yahu; Fransızca benim okudugum düz lisede bile var.. Fenerbahçe lisesini bilirsiniz. orada muhakkak en az 1 yabancı dil dersi veriliyordur.O zaman fener yabancı bir takımmı? Galatasaray Türk takımıdır.Türklükte kimseyle yarışacak değiliz
quote:
Fransa bayragının maglup Turk toprakları uzerinde gururla dalgalanmasını saglayan,nam-ı diger ' kucuk Fransa ',Galatasaray camiasına ve ordumuz ileri gelenlerini en güzel sekilde agırlayan Glatasaray lisesi ogretmen ve gorevlilerine tesekkürü bir borc bilirim.
Türkiye'yi işgal etmeye çalıştığımız bu dönemde ileriye yönelik bakış açısı içinde şimdiden ülke sporunu düşünüp Fenerbahçe yi kurduk.Emeği geçen herkeze teşekkürü bir borç biliriz.
Rum Patriği 87.Çakadupolis..
Galatasaray fransızların yardımıyla kurulmuştur bunu kimse inkar edemez.Ama günümüzde halka yayıldığı için fransız etkisi büyük ölçüde azalmıştır.
Galatasaray tarihi'nin bilimsel olarak tesbit ve yazımı ilk olarak müdürlerimizden Fethi İsfendiyaroğlu tarafından gerçekleştirilmiştir. Kendisi değerli çabalarının ürününü 1954 yılında yayınladığı Galatasaray Tarihi isimli eserinin 1 inci cildiyle vermiş, tasarladığı ve gerçekleştirdiği yapıtının planını da belirtmiş, ancak diğer ciltlerineşretmek imkanını bulamadan vefat etmiştir. 100'üncü yılı kutlama çalışmaları sırasında, kütüphanesinin Galatasarayla ilgili bölümünü, ailesinin, mektebe bağışlaması sonucu kutlama derneği yirmi metrekarelik bir odanın dört metre yüksekliğindeki tüm duvarlarını kaplayan bu kıymetli hazineyi okula getirip, Müze arşivlerine yerleştirmiştir. İş bu tarihçenin hazırlanmasında 50'inci yılda neşredilmiş kitap ve müzedeki resimler yanında esas olarak Sayın Fethi İsfendiyaroğlu'nun derleyip düzenlediği Galatasaray'a ait not, yazı, kitap, resimlerden ve mektebimiz1922-23 yılı mezunlarından 9 numaralı Sayın Suat Aray'ın notlarından yararlanılmıştır. Galatasaray'ın 1481 yılında mektep olarak kuruluşundan 1868 yılında Sultani olarak faaliyete geçişine kadarsüren dönem geniş, mufassal ve müdellel bir şekilde yukarıda adı geçen eserde tesbit ve açıklanmış bulunmaktadır. Tıpkı insanlar gibi,bütün resmi ve hususi müesseselerin, hatta alelade evlerin bile kendilerine göre yaşanmış bir hayatları vardır. Hele büyük yatılı ve maarif müesseseleri olan okullar adeta canlı mahluklar gibidirler. Onlar da ilk kuruluşlarıyla dünyaya gelmiş olurlar. Yaşarlar,büyürler,gelişirler ve bazen de fertler gibi ölürler , yok olurlar. İlim ocaklarının doğuşları nasıl sosyal hayatın bir ihtiyacı eseri olmuşsa, yok oluşları da yine içtimai icapların eseri olmaktadır. Müesseseler bilhassa okullar, eskidikçe geçmiş zamanların bütünköklü izlerini taşırlar. Olgunlaşmış insanlar gibi formasyonlarını yapmış olurlar. Artık ananelerini kurmuşlardır.Ve böyle olunca sonuna kadar yaşarlar. Bu itibarla kültür müesseselerinindoğuşlarını sebepleriyle birlikte incelemek, geçmiş devirdeki hayatlarını ve uğradıkları değişiklikleri araştırmak , bunları öğrenmek ve böylece müesseseyi hakkıyla tanımak sade bir ilim tarihimizi aydınlatmakla kalmaz. Bu etüd bize sosyal hayatımızın ve geçirdiğimiz inkılapların bir takım hususiyetlerini de öğretir. Hatta bu araştırmalar geçmiş devirlerdeki aydınlarımızın zihniyetlerini ve iyi niyetlerini bile ortaya koyar. Yeri ve tarihi,adı gibi binasının da beşyüz yıla yakın bir mazisi bulunan Galatasaray mektebinin cidden büyük ve hususi bir şöhreti vardır. Bu irfan müessesesi sade memleketimizde değil,pek çok yabancı memleketlerde de pek eskiden beri malum ve meşhur olmuştur. Hiç şüphe yoktur ki bir terbiye ocağının değeri, ancak yıllarca sinesinde barındırıp nesil nesil yetiştirdiği gençlerin kemiyet ve keyfiyetçe olan verim nisbetiyle isbat edilebilir. Galatasaray'ın ilk önce nasıl kurulduğunu,uzun asırlar boyunca ne gibi değişikliklere uğradığını...hangi uyanık...devlet adamlarının bu müesseseye niçin kıymet verdiklerini ve yine hangi cahil padişahlar ve anlayışsız devletadamları yüzünden mektebe ne gibi zararlar geldiğini tetkik ettiğimizde... vücuda getirilen değişikliklerin inkılap rejimlerimizdeki sosyal hayat ve icaplarla ilgi derecesini ve ne gibi zaruretler ve ihtiyaçlarla müessesenin nihayet bugünkü şekle girmiş olduğunu da öğrenmiş oluyoruz.
