Şimdi Ara

Elanoya bak :S

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
520
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Gs de böle oynamıyor , milli takımda coştu adam gol attı şimdide :S



  • d.k 2010'un birinci gününün en akılda kalan ismi dos santos olacaktır. galatasaray futbolcusu bu adam...
    bugün şuna o kadar sinirlendim ki... dos santos hat trick yapsa bu derece önemsemezdim. şudur sinirlendiğim olay... adam milli takımda neredeyse bütün duran ve yan topları kullandı ve oldukça da etkili kullandı. galatasaray ise 2. devre boyunca neredeyse duran toptan gol atamadı ve o duran topları kullanan caner erkin'di. zira arda turan korner atmayı öğrenmek için biraz çabalamasa, galatasaray son 15 yıldır olduğu gibi sezon başı da kornerlerden gol falan atamayacaktı.
    neden son 15 yıldır olduğu gibi diyorum çünkü inanılmaz derecede cahil ve elinde koz olan yerlilerin bir birini tutması var galatasaray'da. kimse inkar edemez, marjinal takılayım falan diye kimse aksini iddaa edemez. bir adamın aksini söylemesi için akıl sağlığının bozuk falan olması lazım.
    hatırlayın felipe varken arif'in attığı frikikleri. hagi olmasa, daha doğrusu hagi kendisini ispatlamasa yine bu adamlar kullanacaktı ki, uefa kupası finalinde normal sürenin son dakikasında etkili bir frikik kazanmıştık da kullanan hakan şükür'dü.
    hagi herkese "içeri geçin" derken hemde...
    ve kalktı aynı hakan şükür 10 sene sonra açıklama yaptı, dedi ki; "hagi bana o pozisyondan sinirlendi ve uzatmalarda 10 dakika sonra da kırmızı gördü, biraz da bana olan siniri tetikledi" yani bunu marifetmiş gibi anlatmaktan da çekinmiyor.
    babalarının malı ya galatasaray.

    şimdi caner erkin arda turan'ın manisa'da ev arkadaşı olan adam.
    aynı arda'nın kavga ettikten yarım saat sonra sarmaş dolaş barıştığı adam.
    o gün de söylemiştim. bu adamlar iyi iki arkadaş bu kavga sadece çocukluklarından kaynaklanıyor yoksa birbirilerini çok seviyorlar diye...

    sonra ekle... emre çolak yeni devre yerli genç. arda turan'ın kendisine araba aldığı çok ilgilendiği bir adam.
    arda turan dos santos'la onunla ilgilendiğinin 10'da biri kadar ilgilense böyle mi olurdu peki? adam yol bilmez, yordam bilmez, ülkeyi tanımaz...

    devre yaratmak, devriciliği sürdürmek midir bu kaptanlık dediğimiz?

    emre çolak olun iki dakikalığına. bulunduğunuz ülkenin en etkili oyuncusu, sizden 3-4 küsur yaş büyük. takıma çıkıyorsunuz, inatla sizi besliyor, gol atmanız için elinden geleni yapıyor, frikiği penaltıyı size attırıyor. takıma çıkma hediyesi tak diye size araba alıyor...
    yarın öbür gün o arda yurt dışına gitse, ya da futbolu bıraksa... siz onun konumuna geçseniz ona karşı ne kadar objektif olabilirsiniz?
    işte aynı arda'nın hakan şükür'le olan ilişkisini, şimdi arda emre çolak'la oluşturuyor.

    bu kaptanlık değildir bu bildiğin saçmalıktır, faşistliktir, cahilliktir diyorum ama yok. sonra da her defasında galatasaray yönetimi suçlu oluyor.
    heykelimiz dikilmedi. 53 yaşına kadar neden sözleşme yenilemediler de... biz paramızı alamadık. falan filan.

    ha galatasaray yönetimi yine suçlu bence de... çünkü daha baştan bu saçmalıklara, takım içi bu derece araba gibi hediyeleşmelere karşı çıkmasını, profesyonalce bir yönetim anlayışını hayata geçirecekler.

    bakın ben elano piç edilirken diye yazılar da yazdım. orada da arda'nın nonda ile olan yakın ilişkisini ve onun doğurduğu çok çarpık sorunları yazmıştım.
    sonra o yazı bayağı bir yerlere gitti... ummadığım adamlardan mail falan aldım.
    http://wwwextensor.blogspot.com/2009/10/arda.html işte o yazı da burada.

