Şimdi Ara

Enflasyon Canavarı Nedir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
2
Favori
1.795
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar yazı bana ait değildir.www.cerideiilmiyye.org da Ömer Mahmut Kuzanlı nın yazdığı bir yazıdır.
    http://www.cerideiilmiyye.org/enflasyon-canavari/

    ENFLASYON CANAVARI
    · 31 TEMMUZ 2019

    Türkiye’de 15-24 yaş arası 2000 gençle yapılan bir araştırmaya göre bu gençlerin yüzde 84’ü para ve finansal konularda bilgi sahibi değil. Daha ilginç olanı yıllardır ülke gündeminden düşmeyen enflasyon kelimesinin anlamını 4 gençten 3’ü bilmiyor.

    İnce detayına girersek en az 300 sayfalık bir kitap ile anlatılabilecek enflasyon meselesini bir makaleye sığabilecek şekilde en basit haliyle anlamaya çalışalım.

    Enflasyon, fiyatların genel düzeyinin sürekli olarak artış göstermesidir. Yani enflasyondan bahsetmek için fiyatların değil fiyatlar genel düzeyinin artması ve bu artışın sürekli olması gerekir. Örneğin bu ay içinde soğanın fiyatı artarsa bu fiyat artışıdır. Buna enflasyon diyebilmek için soğanın ait olduğu grubun toplamında bir artış olması gerekir.

    Örneğin soğanın ait olduğu gruptaki tüm ürünleri eşit olarak ağırlandırdığımızda bu gruptaki malların yarısının fiyatı artar yarısı düşerse ve sonuçta bu gruptaki mallar için ödediğimiz toplam para bir önceki aya göre değişmezse buna enflasyon diyemeyiz.

    Gruptaki malların fiyatları o ay artar ancak diğer aylarda artmazsa buna da enflasyon diyemeyiz.

    Bu tanıma göre enflasyon düştü veya arttı demek terminolojik olarak doğru olmaz. Enflasyonun hızı düşebilir veya artabilir.

    İki tür enflasyondan bahsetmek mümkün. Bunlar maliyet enflasyonu ve talep enflasyonu.

    Maliyet enflasyonu adında anlaşılabileceği gibi ilgili ürüne veya ürün gurubuna olan aşırı talep neticesinde olur. Aşırı talebin sebebi piyasadaki para bolluğudur. Fazla para satın alma arzusunu artırır. Bunun sonucu fiyatlar artar.

    Üretilen mal ve hizmetlerin maliyetinin sürekli artmasına ise maliyet enflasyonu diyoruz. Emek, sermaye ve kaynaklar üretimin başlıca faktörleridir. Bunların maliyetindeki artış fiyatların artmasına sebep olur.

    Vergiler ya da yerli paranın değer kaybı fiyatların yükselmesine sebep olur. Ancak fiyat artışlarının en önemli sebebi olarak faiz karşımıza çıkıyor. Faiz gideri hammaddeden pazarlamaya kadar her aşamada fiyatların artmasına sebep oluyor.

    Faizli bir ekonomide sermayenin maliyeti vardır. Buna finansman maliyeti denir. Finansman maliyeti ise faiz ve kur farklarından oluşur.

    Türkiye’nin en büyük 500 firması yüzde 33 öz sermaye yüzde 67 kredi ile çalışıyor. Ancak kendi öz sermayelerini koruyabilmek için kredi kullanırken karşı karşıya kaldıkları faizin aynısını öz sermayeleri içinde maliyetlerine ekliyorlar.

    Finansman maliyetinin fiyatları nasıl etkilediğini görmek için Aralık’97 yılında Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır’ın kaleme aldığı makale çok çarpıcı. Makalede Prof. Dr. Mehmet Yazıcı’nın çalışmasına atfen verdiği rakamlara göre bir hazır giyim ürünün faizli bir ekonomide raf satış fiyatı 571.2 lira iken faizsiz bir ekonomide aynı ürünün raf satış fiyatı 31 liraya düşüyor. Aradaki 540 liralık fark faiz ve faizin sebep olduğu fiyat artışları.

    Bu son derece detaylı olarak yapılmış olan çalışmaya göre faizin enflasyonun anası olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor.

    Talep enflasyonu doğal sebeplerden ya da bir ürüne olabilecek aşırı talepten kaynaklanabilir. Ancak bu aşırı talep doygunluk noktasına ulaştığında ya da doğal sebepler ortadan kalktığında doğal seyrine geri döner. Yani etkisi geçici bir süre devam eder.

