Şimdi Ara

Çözülememiş Olaylar Hakkında Beyin Fırtınası

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
255
Cevap
13
Favori
8.846
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Dyatlov vakasıyla ilgili son noktayı koyuyorum.



    Grup geceleyin içeriyi artık sinir gazı mıdır yoksa denenen bir silah mıydı neydiyse çadırı yırtıyor bıçakla normal olarak. İçeriyi gaz kaplamış. Ancak gazın menzilinden kurtulmak için kaçıyorlar belki önlerini bile göremiyorlar. Sonra olaylar gerçekleşiyor bildiğimiz. Ancak bir anlık çadırdan fırladıkları için kıyafetlerini alamamışlar ve bu yüzden üşüyorlar. Hipotermiye yakalanıyorlar kaçınılmaz. Ölenlerin kıyafetlerini giyiyorlar. Birileri tarafından taşınması şüphesini de bu durum ortadan kaldırıyor. Belki kurtarma çabası ya da mezar düşüncesi falan. Sonra gazın etkisi kendini yitiriyor ve 3 ü yardım ve ihtiyaç amacıyla çadıra yöneliyor ancak ölüm kaçınılmaz oluyor o kadar geçen sürenin ardından. Diğerleri de birbirlerine sarılıp bekliyorlar ancak umutları boşa çıkıyor ve onlar da ölüyor. Olayın ardından aileler meraklanıyor falan. Bölgeye seferler düzenleniyor acilen. Ancak tesis kendini tehlikede hissediyor haberi duyup ve hemen bölgeyi inceliyor adamlar gelmeden. Sonuçta deneyleri açığa çıkabilirdi ve bu dağcılar neden ölmüştü diye. Buluyorlar deneyin etkisiyle gerçekleşen artık ne gibi etkileri varsa radyasyona uğrayan falan bölgeleri kesiyorlar vs. Deney açığa çıkmıcak şekilde. Ve şüphelenilmeyecek şekilde. Ardından bölgeye geliyor araştırma ekibi ancak hala bir kaçını bulamamışlar. Bu yüzden KGB de eşlik ediyor gruba. Sonra zaten günlüğü gizlemeye çalışan askeri falan biliyoruz. Böylelikle ipucu kalmamış da oluyor. Zaten ardından gelen olayı bir müddet incelenmeye kapatan hükümet falan her şeyi ortaya koyuyor. Kamera da gazı çektiği ve günlükte de yazıldığı için gizleniyorlar. Niye yok etmediler grubu sorusuna ise hayatta kalan varsa diğerlerini öldürmekten soruşturma açılmasın diye olabilir. Sonuçta arama ekibi gelmeden 9 unu da bulamamışlardı. O yüzden tedirgin ve öfkeli ifadeleri yüzlerinden okunuyordu. Ayak izlerini silmek de çok zor olmasa gerek. Mansileri sert sorgulamaları da belki onlardan şüphelenmeleri olabilir. Böylelikle işin içinden sıyrılabileceklerdi.



    Varsa aksini ispatlayacak veya destekleyecek beri gelsin.



    Ancak hala 2 olay gizemini koruyor:



    Yaşça büyük eleman önceden nükleer tesiste falan çalışıyormuş. Ne oldu da bu geziye çıktı acaba grubu tesisin deneyinden uzak tutmak için mi? Zaten tepeye çadır kurmak da mantıksız. Belki bu eleman ısrar edince falan ormana kurmaya dyatlov şüphelendi de ondan kurdu. Ancak bu elemandan haber alamayan tesis çalışanları neden olay yerine geç geldi? Hata mıydı? Günlüğe de eğer şüphelerini ya da itirafını yazdıysa biri ondan gizlenmiş olabilir.



    Dağın adı "Ölüm Dağı" ve daha önce de bu dağda 9 kişilik grup ölmüş. Normalde dyatlov grubu 10 kişi ancak biri sanki sayı tutsun diye sağlık problemi sebebiyle geziye çıkamıyor son anda. Mansilerin dini sembollerinden biri bu dağ. O yüzden yabancılardan pek hoşlanmıyorlar.

