Boston Dynamics, Big Dog'un ufak versiyonunu görücüye çıkarttı (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: dedektif_dh2

Sen oldukça kalitesiz bir arkadaşa benziyorsun bundan sonra yazılarımı alıntılama Seni adam yerine koydukta , o koyduğun video için o kadar açıklama yaptık.
Kaybettiğim zamana yazık , adama hakaret etmeden konuş diyoruz hala aklınca şahsi laf sokmaya çalışıyor.

Forumlarında işte bu kötülüğü var nerede çokluk orada bokluk...

quote:

5 para etmez , bunlar beni heyecandırmıyor. Bu aletin tek yapabildiği gyroscope sensörü vasıtasıyla devrilmeden ayakta durabilmek , bunu 3-5 makine mühendisi ve 2 tane yazılımcıyı bir araya getirsen çok rahat yapar.

Videoyu izledim merdiven çıkarken bile ayakları birbirine karışıyor mala bağlıyor , merdivenin basamak aralık ve yükseklik hesaplamasını yapmaktan bile aciz , bu kadar yatırım almalarına şaşırdım doğrusu....

quote:

Orijinalden alıntı: dedektif_dh2

5 para etmez , bunlar beni heyecandırmıyor. Bu aletin tek yapabildiği gyroscope sensörü vasıtasıyla devrilmeden ayakta durabilmek , bunu 3-5 makine mühendisi ve 2 tane yazılımcıyı bir araya getirsen çok rahat yapar.

Videoyu izledim merdiven çıkarken bile ayakları birbirine karışıyor mala bağlıyor , merdivenin basamak aralık ve yükseklik hesaplamasını yapmaktan bile aciz , bu kadar yatırım almalarına şaşırdım doğrusu....

quote:

Orijinalden alıntı: Beybifeys

quote: Orijinalden alıntı: dedektif_dh2 5 para etmez , bunlar beni heyecandırmıyor. Bu aletin tek yapabildiği gyroscope sensörü vasıtasıyla devrilmeden ayakta durabilmek , bunu 3-5 makine mühendisi ve 2 tane yazılımcıyı bir araya getirsen çok rahat yapar. Videoyu izledim merdiven çıkarken bile ayakları birbirine karışıyor mala bağlıyor , merdivenin basamak aralık ve yükseklik hesaplamasını yapmaktan bile aciz , bu kadar yatırım almalarına şaşırdım doğrusu....

Nasıl bu kadar hafife alabildiğini çözemedim. Dinamik yükü tanımlamak ve denge parametrelerini dizayn etmek bırak yazılım ortamını bildiğimiz matematik denklemlerinde bile ciddi bir altyapı ve çalışma süreci gerektirir. Bizlerin lisans düzeyinde aldığı eğitim çok standart ve sığ düzeyde. Bu tarz bir dizayn yapmak için fiziği yalayıp yutmak gerekir. Ciddi düzeyde fizik motoru tasarlayabilecek bir yazılım tecrübesi gerektirir. Zaten adamların hedefi tüm fizik temellerini oturtup tam fonksiyonel noktaya ulaşmak. Yani bu robot zıplayacak, takla atacak, hassas denge gerektiren ve bizlerin bile yapması çok ciddi eğitim süreci sonunda elde edilen ekstrem sporlar gibi spesifik koşullara adapte olacaktır. En sonunda da nihayi hedeflerine ulaşıp insana gereksinim duyulmadan tüm işlevleri robotlarla sağlayabilecekler. Herşeyin temeli işte bu adamların yaptıklarıyla başlıyor. Bizlerin fizyolojisi gereği ulaşamadığımız o kadar çok şey varki dünyada işte dünyadaki ve evrendeki bilinmeyenlere bu yatırımlar sayesinde ulaşacağız. Ortam sıcaklığı 50 derecenin üzerinde ve 2 atm basınç altında 1 saat içerisinde biyolojik dengemiz bozulur. Bu düzeyde yapılacak işler için bile çok özel eğitimlerle insanlar bu işleri başarıyor. Ancak robotlarla bu durum çok daha geniş bir skalada geniş limitlerle icra edilebilir. Yani bence bu yapılanları hafife almamalısın.

