Şimdi Ara

babalık davası ve düşündürdükleri

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
354
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Selamun aleykum

    Bilindiği üzere evlilik dışı çocuk babaya neseben bağlanabilmekte. Ancak kişinin daha önceden yapılmış resmi bir nikahı ve çocukları varsa bu kimselerin miras hakları tehlikeye duşmektedir.

    Kanunun amacı da duşunulduğunde babalık davası hakkındaki düşünceleriniz neler olabilir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Karşımıza çıkan sorun, kişinin evlilikten olan çocuğunun miras hakkı ve evlilik dışı çocuğunun nesep bağının kurulması ( ve miras hakları vs.. ).
    Siz bu problemde, evlilik dışı çocuğun hiçbir hakkının olmadığını mı düşünüyorsunuz?

    Bu arada kanunun amacı, nesep bağını bir şekilde kurabilmektir. Bunu möhuk'a bakarak anlayabiliriz.
  • Elasmosaurus kullanıcısına yanıt
    Kadının korunması amacı olduğu söylenmekle birlikte kadının evlilik dışı ilişkiden sakındırılmaması sorunun bir kısmını oluşturmakta.

    kanun koyucu kadını düşündüğünü söylemiş ancak evlilik dışı ilişkiye prim vermişe benziyor.

    kadının fizyoloji gereği çocuğun doğumu konusunda bilgi sahibi olduğu anlaşılmakta. yani kadın çocuğu nesep bağı için kullanabilmekte ve bunu kasıtlı olarak yapmakta.

    imam nikahının yasak olduğunu ve diynen dahi anlamı olmadığının altını çizmek isterim.

    nesep bağı hakkında daha sonra konuşmak isterim.
  • zinanın suç sayılmadığı ülkelerde bir zorunluluktan ibarettir

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Kadının korunması amacı olduğu söylenmekle birlikte kadının evlilik dışı ilişkiden sakındırılmaması sorunun bir kısmını oluşturmakta.

    kanun koyucu kadını düşündüğünü söylemiş ancak evlilik dışı ilişkiye prim vermişe benziyor.

    kadının fizyoloji gereği çocuğun doğumu konusunda bilgi sahibi olduğu anlaşılmakta. yani kadın çocuğu nesep bağı için kullanabilmekte ve bunu kasıtlı olarak yapmakta.

    imam nikahının yasak olduğunu ve diynen dahi anlamı olmadığının altını çizmek isterim.

    nesep bağı hakkında daha sonra konuşmak isterim.

    Olayı biraz somutlaştırırsak daha faydalı olur sanırım. Yukarıda möhuktan bahsederken şu maddeyi kastetmiştim;

    Madde 16
    (1) Soybağının kuruluşu, çocuğun doğum anındaki millî hukukuna,
    kurulamaması hâlinde çocuğun mutad meskeni hukukuna tâbidir. Soybağı bu hukuklara göre
    kurulamıyorsa, ananın veya babanın, çocuğun doğumu anındaki millî hukuklarına, bunlara
    göre kurulamaması
    hâlinde ana ve babanın, çocuğun doğumu anındaki müşterek mutad
    mesken hukukuna, buna göre de kurulamıyorsa çocuğun doğum yeri hukukuna tâbi olarak
    kurulur.

    Maddeyi okuduğumuzda şunu görüyoruz, kanun koyucu, soybağını bağlamayı özellikle istiyor. Bu istemin haklı sebepleri var, en başta doğacak çocuğun yüksek menfaati gelir. Çocuk babasız bırakılmamalı, soybağı mutlaka kurulmalı.

    Kanun koyucu evlilik dışı ilişkiyi yasaklamalı mıydı, yasaklamalıysa neden? Yasaklamaması prim vermek midir? Farz edelim nesep bağı kurulmayacak, evlilik dışı çocuk babasız mı kalsın, öneriniz nedir?