    En büyük sebebi faizli ekonomi olan maliyet enflasyonu ise düzen değişmediği sürece hiç bir zaman doğal seyrine dönemez. Yani etkisi kalıcıdır.

    Bu etkiyi sadece her ay açıklanan enflasyon rakamlarında değil insanların yok olan aile hayatlarında, çöken ahlak olgusunda, batan şirketlerde ve hayatımızın her alanında görüyoruz.

    Ekonomik temel terimlerin anlamlarını bilmeden veya anlamadan ev, şirket, devlet ve dünya ekonomisinin içinde bulunduğu durumu anlamlandıramayız. Düzenin değişmesi için toplumsal bir talep gelmesi bir gerekliliktir. Bu talebin gelmesi için bireyler olarak bizim neyin niçin olduğunu kabaca da olsa bilmemiz gerekiyor. Bütün gayretim bu bilinç düzeyini kazanmamız için.

    Gayret bizden takdir Allah’tan.

    Ömer Mahmut Kuzanlı



    Makalemde bahsi geçen Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır hocamın makalesinin linki :

    http://isamveri.org/pdfdrg/D01929/1997_2/1997_2_BAYINDIRA.pdf







  • Bırakın zombiler gibi elde androidlerle yürümeyi...

    açık gözünüzü artık !

    memleket elden gidiyor...

    yazılımsal değil, fiziksel !!!!

    atın o telefonları, atın !!!

    kafanızı kaldırın azcık.. etrafa bakın ! HOOOOPP !!!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Re-Atum -- 1 Ağustos 2019; 10:10:41 >
  • ya şaka mısınız ya

    enflasyonun sebebi faizmiş

    allah akıl fikir versin
  • Büyük üreticiler kredi çekerken faiz ödemezlerse maliyetleri faiz oranı kadar düşer ve satış fiyatlarıda o oranda düşer. Dolayısı ile enflasyon bundan olumlu şekilde etkilenir.
    Dolayısı ile faiz enflasyonu doğurur. Bu da anlamayacak birşey yok. Şaka değil hayatın gerçeği.

    "Türkiye’nin en büyük 500 firması yüzde 33 öz sermaye yüzde 67 kredi ile çalışıyor. Ancak kendi öz sermayelerini koruyabilmek için kredi kullanırken karşı karşıya kaldıkları faizin aynısını öz sermayeleri içinde maliyetlerine ekliyorlar."
  • Yani, samanı bile dışarıdan dolar ile getiren bir ekonomi oluşturan kişilerin hiç bir suçu yok, enflasyondan sadece faizin suçu var.

    Ne güzel iş valla 18 senedir ülkeyi tek başına yönet, tüm kadroları terörist fetocular ile doldur, açılım yap şanlı bayrağımızın yanına kürt bezi çek, tüm üretim yapan fabrikaları sat, sonra çık kandırdılar de, suçlu faiz de.

    Bu durumun tek sorumlusu başkanlık sistemi ve ona evet diyen halktır. 1980 lerdeki gibi değil dünya, artık global piyasada milyar dolarlar tek tuş ile transfer ediliyor, ülkende kendi markalarını, fikir mülkiyetlerini, sistemleri, üretemiyorsan geçmiş olsun.

    Bir şekilde dışarıdan yatırım gelmesi gerek ülkeye ama yatırımcıda salak değil bakıyor ülkeye, demokrasi var mı ? Hukuk işliyor mu ? Adalet düzgün dağıtılıyor mu ? Daha önce yapılan yatırımlara bakıyor neler yaşanmış diye. Çok uzağa gitmeye gerek yok UBER, Paypall gibi tüm dünyanın kullandığı sistemler bir kişinin lafı ile bu ülkeden gitti.

    Enflasyon canavarı = Başkanlık sistemidir kısaca.




  • Dj_Gençkan D kullanıcısına yanıt
    Yazıda hükumet i öven yeren siyaset ile ilgili bir bölüm yok. Yazı ekonomi ve kapitalizmin faiz düzeni ile alakalı. Neden böyle celallendiniz anlamadım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hamunpatra

    Büyük üreticiler kredi çekerken faiz ödemezlerse maliyetleri faiz oranı kadar düşer ve satış fiyatlarıda o oranda düşer. Dolayısı ile enflasyon bundan olumlu şekilde etkilenir.
    Dolayısı ile faiz enflasyonu doğurur. Bu da anlamayacak birşey yok. Şaka değil hayatın gerçeği.

