Şimdi Ara

'Bekârlık sultanlık' diyen hata eder

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
45
Cevap
0
Favori
1.941
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, "Evlenin, sağlıklı kalın" diyor. Tezini de "Evlenenlerde kalp hastalıkları, depresyon ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar daha az" sözüyle destekliyor




    Yapılan son araştırmalar 'Bekârlık sultanlık'tır inancını çürütüyor. Araştırmalar sonucunda ortaya çıkan 'evlenenlerin daha uzun yaşadığı' saptamasını, Prof. Dr. Osman Müftüoğlu da doğruluyor. Hatta uzun yaşama ve sağlıklı yaşlanmada rol oynayan faktörler arasında evliliğin önemli bir payı olduğunu savunuyor. Evlenmenin ömür uzatıcı etkisinin özellikle kadınlarda daha fazla olduğunu vurgulayan Müftüoğlu, refah seviyesi iyi olanların da bir adım ileride olduğunu anlatıyor. Müftüoğlu, sorularımızı yanıtladı.

    Kadınsız olmaz!
    Evlenmenin uzun yaşamayı sağlayan bir etkisi olduğu yönündeki araştırma sonuçları ne kadar doğru?
    Evlenmenin yaşlanma sürecine olumlu etkisi var. Bütün araştırmalara göre, uzun yaşamak istiyorsanız evlenin. Düşünmeyin, üzülmeyin, korkmadan evlenin, sağlıklı kalın. Evlenenlerde kalp hastalıkları, depresyon ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma oranı daha az. Evliliğin ömür uzatıcı etkisi kadınlarda daha fazla. Aslında erkekler kendine bakma özürlü. Evlenmediği zaman kadın - erkek ayrımına bakıldığında şöyle bir gözlem var. Kocası ölen kadınların ortalama yaşam süresi, karısı ölen erkeklerin yaşam süresi kıyaslandığında eşlerini kaybeden erkekler çok daha kısa yaşıyor. Çünkü kadınlar kendine bakma konusunda daha itinalı. Bana göre iyi ki kadınlar uzun yaşıyor. Çünkü erkeklerin uzun yaşadığı dünya daha bakımsız ve çirkin olurdu gibi geliyor.

    Kadının kendi hayatına ve erkeğin hayatına katkısı nedir?
    Kadınlar gerçekten yapıcı yaratıklar. İnce, narin ama aynı zamanda kontrollü, daha samimi, daha içten ve dikkatli. Bu açıdan bakınca cinselliğin kontrolünün daha çok kadında olduğu bir hayat, daha düzenli bir hayat olabilir. Evlilik, cinselliğin kontrolünü sağlayan bir müessese. Evli erkek daha az poligam oluyor ve bu onu cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyor. Evlilik düzen getiriyor erkeğe, bakımı sağlıyor. Evlilik, kadını da muhakkak uzun yaşatıyor. Kadını doğurgan ve üretken hale getiriyor. Evlilik olmasa bile birlikte yaşama, kadın erkek birlikteliği, bu mümkün değilse bile dokunmak hatta insanların birbirleriyle temasları insanlara güç veriyor. Birbirlerine merhaba demeleri güven duygusu yaratıyor.

    Refah düzeyi önemli
    Yaşamı uzatan faktörlerden birinin refah düzeyi olduğunu söylüyorsunuz...
    Yaşamın uzamasında refahın önemli katkısı var. 35 - 40 yıl önceki insanın ortalama yıllık gelirine göre şimdi neredeyse yüzde 200'lük artış var. Bugün 4 bin doları beğenmiyoruz. Böyle baktığınız zaman ortalama bir Avrupa Birliği üye ülkesinde ortalama 3 bin doların altı konuşulmuyor. Bu insanın hem daha çok parası var hem tıbbın sunduğu olanaklarla daha uzun yaşama süresi yakalamış, refahı yüksek ve daha uzun yaşamak kesinlikle hakkı. Daha uzun yaşarken de kendini 60 yaşındayım ama hala kulağım iyi duysun, gözüm iyi görsün, böbreğim iyi çalışsın, görüntümde hoşluğum değişmesin kilom fazla olmasın gibi beklentilerinin olması son derece normal.