    ne yaptı o arda turan... nonda'nın baroş yerine oynaması gerektiğini söyledi.
    takımda kalması gerektiğini falan söyledi.
    neden? nonda da yabancıydı halbuki... hepsini yazdım o yazıda. bir süreç halinde hepsini yazmıştım.
    şimdi bir de arda turan emre çolak'ın iki golüyle sonuçlanan duran toplara karışma görevini üstlendi ki komiklik resmen.

    geçen de chaogrey (çağrı) ile tartıştık bayağı bu konuyu.

    diyorum ki ulan bu kaptanlık mevzusu bizim ortaokuldaki sınıf kaptanlığı gibi birşey mi? hani ortaokulda öğretmenler ilgilenmez, sınıflar arası maçlar olur, takımın en iyi oyuncusunu da kaptan seçeriz. o da kim oynayacak onu belirler, beceremese de duran topları kullanır, "allahını seven savunmaya gelsin" falan der ya... komik çocukluk şeyleri işte.
    arda'nınki de öyle.

    emre'de işe yaradı da. antep maçında kankası nonda'ya kullandırdı penaltıyı, adam tribünler tarafından ıslıklanıyor, moral sıfır resmen çökmüş sen o adama bir de bu baskıyı yüklüyorsun. olacak iş değildi ve penaltı da gol olmadı.
    bu da nonda'nın gidişini hızlandırdığı gibi, gider ayak tribünden küfür yemesine de sebep oldu.
    işte bunun suçlusu da istememiş bile olsa arda.

    sonra geçen yine galatasaray ümidini kaybetmişken ligte... chaogrey'le tartıştığım olay oldu.
    keita hevesle kullanılacak frikiğin başına geldi ve arda dur bakalım dedi caner kullansın frikiği. arda'nın röportajları falan var... caner topa çok harika vuruyor idmanlarda diyor. idmanlarda baskı yok tabi, düşünmek yok.
    şut atmak esasında bir "zamanlama" "konsantrasyon" işidir.
    ben de biliyorum caner erkin'in sert plase vurabildiğini ve bunu yapmanın değerli olduğunu ama caner'de gol anını, hissini yakalayacak zeka yok ki.
    prekazi diyor, bu sözünü de hep kullanıyorum... "ne zaman hissedersin o zaman vur her yerden olur" diyor.
    en çokta onda ve hagi'de yaşadık biz bunu. ama caner'de yaşayamayız, arif'te yaşamadık, sabri'de yaşayamayacağız. topa kötü vurduklarından, şutlarının kötülüğünden değil.
    galatasaray belgesellerinden birinde. arif, revivo, baliç falan frikik atarlar idmanda.
    izleyin o videoyu arif'in attığı frikikler harikadır.
    ama idmanda atar onları işte. maçta o sakinliğini, o konsantrasyonunu koruyacak zekaya sahip değil ki bu adamlar.
    işte keita'da olan şey o.
    keita bazen bir hisseder, bir yakalar yapamayacağı şey yoktur.
    bu sene afrika kupasında bir gol atmıştı hem de sol ayağıyla, tam çatala... yok öyle bir gol.

    şimdi sen kaptansın keita'dan 7-8 yaş küçüksün, önüne dikiliyorsun. sen dur bakalım caner atacak diyorsun.
    keita'nın da moral gidiyor, belli hissetmişki ters ayakla olan frikiğe gelmiş. bu yapılan çocukluktur diyorum. chaogrey yok, ne alakası var falan diyor
    hangi büyük kaptanı gördünüz ki, keita gibi bir oyuncuyla değersiz bir frikik için tartışsın? onu küstürsün.
    var mı böyle bir saçmalık. bülent korkmaz "dur hagi sen çok vurdun şimdi popescu kullansın" mı diyordu?

    herkesin bildiği bir iş vardır ve saygı gerektirir.
    keita bazen hissettiğinde, peygamber vari şeyler yapabilen bir adamdır ve o bir şeyi istiyorsa yok olmaz demeyeceksin.
    zaten haddin de değil. ortaokul kaptanı değilsin. orada teknik direktörün var eşek başı değil. o belirleyemeyecekse kıçı kırık iki tane duran topu... ne halt yemeye duruyor orada?

