Şimdi Ara

Camel sigarasının üstündeki devenin anlamı ne ? Buyurun öğrenelim

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
6
Cevap
0
Favori
16.254
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  Camel sigarasının üstündeki devenin anlamı ne ? Buyurun öğrenelim


    Porter kaptanlığında bir gemi Marmara Denizi'nden giriş yapar İstanbul Boğazı’na.
    Tophane açıklarında demirleyen bu gemi tüm İstanbul’un ilgi odağı olur. Geminin İstanbul’a geldiğini duyan herkes, ama herkes Tophane'ye doğru koşar.
    Neden mi? Bunun nedeni geminin direğine asili bayrak. Evet, öyle bir bayraktır ki bu; üstünde çok ama çok sayıda yıldız vardır ve İstanbul’ u bu kadar yıldızı bir bayrakta ilk kez bir arada görmektedir.

    Tahtta dönemin padişahı Sultan Abdulmecid oturmakta. Abdulmecid, saray penceresinden şöyle bir bakar limana:
    -Lala bu gelen kim ola?
    -Devletlim, Amerika Birleşik Devletleri derler namına.
    Abdulmecid şaşırır;
    -Tek başlarına gemi alamamışlar da, birleşmişler de mi almışlar? Kim bu Amerika? Ne isterler bizden? Neden geldi bir savaş gemisi, David Dixon Porter kaptanlığında İstanbul’a?

    O yıllarda mavi ceketliler, yani Amerika süvarileri kararlı. Kızılderililerin işini bitirecekler ve o yıllarda Kızılderili direnişi Amerika'da iç bölgelere, yani çöllere çekilmiş ve Amerikalılar Kızılderililerin işlerini bitirecekler ama atlar çölde gitmiyor!!!
    Ne gider bu çölde? "çölde giden bir hayvan olsa, Kızılderililerin isini bitireceğiz" derler ama öyle bir hayvan yok ki!
    Biri çıkıyor diyor ki:
    -Efendim çölde giden bir hayvan var.
    - Nedir?
    -Deve
    -Ne?
    -Deve

    Güneşi yeni doğan Amerika süvarileri kararlıca hemen araştırmaya koyulurlar : ''Kimde vardır bu deve gidip alalım''
    O zamanlar Afrika'da da söz sahibi olan ceddimizin, Osmanlı'nın izine ulaşırlar ve 30 adet tanımadıkları az-buz inceleyip işlerini görme hususunda olumlu şeyler işittikleri develerin alınmasına karar verilir.

    David Dixon Porter o 30 deveyi satın almak için hazır gemi ve mürettebatıyla gelir cihan başkenti İstanbul’a. Sultan Abdülmecid isteklerini ve kim olduklarını! ( Dikkatinizi çekerim -o yıllarda biz Amerika’yı, Amerika ise deveyi tanımıyor.- Dünya bir zamanlar böyle bir yermiş! ) öğrendikten sonra huzuruna kabul eder ''Mavi Ceketlileri'' ve görüşme sonrası Amerika'ya 30 deve tahsis edilmesi kararı çıkar.
    Abdulmecid Han'da şahsı adına 2 deve hediye eder '' Belli olmaz bakarsın bizim de bunlara işimiz düşer Olmaz ya !! '' diyerekten ...

    Abdulmecid 'in de hediye ettiği 2 deve ile birlikte tam 32 deve ile David Dixon Porter kaptanlığındaki ABD savaş gemisi Marmara Denizinden ayrılır. İşte bu da bizim tarihimizde Amerika Birleşik Devletleri'ne ilk ve tek silah yardımımızdır.

    Öyle ki Amerika, Kızılderilileri yok etmeyi(!) başarıp ameline ulaşır. Osmanlı Devleti ile ilişkileri zamanla ilerler.
    Ve bu deve daha sonraları Türk-Amerikan tütünü ile imal edilen bir sigara paketinin üzerinde yerini alır.

    Yani;
    CAMEL Osmanlı'nın Amerika'ya satmış olduğu, Amerika’nın tanımadığı DEVE ..







  • very fun !
  • İlk develeri abdulmecid değil 2.abdulahamid abdye hediye etmiş.Ayrıca abdyi vergiye bağlamış.
  • Develeri satın değil yalvara yakara almışlardır.Osmanlı hibe etmiştir Abd'ye.Ayrıca oraya Osmanlı vatandaşı rumlar ve ürdünlü bir deve bakıcısı da gönderilmiştir.Rumlardan bazıları Abd'ye ayak bastıkları anda kaybolmuşlardır.Bir rum ve bir ürdünlü kalmış geriye bunlar da abd ordusu deve kullanımını bırakana kadar çalışmıştır.İkisi de sefalet içinde ölmüştür.Ürdünlü Hacı Ali, Abd'lilerin söyleyişi ile Hi Jolly ile ilgili bilgi ve mezar anıtı burada;
    en.wikipedia.org
    Hi Jolly - Wikipedia
    http://en.wikipedia.org/wiki/Hi_Jolly



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yeni_nesil_deli -- 13 Nisan 2012; 16:28:35 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: IRau

     Camel sigarasının üstündeki devenin anlamı ne ? Buyurun öğrenelim


    Porter kaptanlığında bir gemi Marmara Denizi'nden giriş yapar İstanbul Boğazı’na.
    Tophane açıklarında demirleyen bu gemi tüm İstanbul’un ilgi odağı olur. Geminin İstanbul’a geldiğini duyan herkes, ama herkes Tophane'ye doğru koşar.
    Neden mi? Bunun nedeni geminin direğine asili bayrak. Evet, öyle bir bayraktır ki bu; üstünde çok ama çok sayıda yıldız vardır ve İstanbul’ u bu kadar yıldızı bir bayrakta ilk kez bir arada görmektedir.