GALATASARAY İSMİ :
Beyoğlu'nun tam ortasında ve en güzel yerinde kurulmuş olan müessesemize 1482 (hicri 887) tarihinden bugünekadar hep Galatasaray deniliyor. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u 1453'de Bizanslılardan zabtettiği sıralarda Galata kısmı henüz Cenevizlilerin elindeydi... Türkler İstanbula girdikten pek az sonra GALATA, etrafını baştan başa kuşatmış olan çok kalın ve sağlam kale duvarlarına ve kulelerine rağmen Türklerin eline geçti.. İstanbul'un fethinden sonra gerek Mehmet 2 devrinde ve gerek oğlu Beyazıt 2 nin padişahlığı zamanında Bizanslıların ve Latinlerin Pera dedikleri (GALATA VE BEYOĞLU) taraflarının hepsine biz Galata diyorduk. İşte bu sebeple Beyazıt 2'nin şimdi lisemizin bulunduğu yere kurmuş olduğu binaya Galata semtinde bulunduğu için Galata Sarayı adı verilmiştir. Müessesenin asıl tarihi adı Galatasaray olmayıp Galata Sarayı'dır. Mektebimiz bu tarihi unvanı 1482'den 1868 yılına kadar devam etmek üzere tam 386 yıl olduğu gibi taşımıştır.
Mektebimizin tarihi adı 1868'den sonra ufak bir değişikliğe uğramıştır. Yerli eserlerimiz ve resmi kayıtların bir kısmında ve frenk kaynaklarında bu unvan artık Galatasaray olarak görülmektedir. Cumhuriyet devrinde Galatasaray Lisesi adı mektebimize verilerek, Türkiye maarifi tarihinde başlı başına bir varlık olan bu emektar ve şerefli tarihi ünvanın muhafazası bilhassa düşünülmüştür.
II.BEYAZID VE GÜLBABA:
II.Beyazıd harbi seven bir padişah değildi.. .Fatih Sultan Mehmet II İstanbul'u ele geçirdikten, Anadolu beyliklerinin en sonuncularını da ortadan kaldırdıktan ve Rumelinde devletin sınırlarını İtalya'ya kadar dayadıktan sonra bu değerli ülkeleri idare edecek elemanlara ihtiyaç çok artmıştı. Bu muazzam işi sade medreselerden yetişenlerin ehliyet ve dirayetlerine terketmeye,bizzat padişahın dirayeti mani oluyordu. Fatih devlet ve memleket işlerini öyle olur olmaz adamlara bırakmak istemiyor, bihakkın ehil insanlara ve liyakatlı idarecilere ihtiyaç olduğunu çok iyi takdir ediyordu. İşte bu düşüncelerle Edirne'deki Saray mektebiyle Topkapı Sarayı içindeki Enderun mektebi esaslı teşkilata kavuşmuş oldu. Bir de Beyazıd'da eski saray mektebi vardı. Artık sarayın ve devletin bütün memurları bu mekteplerden yetişeceklerdi. II.Beyazıd,padişah olduğu yıl içinde bir gün Tophane'nin üst tarafındaki korularda yaptığı bir av gezisinden dönüşünde GÜLBABA adlı bir ihtiyarla karşılaşıp konuşmasıyla yeni bir Saray mektebinin daha kurulması tasavvuru fiiliyat haline gelmiş oldu. 1482-1868 yılları arasında Galata Sarayı muhtelif değişiklikler geçirmiştir. Kanuni Sultan Süleyman devrinden sonra ihmal edilmiş, ancak III.Ahmet devrinde 1715 yılı Muharrem ayında Damat Şehit Ali Paşa tarafından tamir ve bir kasır ilave edilerek Saray mektebi olarak vazife görmüştür. I.Mahmut 1741'de Galata Sarayı mektebine Fatih ve Ayasofya kütüphaneleri gibi bir kütüphane yaptırmış, mektepte ıslahat yapmıştır. Mektep,II.Mahmut devrinde Tophane yangınında yanmış ve 1819 yılında ahşap olarak Defterdar Hacı Yusuf Efendi yönetiminde tekrar inşa edilmiştir. 1789'dan 1807'ye kadar devam eden 18 yıllık saltanatı müddeti içinde III.Selim Galata Sarayı mektebini asla bozmadı. Okul faydalı olmuş,devlete hizmet eden pek çok kimse yetiştirmiştir. Örneğin Abdülhak Molla'nın oğlu ve şair Abdülhak Hamit'in babası, Hekimbaşı Hayrullah Efendi, Marko Paşa ve 1867-68 yıllarında Mektebi Sultanı'nın kuruluşunda en önemli rolü oynamış bulunan Sultan Mahmut ve Mecid devirlerlerinin önemli kişilerinden İzzet Molla'nın oğlu Sadrazam Keçecizade Fuat Paşadır.
