'Dertleri HÜDA-PAR değil, HÜDA-PAR’IN HD(P)KK ile kavgası...' (3. sayfa)

Aynen öyle. Yapılan hata olarak gördüğümüz şeyler de bürokrasideki clicklerin sabotajlarıdır. Başta Fetöcü kadrolar ki onlar da ABD ve Alman güdümündeler. Bizim bürokrasimizin dünyada eşi benzeri yok. Bizde hemen hemen bütün büyük devletlerin yerli görünümlü kendi kadroları vardır. ABD, Almanya, Rusya, İngiltere, İran vs. Bunu da devleti yönetenler her zaman görür ve bilir. Siyasi partilerde de bu böyledir. Yoksa bu süreç hem devletin bekası, hem de Kürt vatandaşlarımızı Pkk'nın elinden kurtarma ve milletin huzurunu ve güvenliğini sağlamak için iyi niyetle ortaya çıkmış bir süreçti. İster sevin ister sevmeyin, Erdoğan'ın aldığı siyasi riski kimse kolay kolay almaz. Çıkar başbakanlığa, çıkar Çankaya Köşküne, öncekiler gibi formaliteden devlet yönetirmiş gibi görünür, parasını alır keyfine bakardı. O dönem resmi İran devlet medyasında "Apo Kürtleri neyin karşılığında sattı" benzeri manşetleri atılacak kadar karışık bi süreçtir. Bizim karşımızda Kürt meselesi gibi duran şey asla sadece bir Kürt sorunu değildir. 1.Dünya Savaşının bütün dinamikleri halen bu vekalet savaşı üzerinden devam ediyor. Büyük Ermenistancılar, Büyük İsrailciler, tek dünyacı küreselciler, İran'ın Büyük Pers ya da şii hilali idealleri, İngilizlerin, Almanların, Rusların bölgesel çıkarları...

Maalesef ideolojik fanatiklik insanlarımızda şu yazdığınız gerçeği görmeyi engelliyor.

Bir insan hiçbir şey bilmese, sadece düz mantık şu soruları sorsa bile bi şeyleri anlamasına yeter. Bazılarının Hüdapar nefreti, onları "dinci" diye tanımladıklarından kaynaklı. Hizbullah bağlantısını o yüzden kuruyorlar. Çünkü onlar için "İslamcılar pkkdan kötüdür", "Pkk en azından laik bir yapıdır, onlarla anlaşabiliriz" diyen bir emekli amiral gördü bu ülke ulusal bir tv kanalında. Onun gibi onlarcası var.

Kürt açımı dediğimiz olay Bin yıllık Türk Devlet aklının ürünüdür aslında Erdoğanı'da aşan bir süreçti. Dediğin gibi Arap baharı denilen proje hızla üzerimize gelirken rüzgar Kürt baharına dönecek, Suriye, Libya, Mısır, Tunus'ta olduğu gibi parçalanacaktı ülke. 2013 yılı çok kritiktir, gezi olayları da bir yandan seküler batıcı kitle eş zamanlı ayartılmaya çalışıldı Türk Devlet aklını küçümsememek gerek. Hükümetleri aşan bir olay.

Yaşadığımız süreci kronolojik olarak bakmak lazım :

2012 Mit Başkanı Hakan fidan'ının tutuklanmaya kalkışılması

2013 Baharında Gezi olayları

2013 sonu 17-25 Aralık kumpasları

2015 Terör kalkışmaları, Hendek savaşları, ABD'nin Suriye PKK'sı ile Güneydoğu'yu parçalayıp birleşme girişimleri

Bu olmayınca en son 2016 Askeri Darbe girişimi.

Devletin Askeri darbeden 15 gün sonra Suriye'ye girmesi çok manidardır.

Ulus devlet konusunda farklı düşünceler mevcutsa Erdoğan ulus devlet fikrinden vaz geçsin. Yeni bir sisteme geçsin. Belki de onu planlıyor bilemiyorum. Fakat şunu unutma ki ulus devletten vaz geçilirse Türkiye Cumhuriyeti yıkılır. HA yeni bir devlet mi kurulur orasını bilemiyorum.

Büyük devlet aklı açılım sürecini planladı ama sonrasındaki savaş ortamını planlayamadı ne hikmetse. Büyük devlet aklı yıllarca fettullahçıları devletin tüm kritik mevkilerine yerleştirdi ama ne hikmetse darbeyi bir türlü göremedi. Bu ne büyük bir devlet aklıdır!