    Türkiye genç nüfusa sahip... Gelecekte değişecek nüfus dengelerine yönelik yaşlı nüfus için neler yapılmalı?
    Yaşlı sağlığı üzerine daha fazla eğilmemiz, ona yönelik çok ciddi hazırlıklar yapmamız lazım. Şu anda olayı sadece huzurevleri olarak görüyoruz. Ama o evlerin huzurlu evler olduğundan son derece kuşku duyuyorum. Yaşlı nüfusun nasıl organize olacağına yönelik hastane yapmamız lazım. Yaşlı sağlığını yaşlanmış insanların sağlığı gibi görmekten vazgeçip yaşlanma sürecinde insanları sağlıklı tutma gayreti haline dönüştürmek daha başarılı sonuç verir.



    evlenin dostlar!!



  • bizimkileri bir ikna edebilsem aaahhhh ahh
  • bozo vakit kaybetme!!

    bir diğer araştırm sonuçlarında ise haftada en az 2 kere cinsel ilişki kalbi ve beyni koruyor!!

    ama burdaki şart!! kendi eşinle olcak!! kaçamak yapanların çoğu kalpten gidiyor çünki kalp yeni olan ilşkiye hazırlıksız yakalanıyormuş!!
  • tamam da evlenceğin kadını iyi seçmezsen senin hayatını bitirir.ömrünü yer.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: nofrost

    tamam da evlenceğin kadını iyi seçmezsen senin hayatını bitirir.ömrünü yer.


    Kadınları bu hallere getirenler kim? Her biri kendi istikbalini düşünmek zorunda! Helede bu devirde işleri çok zor gerçekten!
  • BEKARLIK SULTANLIK DEGILDIR!!!

    ama nerede benim evlenecegim kisi?yok ki

    burada kimler evli kimler bekar?


    ben:bekar hala...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi elec -- 2 Temmuz 2005, 18:03:13 >
  • Bekarlık sultanlıktır diye boşuna söylenmemiş, var ki bir hikmeti ona göre söylenmiş.
    Ozgürlüğümü feda edip kadın dırdırı ile uzun bir ömür geçireceğime, kısa ama kaliteli bir yaşam sürerim....

    Ayrıca,
    Sırf toplumun dayatmasına boyun eğip kişi sevmediği bir insanla evlenmemeli. Ünlü edebiyat üstadı Anton Cehov demiş ki: "sevmeden evlenmek, inanmadan ibadet etmek gibi alçakça bir iştir". Evlilik tek başına ele alınırsa kişiden çok şey götürür, 1) özgürlük 2)zaman 3) patrona ve işyerine karşı pazarlık kabiliyeti....v.s... Ancak arada aşk olursa böyle bir mantıksızlığın içine girilebilir.

    Mantık evliliği denen olay bana son derece saçma geliyor, uzun uzun anlatmama gerek yok.
    Yok aşk bitiyormuş, yok evlilik aşkı bitiriyormuş, yok önemli olan anlaşma imiş.... bence hepsi palavra..... zaten sen anlaştığın kişiyi seversin.
    Aşk bitecek olsa bile sevenler mutlaka evlenmeliler. Eğer aşk bitecek olsa bile bırakın kendi haline bitsin ama yaşanacak olan yaşansın. Ana babalar sırf mantıksız gördükleri için sevenleri ayırmamalılar.

    Zaten toplumdaki evlilik dayatması yüzünden kişiler hep sevmedikleri ile evlenmek zorunda kalır sevenleri bekleyen hüsrandır.

    Sözlerimin özeti şudur ki:
    Arada aşk yoksa evlilik çok saçma ve mantıksız bir hadisedir. Böyle bir şeyin altına girmeye değmez.