SULTANİ'YE
Fecrin bütün semasını birden kucaklıyan Bir pencerende,sahne-i haverle ru be ru Yıllarca bundan evvele raci,bugün yavan Bir sergüzeşt,o günler için macera dolu
Bir ömre nasbı fikr ile daldım... Bugün ben, Kim der o yirmibeş sene evvelki gölgeyim? Bir çeyrek asra öyle uzaktan bakıp gülen Simaya şimdi ben bile biganeyim...O kim?
Kimdir hakikaten şu beyaz bir gelin kadar Hassas ü şuh akasyaların gölgesinde kah Bağıran,gülen,koşan,tepinen;bazı pür-vekar Bir tavr-ı iktinah ile,bir yanda bir siyah
Cildin zilal i lal i süturunda gaybolan Cevval ve muhteriz çocuk?..Ey me'men i sabab Ey me'men i sebab ü zeka,ben de bir zaman Ettim geniş kanatların altında ihticap
Sen sakladın bu ruhu,muhitin ziya-şiken, Muhnik soluklarından;evet sen kucakladın Tuttun,önüm bütün uçurum,hep sukut iken. Cehlin,taassubun dudağından kaçan adın,
Gel dinle!Ruhumuzda ne hürrem teraneler Canlandırır,ne hatıralar titretir,ne sat Efsaneler,ne mudhikeler güldürür,neler İkaz eder,neler yaşatır?Fikr için mutaf
Ümmid için melaz olan ağuş u müşfikin. Ey pir-i muhteşem !Medeniyet perisine Bir kehfi bi riya;ona en mahrem,en yakın Sensin.Biraz düşünme ve kurtulma hissine
Sahip vatan çocukları hep sende beslenen, Senden hayat alırlar;en ateşli hak sesi Senden kopar,koparsa bu boşlukta baöteden. Sensin cihanı Fikret'in en canlı makesi.. Garp iştiyakı,fikre açık bir ufuk...ve sen Şarkın bu ufka açılan bir dericesi (penceresi)
GALATASARAYLI ŞEHİTLERİMİZ : ( RAHMETLE ANARIZ )
1- 783 Ahmed Muhtar Bey, Sultaniyi bitirdikten sonra asker oldu, İstanbul'da 31 mart 1908 ihtilalinde şehit edildi. Taksim, talimhanede şehid olduğu yerdeki sokağa adı verilmiştir. 2- İdris Bey, alebe iken 1911'de gönüllü olarak katıldığı Trablus Garb harbin de şehit oldu. 3- Fuad Bey,talebe iken 1912'de gönüllü olarak katıldığı Balkan Harbinde şehit oldu. 4- Arif İsmail Bey,Trakya'da zengin bir çiftçinin oğluydu,Balkan harbinde talebe iken Bulgarlara karşı gönüllü dövüşürken şehit oldu. 5- 119 Ahmed Refik Bey,1911 yılı mezunlarından, Çanakkale muharebelerinde 1914'de şehit oldu. 6- 206 Cahid Bey,ihtiyat zabiti olarak katıldığı I.Dünya Savaşında şehit oldu. 7- 64 Cemil Bey,ihtiyat zabiti olarak katıldığı I.Dünya Savaşında şehit oldu. 8- 134 Halid Fuat Bey,Deli Fuat Paşanın oğlu Çanakkale'de şehit oldu. Paşanın harpte şehit olan dördüncü oğludur. 9- Muzaffer Bey,gönüllü olarak katıldığı I.Dünya Savaşında şehit oldu. 10- Vecdi Bey,gönüllü katıldığı Çanakkale'de şehit oldu. 11- Hasnun Galib Bey,Galip Paşanın oğlu,gönüllü katıldığı I.Dünya Savaşında şehit oldu(1915) 12- Mehmed Ali Bey,I.Dünya Savaşına katıldı ve 1915'de şehit oldu. 13- Aziz Ulvi Bey,gönüllü olarak katıldığı I.Dünya Savaşında şehit oldu. 14- Agop Elmasyan,askeri doktor olarak katıldığı Çanakkale Savaşında şehit oldu. 15- 794 İbrahim Orhan Bey,gönüllü olarak hava subayı oldu,1916 yılında uçağı ile Semadirek adası açıklarında denize düşerek şehit oldu,harpte şehit düşen ilk havacımızdır. 