    İmam nikahı denen nikah yasak değil, resmi nikah olmadan yapılması yasak. Eğer sadece dini nikahlı evlilikler olsa, kişilerin medeni kanuna tabii olmaları saçma olur. Kadınların miras hakları vs. şeklinde bu liste uzar gider, mağduriyetler çok olur. Bu yüzden önce resmi nikah yapılmalı.




  • Elasmosaurus kullanıcısına yanıt
    Sırf imam nikahı bakımından yasak demek istedim. Resmi nikah yokluğu bakımından. Ancak neseben tanınma hallerinde bu nikah turu de kabul edilmişe benziyor.

    Çocuğun babasız kalması değil annenin evladı hukmunde kalmaması sorun diye düşünüyorum. Burada annenin varlığı hiçe sayılmakta. Bence çocuğun nesep olarak bir yere bağlanmasını gerektirir bir neden yoktur. Annesi vardır ve bu gerekli ve yeterlidir.

    Kanun koyucu babalık davasını kabul etmese kadının bu çocuğuisterse yapmayacağı anlaşılıyor. Demek ki kadının tutumu önem kazanmakta. Çocuğu isteyen ve yapan baba değil kadın olmakta. Neseb bakımından bu sorun kadınındır ve hur iradesiyle modern hukuk anlayışına göre de sonuçlarına katlanmalıdır. Çocuğun babası kavramı mutecaviz bir hal varsa anlamlıdır. Diğer turlu maddi amaç taşıyan tutumlara izin verilmiş olur.

    Şu açıdan da duşunun adamın evli olduğu kadın ve çocuğun hakları bu şekilde zail edilebilir mi? Saygılar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Sırf imam nikahı bakımından yasak demek istedim. Resmi nikah yokluğu bakımından. Ancak neseben tanınma hallerinde bu nikah turu de kabul edilmişe benziyor.

    Çocuğun babasız kalması değil annenin evladı hukmunde kalmaması sorun diye düşünüyorum. Burada annenin varlığı hiçe sayılmakta. Bence çocuğun nesep olarak bir yere bağlanmasını gerektirir bir neden yoktur. Annesi vardır ve bu gerekli ve yeterlidir.

    Kanun koyucu babalık davasını kabul etmese kadının bu çocuğuisterse yapmayacağı anlaşılıyor. Demek ki kadının tutumu önem kazanmakta. Çocuğu isteyen ve yapan baba değil kadın olmakta. Neseb bakımından bu sorun kadınındır ve hur iradesiyle modern hukuk anlayışına göre de sonuçlarına katlanmalıdır. Çocuğun babası kavramı mutecaviz bir hal varsa anlamlıdır. Diğer turlu maddi amaç taşıyan tutumlara izin verilmiş olur.

    Şu açıdan da duşunun adamın evli olduğu kadın ve çocuğun hakları bu şekilde zail edilebilir mi? Saygılar.

    Kanun koyucu babalık davasını kabul etmese kadının bu çocuğu isterse yapmayacağı cümlenizi pek anlayamadım. Evlilik dışı ilişki yaşamak isteyen kişi yaşar, çocuk yapmak isteyeni yapar. Kanunlara çok katı, değişmez kurallar olarak bakmamak lazım. İnsanlar böyle yaşayabilir, buna uygun olmalılar. Hiç kimseye gidipte evlilik dışı ilişki yaşayamazsın diyemeyiz. Çocuk yaparsa buna da engel olamayız.

    Başa dönersek; çocuk evlilik dışı oldu diye, evlilik içi çocuğun miras hakkı daha kutsal olmaz. Evlilik dışı çocuğun babasız kalması zaten kabul edilemez. ( konunun başında sunduğunuz parametlere binaen )

    Babalık davası mantığa, günümüz çağına, adalet anlayışına uygundur. Bu davanın olması, kişilerin evlilik dışı birliktelik yaşayıp yaşamamalarını düzenlemez. Kanunlar bize göre düzenlenir




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    BİR GARİP BOŞANMA SÜRECİ
    6 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Elasmosaurus kullanıcısına yanıt
    Evlilik dışı ilşkinin yaşanmasının kanuni bir sonucu olmamalı diye düşünüyorum. Kanuna uygun yüzlerce insanın hakkı bu şekilde bir yaşam tarzının sonucu ile zarar gormemeli. Miras payları bolunmemeli.