    "Türkiye’nin en büyük 500 firması yüzde 33 öz sermaye yüzde 67 kredi ile çalışıyor. Ancak kendi öz sermayelerini koruyabilmek için kredi kullanırken karşı karşıya kaldıkları faizin aynısını öz sermayeleri içinde maliyetlerine ekliyorlar."
    Merhaba,

    Ekonomi biliminde cigir actiniz, tebrikler. Bankalar dusuk faiz ile kredi verse uretici maliyeti dusecek, enflasyon da dusecek diyorsunuz kisaca. Fakat serbest piyasa ekonomisinin temeli olan arz/talep dengesini tamamen cope atiyorsunuz. Finansal okuryazarliginiz yok gibi gozukuyor, buradan baslayabilirsiniz.
    http://www.mahfiegilmez.com/2014/05/enflasyon-ile-faiz-iliskisi.html

    http://www.mahfiegilmez.com/2019/07/enflasyon-faiz-neden-ve-sonuc.html




  • bestanealtcizgi B kullanıcısına yanıt
    Bence çığır açacak birşey yok. Okullarda öğretilen ingilizce kitapların tercümelerin den ezber bilgiler ile konuşmamak lazım.
    Ne diyor makale yazarı :
    "Talep enflasyonu doğal sebeplerden ya da bir ürüne olabilecek aşırı talepten kaynaklanabilir. Ancak bu aşırı talep doygunluk noktasına ulaştığında ya da doğal sebepler ortadan kalktığında doğal seyrine geri döner. Yani etkisi geçici bir süre devam eder."
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hamunpatra

    Bence çığır açacak birşey yok. Okullarda öğretilen ingilizce kitapların tercümelerin den ezber bilgiler ile konuşmamak lazım.
    Ne diyor makale yazarı :
    "Talep enflasyonu doğal sebeplerden ya da bir ürüne olabilecek aşırı talepten kaynaklanabilir. Ancak bu aşırı talep doygunluk noktasına ulaştığında ya da doğal sebepler ortadan kalktığında doğal seyrine geri döner. Yani etkisi geçici bir süre devam eder."
    Verdigim linkleri okuma zahmetine girmediniz degil mi?

    Makale yazari sizin de dediginiz gibi "Talep enflasyonu doğal sebeplerden ya da bir ürüne olabilecek aşırı talepten kaynaklanabilir" diye bir varsayimda bulunuyor. Turkiye'de olusan enflasyonun sebebi bir urune olusan asiri talep midir ki arz/talep dengesi yerine geldiginde fiyatlar dusup enflasyon dengelensin?

    Ezbere konusmaktan bahsedip alinti yaptiniz onermenin gercekligini sorgulamamak nasil bir his?




  • bestanealtcizgi B kullanıcısına yanıt
    Okuduğunuzda sizin de anlayacağınız gibi yazar enflasyonun asıl sebebinin talep kaynaklı değil maliyet kaynaklı olduğunu yazıyor. Maliyet fiyatlarının da ham madde, üretici, toptancı, perakendeci ye giden yolda alınan faizli kredilerin her aşamada fiyatı arttırdığını dolayısı ile faizin fiyatların artmasına enflasyonun yükselmesine neden olduğunu söylüyor.
    Yani Faizli yatırım enflasyon getirir diyor. Bunun neresine itiraz ediyorsunuz anlamadım.
  • bestanealtcizgi B kullanıcısına yanıt
    Bu arada verdiğiniz linkleri siz yazmadan önce okumuştum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hamunpatra

    Okuduğunuzda sizin de anlayacağınız gibi yazar enflasyonun asıl sebebinin talep kaynaklı değil maliyet kaynaklı olduğunu yazıyor. Maliyet fiyatlarının da ham madde, üretici, toptancı, perakendeci ye giden yolda alınan faizli kredilerin her aşamada fiyatı arttırdığını dolayısı ile faizin fiyatların artmasına enflasyonun yükselmesine neden olduğunu söylüyor.
    Yani Faizli yatırım enflasyon getirir diyor. Bunun neresine itiraz ediyorsunuz anlamadım.
    Iyi guzel de simdi de bir onceki mesajinizdaki onerme ile celisiyorsunuz. Alinti yaptiginiz onerme talep kaynakli, simdi de maliyet kaynaklidir diyorsunuz.

    Hadi maliyet kaynaklarina bakalim. Maliyeti arttiran tek sey faiz degildir malesef. Bir uretici neden kredi kullanip faiz oder

    1. Sermayesi uretim icin yetersizdir
    2. Talep fazladir, arzi arttirmak icin gerekli yatirimi yapacak oz sermayesi yoktur kredi kullanip uretimi arttirir.
    3. Likidite yonetimi yapamaz, borc/alacak dengesini saglamak icin kredi kullanir.

