani
    bu yıldızların falan olduğu birinci kat hiç denecek kadar küçük diye geçiyor kitaplarda.

    Allah mekansızdır, yani kendi yarattığı şeylerin içinde, dışında değildir.


    yok kardeş
    eğer yazımdan Allaha bir mekan biçildiği giib bir anlam çıkıyorsa tövbe

    henüz 1. katı anlayamadık 7. katı nasıl anlarız da ona bir şekil şemal varlık izafe edilir.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Olayin dini boyutuna deginmeyecegim ama bu konu, yillar once burada dile getirdigim ve halen de aklimda olan bir soruyu tekrardan cagristirdi.

    Evren (evrenden kastim bildigimiz uzay) genislemiyor mu? Yapilan arastirmalara gore genisliyor. Bu durumda evrenin genisleyebilmesi icin evren disinda baska bir alanin var olmasi gerekir. Peki bu alan nedir?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bethrezen -- 20 Ekim 2010; 16:04:11 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bethrezen

    Olayin dini boyutuna deginmeyecegim ama bu konu, yillar once burada dile getirdigim ve halen de aklimda olan bir soruyu tekrardan cagristirdi.

    Evren (evrenden kastim bildigimiz uzay) genislemiyor mu? Yapilan arastirmalara gore genisliyor. Bu durumda evrenin genisleyebilmesi icin evren disinda baska bir alanin var olmasi gerekir. Peki bu alan nedir?


    Hocam senin bu cümlen ise bana 7 kat meselesini çağrıştırdı direk. Paralel evrenler olamaz çünkü o boyutlarla alakalı birşey.
  • burası bir bilimsel dergi olmadığına ve hakem kuralları geçerli olmadığına göre,
    herkes istediğini yazabilir tabii ki,
    bu bilime de dayanabilir, (veya benim yazdığım gibi kısmen) inanca da,
    bu özgürlüğe, yazdıklarını inanca dayandıran bir yorumu, bilime dayanan açısından komik bulmak da dahil..
    tam tersi de tabii ki, ama bilimsel kanıtını ortaya sunarak.. (Çünkü kategoriler farklı)
    konu sahibi arkadaş, kraven diyor ki,
    "Adam diyorki dinde böyle, bilimde buna tıpa tıp benzer şekilde teoriler üretiyor"
    neymiş bunlar, bi sıralasın bakalım, bilimsel kanıtlarını görelim, bilgilenelim, öğrenelim...
    ama çeşitli sıfatlarla değil..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kozmikdalga


    burası bir bilimsel dergi olmadığına ve hakem kuralları geçerli olmadığına göre,
    herkes istediğini yazabilir tabii ki,
    bu bilime de dayanabilir, (veya benim yazdığım gibi kısmen) inanca da,
    bu özgürlüğe, yazdıklarını inanca dayandıran bir yorumu, bilime dayanan açısından komik bulmak da dahil..
    tam tersi de tabii ki, ama bilimsel kanıtını ortaya sunarak.. (Çünkü kategoriler farklı)
    konu sahibi arkadaş, kraven diyor ki,
    "Adam diyorki dinde böyle, bilimde buna tıpa tıp benzer şekilde teoriler üretiyor"
    neymiş bunlar, bi sıralasın bakalım, bilimsel kanıtlarını görelim, bilgilenelim, öğrenelim...
    ama çeşitli sıfatlarla değil..


    Güzel arkadaşım birkaç mesaj yukarı çık ve 7 kat tartışmasını, bu teoriyi dindeki 7 kat olayına benzettiğimi görmüş olacaksın. Öyle boşuna hadi gel hadi gel gel gel gel diyen acemi boksörler gibi sıra görelim bakalım demeye gerek yok. Stephan Hawking'in evrenle ilgili yaptığı açıklamalara bakarsan sürekli bir yaratıcıdan bahsettiğini göreceksin son açıklamalarında. Hadi benim kafam basmıyorda bu adam da mı bir yaratıcı olduğunu düşünecek kadar saf ? Dikkat: Müslüman Hristiyan demiyorum yaratıcıdan bahsediyor diyorum yani evrenin bir yaratıcının elinden çıktığını..




