< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
Bakan Koca: 'İlk yerli tetanos ve difteri aşısı kullanıma hazır' (4. sayfa)
-
-
Bak tarihe bak ülkenin her karış toprağını fabrikasını limanını satan AKP dir başka lagaluga ya gerek yok
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Aziz nesin az bile soylemis.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Yahu bu nasıl bir yalancılık, nasıl bir alçaklık! Bundan ya 80 yil once tek parti CHP zamanında yerli üretimi yapılıyordu bu aşıların, nerede Turkiye'de ilk!!!
Yazik, ya bile bile yalan söylüyor ya da bu garibin eline kağıt verip oku diyorlar o da sorgusuz itaat ediyor. Övündüğü şey 100 yıldan öncedir bilinen bir şeyi yeniden yapabilmiş olmak
Hepsi de ülkemizin ne kadar zavallilastirildigini gösteriyor. AKP'lilere mustehak da bize yazık yahu!
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
@trakyAli-1986 ağzını topla terbiyesiz, şakşakcı senin gibilere yakışan bir söz.
Tipik kronik muhalif örneğisin. Yazılanı okumak zor geliyor, hatta işini gelmeyen şeyler yazılmış ise bunları sindirmek senin gibiler için imkansız değil mi!.
Türkiye de aşı üreten Hıfzıssıhha enstitüsünün aşı üretmesine 1997 yılında son verilirken ve 1999 yılında kapatırken kim iktidardı?.
-
Düzeltme olsun ilk difteri aşısı CHP zamanında değil, 1896 yılında Bakteriyojihane-i Şahane'de üretildi. Tetenoz ise Hıfzısıhha Enstütüsü'de 1931 yılından itibaren CHP iktidarında üretilmeye başlandı.
O parti bu parti diye düşünmemek lazım öyle düşünürsen şuan bakanın düştüğü duruma düşebilir her şeyin desteklediği iktidar zamanında yapıldığı yanılgısına kapılabilirsin, bunlar milli meseleler, o çerçeveden bakılmalı.
Asıl acı olan Osmanlıdan bu güne kadar lisansı bize ait tek aşı üretememiş olmamız.
Türkiyede Aşı Üretimi
1885`te dünyada ilk defa çiçek aşısı uygulaması için Osmanlı`da kanun çıkarılıyor.
1885`te dünyada ilk kuduz aşısı bulundu. 1887 Ocak ayı başında Kuduz aşısı Osmanlı`ya getirildi. Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şahane`de ilk kuduz aşısı üretildi.
• 1887`de Kuduz Tedavi Müessesesi kuruldu.
1892 yılında bakteriyoloji hane kurulmuştur.
• 1892`de ilk çiçek aşısı üretim evi kuruldu.
1896 da difteri
1897 de sığır vebası
1903 de kızıl serumları Veteriner Hekim Mustafa Adil (1871-1904) tarafından üretildi.
1911 yılında tifo, 1913 yılında kolera, dizanteri ve veba aşıları Türkiye’de ilk kez hazırlandı ve uygulandı.
1927`de verem aşısı üretimi başladı.
İlk üretilen BCG aşısı ve prospektüsü 1927
1931 yılından itibaren 1996 yılına kadar tetanoz ve difteri aşıları üretilmiştir.
1937’de kuduz serumu üretilmeye başlanmıştır.
1940 yılında kolera salgını için Çin’e aşı gönderilmiştir.
1942 yılında tifüs aşısı ve akrep serumu üretimi başladı.
1947`de Biyolojik Kontrol Laboratuarı kuruldu.
1950`de İnfluenza laboratuarı Dünya Sağlık Örgütü tarafından Uluslararası Bölgesel İnfluenza (grip) Merkezi olarak tanındı ve influenza aşısı üretimine geçildi.
1976`da Kuru BCG aşısının deneysel üretimi başladı.
1983`te kuru BCG aşısı üretimine geçildi.
1996’da DBT ve kuduz aşısı
1997’de BCG aşı üretimi
Benzeri üretim Cumhuriyet döneminde de devam etmiş, 1928’de Hıfzısıhha Enstütüsü ile üretim merkezileştirilmiştir. 1940’lı yıllara kadar tifo, tifüs, difteri, BCG, kolera, boğmaca, tetanoz, kuduz aşıları seri üretimle oluşturulmuştur. 1968’de kurulan serum çiftliğinde tetanoz, gazlı gangren, difteri, kuduz, şarbon akrep serumları da üretilmiştir. Ülke de hastalıkların yok olması ile 1971’de tifüs, 1980’de çiçek aşısı üretimi sonlanmıştır.
