Şimdi Ara

ATÖLYE (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
118
Cevap
1
Favori
3.249
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ATÖLYE
  • 5G çok ses getiren, magazinselleşmiş bir konu. Konuda da bazı yorumlar gördüm. Biraz bilgi vermek istiyorum 5G ile alakalı.


    Öncelikle Türkiye teknik anlamda 5G'ye hazır, onu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hakeza test sahalarında şuan yayınlar var. Belki Vodafone transmisyon konusunda fiberle bağlı baz istasyonlarında Telekom ve Turkcell'den epey geride olduğu için başlangıçta zorluk çekebilir. Kısaca istendiği taktirde yarın tüm yurtta DSS ile 4G spektrumu üzerinden, yoğun sahalarda da N78 ile 5G yayınına başlayabilir operatörler.


    Lakin her şey teknik değil. Önümüzdeki en büyük engel regülasyonlar. Burası karışık ve uzun bir konu. Öncelikle en önemli regülasyon, frekans tahsis ihalesi. Bilmeyenler için kısaca izah edeyim, mobil operatörlerin her biri farklı bir frekans aralığından yayın yapabilir ancak hangi operatörün hangi aralıktan yayın yapacağının belirlenmesi için kamu ihale açarak elindeki spektrumu satar (yani havayı 

    ) hem de operatörlere kullanıcılacak mobil nesil için lisans satar. Operatörler de bu spektrum içerisinde yer kapmak için ihalede yarışırlar. Ülkemizdeki en son ihale Ağustos 2015'te 4.5G için yapılan frekans tahsis ve yetkilendirme ihalesi oldu. Operatörler ihale sonunda kamudan 3.96 milyar EUR değerinde frekans satın aldılar. Bu çok yüksek bir bedel. Nitekim operatörlerin o dönemki mevcut finansalları bu bedeli ödemeye yetmeyeceği için borçlanma yoluna gittiler. 2015'i takip eden yıllarda Lira'nın hızlı değer kaybı borçlarının büyük kısmı yabancı para cinsinden olan operatörleri gerekli korunma işlemleri yapılıncaya değin epey bir hırpaladı, epey zarar kaydetmelerine sebep oldu. Bugün ise 2015'e kıyasla çok daha elverişsiz bir ekonomik ortam mevcut. Ayrıca operatörler finansallarını kur riskinden arındırmak için hedge oranlarını epey kıstılar, katiyen borçlanmak istemeyeceklerdir. Devlet ise ihaleyi yapsam da ballı paraları cebe indirsem hesabı yapıyorsa burada iş tıkanmış oluyor. Operatörler bir daha böyle maliyetli bir ihale sürecinin içerisinde yer almak istemiyorlar en azından kısa vadede. Bu sebeple farklı senaryolar, farklı lisanslama modelleri gündeme geliyor. Nasıl bir orta yol bulunacak artık hepimiz görürüz ilerleyen süreçte.


    Regülasyon kapsamındaki diğer bir husus ise devletin yerlilik oranı inadı. Telekom'un iştiraki Argela, Netaş ve Aselsan ULAK Haberleşme A.Ş. ünvanlı bir şirkete sahipler. ULAK 2013'te yerli mobil haberleşme donanımları üretilmesi amacıyla kurulmuş bir şirket. Şuan 4G için BBU olsun, RRU olsun üretiyorlar hatta core sebeke için ÇINAR adlı bir SDN ürünleri de var aynı Argela'nın ProgRAN'ı gibi. Amiyane tabirle şuan ULAK, sıfırdan bir baz istasyonu üretebiliyor. Hatta Gümüşhane'de Telekom'un tüm sahaları ULAK istasyonlarından oluşuyor. Ancak burada hem teknik hem de ticari açıdan iki ayrı risk var. İlki ULAK haliyle bir Huawei kadar, Ericsson kadar know-how'a, teknolojiye sahip olmadığı için ULAK'ın performansı rakiplerine kıyasla daha düşük, bu sebeple operatörler mümkün mertebe ULAK tercih etmek istemiyorlar, ULAK daha çok kırsalda ve Evrensel Hizmet Fonu sahalarında kullanılıyor. İkincisi ise ULAK'ın hissedarlarından birisi Aselsan, ne var bunda diyebilirsiniz. Uluslarası pazarda hem tamamen kamu sahipliğinde hem de askeri teknoloji üreten bir şirket ULAK hissedarlarından birisi olduğu için ULAK'a çekince ile bakılıyor buna ülkemizin dış dünyadaki imajını da ekleyerek hesap edin, telco'lar ikinci bir Huawei krizi istemeyeceklerdir.

    Bu iki sorun ULAK yeterince hızlı gelişmesine engel, devlet ise görece yüksek bir yerlilik oranına ulaşılmadan 5G'nin kullanıma açılmasını istemiyor, operatörler ise bir an önce hizmet vermenin derdinde. Bence operatörler haklı. Bu da süreci zorlayan başka bir konu.


    Gelelim diğer bir hususa. Huawei. Önce yanlışları düzeltmek isterim. Öncelikle Huawei engellenmeseydi şuan dünyanın her yerinde 5G olur muydu? Kısmen haklı, kısmen haksız bir söylem. Evet Huawei BAN 5G'ye dönüşüm sürecini bir miktar uzattı ve maliyetleri uçurdu ancak doğrudan 5G'ye geçişi 5 sene geciktirdi demek de haksızlık olacaktır çünkü Nokia'nın da Ericsson'ın da 5G ürünleri halihazırda mevcut. Huawei meselesine forumda genelde ABD'nin ticari hilesi olarak bakılıyor bu çok da doğru bir söylem değil aslında, yani haklılık payı olabilir ancak işin daha derinine odaklanmak gerekiyor. Öncelikle Huawei 5G konusunda doğrudan ABD'li şirketlerin rakibi değil çünkü RAN yani baz istasyonu kısmında büyük ölçekli bir ABD'li şirket yok. RAN pazarı dünyada ekseriyetle 3 şirketin elinde. Huawei, Ericsson ve Nokia. Ericsson ile Nokia Avrupalı şirketler. Ee tabi Huawei yalnızca RAN ürünleri üretmiyor. DSLAM'ından core router'ına dek üreten bir şirket, bu alanda ABD'li şirketler ile rekabet içinde. Ancak burada dikkate değer bir husus var. Çin otokrasi ile yönetilen anti-demokratik bir ülke. Huawei ise RAN konusunda Ericsson ve Nokia'dan epey ileride performans açısından fiyat açısından da daha ucuz, hakeza diğer network ürünlerinde de fiyat avantajı bariz. Yani dünyadaki devlet için, şirketler ve bireysel kullanıcılar için Huawei'yi tercih etmek için epey fazla sebep mevcut. Huawei eğer telekomünikasyon sektöründe ağır bir piyasa hakimiyeti kurar ise Çin devleti ve Çin Komünist Partisi ile organik ilişkileri olduğuna dair kuvvetli şüphelerin olduğu bir şirket dünya için çok büyük bir politik tehdit oluşturabilir. Ben ABD'nin Huawei ambargosunun altında yatan motivaayonun bu olduğuna inanıyorum.


    Peki Huawei krizi bizim ülkemizi ve 5G sürecini nasıl etkileyebilir? Öncelikle Huawei tehdidini teknik açıdan ikiye ayırmak gerekli. Erişim altyapısı ve core network. Erişim altyapısı son kullanıcı ile iletişime gecen son kısımdır. Mesela evlerimizde kullandığımız DSL internet için DSLAM, FTTH internet için OLT, mobil internet içinse baz istasyonlarını örnek verebiliriz. Core network ise adından menkul olduğu üzere kullanıcı doğrulamalarının yapıldığı, IP tanımlandığı, internet, tv, ses gibi hizmetlerin sunulduğu asıl cihazlardan oluşur. Huawei krizinde asıl endişenilen husus core network kısmı. Erişim kısmında bu kadar büyük bir endişe yok çünkü iddia edilen casusluk faaliyetlerinin bu seviyede gerçekleşmesi daha zor. Ülkemizde Huawei'nin hem erişimde hem de core'da en büyük kullanıcısı Turkcell. Sabit tarafta eski kurulumlar hariç hep Huawei. Mobilde de Marmara bölgesi haricinde tamamen Huawei kullanıyorlar. Core'da da Huawei'yi ağırlıkla kullanıyorlar yanlış bilmiyorsam. Vodafone mobilde tamamen Huawei, sabit erişimde Nokia kullanıyorlar (görsüklerim, Nokia dışında kullanıyorlar mı emin değilim), core'da ise onlarda da Huawei ağırlıkta bildiğim kadarıyla. Türk Telekom ise diğerlerine göre daha dengeli kullanan operatör, Huawei'yi oran olarak da en az kullanan onlar. Sabitte ve mobilde ağırlıklı olarak Nokia kullanıyorlar bununla birlikte ZTE ve Huawei de kullanıyorlar. Core'da da Avrupalı ve ABD'li üreticiler bildiğim kadarıyla ağırlıkta. Mevcut durum bu şekilde.

    Ülkemizde henüz Huawei BAN yok. Gelir mi? Gelebilir de, gelmeyebilir de, bu biraz ülkemizin politik eğilimiyle de alakalı olacaktır. Şayet olası bir Huawei BAN, yalnızca yeni şebekeleri ve core şebekeyi değil erişim şebekesini de kapsayacak şekilde geriye dönük şekilde yapılırsa aynı İngiltere'de olduğu gibi, böyle bir durumda ülkemiz için içinden çıkılamaz bir sorun oluşması yüksek bir ihtimal. Bir ihtimal Telekom yüksek bir maliyeti göze alarak Huawei'yi şebekesinden çıkartabilir ancak devlet desteği olmadan böyle büyük bir maliyetin altından kalkmak epey zor. Turkcell ve Vodafone'un ise Huawei'yi şebekesinden kısa ve orta vadede çıkartabilmesi ise neredeyse imkansız.

    Yani Huawei BAN gelecekse bunun bir yol haritası kesinlikle olmalı.

    Bir de işin diğer yüzü var. Huawei kullanmak, en azından çekirdek şebekede/omurgada Huawei kullanmak gelecekte bir takım politik risklere gebe. Özellikle ABD'nin Huawei kullanmaya devam eden şirketlere olası bir yaptırım kararı alması şebekeden Huawei'yi çıkarmaktan çok daha maliyetli olacaktır.


    Riskleri ve regülasyonu bitirdik. Bu aşamada akıllara şu soru gelecektir. "Madem bu kadae regülasyon var, bu kadar sorun ve risk var. O zaman neden 5G'de bu kadar ısrarcıyız, 5G'yi değerli kılan nedir, her şey Speedtest'te yüksek hızlar görmek, Instagram'da sörf yapmak için mi?" Cevap hayır ama öncelikle evet 5G son kullanıcı için çok da önemli değil. 5G son kullanıcı için çok önemliymiş gibi pazarlanıyor ama aslında 5G'nin değer katacağı alan endüstri. 5G'yi diğer nesillerden ayıran önemli bir nokta var. 5G yalnızca bir mobil nesil değil, ayrıca bir ekosistem. IoT, silicing, narrow band, sanallaştırma, arttırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, big data, işletme/fabrika içi kapalı ağlar, düşük gecikmeli otomasyon sistemleri hayatımıza 5G ile giriyor, aslında daha doğru bir ifadeyle bu kavramlarını hepsi 5G ile birlikte gelmiyor ama 5G ile birlikte anlam kazanıyor. Özellikle silicing, narrow band ve sanallaştırma hem operatörlerin işletme maliyetlerini düşürecek hem de Huawei krizi gibi riskleri azaltacak. Ayrıca bu teknolojiler telekomünikasyon sektörü dışında da önemli bir kullanım alanı bulacak.

    Son kullanıcı tarafında ise hayatımızda çok şey değişmeyecek. FWA yani Turkcell Superbox gibi ürünler için daha büyük bir genişleme alanı açılacak. 4G'de bir baz istasyonunun air capacity denilen yayın kapasitesi (network kapasitesi ile karıştırılmamalı, istasyonun fiberle beslenip beslenmemesiyle bir alakası yok) en iyi koşullarda genellikle 2Gbps'i geçemiyor, çoğunlukla ise istasyonların air capacity'leri 500-600Mbps'ler seviyesinde. Mobilde işin doğası gereği tüm bu air capacity o istasyona bağlı tüm kullanıcılae tarafından ortak kullanılır, bu da düşük air capacity sebebiyle 4G'de FWA çok da verimli değil. 5G ile beraber air capacity (4G spektrumunu kullanan DSS hariç) 10Gbps'leri aşacak 20Gbps'ler bile görülebilir hale gelecek. Bu da FWA ürünlerini daha mantıklı ve verimli hale gelecek. Ancak 5G'nin de en azından şimdilik sabit interneti ikame edemeyeceğini belirtmek de gerek.





  • Mobil iletşimin geçmişi/tahrihçesi

    GSM

    Ülkemizde monil NTS 522

    HSPA+

    LTE

    NR

    NR ekosistemi, silicing, SDN, AR/VR- BİG DATA, Smart Cities, narrow band, low latency, IoT, E4.0

    5G bizelere ve endüstriye neler katacak

    Türkiye'de LTE ve NR

    Canlı NR uygulamalarından örnekler


    MOBİL İNTERNET TEKNOLOJİLERİ & 5G


    Günümüzde 5G çok konuşulan, popüler bir teknoloji. Bu kadar konuşulması beraberinde büyük bir bilgi kirliliğini beraberinde getirmekte. Bu durum, günümüz dünyasında artan politik ve finansal riskler, artan CAPEX maliyetleri, azalan doğal kaynaklar göz önünde bulundurulduğunda geliştirilecek teknolojilerin, yapılacak yatırımların, başlanacak girişimlerin "insana dokunan faydalar" sağlaması neredeyse zorunluluk haline gelişmiştir. Bundan dolayı 5G konusundaki her türlü bilgi kirliliği yatırımların sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. 5G'nin neden önemli olduğunu, hayatımızda neleri değiştireceğini, hangi faydalara sahip olduğunu kavramak ekonominin geleceği için oldukça büyük faydalar arz etmektedir. Bu vizyonla öncelikle 5G'nin diğer mobil nesillerin (2G/GSM - 3G/UMTS-HSPA - 4G/LTE) aksine yalnızca bir mobil nesli ifade etmediğini, 5G'nin kaynakların verimli kullanımına, yalnızca ihtiyaç ve fırsatlara, faydaya dayanan Endüstri 4.0'ı anlayışına paralel bir ekosistem ve vizyonu ifade eden bir kavram olduğunun farkında olmak gereklidir.


    5G kavramını anlamak için öncelikle mobil iletişimin global be ulusal çaptaki gelişimine odaklanırsak:


    GLOBAL ve ULUSAL ÇAPTA MOBİL İLETŞİMİN GELİŞİMİ


    Mobil iletişim denince günümüzde öncelikle cep telefonları ile kullandığımız 4G erişimi akla gelir. Ancak mobil iletişimin geçmişi telsiz ce radyolink erişimi ile 19.yüzyıla dayanır.

    Radyo iletişiminin tarihi, Johann Mattausch'un Avusturya dergisi Zeitschrift für Electrotechnik'te yayınlanmasıyla 1898'de başlar (Slyusar, 2015). Ancak Mattausch'un önerisi ilkeldi ve pratik kullanım için uygun değildi. Radyo sinyallerini iletmek için radyo tekrarlayıcı istasyonları ile ilk deneyler 1899'da Emile Guarini-Foresio tarafından yapılmıştır (Slyusar, 2015). Bununla birlikte, radyo teknolojisinin iletişimde kullanılmasına başlanmasından itibaren geçen 40 yılın ardından kullanılan düşük frekanslı ve orta frekanslı radyo dalgalarının atmosfer yoluyla uzun mesafeler kat edebildiği kanıtlandı. Ancak 1930'lara kadar uzak mesafede radyo ile iletişime kayda değer bir ihtiyaç ve çaba söz konusu değildir. 1930'lardan sonra radyolink ile mobil iletişim hayatımıza girmiştir. Canlı radyolink ile iletişim denemesi ilk defa 1931'de Andore Clavier liderliğindeki İngiliz - Fransız ortak girişiminde gerçekleştirilmiştir. 3 metre çapında bir çanak anten kullanılarak Manş Kanalı boyunca deneysel bir radyolink şebekesi tesis edildi. İletişim 64 km mesafede iki anten arasında çift yönlü olarak 1.7Ghz spektrumunda gerçekleştirilmiştir. Bu veri alışverişi sayesinde telefon, telgraf ve faks verileri Dover'dan Calais'e iletilebilmiştir. Daha sonra Fransa'da bulunan St.Inglevert Havalimanı'ndan İngiltere'deki Lympone Havalimanı arasında 56 km'lik bir mesafede kurulan 300Mhz spektrumunda çalışan radyolink şebekesi önce 1933'te askeri amaçla, 1935'te ise ilk kez ticari amaçla kullanıma sunuldu.


    İkinci Dünya Savaşı'nda radar teknolojisinin icadı, klistron osilatörü, parabol anten tasarlama tekniklerinin geliştirilmesi gibi yeni gelişmelerin elde edilmesi radyolink teknolojisinin yaygınlığını da geliştirmüştir. Özellikle ABD Ordusu tarafından radyolink erişimleri Avrupa'da savaş boyunca yaygın bir şekilde kullanılmıştır.

    İkinici Dünya Savaşı'nın ardından radyolink teknolojisi sivil amaçlı haberleşmeyi sağlamak amacıyla telekomünikasyon şirketleri tarafından kurulmaya başlanmıştır. Özellikle 1950'lerde Amerikan telekomünikasyon şirketi AT&T'nin Long Lines şebekesinde kıta içi uzak mesafe iletişimi için yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Savaş'ın ardından televizyonun yaygınlaşması da radyolink erişimine olan talebi hızla güçlendirdi. AT&T iştiraki olan Bell Labs ve Western Electric'in geliştirdiği TDX teknolojisi 1946'da New York ile Bell Labs'ın yerleşkesinin bulunduğu Murray Hill arasında kurulan bir bağlantı ile test edildi. Sistem 1947'de New York ve Boston arasında da kuruldu, daha sonra TDX sistemi yeni geliştirilmiş olan TD2 sistemleri ile değiştirilmiştir.


    İkinci Dünya Savaşı'nın ardından takip eden Soğuk Savaş döneminde Almanya'da Batı Berlin'in haberlşme ve iletişiminin nasıl sağlanacağı bir sorun haline gelmişti çünkü Batı Berlin, SSCB kontrolünde kalan Doğu Almanya toprakları içerisinde kaldığından dolayı güvenli bir şekilde karasal hat tesis edilemiyordu. Bu sorunun üstesinden radyolink sistemleri kullanılarak gelindi. Batı Berlin'e kurulan radyolink sistemleri ile şehrin telefon, radyo ve teleziyon erişimleri sağlanmıştır.