    Kadınlar ne zamanlar hamile kalabileceklerini biliyorlarmış. Bu surede korunmasız ilişkiye girmek kadının kastıdır yani kadın hamile kalmak istemiştir. Bu istenen bir şey olsa yani taraflar birbirini sevse babalık davası olmazdı. Erkeğin kandırılması nedeni ile doğan bir çocuğun nesebi tartışma konusu.

    Şahsen ben de evlilik kurumuna inanan bir kimse değilim. Ancak bu bir akittir ve tarafları bu akte en azından evlilik suresince uymak zorundadır.

    Babalık davasından kastım bundan menfaat elde etmek isteyen kesime hitaptı. Yoksa gerek severek gerekse gençlik cehaletiyle yapılmış olan işlerde babalık davası bir tespiti içermektedir. Ancak eda kısmı bu şekilde yaşamayan insanlara karşı haksız bir tutum olmaktadır

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Evlilik dışı ilşkinin yaşanmasının kanuni bir sonucu olmamalı diye düşünüyorum. Kanuna uygun yüzlerce insanın hakkı bu şekilde bir yaşam tarzının sonucu ile zarar gormemeli. Miras payları bolunmemeli.

    Kadınlar ne zamanlar hamile kalabileceklerini biliyorlarmış. Bu surede korunmasız ilişkiye girmek kadının kastıdır yani kadın hamile kalmak istemiştir. Bu istenen bir şey olsa yani taraflar birbirini sevse babalık davası olmazdı. Erkeğin kandırılması nedeni ile doğan bir çocuğun nesebi tartışma konusu.

    Şahsen ben de evlilik kurumuna inanan bir kimse değilim. Ancak bu bir akittir ve tarafları bu akte en azından evlilik suresince uymak zorundadır.

    Babalık davasından kastım bundan menfaat elde etmek isteyen kesime hitaptı. Yoksa gerek severek gerekse gençlik cehaletiyle yapılmış olan işlerde babalık davası bir tespiti içermektedir. Ancak eda kısmı bu şekilde yaşamayan insanlara karşı haksız bir tutum olmaktadır


    Maalesef çok acımasız düşünüyorsunuz. Siz de evlilik dışı doğmuş bir çocuk olabilirdiniz, ben de olabilirdim. Suçumuz neydi? Kimse anne babasını, evli olup olmadıklarını seçemez.

    Kadınlar ne zaman hamile kalabileceklerini biliyorlar lafı, gerçekten anlamsız. Çünkü her zaman bu bir ihtimaldir. Ama azdır ama çoktur fakat ihtimaldir. Kadın hamile kalmak da isteyebilir, çocuk yapmak istiyordur doğaldır. Her birbirini seven taraf evlenmek zorunda değil, bu yüzden babalık davası bir tık daha gerekli. Erkeğin kandırılması lafı benim için şu an çok muallakta kaldı, somut olayı incelemek gerekir fakat çocuk yapmayan erkek prezervatif kullanabilir. Bu önlemi almak gerekir çünkü haricinde her şekilde çocuk olabilir, az riskli günlerde bile.

    Evlilik sözleşmesi bir aile hukuku sözleşmesidir fakat her sözleşmede olduğu gibi insanlar bunun aksine davranabilirler.

    Bahsettiğiniz durum yüzünden koskoca babalık davası rafa kaldırılamayacak kadar önemli ve gerekli bir dava.




  • Elasmosaurus kullanıcısına yanıt
    Evlilik akti kişiye sıkı surette bağlı haklar kavramını oluşturmakta. Herhangi bir akit ile evlilik akti kanaatimce bir tutulamaz. Bir senetten doğan hakkın ihlali ile bir kimsenin eşinin yaptığı ihanet aynı minvalde değerlendirilemez.