-
Ne gülüyorum. bu soyledigine inaniyon bide -
Bilgilendirme için çok teşekkür ederim, bu kadar geriye gittiğini ben de bilmiyordum. Gerçi Osmanlı zamanında üretilenleri "milli çaba ve bilinçle üretilmiş" saymıyorum ama 124 yıl önce bilimden teknolojiden uzak köhne Osmanlı tarafından bile üretilebilen bir aşıyı 2020 yılında "Türkiye'de ilk defa ürettik" diye açıklama yapmak çok aşağılık bir yalan.
Bunların kitlesi de buna inanıyor işte... Sonra ne olduklarını söyleyince biz hakaret etmiş oluyoruz.
-
Zırvalamayın ya. Yerli imkanlarla üretebilir hale gelmişiz, onu bile küçümsüyorsun.
-
İyi güzel üretilsinde, ülkenin durumu ortadayken üretilen şeylerin kalitesine güven konusunda insan tereddüt etmiyor değil, konu sağlık olunca tereddüt daha da artıyor. Nihayetinde sağlık bakanlığının durumu ortada, aylarca göstere göstere bir yalanı sürdürdüler, halada sürdürüyorlar, üstelik bundan size ne! bile diyebiliyorlar. Gel de güven.
-
-
Rica ederim, Osmanlı milli bir devlet değildi ulusta olamayınca orada üretilen ekonomik değerleri bu bağlamda değerlendiremeyiz. Osmanlıyıda acımasızca olarak değerlendirmemeliyiz zamanın gelişmelerini yakından takip etmiş ve imparatorluk coğrafyasında uygulanması için çaba harcamış.
II. Abdülhamid ile ünlü Pasteur arasındaki geçenlere bakmanızı öneririm. II. Abdülhamid'in o buhranlı dönemlerde imparatorlukta mikrobiyolojinin gelişmesi için çabalaması takdire şayandır. Hıfzısıhha Enstütüsü'nin temelleri bu zamanda atılmıştır.
Bakanın ilk defa ürettik lafı biraz açılması lazım.
-
quote:
Orijinalden alıntı: hollowman_
Zırvalamayın ya. Yerli imkanlarla üretebilir hale gelmişiz, onu bile küçümsüyorsun.sen bu ulkeyi suna sevinecek kadar aciz goruyorsan bilemem.
-
Gül Gül AKP den nemalanmaya devam..
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
kendini fazla zorlama anlamaz trakyAli-1986 cevap bulamayinca bloklayip kacar onun anlayacagi dilden konusman gerekiyor.
Asi yerine SIRINGA HEYKELI yapilsa bayilir o tipler
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Nemalansam burda senle mi yazisirim😁 -
Araba bulunalı çok olmuştu, sen de yapsana!
Özellikle teknoloji ve mühendislik alanlarında şu forumda acımasız eleştirilerim oluyor. Ama bu yorum çok saçma olmuş. Aynı hastalığı hedef alan bir aşı olsa da, uygulama yaşı, etkinliği, yan etki farklılığı ve benzeri bir çok yeni özellik ile çok faydalı olabilir. Bazı hastalara uygulanamayan tetanos aşılarının yerine uygulanıp 1 can bile kurtarması değerli iken, bu kalemdeki ithalatın azalıp azalmamasını bile önemsemiyorum ben.
Üretimin de teknolojisi var, hep ürünün teknolojisine odaklanırsanız hem ekonomik olarak hem de teknoloji olarak hep o yakındığınız şekilde çok şey kaybederiz.
-
Osmanlı ve öncesindeki Türk devletleri teknolojiden uzak değildi, Gülhana Parkı'nın yanındaki İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'ne bir ziyarete gidin derim, 100'lerce yı önce göz ameliyatında kullanılan aletler var.
Teknolojiden uzaklaşan biziz, "Ekiden onu üretiyorduk, bunu üretiyorduk" diye geçmişimiz ile artistlik yapıp günümüzde üretmeyi, özellikle yenilikçi şekilde üretim yapmayı unuttuk. 50-100-200 yıl önceki üretim teknolojisi ile üretim yapmaya kalksak bugün tabi ki aç kalırız.
Ürüne kadar ürünün üretim teknolojisine odaklanmamız, günümüzde yeni üretim teknolojileri geliştirmemiz lazım.
-
Olum herşeye de bir bahana bulmayın ya.
Hakikaten yalancı çoban hikayesine dönüyor haliniz.
Bir süre sonra insanlar "Ha bunlar mı itiraz ediyor demek ki doğru yapılıyor işler" moduna giriyor.
Bern şahsen birşey yapılacaksa bizim çakma muhalefet ne kadar eleştiriyor ona bakıyorum.
Hararetle eleştiriyorsa diyorumki "Tamamdır bu iş, kafamda şüphe kalmadı artık."
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X