Şimdi Ara

Dünya temiz su arayışında

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
12
Cevap
0
Favori
383
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Dünyadaki içme suyu rezervleri konusunu araştırırken ulaştığım bilgiler bana Dünya'daki su sorununun düşündüğümden çok daha ciddi boyutta olduğunu gösterdi malesef
    bu konuyla ilgili bulduğum bazı bilgileri paylaşmak istedim



    Geçtiğimiz yüz yıl içinde dünyada yaşanan nüfus patlaması, su tüketimini de neredeyse ona katladı. Uzmanlar daha bugünden, dünya nüfusunun beşte birinin temiz içme suyuna ulaşma şansına olmadığından hareket ediyor. Artarak devam eden bu eğilimin sonucu, her yıl milyonlarca insanın kirli sulardan dolayı ölümü.

    Almanya’da kişi başına günde ortalama 120 litre su tüketiliyor. Amerika Birleşik Devletleri’yle kıyaslandığında bu birşey değil. Orada hergün kişi başı 400 litre su kanalizasyona akıyor. Oysa Afrika’nın bazı bölgelerinde insanlar bu miktarda suyla yaklaşık iki ay idare etmek durumunda. Su tüketiminde en büyük sorun ise temiz içme suyu bulunamaması. Alman Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı’ndan Manfred Konuklewitz, kolera ve tifo gibi hastalıkların da sık sık içme suyundan bulaştığını anlatıyor:

    “Asıl sorun bu. Yani, kalkınmakta olan ülkelerdeki birçok yoksul insanın kullandığı suyun kirli ve mikroplu olması ve hastalıklara yol açması. Dünyada hergün 6 bin çocuk, kirli sulardan kaynaklanan hastalıklardan ölüyor. Bu nedenle su çok temel bir besin maddesi. Yaşamak için gerekli ve birçok insan için büyük duygusal bir anlamı da var.”


    İlk bakışta dünyada herkese yetecek kadar su var. Ama bunun ancak yüzde 2’si tatlı su. Yani içmek için kullanılabilecek nitelikte. Yeni teknolojiler tuzlu suların da içilebilir hale getirilmesine olanak veriyor. Fakat bunun masraflarını ancak Suudi Arabistan ya da Körfez ülkeleri gibi varlıklı ülkeler karşılayabiliyor. Bu nedenle kısıtlı bir kaynak olan su yüzünden çatışmalar çıkıyor.

    Bugüne kadar sadece su yüzünden çıkan bir savaş olmadı. Fakat varolan çatışmalarda su konusunda duyulan endişeler ek çatışma potansiyeli yaratıyor. Örneğin, su akış yollarının bilinçli şekilde değiştirilmesi rahatsızlık yaratıyor. Giderek daha fazla hissedilen iklim değişikliği de gerginliği artırıyor. Su geleceğin petrolü mü olacak, peki? Bonn Uluslararası Değişim Merkezi’nin su uzmanı Lars Wirkus bu soruyu şöyle yanıtlıyor:

    “Bir çatışma potansiyeli var, ama ben bunu yeni petrol olarak tanımlamam, çünkü petrolle eşdeğer ekonomik öneme sahip değil. Pazarda ticareti yapılmıyor. Suyla o kadar çok para kazanılmıyor, o yüzden ben onu yeni petrol olarak tanımlamam. Ama yüksek bir çatışma potansiyeli var. Bu nedenle de, bu çatışma potansiyelini karşılamak ve çatışmadan kaçınmak için planlar yapmak önümüzdeki yılların görevlerinden biri.”

    Bu tür planların da uluslararası olması gerekiyor, çünkü su kaynakları ülke sınırı tanımıyor. Fakat anlamlı çözümler üretebilmek ve halkın yardım önlemlerini kabullenmesini sağlamak için siyasi ve kültürel ilişkilerin de gözönüne alınması gerekli. Burada kalkınma yardımı, varolan kurum ve yapıların da desteklenmesi anlamına geliyor. Wirkus bunu şöyle açıklıyor:

    “Avrupalıların burada çıtayı çok yükseğe koymaması lazım. Eğer bu tür kurumların yaratılması konusunda düşünmeye beş yıl önce başladılarsa, bunların neden ortada olmadığını sormamak gerekir. Bizde, Tuna ve Ren nehirlerinde kurumsallaşmanın da bugünkü halini alması onlarca yıl sürdü. Durum ne kadar acil olursa olsun, bu süreyi Afrika ülkelerine de tanımalıyız. Ama çok iyi ilerlemeler kaydettiler.”





