Şimdi Ara

Bilim tekerrür ile mi ilgilenir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
240
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Mesela yer çekimi kanunu örnek alalım , bu yere her atıldığında düşün elmayla alakalıdır. Cisimlerin birbiri üzerine düşme hareketinin her zaman tekrar edeceğini düşünürüz. O elma birgün düşmezse yer çekimi üzerine bildiğimiz her şey yanlışlanır.
    Tekrar etmeyen bir şey bilimin konusu olabilir mi?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >



  • Tümevarım zaten bilimsel bir metod değil. Bilimin metodları bilimsel değil yani.
  • kapalı bir sistem mevcut kabul ancak bu sistemin sınırları atmosfer tabakası kadar latif bir sınır içeriyor. yani bir gün yer çekiminden azade bir bölge bulunması anomali olarak anlam kazanabilir belki ancak bu yer çekiminin asıl diğerinin tali olduğu gerçeğini değiştirmez.

    bunun anlatımı bakımından dünyanın da aslında faraziye üzerine sistematikleştirilmiş bir bilimsel veri yumağı olduğunu kabul etmek gerekiyor. yani matematiği fiziği kimyası tamam bir şeyler açıklar anacak bu açıklama ile faraza bilmem ne galaksisisindeki bir uygarlığa ulaşmamız mümkün gözükmüyor.

    çok farklı matematik fizik kuralları gerekiyor ve bu durumu abartmadan da söylesek şart.

    bu açıdan tekerrür eden yani tekrarlanan hal dünya gibi başka bir gezegeni bulma bakımından mümkün ancak tekerrür bu bulma eylemi esnasında aynı kuralları satha yayabileceğimiz anlamına gelmez.

    ........................

    yapay yer çekimi oluşturmamız gerekebileceği gibi, kainatta bir delik açmamız dahi gerekebilir. bu durum bir tekerrür ise bizi bu dünyaya yerleştiren aklın bilgisi zamanla açılan bir seyir izler de denebilir.

    bu açıdan bir tekerrür varsa olay sonuca erene kadar bu tekerrüre vasıl olduğumuzu anlamamız da mümkün olmaz zaten.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 3 Mart 2019; 23:54:36 >




  • Bilimsel olması için yanlışlanabilir olması gerekiyor. Yani evet, aynı koşullarda aynı etkiyi göstermeli.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Doğada herşey hareket eder.
    Atomlar elektronlar notron proton herşey hareket halindedir.
    Bu hareketler çekim gücüde oluşturur.
    Mutlak sıfır dediğimiz 273c dahi atomlar hareket halindedir.

    50hz hızlı hareketleri gözümüz algılayamaz.
    20hz den 20khz kadar hareketleri ses olarak duyarız.
    20khz-300ghz arası titreşimler radyo - microwave dalgalarını oluşturur.
    Kızl ötesi görülebilir (ışık dalgası) rontgen ışıkları vs titreşimlerin hızı arttıkça devam eder gider.

    Titreşimler durursa hayat biter. yok oluruz.

    Bilim tekerrür ile mi ilgilenir?




  • Dünyanın zaman ve mekan oluşturabilme için sadece güneşin değil başka şeylerin de gerekliliği üzerine kurgulandığı anlaşılıyor.

    Dünya mobius denen eğri üzerine inşa edilmiş. Yani biri bu hırkayı özenli ve fakat farkedilmeyecek şekilde örmüşe benzer. Bu açıdan mesela her bir noktanın uzay denen yere bir düzlükten eğilerek çıktığı ve her çıkış noktasına göre bir uzayın ayrıksı oluştuğu, ay ve güneşin esasen yüzeyde olduğu, yani yer ve göğün ayrışmadığı görülmekte.

    Milyarlarca ışık yılı uzak denen şey esasen o kadar uzak olamaz diye düşünülür.

    ..........

    Tekerrür tekrardan gelir ancak eğri ise devamiyettir. İlk patlama aynı patlama tek patlama yadsınamaz patlama ve sadece patlama.... Gibi döngüselliği devamiyet Tekilliği de Anma zorunluluğu getiren bir husustur.

    ......


    Eğer ki yaratıcı güç bu kurdelanın üst kısmını keser bu kere uzaydan bağımsız dünya anlayışı ile sultan güç dene n husus tartışılır.

    Bu açıdan düzlem boşluğa düşer ve uzaklık kavramsallıktan gerçekliğe ırar.

    .......

    İnsanların bir kısmı netçe yaratıcının yarattığı dünyada iken bir kısmı kesin manada aynı yüzeyde olamaz. Buna yüzey sorunu diyelim. Bu sorun tanım denen şeyin biline bilir bir sonsuz ile bilinemez bir sonsuz arasındaki farkını oluşturur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 14 Mart 2019; 13:14:6 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Test edilebilirliğini yitiren, aynı teste farklı cevap veren şeyler bilimde tanım itibâriyle "yanlışlanmış" sayılır; bu bakımdan (empirik açıdan) tekrar etmelidir tabii ki.

    Felsefik açıdan evrendeki her şey bir döngü içeriyor gibi (hoşuma gitmese de).Örneğin evren patlayıp yayıldığı gibi kendi içine de tekrar çökerse (ki daha önce bunu trilyonlarca kez yapmış olabilir), -her şey yok olduktan sonra- aynı hayat tekrar başlayacaktır.

    Ve büyük ihtimâl bir organik canlı grubu yine bir medeniyet kuracaktır; aynı fizik yasaları tekrar keşfedilecektir vs. vs.

    --

    Aklıma Akif'in şiiri geldi:

    Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
    Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
    "Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
    Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

    --



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fsdister -- 16 Mart 2019; 2:11:45 >
  • Ben bu işleri düşünmeyi çok erkenden bıraktım malesef çünkü canımı sıkıyordu. Kendi bakımımdan cevabımı hiçbir zaman bulamıyacağım her zaman daha fazla soru geliyor. Fakat kendime basit bir eşitlik oluşturdum. Oda bu ; "Evrenin kendisini anlamaya ihtiyacı yok, onu anlamlandırmaya çalışan insanlardır." tabi bu zamanla eskidi. Çünkü uzayda yaşayan sadece insanlar yoktur diye düşünmeye başladım. Bu düşünceyi değiştirip, Evrende düşünme kabiliyite olan her şeye yani buna dahil olan organik ve organik olmayan her şey ağacın birer meyvesi diye imge oluşturdum. Fakat bu imge ağacın kendisinden bağımsız sadece boş bir döngünün parçası ve ağaçtaki her bir meyve sadece senin ne olduğunu tarif ediyor. Dışını okuyabiliyorsun fakat bitiş noktasını asla bulamıyorsun. Benim gözümde temel olarak bu kaldı daha ilerisini düşünmedim çünkü hala canım sıkılır düşündükçe.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.