    Ayrıca yine savaş sonundan itibaren başta NATO olmak üzere askeri haberleşme için uydu iletişimi geliştirilmesine rağmen 1980'lere kadar radyolink sistemleri yaygın biçimde kullanılmaya devam etmiştir.



    Mobil iletişim yukarıda gördüğümüz örneklerde olduğu ilk zamanlarda doğrudan kullanıcıya erişmeden yalnızca transit aktarımlar için kurumsal seviyede kullanılmıştır. Mobil iletişimin bireysel kullanıcılara doğrudan erişmesi 1940'ların sonuna doğru başlamıştır. Bu aşamada bireysel kullanıcılara sunulan erişim teknolojilerini analog ve sayısal olarak ikiye ayırmak mümkündür. 1940'ların sonundan 1990'lara değin erişim analog teknolojiler üzerinden sağlanmıştır. Bu analog teknolojiler için bir çok standart geliştirilmiştir, bu standartları topllamda hücresel olmayan ve hücresel sistemler olarak ikiye ayırarak hücresel olmayan sistemleri 0G, hücresel sistemleri ise 1G olarak tanımlamak mümkündür. Sayısal standartların (GSM, OFDMA gibi) geliştirilmesi ile büyük ölçüde küresel standartlar oluşmuştur.


    Analog sistemler ilk defa MTS (Mobile Telephone Service) adıyla AT&T iştiraki olan Bell Labs tarafından 17 Haziran 1946'da ABD'nin Missouri eyaletindeki St.Louis şehrinde kurulmuştur. MTS sistemi başlangıçta VHF spektrumunda çalışan klasik telefon şebekesine (PSTN) bağlı istasyonlar vasıtasıyla çalışan bir sistemdi. Kullanıcı terminali (günümüzde bu cep telefonlarımız oluyor) 36 Kg ağırlığında idi, servis yalnızca şehrin kalabalık meydanlarında 3 kanal olarak sunulmaktaydı daha sonra MTS sisteminin ardılı olacak IMTS sistemine ait spektrum da kullanılarak kapasite 32 kanala çıkartılmıştır. MTS temel olarak bazı eksikliklere sahipti ve performans zafiyeti gösteriyordu. Yayının VHF spektrumunda yapılması kullanıcı terminalinin iki istasyon arasında kaldığı durumlarda pazarit oluşturmaya yatkındı. Performans sorunları sebebiyle 1964'te IMTS (Improved Mobile Telephone Service) geliştirilerek MTS'in yerini almıştır.

    IMTS, VHF ve UHF spekturmunda çalışan, MTS'de olduğu gibi yine PSTN şebekesine bağlı olarak çalışan pre-cellcular bir sistemdir. IMTS, arada santral operatörü olmaksızın doğrudan arama gerçekleştirebiliyordu. Ayrıca çift yönlü çalışmayı da desteklediği için telefonun ucundaki her iki kişinin de aynı anda konuşması mümkündü. IMTS beklentinin üzerinde talep ile karşılaşmıştır bu sebeple AT&T müşteri sayısını 40 bin ile limitlemek zorunda kalmıştır. IMTS ile beraber kullanıcı terminalleri de ufalmıştır. IMTS baz istasyonu sahaları genellikle 40-60 mil çapında bir alanı kapsıyordu. Bu genişletilmiş menzil, hem büyük verici güçlerinden hem de daha yüksek anten yerleşiminden kaynaklanıyordu. Büyük şehirlerdeki IMTS baz istasyonlarında 7 veya 8 kanal bulunurken, kırsal istasyonlarda bir veya iki kanal vardı. Her telefon görüşmesi boyunca bir kanalın o görüşmeye özel olarak kullanılmaktaydı. Bu sınır nedeniyle bu sistemler hücresel sistemlere göre çok daha düşük kapasiteye sahipti ve tüm kanalların meşgul olduğu durumlar yaygındı. Daha büyük şehirlerde bu durum sınırlı sayıda eşzamanlı çağrı yapılmasını gerektiriyordu. Bu sebeple her aboneye bir arama ve kullanım talimatları verildi. Kullanıcı her istasyon değiştirdiğinde bu prosedürleri tekrarlamak zorundaydı. Bazı lokasyonlarda erişim yalnızca tek yönlü olarak gerçekleştirilebiliyordu bu sebeple kullanıcılar sırayla konuşmak zorundaydı, kullanıcı konuşmak istediği zaman telefon üzerindeki anahtara basarak konuşuyordu. Ayrıca görüşmeler şifrelenmiyor bu sebeple dinlenilebiliyordu.


    Avrupa'da ise 1952 yılında Batı Almanya'da A-Netz adlı, 1959'da Birleşik Krallık'ta Post Office South Lancashire Radiophone Service, 1966'da Norveç'te Televerket, 1971'de Finlandiye'de ARP, 1983'te Çekoslovakya'da AMR, 1972'de yine Batı Almanya'da B Netz şebekeleri kurulmuştur. Ayrıca 1963'te Sovyetler Birliği'nde Altai adlı şebeke kurulmuştur. Tüm bu şebekeler ABD'deki örnekleri gibi analog ve non-cellcullar/pre-cellcular sistemlerdi.


    1980'lere gelindiğinde non-cellcular/pre-cellcular sistemlerin yerini hücresel (cellcular) sistemler almaya başladı. İlk olarak Japon telekomünikasyon şirketi NTT, Tokyo'da 1G servisini hizmete soktu. Avrupa'da İskandinav ülkeleri, Hollanda, İşviçre ve Türkiye, NMT (Nordic Mobile Telephone) sisteini, Birleşik Krallık TACS (Total Access Communications System), Batı Almanya ve Portekiz C-450, Fransa Radiocom2000, İspanya'da TMA, İtalya'da RTMI sistemleri; Dünyanın geri kalanında ise ABD'de AMPS, Sovyetler Birliğin'de NTM, Japonya'da ise RTMI sistemleri kurulmuştur.


    1991'e gelindiğinde artık sayısal sistemler hizmete sunulmaya başlandı. Sayısallaşma ile birlikte standartlar sadeleşmiş ve standartizasyon artmıştır. Başlıca GSM, CDMAone (IS95), D-AMPS, CDPD, IDEN, PDC, PHS, CT2 standartları oluşmuş. Avrupa'da GSM, ABD, Avustalya ve Japonya'da CDMA genel kabul görmüş standartlar haline gelmiştir.


    Ülkemizde dünya eşzamanlı olarak radyolink sistemleri kurulmaya başlanmıştır. Mobil telefon hizmetleri ise ilk defa 1986 yılında PTT tarafından NMT (Nordic Mobile Telephone) sistemi üzerinden sunulmaya başlamıştır. Ülkemizde ilk sayısal mobil erişim ise 1994'te Turkcell'in GSM erişimi sunmasıyla başlamış, 2009'da 3G (UMTS/HSPA), 2016'da ise 4G (LTE) şebekeleri erişime açılmıştır.



    Araştırmanın konusu temel olarak 5G ekosistemi olsa da mobil haberleşmenin tarihine ve gelişimine özellikle detaylıca yer vermek istedim çünkü 5G'nin neden bir mobil nesil olmanın ötesinde bir ekosistemi ifade ettiğini anlamak için mobil iletişimin geçmişi hakkında bilgi sahibi olmak oldukça önemlidir. 4G (LTE) ile birlikte mobil iletişim IP tabanlı hale gelmiştir. Bu durum IMS (IP Multimedia Subsystem) servislerinin önemini arttırmış ve mobil iletişimin ana odağını ses iletişim olmaktan çıkartmış çoklu servislerin sunulabildiği NGN (Next Generation Networks) tabanlı bir yöne evrilmesine sebep olmuştur. 5G ile birlikte mobil iletişimin önündeki bir çok engel kalkacak ve daha olgun şebeke modelleriyle NGN şebekeler ile entegre olarak klasik telekomünikasyon hizmetlerinin ötesinde endüstrinin tmamnına hizmet eder bir hal alacak.


    5G ile birlikte Endüstri 4.0 da daha anlamlı bir kavram haline gelecektir. 5G ekosisteminde mobil radyo haricinde vazgeçilmez derecede önem arz eden yeni teknolojiler hayatımıza katılacak, bununla birlikte halihazırda 4G'de kullanılan bazı tamamlayıcı teknolojilerin ise önemi artacaktır. Bunları sayacak olursak, Slicing (dilimleme), Virtualization (sanallaştırma), Narrow Band (dar bant), low-latency (düşük gecikme), Software Defined Networks (SDN - Yazılım Tanımlı Ağlar), IPv6, IoT (nesnelerin interneti), AR/VR (Arttırılmış gerçeklik, sanallaştırılmış gerçeklik), Big Data (büyük veri), Data Mining (veri madenciliği), Smart Citiers/Premises/Homes (Akıllı şehirler/yapılar/evler), NGN (Next Generation Networks) kavramlarını sayabiliriz.


    Öncelikle silicing, SDN, IoT, virtualization ve NGN bu kavramların arasında daha öne çıkan ve temel altyapıyı oluşturan kavramlar arasında yer alıyor. günümüzde mobil şebekeye bağlı cihaz sayısı artmıştır, IoT ekosisteminin gelişmesi, akıllı ve kapalı fabrika konseptlerinin yaygınlaşması, otomasyon sistemlerinin mobilleşmesinin de etkisiyle şebekeye bağlı cihaz sayısı karşılaştırılamayacak derecede artacaktır. Mobil iletişim teknolojilerinde verinin iletim ortamı havadır. Hava ise kişiye ve client'a özel olarak ayrılamayacak bir kaynak olması sebebiyle tüm kişiler/client'lar tarafından ortak olarak kullanılmaktadır. Bu durum hava ortamını başka bir değişle frekans varlığını kıt bir kaynak olması sebebiyle çok daha önemli bir varlık haline gelmesine sebep olmaktadır. Eldeki kısıtlı olan frekans kaynağı ile tüm talebi karşılayacak şekilde erişim sunulabilmesi için eldeki frekans varlığının daha verimli şekilde kullanılması gerekmekte. Günümüzde (örneğin 4G'de) bir client şebeke ile iletişime halinde olsun veya olmasın veya iletilen verinin büyüklüğü fark etmeksizin eşit band genişliğini işgal etmekte. Ancak kimi client'lar örneğin IoT sensörlerinin büyük çata veri alışverişi bulunmamakla birlikte cep telefonları da her an eşit miktarda veri çekmemektedir. Slicing teknolojisi ile eldeki frekans varlığı dinamik olarak yönetilebilecek, her client'a ihtiyaç duyduğu miktarda band genişliği atanabilecektir. Yine şebekeye bağlı cihaz sayınından logaritmik ölçüde artacak olsa IPv6 kavramını da daha önemli hale getiriyor. Mevcutta yaygın olarak kullanılan IPv4 kısıtlı sayıda IP varlığı barındrımakta, günümüzde dahi IPv4 varlığı tükenmiş durumda, bunun önüne geçebilmek için CGN havuzları denilen ortak IP havuzları oluşturulmaktadır ancak birden fazla client'ın aynı IP'yi kullanması, daha doğru bir ifadeyle public yani dışarıdan erişilebilen bir IP yerine local yani dışarıdan erişilemeyen IP kullanılması IoT ekosistemindeki her unsurun iletişimini zorlaştıracak ve güvenliği önemli ölçüde tehdit edecektir, IP varlığı sorununun kesin çözümü içinse IPv6 protokolüne geçiş öngörülmektedir. Slicing, IoT ve IPv6 kavramlarının oluşturduğu ekosistemin maliyet etkin şekilde yönetilebilmesi, ayrıca sunulan hizmetlerin ve toplanan verilerin çeşitlendirilip big data ve data mining süreçlerine dahil edilebilmesi için sanallaştırma oldukça önemlidir. Sanallaştırma sayesinde çekirdek şebeke fonksiyonlarının önemli bir kısmı tek bir merkezde toplanabilecek hatta bulut üzerinde gerçekleştirilebilir hale gelecektir.

    Gerçek zamanlı sistemlerin, üretim tesislerinde ve tıp sektöründe kullanılan hassas cihaz ve sensörlerin minimum hata ve minimum gecikme ile çalışabilmesi için 5G ile birlikte hayatımıza girecek olan low-latency kavramının önemini gösteriyor.

    Tüm bu kavramlar dikkat edilirse birbirleri ile ilişkili ve birlikte değerli hale gelen kavramlardır, daha geniş sınırlara sahip bir ekosistem çizersek karşımıza bu aşamada SDN ve NGN kavramlarını çıkıyor. SDN temelde slicing ve sanallaştırmaya dayalı olarak şebekelerin akıllanıp daha çevik, yönetilebilir bir hale gelmelerini sağlıyor ayrıca yapay zeka uygulamaları ile desteklenerek bir çok refklesin otomatik olarak karşılanabilmesine olanak sağlıyor. NGN ise tüm bu ekosistemin çalışabilmesi için en dışarıda duran kavram olarak karşımıza çıkıyor. Tüm şebeke unsurlarının IP tabanlı çalışması, fiber bağlantılarla düşük gecikmeli ve yüksek kapasiteli erişim sunulabilmesi NGN şebekelerin gelişmesiyle mümkün olacaktır.



    Genel olarak 5G ekosistemi ylanızca teknik fırsatlar oluşturmamakta, ayrıca sosyal faydalar sağlayıp çeşitli de sosyal risklere gebedir. 5G'nin temel olarak teknik ve sosyal açıdan fayda ve risklerini analiz edelim.


    Her şey teknik değil. Önümüzdeki en büyük engel regülasyonlar. Burası karışık ve uzun bir konu. Öncelikle en önemli regülasyon, frekans tahsis ihalesi. Bilmeyenler için kısaca izah edeyim, mobil operatörlerin her biri farklı bir frekans aralığından yayın yapabilir ancak hangi operatörün hangi aralıktan yayın yapacağının belirlenmesi için kamu ihale açarak elindeki spektrumu satar (yani havayı 

    ) hem de operatörlere kullanıcılacak mobil nesil için lisans satar. Operatörler de bu spektrum içerisinde yer kapmak için ihalede yarışırlar. Ülkemizdeki en son ihale Ağustos 2015'te 4.5G için yapılan frekans tahsis ve yetkilendirme ihalesi oldu. Operatörler ihale sonunda kamudan 3.96 milyar EUR değerinde frekans satın aldılar. Bu çok yüksek bir bedel. Nitekim operatörlerin o dönemki mevcut finansalları bu bedeli ödemeye yetmeyeceği için borçlanma yoluna gittiler. 2015'i takip eden yıllarda Lira'nın hızlı değer kaybı borçlarının büyük kısmı yabancı para cinsinden olan operatörleri gerekli korunma işlemleri yapılıncaya değin epey bir hırpaladı, epey zarar kaydetmelerine sebep oldu. Bugün ise 2015'e kıyasla çok daha elverişsiz bir ekonomik ortam mevcut. Ayrıca operatörler finansallarını kur riskinden arındırmak için hedge oranlarını epey kıstılar, katiyen borçlanmak istemeyeceklerdir. Devlet ise ihaleyi yapsam da ballı paraları cebe indirsem hesabı yapıyorsa burada iş tıkanmış oluyor. Operatörler bir daha böyle maliyetli bir ihale sürecinin içerisinde yer almak istemiyorlar en azından kısa vadede. Bu sebeple farklı senaryolar, farklı lisanslama modelleri gündeme geliyor. Nasıl bir orta yol bulunacak artık hepimiz görürüz ilerleyen süreçte.


    Regülasyon kapsamındaki diğer bir husus ise devletin yerlilik oranı inadı. Telekom'un iştiraki Argela, Netaş ve Aselsan ULAK Haberleşme A.Ş. ünvanlı bir şirkete sahipler. ULAK 2013'te yerli mobil haberleşme donanımları üretilmesi amacıyla kurulmuş bir şirket. Şuan 4G için BBU olsun, RRU olsun üretiyorlar hatta core sebeke için ÇINAR adlı bir SDN ürünleri de var aynı Argela'nın ProgRAN'ı gibi. Amiyane tabirle şuan ULAK, sıfırdan bir baz istasyonu üretebiliyor. Hatta Gümüşhane'de Telekom'un tüm sahaları ULAK istasyonlarından oluşuyor. Ancak burada hem teknik hem de ticari açıdan iki ayrı risk var. İlki ULAK haliyle bir Huawei kadar, Ericsson kadar know-how'a, teknolojiye sahip olmadığı için ULAK'ın performansı rakiplerine kıyasla daha düşük, bu sebeple operatörler mümkün mertebe ULAK tercih etmek istemiyorlar, ULAK daha çok kırsalda ve Evrensel Hizmet Fonu sahalarında kullanılıyor. İkincisi ise ULAK'ın hissedarlarından birisi Aselsan, ne var bunda diyebilirsiniz. Uluslarası pazarda hem tamamen kamu sahipliğinde hem de askeri teknoloji üreten bir şirket ULAK hissedarlarından birisi olduğu için ULAK'a çekince ile bakılıyor buna ülkemizin dış dünyadaki imajını da ekleyerek hesap edin, telco'lar ikinci bir Huawei krizi istemeyeceklerdir.

    Bu iki sorun ULAK yeterince hızlı gelişmesine engel, devlet ise görece yüksek bir yerlilik oranına ulaşılmadan 5G'nin kullanıma açılmasını istemiyor, operatörler ise bir an önce hizmet vermenin derdinde. Bence operatörler haklı. Bu da süreci zorlayan başka bir konu.


    Gelelim diğer bir hususa. Huawei. Önce yanlışları düzeltmek isterim. Öncelikle Huawei engellenmeseydi şuan dünyanın her yerinde 5G olur muydu? Kısmen haklı, kısmen haksız bir söylem. Evet Huawei BAN 5G'ye dönüşüm sürecini bir miktar uzattı ve maliyetleri uçurdu ancak doğrudan 5G'ye geçişi 5 sene geciktirdi demek de haksızlık olacaktır çünkü Nokia'nın da Ericsson'ın da 5G ürünleri halihazırda mevcut. Huawei meselesine forumda genelde ABD'nin ticari hilesi olarak bakılıyor bu çok da doğru bir söylem değil aslında, yani haklılık payı olabilir ancak işin daha derinine odaklanmak gerekiyor. Öncelikle Huawei 5G konusunda doğrudan ABD'li şirketlerin rakibi değil çünkü RAN yani baz istasyonu kısmında büyük ölçekli bir ABD'li şirket yok. RAN pazarı dünyada ekseriyetle 3 şirketin elinde. Huawei, Ericsson ve Nokia. Ericsson ile Nokia Avrupalı şirketler. Ee tabi Huawei yalnızca RAN ürünleri üretmiyor. DSLAM'ından core router'ına dek üreten bir şirket, bu alanda ABD'li şirketler ile rekabet içinde. Ancak burada dikkate değer bir husus var. Çin otokrasi ile yönetilen anti-demokratik bir ülke. Huawei ise RAN konusunda Ericsson ve Nokia'dan epey ileride performans açısından fiyat açısından da daha ucuz, hakeza diğer network ürünlerinde de fiyat avantajı bariz. Yani dünyadaki devlet için, şirketler ve bireysel kullanıcılar için Huawei'yi tercih etmek için epey fazla sebep mevcut. Huawei eğer telekomünikasyon sektöründe ağır bir piyasa hakimiyeti kurar ise Çin devleti ve Çin Komünist Partisi ile organik ilişkileri olduğuna dair kuvvetli şüphelerin olduğu bir şirket dünya için çok büyük bir politik tehdit oluşturabilir. Ben ABD'nin Huawei ambargosunun altında yatan motivaayonun bu olduğuna inanıyorum.