Devlet aklı diyerek bir şeyleri kutsamayın. AKP döneminde devlet aklı tasfiye edilmiştir. Ergenekon ve balyoz davaları bunun kanıtıdır. Devlet kurumlarına liyakatsiz kişiler sokulmuş, ülkenin genel kurmay başkanı hapse atılmış ve ülkenin başbakanının dinlenmiştir. Bu mu devlet aklı?

Ben 90'ları yaşamadım. O zamanlar PKK terörünün en etkin olduğu zamanlardır. Elbette insanlarda bir önyargı oluşacaktır. Peki CHP ile ne alakası var bu durumun? CHP iktidarında mı oldu o olaylar? CHP ideolojili darbeciler kimmiş acaba?

Bölgede bir zamanlar Erdoğan pek seviliyordu çünkü devletin öteden beri gelen yapısını eleştiriyordu. Bir ümmetçi elbette ulusçu olamaz. Türk ulusu kavramını tartışmaya açtığınızda da buna en çok PKK sevinir. Başka kimse değil. Bugün Erdoğanın bölgedeki popülaritesi azaldı. Çünkü Erdoğan geçen yıllardan sonra yeni dostlar edindi. Fakat hala daha huylu huyundan vaz geçmiyor ve HüdaPAr gibi etnik milliyetçi oluşumlar ile işbirliği yapıyor.

Dürüst olun ve şunu kabul edin. İki taraf da terör örgütlerinin söylemlerine boyun eğmiştir. HDP'nin oyu daha çok diye bu HüdaPAr'ı aklamaz. KArşı tarafta HüdaPAr'ın olması da HDP'yi aklamaz.

Bir de şunu düşünün. Ulus devletin en büyük düşmanları HDP, HüdaPAr gibi çevrelerdir. neden acaba?

1.hdp ittifakta değil senin yalan uydurman bunu gerçek yapmaz

2. hüdapar pırıl pırıl ittifak ha  

acıyorum sadece

Bu arada hdp solcu kürdistan ister , hüdapar islamcı kürdistan ister bunu görmezden gelmek hüdaparı parlatmak nedir?

Hizbullah'ın sadece PKK'lıları öldürdüğü yalanınıda bunlar yayıyor

Adamlar açık şekilde Türk düşmanı. Kendi genel başkanları bayrağımızdan rahatsız

Parti mutabakatları belli.

Fahrettin iyi çalışıyor gobbels mezardan kalksa secde eder

Bir müslüman hüdaparın içinde olduğu bir oluşuma oy moy vermez.

ikisini de dene tarafını seç!

sol terörist mi sağ terörist mi?

Öyle tabi. Devlette bin yıllık ekolün yanına, 1800'lerden itibaren başka ekoller de eklendi ve değişen dünya şartlarında güç kazandılar. Onun için otoriteyi sağlayacak, stratejileri kararlılıkla uygulayacak, elini taşın altına koyacak bir lider her zaman önemlidir. Hatta dönemine göre bazen herşeydir bana göre. O nedenle ayrıca vurguluyorum. Devlette büyük ölçüde bütünlüğü, koordinasyonu sağlayabilecek liderlerin olmadığı dönemlerde ciddi zararlar gördük. Malum monarşilerde padişahların, kralların ölüm haberinin bir süre gizlenmesinin sebebi de budur. Otorite boşluğu oluşmasını engellemek. Devlet geleneğin ne olursa olsun, başka bi ekip gücü ele geçirirse çözüm değil, tam tersine ağır bedelleri olacak va asırlarca başına bela olacak sorunlar ortaya çıkarabiliyor. İttihat Terakki iktidarında sebep olunan ve bugün halen uğraştığımız sorunlar gibi.

Yerli-milli devlet geleneği aynı refleksleri göstertse de uygulamada hep sıkıntılar yaşadık. Bürokrasideki kadrolarının gücüyle devleti esir alabildiler, sistem buna müsait. Dış destekli sivil ayaklı askeri darbelerin içerideki temsilcileriyle kolayca "terbiye ettiler, istedikleri hizaya çektiler" bu devleti bugünlere kadar. Bunlar ordunun içinde azınlık bile sayılmayacak adamlar normalde ama bunu yapabildiler. Nedeni yukarıda yazdıklarım. Mesela Gezi olaylarında Erdoğan olmasaydı, Abdullah Gül'ün c.başkanlığı yanında da onun kafasında bi isim başbakan olsaydı, o terör hareketleriyle devletin temsilcileriyle pazarlığa oturup istediklerini yaptırırlardı. Bugün en basitinden ne 3.köprü, ne havalimanı yapılmazdı. Mit olayından 15 Temmuz'a kadar zayıf bir lider olsaydı istedikleri sonucu alırlardı emin olun. Hep bir ağızdan "bizim derdimiz Türk halkıyla değil, Erdoğan'la" demelerinin sebebi bu. Şahsı değil, temsil ettiği güç ve devlet ekolünden rahatsızlar.