quote:

Orijinalden alıntı: umut_baris

quote: Orijinalden alıntı: Beybifeys quote: Orijinalden alıntı: dedektif_dh2 5 para etmez , bunlar beni heyecandırmıyor. Bu aletin tek yapabildiği gyroscope sensörü vasıtasıyla devrilmeden ayakta durabilmek , bunu 3-5 makine mühendisi ve 2 tane yazılımcıyı bir araya getirsen çok rahat yapar. Videoyu izledim merdiven çıkarken bile ayakları birbirine karışıyor mala bağlıyor , merdivenin basamak aralık ve yükseklik hesaplamasını yapmaktan bile aciz , bu kadar yatırım almalarına şaşırdım doğrusu.... Nasıl bu kadar hafife alabildiğini çözemedim. Dinamik yükü tanımlamak ve denge parametrelerini dizayn etmek bırak yazılım ortamını bildiğimiz matematik denklemlerinde bile ciddi bir altyapı ve çalışma süreci gerektirir. Bizlerin lisans düzeyinde aldığı eğitim çok standart ve sığ düzeyde. Bu tarz bir dizayn yapmak için fiziği yalayıp yutmak gerekir. Ciddi düzeyde fizik motoru tasarlayabilecek bir yazılım tecrübesi gerektirir. Zaten adamların hedefi tüm fizik temellerini oturtup tam fonksiyonel noktaya ulaşmak. Yani bu robot zıplayacak, takla atacak, hassas denge gerektiren ve bizlerin bile yapması çok ciddi eğitim süreci sonunda elde edilen ekstrem sporlar gibi spesifik koşullara adapte olacaktır. En sonunda da nihayi hedeflerine ulaşıp insana gereksinim duyulmadan tüm işlevleri robotlarla sağlayabilecekler. Herşeyin temeli işte bu adamların yaptıklarıyla başlıyor. Bizlerin fizyolojisi gereği ulaşamadığımız o kadar çok şey varki dünyada işte dünyadaki ve evrendeki bilinmeyenlere bu yatırımlar sayesinde ulaşacağız. Ortam sıcaklığı 50 derecenin üzerinde ve 2 atm basınç altında 1 saat içerisinde biyolojik dengemiz bozulur. Bu düzeyde yapılacak işler için bile çok özel eğitimlerle insanlar bu işleri başarıyor. Ancak robotlarla bu durum çok daha geniş bir skalada geniş limitlerle icra edilebilir. Yani bence bu yapılanları hafife almamalısın.

Hareket özürlü, sadece görüntüden ibaret olan big dog dan bahsediyoruz.

Savaş ortamında nalları diker 5 saniyede.

Robotik teknolojisini geliştirmek istiyorlarsa insanı ve hayvanı örnek almayı bıraksınlar.

O kadar esnek hareketliliği küçücük sistemlerle kazandıramazsınız.

quote:

Orijinalden alıntı: Beybifeys

quote: Orijinalden alıntı: umut_baris quote: Orijinalden alıntı: Beybifeys quote: Orijinalden alıntı: dedektif_dh2 5 para etmez , bunlar beni heyecandırmıyor. Bu aletin tek yapabildiği gyroscope sensörü vasıtasıyla devrilmeden ayakta durabilmek , bunu 3-5 makine mühendisi ve 2 tane yazılımcıyı bir araya getirsen çok rahat yapar. Videoyu izledim merdiven çıkarken bile ayakları birbirine karışıyor mala bağlıyor , merdivenin basamak aralık ve yükseklik hesaplamasını yapmaktan bile aciz , bu kadar yatırım almalarına şaşırdım doğrusu.... Nasıl bu kadar hafife alabildiğini çözemedim. Dinamik yükü tanımlamak ve denge parametrelerini dizayn etmek bırak yazılım ortamını bildiğimiz matematik denklemlerinde bile ciddi bir altyapı ve çalışma süreci gerektirir. Bizlerin lisans düzeyinde aldığı eğitim çok standart ve sığ düzeyde. Bu tarz bir dizayn yapmak için fiziği yalayıp yutmak gerekir. Ciddi düzeyde fizik motoru tasarlayabilecek bir yazılım tecrübesi gerektirir. Zaten adamların hedefi tüm fizik temellerini oturtup tam fonksiyonel noktaya ulaşmak. Yani bu robot zıplayacak, takla atacak, hassas denge gerektiren ve bizlerin bile yapması çok ciddi eğitim süreci sonunda elde edilen ekstrem sporlar gibi spesifik koşullara adapte olacaktır. En sonunda da nihayi hedeflerine ulaşıp insana gereksinim duyulmadan tüm işlevleri robotlarla sağlayabilecekler. Herşeyin temeli işte bu adamların yaptıklarıyla başlıyor. Bizlerin fizyolojisi gereği ulaşamadığımız o kadar çok şey varki dünyada işte dünyadaki ve evrendeki bilinmeyenlere bu yatırımlar sayesinde ulaşacağız. Ortam sıcaklığı 50 derecenin üzerinde ve 2 atm basınç altında 1 saat içerisinde biyolojik dengemiz bozulur. Bu düzeyde yapılacak işler için bile çok özel eğitimlerle insanlar bu işleri başarıyor. Ancak robotlarla bu durum çok daha geniş bir skalada geniş limitlerle icra edilebilir. Yani bence bu yapılanları hafife almamalısın. Hareket özürlü, sadece görüntüden ibaret olan big dog dan bahsediyoruz. Savaş ortamında nalları diker 5 saniyede. Robotik teknolojisini geliştirmek istiyorlarsa insanı ve hayvanı örnek almayı bıraksınlar. O kadar esnek hareketliliği küçücük sistemlerle kazandıramazsınız.

Yanlışınız var. Bu tip bir bakış açısıyla nihai hedefinize ulaşmanız olanaksız. Örnek vermek gerekirse makine sanayisinin kurulum dönemi ile şuanki dönemi kıyaslayabilirsiniz. İlk zamanlarda teknolojik süreç üretilen mekanik cihazların insan gücü ile kullanılmasını gerektiriyordu. Örneğin talaşlı imalat için kullanılan torna ve freze makineleri operatöre ihtiyaç duyuyorlar ve üretilen malzeme standardı buna odaklı şekilleniyordu. Sonrasında elektrik ve elektronik alanlarındaki gelişimler bu cihazların otomasyon ile daha seri ve daha stabil imalatlarla insana gereksinim duymadan üretim yapabilmelerini sağladı. Sonrasında ise lazer, robot kol vs gibi gelişimlerin odağında artık çok daha fonksiyonel, çok daha hızlı bir imalat sürecine kavuştu. Tüm bunların gelişimi birçok sektörün paralel gelişimine bağlı ilerliyor. Yani makine ile makine üretiyoruz. Dolayısıyla ipler en baştan birbirine bağlanmış halde.

Şuan günümüzde nanoteknolojik gelişimler makine sektörüne adapte olma aşamasında. Bu sayede daha küçük boyutlarda mekanik parçalar üretebiliyorsunuz. Ürettiğiniz o küçük mekanik aletler ile de daha küçük imalatlar yapabilir hale geliyorsunuz. Fakat herkesin göz ardı ettiği bir bakış açısı var. Teknolojinin son noktasında herşey çok yüksek maliyetli, stabilitesi daha kötü, standarda kavuşmamış ve henüz oturmamış sıfatlarıyla anılır. İnovasyon sektöründe yer alanlar ve dizayn yapanlar bu yüzden maliyetleri düşürmek, ar-ge çalışmalarını verimli kılmak, stabilite sorunlarıyla uğraşmamak için bu yöntemle tasarılarına başlarlar.

Big-Dog projesi de bu kapsamda düşünülebilir. Öncelikli hedefleri eminim ki algı-yönetim-kontrol kısmındaki algoritmayı tamamlamak olacaktır. Sonrasında ergonomi, ekonomi, emniyet, estetik gibi dizaynın birincil unsurlarını geliştirmek üzerine ilerleyecektir. Bakış açınızı değiştirmek ve durumu anlayabilmek için kendi kuruluşlarımızdan Aselsan, Roketsan, Havelsan, Tai gibi inovasyon odaklı projelerle uğraşan yerlere bir uğrayabilir, yetkililerle görüşebilirsiniz.