    Peki Huawei krizi bizim ülkemizi ve 5G sürecini nasıl etkileyebilir? Öncelikle Huawei tehdidini teknik açıdan ikiye ayırmak gerekli. Erişim altyapısı ve core network. Erişim altyapısı son kullanıcı ile iletişime gecen son kısımdır. Mesela evlerimizde kullandığımız DSL internet için DSLAM, FTTH internet için OLT, mobil internet içinse baz istasyonlarını örnek verebiliriz. Core network ise adından menkul olduğu üzere kullanıcı doğrulamalarının yapıldığı, IP tanımlandığı, internet, tv, ses gibi hizmetlerin sunulduğu asıl cihazlardan oluşur. Huawei krizinde asıl endişenilen husus core network kısmı. Erişim kısmında bu kadar büyük bir endişe yok çünkü iddia edilen casusluk faaliyetlerinin bu seviyede gerçekleşmesi daha zor. Ülkemizde Huawei'nin hem erişimde hem de core'da en büyük kullanıcısı Turkcell. Sabit tarafta eski kurulumlar hariç hep Huawei. Mobilde de Marmara bölgesi haricinde tamamen Huawei kullanıyorlar. Core'da da Huawei'yi ağırlıkla kullanıyorlar yanlış bilmiyorsam. Vodafone mobilde tamamen Huawei, sabit erişimde Nokia kullanıyorlar (görsüklerim, Nokia dışında kullanıyorlar mı emin değilim), core'da ise onlarda da Huawei ağırlıkta bildiğim kadarıyla. Türk Telekom ise diğerlerine göre daha dengeli kullanan operatör, Huawei'yi oran olarak da en az kullanan onlar. Sabitte ve mobilde ağırlıklı olarak Nokia kullanıyorlar bununla birlikte ZTE ve Huawei de kullanıyorlar. Core'da da Avrupalı ve ABD'li üreticiler bildiğim kadarıyla ağırlıkta. Mevcut durum bu şekilde.

    Ülkemizde henüz Huawei BAN yok. Gelir mi? Gelebilir de, gelmeyebilir de, bu biraz ülkemizin politik eğilimiyle de alakalı olacaktır. Şayet olası bir Huawei BAN, yalnızca yeni şebekeleri ve core şebekeyi değil erişim şebekesini de kapsayacak şekilde geriye dönük şekilde yapılırsa aynı İngiltere'de olduğu gibi, böyle bir durumda ülkemiz için içinden çıkılamaz bir sorun oluşması yüksek bir ihtimal. Bir ihtimal Telekom yüksek bir maliyeti göze alarak Huawei'yi şebekesinden çıkartabilir ancak devlet desteği olmadan böyle büyük bir maliyetin altından kalkmak epey zor. Turkcell ve Vodafone'un ise Huawei'yi şebekesinden kısa ve orta vadede çıkartabilmesi ise neredeyse imkansız.

    Yani Huawei BAN gelecekse bunun bir yol haritası kesinlikle olmalı.

    Bir de işin diğer yüzü var. Huawei kullanmak, en azından çekirdek şebekede/omurgada Huawei kullanmak gelecekte bir takım politik risklere gebe. Özellikle ABD'nin Huawei kullanmaya devam eden şirketlere olası bir yaptırım kararı alması şebekeden Huawei'yi çıkarmaktan çok daha maliyetli olacaktır.


    Riskleri ve regülasyonu bitirdik. Bu aşamada akıllara şu soru gelecektir. "Madem bu kadae regülasyon var, bu kadar sorun ve risk var. O zaman neden 5G'de bu kadar ısrarcıyız, 5G'yi değerli kılan nedir, her şey Speedtest'te yüksek hızlar görmek, Instagram'da sörf yapmak için mi?" Cevap hayır ama öncelikle evet 5G son kullanıcı için çok da önemli değil. 5G son kullanıcı için çok önemliymiş gibi pazarlanıyor ama aslında 5G'nin değer katacağı alan endüstri. 5G'yi diğer nesillerden ayıran önemli bir nokta var. 5G yalnızca bir mobil nesil değil, ayrıca bir ekosistem. IoT, silicing, narrow band, sanallaştırma, arttırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, big data, işletme/fabrika içi kapalı ağlar, düşük gecikmeli otomasyon sistemleri hayatımıza 5G ile giriyor, aslında daha doğru bir ifadeyle bu kavramlarını hepsi 5G ile birlikte gelmiyor ama 5G ile birlikte anlam kazanıyor. Özellikle silicing, narrow band ve sanallaştırma hem operatörlerin işletme maliyetlerini düşürecek hem de Huawei krizi gibi riskleri azaltacak. Ayrıca bu teknolojiler telekomünikasyon sektörü dışında da önemli bir kullanım alanı bulacak.

    Son kullanıcı tarafında ise hayatımızda çok şey değişmeyecek. FWA yani Turkcell Superbox gibi ürünler için daha büyük bir genişleme alanı açılacak. 4G'de bir baz istasyonunun air capacity denilen yayın kapasitesi (network kapasitesi ile karıştırılmamalı, istasyonun fiberle beslenip beslenmemesiyle bir alakası yok) en iyi koşullarda genellikle 2Gbps'i geçemiyor, çoğunlukla ise istasyonların air capacity'leri 500-600Mbps'ler seviyesinde. Mobilde işin doğası gereği tüm bu air capacity o istasyona bağlı tüm kullanıcılara tarafından ortak kullanılır, bu da düşük air capacity sebebiyle 4G'de FWA çok da verimli değil. 5G ile beraber air capacity (4G spektrumunu kullanan DSS hariç) 10Gbps'leri aşacak 20Gbps'ler bile görülebilir hale gelecek. Bu da FWA ürünlerini daha mantıklı ve verimli hale gelecek. Ancak 5G'nin de en azından şimdilik sabit interneti ikame edemeyeceğini belirtmek de gerek.

























    =============

    International Conference on Antenna Theory and Techniques, 21-24 April, 2015, Kharkiv, Ukraine pp. 254-255

    Radio News . Cilt 8, Sayı 2. New York: Radio Science Publications. s. 107–109

    Short Wave Craft. Cilt 6, Sayı 5. New York: Popular Book Co. Eylül 1935. s. 262, 310. 

    Popular Mechanics. Hearst Magazines. Şubat 1985. s. 87

    http://www.wb6nvh.com/MTSfiles/Carphone1.htm, Erişim Tarihi 14.12.2021

     corp.att.com. AT&T Intellectual Property. 2011

    elektrik mühendisliği, 430. sayı, nisan 2007




    http://www.slyusar.kiev.ua/all/zeitschriftfrele16.pdf

    https://en.wikipedia.org/wiki/Microwave_transmission

    https://tr.wikipedia.org/wiki/GSM

    https://en.wikipedia.org/wiki/Nordic_Mobile_Telephone

    https://en.wikipedia.org/wiki/AMR_radiotelephone_network_(Czechoslovakia)

    https://en.wikipedia.org/wiki/B-Netz

    https://en.wikipedia.org/wiki/Autoradiopuhelin

    https://en.wikipedia.org/wiki/Autotel

    https://en.wikipedia.org/wiki/Advanced_Mobile_Telephone_System

    https://en.wikipedia.org/wiki/MTD_(mobile_network)

    https://en.wikipedia.org/wiki/OLT_(mobile_network)

    https://en.wikipedia.org/wiki/Altai_(mobile_telephone_system)

    https://en.wikipedia.org/wiki/Autoradiopuhelin

    https://en.wikipedia.org/wiki/Improved_Mobile_Telephone_Service

    https://en.wikipedia.org/wiki/St._Louis

    https://en.wikipedia.org/wiki/Mobile_Telephone_Service

    https://en.wikipedia.org/wiki/Mobile_radio_telephone




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ö1f1 -- 11 Aralık 2021; 0:14:42 >




  • Deneme

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 5G'nin neden 2021'de hayatımıza giremediğini dilim döndüğünce açıklamak isterim.


    Öncelikle ifade etmek isterim ki şuan operatörler 5G yayınlarına başlamaya hazırlar. 5G'nin hayatımıza girmesinin önündeki engeller ağırlıkla regülatif konulardan oluşmakta.


    Öncelikle teknikten başlamak isterim. Teknik olarak şuan operatörler 5G'ye hazırlar. Yarın başlıyoruz denirse yarın yarın yayınlar başlayabilir. Fiber 5G için önemli bir etken ancak yayının verilmesine engel değil lakin ben 5G'de en azından şu aşamada fiberle alakalı büyük bir sorun yaşanacağını düşünmüyorum. Şuan Türk Telekom'un 4.5G baz istasyonlarının yaklaşık %45'i fibere bağlı (kabaca 10 bin baz istasyonu ediyor). Vodafone'da bu oran %18 civarında. Turkcell ile alakalı bir veriye sahip değilim ancak Telekom ile Vodafone arasında bir oranda olduğunu tahmin ediyorum. Evet bu oranlar belki bazılarımız için yetersizmiş gibi gözükebilir ancak fibersiz istasyonların önemli bir kısmı hızla fiberlenebilir. Zaten Türk Telekom kırsaldaki çok sapa sahalar haricinde istasyonları fiberle beslemek konusunda büyük bir zorluk çekeceğini düşünmüyorum. Zaten ülkemizdeki sokakların %90'ında Telekom'un fiberi mevcut, şehir içlerinde problem yaşamaları da oldukça zor. Burada önemli olan nokta Turkcell ve Vodafone'nun ne yapacağı.


    Turkcell şuan fiber ağını geliştirmeye çalışıyor. 81 ilde fiberleri mevcut ancak şuan için 24 ilde fiber erişim şebekeleri mevcut. Fiber erişim şebekelerinin bulunduğu şehirler önemli bir problem arz etmemekte ancak fiber erişim altyapılarının bulunmadığı şehirlerde belki istasyonları fiberlemekte zorluk çekebilirler. Vodafone'nun zaten fiber erişim şebekesi çok az şehirde bulunmakta. Şimdi bu noktada Turkcell ve Vodafone'nun bir seçim yapması gerekiyor. Kendi fiberleri ile erişemedikleri istasyonları ya Türk Telekom'dan kiralama yaparak fiberleyecekler ya da radyolink ile besleyecekler. Bu noktada bir parantez açmak istiyorum. Türk Telekom fiberini baz istasyonları için diğer operatörlere de açıyor, hatta bu sene içerisinde kiralama tarifesinde önemli bir indirime gidildi. Telekom'dan fiber kiralama konusu oldukça açık, tamamen tercih meselesi. Kararsızlık yaratacak olan kısım radyolink. Bilmeyenler için kısaca açıklayayım. Günümüzde bir baz istasyonunu şebekeye bağlamak için genel olarak 3 farklı seçeneğiniz vardır.

    1) Fiber

    2)Radyolink

    3)Vsat (uydu erişimi, çok nadir ve gerçekten ipe sapa gelmez sahalarda kullanılır, performansı çok düşüktür. Bu seçeneği yok bile sayabiliriz)

    Radyolink teknolojisi adından menkul olduğu gibi kablosuz bir iletişim teknolojisi. Baz istasyonlarında gördüğünüz davula benzeyen antenler radyolink antenleridir. Fibere göre en önemli dezavantajı kapasitesinin daha düşük olmasıdır. Bugün fiberle PON (pasif) şebekede 2.5Gbps'den 100Gbps'e kapasiteler sağlanabiliyor. Aktif ethernet şebekede zaten WDM ile tbps seviyesindeki kapasitelere dahi ulaşılabiliyor. Radyolink teknolojisi ise yeni yeni Gbps seviyeye erişiyor ayrıca fibere göre daha yüksek gecikme, olumsuz hava koşullarından etkilenme gibi dezavantajları da var.

    5G'de temel olarak Avrupa'da şuan iki farklı yayın tipi göreceğiz. Stand Alone (yakın gelecekte fazla göremeyeceğiz) / Non-Stand Alone 4.5G'den bağımsız spektrumda çalışacak olan 5G yayını, Avrupa'da yaygın olarak N77-N78 bandından yayınlar olacak (3500Mhz), bu ilk yayın tipi. Diğeri ise 4.5G ile aynı spektrumu paylaşacak olan 4.5G istasyonları üzerinden yapılacak olan DSS (Dynamic Spectrum Sharing) yayınları. DSS sayesinde 4.5G baz istasyonlarında neredeyse hiç bir değişiklik yapmaksızın yazılımsal müdahale ile 4.5G bandlarından 5G yayını yapılacak. DSS teknolojisi günümüzde 4.5G'de de kullanılmakta. Hatta ülkemizde Vodafone bunu oldukça yaygın bir şekilde kullanmakta 2G ve 3G döneminden kalma istasyonlarında donanımsal değişiklik yapmaksızın 4.5G yayını yapmakta. Eee ne güzel değil mi, maliyet az, her yerde de 4.5G baz istasyonu bulunduğu için zorlanmadan her yerde kapsama sağlanır değil mi :) İşte işin içindeki bit yeniğini açıklıyorum. DSS'de 4.5G'ye ait bandlardan yayın yapılacağı için bu bandların bir kısmı kırpılarak 5G'ye ayrılacak. Şöyle örnekleyeyim. Şuan 4.5G spektrumu 6 şeritli bir otoban, biz otobanın 2 şeridini 5G için ayırdık, geriye kalan 4 şerit 4.5G olarak devam edecek. Ne oldu şimdi hem 5G'ye çok az şerit verebildik hem de bu sırada 4.5G'in şerit sayısını azalttık. Yani DSS hem 5G'yi yüksek performansla kullanmamıza engel oluyor hem de 4.5G'nin performansını düşürüyor. Peki uzun uzun DSS konusunda girdik de neden? Radyolink diyorduk devam edelim. Demiştik ya 5G'de temel olarak 2 tane yayın tipi olacak diye. DSS ile yayın yapacak baz istasyonları için önemli bir sorun yok onları radyolink ile de beslemeye devam edebilirler ancak N77-78 yayını yapacak baz istasyonlarını fiberle beslemek şart çünkü bu istasyonlar 10Gbps, 20Gbps hatta 40Gbps gibi kapasitelere ihtiyaç duyuyorlar. Eğer bu istasyonları radyolink ile beslemeye çalışırlarsa ciddi darboğazlar yaşanması pek muhtemel. İşte bu nokta Turkcell ve Vodafone'nun yol ayrımına geldikleri nokta olacak ya istasyonları Telekom'dan fiber kiralayarak besleyecekler ya da düşük performansı göze alıp radyolink ile besleyecekler. Ben Turkcell'in yaş tahtaya basmak isteyeceğini zannetmiyorum, kendi fiberi ile erişimediği istasyonlar için Telekom'dan fiber kiralayacaktır ancak Vodafone nasıl bir yol izler net konuşmam mümkün değil.

    Ancak bütün bu teknik laf kalabalığını bir kenara bırakırsak teknolojik ve teknik açıdan 5G yayınlarının başlamasının önünde önemli bir engel yok. Fiber gerekirse Telekom'dan kiralanarak çözülebilir.


    Gelelim yazımızın önemli kısmında. Neden hala 5G hayatımıza girmedi?


    5G yayınlarının başlayabilmesi için operatörlerin BTK tarafından yetkilendirilmeleri gerekiyor. Ayrıca DSS harici yayın yapabilmek için yeni spektrumların operatörlere tahsis edilmesi gerekiyor. Bu amaçla kamu tarafından yetkilendirme ve frekans tahsis ihalesi gerçekleştirilmesi lazım ki 5G yayınları resmen başlasın. "Ne var ki bunda, ihaleyi yapsınlar işte" diyebilirsiniz ancak ortada büyük bir sorun var. 4.5G için Ağustos 2015'te yapılan "LTE/IMT Yetkilendirme ve Frekans Tahsis İhalesi"nde operatörler devlete frekanslar için kabaca 3 Milyar EUR ödediler. Elbette bu denli yüksek finansmanı operatörler tamamen özkaynaklarından oluşturamadıkları için kredi kullanmak zorunda kaldılar. Bu krediler de haliyle yabancı para cinsindendi. Ancak istikrarsız Lira sebebiyle şuan operatörlerin finans stratejisi borçluluk oranlarını oldukça düşük tutmak ve mevcut borçları korunma işlemleri (çapraz kur takası ve nakit ile) uygulayarak döviz riskini azaltmak. Yani bu demektir ki operatörler şuan kesinlikle borçlanmak istemiyorlar. İş bu noktada şuraya varıyor. Operatörler şuan kesinlikle 4.5G ihalesi gibi yüksek maliyetli bir ihaleyi kaldıramaz. Ancak kamu da bu ihaleyi bir finansman kapısı olarak görüyor. Bu noktada nasıl bir yol izleneceği meçhul. Operatörler ile kamu bu noktada uzlaşmalı. Uzlaşma ne kadar gecikirse ihale de o kadar gecikir. Olayın ciddiyetini anlatmak için bir örnek vereyim. Brezilya'da 5G ihalesi 8.5 milyar USD civarı bir bedele ulaştı.


    5G'nin önündeki bir diğer engel ise kamunun yerlilik oranı konusundaki endişeleri. Ülkemizde şuan Ulak ve Gtent 5G baz istasyonları üretmeye çalışan firmalar. Ancak yerlilerin performansı haliyle düşük ve operatörler bunları kullanmaya pek de hevesli değiller. Ancak kamu da yerli ürün kullanımı konusunda bence yüksek oranlar istiyor. Bu da bir başka uzlaşmaya gidilmesi gereken sorun.


    Geldik 5G'nin önündeki diğer bir engele. Huawei krizi. Şuan Avrupa ve dünyanın geri kalan kısmında baz istasyonu üreten temelde 3 firma mevcut. Elbette bizim Ulak gibi başka firmalar da var ama adlarını anmaya bile değmez.