    Size kendimden örnek vereyim:
    Evden işe gelirim, geçerim bilgisayarımın başına alırım çayımı kahvemi. Ne "kalk şuraya gidelim" diyen var ne karışan var, dilersem ertesi güne kadar odamdan çıkmam.

    Paramı istediğim gibi harcarım, kafama eser teleskop alırım kafama eser uydu anteni alırım. Şuraya para lazım buraya para lazım diyen yok.

    Şirket krize girmiş, kafayı takmam. Patron bir laf söylese ben de karşılık veririm, isterse çıkarsın işten gider evde yatarım sonra rahat rahat iş ararım, borcum harcım yok, ev geçindirme derdim yok.

    Her sabah uyandığımda şunu düşünürüm:
    "ÇOK ŞÜKÜR BUGÜN DE BEKARIM"
    Umarım bir gün gelir birisine kazara aşık felan olmam, yoksa halim ne olur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 6 Temmuz 2005, 15:57:03 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Sırf toplumun dayatmasına boyun eğip kişi sevmediği bir insanla evlenmemeli.

    Size kendimden örnek vereyim:
    Evden işe gelirim, geçerim bilgisayarımın başına alırım çayımı kahvemi. Ne "kalk şuraya gidelim" diyen var ne karışan var, dilersem ertesi güne kadar odamdan çıkmam.

    Paramı istediğim gibi harcarım, kafama eser teleskop alırım kafama eser uydu anteni alırım. Şuraya para lazım buraya para lazım diyen yok.

    Şirket krize girmiş, kafayı takmam. Patron bir laf söylese ben de karşılık veririm, isterse çıkarsın işten gider evde yatarım sonra rahat rahat iş ararım, borcum harcım yok, ev geçindirme derdim yok.

    Bilmem anlatabildim mi?


    +10000000000 Evliliğin ön koşulu gelir düzeyinin yüksek olması bir de. Günümüzde Türkiye'de hangimiz birkaç yıl ilerisini görebiliyor? Bir ay sonra işsiz kalmayacağımı kim garanti eder? Bekarken alır ceketini gidersin. Evliysen patron karşısında KUÇU KUÇU olursun adam seni işten atmasın diye? Kırk takla atarsın.

    Önceki çalıştığım şirkette maaşlar 10 ay ödenmedi ev geçindirenler cinnet geçirdiler "ne yapacaz" diye. Tuzu kuru olup "Bekarlık sultanlık değildir" diyenler bu duruma düşse görürüz onları da
  • yaw,yani evlenmeyelim mi simdi biz?

    evlilik benim icin cok önemli,hep evlenmek istemisimdir ben
  • evlen elec ama işin maddi boyutunu bitirdikten sonra!!
  • her gün papaz pilay yemez insan bıkar ya, aksam yatıyosun ayni kadın sabah kalkıyosun ayni kadın ohoooo ömür bitmez bekarlık sultanlıktır 35 e kadar
  • birde ben biriyle birlikte olunca bağızsızlığımı kaybetmiş gibi oluyorum!! ne kadar özgürlüğe düşkünüm!! ama bir ömür bir kadınla geçer mi

    umarım
  • quote:

    Orjinalden alıntı: darker

    her gün papaz pilay yemez insan bıkar ya, aksam yatıyosun ayni kadın sabah kalkıyosun ayni kadın ohoooo ömür bitmez bekarlık sultanlıktır 35 e kadar



    asil bir de o kadina sormak lazim,degil mi?

  • bekarlık kötü
    evlilik iyi
    tamam da evli bekarlık kötü,
    hanım ankarada ben balıkesirde,
    tayinim çıkmıyor kardeşim, kafayı yiyecem.
  • Evlenmem ama birlikte yaşamaya evet...
  • arkadaslar tum yazılanları okudum herkes kendi hayatından bir parca veya dusuncesinden 1 nebzede olsa yansıtmıs.Bununla birlikte cogunuz evlilikten yana olmayanlarsınız anladıgım kadarıyla...

