Şimdi Ara

Bulantı | Zeki Demirkubuz (2015)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
1
Favori
486
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  Bulantı | Zeki Demirkubuz (2015)


    Sevgilisiyle birlikte olduğu gece karısı ve küçük kızını trafik kazasında kaybeden Ahmet, “akıl-fikir işleri” yapan mühim bir şahsiyettir.

    Kimseyi umursamayan, hiçbir şeyin önünde eğilmeyen biri olarak bu trajik olaydan pek etkilenmeden yaşamına devam eder ama bir süre sonra, görünürde bir sebep olmaksızın kendinde ve yaşamında bazı değişimler olmaya başlar.

    Küçük terslikler, tuhaf aksilikler art arda gelmekte, çok sevdiği kadınlarla arası bozulmakta, hayat karşısında zorlanmakta ve kendisinden beklenmeyecek zafiyetler göstermektedir.

    Şebnem Hassanisoughi, Öykü Karayel, Çağlar Çorumlu, Cemre Ebuzziya, Ercan Kesal ve Nurhayat Demirkubuz’un paylaştığı film, 2 Ekim’de vizyona girecek.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Oroborus -- 28 Ağustos 2015; 13:29:30 >







  • İzlenebilir bir film.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • fragmanı yayınladı.

  • Bugün, itibariyle vizyonda..
  • Adamın kendi sevimsiz. Buzdolabı gibi birde başrole kendini koymuş. Ağır sıkıcı bi filmdir. Vakit kaybı.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bence başarısız bir film olacak.İzlenme sayısı olarak bahsetmiyorum, ki izlenme sayısı olarak 100.000'i bile zor bulmuş ama oldukça başarılı olan filmler var bunların bir kısmını da kendisi yapmıştır Üçüncü sayfa,Kader,Masumiyet,Yazgı gibi ama bu filmde niyeyse fazla sanatsal olsun diye zorlamış gibi geldi sanki.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-68F639DEB -- 5 Ekim 2015; 7:29:11 >
  • Zeki cim niye kendin oynuyon filmde? Adam mi kalmadı yani koy çağlar çorumlu'yu başrole daha iyi.

    Buraya gelmiyormus zaten, salonlar sınırlı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ratso -- 9 Ekim 2015; 20:10:02 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • oha yorumları görünce şok oldum. ama albert camus felsefesine yabancıysanız (ince) böyle düşünmeniz çok doğal. film bana hiçte kasıntı gelmedi. sahne geçişleri dahiyaneydi. klişe hiçbir şey bulamadım. hayatın çoğu detayı öylesine araya sıkıştırılmış ki defalarca kahkaha attım. hollywood standartında yönetmenimiz var ama ne yazık ki anlayan yok :-/
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gandalff

    oha yorumları görünce şok oldum. ama albert camus felsefesine yabancıysanız (ince) böyle düşünmeniz çok doğal. film bana hiçte kasıntı gelmedi. sahne geçişleri dahiyaneydi. klişe hiçbir şey bulamadım. hayatın çoğu detayı öylesine araya sıkıştırılmış ki defalarca kahkaha attım. hollywood standartında yönetmenimiz var ama ne yazık ki anlayan yok :-/

    Hollywood standartı mı ? Hollywood standartıysa azıcık çekime , azıcık müziğe , azıcık kadraja , azıcık da ritme ayak uydursun özensin izlesin görsün yani. Benim aklım almıyor bu adamların film yapmasına.. Destek nasıl veriliyor bilemiyorum ama zaman kaybı sadece zaman kaybı. Türk sineması bu kafayla ilerlemez. Üzgünüm bizimle değilsin.
  • pukiman kullanıcısına yanıt
    hollywood filmleri gibi film çekiyor demedim. hollywood standartında bir yönetmen zekası var adamda ve özgün filmler çekiyor. zira filmleri amerikada da oynatılıyor ve çok beğeniliyor. bence kadraj ve ritmi en iyi kullanan yönetmenlerden biri kendisi. bunu top 250'yi neredeyse bitirmiş biri olarak söylüyorum. türk sineması tam da bu kafayla ilerler ama şu detay ve derinliği anlayacak insan az. anlamak akıllı, anlamamak aptal yapmaz kimseyi, bu ilgi meselesidir. düşünüp incelemeye, anlamaya ilgiliysen seversin böyle şeyleri.
  • İlgili olduğum için söyledim. Ayrıca bilmeni isterim ki bu adam , kültür bakanlığı desteği ile film çekiyor kendi parası yapımcısı ile değil. Kültür bakanlığından destekli filmler Amerika'da da , yurt dışında da belli bir süre oynatılır ülke reklamı için.. Ama kendi ülkesinde bile gişe yapmaz... Bizde ki mantık şu "gişe yapmayan film sanat filmidir" Sinema ile yakından ilgilenen herkes bu lafı bilir. Hikayenin özgün olması ayrı, yönetmek çekmek kurgulamak ayrı iş. Senarist olabilir lafım yok ama yönetemiyor be abicim..
  • pukiman kullanıcısına yanıt
    vurguladığım sinema ilgisi değil. felsefe ve edebiyat. bu filmi tam olarak anlamak isteyen birinin absürt kavramını özümsemiş olması gerekir. bunun en kestirme yollarından biri: camus'nun yazdığı sisifos söylenini okumaktır. o da ağır bir kitaptır, anlaması istek ve sabır gerektirir.

    bulantı filminin başrolü depresif değil, absürt, uyumsuz bir karakter. hiçbir şeye ilgi duymaz. ama yemek yemekten, cinsellikten ve gündelik işlerden asla geri kalmaz. ailesi ölür ama pek etkilenmez. yaşamak ister, herhangi bir amacı yoktur ve bu da bir sorun değildir. ne seviyor ne de sevmiyor olmasına karşın insanlara genellikle kibar davranır. kimseyi bir şeye zorlamaz, tüm derdi kendiyledir. kısıtlanmaktan nefret eder. hayattaki uyumsuzluğu fark ve kabul etmiş, kendisi de uyumsuz bir insan olup çıkmıştır.

    filmin amacı, bu karakteri gayet olağan bir gidişat dahilinde resmetmek. eğer sen bu insan çeşidinin farkında değilsen ve araya sıkıştırılmış onlarca mikro detayca kahkahaya boğulmuyorsan, düz depresyondaki acayip bir adamı görür, kaybettiğin zamana acırsın. fakat olay bundan çok daha ötede. devlet iyi ki destekliyor bu adamı. aldığı ödüller hiçte öyle herkese verilen, boş ödüller değil. hem türkiye'de hem de yurtdışında. ben filmi çok iyi kurguladığı yönettiği ve de oynadığı kanaatindeyim. saygılar




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.