    1)Ericsson

    2)Nokia

    3)Huawei

    Huawei rekabette Ericsson ve Nokia'ya karşı ezici bir avantaja sahip. Performansı çok daha yüksek ve çok daha ucuz. Ancak uzjn uzadıya girmeyeceğim herkes az çok aşinadır Huawei ambargosuna. Avrupa'da tek tek Huawei balanıyor. Türkiye'ye de banlanması için baskılar yapılıyor. Bizde de banlanırsa hiç şaşırmayacağım. Üstelşk, ben hukuki yanını iyi bilmiyorum ama Türkiye Huaeei BAN kararı almasa dahi ABD'nin Huawei kullanmaya eden şirketler in alacağı olası bir yaptırım kararı ihtimali bile Huawei kullanmamak için oldukça geçerli bir sebep. Ülkemizde de Huawei mobil şebekede kullanılan en yaygın marka. Turkcell'in Marmara bölgesi haricinde Ulak sahaları saymazsak tamamen Huawei. Vodafone tamamen Huawei. Ülkemizde Huawei'yi en az tercih eden operatör Türk Telekom ancak onların şebekelerinin kayda değer kısmı Huawei. (Ek bilgi Telekom ağırlıkla Nokia kullanmakta). Kısacası Huawei krizi nereye evrilecek, ülkemizde de Huawei BAN gelecek mi? Bu sorular da 5G'nin önündeki engellerden.


    Elimden geldiğince 5G'nin ülkemizde hayata geçmesinin önündeki engelleri izah etmeye çalıştım. Umarım faydalı olmuştur.





  • @beko64 Hocam PM alma seçeneğiniz deaktif. O sebeple PM atamıyorum. Ayarı açarsanız PM gönderebileceğim. Sorunuzla alakalı ise:


    Merhaba hocam,

    Hocam bir sorayım bakalım biizm gruplara sorun yaşayan var mı gönderip. Aslında bir şikayet oluşturarak deneme yapmak istedim ama oluşturulan şikayet sonradan iptal edilebiliyor mu bilmiyorum, deneyip sistemi gereksiz yere meşgul de etmek istemiyorum açıkçası.

  • CELL MAPPER KURULUM ve AYAR REHBERİ


    Adım 1) Kurulum #1


    Android için: https://play.google.com/store/apps/details?id=cellmapper.net.cellmapper adresinden, Huawei cihazlar için: https://appgallery.huawei.com/#/app/C102093103?appId=C102093103 adresinden Cell Mapper uygulamasını telefonunuza indiriniz.



    Adım 2) Kurulum #2


    Uygulamayı açın. Ana ekranda ekranın üst kısmında "GPS", "Yükleme", "Hesap", "Kaydetme" butonları bulunmaktadır. Hesap butonuna basınız.


    ATÖLYE



    Adım 3) Kurulum #3


    Hesap butonuna bastıktan sonra aşağıda beyaz bir bar açılacaktır. Buradan "Kayıt Ol" yazısına basınız.


    ATÖLYE



    Adım 4) Kurulum #4


    Tarayıcı açılacak, açılan sayfada gerekli bilgileri girerek kayıt olunuz.


    ATÖLYE
    ATÖLYE
    ATÖLYE



    Adım 5) Kurulum #5


    Kayıt olduktan sonra Cell Mapper uygulamasına geri dönünüz. Açılan barda oluşturmuş olduğunuz kullanıcı adı ve parolanızı girin ve "Giriş" butonuna basınız.


    ATÖLYE


    Giriş yaptığınızca "Hesap" butonu yeşil renge dönecektir. "Oturum Açıldı" iletisi ekrana gelecektir.


    ATÖLYE



    Adım 6) Ayarlar


    Ekranın sol tarafındaki üç çizgiye basınız ve sol çekmeceyi açınız.


    ATÖLYE


    ATÖLYE


    Açılan çekmeceden "Ayarlar" butonuna basınız. Ayarlar sayfası açılacaktır.


    ATÖLYE


    Açılan ayarlar sayfasındaki ayarları aşağıdaki şekilde yapınız.


    ATÖLYE


    ATÖLYE


    ATÖLYE


    "Minimum Kayıt Aralığı" yazısına basınız. 5 olan değeri silip, 1 ile değiştiriniz.


    ATÖLYE


    ATÖLYE


    ATÖLYE


    ATÖLYE


    ATÖLYE


    Adım 7) Veri Toplama ve Yükleme #1


    Ayarlardan çıkınız. Ana ekrana dönünüz. Ana ekranda "Kaydetme" butonuna basınız. Butona bastığınızda rengi yeşile dönecek ve Cell Mapper veri toplamaya başlayacaktır.


    ATÖLYE


    ATÖLYE


    Hartilamayı bitirmek istediğiniz zaman "Kaydetme" butonuna tekrar basınız. Butonun rengi kırmızıya dönecektir. Aşağıya veri toplamanın durduğunu ifade eden yeşil renkli bir bar çıkacaktır.


    ATÖLYE



    Adım 8) Veri Toplama ve Yükleme #2


    Topladığınız verileri haritaya aktarmak için sol üst köşedeki üç çizgiye basarak sol çekmeceyi açınız ve "Yükleme ve İstatistikler" yazısına basınız.


    ATÖLYE


    Açılan pencerede topladığınız veriler "Yüklemek için toplam puan" kısmında gözükür. Sağ üst kısımdaki ok işareti butonuna barak verileri haritaya yüklemeye başlayabilirsiniz. Yükleme tamamlandığında yüklemenin tamamlandığına dair bir ileti ekrana çıkacaktır. Yükleme esnasında hata iletisi almanız halinde ok işareti butonuna tekrar basarak verileri yüklemeye devam edebilirsiniz.


    ATÖLYE



    Adım 9) Çıkış


    Uygulama ile işiniz bittikten sonra sol çekmecenin en alt kısmındaki çıkış yazısına basarak çıkış yapmayı unutmayınız. Çıkış butonunu kullanmadan uygulamayı kapatırsanız uygulama arka planda çalışmaya devam edecek ve şarjınızı harcayacaktır.



    SON




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ö1f1 -- 18 Ocak 2022; 2:48:55 >




  • Ö1f1 kullanıcısına yanıt

    Hocam anladım açayım pm yi.Valla çok iyi olur 2 - 3 gündür şikayet oluşturamıyorum.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • beko64 kullanıcısına yanıt
    Hocam sordum başkaları da oluşturamamış. Sorun var sistemde muhtemelen.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ö1f1 kullanıcısına yanıt

    Peki hocam çok teşekkür ederim.

  • Oppo A15 CA yok, 4.5G bütün bandlar açık. B20, B7 falan hepsi var.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • ATÖLYE


    ATÖLYE


    ATÖLYE



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ö1f1 -- 30 Ocak 2022; 15:48:29 >




  • Points

    1.304.502 TT

    3.232.552 TCLL

    1.434.467 VDF


    Towers

    2.286 TT

    2.665 TCLL

    1.699 VDF


    Located Towers

    324 TT

    682 TCLL

    186 VDF

  • -FR DLCI

    -ATM VCI

    -CPE

    -ATM PVC

    -ATM Trunk Bağlantıları

    -7670 RSP

    -7470 MSP

    -STM-1/4 ATM

    -Huawei NE40

    -Nokia 7750 SR-12

    -TDM

    -Soft Switch

    -Switching Array

    -Akıllı Servis Sunucuları

    -Trunk Gateway

    -Trunk Module

    -User Access Module

    -User Access Gateway

    -SS7 Signalling Gateway

    -Signaling Module

    -FTA

    -LAC + LNS (SSG)

  •  [b]Türk Telekom 2Ç'21 SONUÇLARI ve ANALİZİ[/b]




    Bu çeyrekte finansal gelişmelerin, iştiraklerin ürünlerinin, operasyonel performansın öne çıktığı bir çeyrek oldu. Türk Telekom Grubu, 3Ç'21'de yıldan yıla %374 artışla 2 Milyar TRL net kar elde etti. 

    Net kardaki artış temel olarak artan faaliyet karı ve 7326 sayılı kanunun 11. maddesi uyarınca sabit varlıkların yeniden değerlenmesine imkan sağlaması sayesinde elde 

    edilen önemli miktardaki ertelenmiş vergi gelirinden kaynaklandı. 


    Finansallara göz atacak olursak, Grup 3Ç'21'de yıllık bazda %17,3 artış ile 8.6 Milyar TRL konsolide gelir etti. FAVÖK yıllık bazda %23 artışla 4.3 Milyar TRL'ye ulaştı. FAVÖK Marjı ise yıllık bazda 2.4yp artışla %49.6'e ulaştı. Faaliyet karı ise yıllık bazda %28.2 artışla 2.737 Milyar TRL'ye ulaştı. Faaliyet karı marjı ise yıllık bazda 2.7yp artışla %31.7 olarak gerçekleşti. Gelir büyümesindeki performansında lokomotifi yine sabit segment oldu. Sabit segment gelirleri yıllık bazda %29 artış gösterdi. Mobil segment gelirleri ise 3Ç'21'de beklenti üzerinde büyümesi göstererek %17 büyüme gösterdi. 

    Borçluluk seviyesi 0.96x'e düşerek Ç den beri en düşük seviyesine ulaştı. Ayrıca 3Ç'21'de net açık döviz pozisyonu +58 Milyon USD olarak gerçekleşti. Dikkate değer bir veri olarak Lira'daki olası %10'luk bir değer kaybının finansallara olan etkisi +1 milyon TL; %10'luk değerlenmenin ise +111 milyon TL olarak gerçekleşmekte. Net kar yıllık bazda %374 büyüme ile 2.050 Milyar TRL olarak gerçekleşti. Net kar performansında belirleyici olarak artan faaliyet karı ve 7346 sayılı kanunun 11. maddesi uyarınca sabit (amortismana tabi taşınmaz) varlıkların yeniden değerlendirilmesine imkan sağlaması sayesinde elde edilen önemli miktardaki ertelenmiş vergi gelirinden kaynaklandı. Ayrıca yıllık bazda elden edilen net kar büyümesinde 3Ç'20'deki elverişsiz kur hareketlerinin finansallara olan etkisi de oldukça etkili oldu. Bu noktada korunma önlemlerinin etkisi oldukça büyük. Geçen yılın aynı döneminde (3Ç'20) çeyreksel bazda USD/TRL paritesi %14.1; EUR/TRL paritesi ise %18.4 oranında TRL aleyhinde değişime uğramış, aynı çeyrekte Türk Telekom'un Kur ve Türev Giderleri çeyreksel bazda %694 artış göstermiştir. Ancak 4Ç'21'de USD/TRL paritesi 51.6 oranında; EUR/TRL paritesi 47.2 oranında TRL aleyhinde değişim göstermesine rağmen Kur ve Türev Giderleri çeyreksel bazda ancak %372 artmıştır. Bu sonuçlar bizlere korunma önlemlerinin şirketi kur risklerinden ne oranda uzak tuttuğunu açıkça göstermektedir. 


    Operasyonel gelişmelere geçersek, sabit segmentte pandemi etkisinin azalması sebebiyle daha normalleşen bir pazar ortamı beklenmekteydi ancak güçlü ivme sürerek 9A'21'de 653 bin net abone abone kazanımı performansı ortaya konuldu. Bu gelişmeye özel olarak, pandeminin oluşturduğu güçlü talebin, pazarda tüketiciler üzerinde kalıcı bir etki oluşumunu tetiklediğini düşünüyorum. Ayrıca güçlü sabit segment performansında düşük churn performansının da etkili olduğunu belirtmek gerekir.

    ARPU performansında süregelen büyüme ivmesi sayesinde ARPU 3Ç'21'de %15.3 büyüdü, bu büyüme 2009'dan beri sergilenen en yüksek büyüme performansı olarak gerçekleşmiş durumda. Başarılı ARPU performansında abone kazanımı oldukça etkili oldu.

    Hıza olan talep ARPU ve Upsell performansını desteklemeye devam etti. Kotalı tarife satışının doygunluğa erişmesi sebebiyle 3Ç'21'de gerçeklesen Upsell operasyonlarının %91'i daha yüksek hızlı paketlere geçişten geldi. Ayrıca 24Mbps ve üzeri hızların yeni satışlardaki payı çeyreklik bazda 12yp artışla %58 olarak gerçekleşti. 35Mbps ve üzerindeki hızlarda ise yeni satışlar bir önceki çeyreğe kıyasla %13" arttı, bu durum ARPA büyümesini destekleyerek çeyreklik bazda 2.4yp büyüme sağladı.

    Fiber abone oranı, abone sayısı 8.8 milyona ulaşarak %62,3 olarak gerçekleşti. Bu oran 2019 sonunda %37.1 idi.


    Mobil pazarda, azalan pandemi etkisi normalleşme eğilimi oluşturmakta. MNP (Mobil Numara Taşıma) pazarı yıllık bazda daralmayı sürdürse de 3Ç'20'den bu yana ilk defa artış kaydetti. Fiyatlardaki yeniden değerleme eğilimine rağmen düşük churn oranları beklenti üzerinde net abone kazanımı performansı oluşmasında etkili olmakla beraber analitik portföy optimizasyonu, CRM performansını ve artan şebeke kalitesini de yansıtmakta.

    3Ç'21'de toplam Prime abone tabanı yıllık bazda %64 büyüdü. Prime abonelerinin faturalı abone tabanı içerisindeki payı çeyreksel bazda 2.8 yp artışla %26.9'dan %29.3'e yükseldi. Premiumlaştırma performansında kişiye özel teklifler ve upsell performansı etkili oldu.

    Mobil ARPU büyümesinde faturalı ve faturasız ARPU performansları birbirlerinden dikkat çekici şekilde ayrıştı. Faturalı segment ARPU büyümesi yıllık bazda %9.6 olurken, faturasız segmentte ise %17.1 olarak gerçekleşti. Mobil ARPU karma büyümesi ise %13.6 oldu.

    Açıkçası 2019 Eylül'ünde gerçekleşen İstanbul Depremi'nin ardından TT Mobil'in abone kazanım trendinin yavaşladığını söylemek gerekir. Pandemi koşulları altında eksiye düşen net abone kazanımı toparlanma eğilimini sürdürse de henüz rakiplerle yarışmaktan görece uzak olduğu söylenebilir. Özellikleri şebeke kalitesine dayalı marka algısının abone kazanım performansında oldukça etkili olduğunu düşünüyorum.


    Biraz Argela'nın geliştirdiği SDN (Software Defined Networks) ve NFV (Network Fuctions Virtualization) ürünlerinden bahsetmek istiyorum. Netsia, ONF'in SEBA projesinin telco'lara hizmet edecek gelişmiş bir versiyonu olan [b]Netsia BB Suite[/b] ürününü tanıttı. Netisa BB Suite telco'ların OPEX ve CAPEX maliyetlerinde azalma sağlamakta hem de şebekede vendor bağımlılığından kurtarmaktadır. Bu teknoloji Huawei krizi özelinde değerlendirildiğinde potansiyel risklerden korunmak adına önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. 2000'li yılların ortalarından itibaren özellikle RAN (Radio Access Network - Radyo Erişim Ağı) performansında rakiplerinden üstün performansı ve fiyat avantajı sebebiyle Huawei ürünleri telco'lar tarafından tercih edilir hale gelmiş durumda. Ülkemizde de telco'lar mobil şebekelerinde ağırlıkla, sabit şebekelerinde de kısmen Huawei'yi kullanmaktalar. Huawei Krizi sebebiyle günümüzde Avrupa ülkelerinin bir çoğu Huawei ürünlerini şebekelerinden çıkartma kararı almış durumda veya tartışma sürecindeler. Türkiye'nin tutumu henüz belirsiz olsa da ABD'nin Huawei kullanmaya devam eden şirketlere uygulayacağı olası bir yaptırım ülkemizdeki telco'lar için de Huawei Krizi'ni potansiyel risk haline getiriyor. BB Suite ise şebekede vendor bağımlılığını ortadan kaldırarak risklerin azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Stratejik olarak değerlendirildiğinde yalnızca satış değil, satış sonrası destek hizmetleri de göz önünde bulundurulduğunda Argela'nın SDN ve NFV ürünleri sürekli gelir oluşturma potansiyeline de sahiptir.

    Juniper işbirliği ile Argela'nın RIC (Radio Intelligent Controller - Radyo Akıllı Kontrolcü) teknolojisi ilk defa Türk Telekom'un şebekesinde baz istasyonlarının kapasitelerinin arttırılmasında kullanılacak. RIC teknolojisi, RAN şebekeleri slicing (dilimleme), virtualization (sanallaştırma), bulut teknolojisi ve yapay zekayı kullanarak baz istasyonlarının yönetilmesini sağlıyor. Türk Telekom, şebekesinde kullanacağı RIC'in kurulum ve destek hizmetlerinden elde edeceği tecrübe ile Argela ve Innova'yı sektörde RIC için kurulum ve destek hizmetlerinde lider pozisyona getirerek alternatif gelir oluşturmayı hedeflemektedir.

    Bu gelişmeler ışığında, Türk Telekom'un özelleştirilmesinin ardından yapılan iştirak satın alımlarının ne derece stratejik önem taşıdığını vurgulamak isterim. 2018 başında kurulan, Kurumsal Risk Sermayesi şirketi [b]TT Ventures[/b]`un Türk Telekom Grubu için neden bu kadar önemli olduğunun, büyük fırsatlar taşıdığının anlaşılması hususunda bu gelişmelerin oldukça değerli örnekler olduğu fikrindeyim.


    Türk Telekom, İsveçli Bilgi Teknolojileri şirketi NetInsight ile 5G ağların GPS gerektirmeksizin mevcut sabit şebeke ekipmanlarıyla zaman senkronizasyonu sağlayarak telco'lara CAPEX avantajı sağlıyor.


    Son olarak ESG gelişmelerinden bahsedecek olursak, Gayrettepe, Ümitköy ve Esenyurt Veri Merkezlerine The International REC Standart tarafından REC Sertifikası (Renewable Energy Certificate - Yenilenebilir Enerji Sertifikası) verildi. REC Sertifikası, söz konusu veri merkezlerinde tamamen yeşil enerji kullanıldığını sertifikalamaktadır.


    Başta Argela'nın teknolojilerinin öne çıktığı, finansal ve operasyonel başarının damga vurduğu bir çeyreği geride bıraktık. Emeği geçmiş olan herkese teşekkürler.