Geminin tayfası ne kadar kaliteli olursa olsun, kaptan iyi değilse ya da hiç yoksa, tayfanın kalitesinin hiçbir önemi kalmaz değil mi?

Bu arada bu kadar devlet millet düşmanı, terör sempatizanının cirit attığı bir ortamda bu yazdıklarımızın çok güzel etkiler bıraktığını hissedebiliyorum :)

6'lı ganyan masasına oturan HDP'ye oy verir değil mi ???

Geçin bu işleri...

Bay Kemal 14 mayıs akşamı o sandığa gömülecek o çok sevdiği soloyu serbest bırakamayacak...   

HÜDAPAR yerli ve millidir...

HDP tamamen PKK dağ kadrosundan emir alan siyasi koludur...   

Yani bunları söylüyorsun ben de tam bir ekstremist cihatçı olduğunu düşünmeye başlıyorum Berk kardeş.

Ya poker face çok iyi ya da cidden çocukluğundan beri tarikatın içinde yaşamışsın ve onunla vücut bulmuşun.

Hizbullah yerli ve milli bir unsur değil ki Hüdapar yerli ve milli olsun..

Mesela IRA denen örgütün bu ülkede sempatizanları parti kursa yerli ve milli mi olacak?

"Büyük devlet aklı açılım sürecini planladı ama sonrasındaki savaş ortamını planlayamadı ne hikmetse. Büyük devlet aklı yıllarca fettullahçıları devletin tüm kritik mevkilerine yerleştirdi ama ne hikmetse darbeyi bir türlü göremedi. Bu ne büyük bir devlet aklıdır!"

Sen yarın başka bir şehre gitmek üzere plan yapar ve yola çıkarsın. Allah korusun yolda kaza yaptığında "herşeyi planlayıp düşünüyorsun ama kaza yapacağını göremedin mi? Ne biçim plan yapmışsın" denir mi? Sen kendi planını yaparsın, dışında gelişen olaylar senin iraden dışındadır. Dünya siyaseti sadece Türkiye'den ibaret değil. Türkiye de sadece Türkiye'den ya da Türkiye'deki belirli bir kesimden ibaret değil. Karşında kimse yokmuş, tek başımıza at koşturuyormuşuz gibi konuşuyorsun. Öyle olsaydı zaten dünyada hiçbir problem çıkmazdı, tek otorite üzerinden işler tıkırında ilerlerdi. Sorduğun soruda objektif ve samimiysen bu cevap yeterli diye düşünüyorum. Herkes kendi akıl süzgecinden istediği gibi geçirsin.

Fetö konusuna gelirsek, bizde halkın gözünden hep kaçırılan şey, bizim devletimizin yani bizzat devletin, dünyadaki egemen güçlerin bir savaş alanı olduğu gerçeği. Yerli-milli diye tanımladığımız devlet aklı, egemen güçlerin içimizdeki kliklerini bazen birbirine karşı kullanarak, bazen denge politikası üzerinden giderek kendi menfaatimizi sağlamaya çalışabilir. Tıpkı onların bizi birbirimize kırdırıp menfaat devşirdiği ya da bize karşı sömürge ittifakı yaptıkları gibi.

Bu ülkede bizzat yabancı devletlere hizmet eden "ulusal" medya kuruluşları var, siyasi partiler var. Bak mesela normalde x parti ve y parti bir araya gelmez diye görünür, ama atıyorum İran ve ABD, Türkiye üzerinde ortak çıkar üzerinden ittifak yaparsa, o partileri de aynı masaya oturturlar. Türkiye, dünyada yönetmesi en zor ülke. Özellikle bağımsız politikalar takip etmek istersen. Ukrayna gibi olmamız basit bi kaç hamleye bakıyor halen. Bu ülkede Ruslar'ın İstanbul'a kadar alarak geldiği gerçeğini unutuyor millet. İngilizler'in İstanbul'u işgal ettiğini. Yunanlıların iç Anadoluya girdiklerini...