    Evet beyler bu konu altında enteresan olayları konuşuyor, çözülememiş olaylara çözüm getiriyoruz.

    Nedensiz hepimizde merak uyandıran Dyatlov vakasıyla açılışı yapalım.

    Konu:
    9 dağcı gezi sırasında ölüyor. Sebebi yarım asırdır bilinmiyor. Karda ne bir ayak izi ne bir ipucu.

    Değerlendirme:
    -Çıplak halde çadırdan kaçıyorlar gecenin köründe birdenbire.
    -Çadırı içten yırtıyorlar.
    -Kaçıyorlar ancak sonra 3 ü geri dönmeye çalışırken bir şekilde ölüyor.
    -Kaçıyorsanız gidin köye falan kaçın. Ne iş? Neyi bekliyorlar?
    -Grup neden dağılıyor?
    -Yaşça büyük elemanın işi nedir?

    Benim görüşüm şu:
    Geceleyin deney falan yapıldı. Zaten turuncu bir şeyler görülmüş çevreden gökyüzünde. Askerler geldi. Bunları soğukta beklettiler. Hipotermiden öldüler. Sonra süslediler işte.
    Ki zaten kameranın günlüğün falan saklanması. Hükümetin açıklama yapmaması. Bir müddet araştırma yasağı falan getirilmesi, KGB askerinin günlüğü saklamaya çalışan fotoğrafı falan her şeyi ortaya koyuyor zaten.

    Bu arada bildiğiniz böyle konular varsa onları da tartışabiliriz. Aklımda baya var şu anda.

    Bir de şöyle bir esrarengiz durum var.

    Dağın adı "Ölüm Dağı". Daha evvel yine 9 kişi bu dağda ölmüş sözde. Elemanlar da 9 kişi ve birinin ayağı da sanki sayı tutsun diye kırılmış. Tesadüfe bakın.

    Elisa Lam Olayı:
    Kızın biri geçmişinde pek çok cinayetin işlendiği ve intiharın tecavüzün gerçekleştiği bir otelde. Asansör videosundaki acayip hareketleri ve sanki biriyle konuşuyormuşçasına tedirgin ve korku dolu tepkileri ve üstüne asansör düğmelerine basışı ancak kapının kapanmaması ve hareket etmemesi sonra kaçar gibi kameralardan uzaklaşırken asansörün bastığı katlara çıkması falan. El ayak hareketleri falan olanaksız deniliyor. Sonra 2 alarmı aşarak çatıya çıkıyor nasıl oluyorsa. Su tankerinin kapağını açıp içine giriyor ve dışarıdan kilitliyor nasıl oluyorsa. Sonra suyun tadının değişiminden falan kontrol ediyorlar ve cesediyle karşılaşıyorlar.

    Benet Ramsey Olayı:

    Küçük bir kız 5 6 yaşında ancak güzellik kraliçesi seçiliyor.

    Şaşalı geçen yılların ardından polisi arıyor babası ve kızının kaçırıldığını ve fidye notu bulduklarını söylüyor. Polisler geliyor baba alt kattaki boğulmuş süsü verilen kızını gösteriyor. Not evdeki kalemle yazılmış ve 3 sayfa. Üstelik yazı annesinin yazısıyla uyuşuyor. Kıza cinsel istismar da edilmiş. Ki daha önce de edildiği düşünülüyor. Olayın üstünü bir şekilde kapatıyorlar. Paraları konuşuyor bu noktada heralde. Yıllar sonra pedofili öğretmeni ben suçu işletim falan diyor. Ancak taciz ona ait değil.