    [color=#FF0000][b][u]Finansal[/u][/b][/color] 

    -3Ç'21 Konsolide Gelir 8.640 Milyar TL (3Ç'20 7.366 Milyar TL) 

    -3Ç'21 Yıllık Bazda Konsolide Gelir Büyümesi %17.3 (3Ç'20 %18.6)

    -3Ç'21 FAVÖK 4.289 Milyar TL (3Ç'20 3.477 Milyar TL) 

    -3Ç'21 FAVÖK Marjı %49.6 (3Ç'20 %47.2)

    -3Ç'21 Yıllık Bazda FAVÖK Büyümesi %23.4 (3Ç'20 %15.7)

    -3Ç'21 Yıllık Bazda FAVÖK Marjı Büyümesi 2.4yp (3Ç'20 -1.2yp)

    -3Ç'21 Faaliyet Karı 2.737 Milyar TL (3Ç'20 2.134 Milyar TL)

    -3Ç'21 Faaliyet Karı Marjı %31.7 (3Ç'20 %29)

    -3Ç'21 Yıllık Bazda Faaliyet Karı Büyümesi %28.2 (3Ç'20 %17.1)

    -3Ç'21 Yıllık Bazda Faaliyet Karı Marjı Büyümesi 2.7yp (3Ç'20 -0.3yp)

    -3Ç'21 Vergi Öncesi Kar 1.874 Milyar TL (3Ç'20 555 Milyon TL) 

    [b]-3Ç'21 Net Kâr 2.050 Milyar TL (3Ç'20 432 Milyon TL)

    -3Ç'21 Net Kar Marjı %23.7 (3Ç'20 %5.9)

    -3Ç'21 Yıllık Bazda Net Kâr Büyümesi %374 (3Ç'20 %-61.3)

    -3Ç'21 Yıllık Bazda Net Kar Marjı Büyümesi 17.8yp (3Ç'20 -12.1yp)[/b] 

    -3Ç'21 Yatırım Harcamaları 1.658 Milyar TL (3Ç'20 1.822 Milyar TL)

    -3Ç'21 Yıllık Bazda Yatırım Harcamaları Değişimi %-9 (3Ç'20 %48.9)

    -3Ç'21 Konsolide Faaliyet Gideri 4.351 Milyar TL (3Ç'20 3.889 Milyar TL)

    -3Ç'21 Yıllık Bazda Konsolide Faaliyet Gideri Artışı %11.9 (3Ç'20 %21.4)

    -3Ç'21 Konsolide Finansal Gider 862 Milyon TL (3Ç'20 1.579 Milyar TL) 

    -3Ç'21 itibarıyla borçluluk oranı 0.96x (3Ç'20 1.35x)

    -3Ç'21 itibarıyla net açık döviz pozisyonu 58 Milyon USD fazla olarak gerçekleşti. (3Ç'20 211 Milyon USD) 

    -3Ç'21 Kaldıraçsız Serbest Nakit Akışı 7.3 Milyar TL (3Ç'20 6.5 Milyar TL)

    [b][i]Kaldıraçsız Serbest Nakit Akışı yatırımların sağladığı geliri göstermektedir.[/i][/b]



    [color=#FF0000][b][u]Operasyonel[/u][/b][/color]  

    -3Ç'21 itibarıyla toplam net abone sayısı 51.4 Milyon (3Ç'20 49.5 Milyon)  

    -3Ç'21 toplam net abone kazanımı 711 Bin (3Ç'20 857 Bin)

    -12A'21 toplam net abone kazanımı 1.9 Milyon (12A'20 1.9 Milyon)  

    -3Ç'21 itibarıyla çoklu oyuncu oranı %62 (3Ç'20 %62) 

    [b]-3Ç'21 itibarıyla toplam fiber uzunluğu 353 Bin Km (3Ç'20 321 Bin Km) 

    -3Ç'21 itibarıyla fiber homepass 28.9 Milyon hane (3Ç'20 25 Milyon hane)[/b] 

    [b]-3Ç'21 itibarıyla FTTC homepass 20.6 Milyon hane (3Ç'20 18 Milyon hane) 

    -3Ç'21 itibarıyla FTTB/H homepass 8.3 Milyon hane (3Ç'20 6.9 Milyon hane)[/b]  

    -3Ç'21 itibarıyla sabit genişbant penetrasyonu %72 (2Ç'20 %66)(AB ortalaması %76)[color=#FF0000][b](Tüm zamanların rekoru)[/b][/color] 

    -3Ç'21 itibarıyla sabit genişbant abone sayısı 14.1 Milyon (3Ç'20 12.8 Milyon) 

    -3Ç'21 Sabit Genişbant net abone kazanımı 250 Bin (3Ç'20 534 Bin) 

    -12A'21 Sabit Genişbant net abone kazanımı 1.3 Milyon (3Ç'20 1.4 Milyon) 

    -3Ç'21 itibarıyla fiber abone sayısı 8.8 Milyon (3Ç'20 5.2 Milyon)

    -3Ç'21 net fiber abone kazanımı 691 Bin (3Ç'20 432 Bin)[/b]

    [b]-3Ç'21 itibarıyla fiber abonelerin toplam genişbant aboneleri içerisindeki payı %68 (3Ç'20 %45)[/b]

    -2Ç'21 itibarıyla fiber paketlere geçiş yapan abonelerin ulaşılabilir hızı (FTTC-FTTB/DSL) 67Mbps  

    -3Ç'21 itibarıyla Sabit Genişbant ARPU 65.9 TL (3Ç'20 57.1 TL)

    -3Ç'21 Yıllık Bazda Sabit Genişbant ARPU Büyümesi %15.3 (3Ç'20 %14)

    -3Ç'21 itibarıyla fiberle bağlı baz istasyonu oranı %45 (3Ç'20 %45)

    -3Ç'21 itibarıyla LTE nüfus kapsama alanı %96 (3Ç'20 %94) 

    -3Ç'21 itibarıyla 3G nüfus kapsama alanı %97 (3Ç'20 %97) 

    -3Ç'21 itibarıyla mobil abone sayısı 23.9 Milyon (3Ç'20 23.1 Milyon) 

    -3Ç'21 mobil net abone kazanımı 503 Bin (3Ç'20 269 Bin) 

    -3Ç'21 itibarıyla mobil ARPU 42.2 TL (3Ç'20 37.1 TL) 

    -3Ç'21 itibarıyla LTE abone oranı %59 (3Ç'20 %57)  

    -3Ç'21 LTE abonelerinin ortalama aylık data tüketimi 10.3GB (3Ç'20 9.1GB) [b](Tüm zamanların rekoru][/b]

    -3Ç'21 itibarıyla Tivibu EV abone sayısı 1.5 Milyon (3Ç'20 1.5 Milyon)

    -2Ç'21 Tivibu EV net abone kazanımı -16 Bin (2Ç'20 -48 Bin)  

    -3Ç'21 itibarıyla Ödemeli EV TV penetrasyonu %30 (3Ç'20 %29) (AB ortalaması %86)

    -3Ç'21 itibarıyla Tivibu ARPU 22.1 TL (3Ç'20 19.4 TL)

    -3Ç'21 itibarıyla PSTN+Yalın abone sayısı 16.7 Milyon (3Ç'20 15.7 Milyon)[color=#FF0000][b](***3Ç'09'dan beri en yüksek seviye***)[/b][/color]

    -3Ç'21 Sabit Ses net abone kazanımı -2 Bin (3Ç'20 159 Bin) 

    -3Ç'21 itibarıyla PSTN ARPU 21.7 TL (3Ç'20 22 TL)




    [color=#FF0000][b][u]Dijital[/u][/b][/color]

    -Online İşlemler Uygulamasını kullanan tekil abone sayısı 3Ç'21'de 16.8 Milyon oldu.

    -Türk Telekom'un Akıllı Kent çözümleri uyguladığı şehir sayısı 10'a yükseldi: Karaman, Kars, Antalya, Kırşehir, Mersin, Edirne, Denizli, Elazığ, Konya Kocaeli, Düzce 

    -Türk Telekom'da dijital oryantasyon platformu olan Dijital Geçit Platformu hayata geçti. İşe yeni başlayan personeller oyunlaştırma tabanlı Dijital Geçit platformu ile oryantasyon süreçlerine katılıyorlar.

    -Türk Telekomi Facebook ile KOBİ'lere Facebook ve Instagram platformlarında dijital reklam hizmeti sunmak üzere anlaşma imzalandı.




    [color=#FF0000][b][u]ESG (Environmental, Sustainability, Governance)[/u][/b][/color]

    -Gayrettepe, Ümitköy ve Esenyurt Veri Merkezleri The International REC Standart tarafında REC sertifikası ile sertifikalandı.



    [color=#FF0000][b][u]Stratejik[/u][/b][/color] 

    -Argela Chunghwa Telecom ilr SEBa+ ürünü için iş birliğine gitti. Argela'nın SDN ürünü SEBA+, Tayvanlı telco Chunghwa Telecom laboratuvarlarına entegre edildi.

    -Tivibu, Türkiye Basketbol Federasyonu ile yayın sözleşmesini uzattı. ING Basketbol Süper Ligi ve Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi Tivibu'da yayınlanacak.

    -22 Ağustos 2021 tarihi itibariyle Hukuk ve Rgülasyon Genel Müdür Yardımcısı (CLO) Uğur Nabi Yalçın görevinden ayrılma kararı aldı. CLO pozisyonuna Tahsin Kaplan Atandı.

    -Türk Telekom'un TRSTTLK12216 ISIN kodlu tahvilinin 3.kupon ödemesi 13.09.2021 tarihinde ödendi.

    -Türk Telekom Yönetim Kurulu A grubu hissedar üyelerinden Dr. Muammer Cüneyt Sezgin istifa etti. Yerine Avni Aydın Düren atandı.

    -

    [b]Türk Telekom'un 2021 yılı öngörülerinde değişikliğe gitti.


    [b]Konsolide Gelir Büyümesi: %17 >>>> %18

    Konsolide FAVÖK 15.8 Milyar TRL >>>> 16.2 Milyar TRL

    Konsolide Yatırım Harcaması 8.5 Milyar TRL >>>> 8.7 Milyar TRL[/b]






    ==================================================


    Daha önceki çeyrek sonuçlarına ulaşmak için (2Ç'19'dan itibaren) 

     

    -2Ç'19 https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-1393#139447590 

    -3Ç'19 https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-1594#140689716 

    -4Ç'19/YS'19  https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-1761#142003520

    -1Ç'20 https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-1955#143597812

    -2Ç'20 https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2035#145343096

    -3Ç'20 https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2088#146337256

    -4Ç'20/YS'20 https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2160#147837167

    -1Ç'21 ttps://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/149579081

    -2Ç'21 https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2257#150218215









    https://www.oecd.org/sti/broadband/broadband-statistics-update.htm

    https://www.oecd.org/sti/broadband/broadband-statistics-update.htm

    https://www.reportlinker.com/market-report/Telecom/8615/Telecom?term=telecom%20statistics&matchtype=b&loc_interest=&loc_physical=21577&utm_term=telecom%20statistics&utm_campaign=transactionnel4&utm_source=google&utm_medium=ppc&hsa_acc=7082072004&hsa_cam=15072279998&hsa_grp=130301120397&hsa_ad=565193484639&hsa_src=g&hsa_tgt=kwd-593864427027&hsa_kw=telecom%20statistics&hsa_mt=b&hsa_net=adwords&hsa_ver=3&gclid=EAIaIQobChMIgbnmjdGG9gIVUdnVCh2F7ArSEAAYASAAEgICAfD_BwE




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ö1f1 -- 19 Şubat 2022; 20:16:3 >




  • Türk Telekom 3Ç'21 SONUÇLARI ve ANALİZİ




    Bu çeyrekte finansal gelişmelerin, iştiraklerin ürünlerinin, operasyonel performansın öne çıktığı bir çeyrek oldu. Türk Telekom Grubu, 3Ç'21'de yıldan yıla %374 artışla 2 Milyar TRL net kar elde etti.
    Net kardaki artış temel olarak artan faaliyet karı ve 7326 sayılı kanunun 11. maddesi uyarınca sabit varlıkların yeniden değerlenmesine imkan sağlaması sayesinde elde
    edilen önemli miktardaki ertelenmiş vergi gelirinden kaynaklandı.

    Finansallara göz atacak olursak, Grup 3Ç'21'de yıllık bazda %17,3 artış ile 8.6 Milyar TRL konsolide gelir etti. FAVÖK yıllık bazda %23 artışla 4.3 Milyar TRL'ye ulaştı. FAVÖK Marjı ise yıllık bazda 2.4yp artışla %49.6'e ulaştı. Faaliyet karı ise yıllık bazda %28.2 artışla 2.737 Milyar TRL'ye ulaştı. Faaliyet karı marjı ise yıllık bazda 2.7yp artışla %31.7 olarak gerçekleşti. Gelir büyümesindeki performansında lokomotifi yine sabit segment oldu. Sabit segment gelirleri yıllık bazda %29 artış gösterdi. Mobil segment gelirleri ise 3Ç'21'de beklenti üzerinde büyümesi göstererek %17 büyüme gösterdi.

    Borçluluk seviyesi 0.96x'e düşerek Ç den beri en düşük seviyesine ulaştı. Ayrıca 3Ç'21'de net açık döviz pozisyonu +58 Milyon USD olarak gerçekleşti. Dikkate değer bir veri olarak Lira'daki olası %10'luk bir değer kaybının finansallara olan etkisi +1 milyon TL; %10'luk değerlenmenin ise +111 milyon TL olarak gerçekleşmekte. Net kar yıllık bazda %374 büyüme ile 2.050 Milyar TRL olarak gerçekleşti. Net kar performansında belirleyici olarak artan faaliyet karı ve 7346 sayılı kanunun 11. maddesi uyarınca sabit (amortismana tabi taşınmaz) varlıkların yeniden değerlendirilmesine imkan sağlaması sayesinde elde edilen önemli miktardaki ertelenmiş vergi gelirinden kaynaklandı. Ayrıca yıllık bazda elden edilen net kar büyümesinde 3Ç'20'deki elverişsiz kur hareketlerinin finansallara olan etkisi de oldukça etkili oldu. Bu noktada korunma önlemlerinin etkisi oldukça büyük. Geçen yılın aynı döneminde (3Ç'20) çeyreksel bazda USD/TRL paritesi %14.1; EUR/TRL paritesi ise %18.4 oranında TRL aleyhinde değişime uğramış, aynı çeyrekte Türk Telekom'un Kur ve Türev Giderleri çeyreksel bazda %694 artış göstermiştir. Ancak 4Ç'21'de USD/TRL paritesi 51.6 oranında; EUR/TRL paritesi 47.2 oranında TRL aleyhinde değişim göstermesine rağmen Kur ve Türev Giderleri çeyreksel bazda ancak %372 artmıştır. Bu sonuçlar bizlere korunma önlemlerinin şirketi kur risklerinden ne oranda uzak tuttuğunu açıkça göstermektedir.


    Operasyonel gelişmelere geçersek, sabit segmentte pandemi etkisinin azalması sebebiyle daha normalleşen bir pazar ortamı beklenmekteydi ancak güçlü ivme sürerek 9A'21'de 653 bin net abone abone kazanımı performansı ortaya konuldu. Bu gelişmeye özel olarak, pandeminin oluşturduğu güçlü talebin, pazarda tüketiciler üzerinde kalıcı bir etki oluşumunu tetiklediğini düşünüyorum. Ayrıca güçlü sabit segment performansında düşük churn performansının da etkili olduğunu belirtmek gerekir.
    ARPU performansında süregelen büyüme ivmesi sayesinde ARPU 3Ç'21'de %15.3 büyüdü, bu büyüme 2009'dan beri sergilenen en yüksek büyüme performansı olarak gerçekleşmiş durumda. Başarılı ARPU performansında abone kazanımı oldukça etkili oldu.
    Hıza olan talep ARPU ve Upsell performansını desteklemeye devam etti. Kotalı tarife satışının doygunluğa erişmesi sebebiyle 3Ç'21'de gerçeklesen Upsell operasyonlarının %91'i daha yüksek hızlı paketlere geçişten geldi. Ayrıca 24Mbps ve üzeri hızların yeni satışlardaki payı çeyreklik bazda 12yp artışla %58 olarak gerçekleşti. 35Mbps ve üzerindeki hızlarda ise yeni satışlar bir önceki çeyreğe kıyasla %13" arttı, bu durum ARPA büyümesini destekleyerek çeyreklik bazda 2.4yp büyüme sağladı.
    Fiber abone oranı, abone sayısı 8.8 milyona ulaşarak %62,3 olarak gerçekleşti. Bu oran 2019 sonunda %37.1 idi.


    Mobil pazarda, azalan pandemi etkisi normalleşme eğilimi oluşturmakta. MNP (Mobil Numara Taşıma) pazarı yıllık bazda daralmayı sürdürse de 3Ç'20'den bu yana ilk defa artış kaydetti. Fiyatlardaki yeniden değerleme eğilimine rağmen düşük churn oranları beklenti üzerinde net abone kazanımı performansı oluşmasında etkili olmakla beraber analitik portföy optimizasyonu, CRM performansını ve artan şebeke kalitesini de yansıtmakta.
    3Ç'21'de toplam Prime abone tabanı yıllık bazda %64 büyüdü. Prime abonelerinin faturalı abone tabanı içerisindeki payı çeyreksel bazda 2.8 yp artışla %26.9'dan %29.3'e yükseldi. Premiumlaştırma performansında kişiye özel teklifler ve upsell performansı etkili oldu.
    Mobil ARPU büyümesinde faturalı ve faturasız ARPU performansları birbirlerinden dikkat çekici şekilde ayrıştı. Faturalı segment ARPU büyümesi yıllık bazda %9.6 olurken, faturasız segmentte ise %17.1 olarak gerçekleşti. Mobil ARPU karma büyümesi ise %13.6 oldu.

    Açıkçası 2019 Eylül'ünde gerçekleşen İstanbul Depremi'nin ardından TT Mobil'in abone kazanım trendinin yavaşladığını söylemek gerekir. Pandemi koşulları altında eksiye düşen net abone kazanımı toparlanma eğilimini sürdürse de henüz rakiplerle yarışmaktan görece uzak olduğu söylenebilir. Özellikleri şebeke kalitesine dayalı marka algısının abone kazanım performansında oldukça etkili olduğunu düşünüyorum.


    Biraz Argela'nın geliştirdiği SDN (Software Defined Networks) ve NFV (Network Fuctions Virtualization) ürünlerinden bahsetmek istiyorum. Netsia, ONF'in SEBA projesinin telco'lara hizmet edecek gelişmiş bir versiyonu olan Netsia BB Suite ürününü tanıttı. Netisa BB Suite telco'ların OPEX ve CAPEX maliyetlerinde azalma sağlamakta hem de şebekede vendor bağımlılığından kurtarmaktadır. Bu teknoloji Huawei krizi özelinde değerlendirildiğinde potansiyel risklerden korunmak adına önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. 2000'li yılların ortalarından itibaren özellikle RAN (Radio Access Network - Radyo Erişim Ağı) performansında rakiplerinden üstün performansı ve fiyat avantajı sebebiyle Huawei ürünleri telco'lar tarafından tercih edilir hale gelmiş durumda. Ülkemizde de telco'lar mobil şebekelerinde ağırlıkla, sabit şebekelerinde de kısmen Huawei'yi kullanmaktalar. Huawei Krizi sebebiyle günümüzde Avrupa ülkelerinin bir çoğu Huawei ürünlerini şebekelerinden çıkartma kararı almış durumda veya tartışma sürecindeler. Türkiye'nin tutumu henüz belirsiz olsa da ABD'nin Huawei kullanmaya devam eden şirketlere uygulayacağı olası bir yaptırım ülkemizdeki telco'lar için de Huawei Krizi'ni potansiyel risk haline getiriyor. BB Suite ise şebekede vendor bağımlılığını ortadan kaldırarak risklerin azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Stratejik olarak değerlendirildiğinde yalnızca satış değil, satış sonrası destek hizmetleri de göz önünde bulundurulduğunda Argela'nın SDN ve NFV ürünleri sürekli gelir oluşturma potansiyeline de sahiptir.