16- Said Fuad Bey,gönüllü gittiği I.Dünya Savaşında şehit oldu.Mektebin ilk izcilerindendi. 17- 434 Neşet Bey,Bandırmalı Tevfik Paşanın oğludur.I.Dünya Savaşında şehit olmuştur. 18- Mehmed Refik Bey,I.Dünya Savaşında 1914'de Kafkas cephesinde şehit oldu. 19- 317 Cevad Bey,I.Dünya Savaşında 1916'da Kafkas cephesinde şehit oldu. 20- Halet Bey,I.Dünya Savaşında Sina cephesinde 1916'da şehit oldu. 21- 669 Memduh Bey,I.Dünya Savaşında Halet Beyle birlikte şehit oldu. 22- 13 Hasib Bey,I.Dünya Savaşında Kafkas cephesinde şehit oldu. 23- Celal İbrahim Bey,I.Dünya Savaşında 1917'de Irak cephesinde şehit oldu. 24-117 Ahmed Hamdi Bey,I.Dünya Savaşında 1917'de Gazze'de şehit oldu. 25- Mehmed Ali Bey,I.Dünya Savaşında 1917'de Sina'da şehit oldu. 26- Sadi Bey,1921'de Sakarya Muharebesinde şehit oldu. 27- 1073 Fatin Bey, 1932'de ,askeri tabib olarak katıldığı şark isyanı tenkil harekatında asiler eline düşerek vahşiyane şehit edildi.
Ayrıca gazete yazarlarınıda bu konu üzerine yazılar yazmalarını kınıyorum, FB li olarak, GS nin avrupadaki maçlarından da gurur duydum, FB maçlarından da gurur duyuyorum, tamam tartışma olur, "en büyük biziz" de...
Ama saçmalamayalım,
quote:
Orjinalden alıntı: Melik
quote:
Orjinalden alıntı: akglsercan
Fransa bayragının maglup Turk toprakları uzerinde gururla dalgalanmasını saglayan,nam-ı diger ' kucuk Fransa ',Galatasaray camiasına ve ordumuz ileri gelenlerini en güzel sekilde agırlayan Glatasaray lisesi ogretmen ve gorevlilerine tesekkürü bir borc bilirim.
şu Jean-Pierre DUMOULI kimdir nedir ? biraz araştırdım sadece içerisinde ''futbol, fenerbahçe, galatasaray'' kelimelerinin geçtiği kaynaklarda bulabildim bu ismi. hepsi de fenerbahçeliler tarafından oluşturulmuş siteler/yazılar. içinizdeki GS nefreti ile hayali fransız kumandan bile yarattınız...
öyle bir komutan yok antu sitesindeki yaratıcı üyelerin yarattığı bir isim
Sercan Amerika' dan önce varlığının sebebi olan şehitleri ziyaret etseydin böyle gaflara düşmezdin.
İşte doğru bir cümle... Eline sağlık...Beyler egolarınızı başka bir şeyle tatmin edin derim size tavsiyem bu....
quote:
Orjinalden alıntı: AyKuT^
ULAN YETER BE BARİ ATATÜRK ' Ü ŞU PİS FUTBOL FANATİKLİKLERİNİZE ALET ETMEYİN
Yazıklar olsun..
Bırakın Atatürk'ün hangi takımı tuttuğunu da, ulu önder şu yazdıklarınızı okusaydı Cumhuriyet'i emanet ettiği gençler hakkında ne düşünürdü acaba, biraz ona kafa yorun.