    Bu yukaridaki sebepler disinda bir uretici neden kredi kullanip faiz odesin, varsa baska sebep onlari da soyleyin.

    Ardindan Turkiye'nin durumuna bakalim. Ureticilerin maliyetlerinin artmasinin sebebi yukaridaki kosullarin olusup kredi kullanmasi midir? Eger boyle ise bu uretimin ne kadarina etki ediyor?
    Oyle bir varsayimda bulunuyorsunuz ki sanki ureticilerin maliyetlerinin en buyuk sebebi kredi kullanip faiz odemesi. Turkiye'de uretim maliyetlerinin en buyuk kalemleri enerji ve ara madde. Ozellikle enerji en buyuk ithalat kalemimiz.

    Uretim maliyetlerinin ne kadari kredi odemesine giden faiz bilmiyorum, varsa elinizde bu onermenizi destekleyecek veri koyun ortaya. Deyin ki uretim maliyetinin %x'i kredi faizidir, bu yuzden faiz duserse uretim maliyeti duser. Bu durumda onermenizin gercekligini tartisabilir duruma gelelim. Makalenin yazari bunu soyluyor ama bunu yaparken hic bir veri ile bunu desteklemiyor. Bu durumda neye gore savunabiliyorsunu bunu?

    Ben cikip da desem ki "uretimde her asamada mavi renk giyen calisanlar fiyati arttirir, dolayisiyla mavi giyilmesi enflasyonun yukselmesine neden olur" arada zerre fark yok. Ben de mavi giyinmenin uretim maliyeti uzerine somut rakamlarini soylemiyorum, makalenin yazari da soylemiyor.




  • bestanealtcizgi B kullanıcısına yanıt
    Yazıyı tekrar okuyun. Talep kaynaklı enflasyon mevsime göre üretime göre talebe girr iner çıkar. Yazar asıl etkenin faiz olduğunu yazmış.


    İSO’nun (İstanbul Sanayi Odası) açıkladığı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması verilerine göre ülkemizin en büyük 500 sanayi şirketinin finansman giderleri 2018’de yüzde 172 artarak 35.1 milyar TL’den 95.8 milyar TL’ye çıkmış.Bu rakamlar bize çok bir şey ifade etmiyor olabilir.O zaman şöyle anlatalım; bu şirketlerin her 100 TL’lik faaliyet karının 88.9 TL’si finansman GİDERİ (yani faiz).
    Faizli kredi aldıkça fiyat yükselir. Siz üretim için faizli kredi almak lazım diyorsunuz. Yazar faizli sistem enflasyonu arttır ve ekonomiyi bozar diyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hamunpatra -- 1 Ağustos 2019; 14:56:35 >
  • "Bankacılık sektörünün takipteki kredilerine bir göz atalım.2019 yılı Mart ayı itibarı ile takipteki krediler 100 milyar TL’yi aştı.Her 100 liralık takipteki kredinin 82 lirası şirketlerden kaynaklandı.Takipteki kredi demek bankaların vadesi dolmuş ancak henüz geri ödenmemiş kredileri demek.Yani bu borçlar ödenemiyor.Benim hesaplarıma göre bu rakam çok daha fazla nitekim uluslararası kuruluşlarda benimle aynı yönde düşünüyorlar.Ama biz yinede resmi verilere konsantre olalım.Bu rakam 2017 yılında 65.5 milyar TL idi."

    Ömer Mahmut Kuzanlı
  • şşş yemezler "faizin enflasyonun anası olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor. "
    Sizi hangi merkezden gönderdiler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hamunpatra

    Yazıyı tekrar okuyun. Talep kaynaklı enflasyon mevsime göre üretime göre talebe girr iner çıkar. Yazar asıl etkenin faiz olduğunu yazmış.


    İSO’nun (İstanbul Sanayi Odası) açıkladığı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması verilerine göre ülkemizin en büyük 500 sanayi şirketinin finansman giderleri 2018’de yüzde 172 artarak 35.1 milyar TL’den 95.8 milyar TL’ye çıkmış.Bu rakamlar bize çok bir şey ifade etmiyor olabilir.O zaman şöyle anlatalım; bu şirketlerin her 100 TL’lik faaliyet karının 88.9 TL’si finansman GİDERİ (yani faiz).
    Faizli kredi aldıkça fiyat yükselir. Siz üretim için faizli kredi almak lazım diyorsunuz. Yazar faizli sistem enflasyonu arttır ve ekonomiyi bozar diyor.
    Yaziyi okudum. Her mesajinizda baska bir onerme ile geliyorsunuz.