    Tahtta dönemin padişahı Sultan Abdulmecid oturmakta. Abdulmecid, saray penceresinden şöyle bir bakar limana:
    -Lala bu gelen kim ola?
    -Devletlim, Amerika Birleşik Devletleri derler namına.
    Abdulmecid şaşırır;
    -Tek başlarına gemi alamamışlar da, birleşmişler de mi almışlar? Kim bu Amerika? Ne isterler bizden? Neden geldi bir savaş gemisi, David Dixon Porter kaptanlığında İstanbul’a?

    O yıllarda mavi ceketliler, yani Amerika süvarileri kararlı. Kızılderililerin işini bitirecekler ve o yıllarda Kızılderili direnişi Amerika'da iç bölgelere, yani çöllere çekilmiş ve Amerikalılar Kızılderililerin işlerini bitirecekler ama atlar çölde gitmiyor!!!
    Ne gider bu çölde? "çölde giden bir hayvan olsa, Kızılderililerin isini bitireceğiz" derler ama öyle bir hayvan yok ki!
    Biri çıkıyor diyor ki:
    -Efendim çölde giden bir hayvan var.
    - Nedir?
    -Deve
    -Ne?
    -Deve

    Güneşi yeni doğan Amerika süvarileri kararlıca hemen araştırmaya koyulurlar : ''Kimde vardır bu deve gidip alalım''
    O zamanlar Afrika'da da söz sahibi olan ceddimizin, Osmanlı'nın izine ulaşırlar ve 30 adet tanımadıkları az-buz inceleyip işlerini görme hususunda olumlu şeyler işittikleri develerin alınmasına karar verilir.

    David Dixon Porter o 30 deveyi satın almak için hazır gemi ve mürettebatıyla gelir cihan başkenti İstanbul’a. Sultan Abdülmecid isteklerini ve kim olduklarını! ( Dikkatinizi çekerim -o yıllarda biz Amerika’yı, Amerika ise deveyi tanımıyor.- Dünya bir zamanlar böyle bir yermiş! ) öğrendikten sonra huzuruna kabul eder ''Mavi Ceketlileri'' ve görüşme sonrası Amerika'ya 30 deve tahsis edilmesi kararı çıkar.
    Abdulmecid Han'da şahsı adına 2 deve hediye eder '' Belli olmaz bakarsın bizim de bunlara işimiz düşer Olmaz ya !! '' diyerekten ...

    Abdulmecid 'in de hediye ettiği 2 deve ile birlikte tam 32 deve ile David Dixon Porter kaptanlığındaki ABD savaş gemisi Marmara Denizinden ayrılır. İşte bu da bizim tarihimizde Amerika Birleşik Devletleri'ne ilk ve tek silah yardımımızdır.

    Öyle ki Amerika, Kızılderilileri yok etmeyi(!) başarıp ameline ulaşır. Osmanlı Devleti ile ilişkileri zamanla ilerler.
    Ve bu deve daha sonraları Türk-Amerikan tütünü ile imal edilen bir sigara paketinin üzerinde yerini alır.

    Yani;
    CAMEL Osmanlı'nın Amerika'ya satmış olduğu, Amerika’nın tanımadığı DEVE ..


    Abdulmecid 1 Temmuz 1839 tarihinde tahta oturmuştur.


    Aşağıdaki bölüm Trablus Antlaşma ile ilgili wikipediadan alıntıdır.


    1783 yılında, Avrupa standartlarına göre mütevazı da olsa, yeni bir denizci devlet olan ABD, denizlerde tek başına bayrak gezdirmeye başladı. 25 Temmuz 1785'te, Atlas Okyanusu'nda Cadiz açıklarında, bu yeni bayrağı taşıyan ilk gemi Cezayir açıklarında Osmanlı gemileri tarafından ele geçirildi. Bu gemi, Boston limanına bağlı, Kaptan Isaak Stevens'in idaresindeki Maria idi. Arkasından, Philadelphia limanına bağlı, Kaptan O'Brien'in Dauphin'i de aynı akibete uğradı. 1793 Ekim ve Kasım aylarında 11 ABD gemisi daha Osmanlıların eline geçti. Amerikan Kongresi, 27 Mart 1794 yılında, Osmanlı denizcilerine karşı koyacak güçte savaş gemileri inşa edilmesi veya satın alınması için, Başkan George Washington'a 700.000 altına yakın harcama yetkisi verdi.

    5 Eylül 1795'te ABD bu tehdide karşı bir anlaşma yapmayı kabul etti. Bu anlaşmaya göre ABD, Cezayir'deki esirlerin iadesi ve gerek Atlas Okyanusu'nda, gerekse Akdeniz'de ABD sancağı taşıyan hiçbir tekneye dokunulmaması karşılığında, 642.000 altın ve yılda 12.000 Osmanlı altını (21.600 dolar) ödeyecekti. Dili Türkçe olan ve 22 maddeden oluşan anlaşmaya, Amerika Birleşik Devletleri adına Joseph Donaldson ve Osmanlı İmparatorluğu adına Cezayir Beylerbeyi Cezayirli Hasan Paşa nam-ı diğer Hasan Dayı imza koydular. Bu, ABD'nin iki asrı aşkın tarihinde, yabancı bir dille imzalanan tek anlaşması olduğu gibi, yabancı bir devlete vergi ödenmesini kabul eden tek ABD belgesidir. ABD, 22 maddelik bu antlaşmaya 1818 yılına kadar bağlı kalıp vergi ödemiştir.


    yani Abdulmecid daha tahta gelmeden öncesine kadar ABD Osmanlıya vergi veriyordu.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.