    Evlilik dışı ilişkinin mevcudiyeti mümkündür. Ancak hukuken korunması gerekli midir? Dünyaya gelen çocuğun neseben babaya bağlanmasını gerektirir bir hal yasaca tanınabilir mi? Sosyal devlet anlayışında bu mümkün. Ancak bu tutum başka şekillerde de dile getirilebilirdi. Yasa evlilik dışı çocuğun baba tarafından tanınması zorunluluğunu kaldırsa evlilik dışı ilişkiler ve çocuk doğumları mı azalacaktır. Hayır. Ancak bu durum evlilik aktinde olan ilişkileri guvence altına alacak mıdır. Evet. Bence kanun akdi tarafı korumalıdır.

    Kişinin mirasını murisinin aleyhine azaltması hacir sebebi olmak durumundadır. Saklı paylar kavramı aşılamaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Evlilik akti kişiye sıkı surette bağlı haklar kavramını oluşturmakta. Herhangi bir akit ile evlilik akti kanaatimce bir tutulamaz. Bir senetten doğan hakkın ihlali ile bir kimsenin eşinin yaptığı ihanet aynı minvalde değerlendirilemez.

    Evlilik dışı ilişkinin mevcudiyeti mümkündür. Ancak hukuken korunması gerekli midir? Dünyaya gelen çocuğun neseben babaya bağlanmasını gerektirir bir hal yasaca tanınabilir mi? Sosyal devlet anlayışında bu mümkün. Ancak bu tutum başka şekillerde de dile getirilebilirdi. Yasa evlilik dışı çocuğun baba tarafından tanınması zorunluluğunu kaldırsa evlilik dışı ilişkiler ve çocuk doğumları mı azalacaktır. Hayır. Ancak bu durum evlilik aktinde olan ilişkileri guvence altına alacak mıdır. Evet. Bence kanun akdi tarafı korumalıdır.

    Kişinin mirasını murisinin aleyhine azaltması hacir sebebi olmak durumundadır. Saklı paylar kavramı aşılamaz.

    Tüm düşüncenizi anladım fakat aynı düşünmüyoruz maalesef.




  • Elasmosaurus kullanıcısına yanıt
    Değişik düşünceler de gelebilir. Duruma göre değerlendirme yaparız. İlginiz için teşekkürler. Saygılarımla.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 13 Mayıs 2015; 15:23:16 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • BatuKır B kullanıcısına yanıt
    Ziananın suç sayılması ile hukuki boyutunun bulunması farklı kavramlar. Hukuk akti olanı korur akdi olmayan bir şeyin sonucu akit tatafların aleyhine genşşletilemez ve hukuki sonuç bağlanamaz diye düşünmek lazım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Ziananın suç sayılması ile hukuki boyutunun bulunması farklı kavramlar. Hukuk akti olanı korur akdi olmayan bir şeyin sonucu akit tatafların aleyhine genşşletilemez ve hukuki sonuç bağlanamaz diye düşünmek lazım.

    cezacıların temel felsefesi hayatın olağan akışına uygunmudur
    suç olmayan herşey hayatın olağan akışına ugunsa hayatın getirdiği sorumlulukları bireyde yüklenmek durumundadır

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • BatuKır B kullanıcısına yanıt
    İdam zina karşılıksız çek suçları şu an ceza sistematiğinde yok. Peki neden vardı? Madem bunlar doğruydu şimdi neden cezasız kaldı.

    Kanunun suç saymadığı bir husus kavramsal olarak kanunun amacı değildir. Eğer amaç bu olsaydı kanunun amacı soygun duzenını meşrulaştırmak olurdu.

    Adamın birisi bir avukata gider ve omrum boyunca kazanamayacağım parayı kazanmak istiyorum en fazla kaç yıl yatarım. Butun kanunlar araştırılır açıklar bulunur ve 3 yıl karşılığında milyonlarca dolar iç edilir.

    Kanunun suç sayması ilahi bir kavram değildir bunu unutmamak gerekir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.