    Juniper işbirliği ile Argela'nın RIC (Radio Intelligent Controller - Radyo Akıllı Kontrolcü) teknolojisi ilk defa Türk Telekom'un şebekesinde baz istasyonlarının kapasitelerinin arttırılmasında kullanılacak. RIC teknolojisi, RAN şebekeleri slicing (dilimleme), virtualization (sanallaştırma), bulut teknolojisi ve yapay zekayı kullanarak baz istasyonlarının yönetilmesini sağlıyor. Türk Telekom, şebekesinde kullanacağı RIC'in kurulum ve destek hizmetlerinden elde edeceği tecrübe ile Argela ve Innova'yı sektörde RIC için kurulum ve destek hizmetlerinde lider pozisyona getirerek alternatif gelir oluşturmayı hedeflemektedir.

    Bu gelişmeler ışığında, Türk Telekom'un özelleştirilmesinin ardından yapılan iştirak satın alımlarının ne derece stratejik önem taşıdığını vurgulamak isterim. 2018 başında kurulan, Kurumsal Risk Sermayesi şirketi TT Ventures`un Türk Telekom Grubu için neden bu kadar önemli olduğunun, büyük fırsatlar taşıdığının anlaşılması hususunda bu gelişmelerin oldukça değerli örnekler olduğu fikrindeyim.

    Türk Telekom, İsveçli Bilgi Teknolojileri şirketi NetInsight ile 5G ağların GPS gerektirmeksizin mevcut sabit şebeke ekipmanlarıyla zaman senkronizasyonu sağlayarak telco'lara CAPEX avantajı sağlıyor.

    Son olarak ESG gelişmelerinden bahsedecek olursak, Gayrettepe, Ümitköy ve Esenyurt Veri Merkezlerine The International REC Standart tarafından REC Sertifikası (Renewable Energy Certificate - Yenilenebilir Enerji Sertifikası) verildi. REC Sertifikası, söz konusu veri merkezlerinde tamamen yeşil enerji kullanıldığını sertifikalamaktadır.


    Başta Argela'nın teknolojilerinin öne çıktığı, finansal ve operasyonel başarının damga vurduğu bir çeyreği geride bıraktık. Emeği geçmiş olan herkese teşekkürler.














    Finansal

    -3Ç'21 Konsolide Gelir 8.640 Milyar TL (3Ç'20 7.366 Milyar TL)
    -3Ç'21 Yıllık Bazda Konsolide Gelir Büyümesi %17.3 (3Ç'20 %18.6)
    -3Ç'21 FAVÖK 4.289 Milyar TL (3Ç'20 3.477 Milyar TL)
    -3Ç'21 FAVÖK Marjı %49.6 (3Ç'20 %47.2)
    -3Ç'21 Yıllık Bazda FAVÖK Büyümesi %23.4 (3Ç'20 %15.7)
    -3Ç'21 Yıllık Bazda FAVÖK Marjı Büyümesi 2.4yp (3Ç'20 -1.2yp)
    -3Ç'21 Faaliyet Karı 2.737 Milyar TL (3Ç'20 2.134 Milyar TL)
    -3Ç'21 Faaliyet Karı Marjı %31.7 (3Ç'20 %29)
    -3Ç'21 Yıllık Bazda Faaliyet Karı Büyümesi %28.2 (3Ç'20 %17.1)
    -3Ç'21 Yıllık Bazda Faaliyet Karı Marjı Büyümesi 2.7yp (3Ç'20 -0.3yp)
    -3Ç'21 Vergi Öncesi Kar 1.874 Milyar TL (3Ç'20 555 Milyon TL)
    -3Ç'21 Net Kâr 2.050 Milyar TL (3Ç'20 432 Milyon TL)
    -3Ç'21 Net Kar Marjı %23.7 (3Ç'20 %5.9)
    -3Ç'21 Yıllık Bazda Net Kâr Büyümesi %374 (3Ç'20 %-61.3)
    -3Ç'21 Yıllık Bazda Net Kar Marjı Büyümesi 17.8yp (3Ç'20 -12.1yp)

    -3Ç'21 Yatırım Harcamaları 1.658 Milyar TL (3Ç'20 1.822 Milyar TL)
    -3Ç'21 Yıllık Bazda Yatırım Harcamaları Değişimi %-9 (3Ç'20 %48.9)
    -3Ç'21 Konsolide Faaliyet Gideri 4.351 Milyar TL (3Ç'20 3.889 Milyar TL)
    -3Ç'21 Yıllık Bazda Konsolide Faaliyet Gideri Artışı %11.9 (3Ç'20 %21.4)
    -3Ç'21 Konsolide Finansal Gider 862 Milyon TL (3Ç'20 1.579 Milyar TL)
    -3Ç'21 itibarıyla borçluluk oranı 0.96x (3Ç'20 1.35x)
    -3Ç'21 itibarıyla net açık döviz pozisyonu 58 Milyon USD fazla olarak gerçekleşti. (3Ç'20 211 Milyon USD)
    -3Ç'21 Kaldıraçsız Serbest Nakit Akışı 7.3 Milyar TL (3Ç'20 6.5 Milyar TL)
    Kaldıraçsız Serbest Nakit Akışı yatırımların sağladığı geliri göstermektedir.



    Operasyonel

    -3Ç'21 itibarıyla toplam net abone sayısı 51.4 Milyon (3Ç'20 49.5 Milyon)
    -3Ç'21 toplam net abone kazanımı 711 Bin (3Ç'20 857 Bin)
    -12A'21 toplam net abone kazanımı 1.9 Milyon (12A'20 1.9 Milyon)
    -3Ç'21 itibarıyla çoklu oyuncu oranı %62 (3Ç'20 %62)
    -3Ç'21 itibarıyla toplam fiber uzunluğu 353 Bin Km (3Ç'20 321 Bin Km)
    -3Ç'21 itibarıyla fiber homepass 28.9 Milyon hane (3Ç'20 25 Milyon hane)

    -3Ç'21 itibarıyla FTTC homepass 20.6 Milyon hane (3Ç'20 18 Milyon hane)
    -3Ç'21 itibarıyla FTTB/H homepass 8.3 Milyon hane (3Ç'20 6.9 Milyon hane)

    -3Ç'21 itibarıyla sabit genişbant penetrasyonu %72 (2Ç'20 %66)(AB ortalaması %76)(Tüm zamanların rekoru)
    -3Ç'21 itibarıyla sabit genişbant abone sayısı 14.1 Milyon (3Ç'20 12.8 Milyon)
    -3Ç'21 Sabit Genişbant net abone kazanımı 250 Bin (3Ç'20 534 Bin)
    -12A'21 Sabit Genişbant net abone kazanımı 1.3 Milyon (3Ç'20 1.4 Milyon)
    -3Ç'21 itibarıyla fiber abone sayısı 8.8 Milyon (3Ç'20 5.2 Milyon)
    -3Ç'21 net fiber abone kazanımı 691 Bin (3Ç'20 432 Bin)
    -3Ç'21 itibarıyla fiber abonelerin toplam genişbant aboneleri içerisindeki payı %68 (3Ç'20 %45)
    -2Ç'21 itibarıyla fiber paketlere geçiş yapan abonelerin ulaşılabilir hızı (FTTC-FTTB/DSL) 67Mbps
    -3Ç'21 itibarıyla Sabit Genişbant ARPU 65.9 TL (3Ç'20 57.1 TL)
    -3Ç'21 Yıllık Bazda Sabit Genişbant ARPU Büyümesi %15.3 (3Ç'20 %14)
    -3Ç'21 itibarıyla fiberle bağlı baz istasyonu oranı %45 (3Ç'20 %45)
    -3Ç'21 itibarıyla LTE nüfus kapsama alanı %96 (3Ç'20 %94)
    -3Ç'21 itibarıyla 3G nüfus kapsama alanı %97 (3Ç'20 %97)
    -3Ç'21 itibarıyla mobil abone sayısı 23.9 Milyon (3Ç'20 23.1 Milyon)
    -3Ç'21 mobil net abone kazanımı 503 Bin (3Ç'20 269 Bin)
    -3Ç'21 itibarıyla mobil ARPU 42.2 TL (3Ç'20 37.1 TL)
    -3Ç'21 itibarıyla LTE abone oranı %59 (3Ç'20 %57)
    -3Ç'21 LTE abonelerinin ortalama aylık data tüketimi 10.3GB (3Ç'20 9.1GB) (Tüm zamanların rekoru]
    -3Ç'21 itibarıyla Tivibu EV abone sayısı 1.5 Milyon (3Ç'20 1.5 Milyon)
    -2Ç'21 Tivibu EV net abone kazanımı -16 Bin (2Ç'20 -48 Bin)
    -3Ç'21 itibarıyla Ödemeli EV TV penetrasyonu %30 (3Ç'20 %29) (AB ortalaması %86)
    -3Ç'21 itibarıyla Tivibu ARPU 22.1 TL (3Ç'20 19.4 TL)
    -3Ç'21 itibarıyla PSTN+Yalın abone sayısı 16.7 Milyon (3Ç'20 15.7 Milyon)(***3Ç'09'dan beri en yüksek seviye***)
    -3Ç'21 Sabit Ses net abone kazanımı -2 Bin (3Ç'20 159 Bin)
    -3Ç'21 itibarıyla PSTN ARPU 21.7 TL (3Ç'20 22 TL)




    Dijital

    -Online İşlemler Uygulamasını kullanan tekil abone sayısı 3Ç'21'de 16.8 Milyon oldu.
    -Türk Telekom'un Akıllı Kent çözümleri uyguladığı şehir sayısı 10'a yükseldi: Karaman, Kars, Antalya, Kırşehir, Mersin, Edirne, Denizli, Elazığ, Konya Kocaeli, Düzce
    -Türk Telekom'da dijital oryantasyon platformu olan Dijital Geçit Platformu hayata geçti. İşe yeni başlayan personeller oyunlaştırma tabanlı Dijital Geçit platformu ile oryantasyon süreçlerine katılıyorlar.
    -Türk Telekom, Facebook ile KOBİ'lere Facebook ve Instagram platformlarında dijital reklam hizmeti sunmak üzere anlaşma imzalandı.



    ESG (Environmental, Sustainability, Governance)

    -Gayrettepe, Ümitköy ve Esenyurt Veri Merkezleri The International REC Standart tarafında REC sertifikası ile sertifikalandı.



    Stratejik

    -Argela Chunghwa Telecom ilr SEBa+ ürünü için iş birliğine gitti. Argela'nın SDN ürünü SEBA+, Tayvanlı telco Chunghwa Telecom laboratuvarlarına entegre edildi.
    -Tivibu, Türkiye Basketbol Federasyonu ile yayın sözleşmesini uzattı. ING Basketbol Süper Ligi ve Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi Tivibu'da yayınlanacak.
    -22 Ağustos 2021 tarihi itibariyle Hukuk ve Rgülasyon Genel Müdür Yardımcısı (CLO) Uğur Nabi Yalçın görevinden ayrılma kararı aldı. CLO pozisyonuna Tahsin Kaplan Atandı.
    -Türk Telekom'un TRSTTLK12216 ISIN kodlu tahvilinin 3.kupon ödemesi 13.09.2021 tarihinde ödendi.
    -Türk Telekom Yönetim Kurulu A grubu hissedar üyelerinden Dr. Muammer Cüneyt Sezgin istifa etti. Yerine Avni Aydın Düren atandı.

    Türk Telekom'un 2021 yılı öngörülerinde değişikliğe gitti.

    Konsolide Gelir Büyümesi: %17 >>>> %18
    Konsolide FAVÖK 15.8 Milyar TRL >>>> 16.2 Milyar TRL
    Konsolide Yatırım Harcaması 8.5 Milyar TRL >>>> 8.7 Milyar TRL








    ==================================================



    Daha önceki çeyrek sonuçlarına ulaşmak için (2Ç'19'dan itibaren)

    -2Ç'19https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-1393#139447590
    -3Ç'19https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-1594#140689716
    -4Ç'19/YS'19 https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-1761#142003520
    -1Ç'20https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-1955#143597812
    -2Ç'20https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2035#145343096
    -3Ç'20https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2088#146337256
    -4Ç'20/YS'20https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2160#147837167
    -1Ç'21 ttps://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/149579081
    -2Ç'21https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2257#150218215



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ö1f1 -- 19 Şubat 2022; 20:29:55 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Türk Telekom 4Ç/YS'21 SONUÇLARI ve ANALİZİ


    2021 yılını geride bıraktık, veri incelemeden önce sunum dosyası hakkında bazı noktalara değinmek istiyorum. 4Ç/YS'20 dönemi ile beraber yatırımcı sunumlarının tasarımları ve grafikleri değiştirilmişti. Şahsen değiştirilen tasarım ve grafiklerin anlaşılırlığı ve pratikliği olumsuz yönde etkilediğini düşünmekteydim. Ayrıca HCI (İnsan Bilgisayar Etkileşimi) açısından değerlendirildiğinde de daha kötü bir tablo ortaya çıkabileceğini düşünüyorum. 4Ç/YS'21 ile beraber şuan için yatırımcı sunumu yayınlanmamış olsa da yatırımcı telekonferansına ait sunum dosyasından anlaşılabileceği üzere tasarımın tekrardan değiştiği görülmekte. Yeni tasarımı 4Ç/YS'20'den önce kullanılan tasarıma daha yakın buldum ve son bir senedir kullanılan tasarıma kıyasla incelerken çok daha rahat hissettim. Ayrıca çeşitli çeyreklerde yer verilen detaylı bilgiler (FTTC sahalarda ulaşılabilir ortalama hız verisi gibi) daha net ve öngörülebilir yorumlar yapılmasına olanak sağlıyor. Yatırımcı İlişkileri Direktörlüğü'nün sunumları ve diğer içerikleri geliştirirken bu unsurlara dikkat etmelerinin faydalı olacağını düşünüyorum.

    Yılın son çeyreği Lira'nın büyük oranda değer kaybettiği, fırtınalı bir finansal ortama sahne oldu. 4Ç'21'de Lira, EUR karşısında %46, USD karşısında %51 oranında değer kaybetti., Bu durum finansallar üzerinde önemli ölçüde etkili oldu. Özellikle FAVÖK ve Net Kar üzerinde finansal giderlerin artışından kaynaklı olumsuz etki oluştu. Ayrıca artan döviz kurları ve enflasyon artan yatırım harcamalarına bağlı olarak daha yüksek IFRS etkisinin oluşmasına sebep olarak son çeyrekte FAVÖK Marjı'nda aşağı yönlü hareket oluşturdu. Bu duruma elverişsiz kur ortamı ve IFRS etkisi haricinde daha düşük FAVÖK marjına sahip olan iş kollarının gelirlerinin, konsolide gelir içerisindeki payının artışı da etkili oldu.
    Finansal verileri, özetlersek, konsolide gelirler yıllık bazda %21.2 büyüme ile 34.3 Milyar TRL'ye ulaştı. FAVÖK yıldan yıla %47.9.büyüme ile 16.4 Milyar TRL olarak gerçekleşti. Net Kar yıllık bazda %81,3 büyüme ile 5.8 Milyar TRL'ye ulaştı. Faaliyet karı yıllık %29.9 büyüme ile %10.2 Milyar TRL'ye ulaştı. UFCF (Kaldıraçsız Serbest Nakit Akışı) yıllık 1.4 Milyar TRL artarak 8.3 Milyar TRL oldu. Elverişsiz kur hareketlerinin etkisiyle Net Borç/FAVÖK oranı 3Ç'21'deki 0.96x seviyesinden 0.15x artışla 1.11x'e yükseldi, Net Borç ise 15.4 Milyar TRL'den 18.3 Milyar TRL'ye yükseldi. Net açık döviz pozisyonu ise elverişsiz kur hareketlerine karşılık olarak pozitif 242 Milyon USD olarak gerçekleşti. Lira'nın daha istikrarlı bir zemin bulması grubunun finans stratejisinde döviz pozisyonunu nötr'de tutmasına imkan sağlayacaktır.
    Finansal verileri 4Ç'21 özelinde incelersek konsolide gelirler yıllık bazda %28.9 büyüme ile 9.9 Milyar TRL olarak gerçekleşti. FAVÖK yıllık %21.3 artışla 4.3 Milyar TRL'ye ulaştı. FAVÖK Marjı ise elverişsiz kur hareketlerinin etkisiyle artan yatırım harcamalarının oluşturduğu IFRS etkisinin artışı sebebiyle önceki çeyreğe kıyasla 6.0yp azalarak %43.6 oldu. IFRS etkisi hariç tutulursa FAVÖK Marjı 4Ç'21'de %47.9 oldu. Faaliyet karı yıllık %25.6 büyüme ile 2.6 Milyar TRL'ye ulaştı. Net Kar ise yıldan yılan %-2 azalma göstererek yatay seyrederek 1.1 Milyar TRL olarak gerçekleşti. Artan finansal giderleri (kur ve türev zararı 1.6 Milyar TRL) 632 Milyon TRL'lik ertelenmiş vergi geliri dengeledi. UFCF geçen yılın aynı döneminde gerçekleşen 2.3 Milyar TRL'ye kıyasla 1 Milyar TRL artışla 3.3 Milyar TRL olarak gerçekleşti. Yatırım harcamaları ise 4.5 Milyar TRL oldu.
    Kısaca bakarsak 4Ç'21'de Uluslararası Trafik Gelirleri, sabit ve Mobil segment gelirleri çeyreği yukarı taşırken, finansal maliyetler ve yatırım harcamalarının oluşturduğu IFRS etkisi çeyreği aşağı çekmiştir.


    Operasyonel sonuçlara odaklanırsak Grup 2021 yılını 1.5 milyon net abone kazanımı ile kapattı. Net abone kazanımı 4Ç'21'de 393 bin olarak gerçekleşti.
    Sabit Genişbant segmentinde 4Ç'21'de 266 bin net abone kazanımı elde etti, yıllık bazda ise net abone kazanımı 919 bin oldu. ARPU büyümesi çeyreksel bazda %13.9; yıllık bazda %14.2 olarak gerçekleşti. Sabit segmentte upsell operasyonları ARPA'yı (Avarage Revenue Per Account - Yeni Kazanım Başına Gelir) desteklemeye devam etti. Fiber abone tabanı çeyreksel bazda 819 bin net abone kazanımı ile 9.6 milyona genişledi. Fiber abonelerinin, sabit genişbant abonelerinin içerisindeki toplam payı %46.3'ten (4Ç'20'ye kıyasla) %66.9'a yükseldi. 4Ç'deki upsell operasyonlarının %92'si daha yüksek hızlı paketlere geçişlerden oluştu. 24 Mbps ve üzeri hızların yeni satışlardaki payı çeyreksel bazda 9.0yp artarak %58'den, %67'ye yükseldi. 2021'in tamamında ise 24 Mbps ve üzeri hızların yeni satışlar içerisindeki payı %54 olarak gerçekleşti. Bu durum ARPA üzerinde 4Ç'21'de %6'lık bir büyümeye neden oldu.

