Şimdi Ara

Beynimizin %100'ünü Kullanabilseydik Neler Yaşardık ? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
203
Cevap
3
Favori
57.444
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: El-Cezeri

    Bence beynin şukadarını kulanabiliyoruz vs.. gibi sözler çok yanlış.

    İnsan beynini geliştirmez. Kişiliğini, karakterini, zekasını(ilişki kurabilme yeteneğini), nefsini kontrol edebildiği ölçüde üstünlük kazanır.

    Mesala bazı son seviye Aikido uslarının, bazı yogilerin uçabildiği, hareket halindeki bir treni elleri ile durdurabildiği söyleniyor.

    Onlar bütün bunları kendi iç alemlerindeki dinamikleri kontrol altına alabilmeleri ile sağlıyor. Yani kendi nefsi duygularını, isteklerini, düşüncelerini, kontrol edebildikleri ölçüde vücudun içersinde ve çevresinde bulunan Aura dediğimiz enerjiyi kulanabiliyorlar.

    Einstein'nın beyninin diğer hiç bir insandan farklı olmadığı ancak o öldükten sonra anlaşılmıştır.
    Herkezdeki beyin aynı beyin. Tek fark olaylar karşında farklı düşünebilme kabiliyetlerimizdir.

    Bir çobana ''ot'' dediğinizde aklına belki sadece koyunlarını beslemesi için verilen yiiyecek gelir.
    Ama bunu Einstein'na söyleseniz belki aklından o otla ilgili bin bir türlü şey gelir. Bizim saçma sapan dediğimiz şeyleri düşünür.

    Zaten Einstein'a öldükten sonra beynini çıkarıp incelemek için izin almaya geldiklerinde, izin verirken aynı zamanda birde mektup yazmış, beynini inceledikten sonra açılmak üzere...
    Beyin incelenip bir fark görülmediğinde, mektubu açmışlar.
    ''Benim beynimin sizinkinden tek farkı Olaylar karşında daha fazla ilişki kurabilmemdir.''





    Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş demekki tamamı kullanma vs vs bunların hepsi kurgudan ibaret




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kemomando

    Hep merak etmişimdir nasıl beyin gücüyle cisimler kaldırılır diye.?Farz edelim ki böyle bir gücümüz olsun cisimde 5 kg ağırlığında olsun.Şimdi beyin hem yer çekimine karşı bir kuvvet uygulayacak(yerçekimi sabiti g=10) hemde cismi kaldıracak öyle mi.? peki neyle görünmez ışınlarla mı.?Artık ne kadar olağansa böyle bir şey bilemiyorum ben inanmam böyle şeylere.Bana bilimsel kanıt getir kabulum.Ama böyle şeyler ''varsa bile'' kanıtlanması lazım.

    Evet dediğin gibi. Görünmez ışınlarla. İnsanın gözünde bu tip ışınlar mevcuttur. Mesela bi insanın gözüne çok baktığında o insan gözünü başka tarafa çeker. Neden ? Çünkü ışınlardan rahatsız olur.

    Veya tanımadığınız bi insanla 10-20 cm yakınlıkta göz göze gelemezsiniz. Ama ailenizdeki bir fertle göz göze gelebilirsiniz.




  • Saçmalık bence.Madem %3 ünü kullanıyoruz, o zaman %100 kullanımın ne olduğunu bilirdi bilim insanları.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: TechN9ne


    quote:

    Orjinalden alıntı: kemomando

    Hep merak etmişimdir nasıl beyin gücüyle cisimler kaldırılır diye.?Farz edelim ki böyle bir gücümüz olsun cisimde 5 kg ağırlığında olsun.Şimdi beyin hem yer çekimine karşı bir kuvvet uygulayacak(yerçekimi sabiti g=10) hemde cismi kaldıracak öyle mi.? peki neyle görünmez ışınlarla mı.?Artık ne kadar olağansa böyle bir şey bilemiyorum ben inanmam böyle şeylere.Bana bilimsel kanıt getir kabulum.Ama böyle şeyler ''varsa bile'' kanıtlanması lazım.