    arkadaslar her insanın dunya gorusu farklıdır.bazı arkadaslar gibi evliligi hapis gorebilir saygı duyarım tabiki bununla birlikte bazıları ise hayatı boyuncaki en büyük hedefi evliliktir.iste bu kisiler genellikle mutludurlar(bana gore)Kimi 1 kişiyle mutlu olur kimi 1 kişiyle evliyken bile mutlu olamaz.iste bu noktada dogru kisisiyi bulma mantıgı ön plana çıkıyor.bence insan hayatından ne yaşaması gerekiyorsa yaşasın ama ogünün yani evililigi hissettigi kişiyi buldugu an evlenmesi gerekir.
    belki diyebilirsiniz ben tek yaşamayı seviyorum arkadasım!!evlenmek beni bozar!! "gayet normal" ama bir yere kadar derim.belli bir yaştan sonra yani hayata doyduktan sonra o cocuk özlemi insanin icini kavurup yakıyor ve evlenmek yavaş yavaş düşlerini kaplıyor.türkiyede erkeklerin evlenme oranı %94 civarlarında iken eger bu %6 lık duruma giripte tek bir yaşamı secenler ve bunların genelide mutsuz oldugunu düşünürsek bende hatta sizinde mutlaka birgün evlenecektir diyorum.

    Evliligi sadece ama sadece cinsellik olarak gorenler ise mutsuzlugun temelini en başından atmış demektir.çünkü yukarıdaki bir arkadaşımızın açıklamasına gore her gün aynı kişiyle yapmak elbet bıktıracaktır.evlilige sadece cinsellik olarak bakarsan evet bıktırır.Ama bunu aşk tohumları ile yaparsan bıkmaz hatta tükenmezsin be arkadasımm!Tabi aska inanıyorsan...

    Mantıklı evlilik dedinizde bu evililiklerde mutlu olunuyorsa şans eseridir diye düşünüyorum.Bu bir nevi Görücü üslulu evililiklerini hatırlattı bana...Görücü üsülü evlilik bana gore değil ama ilginc olan ise nedense genellikle mutlu oluyorlar ve evililikleri daha uzun sürüyor nedense!

    Bana gore Hayatta yürekten inandıgın her sey oluyor.mesela Mutlu olacagın insanı sekli şemali,yani aklında bir kisi yaratmıssan(en ince ayrıntısına kadar)iste bu kisi elbet birgun karsımıza cıkacagına inanıyorum.Bu;hayatımızdaki esimizi cagırmakmış.
    sizinde böyle hayal ettiginiz bir kişi varmı?
  • Ben şunu bir türlü kabul ettiremedim ya, yanarım yanarım buna yanarım.

    İlle de evlenilecek midir? Böyle bir şart var mıdır? Böyle bir kanun var mıdır?

    "Evlenmek nasip işidir" diyen insan da,
    "Kişi anlaştığı insanla evlenmelidir" diyen insan da,
    "Aşk olmadan evlilik olmaz" diyen insan da,
    "Aşk gelip geçicidir, evlilik mantık temeline oturtulmalıdır" diyen insan da,

    Kaçamak cevaplar verse dahi sonunda baklayı azından çıkarıyor ve hiç evlenmeme fikrini asla kabul etmiyor. İçine sindiremiyor, eninde sonunda bir şekilde evlenmek gerektiğini kabul ediyor.

    Diyelim ben hiçbir zaman aradığımı bulamadım, o zaman hiçbir zaman evlenmeyeceğim, ömrümün sonuna kadar bekar gezeceğim, olay bu kadar basit, olay bitmiştir, kapanmıştır arkadaşlar.

    Ayrıca bekarlık mutsuzluk değildir. Bekar insan neden mutsuz gibi algılanır, Rahat batıyor diye bir laf vardır arkadaşlar. Bekar adama rahat batar da ondan canı sıkılır huysuzlaşır arasıra. Ama evli insan binbir türlü dertler arasında cebelleşirken ufacık bir dertten kurtulma ona büyük bir mutluluk sağlar. Sonuçta tercih meselesi yani. Ben mücadele ederim deyin ve o zaman evlenin, sonra siz de küçük şeylerden mutlu olursunuz.