    Bu bahisle değinmek istediğim bir konu var. Yüksek hızlı tarifelerin (100 Mbps üzeri) hala daha satışa sunulmamış olmasını hem ARPU büyümesi açısından hem de pazardaki rekabete uyum açısından olumsuz etki gösteriyor olarak değerlendiriyorum. Geçtiğimiz sonbaharda 100 Mbps üzeri hızlar, Alternatif Servis Sağlayıcıların bazılarının web sitesinde listelenmeye başlamış hatta satışa sunulmuştu. Ancak satışlar durdurulmuş, listelemeler kaldırılmış, halihazırda yapılan satışlar iptal edilmişti. 100 Mbps üzerindeki hızlardaki tarifeler BTK onayına takılmış olabilir. Ben yüksek hızlı paketlerin sektördeki rekabetin güçlenmesine katkı sağlayacağını, en önemlisi de ülkemizdeki internet hızlarının artmasına büyük katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Özellikle pandemi dönemi sabit pazarda müşteri davranışları üzerinde kalıcı bir etki oluşturdu. Şuan için sıkı kapanma önlemleri geride kalsa da sabit pazardaki yüksek trend devam etmekte. Daha önce internet girmemiş haneler interneti pandemi sürecinde kullanmaya başlayarak artık kalıcı kullanıcılar haline gelmiş durumda. Bağımsız kuruluşların araştırmalarında ülkemizin sabit internet hızlarına konumunun diğer ülkelere kıyasla sürekli gerilemesi kamuoyunda "Türkiye'de internet altyapısı yetersiz" algısının oluşmasına sebebiyet veriyor. Yüksek hızlı tarifelerin satışa sunulduğu olası bir durumda hem ülkemizin internet hızları artacak hem de yıllar içerisinde zayıf Lira etkisiyle telco'ların eriyen reel ARPU'ları daha sağlıklı seviyeleri yükselme fırsatı bulacaktır. Dahası yüksek hızlı tarifelerin satışa sunulmasıyla beraber altyapıdan bağımsız olarak, satışta olan tarifelerdeki giriş hızının da 35Mbps, 50Mbps gibi görece yüksek hızlara yükseltilmesi ülkemizin dijital dönüşümüne katkı sağlayacaktır. Belirtmek gerekir ki bu konu özelinde elbette kullanıcı davranışları, olası senaryolara verecekleri tepkiler, olası Upsell senaryoları özellikle giriş hızlarının yükseltilmesi için belirleyici faktör olacaktır.

    Verilere geri dönecek olursak fiber varlığı yıllık bazda 32 bin km artışla 331 bin km'den 363 bin km'ye yükseldi. Fiber homepass ise yıllık 3.4 milyon hane artışla 30.2 milyon haneye yükseldi.

    Mobil segmentte abone tabanı yıllık bazda 844 bin, çeyreklik bazda 171 bin net abone kazanımı ile 24 milyona ulaştı. 4Ç'21'deki net abone kazanımında faturalı net abone kazanımı 84 bin, faturasız net abone kazanımı 87 bin olarak gerçekleşti. Karma ARPU büyümesi 2021'de bugüne dek gerçekleşen en yüksek seviyesine ulaşarak %13.8 olarak gerçekleşti. 4Ç2de ise yıllık bazda %14 oldu. Faturalı ARPU 4Ç'de %11.7 artışla 49.5 TRL'ye; Faturasız ARPU %15 artışla 27.3 TRL'ye ulaştı. ARPU büyümesi yıllık bazda sıralıyla %9.9 ve %16.3 olarak gerçekleşti. Ayrıca 2021 sonu itibariyle %1.9 ile bugüne değin en düşük churn (abone kayıp oranı) oranına ulaşıldı. Operasyonel sonuçların ardından biraz da şebeke performansı tarafına değinmek istiyorum. Bağımsız araştırma kuruluşu OpenSignal 2021 yılı raporunu yayınladı. Raporda Türkiye için, Türk Telekom 7 disiplin (Video Deneyimi, Oyun Performansı, Sesli uygulama Deneyimi, İndirme Hızı, Yükleme Hızı, 4G Mevcudiyet Oranı, 4G Kapsama Alanı) içerisinde ilk defa aynı anda 4 disiplinde (Video Deneyimi, Oyun Deneyimi, Sesli Uyulama Deneyimi, Upload Hızı) birinci operatör oldu. Ayrıca bu çeyrekte sevindirici bir gelişme daha yaşandı. Mobil şebekede hız limitini ifade eden APN AMBR sınırını Türk Telekom kendi şebekesinde 300/50'den 450/150'ye yükseltti ayrıca upload tarafında da taşıyıcı birleştirmeyi mümkün kılan ULCA (Upload Carrier Aggregation) teknolojisini kullanıma açtı. Ancak gelişmeye rağmen üzülerek ifade edebileceğim nokta rakip operatörler olan Turkcell (1660/500) ve Vodafone'da (4294/4294) hala AMBR değerinin daha yüksek olması ve Türk Telekom'un şebekesinin henüz yaygın olarak desteklemediği 4CA (4 taşıyıcı birleştirme) teknolojisini yaygın olarak kullanmaları karşısında Türk Telekom'un hala kat edecek yolunun olduğudur.


    Geçen sene Ümit Önal, 2021 yılının Tivibu için teknik yenilenme yılı olacağını ifade etmişti. Daha önceki çeyrek incelemelerinde de yazdığım gibi henüz kamuoyunda duyulmuş bir gelişme mevcut değildi. Son çeyrek itibariyle sevinerek paylaşabilirim ki Tivibu altyapısının yenilenmesiyle alakalı somut adımlar atılmakta. Ericsson platformu terkedilerek ZTE'nin Eyewill platformu kullanıma sunulmaktadır. Yeni yazılım aşama aşama abonelere dağıtılmakta olup zannediyorum ki belirli bir tarihte planlı olarak tüm aboneler Eyewill platformuna geçirilmiş olacaktır. Yine fikrimi belirtmek istiyorum. Tivibu'nun STB'lerinin de artık yenilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Değişen yayıncılık trendleri ön ödemeli TV pazarını da değişime zorlamaktadır. Streaming platformlarının ortaya çıkışı bence artık ön ödemeli TV platformlarının streaming platformlarıyla yapılacak olası iş birlikleri sektör için yakın gelecekte kaçınılmaz bir gereklilik olacaktır. Bu sebeple sektör henüz büyük bir değişime uğramadan önce yapılacak olan olası iş birlikleri önemli bir fırsat oluşturabilir. Bu çerçevede STB'lerin gelecekte çapraz işbirliklerini destekleyecek donanımda üretilmesi faydalı olabilir. Unutmamak lazım ki Tivibu 13 sene önce Tivibu lanse edilirken en büyük stratejik avantajının ve farkının geleneksel Tv platformlarından ayrıldığı anlık akışa bağımlı kalınmaksızın istenilen içeriklerin izlenebildiği, yalnızca klasik Tv içeriklerinin değil, TV yayınları haricinde de farklı içerikleri bünyesinde barındıran bir platform olması olduğu vurgulanmıştı. Tivibu için bence hala geç değil, hala değişim mümkün.

    İştiraklerin konsolide gelirler içerisindeki payı artış göstermeye devam ediyor. İştiraklerin grup dışı gelirleri 2021'de yıllık bazda %28.7 artış gösterdi. İştiraklerin gelirlerinin konsolide gelirler içerisindeki payı ise %8.7 oldu. İştiraklerin toplam gelir büyümesi ise 4Ç'21'de %38.5 oldu.

    4Ç'21 ve 2021 hesap döneminin bitişinin hemen ardından organizasyon yapısında önemli değişiklikler gerçekleşti. Söz konusu gelişmeler her ne kadar 1Ç'22'ye dahil olsa da önemine istinaden bu çeyrek altında yer vermek istedim. 1 Ocak 2022 itibariyle Strateji, Planlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı pozisyonu kaldırıldı. Strateji, Planlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Barış Karakullukçu Türk Telekom'dan ayrıldı. GMY pozisyonu atlındaki unsurlar çeşitli pozisyonlar altında konumlandırıldı. Bu kapsamda:
    -İş Geliştirme ve yeni Girişimler Direktörlüğü, TT Ventures altında konumlandırıldı.
    -Dijital Ürün ve Servis Geliştirme Direktörlüğü kaldırıldı, mevcutta yürütmekte olduğu fonksiyonlar Pazarlama ve Müşteri Hizmetleri GMY altındaki Ürün ve Servis Yönetimi Direktörlüğüne bağlandı.
    -Finansal Teknolojiler Direktörlüğü, finans GMY altında faaliyetlerine devam edecek.
    -Strateji, Yatırım ve İş Planlama Direktörlüğü fonksiyonları, Program ve İştirak Yönetim Ofisi Direktörlüğü süreçleri CEO'ya bağı olarak devam edecek.

    TT Ventures organizasyon değişikliğinden genişleyerek çıkmış oldu. Ayrıca Pilot programının teşvik miktar güncellenerek TT Ventures'a bağlandı. TT Ventures yapay zeka tabanlı çözümler üreten Syntonym, Optiyol, Quant Wifi ve B2Metric'e yatırım yaptı. Bu 4 şirketten 3'ü geçmiş dönem Pilot mezunlarından.
    Girişim sermayesi ile alakalı bir başka gelişme de TT Ventures'un, girişim sermayesi platformu Plug&Play ile anlaşması oldu. Anlaşma kapsamında 9.dönem Pilot mezunu 3 şirket Pulg&Play'in Amerika programına katılmaya hak kazandı. Ayrıca Pilot'un 9.döneminde 18 girişime toplamda 5 milyon TRL'yi aşan yatırım yapıldı. 14 Şubat itibariyle de Pilot'un 10.dönem başvuruları toplanmaya başlandı. Başarılı bulunan GİRŞİMLERE 100 bin USD'ye kadar nakdi yardım, mentörlük desteği ve TT Ventures tarafından yatırım alma fırsatı sunulacak. Başvuru yapmak için: https://turktelekompilot.com.tr/basvur


    ESG (Çevresel, Sürdürülebilirlik, Yönetimsel) gelişmelere göz atacak olursak Türk Telekom'un enerji tüketimi son 5 yılda %3 azaldı, 31 milyon Kwh enerji tasarrufu sağlanarak toplamda 15 bin ton karbon salınımı engellendi. 2021 yılında ise 3 bin baz istasyonunun donanımları daha az enerji tüketenleri ile değiştirildi. Bu sayede yıllık 27 milyon Kwh enerji tasarrufu sağlanarak 12 bin 750 ton karbon salınımının önüne geçilmiş oldu.


    Şimdi de son çeyreğin en önemli gelişmelerden birisine değinmek istiyorum. Türk Telekom'un LYY Telekomünikasyon A.Ş. sahipliğinde %55'lik hisselerinin Türkiye Varlık Fonu'na potansiyel satışına dair çeşitli gelişmeler meydana geldi geride bıraktığımız çeyrekte. Türk Telekom'un %55'lik hissesinin hikayesine kısaca bakalım. Türk Telekom'un özelleştirilme çalışmaları kapsamında Haziran 2005 tarihinde Türk Telekom'un %55'lik hissesi blok satış yöntemiyle özelleştirme ihalesine çıktı. İhaleyi BT Consultant danışmanlığındaki Oger Telecom - Telecom Italia Mobile ortaklığındaki konsorsiyum 6.55 Milyar USD bedelle kazandı. Kasım 2005'te olağanüstü genel kurul gerçekleştirilerek %55'lik hisse OTAŞ'a devroldu. OTAŞ ödemeyi vadeli planda yapmayı tercih etmesine rağmen 2007 baharında tüm borcu kapatarak özelleştirmeye dair tüm borçları kapattı. Oger Türk Telekom için toplamda 7 Milyar USD'nin biraz üstünde bir bedel ödemiş oldu. Daha sonra 2013 yılında Oger Telecom, iştiraki OTAŞ'ın elindeki Türk Telekom hisselerini teminat göstererek, bankalardan oluşan bir konsorsiyumdan kendi borçlarını refinanse etmek adına 4.5 Milyar USD'lik bir kredi kullandı. Oger Telecom, Sudi Oger Limited'ın bir parçası idi. Saudi Oger Limited genel olarak büyük çağlı inşaat projeleri yapmakta olan bir gruptu. 2015 başında Suudi Arabistan Kralı'nın ölümünün ardından yeni yönetimle Hariri ailesinin yaşadığı sorunlar sebebiyle Saudi Oger, Suudi Arabistan'da yüklendiği kamu projelerinden olan hakediş ödemelerini alamamaya başladı. Bu durum grubu mali krize sokarak Oger Telecom'un bankalardan aldığı kredinin taksit ödemelerinin 2016 itibariyle ıskalanmaya başlamasına sebep oldu. 31 Ağustos 2016'da Türk Telekom CEO'su (aynı zamanda Oger Telecom CEO'su) Rami Aslan görevinden istifa etmişti. OTAŞ'ın Oger Telecom'un hissedarlarından STC'ye satışı, OTAŞ'ın elindeki Türk Telekom hisselerinin satışı gibi alternatifler değerlendirilmişse de herhangi bir gelişme meydana gelmedi. Bu durum neticesinde tarafların anlaşmasıyla OTAŞ'ın elindeki Türk Telekom hisselerinin bankaların kurcağı bir SPV'ye (girişim sermayesi şirketi) bankalara devri kararlaştırılmıştı. Aralık 2018'de OTAŞ'ın elindeki %55^lik hisseler bankaların kurduğu Levent Yönetim Yapılandırma A.Ş.'ye devredilmişti. LYY, Türk Telekom'un başarılı performansının ardından Ağustos 2019 itibariyle ellerindeki Türk Telekom hisselerini satışa çıkartmıştı. 2021 yılı içerisinde TVF'nin, LYY'nin elindeki Türk Telekom hisseleri ile ilgilendiğine dair söylentiler çıkmıştı. Türk Telekom'un ve ilişkili tarafların KAP'a yaptıkları açıklamaya göre taraflar olası satış işlemi çin görüşmelere başladı.
    Şahsen Türk Telekom hisselerinin TVF'ye satışını olumlu görmemekle birlikte bir alternatif çıkış, çözüm yolu olarak da görmüyorum. Dahası olası satışı dolaylı bir kamulaştırma olarak yorumlamaktayım. Türk Telekom'un şirket işlerinin bağımsızlığını pekiştirecek, grubun stratejilerine destek olacak bir hissedara sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca madalyonun bir diğer yüzü de bankaların alacağı olası pozisyon. Bana kalırsa bankalar Türk Telekom hisselerini satış için acele etmemeliler. Grup artan finansal başarısının yanında Türk varlıklarının değerlerinin günümüzde hak ettikleri değerin altına olması etkeni düşünüldüğü zaman bankalar için Türk varlıklarının daha değerli olacağı bir ortamda uygun şartlarda gerçekleşecek satışı değerlendirmeleri gerektiği taraftarıyım. Ayrıca TVF olsun veya olmasın potansiyel alıcıların Huawei Krizi'ne benzer bir şekilde potansiyel politik riskler taşımamasına önem gösterilmesi gerektiği fikrindeyim. NETAŞ'ın satışının sonuçları, Turkcell'in Telia hisselerinin satışının sonuçları Türk Telekom'un hisselerinin satışı için dikkat çekicidir.


    Son olarak sözlerime son vermeden önce, çeyrek sonuçları analizi yazılarımda sonuç başlıklarına bundan sonra (Türk Telekom için) Venture Capital (Risk Sermayesi) başlığını, artan girişi sermayesi gelişmelerini yansıtır şekilde yer vereceğimi ifade etmek isterim. Başarılı sonuçların elde edilmesine emeği geçen herkese teşekkürler. Mehmet Nihat Gökçek'e Tivibu hakkında verdiği değerli bilgiler için özel olarak teşekkür ederim.