    Evet dediğin gibi. Görünmez ışınlarla. İnsanın gözünde bu tip ışınlar mevcuttur. Mesela bi insanın gözüne çok baktığında o insan gözünü başka tarafa çeker. Neden ? Çünkü ışınlardan rahatsız olur.

    Veya tanımadığınız bi insanla 10-20 cm yakınlıkta göz göze gelemezsiniz. Ama ailenizdeki bir fertle göz göze gelebilirsiniz.


    Peki isteyerek tanımadığım bir kişinin gözüne dikkatlice baksam ne olucak ucar mı.?göz ışın yaymaz ışınların toplandığı yerdir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kemomando


    quote:

    Orjinalden alıntı: TechN9ne


    quote:

    Orjinalden alıntı: kemomando

    Hep merak etmişimdir nasıl beyin gücüyle cisimler kaldırılır diye.?Farz edelim ki böyle bir gücümüz olsun cisimde 5 kg ağırlığında olsun.Şimdi beyin hem yer çekimine karşı bir kuvvet uygulayacak(yerçekimi sabiti g=10) hemde cismi kaldıracak öyle mi.? peki neyle görünmez ışınlarla mı.?Artık ne kadar olağansa böyle bir şey bilemiyorum ben inanmam böyle şeylere.Bana bilimsel kanıt getir kabulum.Ama böyle şeyler ''varsa bile'' kanıtlanması lazım.

    Evet dediğin gibi. Görünmez ışınlarla. İnsanın gözünde bu tip ışınlar mevcuttur. Mesela bi insanın gözüne çok baktığında o insan gözünü başka tarafa çeker. Neden ? Çünkü ışınlardan rahatsız olur.

    Veya tanımadığınız bi insanla 10-20 cm yakınlıkta göz göze gelemezsiniz. Ama ailenizdeki bir fertle göz göze gelebilirsiniz.


    Peki isteyerek tanımadığım bir kişinin gözüne dikkatlice baksam ne olucak ucar mı.?göz ışın yaymaz ışınların toplandığı yerdir.


    Uçmasıyla ne alaka ? Gözlerinden ateşmi saçıyosunda uçuyor? Bence göz ışın yayar. Tabi bu benim fikrim.




  • eger denildigi kadar dogruysa bu telekinezi olaylari falan beynimi kullanarak futbol maclarina mudahale ederdim..tabi olasilik varsa.. telekinezi mantikli geliyor aslinda mesela nazar diye bildigim vitrinde duran bardagin catlamasinin falan arkadasim aslinda bir telekinezi olayi oldugunu soylemisti..maclara mudahale edebilmek guzel olurdu..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mosconur

    eger denildigi kadar dogruysa bu telekinezi olaylari falan beynimi kullanarak futbol maclarina mudahale ederdim..tabi olasilik varsa.. telekinezi mantikli geliyor aslinda mesela nazar diye bildigim vitrinde duran bardagin catlamasinin falan arkadasim aslinda bir telekinezi olayi oldugunu soylemisti..maclara mudahale edebilmek guzel olurdu..

    O zaman dünyada hak hukuk adalet kalmazdı. Maçlar hiçbir zaman doğru dürüst sonuçlanmazdı. Yani olayın suyu çıkardı. Veya bu olayın farkına varıldığında öyle bir sistem geliştirirlerki sen telekineziyle bile müdahale edemezsin




  • quote:

    Orjinalden alıntı: TechN9ne


    quote:

    Orjinalden alıntı: mosconur

    eger denildigi kadar dogruysa bu telekinezi olaylari falan beynimi kullanarak futbol maclarina mudahale ederdim..tabi olasilik varsa.. telekinezi mantikli geliyor aslinda mesela nazar diye bildigim vitrinde duran bardagin catlamasinin falan arkadasim aslinda bir telekinezi olayi oldugunu soylemisti..maclara mudahale edebilmek guzel olurdu..

