Şimdi Ara

beynin açıklanamayan ilginçlikleri (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
0
Favori
5.037
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ISIS



    7. madde
    Beyin, söylediğin sayıdaki hücreyi kontrol etmiyor. O hücreler biraraya gelip
    beyin dediğimiz bütünü meydana getiriyorlar.
    Aslında bir anlamda, "her kafadan bir ses çıkıyor". Ama, nöronlar-arası bağlantılar
    kaosa izin vermiyor, veremiyor. Hangi kanalın sesi daha yüksek çıkıyorsa,
    o bilgiler beyin zarına ulaşıyor ve "karar verme" gerçekleşiyor.
    Eğer bir kanalın sesi hep yüksek çıkıyorsa, bağlantı noktalarında o kanalın
    iletişim hızı "düşürülüyor" (daha doğru ifadeyle : eşik değeri).




    İşte olumlamaların çalışma prensibi. Teşekkürler.
  • gerçekten çok ilginç bilgierrrr
  • beyin fizik kanunlarından daha güçlü değildir.
    Bu yüzden yazılanların çoğu ortaokul sıralarında öğretmen beklerken anlatılan efsaneleri andırıyor.
    Çoğunlukla,
    "Vayyy beee !!"
    diye de tepki aldığı görülmüştür.
  • quote:

    Zayıflıklarına da pek değinmemişsin.
    Beynimizi ne kadar yüceltsek az. Sonuçta o bir "başkan". İmpuls gönderen tek organımız.
    Ama aynı organımız, ağrı-eşiğini geçtiğimiz yani dayanılmaz acı / ağrı çektiğimiz durumlarda
    kendini kilitleyiveriyor, yani bayılıyoruz. Yani başkanımıza fazlaca "sinyal" gittiğinde,
    "ben oynamıyorum" diyor. Böyle de "minik" bir zayıflığı v
    ar.


    bunun zayıflık olduğunu düşünmene gerçekten üzüldüm
  • quote:

    Zayıflıklarına da pek değinmemişsin.
    Beynimizi ne kadar yüceltsek az. Sonuçta o bir "başkan". İmpuls gönderen tek organımız.
    Ama aynı organımız, ağrı-eşiğini geçtiğimiz yani dayanılmaz acı / ağrı çektiğimiz durumlarda
    kendini kilitleyiveriyor, yani bayılıyoruz. Yani başkanımıza fazlaca "sinyal" gittiğinde,
    "ben oynamıyorum" diyor. Böyle de "minik" bir zayıflığı v
    ar.


    Nöbet geçiren birisinin neden çenesinin kilitlendiğini ve bunu neden açmaya çalıştıklarını bilir misin ? Kişi nöbet geçirdiğinde ana bilgisayara çok fazlaca sinyal gider. Maksimum kapasite 100 ise o an 100000 sinyali işleme almaya çalışmıştır o bilgisayar. Bu durumda sağlıklı kişilerin yaptığını yapamayıp beyin işleme devam etmeye çalışır, fazla yük binmesinden bir nevi kısa devre yapıp hiçbirşey yapamayacak duruma gelir bir süreliğine. Bu sırada çene kilitlenip boğulmaya bile neden olabilir. Sağlıklı bir insanda ise beyine fazla yük bindiği, ısındığı, donduğu, aşırı ağrı acı gibi ekstrem durumlarda kişinin nöbet geçirmemesi/kilitlenmemesi/ zarar görmemesi için teknik terim ile stand by konumuna geçer. Aynı uyku durumunda olduğu gibi. Uykuda da beyin yarı felç haline sokar bedeni, aksi durumda yur gezer gibi rahatsızlıkların olduğunu görüyoruz zaten.
    Böylesine tasarım harikası bir organki beyin zarar görmemek için belli bir limitin üzerinde kendini stand by konumuna düşürüp vücudun en az zarar almasını sağlıyor senin zayıflık diye adlandırdığın bayılmak ile.




    Ayrıca bana biri açıklayabilirmi, fiziksel bir şey yani bir organ, bir vücut hepsi fiziksel yani herşey fizikselken; beynin salgıladığı bazı sıvılar bir insanın bütün karakterini, kişiliğini kısacası hayatını etkiliyor. Ve bunların hiçbiri fiziksel şeyler değil, yani hayatımızı etkileyen ana etmenlerden hiçbiri fiziksel değil, duygusal şeyler. Aklını kaçırmak, zeki olmak, depresyon, sevmek gibi sadece bize has özelliklerin hepsini yani hayatımızı değiştiren bu soyut şeylerin hepsini somut birşey yapıyor üstelik daha neredeyse hiçbirşey bilmiyoruz tamamını düşünürsek. Bazı şeyler somut deneylerle açıklanmaz, duygularımızı deneylerle somut olarak ispatlayamadığımız gibi. Yani beyin pek çok şey yapabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 1 Şubat 2011; 6:23:03 >




  • yalnız odaklanma ile ilgili olanlar doğru olabilir.science channelda bi belgesel izlemiştim.beyin ile ilgiliydi.adamı odaklanma çok usta biri.buz dolu(neredeyse tamımıyla buz dolu)küvete adamı koyuyolar.sağlık ekibi falan hazır bekliyor.kalp ritimlerini,vücud ısısına falan bakıyorlar.normalde vücus ısısının düşmesi gerekirken 37,5 dereceye çıkıyor. yani stv falan olsa hadi yalandır dersinde science channel discovery bünyesinde.
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.