    Phidelphia Deneyi:

    Amaç gemilerin radarda görünmemesini sağlamak. Bu şekilde 2. Dünya savaşında büyük bir üstünlük sağlama düşüncesi. Geminin birine yüksek volt elektrik falan veriyorlar. Bir müddet sonra geminin etrafını sis kaplıyor. Sonra geminin kaybolduğu anlaşılıyor mürettebatıyla birlikte. Ancak ilginç olan geminin kısa bir süre içerisinde yüzlerce km uzaklıkta ortaya çıkıp tekrar ilk yerinde görünmesinde. Mürettebat kusmaya falan başlıyor. Değişik ruh halleri içerisine giriyorlar. Kimi gemi duvarlarının içine girmiş durumda nasıl olmuşsa. En feci tarafı da bu olsa gerek. Büyük ihtimalle bu elemanları öldürüyorlar ya da saklıyorlar falan kimini de susturuyorlar. Olaylara tanık olan bir yetkili yıllar sonra olayı açıklama fikrine kapılıyor. Ancak aracında intihar süsü verilmiş vaziyette bulunuyor. Bu mürettebatın arada normal zamanlarda kaybolup geri geldiği görüşü falan ortaya çıkıyor. Kiminin değişik zihinsel yetenekleri falan ortaya çıkıyor.

    Işınlanma çoktan bulundu da çeşitli amaçlarla günyüzüne çıkarılmadı mı dersiniz?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi superspecial -- 24 Nisan 2017; 14:46:12 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Dyatlov olayı cidden ilginçmiş. Cesetlerin fotoğrafına falan baktım gözü dili çıkarılmış bir dağcı vardı ve titizlikle yapılmış. Cidden ilginç ve korkutucu...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cabbar Fast_El

    Dyatlov olayı cidden ilginçmiş. Cesetlerin fotoğrafına falan baktım gözü dili çıkarılmış bir dağcı vardı ve titizlikle yapılmış. Cidden ilginç ve korkutucu...

    Yalnız, akarsu da aşındırmış olabilir ya da yırtıcı da yemiş olabilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • superspecial kullanıcısına yanıt
    Bir yırtıcının adamın gözlerini o kadar kolay ve düzgün çkkarabileceğini sanmıyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hatalı değilsem KGB ajanlarının işi diyorlardı
  • Dyatlov geçiti olayinda olaganüstü bisey yok bence yeti falan diyolar sacmaliktan ibaret.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cabbar Fast_El

    Bir yırtıcının adamın gözlerini o kadar kolay ve düzgün çkkarabileceğini sanmıyorum.

    Belki beyinlerini kontrol edemiyorlardı. Sonic ses gibi bir şeyden bahsediyorlardı. Beyin kontrolünü yitirten.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dark_Knife

    Hatalı değilsem KGB ajanlarının işi diyorlardı

    Yüksek ihtimal ancak, diğer varsayımları da yok sayamayız. Asıl sorulması gereken neden yaptıkları?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Paranormal oldugun inandigim nadir olaylardan bir bu dyatlov bir de su asansordeki elisa lam olayi var.Bu ikisi aklimda yer etti mantikli aciklamalari yok

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bamya Avcisi

    Paranormal oldugun inandigim nadir olaylardan bir bu dyatlov bir de su asansordeki elisa lam olayi var.Bu ikisi aklimda yer etti mantikli aciklamalari yok

    Şunu bir çözelim de ona da geliriz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: superspecial


    quote:

    Orijinalden alıntı: Dark_Knife

    Hatalı değilsem KGB ajanlarının işi diyorlardı

    Yüksek ihtimal ancak, diğer varsayımları da yok sayamayız. Asıl sorulması gereken neden yaptıkları?

    Özel dosyalar, gizli sırlar, geçmişten gelen tehditler... Bunu bulmak bana kalırsa aşırı zor ve biz burada ne kadar mantıklı konuşursak konuşalım asla kesinlik veremeyiz. Ancak benim görüşüm gizli bir deney olabileceği yönünde ve zaman da bu düşüncemi güçlendiriyor çünkü o yıllarda zannettiğim kadarıyla amerika askerlerine acımasızca deneyler yapıyordu filan gizli dosyalar. Diğerleri boş dururmu? Yarış devam etmeli...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tomurxx

    Dyatlov geçiti olayinda olaganüstü bisey yok bence yeti falan diyolar sacmaliktan ibaret.



