Şimdi Ara

Bİ BAKINN. (MUTLAKA )ÇOK KÖTÜ YAA

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
535
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • http://www.mdri.org/projects/turkey/BCD_Photos.ppt#256,1,Behind Closed Doors: Human Rights Abuses in the Psychiatric Facilities, Orphanages and Rehabilitation Centers of Turkey


    çok acı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi piedre -- 17 Ağustos 2006; 13:46:46 >



  • Aslında ben Türkiye'de sağlık hizmetlerinin şu an batı düzeyinde olduğunu söylemeyeceğim tabii ki ama olay ne yazık ki biraz pislik kokuyor şöyle ki:
    Aslında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi halka açık bir yerdir.Yürüyüş parkuru bile vardır ve bugüne kadar hiçkimse orada o topluca oturma resmine şahit olmamıştır zira onlar oradaki insanları orada öylece uzanmalarını söylemiştir.Dahası oradaki hastaların ömür boyu orada hapis yaşayacak demeleri de saçmalıktır zira tedavi olanlar dışında orada tutulanlar yalnızca suç işleyip bu potansiyele sahip olup tedavi olması gerekenlerdir.Onun dışında suç işleme olasılığı olmayanlar hapis gibi değildir zaten o fotoğrafta saptırma için kullanılmıştır.EKG için ise elektroşok şu an Avrupa'da da sıklıkla kullanılan bir tedavidir.Avrupa daha yeni bu tedavi sırasında ani hareketlerde hastanın yaralanmasını engellemek için uyuşturulmasını öngörmüştür ki Türkiye'de bir süre sonra buna uymuştur.Diğer resimlerdeki zihinsel engelli çocukların durumu gerçekten içler acısıdır.Oradaki hafif zihinsel engelli çocukların orada bulunmasının sebebi ailelerin orada bırakmasıdır.Petle zarar verilmesini engellemek ise ne yazık ki imkansızlıktan kalınmış bir durumdur.
    Son bağlamda:
    Ne yazık ki hem Türkiye'de hem de dünyada psikiyatrik tedavi ve bakış açısı felaket biçimde yanlıştır, tedavi zinciri her adımıyla pislik bir anlayışı barındırır.Türkiye'de bunun üstüne üstlük sağlık sisteminin imkansızlıkları alıp başını gitmiştir.Örneğin çok yetersiz engelli ve piskiyatrik merkezler bu durumu doğurmaktadır.Düşünün ki EKG için bile yeteri kadar teçhizat yoktur.Sağlık sistemi yetersiz ve eksik kalmaktadır.Keşke imkan olsa da çok daha iyi şartlarda hizmet verilse.Ama çekilen özellikle Bakırköy'deki resimler bir saptırmacadan ibarettir.Orada insanları yatmalarını söyleyip sonrada bu resmi tanıtım için kullanmak şerefsizliktir.Ayrıca her ne kadar EKG ve diğer pskiyatrik yöntemleri savunmasam da EKG acı vermez.Avrupa ise yukarıda da belirttiğim gibi yakın zamanda kasılmalardan dolayı hastanın yaralanmasını engellemek için uyuşturulmasını belirtmiştir




  • ben olayın pislik koktuğunu düşünmüyorum açıkçası. bence objektif bir araştırma.Araştırmayı yapan da Uluslararası düzeyde “hasta hakları” üzerine raporlar hazırlayan ve bu hakların geliştirilmesi gibi bir misyonu olan MDRI (Mental Disability Rights International) isimli sivil toplum örgütüdür.Raporda:

    “...elektroşok tedavisi olarak bilinen EKT’nin kas gevşetici ya da anestezi kullanılmaksızın yani modifiye edilmeksizin yaygın bir şekilde uygulanması, çocuklara (raporda 18 yaş altı “çocuk” sayılmaktadır) EKT uygulaması, EKT’nin gereğinden fazla kullanılması, hastaların aç ve susuz bırakılması, yetersiz rehabilitasyon ve tıbbi bakım, çocuk ve yetişkinlere uygulanan fiziksel kısıtlamalar ve izolasyon, EKT’nin bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılması...

    çocukların yataklara bağlanması, pencerelere tahtalar çakılıp kapatılması, çocukların yattıkları yerlerden ağır idrar ve dışkı kokusu gelmesi, fizyoterapistlerin yokluğu, hareket etmesi ve uyarılması gerekirken çocukların bütün gün yataklarda yatması, kendilerine zarar veren çocukların engellemek için bağlanması ya da ellerine plastik şişeler geçirilip bantlanması vb.

    şeklinde ifadeler yer almakta ve okuyunca içim burkuldu. Bu insanlar rehabilite edilmek amacıyla götürüldükleri kurumlarda ne yazıkki daha kötüye gidiyorlar.




  • Tekrar söylüyorum ve Bakırköy hastanesini tanıyan birisi olarak söylüyorum.
    1)Bugüne kadar orada aç bırakılma diye bir durum meydana gelmedi.O resimdeki hastalar psikotik hastalar olup zararsız ve SAHİPSİZ oldukları gerekçesiyle hastane alanı içinde gezmelerine izin verilen insanlardır.O fotoğrafı çeken insancıklar!!! o hastalara öylece yatmalarını söylemiştir.Yani ne açlık(hastaneye hergün iç öğün yemek gelir ve hatta birçok öğrenci sırf yemek yemek için bu hastanenin yemekhanesinde beleşe yemek yer) ne de ilgisizlik yoktur
    2)Bırak EKTyi ilaçlar bile 18 yaş altı için uygun değildir.Ama Avrupa'da çatır çatır antidepresanlar bebeklere dahi verilmektedir.EKT acı vermeyen bir yöntemdir ama hasta bu işlem sırasında kasılır ve istemsiz olarak zarar verebilir.Avrupa bu yeni yönetmeliği daha on sene önce çıkarmıştır ve uyuşturma hastanın istemsiz zarar vermesini engellemek için yapılmaktadır.Ben Psikiyatri anlayışını dünyanın hiçbir yerinde şerefsizin üstünde bile bulmuyorum ama iftira da yanlış bir yöntemdir.Ülkemizde ise tedavi merkezlerinin çok az olması dolayısı ile EKT teçhizat yetersizliği yüzünden uyuşturma yapılamaktadır.
    3)Şu an dünyanın genelinde ruhsal hastalığı yüzünden cezai ehliyeti olmayan ve suç işleyip bu potansiyele sahip olanlar daha güvenlikli yerlede tutulurlar.Ama bunu bir ömür boyu hapis olarak göstermek de aşağılık bir anlayıştan başka bir şey değildir zira Avrpa'da aynı güvenlik yöntemlerini uygulamaktadır
    4)Evet ne yazık ki ülkemizde özellikle psikiyatrik ve engelli hastalara hizmet veren merkezler yetersizdir ve engelli hastalar için o resimler doğrudur.Ama bu mecbur kalınan bir durumdur, ödenek yoktur hasta kendine zarar vermektedir ve çalışanlar yetersizdir gereken teçhizatı istemek bile abestir.Bu da mecburen ailesi tarafından oraya atılan çocuğun kendisini zarar vermesini engellemeye çalışmanın bir sonucudur
    5)Daha hafif engelli hastaların ise oraya atılması ve yalıtılması ailesinin bir ayıbıdır




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.