    Finansal
    -YS'21 Konsolide Gelir 34.273 Milyar TL (YS'20 28.289 Milyar TL)(***Bugüne değin en yüksek seviye***)
    -4Ç'21 Konsolide Gelir 9.864 Milyar TL (4Ç'20 7.65 Milyar TL)
    -YS'21 Yıllık Bazda Konsolide Gelir Büyümesi %21.2 (YS'20 %19.6)(***Halka arzdan bu yana en büyük büyüme***)
    -4Ç'21 Yıllık Bazda Konsolide Gelir Büyümesi %28.9 (4Ç'20 %21.7)
    -YS'21 FAVÖK 16.415 Milyar TL (YS'20 13.327 Milyar TL)
    -YS'21 FAVÖK Marjı %47.9 (YS'20 %46.8)(***Bugüne değin en yüksek seviye***)
    -4Ç'21 FAVÖK 4.301 Milyar TL (4Ç'20 3.546 Milyar TL)
    -4Ç'21 FAVÖK Marjı %43.6 (4Ç'20 %46.3)
    -YS'21 Faaliyet Kari 10.213 Milyar TL (YS'20 7.862 Milyar TL)
    -4Ç'21 Faaliyet Karı 2.623 Milyar TL (4Ç'20 2.089 Milyar TL)
    -YS'21 Vergi Öncesi Kar 5.620 Milyar TL (YS'20 3.802 Milyar TL)
    -4Ç'21 Vergi Öncesi Kar 448 Milyon TL (4Ç'20 1.182 Milyar TL)
    -YS'21 Net Kâr 5.761 Milyar TL (YS’20 3.178 Milyar TL)
    -4Ç'21 Net Kâr 1.084 Milyar TL (4Ç'20 1.104 Milyar TL)

    -YS'21 Yatırım Harcamaları 8.805 Milyar TL (YS’20 6.739 Milyar TL)
    -4Ç'21 Yatırım Harcamaları 4.487 Milyar TL (4Ç'20 2.785 Milyar TL)
    -YS'21 Konsolide Faaliyet Gideri 17.9 Milyar TL (YS'20 15.1 Milyar TL)
    -YS'21 Konsolide Faaliyet Gideri Artışı %18.6 (YS'20 %20.5)
    -4Ç'21 Konsolide Faaliyet Gideri 5.6 Milyar TL (4Ç'20 4.1 Milyar TL)
    -4Ç'21 Konsolide Faaliyet Gideri Artışı %35.5 (4Ç'20 %18.8)
    -YS'21 Konsolide Finansal Gider 4.592 Milyar TL (YS’20 4.060 Milyar TL)
    -4Ç'21 Konsolide Finansal Gider 2.176 Milyar TL (4Ç'20 907 Milyon TL)
    -4Ç'21 itibarıyla borçluluk oranı 1.11x (4Ç'20 1.15x)
    -4Ç’21 itibarıyla net açık döviz pozisyonu 242 Milyon USD fazla olarak gerçekleşti. (4Ç'20 46 Milyon USD)
    -YS'21 Kaldıraçsız Serbest Nakit Akışı 8.3 Milyar TL (YS'20 6.9 Milyar TL)
    -4Ç'21 Kaldıraçsız Serbest Nakit Akışı 3.3 Milyar TL (4Ç'20 2.3 Milyar TL)
    Kaldıraçsız Serbest Nakit Akışı yatırımların sağladığı geliri göstermektedir.
    -YS'21 Sabit Genişbant Segmenti Geliri 10.712 Milyar TRL (4Ç'20 8.306 Milyar TRL)
    -YS'21 Sabit Genişbant segmenti YoY gelir büyümesi %29 (4Ç'20 %25)(***Tüm zamanların rekoru***)
    -4Ç'21 Sabit Genişbant Segmenti Geliri 2.887 Milyar TRL (4Ç'20 2.339 Milyar TRL)
    -4Ç221 Sabit Genişbant Segmenti QoQ gelir büyümesi %23 (4Ç'20 %32)
    -YS'21 Mobil Segment Geliri 11.5 Milyar TRL (YS'20 9.867 Milyar TRL)
    -YS221 Mobil Segment YoY Gelir Büyümesi %17 (YS'20 %11)
    -4Ç'21 Mobil Segment Geliri 3.074 Milyar TRL (4Ç'20 2.607 Milyar TRL)
    -4Ç'21 Mobil Segment QoQ Gelir büyümesi %18 (4Ç'20 %13)


    Operasyonel
    -4Ç'21 itibarıyla toplam net abone sayısı 51.8 Milyon (4Ç'20 50.4 Milyon)
    -YS'21 toplam net abone kazanımı 1.5 Milyon (YS'20 2.6 Milyon)
    -4Ç'21 toplam net abone kazanımı 393 Bin (4Ç'20 827 Bin)
    -4Ç'21 itibarıyla çoklu oyuncu oranı %62 (4Ç'20 %62)
    -4Ç'21 itibarıyla toplam fiber uzunluğu 363 Bin Km (4Ç'20 331 Bin Km)
    -4Ç'21 itibarıyla fiber homepass 30.2 Milyon hane (4Ç'20 26.8 Milyon hane)

    -4Ç'21 itibarıyla FTTC homepass 21.4 Milyon hane (4Ç'20 19.5 Milyon hane)
    -4Ç'21 itibarıyla FTTB/H homepass 8.8 Milyon hane (4Ç'19 7.4 Milyon hane)

    -3Ç'21 itibarıyla sabit genişbant penetrasyonu %72 (4Ç'20 %66)(AB ortalaması %76)(Tüm zamanların rekoru)
    -4Ç'21 itibarıyla sabit genişbant abone sayısı 14.3 Milyon (4Ç'20 13.4 Milyon)
    -YS'21 Sabit Genişbant net abone kazanımı 919 Bin (YS'20 2 Milyon)
    -4Ç'21 Sabit Genişbant net abone kazanımı 266 Bin (4Ç'20 639 Bin)
    -4Ç'21 itibarıyla fiber abone sayısı 9.6 Milyon (4Ç'20 6.2 Milyon)
    -YS'21 net fiber abone kazanımı 3.4 Milyon (YS'20 2 Milyon)(***Tüm zamanların rekoru****)
    -4Ç'21 itibarıyla fiber abonelerin toplam genişbant aboneleri içerisindeki payı %66.9 (4Ç'20 %50)
    -4Ç'21 itibarıyla Sabit Genişbant ARPU 67.7 TL (4Ç'20 59.4 TL)
    -4Ç'21 itibarıyla YoY Sabit Genişbant ARPU büyümesi %13.9 (4Ç'20 %14.3)
    -4Ç'21 itibarıyla QoQ Sabit Genişbant ARPU büyümesi %2.8 (4Ç'20 %4.1)
    -4Ç'21 itibarıyla fiberle bağlı baz istasyonu oranı %45 (4Ç'20 %45)
    -3Ç'21 itibarıyla LTE nüfus kapsama alanı %96 (4Ç'20 %94)
    -3Ç'21 itibariyle 3G nüfus kapsama alanı %97 (4Ç'20 %97)
    -4Ç'21 itibarıyla mobil abone sayısı 24 Milyon (4Ç'20 23.2 Milyon)
    -YS'21 mobil net abone kazanımı 844 Bin (4Ç'20 240 Bin)
    -4Ç'21 mobil net abone kazanımı 171 Bin (4Ç'20 98 Bin)
    -4Ç'21 itibarıyla mobil karma ARPU 42.1 TL (4Ç'20 36.9 TL)
    -4Ç'21 itibarıyla YoY mobil karma ARPU büyümesi %14
    -4Ç'21 itibarıyla QoQ Mobil karma ARPU büyümesi %-0.2
    -4Ç'21 itibarıyla mobil faturalı ARPU 49.5 TL
    -4Ç'21 itibarıyla YoY mobil faturalı ARPU büyümesi %11.7
    -4Ç'21 itibarıyla QoQ mobil faturalı ARPU büyümesi %1.5
    -4Ç'21 itibarıyla mobil ön ödemeli ARPU 27.3 TL (4Ç'20 23.8 TL)
    -4Ç'21 itibarıyla YoY mobil ön ödemeli ARPU büyümesi %15
    -4Ç'21 itibarıyla QoQ mobil ön ödemeli ARPU büyümesi %-3.3
    -4Ç'21 itibarıyla LTE abone oranı %67 (4Ç'20 %61)
    -4Ç'21 LTE abonelerinin ortalama aylık data tüketimi 10.2 GB (4Ç'19 9 GB)
    -4Ç'21 itibarıyla Tivibu EV abone sayısı 1.5 Milyon (4Ç'20 1.5 Milyon)
    -3Ç'21 itibarıyla Tivibu EV pazar Payı %22 (4Ç'20 %22)
    -3Ç`21 itibarıyla Ödemeli EV TV penetrasyonu %29 (4Ç'20 %29) (AB ortalaması %84)
    -4Ç'21 itibarıyla Tivibu ARPU 23 TL (4Ç'20 20.8 TL)
    -4Ç'21 itibarıyla YoY Tivibu ARPU büyümesi %10.6 (4Ç'20 %15.7)
    -4Ç'21 itibarıyla QoQ Tivibu ARPU büyümesi %4.1 (4Ç'20 %7.2)
    -4Ç'21 itibarıyla Sabit Erişim Hattı sayısı 16.9 Milyon (4Ç'20 16.3 Milyon)(***2Ç'09'dan beri en yüksek seviye***)
    -YS'21 Sabit Ses net abone kazanımı -124 Bin (YS'20 -631 Bin)
    -4Ç'21 Sabit Ses net abone kazanımı -15 Bin (4Ç'20 138 Bin)
    -4Ç'21 itibarıyla PSTN ARPU 21.7 TL (4Ç'20 21.6 TL)
    -4Ç'21 itibarıyla YoY PSTN ARPU büyümesi %0.6 (4Ç'20 %-2.8)
    -4Ç'21 itibarıyla QoQ PSTN ARPU büyümesi %0.1 (4Ç'20 %-2)






    Dijital
    -4Ç'21 itibarıyla Online İşlemler Uygulaması 57 Milyon indirmeye ulaştı.
    -4Ç'21 itibarıyla Online İşlemler Uygulaması'nın tekil kullanıcı kullanım ıranı %25 olarak gerçekleşti.
    -Online kanallar üzerinden tahsilat yıllık bazda %45 arttı.
    -Türk Telekom, İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Avrupa Birliği (AB) işbirliğinde yürütülen KOBİ dijital dönüşüm programı kapsamında dijitalkobim.org web sitesi kuruldu. Proje kapsamında 430 bin üyenin dijital dönüşüm ihtiyacının karşılanması hedefleniyor. Platform imalat ve hizmet sektörlerindeki KOBİ'lere 9 farklı dönüşüm alanında eğitim ve danışmanlık hizmeti sunuyor.

    4Ç'21'den önce yıl içerisinde gerçekleşen diğer gelişmeler:
    -Online İşlemler Uygulamasını kullanan tekil abone sayısı 3Ç'21'de 16.8 Milyon oldu.
    -Türk Telekom'un Akıllı Kent çözümleri uyguladığı şehir sayısı 10'a yükseldi: Karaman, Kars, Antalya, Kırşehir, Mersin, Edirne, Denizli, Elazığ, Konya Kocaeli, Düzce
    -Türk Telekom'da dijital oryantasyon platformu olan Dijital Geçit Platformu hayata geçti. İşe yeni başlayan personeller oyunlaştırma tabanlı Dijital Geçit platformu ile oryantasyon süreçlerine katılıyorlar.
    -Türk Telekom, Facebook ile KOBİ'lere Facebook ve Instagram platformlarında dijital reklam hizmeti sunmak üzere anlaşma imzalandı.
    -Online İşlemler Uygulaması lansmandan bu yana 51.5 milyon indirmeye ulaştı.
    -Online İşlemler Uygulamasını kullanan tekil abone sayısı 2Ç'21'de 16.4 Milyon oldu.
    -Online Kanallar üzerinden tahsilat yıldan yıla %40 büyüdü
    -Bireysel segmentte bankalar dahil, tahsilatta dijital kanalların payı yıldan yıla 1.0yp artışla %80 olarak gerçekleşti.
    -Türk Telekom'un Tech-Fin ürünü Pokus tanıtıldı.
    -İstanbul Ticaret Odası ile 430 bin iş yerini kapsayan Dijital Dönüşüm Programı imzalandı.
    -Online İşlemler Uygulaması lansmandan bu yana 49 milyon indirmeye ulaştı.
    -Online İşlemler Uygulamasını kullanan tekil abone sayısı 1Ç'21'de 16 Milyon oldu.
    -Online Kanallar üzerinden tahsilat yıldan yıla %71 büyüdü
    -Bireysel segmentte bankalar dahil, tahsilatta dijital kanalların payı yıldan yıla 4.0yp artışla %78 olarak gerçekleşti.






    ESG (Environmental, Sustainability, Governance)
    -Türk Telekom'un son 5 yılda toplam enerji tüketimi %3 azaldı. Böylece 31 Milyon kwh enerji tasarrufu sağlanarak 15 bin ton karbon salınımı engellendi.
    -2021 yılında 3000 adet baz istasyonunun donanımları daha az enerji tüketenleri ile değiştirildi. Bu sayede yıllık 27 milyon kwh enerji tasarrufu sağlanarak 12,750 ton karbon salınımı engellendi.
    -Hedefi Olan Kadına İnternet Kolay projesiyle 5 bin kadına dijital okuryazarlık ve dijital pazarlama eğitimi verildi.
    -Telefon Kütüphanesi'ndeki içerik sayısı 2 bini aştı.
    -Gün Işığı Projesi ve Sanatın Gün Işığı Eğitim Programı Atölyeleri kapsamında 81 ilde 700 görme engelli çocuğa ulaşıldı.
    -TTAKE (Türk Telekom Arama Kurtarma Ekibi) 2021 yılında 11 eğitime, 1 operasyona, 2 tatbikata katılım sağladı. TTAKE Antalya ve Manavgat yangınlarında 17 ayrı yardım çağrısı aldı ve 35 kişinin tahliye edilmesine destek oldu.

    4Ç'21'den önce yıl içerisinde gerçekleşen diğer gelişmeler:
    -Gayrettepe, Ümitköy ve Esenyurt Veri Merkezleri The International REC Standart tarafında REC sertifikası ile sertifikalandı.
    --Türk Telekom 2020 yılında UN Global Compact'a (Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi) taraf olarak insan hakları, çalışma, çevre ve yolsuzlukla mücadele için 10 temel ilkeyi destekleme taahhüdünde bulunmuştu. 1Ç'21 içerisinde de ilk ESG ilerleme raporu (CoP) yayımlandı. Sürdürülebilirlik Raporunun da 2021 içerisinde yayımlanması hedefleniyor.








    Venture Capital
    -TT Ventures ile girişim sermayesi platformu Plug&Play anlaşma imzaladı. Bu kapsamda Pilot 9.dönem mezunu 3 girişim Plug&Play'in Amerika programına katılma hakkı kazandı.
    -Pilot'un 9.dönemi tamamlandı. 18 girişime 5 milyon TRL'yi aşan nakdi destek sağlandı.
    -TT Ventures, yapay zeka tabanlı çözümler üreten Syntonym,Optiyol, Quant Wifi ve B2Metric'e yatırım yaptı. Girişimlerden 3'ü Pilot mezunu (Syntonym, B2Metric, Optiyol)





    Stratejik
    -Türk Telekom, Nokia ile birlikte sabit, pasif fiber şebekelerde kullanılmak üzere geliştirilen (PON) 25G-PON teknolojisinin denemesini gerçekleştirdi.
    -50 Bin TRL sermaye ile TTG Finansal Teknolojiler A.Ş.'nin kuruluş işlemleri tamamlandı.
    -Türk Telekom, yurt içindeki yatırımcılara ihraç edilmek üzere 500 Milyon TRL'ye varan, 5 yla kadar vadeli tahvil ihracı için SPK'ya izin başvurusu yaptı.
    -LYY'nin elindeki Türk Telekom hisselerinin TVF'ye satışına ilişkin taraflar görüşmeye başladı.
    -1 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Strateji, Planlama ve Dijital GMY pozisyonu kaldırıldı. Strateji, Planlama ve Dijital GMY Barış Karakullukçu Türk Telekom'dan ayrıldı.
    -Strateji, Planlama ve Dijital GMY pozisyonu atlındaki unsurlar çeşitli pozisyonlar altında konumlandırıldı. Bu kapsamda:
    -İş Geliştirme ve yeni Girişimler Direktörlüğü, TT Ventures altında konumlandırıldı.
    -Dijital Ürün ve Servis Geliştirme Direktörlüğü kaldırıldı, mevcutta yürütmekte olduğu fonksiyonlar Pazarlama ve Müşteri Hizmetleri GMY altındaki Ürün ve Servis Yönetimi Direktörlüğüne
    bağlandı.
    -Finansal Teknolojiler Direktörlüğü, finans GMY altında faaliyetlerine devam edecek.
    -Strateji, Yatırım ve İş Planlama Direktörlüğü fonksiyonları, Program ve İştirak Yönetim Ofisi Direktörlüğü süreçleri CEO'ya bağı olarak devam edecek.

    Türk Telekom 2022 yılı hedeflerini açıkladı
    -Konsolide Gelir Büyümesi (IFRS'12'13 hariç tutulduğunda) >>>>> %23-25
    -Konsolide FAVÖK >>>>> 17.5-18.3 Milyar TRL
    -Konsolide Yatırım Harcaması >>>>> Yaklaşık 12.5 Milyar TRL


    4Ç'21'den önce yıl içerisinde gerçekleşen diğer gelişmeler:
    -Argela Chunghwa Telecom ilr SEBa+ ürünü için iş birliğine gitti. Argela'nın SDN ürünü SEBA+, Tayvanlı telco Chunghwa Telecom laboratuvarlarına entegre edildi.
    -Tivibu, Türkiye Basketbol Federasyonu ile yayın sözleşmesini uzattı. ING Basketbol Süper Ligi ve Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi Tivibu'da yayınlanacak.
    -22 Ağustos 2021 tarihi itibariyle Hukuk ve Regülasyon Genel Müdür Yardımcısı (CLO) Uğur Nabi Yalçın görevinden ayrılma kararı aldı. CLO pozisyonuna Tahsin Kaplan Atandı.
    -Türk Telekom'un TRSTTLK12216 ISIN kodlu tahvilinin 3.kupon ödemesi 13.09.2021 tarihinde ödendi.
    -Türk Telekom Yönetim Kurulu A grubu hissedar üyelerinden Dr. Muammer Cüneyt Sezgin istifa etti. Yerine Avni Aydın Düren atandı.
    -Argela Clear5G projesini tamamladı. Clear5G ile proje ortağı fabrikalarda düşük gecikmeli erişim sağlanabildi.
    -Türk Telekom, Ericsson ile fiber dönüşüm projeleri ve teknolojik çözümlerin entegrasyon döngülerini destekleyecek BT süreçlerini optimize etmek amacıyla Ericsson Dinamik Aktivasyon Platformunu kullanmak üzere anlaştı.
    -Türk Telekom ve Nokia, Arçelik için video analitiği, İç Mekan Konumlandırma ve Gelişmiş Otomatik Yönlendirmeli Araç (AGV) teknolojilerini de destekleyen Türkiye'nin ilk özel ticari 4.9G şebekesini kurmak üzere anlaştı.
    -Argela'nın SDN ürünü olan SEBA, Türk Telekom şebekesi üzerinde İstanbul'da iki ilçenin sahasında ticari olarak uygulanmaya başladı.
    -Asistt, Contact Centre Word tarafından organize edilen “2020’nin En İyi Performans Gösterenleri Ödülleri"nde 2 ayrı kategoride dünya şampiyonu oldu.
    -Türk Telekom, OpenSignal tarafından düzenlenen "2021 Global Mobil Ağ Deneyim Ödülleri"nde "Yükselen Yıldızlar" ve "Yüksek Performanslılar" listesine girerek 5 ayrı deneyim disiplininde başarı sağlayan tek mobil operatör oldu.
    -Türk Telekom,TRSTTLK12216 ISIN kodlu tahvilinin birinci kupon ödemesini 15.03.2021 tarihinde gerçekleştirdi.
    -S&P, Türk Telekom'un kredi notunu 15.03.2021 tarihinde "BB-/B", Not Görünümünü "Durağan" seviyesinde teyit etmiştir. Bağımsız Kredi Profilini ise "bbb-"den "bbb"ye yükseltmiştir.





    ==================================================



    Daha önceki çeyrek sonuçlarına ulaşmak için (2Ç'19'dan itibaren)
    2019
    -2Ç'19https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-1393#139447590
    -3Ç'19https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-1594#140689716
    -4Ç'19/YS'19 https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-1761#142003520

    2020
    -1Ç'20https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-1955#143597812
    -2Ç'20https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2035#145343096
    -3Ç'20https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2088#146337256
    -4Ç'20/YS'20https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2160#147837167

    2021
    -1Ç'21https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2244#149579081
    -2Ç'21https://forum.donanimhaber.com/turk-telekom-fiber-optik-altyapi-calismasi-ana-konu--121281883-2257#150218215
    -3Ç'21https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/152056476



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ö1f1 -- 25 Şubat 2022; 9:22:32 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • ATÖLYEturktelekompilot.com.tr
    Türk Telekom Pilot | Pilot Başvuru Formu | Girişim Bilgileri
    https://turktelekompilot.com.tr/basvur
  • Deneme

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.