    Ortada gizemini yarım asırdır koruyan bir vaka var. Üstelik 9 ölü var. Ne yaşandı o gece?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sebebi bilinmeyen ölüme sebep aramak da gerçekten beyin fırtınası.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dark_Knife


    quote:

    Orijinalden alıntı: superspecial


    quote:

    Orijinalden alıntı: Dark_Knife

    Hatalı değilsem KGB ajanlarının işi diyorlardı

    Yüksek ihtimal ancak, diğer varsayımları da yok sayamayız. Asıl sorulması gereken neden yaptıkları?

    Özel dosyalar, gizli sırlar, geçmişten gelen tehditler... Bunu bulmak bana kalırsa aşırı zor ve biz burada ne kadar mantıklı konuşursak konuşalım asla kesinlik veremeyiz. Ancak benim görüşüm gizli bir deney olabileceği yönünde ve zaman da bu düşüncemi güçlendiriyor çünkü o yıllarda zannettiğim kadarıyla amerika askerlerine acımasızca deneyler yapıyordu filan gizli dosyalar. Diğerleri boş dururmu? Yarış devam etmeli...

    Amerikalılar mı yaptı diyorsun?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: FenBilgini

    Sebebi bilinmeyen ölüme sebep aramak da gerçekten beyin fırtınası.

    Bir sebebi var ve bunu merak ediyoruz. Senin tanımın nedir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • superspecial kullanıcısına yanıt
    Hayaletler kaçırdı bence. Aksini ispat etmen mümkün değil. Çünkü adı üstünde 'bilinmeyen gizemli ölümler'. Üstüne konuşulacak, merak edilecek, ispatlanacak her şey boşa sallamadan öte değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yeti ihtimali olanaksız duruyor. Karda iz bırakmalıydı. Ufo ihtimali saçma duruyor. Mansiler olsaydı kaçamazlardı. Ne dersiniz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bana nedense 3 harfliler gibi geliyor

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: FenBilgini

    Hayaletler kaçırdı bence. Aksini ispat etmen mümkün değil. Çünkü adı üstünde 'bilinmeyen gizemli ölümler'. Üstüne konuşulacak, merak edilecek, ispatlanacak her şey boşa sallamadan öte değil.

    Hükümetin saklama çabasına ne demeli?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: superspecial


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tomurxx

    Dyatlov geçiti olayinda olaganüstü bisey yok bence yeti falan diyolar sacmaliktan ibaret.



    Ortada gizemini yarım asırdır koruyan bir vaka var. Üstelik 9 ölü var. Ne yaşandı o gece?

    Teorimi anlatıyorum dinleyin...



    Bence dagcilar görülmemesi gereken bir olayi gorduler veya duydular. O tarihlerde sovyetlerin nukleer silah denemeleri apacık ortada. Bu argümani destekleyen şey bulunan cesetlerde ortaya çıkan radyasyon bu radyasyonun orani hiroshimanin iki kati diye soyleniyor bilmiyorum ama kesin şey cesetlerde radyasyon oldugu ayrica bir kac olay daha bunu destekliyor olabilir.



    Burasi alintidir...

    grup, 25 ocak'ta ivdel'e trenle vardı. buradan vizhai'ye giden bir otobüsle devam ettiler. grubun onuncu üyesi yuri yudin, ayağını burktuğu ve hastalandığı için vizhai'de yolculuğuna son verdi ve geri gönderildi. 27 ocak, grubun son görüldüğü tarih oldu. kayakçılar, 2 şubat günü otorten'i geçerek holat syahl tepesine ulaşmayı başardılar. ekipten kalan fotoğrafları ve günlükleri inceleyen müfettişlere göre, saat 5'de çadırlarını kurarak kamp yeri oluşturdular. kayakçıların bu bölgeyi neden tercih ettikleri belli değil. çünkü grup 1,5 kilometre ileride dağ eteğindeki ormanlık bölgeye kamp kurmuş olsaydı, iklimin sert etkilerinden de kendini koruyabilecekti. böylesi bir noktayı seçmiş olmaları bir şeylerden endişe ettiklerini düşündürmektedir.