Ben de inovasyon sektöründe çalıştığımdan Boston Dynamics'in process periyodunu ve prototip sunumlarını zevk alarak izliyorum. Herkesin istediği şey nihai ürünü görmek test etmek ancak kimsenin görmediği ve kaçırdığı şey ise bu ürünü yapabilmek için uzun soluklu ve derin bir çalışmanın gerektiğidir. Bu çalışmayı yaparken elinizde satabileceğiniz birşey olmaz, ürünü çıkartabilmek için sürekli maliyetleri karşılamak zorundasınız ve bu maliyetleri karşılamanın tek yolu da yatırım alabilmektir. Bu tip prototiplerle ilgi çekerek yatırım alıyorlar. Yatırım alamazlarsa proje rafa kalkar, proje rafa kalklarsa inovasyon gerçekleşmez, inovasyon gerçekleşmezse teknoloji ilerlemez herşey bu kadar basit aslında.

quote:

Orijinalden alıntı: umut_baris

quote: Orijinalden alıntı: Beybifeys quote: Orijinalden alıntı: umut_baris quote: Orijinalden alıntı: Beybifeys quote: Orijinalden alıntı: dedektif_dh2 5 para etmez , bunlar beni heyecandırmıyor. Bu aletin tek yapabildiği gyroscope sensörü vasıtasıyla devrilmeden ayakta durabilmek , bunu 3-5 makine mühendisi ve 2 tane yazılımcıyı bir araya getirsen çok rahat yapar. Videoyu izledim merdiven çıkarken bile ayakları birbirine karışıyor mala bağlıyor , merdivenin basamak aralık ve yükseklik hesaplamasını yapmaktan bile aciz , bu kadar yatırım almalarına şaşırdım doğrusu.... Nasıl bu kadar hafife alabildiğini çözemedim. Dinamik yükü tanımlamak ve denge parametrelerini dizayn etmek bırak yazılım ortamını bildiğimiz matematik denklemlerinde bile ciddi bir altyapı ve çalışma süreci gerektirir. Bizlerin lisans düzeyinde aldığı eğitim çok standart ve sığ düzeyde. Bu tarz bir dizayn yapmak için fiziği yalayıp yutmak gerekir. Ciddi düzeyde fizik motoru tasarlayabilecek bir yazılım tecrübesi gerektirir. Zaten adamların hedefi tüm fizik temellerini oturtup tam fonksiyonel noktaya ulaşmak. Yani bu robot zıplayacak, takla atacak, hassas denge gerektiren ve bizlerin bile yapması çok ciddi eğitim süreci sonunda elde edilen ekstrem sporlar gibi spesifik koşullara adapte olacaktır. En sonunda da nihayi hedeflerine ulaşıp insana gereksinim duyulmadan tüm işlevleri robotlarla sağlayabilecekler. Herşeyin temeli işte bu adamların yaptıklarıyla başlıyor. Bizlerin fizyolojisi gereği ulaşamadığımız o kadar çok şey varki dünyada işte dünyadaki ve evrendeki bilinmeyenlere bu yatırımlar sayesinde ulaşacağız. Ortam sıcaklığı 50 derecenin üzerinde ve 2 atm basınç altında 1 saat içerisinde biyolojik dengemiz bozulur. Bu düzeyde yapılacak işler için bile çok özel eğitimlerle insanlar bu işleri başarıyor. Ancak robotlarla bu durum çok daha geniş bir skalada geniş limitlerle icra edilebilir. Yani bence bu yapılanları hafife almamalısın. Hareket özürlü, sadece görüntüden ibaret olan big dog dan bahsediyoruz. Savaş ortamında nalları diker 5 saniyede. Robotik teknolojisini geliştirmek istiyorlarsa insanı ve hayvanı örnek almayı bıraksınlar. O kadar esnek hareketliliği küçücük sistemlerle kazandıramazsınız. Yanlışınız var. Bu tip bir bakış açısıyla nihai hedefinize