    Finansman giderleri sadece faiz gideri degildir. Finansman giderlerinin icerisinde faiz, komisyon ve kur farki bulunur.
    Yaptiginiz alindi 2018'den bahsediyor iyi guzel. Hemen bakiyoruz rakamlara 2017 yili icin ortalamaya bakarsak dolar 3.65, hemen 2018'e bakaim o da 4.82. Kurun %32 arttigi bir yilda bu bahsettiginiz finansman gideri artisinda faizin payi nedir, kur farkinin payi nedir?

    Yukarida yazdim, uretimde kredi kullanilmasinin nedenlerini, varsa gozden kacirdigim ekleyin dedim ona da bir sey demediniz. Kuculen ekonomide talep artmiyor ki uretimi arttirmak icin kullansinlar ( kur yukseldigi icin ihracatci bunun disinda kalabilir )
    Kredi kullanim sebebi uretimi arttirmak da degil, buyuk olcude likidite problemleri. Piyasa deyimi ile soylersek "isler donmuyor" kimse kimseden alacagini tahsil edemedigi icin kredi ile kisa vadeyi kurtarmaya calisiyor. Devlete ise yapan pek cok kurum devletten alacakalrini da tahsil edemiyor, iflas yok zaten. Iflas erteleme yapilip alacaklar donduruluyor vs. vs.

    %88.9 hesabini ise neye gore yaptiniz onu hic anlayamadim.




  • bestanealtcizgi B kullanıcısına yanıt
    İşin özü yazar ekonomik sorunların nedeni faizdir demek istiyor. Ama siz faiz değildir mi diyorsunuz?
  • hamunpatra H kullanıcısına yanıt
    Faiz sebep değil sonuçtur bir çok iyi eğitimli ekonomist öyle söylüyor sadece başımızdaki çakma üniversiteli faiz sebep enflasyon sonuçtur diyor.Çakma olan bizi sürekli kandırdığı için ben artık inanmıyorum inanmakta özgürsünüz tabi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hamunpatra

    İşin özü yazar ekonomik sorunların nedeni faizdir demek istiyor. Ama siz faiz değildir mi diyorsunuz?
    Guzel kardesim, yazar "ekonomik sorunların nedeni faizdir" derken bunu somut, objektif verilere dayandirmiyor. Ben de diyorum ki yazarin onermesini destekleyici bir veri ya da somut delil yok.
    Bununla beraber size bu yazinin tutarsizligi ile ilgili bir suru ornek vermeme, anlamadigim yerler hakkinda sormama ragmen onlara da cevap vermiyorsunuz

    Ardinda da soylemedigim seyleri sanki soylemisim gibi davraniyorsunuz. Kerimcan yoksa sen misin?

    Ekonomik sorunlarin nedeni nedir diye bana soruyorsunuz da ben buna dogru cevap verebilecek olsam yazilim muhendisi degil ekonomist olurum. Bu teshisin ustune tedavi edip durumu da duzeltsem buyuk ihtimalle nobel de alirim.

    Bana gore ( dogru oldugunu iddia etmiyorum ) ekonomik sorunlarin nedeni basta parasal genislemeden gelen paranin uretim, ar-ge ve egitim yerine betona ve devlet garantili yap-islet-devret projeleri ile yandaslara yedirilmesi. Kisa vadede hukuk, uzun vadede egitim sisteminin cokertilmesi. Bunlar ustune ayarsiz kamusal harcamalar.




  • bestanealtcizgi B kullanıcısına yanıt
    Size somut bir veri. Bu veri merkez bankası verisi. Açıp bakabilirsiniz.

    "14.Aralık.2018 tarihli Türkiye Merkez Bankası veri tablosuna baktığımız zaman ülkemizde dolaşıma çıkmış olan banknot ve madeni paraların toplam değerinin 138.418.716.000 TL olduğunu görüyoruz. Aynı tabloda bankacılık sektörünün yurtiçi ve yurtdışında, TL ve yabancı para olarak verdiği kredilerin toplamının 2.317.333.302.000 TL olduğunu görüyoruz. Yani bankalar kaydi para oluşturma yöntemi ile tüm basılı paranın 16.75 katı para yaratmışlar, bir diğer ifade ile bankacılık sektörü tüm basılı paranın 16.75 katı parayı kredi yani faiz olarak vermiş.

    Ömer Mahmut Kuzanlı "

    Yani bankalar basılı paranın 16 katı büyüklüğünde faiz dağıtmış ve ülke ekonomik krize girmiş. Faizli sistem malesef bunu doğurur.
    Biz istediğimiz kadar üretsek faizden kurtulamadıkca daha çok borç ödemeye ve enflasyon ile karşılaşmaya mecburuz.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.