    yudin'e göre bunun sebebi, dyatlov'un orman içindeyken etraflarındaki orman örtüsü nedeniyle tepeyi gözden kaybetme korkusu olmalıydı. gezi planı dahilinde grubun 12 şubat'ta vizhai'ye dönmesi ve spor kulübüne telgraf çekmesi gerekiyordu. fakat dyatlov, yudin'e gecikme olabileceğini söylediği için bundan sonraki birkaç gün içinde grup için kimse endişelenmedi. ilerleyen günlerde gruptan haber alınamaması sonucu gönüllülerle başlatılan arama çalışmalarına polisler ve ordudan helikopterler de katıldı. yapılan teknik incelemede çadırın içeriden yırtıldığı ve civarında karın altında kalmış olan 7-8 kişiye ait ayak izlerinin olduğu anlaşıldı. ayak izlerinin hiç birinde ayakkabı ya da çorap giyildiğine dair belirti yoktu. bu ayak izleri, yalın ayaklı birilerine aitti. çadırdaki gençleri, gecenin bir yarısı dondurucu soğukta, yalın ayak ve bir daha hiç kullanmamak üzere çadırlarını yırttırarak dışarı kaçmaya nasıl bir kuvvet zorlamıştı ?



    araştırmayı yürüten dedektiflere göre bu ayak izleri gruptakilere aitti ve hiçbir yabancı ayak izi tespit edilemedi. kampta ve civarda 9 dağcıdan başka kimse yoktu. ayak izleri, dağın eteğindeki ormana doğru gidiyor ancak 500 metre sonra aniden yok oluyordu. sharavin, ilk iki cesedi ormanın sınırında bir çam ağacının altında buldu. demek ki olaydan sonra ağacın tepesine çıkarak etrafa ya da bir şeylere bakmışlardı. bir kısım dal kırıkları kar üzerinde dağınık olarak bulundu. dyatlov, 22 yaşındaki zina kolmogorova ve 23 yaşındaki rüstem slobodin'e ait sonraki üç ceset, ağaç ile kamp arasındaki sahada 150 metre ara ile bulundu. cesetler arasındaki mesafeden onların kampa dönmeye çalışırlarken öldükleri sonucuna varıldı. uzmanlar hemen adli tahkikata giriştiler. cesetler üzerinde yapılan otopsi işlemlerinde net bir sonuca ulaşılamadı.



    adli tıp uzmanları, beş cesedin hipotermi (yani soğuk etkisi ile donarak) neticesiyle öldüğünü açıkladılar. slobodin'in kafatasında kırık tespit edildi ancak bu kırığın ölümcül olmadığı anlaşıldı. olay mahallinde kalarak 2 ay boyunca araştırmalarını sürdüren araştırma ekibi, çamlıklardan 75 metre uzakta kara gömülü 4 cesedi daha ortaya çıkardı. nicolas thibeaux-brignollel, ludmila dubinina, alexander zolotaryov ve alexander kolevatov'un bulunan cesetlerinden anlaşıldığı kadarıyla, travmatik şekilde ölmüşlerdi. thibeaux-brignollel'ın kafatası kırılmış, dubinina ve zolotarev'in kaburga kemiklerinde kırıklar bulunmakta ve yine dubinina'nın dili yerinden sökülmüştü. bütün bunlara rağmen cesetlerin travmaya uğrayan kısımlarının dış yüzeylerinde, yani cesetlerin üzerlerinde yaralanma belirtileri yoktu. yani kırık kemikleri etrafını saran adale-et ve deri üzerinde yaralara rastlanılmadı. cesetlerdeki tahribat, araba çarpmasına benzetilmesine rağmen, yara izleri oluşmaması, olayın esrarengizliğini iyice arttırdı. son 4 ceset, diğerlerinden daha kötü giyimliydi. anlaşılan sonraki, ilk kim öldüyse onun kıyafetlerini üzerine geçirmişti. zolotaryov, dubinina'nın kürklü montunu ve şapkasını giymişti. dubinina’nın ayağında ise krivonishenko’nun yün pantolonu vardı. elbiseler üzerinde yapılan incelemelerde ise, az da olsa radyasyona rastlanılmış olması başlı başına bir muamma idi.



    gizemini koruyan diğer detaylar:

    1. 12 yaşındaki yury kuntseviç, cesetlerin üzerinde kahverengi bronzlaşmış lekeler olduğunu söylüyor.