    O zaman dünyada hak hukuk adalet kalmazdı. Maçlar hiçbir zaman doğru dürüst sonuçlanmazdı. Yani olayın suyu çıkardı. Veya bu olayın farkına varıldığında öyle bir sistem geliştirirlerki sen telekineziyle bile müdahale edemezsin


    kimseye farkettirmeden..usul usul..abartmadan..turkiyenin avrupa 3ncusu oldugu gibi..belki fatih terimden baskasinin da parmagi vardi..beyni fazla calisan bi baskasinin




  • quote:

    Orjinalden alıntı: mosconur


    quote:

    Orjinalden alıntı: TechN9ne


    quote:

    Orjinalden alıntı: mosconur

    eger denildigi kadar dogruysa bu telekinezi olaylari falan beynimi kullanarak futbol maclarina mudahale ederdim..tabi olasilik varsa.. telekinezi mantikli geliyor aslinda mesela nazar diye bildigim vitrinde duran bardagin catlamasinin falan arkadasim aslinda bir telekinezi olayi oldugunu soylemisti..maclara mudahale edebilmek guzel olurdu..

    O zaman dünyada hak hukuk adalet kalmazdı. Maçlar hiçbir zaman doğru dürüst sonuçlanmazdı. Yani olayın suyu çıkardı. Veya bu olayın farkına varıldığında öyle bir sistem geliştirirlerki sen telekineziyle bile müdahale edemezsin


    kimseye farkettirmeden..usul usul..abartmadan..turkiyenin avrupa 3ncusu oldugu gibi..belki fatih terimden baskasinin da parmagi vardi..beyni fazla calisan bi baskasinin

    Ne demeye çalışıyosun yani ? Başkası derken ?




  • Daha beynin % kaçı kullanılıyor o bilinmiyor ki. Kimi diyor %3 kimi diyor %20 kimi diyor hepsi daha karara varılamadı.
  • Bence zaten beynimizin %100'ünü kullanıyoruz.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: GamingExpert

    Bence zaten beynimizin %100'ünü kullanıyoruz.

    Eğer bildiğim bir şey varsa o da %100 ünü kullanmadığımızdır.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: TechN9ne


    quote:

    Orjinalden alıntı: GamingExpert

    Bence zaten beynimizin %100'ünü kullanıyoruz.

    Eğer bildiğim bir şey varsa o da %100 ünü kullanmadığımızdır.

    Neden ki?
  • Beynimiz yaklaşık 10-12 milyar arası nöron (sinir hücresi) içerir. Ancak bilindiği üzere beynimizin çok düşük bir yüzdesini kullanırız. Bunun nedeni aslında sinir hücrelerinin (yani bilgi depolayan nöronların) kendi kendilerini yenileyebilme özelliklerini yitirmiş olmalarıdır. Eğer sini hücresine sentrozom ya da sentrozomun görevini görebilecek enzim nakledilirse kendi kendilerini yenileyebilme özelliklerini kazanabilirler mi? Eğer bu mümkünse, beynimizin daha fazla bölümünü kullanabilir miyiz? (Cansın Kalın)

    Beynimizin Yalnızca % 10’unu Kullandığımız Söylencesi
    Öncelikle sorunuzun başında belirttiğiniz varsayıma göz atalım isterseniz: “Beynimizin çok düşük bir yüzdesini kullanırız.” Yaklaşık bir asır önce ortaya atılan bu iddianın kaynağı bazı bilim insanlarının söylem ve bulgularının yanlış yorumlanıp çarpıtılmasına dayanıyor. Bugün, sinir bilim ve beyin görüntüleme tekniklerindeki gelişmeler öyle gösteriyor ki, beynimizdeki tüm sinirler çeşitli eylemler sırasında aktive oluyor. Daha açık bir deyişle, kullanmadığımız herhangi bir sinir ağı bulunmuyor. Konuyla ilgili bir başka yaklaşımsa sinir hücrelerinin herhangi bir uyarıcı almadıklarında dejenere olarak işlevselliklerini kaybediyor olma özellikleri. Örneğin, görsel sistem. Gelişmenin erken dönemlerinde göz sinirleri yeterli uyarıcıya maruz bırakılmadıklarında görme yetisi kayboluyor. Benzer şekilde, eğer ki beynimizde kullanılmayan sinir ağları bulunsaydı, işlevselliklerini kaybetmiş olmalarını beklememiz gerekirdi. Fizyolojik kanıtlar bir yana, iddia evrimle de uyuşmuyor. Aktif olmayan, hayatta kalma mücadelemize katılmayan sinir ağları içeren büyük bir beyin evrimsel gelişimle de bağdaşmıyor.