    Daha önce de dedim, ben kazara aşık olmaz isem evlenmem. Bu aşamada evlenmek bir mecburiyet sonucudur, sevdiğiniz insanla beraber olabilmenin bir koşulu gibidir. Nasıl hasta olan birisi mecburiyetten antibiyotik alır, onun gibi bişey. Oysa bir insan durup dururken antibiyotik almaz zira alınan her antibiyotik karaciğeri yoracaktır, yıpratacaktır.
  • ne kadınlarla ne de onlarsız bir dünya olacağına inanmıyorum!!
  • sız kadınlarınızı aldatmaya devam.
    bu sızın vıjdanıznız ıste.
    aldatma konusunda benım dusuncem eger ben evlı olsaydım kı kocam benı aldatmak ıstıyorsa aldatsın derım.
    neden mı.
    eger aldatmak ıstıyorsa aldatsın vıjdanı rahatsa aldatsın.
    bundan benım haberım olsada olmasada farketmez eger gercekten bunu ıstıyorsa yapsın.
    eger kı bu onun vısdanını sızlatmıyorsa benı sevmıyor demektır.
    benı sevmeyen bır ınsanıda bende onu sevsemde sevmesemde ayrılırım.
    zaten aldatıldıgımı anladıgım an sevmeyı bırak o ınsanın yuzune baktıkca mıdemı bulandırır o ıgrenc yuzu.
    ona kızıpda kendımı yıpratıp sonra kendı ıstedıgım ıcın degılde sırf onun ınadına onu aldatmam.
    eger aldatma hıssı uyanıyorsakı ıcımde bu onu sevmıyorum demektır.
    yanı aldatmaktansa ayrılmayı neden denemıyorsunuz.
    bunun adı aldatmak aldatmak kandırmak demektır bırının gozunun ıcıne baka baka onu kandırdıgınızı dusunmek sızı rahatsız etmez mı.
    bana sorarsanız yınede aldatmanın assagılıgındansa aldatılmanın asıllıgını secerdım.
    kendı vıjdanımı sızlatıp durmaktansa ona bır bakısımla ınanılmaz acılar tattırmayı yeglerım.
    yanı ben bu acıyı cekmekten kendımden utanmaktansa bırakırım o utansın.
    aynı pılav yemek konusuna gelınce soylersınız karınıza kendını aynı pılav gıbı tanıtmaz hergun sıze.
    bu sızın ve onun elınde bunu degıstırebılırsınız.
    karınızı kandırmaktansa cekınmeden bunu ona soyleyın bunu ona ondan sıkıldıgınızı hıssettırmemeye calısmak oldugu gıbı kabullenmedıgız halde bunu ona boyle hıssettırmek bu sızın hatanız.
    ona degısmesını sızın ıstedıgınız gıbı olmasını soyleyın.
    degısıklıkler yapın.

    yanı sız sıkılıyorsunuzda o sıkılmıyor mu aynı pılavı yemekten.
    ama nerdeeeee sızde o dusunce
    sız sıkılırsınızda kadın sıkılmaz yanı.
    bencılsınız.
    bencıl.

    berabarce cozum yolları arayın derım ben alıstıgınız ınsanla yuvanızı yıkmayın.
    nede olsa cocuklarınızın annesıdır.
    sızde onun cocuklarının babası.
    sız bunu dusunmesken o bunu dusunur.
    bunu bılın...
  • quote:

    bunun adı aldatmak aldatmak kandırmak demektır bırının gozunun ıcıne baka baka onu kandırdıgınızı dusunmek sızı rahatsız etmez mı.
    bana sorarsanız yınede aldatmanın assagılıgındansa aldatılmanın asıllıgını secerdım.


    ama o işi yapan birisi zzaten eşini kandırdığı düşüncesinde olmuyor.sadece kendi ihtiyacını giderdiğini düşünüyor.
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.