    2. grubun 50 kilometre uzağındaki diğer kayakçılar olay gecesinde kuzeyde garip turuncu küreler gördüklerini rapor ettiler. bu tip raporlar 1959 yılında ocak ayından mart ayına kadar alındı. fakat bunların sonra r-7 semyorka roket testi olduğu teyit edildi.

    3. olay gecesi grubun çektiği son fotoğrafın garip turuncu küreleri gösterdiği iddia edilmektedir.

    4. olay yerinde garip bir metal parçası bulunduğu rapor ediliyor. bu metal parçası, arama ekibi tarafından fotoğraflanmıştır.

    5. araştırmacılar, yuri krivonişenko ve yuri doroşenko'nun kamp ateşini kuru odunlar yerine sedir ağacından kırdıkları yaş dallarla yaktıklarını tespit etmişlerdir. bundan dolayı gençlerin olay gecesi görme yetilerini kaybettikleri düşünülmektedir.

    6. grubun son kamp yeri baykonur uzay üssü'yle (r-7 roket testinin yapıldı alan) novaya zemlya'nın (sovyet rusya'nın nükleer araştırmalar yaptığı yer) arasında kuruluydu.

    7. olay yerinde gruba ait ayak izlerinden başka yabancı ayak izi yoktu. bu bulgu ise mansi yerlileri ya da başka yabancılar tarafından öldürüldükleri tezini çürütüyor.

    8. cesetlerin kırıkları olmasına karşın dışarıdan darbe aldıkları görülmüyor.

    9. rüstem slobodin'in dudakları ve yüzünün sol yarısının şiş olduğu tespit edildi. vücudunun değişik yerlerinde darp izleri görülüyor. slobodin midesini kramp girmiş ya da darbe almış gibi tutuyor. cesedin bulunduğu pozisyona bakarak araştırmacılar, slobodin'in bir şeyle mücadele etmiş olabileceğini düşünüyorlar. darp izleri, dudağının ve yüzünün sol yarısının şişik olması bu iddiayı doğrularken, çevrede yabancı ayak izi olmaması iddiayı çürütüyor.

    10. dere yatağında suyun içinde bulunan dört cesedin giysileri üzerinde mor renkte lekeler görülüyor. araştırmacılar bunların minerallerden kaynaklandığını düşünüyor.

    11. grubun; igor dyatlov, yuri krivonişenko, rüstem slobodin, semyon zolotarev'a ait 4 kamerası olduğuna inanılıyor, fakat dyatlov dışındaki diğer kameraların içinde ne olduğu bilinmiyor ya da açıklanmıyor. semyon zolotarev, olay gecesi çadırdan kaçarken kamerasını yanına alan tek kişi.

    12. yuri krivonişenko'nun burnunun bir kısmı yok. olaydan bir kaç ay geçtikten sonra rus yetkililer itham edecekleri kimseye ulaşamadıklarını, vakanın çözümsüz kaldığını açıkladılar. böylece dosya gizli bir arşive gönderilerek unutulmaya terk edildi.





    O gece Dyatlov da ne oldu neden telaş yapip korkuyla kaçtilar ?



    Bunun iki nedeni var nukleer bir füze patladı ve ses ile cığ oluştu nükleer bir fuze patlayinca blast etkisi yaratir ona bakanlar bir sure kor olur bir sure. Yaninda duran kuru odunlar yerine agactan koparttigi odunlari yakmasi buna delalet bence.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.