    hiç unutmam spiker de arda haklıydı, kendisi vurması lazımdı, keita ters ayaklıydı falan demişti. sanki arda solak ya!
    bakın bu ülkede spor basını tarafından en eleştirilmeyen adam arda'dır. borges yazıyor yahu. bu eleştiriyse, arda yurt dışına çıkmasın diyor. robben burada sihirbazlık yapıyor. bayern'li bir ağabey çıkıp "o kadar para verdik, yapsın diye" şeklinde yorumluyor falan... ama bunlar varsa yoksa, kırgın, küskün.
    hiç bana abisi hakan gibi alındım numarası yapmasın.
    spikerinden, şovmenine, yorumcusuna kadar herkes sever arda'yı. herkesin en sevdiği adamdır arda.
    abisi de öyleydi. objektif olurlar çünkü bunlar. hakan, volkan demirel camışı lincoln'ü tekmelerken volkan demirel camışını sakinleştiren adamdır, lincoln tekme yemiş, kavga ediyor umurlarında değil. sonra bu sene gökhan gönül elano'nun ensesini sıkarken de arda kaptan milli takım arkadaşını sakinleştiriyordu. elano piç gibi kalıyordu kadıköy'de. objektifler ya... onu diyorum. sağolsun arda turan'ın sevdiği bir galatasaray'lı arkadaşı yok neredeyse. bütün dostları, abileri fenerbahçe'li galatasaray kaptanının.

    şimdi "extesor bu söylediğin, diğer söylediklerinle çelişiyor" diyeceksiniz. "faşist olmayın derken sen faşistlik ediyorsun" diyeceksiniz... ama asıl çelişki burada değil. asıl çelişki milliyetçi kişiliğini beyan edip milli takıma türk teknik adam isteyendedir. madem karakterin bu kadar milliyetçi o zaman içinde bulunduğun kurumun sevdasını neden taşımıyorsun? milliyetçi insan, bunu en başta ailesinde, sokağında, mahallesinde ve en sonunda ülkesinde hisseder. arda'da durum böyle değil. arda'da durum şu... şimdi yabancı hoca gelecek, beni anlamayacak, benden olmayacak şeyler hissedecek, (zayıflamak, şut öğrenmek gibi) benim canımı sıkacak. onun durumu bu...
    bakın bir yazı yazmıştım bir ay kadar önce. dos santos ve arda farkını anlatan.
    dos santos'un topa bir kere dokunup yer değiştirdiğini söylemiştim o yazıda.
    arda ise topu alacak, poposunu dayayacak, dönecek, verecek tekrar alacak.
    oyun onun ekseni etrafında oynanacak. oyunun yönü değişmeyecek, oyun hızlanmayacak.
    santos barcelona'nın sürekli, tempolu, oyunun yönü sürekli değişen futbolunu öğrenmiş alt yapıda. arda öyle mi?
    o yazımı galatasaray forumlarına falan taşımış bazı arkadaşlar. orada da yazım genel olarak beğenilmemiş. demişler ki "bıktık bu total, motel, modern futbol ayaklarından. sahada yarım saat görünen santos'la mı oynayacakmışız bu barcelona oyununu" falan filan.
    kendince hakları var.
    ama dün gördük, saf dışı edilmediği, paslaşabildiği, pas alabildiği bir takımda kaç dakika oyunda kalabiliyor dos santos.
    http://wwwextensor.blogspot.com/...futbol-arda-dos.html

    neyse... akşam o maç bitti. ribery'i izledim aylar, yıllar sonra (avrupa'yı pek takip etmiyorum evet) omuzları genişlemiş, sırtı genişlemiş. dengesi, gücü artmış.
    beli kalınlaşmamış, poposu arda'mız sergen'imiz gibi kendisinden 2 metre sonra gelmiyor. işte insanın kendisini geliştirmesi de bu oluyor...

    son olarak...
    bugün dos santos'un kestiği ortalar, kullandığı son derece etkili duran toplar sadece galatasaray devreciliğine girsin başka sözüm yok.

    extensor blog

    Alıntı..Vakti olan okusun.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.