Bak yine meçhule doğru adımlarım hızlanır. Yalnız başımayım yağmur başımı ıslatır. Sokak eskimez, sokak herkesin aynası. Kavgası bitmez, malum herkesin var bi damgası..
Sonsuza rötarlı yine güneşin doğuşu.. Işıklar sönünce birden karanlık konuştu. Yıldızlar avuç içime saklanıp doluştu. Bulutlar öfkelenip yine rüzgarla boğuştu.
Buharlaşıp karıştım gökyüzünün yüreğine.. Bir yanımda sonbahar, fırtınalar diğerinde.. Bilmedin, çekildim cümleler giyip üzerime.. Bi şarkı oldum çaldım dans edip gölgelerimle..
Tozlu bi plak döner aklımın caddelerinde.. Kaybolan sayfaların hayalden tümcelerinde.. Çift düzine sene zamanın kor ateşinde Mevsimler bana inat sonbahar her seferinde..
Sonbahar.. Sonbahar.. Yine Sonbahar.. Yine Sonbahar..
Kirlendi ışıkları caddelerin.. Cebimde ıslıklarım.. Hepsini sarhoşluğa besteledim.. Yaşamak kadar eski hikayenin kökleri. Zaten hayat dediğin bi kaç perde gösteri..
Bir rolüm yoktu herkes rollerini arıyorken Renkler ve sesler başucumda duruyorken Bir kaç milyon sene gözümde uyku yok gine Yatağımda ölü ve soğuk bir argo yatıyorken
Uzaklaştım.. Şehir benim kadar donuktu.. Benim kadar buruk sonbahar gibi soğuktu. Duvarlar konuşmaz sessizliğe tutuklu Küskün mimiklerine maskeler mi umut ?
Ben bi yol bulup tutundum yolun zamanın ötesine Güç alıp hicivden, hayat karıştı nefesime Çift düzine sene zamanın kor ateşinde Mevsimler bana inat sonbahar her seferinde..
Sonbahar.. Sonbahar.. Yine Sonbahar.. Yine Sonbahar..