Az önce bir işçi yanıma geldi ve dedi ki "2,5 milyon ailenin elektriğini devlet ödeyecekmiş". Çok mutlu da anlattı. O işçiyi en son 3. havalimanı yapılacak haberi üstüne bu kadar heyecanlanınca görmüştüm. Dedim ki senin borcunu mu ödeyecek peki, "hayır sosyal yardım alanların elektrik faturasını ödeyecekmiş". ( Adam hala heyecanlı bu sırada. Başkasının borcu ödenecek ve işçimiz çok sevinçli). Devlet bu parayı nereden bulup ödeyecek dedim. "Bizden kestiği vergiler ile" diyerek ilk kez doğru bir cevap vermiş oldu. O zaman dedim sen bu parasızlık da bir de borcunu ödemeyen 2,5 milyon ailenin elektriğini ödeyeceksin. Biraz düşündü, yada düşünür gibi yaptı.
Bu işçi günde 12 saat çalışıp 4 saat fazla mesai ücreti almaya çalışıyor ve pazar işe gelip %100 mesai almak için yalvarıyor bana. Adam borç batağında ve hem borcunu hem vergisini ödemek için ailesini görmek yada sosyal bir hayatı olan sıradan bir insan olmak yerine tüm hayatını çalışarak geçirmeye çalışıyor. Hiç bir şeye de sahip değil bu hayatta. Sadece 3. havalimanı var onu heyecanlandıran ve mutlu eden. O nedenle hala düşünmeye devam etti yada düşünür gibi göründü bana. Sonra odamdan çıktı ve sessizce uzaklaştı.
Sözün özü 2,5 milyon ailenin elektriğini devlet değil, borcuna sadık olan diğer 2,5 aile ödeyecek.