    ANCAK
    Olgun haldeki sinir hücrelerinin (yani bilgi depolayan nöronların) kendi kendilerini yenileyebilme özelliklerini yitirmiş olmaları gibi bir durum söz konusu. Bu nedenle de, herhangi bir darbe ya da yaşlanma sonucu kaybedilen sinirler beyin kapasitesini doğal olarak olumsuz yönde etkiliyor.

    Beyindeki Sinir Hücreleri Gerçekten de Kendilerini Yenileme Yetisinden Yoksun mu?
    Beyindeki sinir hücrelerinin kendilerini yenileyebilme yetisinden yoksun olduklarını gösteren çalışmaların öncüsü 1960’larda yaptığı çalışmalarla ismini duyuran bir sinir bilimci: Dr. Pasko Rakic. Nitekim felç ya da diğer beyin zedelenmelerinde hastaların kaybettikleri konuşma ve yürüme gibi yetileri daha sonradan tekrar edinememeleri de bu bulguları destekler nitelikte. Ancak başlangıcı 1965 yılında sıçanlar üzerinde yapılan deneylere dayanan ve son yıllarda hız kazanan bir takım çalışmalar, beyindeki bazı bölgelerde sinir hücrelerinin yenilenebildiğini gösteriyor. Özellikle de belleksel işlevleri olan hippokampüs bölgesi ile makaklar üzerinde çalışılan üst düzey bilişsel işlemlerden sorumlu ve evrimsel gelişimde son sırada yer alan düşünme, koklama ve duyma ile ilişkili korteks bölgelerinin kök hücreler sayesinde sinirsel yönden yenilenebildikleri bulgular arasında. Ancak bilim insanları, bu çalışma sonuçlarının Alzheimer ya da Parkinson gibi sinir hücreleri kaybı içeren bir takım hastalıkların tedavisinde kullanılabilmesi için klinik ve uygulamaya yönelik daha çok çalışma yapılması gerektiğini söylüyorlar.

    Gelelim Sentrozomlarla Sinir Hücreleri Arasındaki İlişkiye...
    Sinir hücresinin başka bir hücre üretme olasılığının kalmadığı gelişim aşamasında sentrozoma rastlanmıyor. Her ne kadar bazı araştırmacılar, yaralanmaların olduğu birtakım yetişkin beyni bölgelerinde sentrozoma rastlamış olduklarını rapor etmişlerse de sonraki araştırmalar bu bulguları pek de kanıtlar nitelikte değil. Sinir hücreleri, gelişim dönemleri içerisinde özelleştikçe, çoğalma yetilerini de kaybediyorlar. Bölünme yetisinin yitiminin, meydana gelebilecek bölünmelerin, mevcut sinaps ağlarının da bozulmasına yol açabileceğinden evrilmiş olabileceği düşünülüyor.

    Sinir Hücrelerinde Sentrozom Görevi Görebilecek Bir Yapı Oluşturulursa, Kendilerini Yenileyebilme Özelliğini Edinebilirler mi?
    Eğer ki sinir hücrelerine böyle bir müdahalede bulunacak olursak, tekrar bölünebilme özelliği kazanacaklardır. Ancak uzmanlar, bu yöntemin tıp uygulamalarında niçin kullanılamayacağına dair iki önemli noktaya işaret ediyorlar:
    1.) Eğer ki, sentrozom yapısını kaybetmiş bir hücrede bu yapıyı tekrar oluşturursak, hücre kontrolsüzce çoğalmaya başlıyor. Tıpkı kanser hücreleri gibi. Bu nedenle de bu uygulama, tümör oluşumlarına yol açıyor.
    2.) Eğer ki, sentrozom yapısı yalnızca embriyonal dönemde korunan hücrelerde (örneğin, sinir hücreleri) bu yapı müdahale ile sürekli hale getirilirse, hücreler özelleşme durumu göstermiyorlar. Çünkü hücrelerdeki özelleşme, sentrozom yapısının kaybından sonra gerçekleşiyor.