Spor, dostluk ve kardeşliktir.. Bunu unutmayın.
İsterseniz futbolcular bundan sonra forma ve krampon yerine üniforma ve postal giyip savaşmaya çıksınlar sahaya.
GENE ÇEKEMEZMEZLİK YA YETER ARTIK KABULLENİN BU ALEMDE TEKİZ TEK BÜYÜK GALATASARAY
Ya cok komiksiniz... Atatürk gitmis de FB Kulübünü ziyaret etmis, Ata´yi Fenerli yaptiniz. Yok Besiktas antrenmanini izlemis, Ata´yi Besiktasli yaptiniz. Yav biraz mantik yok mu hic birinizde? Ooof anam of... Madem takim taraftariydi, neden hic bir mactan resmi yok? Neden hic bir takim "Ata bizim MACI izledi" diye gururla anlatmaz? Birakin bu ayaklari Allah askina.
quote:
Orjinalden alıntı: ayhansx1
Atatürk takım tutsaydı Galatasaray'ı tutardı. Aklın yolu bir...
Atatük galatasaraylı olsaydı,şimdi başka devletlerin egemenliği altında olurduk!
quote:
Orjinalden alıntı: :TAM35:
GENE ÇEKEMEZMEZLİK YA YETER ARTIK KABULLENİN BU ALEMDE TEKİZ TEK BÜYÜK GALATASARAY
bencede doğru büyük bi ezik topluluğusunuz.
ATATÜRK MANTIKEN BEŞİKTAŞLI:İLK ÇIKAN TAKIM. TİPEN FENERLİ:TİPİ FENERBAHÇELİYE BENZİYOR. RUHEN GALATASARAYLI:ÇÜNKÜ ONUN DA TARİHİNDE HEP BAŞARILAR VAR. GERÇEĞİ ATATÜRK TAKIM TUTMUYORDU ÇÜNKÜ AYRIMCILIK YAPMAZ VE O DÖNEMİN SORUNLARI FUTBOLDAN DAHA ÖNEMLİYDİ. DOĞRUSU:ATATÜRK EĞER TAKIM TUTSAYDI ONA ONUN YAŞAMINA VE DÜŞÜNCELERENE TEK HAKİM OLAN TAKIM OLAN GALATASARYI TUTARDI:
EN BÜYÜK GALATASARAY
quote:
Orjinalden alıntı: Caspereraera
ATATÜRK MANTIKEN BEŞİKTAŞLI:İLK ÇIKAN TAKIM. TİPEN FENERLİ:TİPİ FENERBAHÇELİYE BENZİYOR. RUHEN GALATASARAYLI:ÇÜNKÜ ONUN DA TARİHİNDE HEP BAŞARILAR VAR. GERÇEĞİ ATATÜRK TAKIM TUTMUYORDU ÇÜNKÜ AYRIMCILIK YAPMAZ VE O DÖNEMİN SORUNLARI FUTBOLDAN DAHA ÖNEMLİYDİ. DOĞRUSU:ATATÜRK EĞER TAKIM TUTSAYDI ONA ONUN YAŞAMINA VE DÜŞÜNCELERENE TEK HAKİM OLAN TAKIM OLAN GALATASARYI TUTARDI:
EN BÜYÜK GALATASARAY
çok yanlış burda resmen atatürk e hakaret ediyosun! gs li olsaydı biz şimdi başka devletlerin içinde olurduk.
quote:
Orjinalden alıntı: Caspereraera
ATATÜRK MANTIKEN BEŞİKTAŞLI:İLK ÇIKAN TAKIM. TİPEN FENERLİ:TİPİ FENERBAHÇELİYE BENZİYOR. RUHEN GALATASARAYLI:ÇÜNKÜ ONUN DA TARİHİNDE HEP BAŞARILAR VAR. GERÇEĞİ ATATÜRK TAKIM TUTMUYORDU ÇÜNKÜ AYRIMCILIK YAPMAZ VE O DÖNEMİN SORUNLARI FUTBOLDAN DAHA ÖNEMLİYDİ. DOĞRUSU:ATATÜRK EĞER TAKIM TUTSAYDI ONA ONUN YAŞAMINA VE DÜŞÜNCELERENE TEK HAKİM OLAN TAKIM OLAN GALATASARYI TUTARDI:
EN BÜYÜK GALATASARAY
tiple takım tutmasının ne alakası var 1, ilk çıkan kulüp diyosun da futbol oynayan ilk kulüp Galatasaray,beşiktaş jimnastik kulübüymüş ilk zamanlar bildiğime göre