    Dünya sağlık teşkilatının (WHO) verilerine göre 3. dünya ülkelerindeki hastalıkların % 80'i sağlıksız ve yetersiz su kullanımından kaynaklanmaktadır. (malarya, tifo, kolera, dizanteri) Yılda iki milyar insan bu hastalıklardan birisine yakalanmakta ve 5 milyon yetişkin insan bunun sonucu hayatını kaybetmektedir. (WHO 1992 Dünyamız ve Sağlığımız Raporu)

    Ayrıca su ile bağlantılı hastalıklardan dolayı 5 yaşın altında 14 milyon çocuk her yıl yaşamını kaybetmektedir. Oysa ki aynı kaynağa göre kişi başına yıllık 5 franklık bir harcama ile bu suyun neden olduğu hastalıkların önüne geçilebilir ve ölümler önlenebilir. 1995 yılı Dünya Bankası'nın raporuna göre dünya nüfusunun % 22'sinin evinde hala içme suyu mevcut değil. Bir kaç ülke özelinde göz atacak olursak Kamboçya %13, Çad'da % 24, Orta Afrika % 18, Gine Bissu % 23, Madagaskar % 29, Angola ve Mozambik %32, Küba % 90, Türkiye %92, ABD % 90, Iran'da % 91 evde içme suyu bulunurken Irak'da bu rakam %56, Suriye de %71'dir. Fransa, Isviçre, Finlandiya, Almanya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde evlerin tamamında % 100 içme suyu vardır. Bu oranlar köy ve kentlerdeki dağılıma göre farklılık arz etmekte genel olarak dünya üzerinde şehirlerde suyu bulunmayan konut oranı %18 iken, köylerde suyu bulunmayan ev oranı % 37 ye ulaşmaktadır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Déstiny -- 2 Nisan 2006; 22:53:18 >







  • Paylaşım için teşekkürler.. Kirli su yüzünden bu kadar fazla ölüm olabileceği aklıma gelmemişti..
  • Cins hep bunu insanlar yapıyo deme hocam!Gidiyolar yiyolar nohut fındık fıstık ağaçların dibine yapıyolar.sonra gidip suya işeyip suları kirletiyolar

    Tüm insanlığa burdan
  • Bu konuları başka bi programda tartışmak dileğiyle inşallah
  • hem kaynak yok hem de varolan kaynaklar korunmuyor.bugün hastanelerin bile atıkları çevreyi aşırı derecede kirletiyo.düşünün ki hastaneler sağlık veren kurumlar olacaklarına bir yandan insanların yaşadığı çevreyi ve suyu kirletiyorlar.sanayi kurumları zaten almış başını gidiyor..bu gidişle eğilip kana kana içtiğimiz o tazecik dağ sularına hasret kalacağız galiba..
  • artık sadece içme suyu değil kullanım suyu için de arayıştayız malesef
  • acaba deniz suyunu tam arıtma çalışmaları nerelere geldi,1954 yılında amerikalılar bunu başardı ama tam ayrıştıramıyorlardı hatta gölcük depremine o cihazı getirip kurdular bir süre
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Gelecekte en büyük temiz su kaynağı tuzlu suyu ile denizler olacak bence.
    Maliyet ucuzladı mı bundan daha iyisi olmaz...
    Belki de şimdiki hurdacılar gibi kirli suyu toplayıp temizleyip satanlar da olacak sanayide..
  • Temizleri de kirletmesek keşke.
  • Dünyanın yarısından fazlası tuzlu suyla kaplı ancak kullanamıyoruz,adam akıllı arıtma çalışmaları yapılırsa çok ciddi bir kaynak yaratılabilir..Tabi eldeki tatlı su kaynaklarını bitirmese dünya keşke...
  • dünyadaki temiz su miktarının sadece %2sinin içmek için kullanılabilir nitelikte oldugunu düşünürsek durum sanılan kadar umutlu değil bence ki temiz su miktarı da gelişen sanayi, artan nüfus vs bi çok sebepten dolayı gittikçe azalmakta
  • deniz suyundan tatlı su üretilebilmekte hatta amerikada bu işi yapan onlarca santral var ancak şöyle bir sorun var ki deniz suyundan bir metreküp su üretmek için 1.50 kilowatt / saat kadar elektrik harcamak gerekiyor. tabi birde bu suyun taşınması problemi var. o yüzden deniz sularına kıyı şehirler dışında pek güvenmemek gerekiyor.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.