    İnci Ayhan




  • kesinlikle % 100 deildir
  • Kesinlikle %100'ünü kullanıyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GamingExpert -- 17 Temmuz 2008; 0:32:43 >
  • değişik bi iddia olucak ama bence Peygamberler beyinlerinin %100'nü kullanıyorlardı çünkü beynimizin tamamını kullanıcağımızda edineceiğimiz özelliklerin tamamına sahipler
  • quote:

    Orjinalden alıntı: GamingExpert


    quote:

    Orjinalden alıntı: TechN9ne


    quote:

    Orjinalden alıntı: GamingExpert

    Bence zaten beynimizin %100'ünü kullanıyoruz.

    Eğer bildiğim bir şey varsa o da %100 ünü kullanmadığımızdır.

    Neden ki?

    Bak dün bir kitapta okumuştum sana onu yazayım.
    "Peki, beyin potansiyelinin neden bu kadar azı kullanılmaktadır ?
    -Bunun temel sebeplerinin başında, beynin nasıl çalıştığının, yakın zamanlara kadar bilinememesi geliyor. Yani, zihinsel yeteneğimizle ilgili sorunlar, beynin kapasite eksikliğinden değil, onu nasıl kullanacağımızı bilmeyişimizden kaynaklanıyor."

    Yani biz %1-%3 arasını kullanmayı biliyoruz sadece.. Oysa geride kullanılmayı bekleyen %97-%99 luk bir kısım var.. Yani bu 'kullanamıyoruz' lafına direk cevaptır heralde.. Biz istersek kullanırız.. Ama önemli olan nasıl kullanacağımızı bilmektir.




  • arkadaşlar beynimizin tamamı kullanılıyor merak etmeyin, önemli olan nöronların birbiriyle ne kadar çok bağ yaptığıdır,

    aynşıtayn
    Einsteinın beynindeki nöron sayısı normal bir insanınkinden azdır zaten. ama nöronlar arasındaki bağlantı sayısı fazladır.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: TechN9ne


    quote:

    Orjinalden alıntı: GamingExpert


    quote:

    Orjinalden alıntı: TechN9ne


    quote:

    Orjinalden alıntı: GamingExpert

    Bence zaten beynimizin %100'ünü kullanıyoruz.

    Eğer bildiğim bir şey varsa o da %100 ünü kullanmadığımızdır.

    Neden ki?

    Bak dün bir kitapta okumuştum sana onu yazayım.
    "Peki, beyin potansiyelinin neden bu kadar azı kullanılmaktadır ?
    -Bunun temel sebeplerinin başında, beynin nasıl çalıştığının, yakın zamanlara kadar bilinememesi geliyor. Yani, zihinsel yeteneğimizle ilgili sorunlar, beynin kapasite eksikliğinden değil, onu nasıl kullanacağımızı bilmeyişimizden kaynaklanıyor."

    Yani biz %1-%3 arasını kullanmayı biliyoruz sadece.. Oysa geride kullanılmayı bekleyen %97-%99 luk bir kısım var.. Yani bu 'kullanamıyoruz' lafına direk cevaptır heralde.. Biz istersek kullanırız.. Ama önemli olan nasıl kullanacağımızı bilmektir.



    Valla bence bu iş tam olarak delinin biri kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış işi.
    Bence olayı biraz daha somutlaştırırsak bakış açımı anlayacaksınız. Şunun gibi:
    -Niye bardağının sadece çeyreğini dolduruyorsun?
    -Ne çeyreği? Tamamını dolduruyorum işte.
    -Sana öyle geliyor aslında o bardağa 3 kat daha fazla su doldurabilirsin.
    -Nasıl olacak peki o?
    -İşte onu kimse bilmiyor sen bulacaksın.
    -3 kat daha fazla doldurulabiliniyorsa, nasıl oluyor da hiçkimse bunun nasıl yapılacağını bilmiyor?
    -...
    -???
    -...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GamingExpert -- 17 Temmuz 2008; 12:36:42 >




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.