  • "acemi boksörler gibi"
    yine sıfat, yine sıfat...
    veya benzetme mi?
    hawking söylüyor diye,
    inanmamız mı gerek?
    mutlak doğru, gerçek mi bu şahıs?
    peygamber mi demiyorum,
    zira, peygamberlere bile istisnasız herkes inanmamıştır...
  • Sonunu düşünmeden yapıyorlar hadi hayırlısı...
  • Hawking miş 7 katmış neler hakkında konuşuyosunuz ya
    Bilim diyoruz burda.Kanıtlanmış şeylerden konuşuyoruz. Kanıtlanmamış bazı tahminlere inanacak değiliz
    Evren evren içinde değil çünkü evrenin genişlemek için bir alana ihtiyacı yoktur diyorlar.Ama siz bunu anlamadığınız,kavramadığınız veya anlamak istemediğiniz için her telden çalıp fikir üretiyosunuz sonrada inanmayanları suçluyorsnuz bune kardeşim böyle...
  • sn kraven,
    diğer bir kaç başlıkta da isminizi ve yazdıklarınızı okudum,
    konuyla (yani bilim açısından) ilginiz ve benden daha fazla bilginiz var, anlaşılıyor,
    ancak, buradaki cevaplarınızda kullandığınız bazı deyimler,
    sidik yarışı, içine etmek, ortaya atlamak, saldırmak, laf olsun torba dolsun gibi,
    doğrusu bu bilginize yakıştıramadım.
    acaba neden siz benim sanki dine karşı bir tutumda olduğum gibi bir takıntıya sahipsiniz?
    bu konuda bir ölçü aletiniz mi var?
    ilahi yetkilendirilmiş bir otorite misiniz?
    üstelik, bu konudaki ilk mesajım tamamen inanca dayalı (hiç bir bilimsel geçerliliği olmadığını zaten söylemişim)..
    demek ki testinizden geçemedim,
    sonu(m)nu düşünmemişim, hadi hayırlısı....
  • Konu icinde ki tartisma cikarmaya yonelik ve hakaret icerikli mesajlar silinmistir.

    Ayni tutumunuzun devam etmesi sonucunda konu kilitlenecektir.


    Saygilarimla
  • Bildiğim kadarıyla hawking ateist ya da deist.
    Kaynak ve alıntı aşağıda :
    http://en.wikipedia.org/wiki/Stephen_Hawking#Religious_views
    quote:

    Throughout his early work, Hawking used the word "God" in metaphorical meanings but also suggested the existence of God was unnecessary to explain the origin of the universe, as discussed in A Brief History of Time.[53] However, his newest book The Grand Design, as well as interviews with the Telegraph and the Channel 4 documentary Genius of Britain, clarify that he does "not believe in a personal God."[54] Hawking writes, "The question is: is the way the universe began chosen by God for reasons we can't understand, or was it determined by a law of science? I believe the second." Hawking adds, "Because there is a law such as gravity, the Universe can and will create itself from nothing." Graham Farmello of the Telegraph writes, "God did not create the universe, Stephen Hawking revealed."[55][56]

    His ex-wife, Jane said during their divorce proceedings that he was an atheist.[57][58] Hawking has stated that he is "not religious in the normal sense" and he believes that "the universe is governed by the laws of science. The laws may have been decreed by God, but God does not intervene to break the laws."[59] Hawking compared religion and science in 2010, saying: "There is a fundamental difference between religion, which is based on authority [imposed dogma, faith], [as opposed to] science, which is based on observation and reason. Science will win because it works."[60]



    İkinci olarak bilim kendisini doğrulamak için dini kullanmaz, oysa din her fırsatta bilimle doğrulanmaya çalışılır..


    saygılar...




  • Konuyla alakasız ama yöneticiliğin hayırlı olsun hocam, şimdi fark ettim

    @ncrdbl

    Hawking deisttir. Ayrıca bilim kendisini doğrulamak için dini kullanırsa bilim olmaktan çıkar. Aynı zamanda din de bilimi doğrulamak için kullanmaz. Sadece bilimin kendisini doğruladığını söyler ki bundan da doğal birşey yoktur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 7 Kasım 2010; 15:02:59 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.