ulaşmanız olanaksız. Örnek vermek gerekirse makine sanayisinin kurulum dönemi ile şuanki dönemi kıyaslayabilirsiniz. İlk zamanlarda teknolojik süreç üretilen mekanik cihazların insan gücü ile kullanılmasını gerektiriyordu. Örneğin talaşlı imalat için kullanılan torna ve freze makineleri operatöre ihtiyaç duyuyorlar ve üretilen malzeme standardı buna odaklı şekilleniyordu. Sonrasında elektrik ve elektronik alanlarındaki gelişimler bu cihazların otomasyon ile daha seri ve daha stabil imalatlarla insana gereksinim duymadan üretim yapabilmelerini sağladı. Sonrasında ise lazer, robot kol vs gibi gelişimlerin odağında artık çok daha fonksiyonel, çok daha hızlı bir imalat sürecine kavuştu. Tüm bunların gelişimi birçok sektörün paralel gelişimine bağlı ilerliyor. Yani makine ile makine üretiyoruz. Dolayısıyla ipler en baştan birbirine bağlanmış halde. Şuan günümüzde nanoteknolojik gelişimler makine sektörüne adapte olma aşamasında. Bu sayede daha küçük boyutlarda mekanik parçalar üretebiliyorsunuz. Ürettiğiniz o küçük mekanik aletler ile de daha küçük imalatlar yapabilir hale geliyorsunuz. Fakat herkesin göz ardı ettiği bir bakış açısı var. Teknolojinin son noktasında herşey çok yüksek maliyetli, stabilitesi daha kötü, standarda kavuşmamış ve henüz oturmamış sıfatlarıyla anılır. İnovasyon sektöründe yer alanlar ve dizayn yapanlar bu yüzden maliyetleri düşürmek, ar-ge çalışmalarını verimli kılmak, stabilite sorunlarıyla uğraşmamak için bu yöntemle tasarılarına başlarlar. Big-Dog projesi de bu kapsamda düşünülebilir. Öncelikli hedefleri eminim ki algı-yönetim-kontrol kısmındaki algoritmayı tamamlamak olacaktır. Sonrasında ergonomi, ekonomi, emniyet, estetik gibi dizaynın birincil unsurlarını geliştirmek üzerine ilerleyecektir. Bakış açınızı değiştirmek ve durumu anlayabilmek için kendi kuruluşlarımızdan Aselsan, Roketsan, Havelsan, Tai gibi inovasyon odaklı projelerle uğraşan yerlere bir uğrayabilir, yetkililerle görüşebilirsiniz. Ben de inovasyon sektöründe çalıştığımdan Boston Dynamics'in process periyodunu ve prototip sunumlarını zevk alarak izliyorum. Herkesin istediği şey nihai ürünü görmek test etmek ancak kimsenin görmediği ve kaçırdığı şey ise bu ürünü yapabilmek için uzun soluklu ve derin bir çalışmanın gerektiğidir. Bu çalışmayı yaparken elinizde satabileceğiniz birşey olmaz, ürünü çıkartabilmek için sürekli maliyetleri karşılamak zorundasınız ve bu maliyetleri karşılamanın tek yolu da yatırım alabilmektir. Bu tip prototiplerle ilgi çekerek yatırım alıyorlar. Yatırım alamazlarsa proje rafa kalkar, proje rafa kalklarsa inovasyon gerçekleşmez, inovasyon gerçekleşmezse teknoloji ilerlemez herşey bu kadar basit aslında.

Boston Hariç bizdekilerin sadece takipçi şekilde ilerlediğini ve mış olmak için üretim yaptıklarını söylüyorum ben.

Gerçek meydana çıktıklarında nalı dikecek kuruluşlar hepsi.

Kendi hayatlarını kurtarabilmek adına tekelcilik oynuyorlar.

Boston dynamics'in yatırımcıya ihtiyacı yok ki. Askeri alanda üretim yapıyorsun .

Karşılaştırmanız çok eksik.